Kaza, Ceyhan-Osmaniye otoyolunda meydana geldi. Otoyola giren Hatice Ekiz (68) karşıya geçmeye çalıştı. Bu sırada Ekiz’e Mehmet Özdemir yönetimindeki otomobil çarptı.
Otomobil sürücüsü hemen durup sağlık ekiplerine haber verdi. Ancak olay yerine gelen ekipler şahsın hayatını kaybettiğini belirledi.
Otomobil sürücüsü ifadesi alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldü. Savcılık kazayla ilgili soruşturma başlattı. Ekiz’in cansız bedeni ise otopsi için adli tıp kurumu morguna kaldırıldı.
Olay, 25 Eylül günü saat 17.30 sıralarında Seyhan ilçesi Sarıyakup Mahallesi’ndeki ara sokakta meydana geldi. Şıhmuz Şaşatlı (48), yanına gelen Uğurcan Kestelli (28) ile tartışmaya başladı. Kısa sürede kavgaya dönüşen olayda Kestelli, Şaşatlı’yı karın, göğüs ve bacağından bıçakladı.
Aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Şaşatlı, koşarak kaçıp, Ali Münif Yeğenağa Caddesi’ndeki bir iş yerinin önüne yığıldı. Şüpheli Kestelli ise olay yerinden kaçtı. Olay anı bir iş yerinin güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı. Şaşatlı, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Olayla ilgili çalışma başlatan Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphelinin kimliğini belirleyip, olay yerine yakın bir evde saklandığını belirledi.
Adrese baskın yapan polis, Kestelli’yi gözaltına aldı. Emniyete götürülen Kestelli, Şaşatlı’nın kendisini uyuşturucu maddeye alıştırdığını öne sürerek, “Bu nedenle aramızda husumet başlamıştı. Olay günü de sokakta görünce tartıştık. Bana küfredince, bıçakladım” dedi.
İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Uğurcan Kestelli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Feke’nin Ormancık ve Gaffaruşağı Mahallelerinde zorlu yamaçlarda yetişen sumak bitkisinde hasat başladı. Sumağın sofralara uzanan lezzet yolcuğunun zorlu hasadının ardından sumak taneleri değirmenlerde dövülerek ekşi haline getiriliyor.
Zorlu arazide sumak hasadı yapan Emine Kayboz, hasadın zorlu bir işlem olduğunu aktararak, “Hasadı çok zorlu sumak haline getirmek çok zor ama ilgi çok büyük” diye konuştu.
Adana’da kebapçıların ilgisi yoğun
Kebapçıların gözdesi olan bir ürün olduğunu aktaran Davut Kayboz ise, “Yararları saymakla bitmeyen şifa deposu bir bitki. Son dönemde Covid-19’un ilacı diyoruz. Burası 3 dönüm arazi ve eskiden üzüm bağı idi. Bağ kuruduktan sonra kendiliğinden sumak yetişti. Biz de hasat için geldik. Kebapçılar özellikle soğan salatasında kullanılıyor ve rağbeti büyük. Satışta sıkıntı yok geçen yıl 200 TL’den satıldı. Bu yıl da 300 – 350 TL arasında satışı oluyor” dedi.
Hasat sonrası Sumağın ekşiye dönüşünde meşakkatli bir süreç olduğunu aktaran Kayboz, “Hasat sonrası sumak birçok aşamadan geçiyor. Ekşi haline gelmesi zor ve çok emek harcanan bir süreç” şeklinde konuştu.
4 helikopter, 2 uçak, 15 arazöz ve 100 yangın söndürme ekibinin katılımıyla, Kozan’ın Bağözü bölgesindeki yangın daha fazla ormanlık alana sıçramadan söndürülürken, bölgede soğutma çalışması sürüyor.
Yangında yaklaşık 2 hektar ormanlık alanın zarar gördüğü öğrenildi.
Geviş getiren hayvanların midelerinin son ve dördüncü bölümü olan şırdan temizlenip içine baharatlı pirinç doldurulup dikilmesi ve salçalı suda pişirilmesi suretiyle yemek haline getiriliyor. Bir tür dolma olan şırdan uzun süre Adana’nın yöresel yemeği olarak kaldı. Ancak sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte şırdan dolması da yöresel yiyecek olmaktan çıkıp ünü Adana’yı aştı. Şırdan dolması özellikle İstanbul, Ankara, Mersin ve İzmir gibi şehirlerde restoranlarda hızla yayılmaya başladı. Ayrıca son zamanlarda hayvan kesimi de az olunca Adanalılar şırdan bulmakta zorlanmaya başladı.
Şırdancı Rıfatcan Bilgin, son günlerde şırdanın karaborsa olduğunu söyleyerek, “Son zamanlarda şırdan bulmakta çok zorlanıyoruz. Ben dün gece şırdan bulup satamadım. Bunun iki nedeni var biri artık çok az hayvan kesiliyor. Her hayvanda da bir şırdan oluyor. İkincisi ise sosyal medya sayesinde şırdan tüm Türkiye’ye yayıldı. Önce sadece Adana’da tüketilirken şimdi tüm Türkiye’de satışı var” dedi.
Şırdanın karaborsa olmasının fiyatlara da yansıdığını, şu an 53-55 lira arasında olan şırdanın 60 liraya çıkacağını belirten Bilgin, “Çünkü şırdan bulmakta zorlanıyoruz. Bulduğumuz zaman da eski fiyattan alamıyoruz. Mecbur biz de zam yapmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
Adana’da pandemi döneminde birçok eleman sektör değiştirdiği için kebap ve dönerciler, uzun süredir asgari ücretin 2-3 katı fiyatına çalıştıracak usta, asgari ücretin en az 1 buçuk katı fiyatına ise çalıştıracak garson, komi ve kurye bulamıyor.
Kentte 2, Fas’ta ve Irak’ta 1’er şubeyle faaliyet gösteren ‘Piton Döner’in sahibi Mehmet İkram Taş ise gelen talepleri değerlendirmek için daha fazla şube açmak istedi. Ancak eleman bulamayan Taş, şube açamadı. Daha sonra eleman sorunu için çözüm arayan Taş, merkez Seyhan ilçesinde bulunan Sanayi Sitesi içerisinde ‘Piton Döner Akademi’ adı altında 5. şubesini açmaya karar verdi. Burada hem döner ustası yetiştirilecek hem de şube, bölgeye hizmet verecek.
Yetişen ustalar ise ‘Piton Döner’in yeni açılacak yurt içi ve yurt dışı şubelerinde asgari ücretin 2-3 katı ücretle işe başlayacak.
“Döner ustaları burada yetişecek”
Konuşan Mehmet İkram Taş, ilk kez bir dönercinin akademi açtığını söyleyerek, “Sürekli yurt içi ve yurt dışında şube talebi geliyordu. Ancak eleman bulamadığımız için şube açmayı hep erteliyorduk. Sonunda aklımıza bir şube açalım, orada da eleman yetiştirelim fikri geldi. Sanayi Sitesi’nde bir yer tuttuk ve tadilatına başladık. İnşallah 1 ay içerisinde burası faaliyete girecek. Hem şubemiz olacak hem de döner ustaları burada yetişecek” dedi.
“Dünyada ilk oldu”
Şimdiden çok fazla kayıt aldıklarını söyleyen Taş, “İlk duyuruyu yaptığımız günden bu yana çok fazla kayıt aldık. Sonuçta bu akademiyi bitirenlerin işi hazır olacak. Yurt içi ve yurt dışında çalışma şansları olacak. Yurt dışında çalışanlara dolar üzerinden maaş ödenecek. Dönerciliğin akademisi dünyada ilk oldu” ifadelerini kullandı.
Adana İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından Ceyhan’da bir ikamete uyuşturucu operasyonu düzenlendi. Jandarma ekipleri tarafından yapılan aramada, iklimlendirme ve ışıklandırma sistemi kurularak sera haline getirilen odaya ekili vaziyette 51 kök Hint keneviri, 500 gram kubar esrar ve bir terazi ele geçirildi.
Yapılan operasyonda Murat A. gözaltına alındı.
Tufanbeyli ilçesine bağlı İstiklal Mahallesinde kendileri üreterek kışlıklarını hazırlayan vatandaşların zorlu mesaisi başladı. Sonbahar ile birlikte kışlık yiyeceklerini hazırlayan kadınlar bin bir emek vererek geleneksel hasatlarının ardından kazanda önce buğdayları kaynattılar, ardından kurumaya bıraktılar. Evlerin önüne konulan bakır kazanlarda bin bir güçlükle kaynatılan buğdaylar daha sonra yerlere serilen çadır ve hasırlar üzerinde kurutulmaya bırakılıyor. Kuruyan buğdaylar daha sonra bulgur olmak üzere değirmenlere gönderiliyor. Kimi vatandaş kendi kışlık yiyeceğini hazırlıyor, kimi vatandaş ise yaptığı bulgurları satarak ev ekonomisine katkı sağlıyor.
Kırsal kesimde oldukça yaygın olan ve geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilen bulgur kaynatma köylerde teknolojiden uzak doğal üretim ile hazırlanması dikkat çekiyor.
İstiklal Mahallesinde her yıl bulgur kaynattıklarını söyleyen Fatma Öztürk, “Adana’nın en ücra köşesi olan Tufanbeyli’de yaşıyoruz. Kış hazırlığımız yapıyoruz. Biz burada hem kendimize hem de akrabalarımıza yardımcı oluyoruz. Hasat edilen buğdayı önce yıkıyor temizliyor, kaynatmaya başlıyoruz. Akşama kadar sürekli karıştırarak kaynatıyoruz. Pişince kurumaya bırakıyoruz. Buğday hedik haline geliyor. 3 gün de çadır ve hasırlarda kuruyor. Çok zahmetli oluyor. Temizlikten sonra değirmene gidiyor. Orada nasıl yemek istersek ona göre çektiriyoruz. Yemesi güzel ama yapması çok zahmetli bulgur kaynatmak çok zor oluyor” dedi.
Yarım asırdır bu işle uğraşan Hatice Araz ise “58 yaşındayım 10 senesi çıkarırsak 48 yıldır bu işin içindeyim. Bu değirmene getiriyorlar ben de ona göre işimi yapıyorum. İyi bir yemek istiyorlarsa iyice seçip kurutacaklar ben de burada eski usul değirmenimde eleyeceğim sizlere hazır hale getireceğim. 230 TL ye çekimi yapıyoruz en iyi haliyle hizmet vermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Kozan’ın Kalkumaç mevkiinde bugün öğlen saatlerinde henüz bilinmeyen bir sebepten orman yangını çıktı. Yangına 10 arazöz, 6 su tankı ile karadan müdahale edilirken, havadan da müdahale sürüyor.
Uçsuz bucaksız tarım alanlarının sahibi pamuk ağaları ile film ve romanlara konu olan Adana’da ‘beyaz altın’ olarak nitelendirilen pamukta hasat başladı. Karataş ilçesinde denize yakın alanlarda hasadına başlanan pamuk, lifiyle tekstile, çekirdeğiyle yağ ve yem sanayisine, linteriyle kağıt sanayiine, küspesiyle de hayvancılık sektörüne ham madde sağlıyor.
Stratejik ürünlerin başında gelen pamukta Adana, üretimle beşinci sırada yer alıyor. Bu sene Adana genelinde geçen yıla oranla yüzde 32 ekim alanı azalarak 182 bin dönüm alanda ekilen pamuktan 100 bin ton rekolte bekleniyor.
“182 bin dönüm alanda pamuk ekildi”
Hasat sırasında İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, pamuk ekim alanının her sene gerilediğini söyledi. Doğan, “Türkiye’nin ilk turfanda pamuk hasadı başladı. Bu sene Adana genelinde 182 bin dönüm alanda pamuk ekimi var. Pamuk aslında bizim Adana için olmazsa olmaz ürün. 2016 yılında pamuğa devletimizin 80 kuruşluk destek açıklamasıyla 2018 yılında pamuk ekimi 455 bin dönüm alana kadar çıktı. Ancak çiftçi pamuktan para kazanamayınca ekim alanları düştü ve şu anda 182 bin dönüm alanda pamuk ekildi” ifadelerini kullandı.
“Pamuk çok önemli bir ürün”
Pamukta 3 lira ile 5 lira arasında destek istediklerini kaydeden Başkan Doğan, “Biz devletimizden pamuğa 3-5 lira arasında prim desteği istiyoruz. Pamuk fiyatları şu anda çok düşük. Pamuğu çırçır fabrikaları şu anda 17 liradan almakta. Bu yıl biz çiftçimizin pamuğunun kilogram fiyatının en az 30 lira olmasını bekliyoruz. Pamuk desteklenirse ekim alanları da artar. Pamuk bizim için çok önemli bir ürün” dedi.
Pamuğunu hasat eden çiftçi Yalçın Şahin ise verimden memnun olduğunu, fiyatın da 30 lira olması halinde pamuktan para kazanabileceklerini söyledi.
