Kategori: Adana

  • ‘Çocuk İyilik Merkezi’ açıldı

    ‘Çocuk İyilik Merkezi’ açıldı

    Depremde uzuvlarını kaybeden çocuklara ücretsiz ortez, protez ve psikolojik rehabilitasyon hizmetleri sunacak olan Çocuk İyilik Merkezi, Çukurova Üniversitesi bünyesinde hizmete açıldı.

    Merkezin geçici binasının açılış töreni Çukurova Üniversitesi Mithat Özhan Amfisi’nde gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, “Bilim, insanlık için bir rehberdir ve toplumlar, insan hayatını iyileştirmek ve geliştirmek amacıyla bilime yatırım yaparlar. Çocuk İyilik Merkezi de bu amacı hayata geçirmek için oluşturulan son derece kıymetli bir projedir. Bu merkez, toplumumuzun en savunmasız üyeleri olan çocuklarımıza, yaşadıkları zorlu süreçte destek olacak ve onların sağlıklı, mutlu ve bağımsız bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olacaktır. Merkezimiz, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde afet ve felaketlerden etkilenmiş, 21 yaş dahil olmak üzere çocuk ve gençlerimizin ihtiyaç duyduğu tüm rehabilitasyonları ülkemizin her yerinde ücretsiz olarak sağlamaktadır” dedi.

    Öte yandan Prof. Dr. Tuncel, özel sektör ve tüm kurumların merkeze destek vermesi gerektiğini söyledi.
    Konuşmaların ardından merkezin açılış kurdelesi kesildi. Açılışa, merkez sayesinde ortez ve protezlerine kavuşan çocuklar da geldi.

    Merkez hakkında

    Çocukların ve ailelerinin tüm ihtiyaçları gözetilerek tasarlanan merkez bin 500 metrekare alan üzerine kurulan 800 metrekare binası ile tek bir çatı altında fiziksel ve psikolojik rehabilitasyon için gerekli tüm cihaz ve donanımla hizmet verecek. Protez, eğitim bursu, rehabilitasyon, psikolojik destek, mesleki eğitim ihtiyaçları için destek almak isteyenler www.cocukiyilikmerkezi.org adresinden başvuruda bulunabiliyor. Geçici binasında hizmet vermeye başlayan merkezin destek verdiği çocuk sayısı şimdiden 133’e ulaştı.

  • Hayvan kalıntıları arasında kurbağa avı

    Hayvan kalıntıları arasında kurbağa avı

    Merkez Yüreğir ilçesine bağlı Koza Mahallesi’nde etrafı pislikten geçilmeyen dereye son zamanlarda iddiaya göre lağım suyu da akmaya başladı. Kanalizasyon sorunu nedeniyle oluşan pis koku ve çoğalan sinek ve farelerden çevredekiler şikayetçi oldu.

    Kesilmiş at kemikleri var

    Ayrıca, derenin etrafında hayvan ölülerinin yanı sıra kesilmiş at kafası ile kemiklerinin olması dikkat çekti.

    Çocukların tehlikeli oyunu

    İçerisine lağım suyunun aktığı derede çocukların girip kurbağa tutmaya çalışması ve pis suyla oynaması ise pes dedirtti.

    Mahalleli dertli

    Mahalle sakinleri duruma tepki gösterip birçok kez şikayetçi olduklarını ancak bir çözüm bulamadıklarını söyledi.

    “Çocuklar sürekli hasta oluyor”

    Gazetecilere konuşan Seyithan Arslan, “Burada yazın sinekten ve kokudan duramıyoruz. Zaten bu su hastalıklı. Çocuklar sürekli içerisine giriyor, hasta oluyor. Yetkililere bildiriyoruz ancak hiçbir cevap alamıyoruz. Buradan geçen kişiler burnunu kapatarak geçiyor. At kesim yerleri var burada. Onlar da gelip pisliğini buraya atıyor” dedi.

    “Çocukların yaptığı da normal değil”

    Salih Ceylan isimli başka bir mahalle sakini, “Burada at kemikleri var, kirlilik var. Bütün hastalığın merkezi burası. Bu pislik sorununun çözülmesini istiyoruz. Çocuklar burada kurbağa avlıyor ama sağlıklı değil. Bu çocukların yaptığı da hiç normal değil” ifadelerini kullandı.

  • Adana’da kaçakçılık operasyonu

    Adana’da kaçakçılık operasyonu

    Alınan bilgiye göre, Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekipleri, kaçakçılık yapıldığı tespit ettiği iki adrese operasyon düzenlendi.

    Operasyonda iki kişi yakalanırken adreste yapılan arama çalışmalarında 274 elektronik sigara, 85 cep telefonu, 270 kablosuz kulaklık, 10 akıllı kol saati ele geçirildi.

  • Kozanda ev yangını

    Kozanda ev yangını

    İlçeye bağlı Aslanlı Mahallesinde Osman Diz’ e ait kullanılmayan bir ikamette bilinmeyen sebepten dolayı yangın çıktı. Yangını gören vatandaşlar durumu 112 acil çağrı merkezini arayarak bilgi verdi.

    Yangın yerine ulaşan itfaiye ekipleri yangını kontrol altına alındı Jandarma ekipleri yangın ile ilgili inceleme başlattı.

  • “Osteoporoz hastalığı kemikleri çalıyor”

    “Osteoporoz hastalığı kemikleri çalıyor”

    Halk arasında ‘kemik erimesi’ olarak da adlandırılan osteoporoz, erken dönemde büyük sorunlara neden olmasa da yaş ilerledikçe kemiklerde hasar oluşumuna ve kırılmalara yol açabiliyor. Osteoporozun en dikkat çekici yönü ise genellikle kemikte kırık meydana gelmeden önce sessiz bir hırsız gibi ilerleyerek, hiçbir belirti vermemesi oluyor.

    Günümüzde 50 yaşın üzerindeki her 3 kadından birini tehdit eden osteoporoz, ileri yaş erkeklerde de görülüyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Adam, toplumda en sık görülen metabolik kemik hastalığı olan ve artık bir halk sağlığı sorunu haline gelen osteoporoz hakkında önemli bilgiler verdi.

    “Risk yaşla beraber artıyor”

    “Bebeklik ve çocukluk döneminde artan kemik kitlesi 30-35 yaşlarında zirve yaparken daha sonra her yıl ortalama yüzde1 azalıyor. Kadınlarda menopoz sonrası ilk yıllarda östrojen hormonunun koruyucu etkisi ortadan kalkınca yıllık kayıp oranı yüzde 3 ila 5’e kadar çıkabiliyor” diyen Prof. Dr. Adam, bunun altında yatan nedeni ise kadın anatomik yapısındaki kemik yoğunluğunun erkeklere göre daha az olması şeklinde açıklıyor.

    “Kalça kırıkları hayatı tehdit ediyor”

    Osteoporozun en korkulan ve istenmeyen bulgusunun 80’li yaşlarda görülen kalça kırığı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Adam, bu çağlarda kalça kırıklı hastaların yüzde 20-25’inin altta yatan diğer hastalıklarının da etkisi ile hayatlarını kaybettiklerini söyleyerek ekliyor: “Osteoporoza bağlı omur kırıkları ise kendini sırt ağrısı olarak gösterir. Devam eden süreçte boy kısalması, kamburluk, karın içi organlara bası sonucu kabızlık, yanma gibi mide ve bağırsak sorunları görülür. Osteoporoza bağlı en sık görülen kırık ise el bilek kırıklarıdır. 50’li yaşlarda basit düşme sonucu görülen el bilek kırıkları günlük yaşam aktiviteleri bozan önemli bir unsurdur.”

    “Korunma çocuk çağında başlamalı”

    Osteoporozdan korunmanın çocukluktan başlaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Adam, “Zengin kalsiyum içeriğine sahip besinlerin günlük tüketilmesi, güneş ışınlarından faydalanılarak yeterli D vitamin alınması ve düzenli egzersiz ile kas kitlesini, dolayısı ile kemik kitlesini arttırmak mümkündür. Yapılacak egzersizler yerçekimine karşı direnç egzersizleri olmalıdır. Basketbol, voleybol, ip atlama, koşma vb. egzersizler erken dönemlerde tercih edilirken, ileri yaşlarda ise yürüyüş hatta sadece yerinde yaylanma hareketi bile yeterli olacaktır. Ayrıca D vitamin kan değerleri çok düşük ise D vitamini takviyesi, sigara ve alkolden uzak durulması, soda ve kolalı içeceklerin tüketilmemesi, çay ve kahve tüketiminin günde 2-3 fincan ile sınırlandırılması önerilir. İlaç tedavisi gereken bireylerde ise ilk tercih bisfosfonat grubu ilaçlardır” diyerek bisfosfonatların yetersiz kaldığı ya da yan etkisi nedeniyle kullanılamadığı durumlarda ise daha başka ilaç seçeneklerinin gündeme gelebileceğini anlatıyor.

    Erkekler de risk atında

    Erkeklerde erken dönemde düşük enerjili bir travma ile kemik kırığı oluşmasının osteoporoza karşı uyarıcı olması gerektiğini de kaydeden Prof. Dr. Adam, “Erkek osteoporozunda araştırılması gereken durumlardan biri hipogonadizmdir (Cinsiyete özgü seks hormonlarının hiç olmaması veya yetersiz olması). Erkeklerde koruyucu ve tedavi edici yaklaşımlar ise kadınlarla aynıdır” diyor.

    Kimler osteoporoz riski altında?

    • 3 aydan uzun süre kortizon kullananlar
    • Hipertiroidi hastaları
    • Antiepileptik ilaç kullananlar
    • Aile öyküsünde osteoporoz olanla
    • 1 aydan uzun süre yatak istirahati alanlar
    • Ailesinde kalça kırığı olanlar
    • Menopoz dönemindeki kadınlar
    • Boy kısalması olanlar.
  • “Başarı sadece notlardan ibaret değildir”

    “Başarı sadece notlardan ibaret değildir”

    Eğitimci, yazar, psikolojik danışman Özer, Adana Kız Lisesinde “yazar olarak” bir konferans verdi. Öğrencilerin yoğun ilgisi ile karşılaşan Özer vermiş olduğu konferansta hayata dair önemli noktalara değinerek öğrencilere moral ve motivasyon konusunda ışık oldu.

    Özer “ Başarı sadece okulda ya da sınavda almış olduğumuz notlardan ibaret değil. Hayatta kazanmış olduğumuz her tecrübe, iyi davranış, saygı da bir başarıdır. Başarıya gitmek için de önceliğimiz, gideceğimiz yoldaki olumsuzluklara karşı sağır, dilsiz ve hatta kör olmalıyız, kör olmalıyız ki çevremizden gelen tüm olumsuzlukları görmeyelim, duymayalım. Başarmak için kendimize hedef koymalıyız. Hedefimiz yoksa gideceğimiz yolda yani başarı yolunda başarısız oluruz” diye konuştu.

    Özer, şöyle devam etti:

    “Atacağımız bir oku bile hedefe yöneltiyoruz. Hedefi görmeden atılan ok gibi nereye gideceğim belli olmaması için önceliğimiz hedefe kilitlenmek sonra başarıya ulaşmak olmalı. Başarmak için önce bir hedefimiz olmalı, hedefimizi koyarken amacımızın o hedefi vurmak olduğunu anlamalı ve sonrasında başarıyı yakalamamız kaçınılmazdır.”

    Öğrencilere başarının, motivasyonun ve hayatın nasıl kazanılacağına dair yol gösteren Özer, konferans sonrası öğrencilerle öz çekim yaptı.

  • Bilinçsizlik halk sağlığını tehdit ediyor

    Bilinçsizlik halk sağlığını tehdit ediyor

    Merkez Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçesi ve Yenidam Mahallelerinin hemen yanı başında bulunan geri dönüşüm tesisleri, işlerine yaramayan çöpleri yol kenarlarına atıyor. Adana Havalimanı’nın hemen yanı başında bulunan boş arazide istiflenen çöpleri gören bilinçsiz vatandaşlar da başta moloz olmak üzere birçok çöpü getirip bu alana atıyor.

    Çöpler dağ oldu

    Bilinçsiz işletmeler ve vatandaşların attığı çöpler yüzünden arazide çöp birikintileri oluşurken bazı kişilerinde alana gelip çöpleri yaktığı görüldü. Ayrıca çöplerin yola taşması nedeniyle çift şeritli yolda 2 aracın yan yana geçememesi dikkat çekti.

    Çöpler arasında hayvan ölüleri var

    Çöplerin arasında fare ve kuş ölülerinin yanı sıra yol kenarında bir köpek ölüsünün olması halk sağlığı tehdidini bir kere daha gözler önüne serdi.

    Sulama kanalları da çöp yuvası

    Öte yandan boş arazideki çöp dağlarının haricinde mahalleden geçen DSİ’ye ait sulama kanallarının da çöplerle dolduğu görüldü. Ayrıca çöp dağları Adana Havalimanı’na inen uçakların iniş güzergahında olduğu için gelen turistlerin ilk gördüğü yer de çöp dağları oluyor.

    “Çözüm bekliyoruz”

    Mahallede oturan Mehmet Dişkıran isimli vatandaş, “Buraya çöp atamamaları lazım, çevre temizliği önemlidir. Geceleri gelip rastgele atıyorlar. Burada köpek leşi var, insan bile olabilir. Buradan geçerken kokudan çok rahatsız oluyoruz. Bu çöpler daha önce kenardaydı ama şu an yola kadar gelmiş. İki araba aynı anda geçemiyor moloz ve ağaç yola gelmiş” diye konuştu.

    “Fareler evlere kadar geldi”

    Başka bir mahalle sakini Reşat Doğan ise mahalleyi çöpler nedeniyle farelerin bastığını söyledi. Doğan, “Biz bu olaydan bıktık usandık, yetkililerden çözüm bekliyoruz. Bu molozlar nedeniyle kaza oluyor ve ateş yakıldığı zaman dumanlar mahalleyi kirletiyor. Belediye ekipleri gelip burada bir toparlama yapıyor ancak sabah yine aynı şekilde oluyor. Bu çöpler büyük ihtimal sanayiden geliyor. Çok fazla şikayet ettik hatta yabancı kanallara röportajda verdik ama çözüm olmadı. Büyüklerimizden çözüm noktasında destek bekliyoruz. Burada ne ararsan var. Köpek leşi var ve fareler evlere kadar geldi. Evin üzerinde 20 yakın fare gördüm tek nedeni de bu pislik” ifadelerini kullandı.

  • Protezle hayata tutundu

    Protezle hayata tutundu

    Hasan (34) ve Narin (31) Erol çiftinin 5 çocuğundan biri olan Muhammet’e doğduğunda nadir görülen çift taraflı ‘doğuştan kaval kemiği yokluğu’ (Tibial Hemimelia) tanısı konuldu. Erol çifti, evlatlarının tedavisi için Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne gitti ancak bir çözüm bulamadı. 2 yıl önce ise minik Muhammet’in her 2 bacağında da enfeksiyon çıktı ve 2 bacak diz altından kesildi. Küçük çocuk tekerlekli sandalyeye mahkum kaldı.

    Protezle hayata tutundu

    Muhammet’in futbol sevgisini bilen anne Narin Erol, oğlunu aylar boyunca Güney Yıldızı Stadyumu’ndaki yaşıtlarının oynadığı Havuzlubahçe Spor Kulübü antrenmanlarına götürdü.

    Tekerlekli sandalyeden futbol oynayan arkadaşlarını izleyen Muhammet’in futbol aşkı geçtiğimiz yıl İhlas Haber Ajansı tarafından ‘İki bacağı kesilip tekerlekli sandalyeye mahkum kalan Muhammet’in futbol aşkı’ başlığıyla haber oldu. Haberin ardından hayırsever Ogün Sever Okur, aileye destek olarak Muhammet’in protez bacak ücretini ödeyip, küçük çocuğun protezine kavuşmasını sağladı.

    Önce halı sahada top oynadı, şimdi de yüzmeyi öğrendi

    Protez bacaklarına kavuştuktan sonra halı sahaya koşan Muhammet, arkadaşlarıyla futbol oynayıp yaşama tutundu. Geçtiğimiz aylarda ise küçük Muhammet, arkadaşlarıyla birlikte havuzda yüzmek istedi. Bunun üzerine küçük çocuğun futbol antrenörü Nevzat Karabulut, Muhammet’i yüzme antrenörü Ali Yılmaz ile tanıştırdı. Ali Yılmaz’ın kısa sürede yüzmeyi öğrettiği Muhammet, önce protezlerine kavuşarak şimdi de yüzerek hayata tutundu.

    Havuza protez bacaklarını çıkartarak tek başına atlayan ve desteksiz bir şekilde uzun süre yüzebilen küçük çocuk, azmiyle görenleri kendisine hayran bırakıyor.

    “Yüzmek çok keyifliymiş”

    Gazetecilere konuşan Muhammet Erol, “Protez bacaklarımdan sonra koşmaya, top oynamaya başladım. Çok sevindim. Sonra da burada yüzmeyi öğrendim. Yüzmek çok keyifliymiş. Çok mutlu oldum. Önce yürüyerek sonra da yüzerek hayata tutundum” dedi.
    Muhammet’in futbol antrenörü Nevzat Karabulut, “Muhammet hayata tutunmak istedikçe bizler ona yardımcı olduk. Muhammet başarırsa herkes başarır. Yüzmek çok güzel. Bütün çocuklarımızı yüzme kurslarına bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
    Muhammet’in annesi Narin Erol ise evladı hayata sıkı sıkıya tutunduğu için mutlu olduğunu söyledi.

  • Almanya’nın limonu Kozan’dan

    Almanya’nın limonu Kozan’dan

    Kozan’da mayer, enter donat, kült diken çeşitleri ile toplamda 28 bin dönüm alanda dikili limon bulunurken yıllık ortalama 25 bin ton ihracat yapılıyor.
    Kozan’da yetişen limon ve narenciye ürünleri Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeden yoğun talep görürken, Almanya, Polonya, Rusya, Ukrayna ve Irak bu ülkeler arasında yerini alıyor.

    İhracat ilçede yüzlerce kişiye istihdam sağlıyor

    Kozan Limon’un yoğun talep görmesi ile ilçede birçok kişiye istihdam kapısı oluştuğunu kaydeden narenciye işçi çavuşu Meryem Toraman, “Fabrikada yaklaşık 70-80 kişi çalışıyoruz. Limona talep yoğun olduğu için çok memnunuz. Limonumuz lezzetli ve dayanıklı” dedi.
    Almanya ve Avrupa ülkelerine Kozan’dan ihracat talebi olduğunu kaydeden Bahattin Can Delibaş, “Avrupa ülkeleri olarak Almanya, Polonya, bunların yanı sıra Rusya, Ukrayna, Irak’a Kozan limonunu ihraç ediyoruz. Bu yıl güzel bir talep var. Daha güzel olacağını düşünüyoruz. Almanya’da havalar soğudukça talep artıyor. Şuan dünya geneli sıcak hava etkili olduğu için limon soğuk havada daha çok talep gören bir ürün.

    Almanya’ya limon ve narenciye olarak 2 bin 500 ton biz yolluyoruz diğer fabrikalarda büyük bir talep oluyor. Yıllık yaklaşık 60 bin ton kadar ihracat yapıyoruz. Kozan Limonun dayanıklı olması, sulu ve araması yoğun bir talep oluyor. Bu ihracat ile bahçeye, istihdama büyük katkı sağlıyor ve Kozan’ın kalkınmasına destek oluyor” diye konuştu.

  • Dedesi ve babaannesine vahşeti yaşatan torun tutuklandı

    Dedesi ve babaannesine vahşeti yaşatan torun tutuklandı

    Edinilen bilgiye göre, olay, merkez Seyhan ilçesine bağlı Kavaklı Mahallesi 10019 sokakta dün öğle saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, madde bağımlısı olduğu öğrenilen 22 yaşındaki Serhat Oygur, bir süre önce cezaevinden çıktı ve ailesi kendisini kabul etmediği için babaannesi Redife Emin (67) ile dedesi Hamed Emin (69) ile birlikte yaşamaya başladı.

    “Oğlum git imza at” deyince tartışma başlamış
    Ancak dedesi ve babaannesine sürekli eziyet edip para isteyen gence dün babaannesi, “Oğlum denetimli serbestlik ile çıktın. Git imzanı at” dedi. Bunun üzerine deliye dönen Oygur, babaannesini evin içerisinde dövdü. Yaşlı kadın can havliyle kendini sokağa atıp eşinden yardım istedi. Bunun üzerine sokağa çıkan genç, elindeki bıçakla dedesini rehin alıp tekme atarak yaşlı adamı sokak ortasında dövdü. Yaşlı adam yaralı halde kaçıp kaçarak canını zor kurtardı.

    Kürekle babaannesini dövdü, dişlerini kırdı
    Ardından babaannesini rehin alan genç, kürekle yaşlı kadının önce kaburgalarına vurup bayılttı. Daha sonra yaşlı kadını yerde sürükleyerek bahçeye götürdü ve burada yüzüne kürekle vurup dişlerini kırdı. Ardından elinde kürekle sokağa çıkan genç, komşularına da küfürler savurup olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
    Babaannenin durumu kritik
    Gelen sağlık ekipleri yaşlı karı kocayı hastaneye kaldırırken, kadının durumunun kritik olduğu öğrenildi.

    Cani torun yakalandı
    Olay yerinden kaçan Serhat Oygur ise Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı.

    Tutuklandı
    Şakirpaşa Polis Merkezi’nde ifadesi alınan Serhat Oygur, Adana Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Oygur, çıkartıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.