Kategori: Ak Parti

  • AK Parti Sözcüsü Çelik’ten CHP’ye “Libya” eleştirisi

    AK Parti Sözcüsü Çelik’ten CHP’ye “Libya” eleştirisi

    AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “CHP Sözcüsü, Libya’ya giden Türk heyeti hakkında, ‘Libya’ya Hazine ve Maliye Bakanı’nın da gitmesinin nedenini çok fazla anlayabilmiş vaziyette değiliz.’ demiş. Türkiye’nin kapsamlı bir heyetle Libya’ya gitmesini, heyette Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın da olmasını, meseleye ‘Ankara’nın gözüyle’ bakan herkes anlar. ‘Başka başkentlerin gözlüğüyle’ bakanlar ise anlamazlar.” ifadesini kullandı.

    Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    “CHP Sözcüsü, yine zihniyetlerinin tarih ve siyaset dışı bir yerde durduğunu gösteren bir açıklama yapmış” ifadesini kullanan Çelik, şu görüşlere yer verdi:

    “CHP Sözcüsü, Libya’ya giden Türk heyeti hakkında, ‘Libya’ya Hazine ve Maliye Bakanı’nın da gitmesinin nedenini çok fazla anlayabilmiş vaziyette değiliz.’ demiş. Türkiye’nin kapsamlı bir heyetle Libya’ya gitmesini, heyette Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın da olmasını, meseleye ‘Ankara’nın gözüyle’ bakan herkes anlar. ‘Başka başkentlerin gözlüğüyle’ bakanlar ise anlamazlar.

    Başka başkentlerin gözlüğüyle bakıyorlar. O yüzden CHP yetkilisi çıkıp, ‘Hafter makul ve seküler birisi, Serrac ise cihatçı’ diyor. Meşru hükümetin başı ve Türkiye’nin dostu Serrac’ı düşman, darbeci Hafter’i dost ilan ediyorlar. Bu argümanın hangi başkentin tezi olduğu çok açık.”

    Öztrak’ın, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın yayınlayacağı kitaba ilişkin ifadelerini de eleştiren Çelik, “Bolton’ın sözlerini esas alarak hükümetimize sorular soruyor. CHP, Bolton’ın, kendisini görevden alan Trump’tan intikam almak için yazdıklarını, hükümetimize soru olarak yöneltiyor. CHP yöneticilerinin sürekli başka başkentlerin tezlerine yaslanarak kendi hükümetlerine karşı tutum almaları bir parti politikası haline geldi. Ekonomi ve dış politika konusunda kendilerine has bir soruları yok, başka gözlüklerle sorulmuş soruları tercüme etmekle meşguller.” değerlendirmesini yaptı.

    Çelik, şunları kaydetti:

    “Libya’ya giden Türk heyetinin kapsamı meseleye Ankara’nın gözüyle bakanlar ve Libyalı kardeşlerimiz için son derece anlamlı. Hafter’e destek veren başkentler ve CHP yöneticileri için ise anlaşılması güç bir durum. Mesele budur. Türkiye’nin kapsamlı bir heyetle Libya’ya gitmesi, sömürgecilere karşı Libyalı kardeşlerimizden yana kardeşçe bir tutumdur. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın o heyette olması Libyalı kardeşlerimizi memnun etmiş, CHP’yi rahatsız etmiştir.

    Çelik, ekonomi ve dış politika başta olmak üzere tüm alanlarda meselelere ‘Ankara’nın gözüyle’ bakan siyasetlerini pekiştireceklerini, ‘başka başkentlerin gözüyle bakarak’ Türkiye’ye istikamet çizmeye çalışanlara ise fırsat vermeyeceklerini belirtti.

  • AK Parti’nin TBMM Başkanı adayı belli oldu

    AK Parti’nin TBMM Başkanı adayı belli oldu

    AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, partisinin TBMM başkanlığı için 2 Temmuz günü mevcut başkan Mustafa Şentop’u yeniden aday göstereceklerini açıkladı. Bostancı, Şentop’un tek aday olarak öne çıktığını ve temayüle gerek kalmadan üzerinde anlaşma sağlandığını, diğer görevlere ilişkinse 30 Haziran’da bir seçim gerçekleştireceklerini söyledi.

  • AK Partili o ismin sözleri olay olmuştu! İstifa etti

    AK Partili o ismin sözleri olay olmuştu! İstifa etti

    CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın ‘Tarafsız Bölge’ programına konuk olan AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı, FETÖ’nün siyasi ayağına yönelik tartışma sırasında, AK Parti’nin farklı darbecileri tasfiye etmek için “FETÖ ile bürokrasi alanında çalıştığını belirterek, “2002’de ben iktidara gelmişim, sene 2007-2008. Benim 1 müsteşar atamam için bu adamın genel müdür olarak 12 yılı doldurması lazım” diyen Ayvalı, “Bir tarafta darbeci Kemalist gelenek vardı, bir tarafta FETÖ vardı. Bunları birbirine kırdırmak suretiyle yol almak mecburiyetinde kaldım. Mesele budur” ifadelerini kullanmıştı.

    Televizyon programındaki sözlerinin farklı noktalara çekildiğini ifade eden Ayvalı, partisinin zarar görmemesi için görevinden istifa ettiğini duyurdu.

    Ayvalı’nın açıklamaları şöyle:

    Dün akşam CNNTÜRK’te geçmişte siyaset üzerinde vesayet oluşturmak isteyen darbeci Kemalist anlayış ve FETÖ’nün güç mücadelesine ilişkin sözlerim farklı noktalara çekilmiş ve benim üzerimden partime zarar vermek isteyenler topluca bir dezenformasyon oluşturmuşlardır.

    Partim ve davam benim için son derece değerlidir. Partimin zarar görmemesi adına iki yıldır onurla yürüttüğüm Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılıyorum.

  • Esgin’den muhalefete Şehir Hastanesi cevabı

    Esgin’den muhalefete Şehir Hastanesi cevabı

    AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, Korona virüs salgını sürecinde sağlık sistemi üzerinden Şehir Hastaneleri polemiği yapan muhalefete seslenerek, “Bugün; ileri yaşlılarını, tükenen sağlık sistemleri nedeniyle hastaneye kabulünü yapamayan Fransa, İspanya ve İtalya’da acaba bu hastanelerin değeri ne olurdu?” dedi.

    Bursa’da katıldığı canlı yayında soruları cevaplayan AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, Türkiye’nin Korona virüs salgınıyla mücadelesinde güçlü sağlık alt yapısı ve Şehir Hastaneleri’nin önemli avantajlar sağladığına dikkat çekti. Türkiye’nin salgın sürecinde de sağlık yatırımlarına aralıksız devam ettiğini ifade eden Esgin, şunları söyledi:

    “Türkiye’nin salgınla mücadelede Dünya Sağlık Örgütü ve gelişmiş ülkelerin takdirle izlediği bir süreci başarıyla yönetiyor. Türkiye, hem bu süreçte sağlık hizmetlerini sürdürürken bir yandan da güçlü sağlık yatırımlarına devam ediyor. Korona virüs sürecinde özellikle milletimizin hizmetine sunulan 600 yataklı eski adı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi olan Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi ile 2 bin 682 yatak kapasitesine sahip İstanbul’daki Başakşehir Şehir Hastanesi’ni hizmete açtık. Bursa yerelinde de, 18 yıllık AK Parti iktidarımız süresince 26’sı hastane olmak üzere 68 yeni sağlık yatırımı gerçekleştirdik. Bursa’da 17 ilçemizin tamamında hastane yatırımlarımız mevcut. Harmancık Devlet Hastanesi için de Sağlık Bakanlığımız Haziranda ihaleye çıkıyor. İnşaat süreçleri devam eden Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi ve Büyükorhan Devlet Hastanesi’nin ikmal ihalesini önümüzdeki ay yapıyoruz. Yaşadığımız bu salgın sürecinde, Şehir Hastaneleri üzerinden bir polemiği gündeme getirme anlayışı içinde olan muhalefeti milletimizin ferasetine havale ediyoruz.”

    Muhalefet değil, birlik beraberlik zamanı

    Dünyanın hiçbir yerinde; böyle bir dönemde, insan hayatı üzerinden siyasi ranta dayalı muhalefet anlayışı, kabul edilemez olduğunu belirten Esgin, “Hiçbir şey insan hayatından daha kutsal ve anlamlı olamaz. Bugün; ileri yaşlılarını, tükenen sağlık sistemleri nedeniyle hastaneye kabulünü yapamayan Fransa’da, İspanya ve İtalya’da acaba bu hastanelerin değeri ne olurdu? Herşeyi konuşup tartışabiliriz, fakat şuan siyaset yapma zamanı değil, şuan birlik ve beraberlik içerisinde salgınla mücadele etme zamanıdır” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ′Bayram sonrası ülkemizin normal hayata geçişini hedefliyoruz′

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ′Bayram sonrası ülkemizin normal hayata geçişini hedefliyoruz′

     

    Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti MYK toplantısında konuştu.

    Bayram sonrası Türkiye’de normal hayata geçişin hedeflendiğini söyleyen Erdoğan; “Türkiye olarak, dünyanın tamamı gibi, koronavirüs salgını ile yoğun bir mücadele içindeyiz. Geldiğimiz noktada salgını yatay seyre geçirmeye başladığımızı görüyoruz. Temelde bir sağlık sorunu olan bu salgın, ekonomik sonuçları itibarıyla İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük kriz haline dönüşmüştür” dedi.

    Ramazan ayı boyunca tedbirlerin en üst düzeyde  devam edeceğini söyleyen Erdoğan salgınla mücadele etmek Türkiye’de ortaya çıkacak yeni durumlara hazırlıklı olmanın önemini vurguladı.

    Erdoğan’ın toplantı konuşmasında öne çıkan başlıklar:

    “Ramazan ayı boyunca da tedbirlere en üst düzeyde riayeti sağlayarak, inşallah, bayram sonrası ülkemizin normal hayata geçişini hedefliyoruz. Salgınla mücadele etmek kadar, salgın sonrası dünyada, bölgemizde ve ülkemizde ortaya çıkacak yeni durumlara hazırlıklı olmak da önemlidir. Türkiye, İkinci Dünya Savaşından beri ilk defa, küresel düzeydeki bir yeniden yapılanma sürecinin merkezinde yer alma fırsatı elde etmiştir.”

    Gelişmiş ülkelerin kapsamlı bir kriz karşısında yaşadıkları çaresizliğe değinen Erdoğan; “Gelecekle ilgili öngörülerin yeniden yapılmasını zorunlu kılıyor. Bu salgın, ekonomik sonuçları itibariyle İkinci Dünya Savaşından sonraki en büyük kriz haline dönüşmüştür. Bizim diğer ülkelerden farkımız, hem güçlü bir sağlık altyapısına sahip bulunmamız hem de gereken tedbirleri vakitlice almış olmamızdır” dedi.

  • Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: “Soylu görevine devam edecektir”

    Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: “Soylu görevine devam edecektir”

    Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımızın istifası kabul etmemiştir, kendisi görevine devam edecektir. Birlik ve beraberliğimize kimse balta vuramayacaktır.

  • Son dakika: Erdoğan, Soylu’nun istifasını kabul etmedi

    Son dakika: Erdoğan, Soylu’nun istifasını kabul etmedi

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından görevinden istifa ettiğini duyurmuştu. İstifanın ardından gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevrilmişti.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasını kabul etmediği duyuruldu.

    Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

    “15 Temmuz darbe girişiminin hemen arkasından İçişleri Bakanlığı görevine getirilen sayın Süleyman Soylu, bugüne kadar başarılı çalışmalarıyla milletimizin takdirini kazanmıştır.

    Terör örgütlerinin ülkemizdeki eylem kapasitelerinin önemli ölçüde azaltılmasında Sayın Bakanımızın yürüttüğü kararlı mücadelenin büyük payı vardır.

    Aynı şekilde deprem gibi doğal afetlerin ardından yapılan çalışmalarda da, İçişleri Bakanımız sürekli sahada olarak güçlü bir koordinasyon gerçekleştirmiştir.

    Koronavirüs salgının sağlık hizmetleri, gıda tedariki ve kamu güvenliği boyutu da bulunduğu bir gerçektir.

    İçişleri Bakanımız, bir ayı aşkın süredir yürüttüğü başarılı çalışmalarıyla, bu süreçte ülkemizde kamu güvenliği konusunda hiçbir sıkıntı çekilmemesini temin etmiştir.

    Sayın Bakanımız istifa talebini sayın Cumhurbaşkanımıza sunmuş, Cumhurbaşkanımız bu talebi uygun bulmadığını kendisine ifade etmiştir.

    Bir makam sahibinin istifasını sunması kendi takdiridir, fakat nihai karar sayın Cumhurbaşkanımıza aittir.

    İçişleri Bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir.”

  • ‘İtfaiyeci siyasi parti reklamında oynar mı?’

    AK Parti’nin 31 Mart’ta yapılacak seçimlere yönelik ‘Gönülden yaparsan gönüller kazanırsın’ adıyla yayınlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) itfaiye personeli ile araç gereçlerinin kullanıldığı reklam filmi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.

    CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, kamu personelinin bir siyasi parti ve adaylar lehine reklam amaçlı kullanıldığını savundu. Önergede, “Bu durum yasalara aykırı değil midir? Reklam filminde yer alan kamu personeli, filmin ne amaçla çekildiği konusunda önceden bilgilendirilmiş midir? Filmin masrafları kim tarafından karşılanmıştır?” soruları yöneltildi.

    BELEDİYE PERSONELİ KULLANILIYOR’

    Tekin, Sözcü’den Başak Kaya’ya yaptığı açıklamada da “Kanunlarımız çok açıktır. Memur ve hizmetlileri ile, her türlü araç-gereç ve imkanlarının, bir siyasi bir parti veya adayın emrinde ya da herhangi bir siyasi faaliyette çalıştırılmaları, kullanılmaları veya kullandırılmaları yasaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi personel ve araç gereçlerinin bir siyasi partinin reklam filminde kullanılması yasalara göre suçtur” dedi. Tekin, “İtfaiyeci siyasi parti reklamında oynar mı?” tepkisini yöneltti.

  • Binali Yıldırım: Yavaş konuşurum ama adım gibi iş yaparım

    Binali Yıldırım şu açıklamaları yaptı:

    “Yürütmekte olduğum TBMM Başkanlığı’nı adaylığımız bugün resmiyet kazandı ayrıldık ve bismillah deyip İstanbul’dan bugün çalışmaları Eyüpsultan’dan başlatıyoruz. Hayırlı uğulu olsun. Allah mahçup etmesin. Bütün ilçelerimizi ziyaret edeceğiz. Daha çok dinleyip, daha az konuşacağız. Ben zaten 15-16 yıldır hep böyle yapıyorum. Yavaş konuşurum ama adım gibi iş yaparım… Gelmemiz gereken yere geldik. Çocuk yaşta geldiğimiz bu şehirde İstanbul bize her şeyi verdi. Ortaokulu, liseyi, üniversiteyi okuduk. Meslek sahibi, aile sahibi, çoluk çocuk sahibi, torun sahibi olduk.

    Yetmedi AK Parti kurduktan sonra iktidar yaptık. Milletvekili olduk, bakan olduk, bakan olduk, Meclis Başkanlığı yapmak nasip oldu. Şimdi de borcumuzu ödemek için şehrin belediye başkanı olmak için İstanbul’dayız Arkada çok kıymetli tecrübelerimiz var. İstanbul’un daha fazla yeşil alana ihtiyacı var, otoparka ihtiyacı var. Bunlar bizim işimiz. Ama bundan daha önemlisi gençleri hayatın içinde daha fazla görmek istiyoruz.

    Gençler bizim geleceğimiz, dolayısıyla gençlerle birçok ortak proje yapacağız. Çünkü bilgi iletişim teknolojilerine gençler çok daha hakim. Biz onların bu özelliklerinden çok daha fazla yararlanmak istiyoruz.

    Kadınları İstanbul yönetiminde daha fazla yer almasını istiyoruz. Kadınlarımızın hayata katılmalarını daha çok önemsiyoruz. Dolayısıyla İstanbul’u, İstanbullularla birlikte yöneteceğiz. Ve gelecek kuşaklara iyi bir miras bırakmayı başaracağız.

    1994’ten önceki dönemi Z kuşağı bilmiyor, zannediyor ki İstanbul hep böyleydi. Zaman değişiyor, bizim yeni hedefimiz geleceğimiz İstanbul 4.0.”

  • Erdoğan: IMF Başkanına ‘Türkiye’nin başbakanı benim, sen değilsin’ dedim

    Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan noktalar şu şekilde:

    Isparta’yı görüp de aşık olmamak mümkün mü? Isparta’yı görüp de hayran kalmamak mümkün mü? Aksu, Atabey, Eğirdir, Gelendost, Keçiborlu, Senirkent, Yalvaç, Uluborlu, Senikent’ini selamlıyorum. Güller şehri Isparta’nın güller kokan tüm mahallelerini, tüm köylerini selamlıyorum. Siz Ispartalı kardeşlerimle kucaklaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. 788 milyon lira toplam yatırım bedeli olan 41 kalem eserin açılışını yapmıştım.

    ‘KANDİL VE PENSİLVANYA’DAKİ TERÖR BARONLARIN DİZLERİ ÇÖZÜLSÜN’

    24 Haziran seçimlerinde AK Parti’yi yüzde 48 oy oranıyla Isparta’da birinci parti yaptığınız için sizlere tekrar teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı’nı yüzde 61 ile zirveye taşıdığınız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Rabbim yol arkadaşlığımızı, dostluğumuzu, muhabbetimizi daim eylesin diliyorum. Sizden 31 Mart’ta yine tarihi bir zafer bekliyorum. Öyle bir cevap verin ki mazlum ve mağdurların kalplerine inşirah olsun. Millet düşmanlarının yürekleri titresin. Kandil’deki, Pensilvanya’daki terör baronlarının dizlerinin bağı çözülsün.

    ‘BURADAKİ ELMALARI HIZLA İSTANBUL’A ANKARA’YA GÖNDERECEĞİZ’

    Hazine Maliye Bakanımı, Gıda Tarım Bakanımı, Ulaştırma Bakanı’mı arayacağım buradaki elmaları süratle İstanbul’a Ankara’ya gönderin diye. Benim milletimi kimse sömüremeyecek. Zulmüyle abad olunmaz! Isparta milli iradeye sahip çıkıyor muyuz? Isparta demokrasiye sahip çıkıyor muyuz? Isparta Cumhur İttifakı’nı zirveye taşıyor muyuz? Isparta tevazu, samimiyet ve gayretle memleket işi gönül işi diyor muyuz?

    ‘İBADETİN DE SİYASETİN DE TEMELİNDE SAMİMİYET VARDIR’

    Biz dikleşmedik sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğildik, bunun dışında asla! Ecdat gönülsüz namaz göğe alınmaz demiş. Yani gönülsüz yapılan ibadetin bile insana hayrı, faydası olmaz. İbadetin de siyasetin de temeli samimiyettir. Millete aşık olmadan, sevmeden, derdiyle dertlenip, sevincine ortak olmadan siyasette başarı yakalanamaz. Bunun için gönül siyaseti, gönül belediyeciliği diyoruz. Biz siyasete seçim kazanmak için değil gönülleri fethetmek için girdik.

    ‘YERİ GELDİĞİNDE CANINIZLA VE MALINIZLA SAHİP ÇIKTINIZ’

    Bütün iftiraların üstesinden de milletimizin muhabbeti, teveccühü sizlerin desteği sayesinde bugünlere geldik. 14 Ağustos’ta AK Parti’yi kuran, tabelasını asan yine milletimiz oldu, siz oldunuz. Vesayet güçlerinin, içerideki dışarıdaki şer odaklarının antidemokratik girişimlerine önce siz direndiniz. Tehditlere, şantajlara boyun eğmediniz. Seçim dönemlerinde oylarınızla, diğer zamanlarda dualarınızla, yeri geldiğinde 15 Temmuz’da olduğu gibi canınızla, malınızla bizlere ve ülkeye sahip çıktınız.

    ‘ÇEVRE BAHANESİYLE HAFTALARCA SOKAKLARIMIZI ATEŞE VERDİLER’

    17 yılda her biri diğerinden zorlu, meşakkatli tam 14 seçim yaşadık. Allah’a hamdolsun hepsinden de anlımızın akıyla çıkmayı başardık. İçeride ve dışarıda pek çok badire atlattık. Cumhuriyet mitingleriyle sokaklarımızın karıştırılmaya çalıştığı zamanlar oldu. Gazete haberleri üzerinden partimizi kapatmaya dahi kalktılar. 367 garabeti çıkardılar. Gezi olaylarıyla insanlarımızın arasını açmaya, tüketmeyin çağrılarıyla ekonomimizi batırmaya çalıştılar. Çevre bahanesiyle haftalarca sokakları ateşe verdiler. 17-25 girişimiyle emniyet ve yargı silahını çektiler. Çukurlar aşarak Doğu ve Güneydoğu’daki illerimizi işgale yeltendiler. Besleyip büyüttükleri FETÖ yılanını üzerimize saldılar. Hamdolsun bunu da boşa çıkardık.

    ‘SİZLERLE BERABER ZAHMET ÇEKTİK’

    Son 17 yılda sizlerle beraber zahmet çektik. Çetin mücadeleler verdik, ağır imtihanlardan geçtik. Sabrettik, sebat ettik, pes etmeyi aklımızın ucundan dahi geçirmedik. Hamdolsun sonunda demokrasimizi güçlendirmeyi, vesayeti zayıflatmayı, ekonomimizi 3,5 kat büyütmeyi, dış ticaretimizi 170 milyar dolara çıkarmayı başardık. Türkiye’nin IMF’ye borcu 23,5 milyar dolardı. Bay Kemal çıkmış utanmadan sıkılmadan ‘Bu iktidar yine IMF’ye gidecek’ diyor. İlk IMF’ye kapılarını açan CHP zihniyeti oldu. Biz geldik IMF’ye borç var. O zamanki IMF’nin başkanı ile Davos’ta konuşuyoruz. Dedim ki, ‘Türkiye’nin başbakanı benim, sen değilsin. Sen aydan aya veya her yıl taksidini alıyor musun, alıyorsun. Sen kalkıp da Türkiye’ye yönetemezsin, Türkiye’yi ben yönetirim’… Tabi biraz sağa sola savruldu. Borcu ödedik işimiz bitti.

    ‘SAVUNMA SANAYİNDE YÜZDE 80 YURT DIŞINA BAĞIMLIYDIK’

    Yere iyi basıyoruz, güçlü basıyoruz. Birelerinin oyuna gelmek yok. Savunma sanayinde Türkiye tarihinde en büyük hamlesini bizim dönemimizde yaptı. Göreve geldiğimizde yüzde 80 ithaldi. Şimdi tamamen bu dışa bağımlılığı yüzde 35’e kadar düşürdük. Türkiye savaş gemisini, helikopterini, İHA, SİHA, füzelerini, bombalarını, silahlarını kendisi üretiyor. PKK, DEAŞ, FETÖ’ye kadar tarihlerinin en ağır darbelerini vuruyoruz. Gabar, Cudi, Tendürek, Kandil’de biz varız. İnlerine girdik inlerine! Kaçacak delik arıyorlar. Şimdi de 735 tane teröristi güvenlik güçlerimiz yakaladı, şimdi bunlar hesaba çekiliyor.

    ‘OPERASYONLA İLGİLİ PLANLARIMIZI STRATEJİMİZİ BELİRLEDİK’

    Binlerce DEAŞ, PKK/YPG’li teröristi etkisiz hale getirerek 40 bin kilometrelik alanı terör örgütlerinin zulmünden çıkardık. Onlara hiç unutamayacakları bir ders verdik. Daha birkaç yıl öncesine kadar terör örgütlerinin cirit attıkları yerlerde bugün huzur var. Türkiye’nin kontrolündeki yerlerde barış, özgürlük ve demokrasi var. Şu anda oraya 310 bin kişi tekrar geri gönderildi. Şimdi yeni bir hamlenin arefesindeyiz. Güney sınırımızın tamamını terörden arındıralacak güvenli bölgeler tesis edeceğiz. Operasyonla ilgili planlarımızı, stratejilerimizi belirledik.

    ‘TÜRKİYE KAZANDIĞI BAŞARILARI BUNLARA RAĞMEN YAPMIŞTIR’

    İnşallah çok yakında bu adımları atacağız. Türkiye’nin ayağına pranga vuranlar sadece ülkemizin düşmanları değil, ülkemiz ve milletimiz en büyük darbeyi içerideki gafillerden yemiştir. Kimi zaman karşımıza medya baronları, sözde aydınlar, statükocu bürokratlar olarak, darbecilere umut bağlamış siyasetçiler olarak, kimi zaman teröristlere ‘cici çocuklar’ diyen genel başkanlar olarak, kimi zaman da en küçük bir hadiseyi fırsata çevirmeye çalışan piyasa simsarları olarak çıkmıştır. Türkiye kazandığı başarıların tamamını bunlara rağmen gerçekleştirmiştir.

    ‘TANZİM SATIŞLARLA ETİKETLER YARI YARIYA DÜŞTÜ’

    Devlet olarak bizim nazarımızda insanımızın huzuruna kastedilmesiyle çoluk çocuğumuzun rızkına kastedilmesinde bir fark yoktur. Kimse kusura bakmasın, bunun adı ticaret değil, vurgundur, soygundur. Bir an önce 400 bin ton şu anda elma var. Bunu halledeceğiz başka çaremiz yok. Elma şifadır, bunu zaten milletim eritir. Stargin de var golden de var. Biz devlet olarak son haftalarda gıda fiyatlarında yaşanan fahiş artışlar karşısında bunu yaptık. Gereken adımları attık. Tanzim satış noktalarının kurulmasıyla beraber market ve pazardaki etiketler yarı yarıya düştü.

    ‘FIRSATÇILAR DEVAM EDERSE BU SİSTEMİ SÜRDÜRECEĞİZ’

    Bu adımla kazançlı çıkan insanımız, kaybeden ise domates, biber fiyatlarına bel bağlamış Bay Kemal gibi siyasetçiler oldu. Tanzim satış müessesesini bir süre daha devam ettireceğiz. Her şey yolunda giderse bu yöntemi sona erdireceğiz. Şayet fırsatçılar devam ederse bu sistemi sürdüreceğiz. Diğer alanlarda da benzer yola başvuracağız. Vatandaşlarımızın, üreticilerimizin zarar görmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Neşet Ertaş, aşkınan çalışan yorulmaz diyor. Bize oy versin vermesin 82 milyonun her ferdini Allah için seviyoruz. Isparta’ya bugüne kadar 12,5 katrilyon yatırım yaptık.

    ‘ŞEHİR HASTANELERİNİN İLKİNİ ISPARTA’DA AÇTIK’

    Benim idealim dediğim, şehir hastanelerinin ilkini Isparta’da hizmete sunduk. 780 yataklı şehir hastanemiz, otel konforunda hizmet sürüyor. Ayrıca toplam 24 sağlık tesisi inşa ettik. Hastanelerimizi büyütüp, modernize edeceğiz. Isparta’da 4 bin 369 konutumuzu TOKİ vasıtasıyla harekete geçirdik. Isparta-Burdur yolunu inşallah seneye tamamlıyoruz. Toplam 3 katrilyon maliyeti olan Isparta-Dereboğazı-Antalya yolu çalışmaları devam ediyor. 8 adet çift tünel, çift köprü hazırlıkları sürüyor. Bu yol 10 kilometre kısalacak.

    ‘HİZMETLERİN AKSAMADAN DEVAM ETMESİ İÇİN 31 MART ÇOK ÖNEMLİ’

    Isparta’ya 16 yılda 121 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Isparta ülkemizin hızlı tren ağına bağlanmış olacak. Demiryolu hattını yerli, milli yazılımla sinyalli haline getiriyoruz. Süleyman Demirel Havalimanımızı yeniden ele alıp, modernize ettik. 15 baraj, 6 gölet inşa ettik. Yaptığımız sulama tesisleriyle 396 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Bay Kemal diyor ki, ‘çiftçiler aç, çiftçilerin toprağına el koydular’. Eline dizine dursun. Tüm bu hizmetlerin aksamadan devam etmesi için 31 Mart çok önemli.