Kategori: 3. Sayfa

  • 2 Aylık Kocasını Öldürmüştü… Cezası Belli Oldu

    Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık İlknur Aktaş ve tarafların avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Güler Kurt, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin bozma ilamını okudu ve taraflara görüşünü sordu.

    Sanık İlknur Aktaş’ın avukatı Yasemen Öztürkcan, bozma ilamını kabul etmediklerini söyledi. Katılan tarafı avukatları ise bozma ilamına uyulmasını talep etti.
    Aktaş, çok sevdiği eşinin değil kendisinin ölmeyi dilediğini belirterek, “Kayınvalidem bana hakaret etti. İntihar etmek istedim. Mutfaktan bıçak aldım. Arkamdan gelen eşimi fark etmedim. Bıçak istem dışı eşime saplandı. Olay tarihinde sorunlu bir hamilelik yaşıyordum. Daha önceki ayrıntılı savunmalarımı aynen tekrar ederim.” dedi.

    Cumhuriyet Savcısı Ercan Altuncu tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaada, olayın yaşandığı 3 Ağustos 2017’den birkaç ay önce evlenen sanık İlknur Aktaş ile Sinan Aktaş’ın, maktulün ailesiyle yaşamaya başladığı, bir süre sonra çiftin arasında geçimsizliğin ve zaman zaman şiddetli tartışmaların yaşandığı, olayın gerçekleştiği tarihte de hamile olan sanıkla maktul arasında yemek hazırlama meselesi yüzünden tartışma çıktığı belirtildi.

    Mütalaada, bu sırada maktul Sinan Aktaş’ın “Eşek misin, anlamıyor musun? Kalk yemeğimi ver.” sözleri üzerine tartışmanın şiddetlendiği, sanığın mutfaktan aldığı bıçakla bir kez vurduğu eşini öldürdüğü ifade edilerek, sanığın tüm aşamalarda eşiyle sürekli tartıştığını söylediği, olay günü de maktulün kendisine hakaret ettiğini belirttiği kaydedildi.

    Dinlenen tüm tanıkların da sanıkla maktul arasında anlaşmazlık ve geçimsizlik bulunduğuna dair anlatımlarının olduğu dile getirilen mütalaada, sanığın savunmasının aksini ispatlayacak başkaca delil bulunmadığı anlatıldı.

    Mütalaada, sanığın eylemini maktulün birlikte yaşadığı annesi ve babasıyla anlaşamamaktan kaynaklanan psikolojik sorunların etkisiyle tahrik altında işlediğinin kabul edilmesi gerektiği vurgulanarak, sanık İlknur Aktaş’ın “haksız tahrik altında eşini kasten öldürme” suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

    Son sözü sorulan sanık Aktaş, “Bir diyeceğim yoktur.” dedi.

    Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık İlknur Aktaş’ın “eşini kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın cezasını, eylemi haksız tahrik altında işlediğinden önce 24 yıla düşüren mahkeme, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkisini de dikkate 20 yıla indirdi.

    DAVANIN GEÇMİŞİ

    Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık İlknur Aktaş’a, eşi Sinan Aktaş’ı “kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Sanığın eylemi haksız tahrik altında gerçekleştirdiği anlaşıldığından cezasını 18 yıla indiren heyet, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkisini takdiri hafifletici sebep kabul ederek, Aktaş’a 15 yıl hapse mahkum etmişti.

    Kararı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, maktulün hakareti ve tartışmanın mahiyeti gözetildiğinde sanık hakkında hükmedilen cezadan haksız tahrik indirimi alt sınırdan uygulanması gerekirken, daha vahim haller için öngörülen üst sınırdan indirim yapılarak sanığa eksik ceza tayini uygulandığına karar vermişti.

    Daire, sanık Aktaş’a verilen 15 yıl hapis cezasını bozarak, dosyayı Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesine geri göndermişti.

  • Cinayeti cezaevinden gönderdiği mektupla itiraf etti

    Olay, 9 Kasım 2018’de Ören Yeni Mahallesi Kavucaktaş Mevkii’nde meydana geldi. Metin Şahin ile arkadaşı Cafer Korkmaz, dağ evinin balkonunda birlikte alkol aldı. Şahin, gece eve dönmeyince 2 torunu dağ evine gitti. Torunlar, dedelerinin cesediyle karşılaştı. Polis, Metin Şahin’in 4 kurşunla vurularak, öldüğünü tespit etti. Çevrede araştırma yapan polis, eve 500 metre mesafedeki ırmağın kenarında Cafer Korkmaz’ı yatarken buldu. Gözaltına alınan Cafer Korkmaz, ifadesinde daha önceden aralarında husumet bulunan köylüsü F.K.’nın gelip, kendilerine ateş ettiğini öne sürerek, “Küfür ederek, ateş açtı. Metin’in kafasından kan geldi. Ayağa kalkıp Metin’e sarılacakken bir el daha ateş etti. Sonra köye doğru kaçtı. Peşinden giderken merdivenlerden düştüm. Sonra olanları hatırlamıyorum. Uyandığımda eşim ve köylüm İ.S. yüzüme su serpiyordu. Metin’i, F. öldürdü. Benim cinayetle alakam yok” dedi.  F.K. ise olay gece iş yerinde olduğunu güvenlik kamerası görüntüleri ve tanık ifadeleriyle kanıtladı. Beraberinde bir tabanca da bulunan Cafer Korkmaz tutuklandı.

    CEZAEVİNDEN MEKTUP GÖNDERDİ

    Bir süre sonra ise, tutuklu bulunduğu Beycuma M Tipi Kapalı İnfaz Kurumu’ndan Cumhuriyet Başsavcılığı’na mektup göndererek, cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etti. Bu gelişme üzerine SEGBİS ile ifadesi alınan Cafer Korkmaz, Metin Şahin’in, birlikte alkol aldıkları sırada daha önceden satın aldığı bir araziye aracılık etmesinden dolayı kendisinden para istediğini ileri sürdü. Korkmaz, “Metin Şahin bu sırada masadaki silahı almak istedi. Ben de masada duran diğer silahı alarak, ateş ettim. Olayın şokuyla kaçtım. Sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda eşim ve arkadaşım beni uyandırmaya çalışıyordu. ‘Bunları F. vurmuştur’ diye konuşmalar duydum. Hapse girmekten korktuğum için ‘Bizi F. vurdu’ diyerek iftira attım” diye konuştu.

    SAVCI MÜEBBET HAPİS TALEP ETTİ

    Cinayetle ilgili yürütülen soruşturmda tamamlandı ve Cafer Korkmaz hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Hazırlanan idddianamede tutuklu sanığın ‘iftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına neden olma’, ‘kişi hürriyetini yoksun kılma’ ve ‘ruhsatsız mermileri satın alma veya taşıma’ suçlarından da yargılanması istendi. Cafer K. önümüzdeki günlerde Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.

  • ‘Anne’ Vahşeti! “Kızımı Eve Geç Geldiği İçin Öldürdüm, Gidin Cesedini Alın!”

    Kan dondurucu olay, 27 Ocak pazar günü sabaha karşı saat 05.00 sıralarında Van’ın Tuşba İlçesi’nde meydana geldi.

    ANNE VE BABASI BİR SÜRE ÖNCE AYRILMIŞ

    İddialara göre, 18 yaşındaki Ayşe A.’nın annesi ve babası bir süre önce aralarındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı. Boşanma sürecinin ardından, annesiyle yaşayan Ayşe A. geçimlerini sağlamak için bir eğlence merkezinde çalışmaya başladı. İşi sebebiyle evine geç giden genç kız ile annesi arasında sık sık tartışma yaşanıyordu. Cumartesi gecesi Ayşe A. yine eve geç gidince annesiyle aralarında kavga çıktı.

    “EVDE KIZIMI ÖLDÜRDÜM”

    Sözcü gazetesinden Tugay Saday’ın haberine göre, Pazar sabahı karakola giden anne N.A. polise evinin anahtarını vererek “Kızımı öldürdüm, cesedi şu an evde” dedi. Eve giden ekipler, genç kızın cansız bedeniyle karşılaştı. Yapılan incelemelerin ardından genç kızın cansız bedeni Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.

    ÜRPERTEN İFADE

    İfadesinde; kızının eğlence merkezinde çalışmasına karşı olduğunu anlatan anne N.A.’nın “Eve geç geldiği için tartıştık. Tartışma alevlenince cinnet geçirerek Ayşe’nin boğazına sarıldım. Kendime geldiğimde Ayşe ölmüştü” dediği öğrenildi.

    BABA DA EMNİYET’E GÖTÜRÜLDÜ

    Anne N.A.’nın ifadesinin ardından Ayşe A.’nın babası da ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

    “ÖLÜMÜM ANNEMİN ELİNDEN OLACAK”

    Ayşe A.’nın arkadaşları, “Ayşe hayat dolu biriydi. Ama annesinin sürekli kendisine baskı uyguladığını söylüyordu. Bir hafta önce Ayşe bize, ‘Bir gün ölümüm annemin yüzünden olacak’ demişti. Bunu söyledikten bir hafta sonra da bu olay yaşandı. Bize hep, ‘Kızlarına güzel davranan annelerine çok özeniyorum’ derdi. Çok acı bir olay” ifadelerini kullandılar.

    Van Polisi’nin olayla ilgili çok yönlü soruşturması devam ediyor.

  • 13 Yaşındaki Emine’nin Ölümünde Mavi Balina Detayı! Defterinde Bulunan…

    DSİ Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Emine Karadağ’ı hayattan koparan olay, 21 Ocak Pazartesi günü meydana geldi. Yarıyıl karnesinde teşekkür belgesi alan Emine Karadağ, babasının evde bulunan ruhsatlı av tüfeğiyle intihar etti. 2’si kız 4 çocuk sahibi olan Karadağ ailesi kızlarının ölümüyle yıkıldı.

    Emine’nin hayatını kaybetmesinin ardından defterlerini inceleyen aile ve polis, küçük kız tarafından çizilen yunus balığı ile figürlere rastladı.

    25 MADDELİK LİSTE

    “Ölmeden önce 1 yıllık yapılacak” başlığı altında 25 maddelik bir de liste bulundu. “Mavi Balina” oyunundan gelen talimatların Emine tarafından yazıldığı tespit edildi. Listede “İntihar kaçıştır. Herkesle zıtlaşacaksın, herkesle ters gideceksin. Hep yalnız takılacaksın. Gerektikçe konuşmamaya yemin edeceksin. Anneni babanı huzurevlerine atacaksın. Yılda bir kez ziyaret edeceksin o da sevap olsun diye. Artık sana herkes hayalet diyecek” yazıları dikkat çekti.

    ”MAVİ BALİNA OYUNU YASAKLANSIN”

    Amca Mahmut Karadağ, yeğeninin ölümüne hala inanamadıklarını belirterek, “Babasının yatağına uzanmış av tüfeğine 1 mermi yerleştirmiş ve intihar etmiş. Bu çocuğun bunu yapması milyonda bir ihtimal bile olamaz. Okulunda da başarılı bir öğrenciydi. Defterlerini araştırdık çeşitli notlar ve resimler bulduk. Oyun içerisinde bir grup kurmuşlar farklı filmler ve oyunlar var Mavi Balina gibi. Notlarda, ‘bugün şunu yapacağız, yarın şu çocukları döveceğiz, annemizi babamızı huzurevine bırakacağız, aynı gün hep birlikte intihar edip cennete gideceğiz sonra dirilip geleceğiz’ diye notlar bırakılmış yani tamamen oyundan etkilenmiş” dedi.

    Ailelere de seslenen Karadağ, “Anne ve babalar çocuklarını akıllı telefonlardaki ve bilgisayar üzerinden oynanan oyunlardan uzak tutsunlar. Devlet bu tür oyunların erişimini yasaklasın, nice çocuklar hayatını kaybediyor. Çocuk akşam geliyor kendi telefonunu kullanamıyor annesinin telefonunu alıyor ders çalışacağım diyerek ama arkadaşlarıyla temas kurup oyun oynuyorlar. Kendilerine göre bir liste yapmışlar nasıl talimat alıyorlar onu bilmiyorum ama mutlaka bu oyunlardan sonra yapmışlar. Çok efendi sessiz bir kızdı dükkanın önünden geçerken bile kafasını sallar gülerek geçerdi. Yazık oldu yeğenime” diye konuştu.

     

    MAVİ BALİNA OYUNU
    Dünya çapında çok sayıda kişinin intiharına neden olmuş olabileceği belirtilen ve bu nedenle birçok ülkede erişimi yasaklanan oyuna katılan kişilerden, çoğu şiddet içeren 50 talimatı yerine getirmesi isteniyor.

    Bu komutlar arasında derin olmayacak şekliyle kol ve bacakların kesilmesi, belirli bir süre boyunca kimse ile görüşülmemesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar yer alıyor. Oyun, oyuncuların oyun içi görevlere uymaları durumunda ilerliyor. Oyunu oynamak isteyen oyuncular bu görevlere uymadıklarında bir sonraki aşamaya geçemiyorlar.

    50. günün sonunda ise kişiye son aşama olan intihar etme komutu veriliyor.

    Oyunun tasarımcısı 21 yaşındaki Rus vatandaşı Philipp Budeikin, 2016 yılında gençleri intihara teşvik etme suçundan tutuklanmıştı.

  • Adana’da sır olay… İntihar mı cinayet mi?

    Olay, 25 Ocak’ta, Adana’nın Çukurova ilçesine bağlı Toros Mahallesi’nde meydana geldi. Bakıcılık yapmak için ülkesinden Adana’ya geldiği belirtilen Kırgız Aizada Nambetova‘nın çocuklarına baktığı aile, kadına ulaşamayınca polise haber geldi.

    Bunun üzerine Nambetova’nın evine giden polis ekipleri, kapıyı açan olmayınca çilingir çağırdı. Kilitli olduğu belirlenen kapının çilingir tarafından açılmasıyla içeri giren ekipler,Kırgız kadının banyoda külotlu çorapla tavana asılı cansız bedenini buldu. Polis ekipleri, yalnız yaşadığı öğrenilen kadının intihar mı ettiğini yoksa cinayete mi kurban gittiğini belirlemek için soruşturma başlattı. Kırgız Aizada Nambetova’nın cansız bedeni, otopsi için götürüldüğü Adana Adli Tıp Kurumu’nun morgunda bekletiliyor.

  • Sevgilisini bıçaklayan kadın polisi aramış: ‘Aşkım ölüyor…’

    Olay,  geçen yıl 30 Ocak’ta Karşıyaka Mahallesi’nde meydana geldi. Selma Kaymaz ile sevgilisi Reşat Kabakçı arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Kaymaz, eline aldığı bıçakla Kabakçı’yı bıçakladı.  Ağır yaralanan Kabakçı, ambulansla kaldırıldığı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Polis tarafından gözaltına alınan Selma Kaymaz tutuklandı.

    HAKİM KARŞISINDA ÇIKTI

    Kaymaz hakkında ‘kasten adam öldürme’ suçundan Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Hakkında müebbet hapis cezası istenen Selma Kaymaz’ın yargılanmasına başlandı. Kaymaz’ın hazır edildiği duruşmaya öldürülen Reşat Kabakçı’nın ailesi ve avukatları katıldı. Selma Kaymaz, ifadesine “Reşat ile 7 yıldır birlikte yaşıyoruz. Kendisinden bir çocuğum var. Kendisi benim yanımda  kalıyordu. İlk  yıllar aramızda  problem yoktu. Ancak sonraki  dönemlerde beni başka erkeklere pazarlıyordu. Olay günü ya evi terk edecektim ya da sığınma evine gidecektim. Reşat eve geldi. Eve eşya taşımak için gelenleri kovarak, ‘Hiçbir yere gidemezsin yoksa seni  öldürürüm’ diyerek beni tehdit etti. Dışarıda alkol aldık. Birlikte eve geldik, biriyle telefonla konuştu. Benim orada çalışmam konusunda pazarlık yaptı. Aramızda tartışma çıktı. Ortam bir anda gerildi. O bana ben de ona vurdum. Kendisine bir kez bıçak darbesi vurdum. Yere düştü, ‘aşkım ölüyor’ diye bağırdım, 112’yi ve polisi aradım, sonra öldüğünü öğrendim. Kastım öldürmek değildi” dedi.

    ‘EŞİM ONUNLA MUTLU DEĞİLDİ’

    Duruşmaya çocuklarıyla birlikte katılan Reşat Kabakçı’nın eşi Tuğba Kabakçı, Selme Kaymaz’ın fuhuş yaptığını iddia ederek şikâyetçi olduğunu söyledi. Tuğba Kabakçı, “7 yıllık ilişkisi olduğunu biliyorum. Onunla yaşamaya  başlamıştı, eve çok nadir gelirdi. Boşanma davası açmamıştım. Eşim olaydan on gün önce evine geri dönmüştü. Eşim, onunla mutlu değildi. Bana ‘Reşat’ı sana yar etmeyeceğim, onu öldüreceğim’ diyordu. Eşimle birlikteyken de fuhuş yapmaya devam ediyordu. Benim ölen eşimden iki çocuğum var” diye konuştu. Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

  • İki aile arasında silahlı kavga! Ölü ve yaralılar var

    Olay, bugün saat 15.30 sıralarında Tekirdağ Kapaklı’nın Atatürk Mahallesi Şükran Sokak üzerinde meydana geldi. İddiaya göre kız kaçırma yüzünden aralarında husumet bulunan Er ve Şengül ailelerinin fertleri arasında yine tartışma çıktı. Tartışma, tabancaların da kullanıldığı kavgaya dönüştü. Olayda ilk belirlemelere göre 2 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı.

    Olay yerine çok sayıda ambulans ve polis ekibi sevk edildi.

  • Kız arkadaşının annesini öldürdü! Savunması ‘pes’ dedirtti

    Olay, geçen 4 Haziran’da Fevzi Çakmak Mahallesi’nde meydana geldi. Yusufcan Özalp (19) , kavgalı olduğu kız arkadaşı Merve Yün ile konuşup, barışmak için evine gitti. Ancak Özalp ile Merve Yün’ün ailesi arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Yusufcan Özalp, elindeki bıçakla, genç kızın annesi Fadime Yün’ü (52) göğsünden bıçaklayıp, öldürdü. Babası Fahri Yün’ü (57) de yaraladı. Olayın ardından Ayrancılar Jandarma Karakol Komutanlığı’na giderek teslim olan Yusufcan Özalp, tutuklandı. Hakkında kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından dava açıldı.

    ‘BEN ÖLDÜRMEDİM, KENDİ EŞİ ÖLDÜRDÜ’

    İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Yusufcan Özalp, olayda yaralanan Fahri Yün ve kızı Merve Yün ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Pınar Melli hazır bulundu. Tutuklu sanık Özalp ifadesinde, Fadime Yün’ü eşi Fahri Yün’ün öldürdüğünü öne sürdü. Özalp, “Merve ile üç yıllık duygusal bir arkadaşlığım vardı. Zaman içinde sorunlar yaşadık. Ayrılsak da o dönem barışma aşamasındaydık. Beni ailesiyle tanıştırmak için evine çağırdı. Biraz geç saatte gittiğim için bana küfür etti. Babası kapıda Biz akraba evliliği yapıyoruz. Sana kız vermeyiz. Kızımı çok seviyorsan baban fabrikanın hisselerinden biraz bana devretsin o zaman ortak oluruz, sen de kızımla evlenirsin dedi. Irkçılık yaptığını, kızını pazarladığını söyleyince bana yumruk attı. Evden çıkmak istedim. Mervenin babası, elindeki bıçakla bana saldırdı. Kendimi kenara çekince Fahrinin elindeki bıçak eşine değdi. Fahrinin elinden bıçağı aldım. Rastgele salladım, Fahriye geldi mi bilmiyorum. Olay yerinden kaçarken yolda birini gördüm ve ‘beni öldürecekler karakola götür’ dedim. Jandarmaya giderek teslim oldum” diye konuştu.

    ‘SANIK YALAN SÖYLÜYOR’

    Olayda yaralanan Fahri Yün ise, sanığın ifadesinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Uyandığında eşini kanlar içerisinde gördüğünü belirten Yün, “Sanığın beyanları yalanlar üzerine kurulu. Ben evdeki gürültü üzerine uyandım. Kapıyı açtığımda eşimi yerde kanlar içerisinde gördüm. Bu sırada sanık üzerime gelerek, bana bıçakla saldırdı” dedi.

    Merve Yün de o dönem erkek arkadaşı olan sanığın yalan söylediğini ifade ederek, Yusufcan Özalp’in olaydan önce kendisini dağlık alana götürüp, evlenmesi için tehdit ettiğini iddia etti. Sanığın tehdit olayı sırasında da elinde bıçak olduğunu söyleyen Yün, “Sanıkla duygusal bir arkadaşlığımız oldu. Bana kötü davrandığı için bitirdim. Olaydan önce beni zorla dağlık bir alana götürüp, bıçakla tehdit etti. Evlenmediğim takdirde beni öldüreceğini söyledi. Korktum ve kurtulmak için ‘tamam’ dedim. Daha sonra buna inanmadığı için gece vakti evimize geldi. Kapının zorlandığını duyunca pencereden baktım. Sanığı görünce annemin yanına gittim. Bu sırada içeriye girdi ve elindeki bıçağı anneme sapladı. Daha sonra babama saldırdı” diye konuştu. Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesine karar verilerek, ertelendi.

  • Kocasını öldürdü, cesedini 4 parçaya bölüp, bahçeye gömdü

    Olay, dün gece Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre Havva Z. (35), bir çocuğunun babası eşi Mikail Z. (40) ile henüz belirlenemeyen nedenle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Havva Z., eşini bıçaklayarak, öldürdü. Daha sonra cesedini 4 parçaya ayırıp, oturdukları 3 katlı binanın arkasındaki bahçeye gömdü.

    Komşuları, evden gelen kavga seslerinin ardından Havva Z.’nin evin arkasına açtığı çukura battaniye sarılı bir şeyler gömdüğünü görüp, polise ihbarda bulundu.

    Gözaltına alınan Havva Z., eşini öldürüp arka bahçeye gömdüğünü söyledi. Bunun üzerine belediye ekipleri, polis eşliğinde bahçede kazı yaptı. Kazıda Mikail Z.’nin 4 parçaya bölünmüş cesedini, battaniyeye sarılı halde buldu. Ceset parçaları, otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Havva Z.’nin emniyetteki sorgusu sürüyor.

  • Sevgilisini öldürüp, cesedini otomobille dolaştırdı!

    Gaziantep’te pamuk atölyesi sahibi olan Cuma Pancar, 17 Ekim 2017 tarihinde birlikte yaşadığı 2 çocuk annesi Arzu Gültekin ile buluştu. Beraberinde kızı da olan kadını,otomobiline aldı. Kısa süre sonra ise Cuma Pancar, Gültekin’in kızını otomobilden indirdi.  İkili arasında tartışma çıktı. Cuma Pancar, otomobil içinde ruhsatsız tabancasını ateşleyerek, Arzu Gültekin’i öldürdü. Ardından da kadının cesediyle şehirde dolaşmaya başladı.

    Camı kırık ve bazı yerlerinde sıçramış kan lekesi bulunan otomobilin ön koltuğunda hareketsiz bir kadın olduğunu görenler durumu polise bildirdi. Polis hemen harekete geçti ancak şehirde dolaşan otomobil bulunamadı. 5 saatin sonunda ise yakalandı.

    SON SÖZÜ BU OLDU

    Tutuklanan Cuma Pancar hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Gaziantep  5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında son sözü sorulan Pancar, pişman olduğunu belirterek, “Keşke ben ölseydim” dedi.

    Mahkeme heyeti sanığı ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme cezada indirim yapmadı.