Kategori: Adana

  • Ağaç dalı keserken fenalaşan kişi hayatını kaybetti

    Ağaç dalı keserken fenalaşan kişi hayatını kaybetti

    Olay, Aladağ ilçesine bağlı Kızıldam Mahallesi’nde meydana geldi. Bir kişi dağlık alanda dal kesmek için bir ağaca çıktı. Dalları kestiği sırada fenalaşan kişinin eşi durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi.

    Ağaçtan indirilen kişi Aladağ Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastanede yapılan müdahalelere rağmen şahıs kurtarılamadı.

  • Meyvesi güldürmedi, kabuğu altın oldu

    Meyvesi güldürmedi, kabuğu altın oldu

    Çukurova’da bu yıl narenciye ürünlerinin kilo fiyatı bahçede 1 lira, hatta limonun kilo fiyatı 1 liranın da altına düştü. Narenciyenin meyvesi bu yıl çiftçinin yüzünü güldürmeyince vatandaşlar kabuğunu kurutup satmaya başladı. Kozan’da Turunçlu Mahallesi Konak köyü sakinleri aileleri ile birlikte limon, portakal ve turunç kabuklarını soymak için seferber oldu. Dalında 1 TL’den alıcı bulamayan narenciye ürünlerinin kabuklarını soyup çamaşır gibi asıp kurutarak kilosunu 18-20 TL arasında satmaya başladı. Narenciye kabukları kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılıyor.

    Limon, portakal ve turunçları römorklar ile evlerinin bahçesine taşıyan Turunçlu Mahallesi sakinleri evleri önünde aileleri ile birlikte günlük yaklaşık 200 kilogram narenciye ürünün kabuklarını önce soyuyorlar ardından kuruması için çamaşır ipine bin bir emekle diziyor.
    Mahalle sakinlerinden Suzan Yıldırım burada ziyan olmaması için limon kabuklarını soyduklarını kaydederek, “Torunlarım getiriyor biz soyup kurutuyoruz. Meyvenin fiyatı dalında 1-2 TL, kabuğunu 20 TL’ye kadar satıyoruz. Ağaçta kalsa çiçeğine zarar yere dökülse toprağa biz de böyle ekonomiye kazandırıyoruz” dedi.

    Ahmet Yeğenoğlu ise “Her ev yaklaşık 500 kilogram narenciye kabuğunu soyarak ekonomiye kazandırıyor. Bahçede dalında kalması ağaçlara ve bahçeye büyük zarar. Çukurova’da Şubat ayında kısa kollu ile geziyoruz. Bir ay sonra narenciye çiçek açacak toplanması lazım. Bizde kabuklarını soyarak limon portakal turunçları ekonomiye kazandırıyoruz” diye konuştu.

    Okulların tatil olmasını bilen mahallede ki öğrencilerde ailelerine narenciye kabuklarını soymada yardım ederek okul harçlıklarını çıkarıyor.

  • Depremde kaybolan bebeğini 27 gün sonra buldu

    Depremde kaybolan bebeğini 27 gün sonra buldu

    Kahramanmaraş merkezli depremler sonucunda 50 binden fazla kişi hayatını kaybederken 100 binden fazla kişi de yaralandı. Deprem en yıkıcı etkiyi ise Hatay’da oluşturdu. Kentte binlerce ev yıkılırken binlerce insan da yaralandı.

    Yaralıların bazıları uzuvlarını kaybederken bazıları da hem en yakınlarını hem de ailesinden birçok kişiyi kaybetti. Depremde hastanede kalan birçok çocuk ise anne ve babasından uzun süre ayrı kaldı. Çocuklar DNA sonuçlarıyla ailelerine kavuştu.

    Hatay’ın Antakya ilçesinde müstakil evde yaşayan Turan ailesi de depremde enkaz altında kaldı. Anne Ayşenur Turan (30) depremden 27 saat sonra enkazdan çıkartılırken eşi Samet Turan depremin 24.saatinde enkazdan çıkartıldı ancak hastanede hayatını kaybetti. Çiftin en büyük çocukları Azat (10) ise depremin 11. saatinde kurtarıldı ve tedavi için Antalya’ya sevk edildi.

    Kuvözdeki Aras’ı hemşire kurtarmış

    3 Şubat’ta doğum yapan Ayşenur Turan’ın minik evladı Aras ise deprem günü hastanede kuvözde kalırken bir hemşire tarafından kurtarıldı ve Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Minik evladına 27 gün sonra evladına kavuştu

    Ayşenur Turan depremden sonra geçirdiği ameliyatlar nedeniyle bilinç kaybı yaşarken Turan’ın akrabaları kayıp Aras’ı bulmak için DNA testine başvurdu. Ayşenur Turan depremden 27 gün sonra evladına kavuştu. Genç kadın Antalya’da tedavisi süren büyük evladına ise 3 ay sonra kavuştu.

    Adana’da ev kiralandı

    Deprem nedeniyle sağ tarafı tutmayan genç kadın tekerlekli sandalyeye mahkum kalırken hayırseverlerin desteğiyle merkez Sarıçam ilçesinde ev kiralandı ve 1 yıllık kirası ödendi. Genç kadının Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde fizik tedavi süreci sürüyor.

    “Ev birden başımıza çöktü”

    Yaşadığı zor günleri İhlas Haber Ajansı’na gözyaşlarıyla anlatan Ayşenur Turan, “Deprem olduğunda elektrikler kesildi ve ev çöktü. Oğlumun ve eşimin seslerini duyuyordum ancak onlar birbirlerinin sesini duyamıyordu ben arada onlara köprü oluyordum. Oğlum 11. saatin sonunda çıktığında derin bir nefes aldığımı hatırlıyorum. 24. saatin sonunda eşim kurtuldu. Enkazdan çıktığında iyiymiş ancak hastanede hayatını kaybetmiş. Bende 27. saatin sonunda çıktım, çok kötüydü. Hastaneye vardığımda hiçbir şey hatırlamıyordum” dedi.

    “Evladıma ulaşamayacağım diye çok korktum”

    Evladına kavuştuğu günü unutamadığını söyleyen Turan, “Ben depremden 3 gün önce doğum yapmıştım ve evladım hastanede kuvözdeydi. Hastane depremden hasar almış ancak bir hemşire sağ olsun evladımı kurtarmış. Hastanede kendime geldiğimde evladım yoktu, ona ulaşamayacağım diye çok korkmuştum. 27 gün sonra DNA testi ile evladıma kavuştum. Ben bütün umudumu kaybetmiştim 1 fotoğraf ile yola çıktık aslında ve evladıma ulaştım. O anı anlatamam çok mutlu olmuştum. Büyük oğlum ile de 3 ay sonra kavuştum” ifadelerini kullandı.

    “Evlatlarımla yaşayabileceğim bir ev istiyorum”

    Hatay’a geri dönmek istediğini anlatan Ayşenur Turan, “Şu anda sağ ayağımı kullanamıyorum. Mart ayında bu evinde kirası dolacak. Hatay’a dönmek istiyorum ben. Ailem orada, eşimin mezarı orada. Daha önceden vefat eden evladımın mezarı orada. Ancak orada evim yok, kiracı olduğum ev yıkıldı. Sadece evlatlarımla yaşayabileceğim bir ev istiyorum” şeklinde konuştu.

    “Karanlıktan korkuyorum”

    3 ay boyunca Antalya’da kalan ve kolu kolonun altında kaldığı için birçok ameliyat geçiren Azat Turan, “Depremin olduğu anı hatırlıyorum. O günden sonra karanlıktan korkuyorum, tek kalamıyorum sürekli ailemin yanında olmasını istiyorum. Benim arkadaşlarım hep Hatay’da. Bende Hatay’a geri dönmek istiyorum” dedi.

  • Hırsızlık yaparken yakalanınca kuyumcunun ortasına tuvaletini yaptı

    Hırsızlık yaparken yakalanınca kuyumcunun ortasına tuvaletini yaptı

    Edinilen bilgiye göre olay, merkez Seyhan ilçesi Saydam Caddesi’nde meydana geldi.

    İddiaya göre Cono oldukları öne sürülen 5 kadın, Saydam Caddesi’ndeki kuyumcuya altın alma bahanesiyle girdi. Bir süre sonra kadınlardan biri künye çaldı. Bu durumu fark eden kuyumcu kapıyı kilitleyip polise haber verdi. Yakalanacaklarını anlayan kadınlardan biri ise kurtulmak için iş yerine tuvaletini yaptı. Ancak buna rağmen iş yeri sahibi kapıyı açmadı. Bir süre sonra polis olay yerine gelerek kadınları gözaltına aldı. Polis aracına bindirilen kadınlardan biri aracı yakmakla tehdit etti. Kadınlar polis merkezine götürüldü.

    Güvenlik kameralarına her şey yansıdı

    İş yeri sahibi, bir kadının tezgahtan künye çaldığını fark etmesini üzerine elindeki sopa ile önlerini keserek kaçmalarına engel oldu. Daha sonra yaşanan arbedede kadınlardan birisi ayaktayken iş yerinin ortasına tuvaletini yaptı. Bu anlar güvenlik kameralarına yansıdı.

  • Adana’da minibüs ve otomobil çarpıştı

    Adana’da minibüs ve otomobil çarpıştı

    Kaza, dün saat 11.30 sıralarında Yüreğir ilçesi Kışla Mahallesi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı Yüreğir Devlet Hastanesi Kavşağı’nda meydana geldi.

    İddiaya göre, Erhan Gürbüz idaresindeki yolcu minibüsü ile Temel Arkan idaresindeki otomobil çarpışmıştı.

    Kazada, minibüsteki 7 yolcu ile otomobil sürücüsü Arkan ve yanındaki Seray Arkan yaralanmıştı. Bu feci kazanın güvenlik kamerası kayıtları ortaya çıktı. Kamera kayıtlarında minibüs ile otomobilin çarpışması sonrası yolcuların sağa sola savrulduğu, bir yolcunun ise sürücünün kucağına düştüğü görüldü. Kaza anı ve sonrası yolcuların büyük bir panik yaşadığı görüldü.
    İhbarla kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Otomobilde sıkışan Seray Arkan ekipler tarafından çıkarılırken, 9 yaralı da ambulanslarla hastaneye götürüldü.

    Yaralılardan Seray Arkan’ın durumunun ağır olduğu öğrenilmişti. Minibüs şoförü ise tedavisinin ardından gözaltına alınmış ve daha sonra serbest bırakılmıştı.

  • Huzurevinde kalan akranlarına konser verdiler

    Huzurevinde kalan akranlarına konser verdiler

    Adana Huzurevi’nde kalan İsmet Dönüş (80), 4 sene önce bağlama çalmaya merak salıp, Çukurova Türk Halk Müziği Yurttan Sesler Korosu’na katıldı. Birçok üyesi kendi akranı olan Dönüş, koro ile çeşitli konserler verdi.

    Huzurevinde kalanları unutmadılar

    İsmet Dönüş ve yaşlı koro üyeleri, koro şefi Remzi Özdaş’ın öncülüğünde özel bir huzurevi ile iletişime geçip, yaşlılara konser vermek istediklerini iletti. Huzurevinden gerekli izinleri alan koro, geçtiğimiz gün yaşlılara konser verdi.

    Unutulmaz eserleri seslendirdiler

    Koro üyeleri birbirinden güzel ve unutulmaz türküleri seslendirip, huzurevinde kalan yaşlılara moral verdi. Yaşlılar da türkülere eşlik edip keyifli vakit geçirirken, mutlulukları gözlerinden okundu.

    “Bu daha başlangıç”

    Muhabirlere konuşan İsmet Dönüş, “Bugünkü etkinliğimizin amacı burada bulunan yaşlı, bakıma ihtiyacı olan büyüklerimize ve akranlarıma moral vermek. Koromuzla birlikte onların mutlu olmasını sağladık. Ben de huzurevinde kalıyorum ve yaşlıların psikolojisini iyi biliyorum. Şu anda onların ne kadar mutlu olduklarını gördüm. Bu daha başlangıç, bundan sonra da diğer huzurevlerine gidip orada kalanlara konser vereceğiz” dedi.

    “Öğrenmenin yaşı yok”

    Yaşlılara tavsiyelerde bulunan ve asla kendilerini bırakmamalarını isteyen Dönüş, “Yaşlandım diye kendimizi bırakmak yok. Ben 76 yaşından sonra bağlama çalmayı öğrendim ve solist oldum. Demek ki öğrenmenin yaşı yok. Onu ifade etmek için buradayım” ifadelerini kullandı.

    “Bizleri unutmayın”

    6 aydır huzurevinde kalan Fatma Kanamur (75) ise çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Bugün çok mutlu oldum. Gelmek istemiyordum ama şimdi iyi ki geldim diyorum. Çok mutluyum. Sizin gibi güler yüzlü insanları gördüm daha mutlu oldum. Bizlerin unutulmamasını istiyorum” diye konuştu.

  • Klima ünitesini çaldı, yakalanınca “Şeytana uydum” dedi

    Klima ünitesini çaldı, yakalanınca “Şeytana uydum” dedi

    Olay, 12 Ocak günü Seyhan ilçesine bağlı Cemalpaşa Mahallesi Cevat Yurdakul Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Selim T. (41) bir iş yerinin önünde bulunan klima ünitesini gözüne kestirdi. Selim T., yanında getirdiği çuvaldan malzemeleri çıkartıp klimanın ünitesini bulunduğu yerden söktü.

    Klima ünitesini sırtını alıp uzaklaştığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı

    Selim T. klima ünitesini sırtına alarak bölgeden ayrıldı. Yaklaşık 3 kilometre boyunca klima ünitesi sırtında olan Selim T. dinlene dinlene evine giderken, bu anlar güvenlik kameralarına anbean yansıdı.

    Yakalanınca “şeytana uydum” diye ifade verdi

    Sabah saatlerinde iş yerine gelen Ahmet B., klima ünitesinin olmadığını görünce durumu polise bildirdi. Bölgeye gelen hırsızlık ve yankesicilik büro amirliği ekipleri, şüpheliyi yakalamak için iş yerinin ve çevredeki güvenlik kameralarını izledi. İzlenen kameralar sonucunda polis çok sayıda hırsızlıktan kaydı bulunan Selim T.’nin klima ünitesini çaldığını tespit etti. Evine yapılan baskında yakalanan Selim T. emniyetteki ifadesinde, “Sokakta yürürken, klima ünitesini görünce şeytana uydum. Üniteyi tanımadığım birine 400 liraya sattım” dedi.
    Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Selim T., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

  • Şırdan çöptü altın oldu

    Şırdan çöptü altın oldu

    Adana’nın yöresel yemeklerinden şırdanı bundan 5 yıl önce kimse bilmezken ve günde ortalama 3 bin 500’ü çöpe dökülürken, bugün şırdanın ünü Adana dışına çıktı. Bu nedenle şırdanı bulabilmek neredeyse imkansız hale geldi. Bunda hem şırdanın tüm Türkiye’ye yayılması, hem de her hayvanda bir tane şırdan olması en büyük etken. Fiyatı 5 yıl önce tane olarak 3 liradan satılan şırdan şimdilerde 100 liraya kadar çıktı. Altın gibi değerlenen şırdan artık zengin yemeği oldu.

    “Şırdanı Avrupa’dan isteyen var”

    Kasaplar Odası Başkanı Saruhan Yağmur, şırdan fiyatlarının çok yükseldiğine dikkat çekerek, “Hem fazla kesimimiz yok hem de iklim nedeniyle Adana’ya hayvan gelmiyor. Olan şırdanlar diğer illere gittiği için biraz kıtlık çekiyoruz. Biz de şaşkınız böyle olmaması lazımdı. Geçtiğimiz yıllarda biz şırdanı döküyorduk ama şu an zengin yemeği oldu. Fiyattaki bu yükselişle alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Önceden ortalama günlük 3 bin 500 çöpe gidiyordu. Türkiye geneline yayıldı, hatta Avrupa’dan isteyenler var” dedi.

    “Şırdan altın oldu”

    Şırdancı Rıfatcan Bilgin ise şırdanın fiyatının her yıl olduğu gibi bu yıl da yükselmeye devam ettiğinin altını çizerek şöyle devam etti:
    “Şırdanda her yıl olduğu gibi yükselme oluyor. Ancak bu sene fiyatlarda aşırı bir yükseliş var. Diğer illerde de satışı çoğaldığı için yükseliş aşırı oldu. Geçen yıl bu aylarda 40-45 bandında olan şırdan şu an 85 lira ancak 100 liraya satanlar da var. Çorba ve paçayı sabit tutmaya çalışıyoruz, elimizden geldiği kadar zam yapmıyoruz. Ancak şırdan fiyatı bizim elimizde olan bir şey değil. Her hayvandan bir tane çıkıyor adı üstünde sakatat ama bugün çok değerli. Resmen restoran hizmeti vermeye başladık şırdancılar olarak. Şırdan bulmakta çok sıkıntılar yaşıyoruz. Fiyatların yükselme nedeni ürünün az olmasından kaynaklanıyor. Eğer çok ucuz bir ürün olsaydı Adana’da akşam saatlerinde bitmiş olacaktı ve parası olan da erişemeyecekti. Şırdan resmen altın oldu.”
    Şırdan yiyen Sevhan Öksüz ise, “Fiyatlar aşırı yükseldiği için birkaç yıldır şırdan yiyemiyorduk. Uzun zaman sonra bugün ilk defa geldik. Uzun zaman sonra yiyoruz, fiyatların yükselmesi hoş değil” dedi. Ünal Öksüz ise, “El yakıyor, cep yakıyor zaten piyasanın durumu belli yapacak bir şey yok. Müşteri sayısının artması için fiyatların biraz daha makul olması gerekiyor” diye konuştu.

    Şırdan nedir

    Adana’ya özgü bir yemek olan şırdan aslında bir sakatat dolması. Şırdan küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda sadece bir tane bulunuyor. Şırdan geviş getirenler grubundaki hayvanların midelerinin 4. kısmı diyebiliriz. Bu bölüm midenin bağırsaklardan önceki son bölümüdür.

  • Sigara içerken yakalanıp kaçan 2 kuzen günlerdir kayıp

    Sigara içerken yakalanıp kaçan 2 kuzen günlerdir kayıp

    14 yaşındaki Reyhan Hürü Gönül ve kuzeni 17 yaşındaki Hatice Taşyürek, 4 gün önce merkez Çukurova ilçesine bağlı Yüzüncüyıl Mahallesi’nde evlerinden markete gitmek için çıktı. İddiaya göre, bu sırada kızlar evlerinin yakınındaki Kasım Gülek Çocuk Parkı’na gidip sigara içmeye başladı. Sigara içen kuzenleri ise parktan geçen Reyhan’ın babası Hasan (47) gördü. Bunun üzerine baba, kızının ve yeğeninin yanına giderken kızlar korkup kaçtı.

    Baba kovaladı, yetişemedi

    Baba Hasan’da kızını ve yeğenini kovaladı ancak kızlar kaçıp izini kaybettirdi. Akşamda aile, kızların eve gelmemesi ve cep telefonlarına da ulaşamadıkları için aile polise giderek kayıp başvurusunda bulundu.

    4 gündür sokak sokak kızlarını arıyorlar

    Adana Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler her yerde kızları ararken aile üyeleri de 4 gündür sokak sokak gezerek evlatlarını arıyor. Bir iz bulamayan aile, biran önce kızlarına kavuşmak istiyor.

    “Kızımın gelmesini istiyorum”

    İhlas Haber Ajansı’na konuşan Reyhan Hürü’nün annesi Züleyha Gönül, “Kızlar markete gitmek için evden çıktı ancak daha sonra babası sigara içerken görmüş, korkudan kaçmışlar. O günden beri kayıplar. Yanlarında telefonları da yok. Her tarafa baktık ama bulamadık. Kızım beni izlerse hemen gelmesini istiyorum. Kızım gelsin hiç bir şey yapmayacağız, yeter ki dönsün. Hayatından endişe ediyoruz. Gece gündüz geziyoruz ama bulamıyoruz” dedi.

    “Dayanamıyoruz artık”

    Reyhan Hürü’nün halası Elife Malak ise yeğeninin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Malak, “Biran evvel dönsün, hayatından endişe duyuyoruz. Gelsin konuşalım neden gittiğini öğrenelim. Hayatıyla ilgili her şeyi düşünüyoruz. Biran önce gelmesini istiyoruz. Dayanamıyoruz artık, gecemizi gündüzümüze kattık. Gelsin bana ulaşsın, yanımda kalmak istiyorsa kalsın. Annesinin yanına gitmek istemiyorsa gitmesin. Bir şekilde konuşup çözebiliriz” ifadelerini kullandı.

  • Çocuğuyla hırsızlığa çıktı

    Çocuğuyla hırsızlığa çıktı

    Olay, 24 Ocak günü saat 12.30 sıralarında Yüreğir ilçesine bağlı Serinevler Mahallesinde meydana geldi. Mustafa Ş. (37), hırsızlık yapmak için semt pazarına giderken dikkat çekmemek için yanına 4 yaşındaki oğlunu da aldı.

    Fatma A. pazarda alışveriş yaparken, Mustafa Ş. de aynı yere gelerek pazarcıya fiyat soruyor gibi yaptı. Ardından Mustafa Ş., Fatma A.’ın pardösünün cebinde bulunan telefonu saniyeler içerisinde çalarak bölgeden uzaklaştı. Bu anlar anbean güvenlik kameralarına yansıdı.

    Telefonu çalınan Fatma A. durumu polise bildirdi. Bölgeye gelen Hırsızlık ve Yankesicilik Büro Amirliği ekipleri, çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye başladı. Güvenlik kameralarından kimliği tespit edilen Mustafa Ş.’in daha öncede 5 ayrı hırsızlık suçundan arandığı öğrenildi.
    Yüreğir ilçesine bağlı Selahattin Eyyubi Mahallesi’nde oturan şüpheli Mustafa Ş., ekipler tarafından evine yakın sokakta kıskıvrak yakalandı. Yakalanan şüphelinin üzerinde çaldığı telefonda ele geçirildi.

    Şüpheli Mustafa Ş. emniyetteki ifadesinde,” İçindeki hattı kırıp, çöpe attım. Telefonu satıp, ihtiyaçlarımı karşılayacaktım” dedi.
    Emniyetteki işlemleri tamamlanan Mustafa Ş., adliyeye sevk edilirken çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.