Kategori: Ankara

  • Babaannesi ve dedesi tarafından kaçırıldığı iddia edilen çocuk ailesine teslim edildi

    Babaannesi ve dedesi tarafından kaçırıldığı iddia edilen çocuk ailesine teslim edildi

    İddialara göre, 30 Ekim’de Polatlı ilçesinde Sıla Coşkun’un kayınbabası M.C. (58) ile kayınvalidesi H.C. (46), akrabaları M.D. (32) isimli kadınla birlikte torunlarını görmek istediklerini söyleyerek gelini ile oğlu Özgürcan Coşkun’un yaşadığı eve geldi. Husumetli oldukları gelinlerini darp edip kardeşini öldürtmekle tehdit eden M.C. ile H.C., 1.5 yaşındaki torunları Muhsin Coşkun’u alarak evden ayrıldı. Olayın ardından şikayette bulunan Coşkun çiftinin 8 gündür haber alınamayan çocuğu bulunarak anne ve babasına teslim edildi.

    Anne Coşkun, eşinin ailesinin kendisini istemediği için bu olayın yaşadığını söylerken, eşi Özgürcan Coşkun ise babasının torununun geleceğinden endişe ettiği için bu hareketleri sergilediğini ifade etti. Sağlık durumunda herhangi bir problem olmadığı belirtilen Muhsin Coşkun’un bir süre psikolojik tedavi göreceği öğrenildi.

    “Ona kavuşmak hayal gibi”

    Oğluna kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Sıla Coşkun, “8 gün sonunda çocuğuma kavuştum, çok mutluyum. Dün akşam İlçe Emniyet Müdürlüğünden arayarak çocuğumu teslim aldıklarını ve bana vereceklerini söylediler. Çocuğumu kimin getirdiğine dair bir bilgi verilmedi henüz bana. Sadece Eskişehir’den getirildiğini duydum. Çocuğum beni ilk gördüğünde tanımadı, ağlamaya başladı. Geceyi de biraz zor geçirdik. Bir süre psikiyatri süreci görecek. Hastanede kontrolleri olacak. Çok zor bir süreçti. Ona kavuşmak hayal gibi. Çok şükür şu anda yanımda ama bugünleri unutmayacağız. Oğlumun sağlığında herhangi bir sıkıntı yok. Sadece ruhsal olarak biraz etkilenmiş, onu da atlatacağız” dedi.

    “Kimse ne yaşadığımızı bilmiyor”

    Ailesine kırgın olduğunu belirten Özgürcan Coşkun ise, “Ailem benim ilerleyen zamanlarda eşimden ayrılacağımı düşünüyor. Babam da bu yüzden torununa bir şey olmasın, ortada kalmasın ve geleceği garanti altına alınsın diye böyle bir şey yaptı. Herhangi bir kötü amacı olmadığını ben de biliyorum ama aradan geçen bir zaman var. Kimse ne yaşadığımızı bilmiyor. Çocuğuma kavuşunca mutlu oldum. Çocuğumun kimin yanında kaldığını, hangi ortamlarda kaldığını bilmiyordum. Keşke olaylar bu noktaya kadar gelmeseydi” diye konuştu.

  • Karabağ zaferine özel etkinlik

    Karabağ zaferine özel etkinlik

    Azerbaycanlı ressam Pervana Aliyeva’nın ‘Keçiören’in Renklerinde Azerbaycan’ adlı resim sergisi, Keçiören Belediyesi Estergon Türk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
    Keçiören Belediyesi ve Azerbaycan Büyükelçiliği Kültür Müsteşarlığı iş birliğinde Karabağ’ın Zafer Günü dolayısıyla Estergon Türk Kültür Merkezi’nde resim sergisi açıldı. Azerbaycanlı ressam Pervana Aliyeva’nın ‘Altın çember’ temalı ‘Keçiören’in Renklerinde Azerbaycan’ adlı resim sergisi, sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sanatçının bireysel çalışmalarının yanı sıra Azerbaycan kültürünü yansıtan çalışmalarının da yer aldığı serginin açılışında, iki ülke arasındaki dostluğu ve kültürel bağları güçlendirme mesajı verildi.

    “Azerbaycan ile ortak tarihimiz, ortak kültürümüz var”
    Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Atila Zorlu, iki ülke arasındaki dostluk, tarih ve kültürel bağları vurgulayarak, “Azerbaycan deyince aklımıza ilk gelen söz ‘iki devlet, tek millet’ ifadesidir. Azerbaycan ile ortak tarihimiz, ortak kültürümüz var. Karabağ’ın kurtuluşunun dördüncü yıl dönümünü kutluyorum. Keçiören Belediyesi olarak bütün Türk dünyası yetkililerinin projelerini kendi projemiz gibi görüyoruz. Yapacağımız çalışmalarla birliğimizi daha da güçlendireceğiz” dedi.

    “Türkiye’nin desteği unutulmaz”
    Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesinde yaşadığı zorlukları dile getiren Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşat Memmedov, “Biz bağımsızlık mücadelemizde çok zor dönemlerden geçtik, çok büyük hüzünlerle karşılaştık. Topraklarımız işgal altında kaldı, vatandaşlarımız hayatlarını kaybetti. Bu yaşananlar sırasında kimin dost olduğunu iyi tanıdık. Türkiye’nin desteği unutulmaz. Bugün Karabağ’ın kurtuluşu olan bu özel günde bizleri buluşturan Keçiören Belediyesine ve sanatçımız Pervana Aliyeva’ya çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
    Ressam Parvana Aliyeva, eserlerini Azerbaycan için özel bir gün olan Karabağ Zafer Günü’nde sanatseverlerle buluşturan Keçiören Belediyesine teşekkür etti.

    Azerbaycan kültürünü ve tarihini sanatsal bir bakış açısıyla yansıtan sergideki birbirinden güzel eserleri görmek isteyenler, 11 Kasım’a kadar sergiyi ücretsiz ziyaret edebilecek. Programa Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Atila Zorlu, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşat Memmedov, Azerbaycan Kültür Merkezi Başkanı Samir Abbasov, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Dinara İzanova, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Kutluhan Yayçılı ve büyükelçilik yetkilileri katıldı.

  • Hobi bahçesinde yangın: 2 ağır yaralı

    Hobi bahçesinde yangın: 2 ağır yaralı

    Edinilen bilgilere göre, Ayaş ilçesi Gökler Mahallesi Seyirtepe piknik alanında hobi bahçesinde sobadan yangın çıktı. Meydana gelen yangında Zübeyde B. ile Ramazan B. ağır yaralandı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın söndürülürken ev kullanılmaz hala geldi. Sağlık ekipleri yaralıları şehir hastanesine sevk etti. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.,

  • Veterinerin “ölür” dediği buzağıya gözü gibi bakıyor

    Veterinerin “ölür” dediği buzağıya gözü gibi bakıyor

    Ankara’da çiftçi Şükran Sarıbıyık, veterinerin “Yaşama şansı yok” dediği erken doğan buzağıya özenle bakarak besliyor. 1 haftalık olan buzağı, evin maskotu haline geldi.
    Ankara’nın Elmadağ ilçesine bağlı Lalabel Mahallesi’nde çiftçilikle uğraşan Şükran Sarıbıyık’a ait inek erken doğum yaptı. Sarıbıyık, 8 aylıkken doğan buzağıyı veterinere götürdü. Veteriner buzağının yaşama şansının çok az olduğunu ve yapılabilecek bir şeyin olmadığını söylerken, Şükran Sarıbıyık buzağıyı evde beslemeye başladı. Çifkçinin yaklaşık 1 haftadır evde beslediği buzağı, evin maskotu haline geldi.

    “Danıştık veteriner, ‘Bu ölür, bizim yapacağımız bir şey yok’ dedi”
    Buzağıyı hayatta tutmak için evde beslemeye karar verdiğini söyleyen Sarıbıyık, “Sabah namazına kalktım ve ışığı açtım, buzağının sesini duydum. Torunuma telefon açtım ‘Gel, mandırada buzağı sesi var’ dedim. Ardından buzağıyı aldık ve eve getirdik. Saç kurutma makinesiyle buzağıyı kuruttuk, emzirdik. İlk başta kalkamadı, sonra kalktı. Şimdi geziyor. Evde sütünü içiriyorum, evde bakıyoruz ve durumu iyi. Eksik doğmuştu. Veterinere danıştık, veteriner ‘Bu ölür, bizim yapacağımız bir şey yok’ dedi. Ama ben eve getirdim, ilacını vurduk, iğnesini yaptık. Sobanın başında uğraştık. Şimdi canlı duruyor” dedi.

  • Modern yüzüyle yeniden buluştu

    Modern yüzüyle yeniden buluştu

    Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Güvenpark’ı Ankaralılara modern bir yaşam alanı olarak yeniden kazandırdı.
    Ankara Büyükşehir Belediyesi, ‘Güven Anıtı’ çevresinde bulunan ve Cumhuriyet tarihinin Ankara’daki ilk parkı olan Güvenpark’ı yeniledi. Başkent’in simge mekanlarından biri olan Güvenpark, tarihi dokusuna sadık kalınarak gerçekleştirilen ‘Güvenpark Kentsel Tasarım’ projesiyle yeniden hayat buldu. Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi tarafından gerçekleştirilen projede parka ismini veren ‘Güven Anıtı’ndaki deformasyonlar giderilerek, aslına uygun bir şekilde restore edildi.

    Proje kapsamında anıtın çevresindeki oturma alanları, park içindeki yaya yolları ve Atatürk Bulvarı tarafındaki kaldırım ve otobüs durakları yenilenerek modern bir görünüme kavuşturuldu. Milli Müdafaa Caddesi üzerindeki mevcut büfeler de iyileştirilerek, daha işlevsel hale getirildi.
    ABB tarafından yapılan açıklamaya göre, yenileme çalışmaları çerçevesinde yeşil alanlar genişletilerek, büyüklüğü 9 bin metrekareden 13 bin 499 metrekareye çıkarıldı.

    Mevcut 318 ağacın korunarak sayılarının 348’e yükseltildiği projede, bitkisel peyzaj Ankara’nın iklimine uygun bir şekilde yenilendi. Aydınlatma projesi sayesindeyse park hem daha güvenli hem de daha nitelikli bir hale getirilirken, Güvenpark’ın kimliğini oluşturan amfi ise korunarak önünde çiçek gösteri alanları oluşturuldu. Park içerisinde bulunan üç havuzun da gerekli bakımları yapılarak, tesisatları güçlendirildi.

    Terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlar anısına bir anıt yerleştirilmesi de planlanıyor
    Yenileme çalışmalarında Güvenpark’ta ayrıca bir sergi duvarı da yer aldı. 20 fotoğraftan oluşan sergi duvarı, ziyaretçilerine parkın tarihine yolculuk yapma imkânı sunacak. Ayrıca Güvenpark’a yaşanan terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlar anısına bir anıt yerleştirilmesi de planlanıyor.

    “Güvenpark, Cumhuriyet’in 100 yılının hikayesi”
    Güvenpark’ın Cumhuriyet Dönemi’nin ilk kamusal yeşil alanı olma özelliğiyle büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Koordinatörü Bekir Ödemiş, “Ankara’nın imar planını hazırlayan Hermann Jansen’in ‘Yeşil Kuşak Projesi’ doğrultusunda Güvenpark önemli kamusal alanlardan birisidir. Cumhuriyet döneminin ilk kamusal yeşil alanı olarak hem kent hem de Türkiye’nin toplumsal hafızasında önemli bir yere sahip büyük olaylara tanıklık etmiştir.

    Kızılay’ın kamusal alan olarak pek çok etkinliğe, tepkilere, protestolara veya mitinglere ev sahipliği yaptığını düşünürsek Güvenpark’ın hikâyesi sadece bir park olmaktan öte Cumhuriyet’in 100 yılının hikâyesi diyebiliriz. Önemli bir kente tarihi kimlik katan alana ilişkin projemizi Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak hazırlamıştık.

    Bu süreçte parkın toplumsal bellekteki yerini ve kültürel miras özelliğini korumaya özen gösterdik” dedi.
    Güvenpark’ta yürütülen restorasyon çalışmalarında parkın doğal ve özgün işlevini korumaya özen gösterdiklerini belirten Ödemiş, “Parkın doğal sit ve kültürel sit özelliklerini dikkate alarak, hem özgün dokusunu koruduk hem de parkın işlevsel ve çağdaş bir kullanıma uygun hale gelmesini sağladık” diye konuştu.

  • Arıların geleceğini tehdit ediyor

    Arıların geleceğini tehdit ediyor

    Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, “Baz istasyonlarıyla ya da yüksek gerilim hatlarıyla farklı bir şekilde oluşacak elektromanyetik alan, arı sağlığı üzerinde olumsuz etki meydana getirir” dedi.
    9 milyon 224 bin 881 adet arılı kovana sahip olan Türkiye, bal üretiminde dünyada ikinci sırada yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkede geçtiğimiz yıl 114 bin 889 ton bal üretimi gerçekleşirken, iklim değişikliği sonucu hava sıcaklığının değişkenlik göstermesi ve kentlerin büyümesi sonucu değişen elektromanyetik alanlar arıları tehdit ediyor.

    Amerika Birleşik Devletleri merkezli “Journal of Experimental Biology” ve “Prooceeding of the National Academy of Science” dergilerinde yayımlanan araştırmalara göre bal arılarının kovan ve besinlerini bulmalarında onlara yol gösteren bir manyetik etkileşim söz konusu. Arıların her gün takip ettiği elektromanyetik dalgaların değişmesi, arının besinini ve kovanını bulmada problem oluşturuyor.

    Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, arı varlığının korunması noktasında İHA muhabirine değerlendirmede bulundu. Arıların sağlığı gözetilmediği takdirde toplu arı ölümleri ve kolonilerin sönme durumu ile karşı karşıya kaldıklarını anlatan Prof. Dr. Yarsan, zirai ilaçlama yapılırken arılar noktasında dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

    “Zirai mücadele yapılırken arıların sağlığına dikkat edilmeli”
    Arılarda toplu ölümlere ve kayıplara neden olacak faktörlere değinen Prof. Dr. Yarsan, şunları kaydetti:
    “Bunları ortadan kaldıracak hususları özelikle ifade etmek gerekir. Bunların başında zirai mücadele ilaçları gelir. Pestisit adını verdiğimiz ilaçlar bilinçsiz kullanılırsa, arılığa yakın bir bölgede bu türden bir ilaçlama yapılırsa ve zamanlama doğru ayarlanmazsa. Örneğin Çukurova, Bursa ya da Aydın’da olacak şekilde yakın zamanda toplu arı ölümleri meydana gelmiştir.

    Bu anlamda pestisitler son derece önemli. Pestisitlerden kaynaklanacak çok önemli zehirlenmeler ve ölüm olayları şekillenmiş arılarda. 2018 yılından itibaren de yasaklanmıştır pestisitlerin kullanılması.” Yarsan, arı hastalıklarında uygulanan ilaçların da bilinçli kullanılması gerektiğini aktardı. Yarsan, arılarda önemli bir hastalık olan varroaya karşı kullanılan ilaçlar için Türkiye’de yapılan çalışmada yüzde 69 oranında dirençlilik tespiti yapıldığını vurguladı.

    Arılara “yalancı bahar” tehdidi
    İklim değişikliğinin arılar konusunda da olumsuz yanları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yarsan, “15 derecenin altına indiği zaman hava sıcaklığı kış uykusu adını verdiğimiz fizyolojik bir duruma geçerler. Yani kendilerini kapatırlar. Sıcaklık ‘yalancı’ olarak 15 derecenin üzerine çıkarsa hızlı bir şekilde sanki bahar gelmişçesine ‘yalancı bahar’ havasıyla kovanlarından dışarı çıkar polen ve nektar toplamak için. Ama ağaçlar da çiçeklenmediği için poleni bulamadıkları için arılar açısından olumsuz bir durum ortaya çıkar.

    Dolayısıyla iklim değişikliği ya da aşırı şekilde yağışların olması ‘lösema’ adını verdiğimiz bağırsak sistemiyle ilgili hastalıkları beraberinde getirir. Dolayısıyla bunlar iklim değişikliğinin arılar üzerindeki olumsuz faktörleridir” dedi. Prof. Dr. Yarsan, iklim değişikliği haricinde sel, yangın, fırtına, deprem gibi afetlerin de arılarda önemli olumsuz etkiler meydana getirdiğini ifade etti.

    “Elektromanyetik alan arı sağlığını olumsuz etkiliyor”
    Prof. Dr. Yarsan, elektromanyetik alanların arılar üzerinde ciddi etki oluşturduğunu belirterek, “Elektromanyetik bir alanın oluşması, baz istasyonlarıyla ya da yüksek gerilim hatlarıyla, cep telefonlarıyla farklı bir şekilde oluşacak elektromanyetik alan arı sağlığı üzerinde olumsuz etki meydana getirir. Arı çıktığı zaman kovanından kendine özgü hareketlerle ortamın polarizer ışığı, güneşi ve o ortamda bulunan elektromanyetiği takip ederek hedefi niteliğinde olan poleni ya da nektarı toplar” ifadelerini kullandı.

    Prof. Dr. Yarsan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
    “İşçi arı yaklaşık 13 kilometrelik bir alanda faaliyet gösterir. Elektromanyetik bir alan burada kırılması söz konusuysa arı hedef niteliğindeki bu söylediğimiz ürünleri, gıda maddesini toplayamaz. Topladı, geri kovana dönerken kovanı bulamaz. Elektromanyetik alan, arının fizyolojik ve davranış şekillerinde bozulmaya neden olur.”

    Söz konusu durumun kraliçe arı üzerinde de olumsuz etkiye neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yarsan, kuluçka üzerinde ve yumurtadan çıkma oranı üzerinde olumsuzluklar meydana getireceğini dile getirdi. Yarsan, “Peki gıda maddesini getiremedi kovana. O zaman da protein konusunda bir eksiklik söz konusu olur. Protein de arının çeşitli bağışık ile ilgili mekanizmalarında kullandığı bir yapıdır.

    Hemolenfinin yüzde 1 ile 10’unu oluşturur. Elektromanyetik bir alan var ve arı besini getiremedi kovana, hemolenfindeki protein oranı söylediğimiz miktarların altına inerse o zaman arıda doku hasarıyla ilgili olaylarda olumsuzluklar gelişebilir” diye konuştu.
    Prof. Dr. Yarsan, bu olumsuzlukların başında enzim fonksiyonları ve bağışıklık sistemi olduğunu da vurguladı.

  • 81 ilde “Mercek-27” operasyonu: 1.664 şüpheli

    81 ilde “Mercek-27” operasyonu: 1.664 şüpheli

    İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, 81 ilde son bir hafta içinde ruhsatsız silah taşıyanlara ve silah kaçakçılığına yönelik “Mercek-27” operasyonları düzenlendi. İl Jandarma Komutanlıkları ve İl Emniyet Müdürlükleri tarafından düzenlenen operasyonlar sonucu evlerde, iş yerlerinde, halka açık alanlarda ve yol aramalarında bin 100 ruhsatsız tabanca, 516 kurusıkıdan çevrilmiş tabanca, 26 uzun namlulu tüfek ve 632 ruhsatsız av tüfeği olmak üzere toplam 2 bin 274 silah ele geçirildi. Operasyonlar sonucu bin 664 şüpheli şahıs hakkında ise işlem yapıldı.

    Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda suçla mücadelede önleyiciliğe dikkati çekerek, “Altını çizmek istediğim çok önemli bir husus var: O da ‘önleyicilik.’ Yani suç oluşmadan önlemek. Bunun için de tüm suç başlıklarında olduğu gibi, ‘ruhsatsız silaha’ karşı da hep birlikte mücadele etmemiz elzemdir. Ülkemizin huzur ve güvenliği için bu mücadeleyi, milletimizin her bir ferdiyle, sivil toplum kuruluşlarımızla, medyamızla, kanaat önderlerimizle, esnaflarımızla, öğretmenlerimizle, annelerimiz ve babalarımızla, 7 den 70’e bir ve beraber olarak vermeliyiz. Ruhsatsız silahlarla mücadele, hem kamu güvenliği hem de suç oranlarını azaltmak için büyük önem arz etmektedir” ifadelerine yer verdi.

  • Polis noktasından kaçan otomobil başka bir araca çarptı

    Polis noktasından kaçan otomobil başka bir araca çarptı

    Edinilen bilgilere göre olay akşam saatlerinde Elmadağ ilçesinde meydana geldi. Polis kontrol noktasından kaçan otomobil, yol üzerinde seyir halinde olan araca çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobil savrulurken alkollü olduğu iddia edilen sürücü yaralandı. Polis ekipleri kaza ile ilgili inceleme başlatırken kaçan aracın içerisinde kaçak ürünler olduğu iddia edildi.

     

  • Hakim ve savcıların yükselmelerine ilişkin karar

    Hakim ve savcıların yükselmelerine ilişkin karar

    Hakim ve savcıların görevde yükselmesine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yer alan HSK Kararı ile 31 Ağustos 2024 tarihi itibarıyla görev sürelerini bitirip yükseltilmelerine karar verilen adli ve idari yargı hakimleri ile cumhuriyet başsavcı ve savcılarının isimlerinden oluşan liste yayımlandı. Ayrıca sürelerini bitirdikleri halde bu listede isimlerini göremeyenler 30 gün içinde HSK’ye yazılı başvuruda bulunarak durumlarının incelenmesini talep edebilecek.

  • Kasım Ayı Meclis toplantısı gerçekleştirildi

    Kasım Ayı Meclis toplantısı gerçekleştirildi

    Kahramankazan Belediyesi 2024 Yılı Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu başkanlığında gerçekleştirildi. Kahramankazan Belediyesi 2024 Yılı Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı Ekim ayında gerçekleşen meclis toplantı tutanağının kabul edilmesi ile başladı. Toplantıda gündem dışı maddeler, 2025 yılı ücret tarifesi değişikliği, şehirlerarası yolcu durağı yapılması, ortak hizmet protokolü, tehlike içeren kavşak ve yollara uyarı işareti ve hız düşürücü engel yapılması, Yıldırım Beyazıt Mahallesi ve Fatih Mahallesi sorunları, Milli Egemenlik Parkı bakım çalışması, Sayıştay 2023 raporu konuları görüşülerek oy birliği ile kabul edildi.

    Kahramankazan Belediyesi olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Adana Ceyhan Belediyesi arasında kardeş şehir olma kararı aldıklarını belirten Başkan Çırpanoğlu, kararın sosyo-ekonomik anlamda ilçeye olumlu etkileri olacağını ifade etti.

    “Eğitim yatırımlarımız devam edecek”
    Kahramankazan Belediyesi olarak öğrencilere destek vermeye devam ettiklerini belirten Başkan Çırpanoğlu, ‘’Lisans ve ön lisans olmak üzere yükseköğrenimlerine devam eden 1000 üniversite öğrencimize 800 TL olarak belirlediğimiz burs destekleri öğrencilerimizin hesaplarına yatırıldı. İnşallah gücümüz yettiğince ilçemizde ikamet eden öğrencilere ve eğitimlerine yönelik yatırımlarımız artarak devam edecek’’ dedi.

    Ayrıca Yükseköğretim Kurumları Sınavı ile Liselere Giriş Sınavı’na girecek öğrencilerin eğitim hayatlarına destek olmak için çalışma içerisinde olduklarını söyleyen Başkan Çırpanoğlu, öğrencilerin sınava hazırlık sürecini verimli şekilde geçirecekleri, hedefledikleri lise ve üniversiteyi kazanmalarına yardımcı olacak online eğitim programı hazırladıklarını vurguladı.

    TAİ-TUSAŞ bölgesinin HAB bölgesi kapsamına alınması hakkında istişarelerin yapıldığı toplantı, bir sonraki meclis toplantısının 02.12.2024 tarihinde yapılması kararının ardından sona erdi.