Kategori: 3. Sayfa

  • Kızı Didem Uslu’yu öldüren babadan kan donduran ifadeler

    Hasan Uslu, kızının psikolojik sorunları bulunduğunu, 14 Aralık 2018’de evde tartışırken kendisine ve eşine hakaret edip saldırdığını iddia etti. Tutuklanan baba Uslu, bunun üzerine sinirlenerek kızını elleriyle boğduğunu itiraf etti. Hasan Uslu, bıçakla parçaladığı cesedi bir süre derin dondurucuda sakladıktan sonra sırt çantası içerisinde kızının köpeği ‘Şans’ı da yanına alarak 7 gün boyunca parça parça ormanlık araziye gömdüğünü söyledi. Tutuklanan anne Satı Uslu (53) ise ifadesinde kızının kendisini ittirmesiyle bayıldığını, olayı sonradan öğrendiğini ve bu süreçte aldığı sakinleştirici ilaçların da etkisiyle odasından hiç çıkmadığını öne sürdü.

    Keşan’da geçen 9 Ocak Çarşamba günü, İspat Cami Mahallesi Özgün Yapı Kooperatifi arkasında bulunan ormanlık alanda kozalak toplamaya giden bir kişi tarafından gazete kağıdına sarılmış kesik insan kolu bulundu. Polis ekiplerince yapılan parmak izi incelemesinde, omuz hizasından kesildiği belirlenen sol kolun, kentteki bir gece kulübünde oryantallik yapan Didem Uslu isimli kadına ait olduğu tespit edildi. Olayla ilgili Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği bünyesinde kurulan 6 kişilik özel ekip soruşturma başlatırken, İstanbul, Antalya ve Erzurum’dan gelen ceset arama köpeğiyle aynı bölgede arama başlatıldı. Polis, 10 güvenlik kamerasından 3 bin saatlik görüntü incelendi. Kesik kolun bulunduğu ormanlık alanda kadına ait olduğu değerlendirilen kalça kemiği, kafa ve diğer uzuvlar bulundu. Yapılan incelemede, vücut parçaları üzerinde düzgün kesikler olduğu belirlendi. Bu tespit üzerinden yola çıkan polis ekipleri, Didem Uslu’nun dönerci ustası olan ve döner bıçağını rahat kullandığı bilinen babası Hasan Uslu üzerinde yoğunlaştı. Uslu Ailesi’nin oturduğu evde yapılan incelemede, cinayete dair izler bulundu. Polis ekipleri, bu gelişmenin ardından Didem Uslu’nun babası Hasan ve annesi Satı Uslu’yu evlerinde gözaltına aldı. Baba Hasan Uslu, emniyette susma hakkını kullandı. Şüpheli çift, işlemlerinin ardından Keşan Adliyesi’ne sevk edildi. Dün akşam tutuklanan Hasan ve Satı Uslu’nun savcılıkta verdikleri ifadeler ortaya çıktı.

    ‘BANA VE EŞİME HAKARET ETTİ, KENDİMİ KAYBETTİM’

    Şüpheli baba Hasan Uslu, savcılığa verdiği ifadede olayı tüm detaylarıyla anlattı. Kızı Didem Uslu’nun, 14 Aralık 2018 tarihinde, sabah saatlerinde eve alkollü gelerek eşi Satı Uslu’yla tartıştığını iddia eden Hasan Uslu, “İstanbul’a otobüs bileti varmış. Bileti bendeydi. Bu bileti istedi, daha sonra bende olan bileti kızıma verdim. Bileti buruşturup eşimin ağzına sokmaya çalıştı ve ‘Bunu yiyeceksin’ dedi. Bana ve eşime hakaret etti, ağza alınmaz küfürler etti, ‘Senin karın şununla bununla yatıyor’ dedi. O tartışma sırasında kendimi kaybettim. Sakinleştiremedim, tekme attı, daha sonra boğarak öldürdüm. Kendi yatak odasında öldürdüm. Eşim bu sırada Didem onu tartışma sırasında ittirdiği için bayıldı. Eşim, Didem’i boğazladığımı görmedi. Bir müddet bekledim, hanım kendine gelip öbür odaya geçmiş. Ben de diğer odaya geçtim. Hanımıma, ‘Boğarak öldürdüm’ dedim. O ilaç alıyor zaten, sakinleştirici almıştı, o yüzden tepki göstermedi. Sonra ceset bir gün boyunca yatak odasında kaldı. Cesedi parçalamaya karar verdim. Ayin 15’inde derin dondurucu dolap aldım ve 16’sında cesedi parçalamaya başladım. Cesedi bıçakla parçaladım, ekmek bıçağı ile. Daha sonra ekmek bıçağını çöpe attım. Cesedi yatağın üzerinde parçaladım. Bir gün içinde parçaladım” dedi.

    ‘7 GÜN BOYUNCA PARÇALARI TAŞIYIP, ORMANA GÖMDÜM’

    Derin dondurucuyu Didem Uslu’nun odasına kurduğunu ifade eden Hasan Uslu, “Bu sırada eşim salonda kaldı, derin dondurucuyu götürürken eşim beni görmedi. Parçalarken ses çıkarmadım. Parçaladığım kısımları gazeteye sardım, poşetledim ve derin dondurucuya koydum. Bir sonraki gün sırt çantasına koyup, Çamlık mevkisindeki ormana parça parça götürmeye başladım ve gömdüm. 7 gün boyunca parçaları taşıyıp, dediğim ormana parça parça götürüp gömdüm. Götürdüğüm sıralarda yanımda kimse yoktu, sadece Didem’in köpeğini yanıma alıp, gittim. Soran olursa ‘Köpeği gezdirmeye gidiyorum’ demek için köpeği yanıma aldım. Gündüz öğle saatlerinde gidiyordum. Bana ‘Nereye gidiyorsun?’ diye soran olmadı. Taşıma işi bittikten sonra odayı temizledim. Yatağa az bir şey kan bulaşmıştı, çarşafı yıkayıp çöpe attım. Yatağı da parçalayıp çöpe attım. İçeriyi temizlediğim sırada ve çamaşırları yıkadığım sırada eşim odadan çıkmadı. Suçlamaları kabul ediyorum, olay anlattığım gibidir. Kimseden yardım almadım, tek başıma, sadece kendim yaptım, pişmanım” diye konuştu.

    ANNE USLU: SAKİNLEŞTİREMEDİK, EŞİM BOĞAZINA SARILDI

    Anne Satı Uslu ise savcılıkta verdiği ifadede, “14 Aralık 2018 günü sabahında kızım alkollü şekilde eve gelmişti. Bir gün önce benim için İstanbul’a gidiş bileti almıştık. Sabah geldi ve alkollü şekilde bana seslendi ve benim İstanbul’a gidiş biletimi benden istedi, ben de bilet Hasan’da olduğu için ‘Didem bileti istiyor’ dedim ve Hasan da bileti Didem’e verdi. Didem bileti alıp parçaladı ve dizindeki kanayan yarasına sürdü, ardından bu bileti zorla ağzıma sokmaya çalıştı. Çünkü kızımın bipolar rahatsızlığı var ve kardeşiyle arası iyi değildir. Herhalde kardeşinin yanına gitmemizi istemediğinden bileti yırtmaya çalıştı ve bize kızdı. Daha önce kızım bir bebeğini aldırdığı için de bazı meselelere çok kafayı takardı ve sinirliydi. Bu sebeple de bizle kavga ederdi. Olay günü de bizle kavga etti. O sırada bağırıp çağırarak, benim de elimi ısırarak, bizle boğuştu. Eşim de ben de onu sakinleştirmeye çalıştık ama sakinleştiremedik. Onu da sakinleştirmek o sırada mümkün değildi. Daha sonra babası Hasan bir şekilde Didem’ın boğazına sarıldı ve yatağın üzerine düşürdü. Tam bu sırada fenalık geçirerek kendiliğimden bayıldım. Yaklaşık bir saat baygın kaldım, kendimi salondaki kanepede yatıyor halde buldum. Olay Didem’in odasında oldu” dedi.

    ‘BASİRETİM BAĞLANDIĞI İÇİN POLİSİ ARAMADIM’

    Bayıldıktan sonra eşinin kendisini taşıyarak salondaki kanepeye yatırdığını ve kendine gelince de Hasan Uslu’nun ‘Kaza ile oldu’ dediğini belirten Satı Uslu, şunlar anlattı:

    “Eşimden bana ilaç getirmesini istedim. O da bana bu ilacı dışarıdan, eczaneden getirdi. Gitmesiyle, gelmesi bir oldu. Ben bu ilacı aldım. Evde daha önce bulunan bir sakinleştirici ilaç aldım. Herhalde basiretim bağlandığı için polisi aramadım. Eşime polisi arayalım deyip demediğimi hatırlamıyorum. Belki demişimdir ama şu an tam olarak aklımda değil. Daha sonra eşim odayı kapatıp, içeriye girdi. Ben ne olduğunu görmedim. Evden ses duymadım. Sadece diğer dairelere ait olacağını düşündüğüm normal sesler duydum. Herhangi bir koku duymadım. Eşim arada bir odaya koku spreyi sıkıyordu ve salonu havalandırıyordu. Ben eşimin derin dondurucu aldığını görmedim. Koyduğu yeri de görmedim. Bu süreçte sürekli ilaç kullandım ve kendimde değildim. Bir sonraki salı günü çarşıya birkaç fatura yatırmak için gittim ve aynı zamanda İstanbul’a küçük kızımın yanına gitmek için bilet aldım. Amacım kızımın beni merak etmemesi ve tedirgin olmamasını sağlamaktı. Çünkü daha önce bilet alıp gidememiştim.”

    Savcılıktaki ifadelerinin ardında mahkemeye sevk edilen baba Hasan ve anne Satı Uslu, tutuklanarak, cezaevine konuldu.

    Öte yandan, Didem Uslu’nun sosyal medya hesabında paylaştığı videonun altına ‘Ben anama babama ölürüm’ notunu yazdığı görüldü.

  • Korkunç! Didem’in Katili Dönerci Ustası Baba Çıktı

    Keşan ilçesinde geçen 9 Ocak Çarşamba günü, ormanlık alanda kozalak toplamaya giden bir kişi tarafından gazete kağıdına sarılmış kesik insan kolu bulundu. Polis ekiplerince yapılan parmak izi incelemesinde, omuz hizasından kesildiği belirlenen sol kolun, Didem Uslu isimli kadına ait olduğu tespit edildi. Olayla ilgili Edirne Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri soruşturma başlatırken, İstanbul’dan gelen ceset arama köpeğiyle aynı bölgede arama başlatıldı. Kesik kolun bulunduğu ormanlık alanda birer gün arayla kadına ait olduğu değerlendirilen kalça kemiğinin yanı sıra diğer uzuvlar bulundu. Didem Uslu’nun buluna parçaları üzerinde yapılan incelemede çok düzgün kesikler olduğu tespit edildi.

    Bunun üzerinden yola çıkan polis ekipleri Didem Uslu cinayetinde şüpheleri dönerci ustası olan ve döner bıçağını rahat kullandığı bilinen babası Hasan Uslu üzerine yoğunlaştırdı. Uslu ailesinin oturduğu evde yapılan aramada bulunan izler üzerine Didem Uslu’nun babası Hasan, annesi Satı ile İstanbul’da oturduğu belirlenen kız kardeşi Özlem Uslu gözaltına alındı. Baba Hasan Uslu ilk ifadesinde suçunu itiraf ederek kızı Didem Uslu’yu evde çıkan tartışma sonucu bıçakla kesip parçalara ayırdıktan sonra 3-4 günde ormanlık alana attığını söyledi. Soruşturma kapsamında ormanlık alana götürülen baba Uslu, kızına ait parçaların yerlerini tek tek gösterdi.

    Didem Uslu’nun kız kardeşi serbest bırakılırken, anne Satı ve baba Hasan Uslu, Keşan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek Keşan Adliyesi’ne sevk edildi.

  • 100 Yaşındaki Annesini Darp Ederek Öldürdü

    Olay, Hendek ilçesi Yenimahalle Mahallesi Yıldırım Beyazıt Caddesi’nde akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre 75 yaşındaki Alzheimer hastası M.H., bilinmeyen bir nedenle 100 yaşındaki annesi Lütfiye H. ile evde tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi sonrası oğlu tarafından darp edilen Lütfiye H., bir anda dengesini kaybedip düşünce başını beton zemine çarptı. Tartışma sırasında dışarıda olan M.H.’nin eşi N.H. eve geldiğinde kayınvalidesini yerde hareketsiz yattığını görünce durumu hemen 112 Acil Yardım ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Lütfiye H.’nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi.

    Yaşlı kadının cenazesi Hendek Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken oğlu M.H.’yi polis ekipleri gözaltına aldı. Alzheimer hastası yaşlı adam emniyetteki sorgusunda olayla ilgili hiçbir şeyi hatırlamadığını söylediği öğrenildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Gece Kulubünde Dansözlük Yapıyordu… Didem Uslu’nun Vücut Parçaları Bulundu

    İspat Cami Mahallesi Özgün Yapı Kooperatifi arkasında bulunan ormanlık alanda 9 Ocak Çarşamba günü, kozalak toplamaya giden bir kişi tarafından gazete kağıdına sarılmış kesik insan kolu bulundu. Polis ekiplerince yapılan parmak izi incelemesinde, omuz hizasından kesildiği belirlenen sol kolun, Didem Uslu isimli kadına ait olduğu tespit edildi.

    Olayla ilgili Edirne Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri soruşturma başlatırken, İstanbul’dan gelen ceset arama köpeğiyle aynı bölgede arama başlatıldı. Kesik kolun bulunduğu ormanlık alanda bir kadına ait olduğu değerlendirilen ‘kalça kemiği’ bulundu. Bulunan uzvun Uslu’ya ait olup olmadığının yapılacak incelemenin ardından netlik kazacağını öğrenildi.


    KAFA VE VÜCUT PARÇALARI BULUNDU
    Ormanlık alanda devam eden çalışmalarda, kesik kol ve kalça kemiğinin ardından kafa ve vücut parçaları bulundu. Bir kadına ait olduğu değerlendirilen kafa ve vücut parçaları, savcı ve polisin incelemesinin ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.


    GECE KULÜBÜNDE DANSÖZDÜ
    Polis, bir gece kulübünde oryantal olarak çalışan Didem Uslu’nun ailesi ve arkadaşlarının da ifadelerine başvurdu. Bazı evlerde arama yapılırken, incelenmek üzere bazı eşyalara el konuldu. Olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü belirtildi.

  • Ailece adliyeye getirildiler! “Ben onu öldürmesem o beni öldürecekti”

    Dün saat 13.00 sıralarında meydana gelen olayda Gökhan Evinç, nişanlısı Ceyda M.´nin Darsofa Mahallesi Akçeşme Caddesi 326. Sokak’taki evine geldi. İkili tartışmaya başladı. Ceyda M.,, sürekli dayak yediğini öne sürdüğü nişanlısı Evinç´i, babasına ait pompalı tüfekle 2 el ateş ederek, öldürdü. Ardından da polisi aradı. Eve gelen polis Ceyda M. ile annesi Canan Seyhan M.ve babası Bülent M.’yi gözaltına aldı.

    ‘BEN ÖLDÜRMESEM O BENİ ÖLDÜRECEKTİ’

    Ceyda M., polisteki ifadesinde, nişanlısının kendisini vurmakla tehdit ettiğini, olay günü de yine kendisini tehdit ettiğini, tartıştıklarını, korktuğu için de babasına ait tüfeği alıp, Gökhan Evinç’i vurduğunu anlattı. Ceyda M., “Ben onu öldürmeseydim o beni öldürecekti” dedi.

    DHA’nın haberine göre, Emniyetteki sorguları tamamlanan Ceyda M. ile anne ve babası Edremit Adliyesi’ne sevk edildi. Arkadaşları, Ceyda M.’nin nişanlısı Gökhan Evinç’ten sürekli şiddet gördüğünü, ayrılmak istediğini ancak Evinç´in ayrılmaya yanaşmayıp, son dönemde şiddeti artırdığını ileri sürdü.

    ÖLEN NİŞANLI, 2 CİNAYETTEN CEZAEVİNDE YATMIŞ

    Nişanlısı tarafından öldürülen Gökhan Evinç’in 14 yaşındayken 2004 yılında ağabeyi ile Rasime Kara’yı öldürmekten (80) 2,5 yıl cezaevinde kaldığı, 2007 yılında da İlkay Demir’i (18) öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine girdiği ve geçen yılın başında çıktığı öğrenildi.

  • Türk öğrenci Viyana’da öldürülmüştü! Katil eski polis çıktı

    Ali Rıza Sağnak (32), Adıyaman’da yaşıyordu. 2011’de Avusturya’ya gitti. Viyana Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü’nde son sınıfta okuyor, giderlerini karşılamak için de taksicilik yapıyordu. Liseden beri tanıdığı polis Oktay Şener ise 2017’nin temmuz ayında dilekçe vererek polislikten istifa etti. Şener’in ısrarlarına dayanamayan Sağnak, Avusturya’ya yerleşmesine yardımcı oldu.

    ‘ONA ULAŞAMADIM’

    Şener, 21 Mayıs 2018’de Sağnak’ın ABD’de yaşayan ablası Aysun Sağnak Başoğlu’na Instagram’dan mesaj gönderdi. Mesajda, Sağnak ile Almanya’ya kursa gideceklerinden ve şirket kuracaklarından bahsediyordu. Abla Başoğlu, bunun üzerine kardeşini aradı ancak telefonu açan yoktu. Yeniden Şener’i aradı. Şener, 20 Mayıs’ta Ali Rıza Sağnak’ı gördüğünü, iyi olduğunu söyledi. 2 arkadaşı ise polise giderek Sağnak’a ulaşamadıklarını söyledi.

    Viyana polisi, aynı gün Sağnak’ın evine giderek kapıyı kırdı. Manzara korkunçtu. Ali Rıza Sağnak, bıçaklanarak öldürülmüştü. Elleri ve kollarındaki yaralar saldırgana direndiğini gösteriyordu.

    Ali Rıza Sağnak

    Abla Başoğlu, Şener’den şüphelenmişti. Araştırdığında da kardeşiyle sıklıkla kavga ettiklerini öğrendi. Viyana polisini arayarak kardeşini Şener’in öldürdüğünden şüphelendiğini söyledi. Şener’in ailesini olaydan bir hafta önce Türkiye’ye göndermesi de şüphelerini iyice arttırdı. Şener, cesedin bulunmasından sonra Türkiye’ye dönmüştü. Viyana polisinin başvurusu üzerine Interpol, Şener hakkında uluslararası arama kararı çıkardı. Aramalar sürerken Viyana savcılığı olayla ilgili rapor hazırladı. Raporda, cesedin altındaki bir yara bandı ve olayda kullanılan kanlı bıçakta Şener’in DNA’sının bulunduğu belirtiliyordu.

    SİNYALİ DE BÖLGEDE

    20 Mayıs saat 21.54 ile 21 Mayıs 03.05 arasında olay bölgesinden Şener’in cep telefonundan sinyal de alınmıştı. Şener, Interpol’ün uluslararası arama kararı üzerine 5 Ekim’de İzmir’de gözaltına alındı ve 9 Ekim’de tutuklandı. Abla Başoğlu, “Kaçarken bir hikâye uydurdu. Katilin bir polis olduğunu söyledi. Cinayeti planlayarak işledi” dedi.

  • Annesini Öldüren Adamdan Şikayetçi Olmadı! Sebebi Herkesi Şaşkına Çevirdi

    İzmir’de birlikte işlettikleri markette çıkan tartışmada, birlikte yaşadığı 32 yaşındaki Bahriye Üngeç’i tabancayla sırtından vurarak öldüren 34 yaşındaki Murat Vardal’ın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
    İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasında, tutuklu sanık Murat Vardal, öldürülen kadının ailesi ve tarafların avukatları hazır bulundu.

    “ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM”

    Öldürülen Bahriye Üngeç’in ilk eşinden kızı olan N.Ö., eşinin olayı gördüğünü ve Murat Vardal’ın annesini kazayla öldürdüğünü söylediğini ifade etti. Üvey babasından şikayetçi olmadığını kaydeden N.Ö., “Ben ona baba ve ağabey derdim. Benim düğünümü yaptı. Bana çok iyiliği dokundu” dedi.

    “BAHRİYE ÇOCUKLUK SEVGİLİMDİ”

    Tutuklu sanık Murat Vardal ise eşiyle geçinemediğine dair ifadelerin gerçeği yansıtmadığını dile getirerek, “Bahriye benim çocukluk sevgilimdi. Herkes doğru konuşsun o da mezarında rahat yatsın” diye konuştu.
    Sanığın kaçma şüphesini dikkate alan mahkeme heyeti, Murat Vardal’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, tarafların bilirkişi raporuna ilişkin savunmalarını hazırlaması için davayı ileri bir tarihe erteledi.

    OLAY

    23 Eylül 2017’de İzmir’in Konak ilçesinde, birlikte işlettikleri markette çıkan tartışmada, 32 yaşındaki Bahriye Üngeç’i tabancayla sırtından vurarak öldüren 34 yaşındaki Murat Vardal, saklandığı Menderes’te yakalanmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Murat Vardal tutuklanmıştı.

  • Lisede Dehşet! Yan bakma kavgasında bıçaklanarak öldürüldü

    Edinilen bilgiye göre, Seyhan ilçesi İstiklal Mahallesi‘nde lise öğrencisi Azad Çiçek (19), iddiaya göre yan bakma meselesi yüzünden liseli diğer öğrencilerle tartıştı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Azad Çiçek bıçakla yaralandı.

    Yaralı halde kavga etmeye devam eden Çiçek, bir süre sonra okul önünde yere düştü. Kavgaya karışan öğrenciler olay yerinden kaçarken, Çiçek’in arkadaşları sağlık ekiplerini aradı. Olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılan genç, olaydan 2 saat sonra kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Polis, olaya karıştığı ileri sürülen çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

  • Polis memuru trans bireyi öldürüp, 2 kişiyi yaraladı

    Olay, bugün saat 06.30 sıralarında Alsancak semti 1468 Sokak’ta 4 katlı bir apartmanın ikinci katında meydana geldi. ‘Hande Şeker’ takma adını kullanan trans birey Burak Batmaz ile para karşılığı birlikte olmak için eve geldiği öne sürülen ikinci el telefon satışı yapan A.T.K. arasında tartışma çıktı. DHA’nın haberine göre, bu sırada dairenin dışında bulunan ve izinli olduğu belirtilen polis memuru A.D. (23),trans bireylerin arkadaşı A.T.K.’ye saldırdığını düşünüp içeri girdi, tabancasını çekerek peş peşe ateş etti. Vücuduna 2 kurşun isabet eden Burak Batmaz ile kendisi gibi trans birey olan arkadaşı Y.A. ve A.T.K. yaralandı.

    Bina sakinlerinin ihbarı üzerine bölgeye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Batmaz’ın olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlendi. Kolundan yaralanan Y.A. ambulansla Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi’ne, seken kurşunla ayağından vurulan A.T.K. ise Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Polis ekipleri, meslektaşları A.D. ile tedavisinin ardından A.T.K.’yi gözaltına aldı. Sağlık durumu iyi olan Y.A.’nın tedavisinin ise sürdüğü bildirildi.

    Burak Batmaz’ın cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

  • 4 kişinin öldüğü akraba kavgasıyla ilgili kan donduran ifadeler

    İddianamede; silah, keser ve sopaların kullanıldığı kavgayla ilgili tutuklu sanıklardan Hasan Büyüktopaç’ın “Sıkın bunlara, hepsi ölsün” sözlerinin ardından Zeki Büyüktopaç’ın, tabancasını çekerek, akrabalarına kurşun yağdırdığı belirtildi. Kavgaya ilişkin detayların yer aldığı iddianamede; Mustafa Büyüktopaç’ın, yerde yaralı yatan Ayhan Büyüktopaç’ı keserle başına vurarak, öldürdüğü de yer aldı.

    Geçen yılın Şubat ayında tadilatı yapılan odunluğun saçak kısmının, öncekine oranla daha uzun olduğu ve yolu daralttığı gerekçesiyle önceden husumetli olan Hasan Büyüktopaç ile amcasının oğlu Ayhan Büyüktopaç arasında tartışma çıktı. Gerginlik, araya köylülerin girmesiyle sona erdi. Daha sonra yeniden başlayan tartışma, ailelerin diğer bireylerinin de katılmasıyla kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavgada Ayhan Büyüktopaç ile eşi Emine, kız kardeşi Zekiye ve FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alınan uzman çavuş oğlu Taşkın Büyüktopaç yaşamını yitirirken, yeğeni Soner Büyüktopaç ise ağır yaralandı. Olay sonrası yapılan incelemede Ayhan Büyüktopaç’ın, sopa darbeleriyle diğer aile bireylerinin ise açılan ateş sonucu öldüğü belirlendi. 4 kişinin ölmesiyle sonuçlanan kavganın ardından Zeki Büyüktopaç, oğulları Onur ve Mustafa Büyüktopaç ile dede Hasan Büyüktopaç gözaltına alındı. Büyüktopaç ailesinin fertleri, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    ‘SIKIN BUNLARA, ÖLSÜNLER HEPSİ’ DEMİŞ

    Olayın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame, tamamlandı. Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 42 sayfalık iddianamede, kavganın detayları yer aldı. Mehmet Büyüktopaç’ın, konuşmak için Hasan Büyüktopaç’ın evine gittiği belirtilerek, Hasan, Zeki, Hatice, Onur ve Mustafa Büyüktopaç’ın sopalarla Mehmet Büyüktopaç’a vurduğu, sesleri duyan Taşkın, Soner ve Ayhan Büyüktopaç’ın da Hasan Büyüktopaç’ın evine doğru gittiği, ardından da Zekiye, Emine ve Metin Büyüktopaç’ın olay yerine geldiği kaydedildi. İddianamede, ayrıca keser ve sopaların kullanıldığı akrabalar arasındaki kavga sırasında Hasan Büyüktopaç’ın “Sıkın bunlara, ölsünler hepsi” diye bağırmasının ardından Zeki Büyüktopaç’ın, belinden tabancasını çıkarıp Emine, Zekiye, Ayhan,Taşkın, Soner ve Mehmet Büyüktopaç’a hedef gözeterek kurşun yağdırdığı yer aldı.

    ÖLÜMDEN DÖNMÜŞ

    Metin Büyüktopaç’ın, ölümden son anda kurtulduğu da iddianameye yansıdı. İddianamede; Mustafa Büyüktopaç’ın, elindeki sopayı Metin Büyüktopaç’a doğru salladığı, Metin Büyüktopaç’ın da sopayı tutması üzerine dengesini kaybederek, yere düştüğü, bu sırada Zeki Büyüktopaç’ın, Metin Büyüktopaç’a 2 el ateş ettiği, Metin Büyüktopaç’ın kendisini taşın arkasına atarak, saklanması sonucu kurşunların isabet etmediği kaydedildi.

    YERDEKİ YARALIYI BAŞINA KESERLE VURARAK ÖLDÜRMÜŞ

    İddianamede; Zeki Büyüktopaç’ın tabancasından çıkan mermilerle Emine, Zekiye, Ayhan ve Soner Büyüktopaç’ın vurularak yere düştüğü, kurşunların isabet ettiği Taşkın Büyüktopaç’ın yaralı halde olay yerinin yakınındaki Kezban Büyüktopaç’ın evinin bahçesine kaçarak kurtulmaya çalıştığı, Mustafa Büyüktopaç’ın elinde keserle yerde yaralı yatan Ayhan Büyüktopaç’ı başına keserle vurarak öldürdüğü kaydedildi.

    ‘OĞLUNU AL, CANINI BAĞIŞLIYORUZ’

    Havaya ateş eden Zeki Büyüktopaç’ın, silahını olay yerine koşup, yaralılardan Taşkın Büyüktopaç’a yardım etmek isteyen Eşref Akar’a doğrultarak, “Sıra senin, çekil yaralının yanından” deyip, tehdit ettiği de iddianamede yer aldı. Olayda yaralanan Soner Büyüktopaç’ın hastaneye götürülmek üzere araca bindirilmek istendiği sırada Mustafa Büyüktopaç’ın, Metin Büyüktopaç’ın yanına giderek, “Oğlunu al, canını bağışlıyoruz” dediği de iddianameye yer aldı.

    ‘KASTEN ÖLDÜRME’ SUÇU İŞLENDİ

    İddianamede Hasan, Mustafa, Onur, Hatice ve Zeki Büyüktopaç’ın, aynı iştirak iradesi ile fikir ve irade birliği içinde hareket ettiği; Emine, Zekiye, Ayhan ve Taşkın Büyüktopaç’ın kasten öldürülmeleri konusunda aynı iştirak iradesini paylaştığı, aynı iştirak iradesi içinde yer alan Zeki Büyüktopaç’ın elverişli silahla ve elverişli hareketlerle öldürme kastı ile hareket ederek eylemlerini doğrudan doğruya icraya başladığı; Hasan, Hatice, Mustafa ve Onur Büyüktopaç’ın da gerek söz gerekse eylemleriyle şüpheli Zeki Büyüktopaç’ın eylemlerine katıldığı, bu nedenle şüpheliler Onur, Hatice, Hasan, Mustafa ve Zeki Büyüktopaç’ın her maktul yönünden ‘kasten öldürme’ suçunu ayrı ayrı işlediği vurgulandı.

    İddianamede; Zeki Büyüktopaç ile oğulları Onur ve Mustafa Büyüktopaç ile dede Hasan Büyüktopaç hakkında ömür boyu hapis cezası istendi.