MSB’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Deprem bölgesinde vatandaşlarımız için sıcak yemek dağıtımına aralıksız devam eden Mehmetçik, Berat Kandili dolayısıyla vatandaşlarımıza lokma tatlısı da ikram etti” denildi.
Kategori: Ankara
-
Depremzede çocuklar tiyatroda
Eti Çocuk Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu oyunu ücretsiz olarak Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde 2 gün boyunca çocukların beğenisine sunan belediye, oyunu depremzede çocuklara ve Yenimahalleli miniklere özel olarak sergiledi.
Mutlu olmak için sahip olunması gereken 12 temel bilgi ve değerin eğlenceli ve eğitici bir şekilde çocuklara anlatıldığı oyunda paylaşmak, yardımlaşmak, çevreyi ve doğayı korumak, hayvan sevgisi, empati, hoşgörü, adil olmak, hayal etmenin gücü gibi konular işlenerek, çocuklara temel değerler aşılandı.
Oyunda çocuklar, mutlu zaman perisinin Özgür’e hediye ettiği sihirli saat ile Özgür ve arkadaşlarının farklı maceralara atılmasını meraklı gözlerle izledi.
“Etkinliklerimiz devam edecek”
Depremden etkilenen çocukların hoşça vakit geçirebilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Türkiye büyük bir felaket yaşadı. Bu felaketten hepimiz çok yara aldık. Özellikle çocuklar bu durumdan fazlasıyla etkilendi. Bu yüzden çocuklarımızın içinde bulunduğu psikolojik durumdan sıyrılarak hoşça vakit geçirmesi için elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Etkinliklerimiz devam edecek” dedi. -
Altındağ tek yürek
Altındağ’dan deprem dayanışması Altındağ Belediyesi, geçtiğimiz yıllarda yaşanan Elazığ-Malatya ve İzmir depremlerinde olduğu gibi, merkez üssü Kahramanmaraş olan depremde de desteğini sürdürdü. Bir an önce harekete geçen ve kısa sürede organize olan ekipler, deprem bölgesinde canla başla çalıştı. Ankara’ya gelen depremzede vatandaşlar da yalnız bırakılmadı. Depremzedelere barınmadan giyime, sıcak yemekten psikolojik desteğe kadar pek çok alanda destek olundu.
Altınay’da seferberlik
Altındağ Belediyesi yardım organizasyonu Altınay aracılığıyla depremzedelere insani yardım malzemesi desteği verildi. 8 bin 914 adet gıda kolisi, 8 bin 669 giyim malzemesi, 8 bin 654 hijyen seti ve 850 adet battaniye Ankara’ya gelmek zorunda kalan depremzede vatandaşlara ulaştırıldı.
110 aileye kömür desteği
Deprem bölgesinden gelip Altındağ’a yerleşen depremzedelere, ücretsiz kömür dağıtımı da yapıldı. Kömür dağıtımından 110 aile faydalandı.
Altındağ Belediyesi ayrıca Başkent Millet Bahçesi’nde, AFAD ile Ankara Valiliği tarafından kurulan koordinasyon merkezine depremzedeler için çay, çorba, kumanya, boyama kitabı ve servis desteği sağlandı.Sıcak yemek unutulmadı
Deprem bölgesinden gelip Altındağ’a yerleşen depremzedelere, her gün sıcak yemek ikram edildi. Altındağ’daki depremzedelere 60 bin adet sıcak yemek ikramında bulunuldu.
Bizim evimiz, sizin eviniz
Altındağ Belediyesi Konukevi ve Doğantepe Mahallesi’nde bulunan Yaşlılar Evi kapılarını depremzede vatandaşlar için açtı. Depremzede vatandaşlar, Altındağ Belediye Başkanı Doç. Dr. Asım Balcı’nın sıcak ilgisiyle moral buldu. Başkan Balcı “Yapılan tüm yardımlar bölgedeki hayatı biraz olsun rahatlatıyor, orada kalanların yaşamlarını kolaylaştırıyor ama asıl hayat şimdi başlıyor. Bu nedenle depremzede vatandaşlarımıza ilgimizi ve desteğimizi sürdürmeliyiz. Evlerinden, mahallelerinden, alıştıkları düzenden ayrılmak zorunda kalan çok fazla deprem mağduru vatandaşımız var. Başka şehirlerde yeni bir hayat kurmaya, yeniden ayağa kalkmaya çalışıyorlar. Altındağ Belediyesi olarak daima yanlarındayız Bizim evimiz, onların evi Altındağ’da deprem bölgelerinden gelen yaklaşık 15 bin kişiyi misafir ediyoruz. Depremzede vatandaşlarımız için; evini, otelini, yurdunu açan tüm hemşehrilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
-
Afetzedelere 70 milyon değerinde alışveriş kartı
11 ilde yıkıma neden olan depremin oluşturduğu hasarın onarımı sürerken Kızılay, yaptığı birçok yardımın yanında depremden etkilenen vatandaşlar ile farklı illere tahliye edilen afetzedelerin gıda ürünleri ve hijyen malzemeleri gibi temel ihtiyaçlarını kendi tercihleri doğrultusunda, en yaygın ağı olan ve en yakınlarındaki zincir marketlerden karşılamaları için “Alışveriş Kartı” uygulaması başlatıyor.
Zincir marketlerin faaliyette olduğu 7’si afet bölgelerindeki iller olmak üzere toplamda 76 ile tahliye edilen afetzedeler için ilk etapta toplam 70 milyon TL değerinde 140 bin adet “Kızılay Alışveriş Kartı” dağıtılacak.
Alışveriş kartlarını Kızılay şubeleri dağıtacakKartlar, tahliye bölgelerindeki afetzedeler ve iş yerlerinin açılmadığı iller haricindeki afetzedelere Türk Kızılay İl Merkez Şubeleri tarafından dağıtılacak. Ancak afetzedelerin bu kartlardan yararlanmaları için bazı kriterler olacak. Belirlenen afetzedeler kartlarını almak için Kızılay şubelerine başvuru yapabilecek.
Afetzede vatandaşlara verilecek kart sayısı hanedeki kişi sayısına göre değişiklik gösterebilecek. Kart ile birlikte afetzedelere kartın kullanımına ilişkin kılavuz/broşür dağıtılacak. Kartların son kullanım tarihi ise 01.05.2023 olacak.
-
Erzurumspor FK, Ankara Keçiörengücü maçı hazırlıklarına başladı
Kulüp tesislerinde, Teknik Direktör Hakan Kutlu gözetiminde gerçekleştirilen antrenman, ısınma hareketleriyle başladı. Daha sonra taktik ağırlıklı çalışmalarını sürdüren Erzurumspor FK, çift kale maçla idmanı tamamladı.
-
11. gün enkazdan çıkarılan Aleyna taburcu edildi
Kahramanmaraş merkezli depremin 248’inci saatinde, mahsur kaldığı binanın enkazında arama kurtarma faaliyetleri yürüten ekipler tarafından kurtarılan 17 yaşındaki Aleyna Ölmez taburcu oldu.
Ölmez’in, enkaz altında kaldığı dönemde pelvis (leğen) kemiğinin kırıldığı, bu sebeple bir operasyon geçirdiği ve ameliyatının da başarılı bir şekilde tamamlandığı belirtilmişti. Bu çerçevede hastanedeki tedavisi tamamlanan ve taburcu olan Ölmez’in son durumu hakkında Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar açıklamalarda bulundu.
Ölmez’in enkazdan çıkarıldıktan hemen sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi çocuk uzmanı ekipleri tarafından ilk müdahalesinin yapıldığını hatırlatan Ünüvar, “Yoğun bakımda 3 gün kadar tedavi ettik. Yoğun bakım süreci esnasında leğen kemiğindeki sorundan dolayı ortopedi doktorlarımız tarafından o bölgeye bir fiksatör takıldı. Bir yandan da diğer hususlarla ilgili ufak tefek sağlık sorunları vardı, onlarla ilgili de tedaviler yapıldı. Kısa süre içerisinde normal beslenmesine başladı. Serviste de yaklaşık 12 gün kadar takibini yaptık. Bugün de Aleyna’yı taburcu ederek gönderiyoruz.” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aleyna’yı bir daha ziyaret edeceğini dile getirmişti”
Ünüvar, Ölmez’in depremde umut kaynağı olduğunu ifade ederek, “Aleyna’nın durumu kamuoyu tarafından çok yakından takip edildi. İlk andan itibaren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önce Aleyna’nın teyzesi Güler Hanım’la görüştü, sonrasında ise Aleyna ile görüştü. Aleyna’ya geçmiş olsun dileklerinde bulundu ve bir daha ziyaret edeceğini dile getirmişti” ifadelerini kullandı.
“Aleyna’nın bu süreci sağlıklı olarak atlatması için gerekli gayreti sarf edeceğiz”
Taburcu edildikten sonraki süreçte de Aleyna Ölmez’i takip etmeye devam edeceklerini dile getiren Ünüvar, sözlerine şöyle devam etti: “Hem tıbbi açıdan hem de psikososyal destek anlamında, Sağlık Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğümüzle çok yakından konuyu takip edeceğiz. Geçtiğimiz sürede de yine hem İl Sağlık Müdürlüğümüze hem de İl Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğümüze çok teşekkür ediyoruz. Sürekli bir ekiple hastalarımızı ziyaret ettiler. Onların tabii sadece tıbbi yönünü değil, her türlü ihtiyaçlarını yakından takip ettik. Bundan sonra da devletimiz takip edecek. Aleyna’nın bu süreci sağlıklı olarak atlatması için gerekli gayreti sarf edeceğiz.”
“Buraya ilk geldiğimde çok korkuyordum”
Hastaneden taburcu olan 17 yaşındaki Aleyna Ölmez, hastanedeki tüm doktorlara ve hemşirelere teşekkür ederek, “Çok ilgiliydiniz. Buraya ilk geldiğimde çok korkuyordum. Hiç gelmediğim bir şehir, hiç bilmediğim bir yer. Ne yapacağımı da bilmiyordum ama hiç yabancılık çekmedim. O kadar ilgiliydiniz ki bunun için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Ayrıca, Aleyna şu anda 11’inci sınıfta olduğunu, önümüzdeki sene üniversite sınavına gireceğini ve ileride psikolog olmak istediğini de belirtti.
“11 gün boyunca hiçbir şey yiyip içme şansım olmadı”
Bir gazetecinin, 11 gün boyunca enkaz altında nasıl kaldığını ve taburcu olması sonrasında nasıl bir yol izleyeceğini sorması üzerine Ölmez, “11 gün boyunca hiçbir şey yiyip içme şansım olmadı. Ortam falan da karanlıktı. Bir de ayrıyeten ben odamda depreme yakalandım. Pek hareket şansım da olmadı. Bir şey yiyip içemedim. Herhangi bir açlık ya da susuzluk hissettiğim zaman uyudum. Genelde uyuduğum için de pek bir şey hatırlamıyorum. Vaktim genelde uyuyarak geçti. Bundan sonraki süreçte de yine teyzemle beraber yaşayacağım. Şu anlık kesin değil ama Ankara’da kalmayı düşünüyoruz, fizik tedavi süreci boyunca buradayız” cevabını verdi. Öte yandan Ölmez, hastanede kaldığı sürede kendisini tedavi eden hekimlere yaptığı zambak çiçeği resmini, hastaneden ayrılmadan önce kendisini tedavi eden ekibe hediye etti.
Daha sonra ise Ölmez, hastaneden alkışlar eşliğinde ambulansla çıkarak taburcu oldu. -
Kimyasal fabrikasında yangın
Otomotiv ürünleri katkı maddesi üreten bir fabrikada sabah saatlerinde bilinmeyen bir nedenden dolayı yangın çıktı.
Kahramankazan’daki yangında bir kişi hayatını kaybetti. Dumandan etkilenen 3 kişinin ise hastanede tedavisi devam ediyor.
Soğutma çalışmalarının sona erdiği ifade edildi.
-
Kızılay: “Kızılay kan ürünü satmaz”
Kızılay, bazı basın yayın organlarında yer alan Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı iddiaları ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, Türkiye’de kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı uygulamalarının tek yetkili otoritesinin Sağlık Bakanlığı olduğu vurgulanırken, kan bankacılığının Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yönetildiği belirtildi.
Geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin hatırlatıldığı açıklamada, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde 2005 yılında “Güvenli Kan Temini Projesi”nin hayata geçirildiği belirtildi. Açıklamada, bu proje ile 2005 yılından itibaren vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verildiği, kan ve kan ürünlerinin temini görevinin Kızılay’a verildiği ve bu süreçle ilgili de tüm operasyonel maliyetin ise Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bırakıldığı aktarıldı.
Açıklamada, Avrupa mevzuatıyla uyumlanan kanunun ise 11 Nisan 2007 tarihinde 5624 sayısıyla kabul edildiğine de dikkat çekildi.“Tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır”
“Hükümet, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) ilan etmektedir” denilen açıklama, şöyle devam etti:
“Kızılay, 4 bine yakın personel, 830’dan fazla araç ve 300’den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda testlere tabii tutmakta, testi geçen kanları özel torbalarına koymakta ve kendisinden talep eden hastanelere soğuk zincire riayet ederek ulaştırmaktadır.Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT’ta belirlenen tedarik süreci maliyeti (çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir) ay sonunda Kızılay’a ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK’ya fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır.”
“Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır”
Yine aynı açıklamada, bazı basın yayın organlarında yer alan “Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı” gibi bir yaklaşımın sadece ve sadece iftira ve kötülükten ibaret olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin ‘bunu Kızılay’a aktarıyoruz’ diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmaktadır. Kızılay zaman zaman vatandaşlara da böyle bir durumla karşılaştıklarında şikayette bulunmalarını hatırlatan duyurular yapmaktadır.
Gerçeklik bu olduğu halde, bunun tersini düşündürecek yayınlar çok açıkça ifade etmek gerekirse ahlaksızcadır. Sadece basın ahlak ilkelerine aykırı değil, evrensel ahlak ilkelerine de aykırıdır. Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır.” -
Çadır kentler için ‘enerji bankları’ üretiyorlar
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ülke çapında yardım faaliyetleri sürüyor. Bu çerçevede okullardan da deprem bölgelerinde kullanılmak üretim yapılmaya başlandı. Ankara’nın Etimesgut ilçesinde bulunan Cezeri Yeşil Teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri ise çadır kentlerde kullanılmak üzere ilk etapta 50 adet solar enerji bankı üretti. Güneşten depoladığı enerji ile USB girişi üzerinden telefon ve tablet gibi iletişim araçlarına şarj imkanı sağlayan enerji bankları, aynı zamanda monte edilen akü ile geceleri aydınlatma yapıyor.
Enerji banklarının sevkiyatının kolay olması adına okuldan 3 parça halinde deprem bölgelerine gönderilerek burada birleştirilmesi planlandı. 8 kişiye kadar oturma imkanı oluşturarak sosyalleşme fırsatı da sunan enerji bankları, Hatay’ın Antakya ilçesi başta olmak üzere birçok farklı noktaya yerleştirildi.“Bu hafta da 50 ya da 100 adet üretip deprem bölgesindeki illere göndereceğiz”
Enerji banklarının üretim süreci hakkında bilgiler veren Cezeri Yeşil Teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yenilebilir Enerji Teknolojileri Alan Şefi Ercan Koca, ilk etapta 50 enerji bankları ürettiklerini hatırlatarak, “İnşallah bu hafta aynı şekilde 50 ya da 100 adet üretip deprem bölgesindeki illerimize bunları götürüp elektriğin bulunamadığı yerlere ulaştırıp, vatandaşlara hizmet için koyma niyetindeyiz. Bu ürünümüzde aynı anda 4 telefon şarj edilebiliyor. Aynı zamanda sensörlü ışıkları var, gece olduğunda aydınlatma yapıyor ve bu sayede oradaki karanlıkta ya da elektriği olmayan ortamlarda insanlara katkı sağlamış oluyor” diye konuştu.
Koca, öğrenmen ve öğrencilerin ekip olarak enerji banklarını ürettiklerini söyleyerek, “Öğrenci arkadaşların içlerinden gönüllü ve istekli olanları ön planda tutarak, öğretmen arkadaşlardan aynı şekilde mesai saatleri dışında gönüllü olanlardan herkes bir araya gelerek elinden geleni yapma peşinde. Saat sınırlamamız yok. Akşam saat 22.00-23.00’lere kadar çalıştık geçen hafta” ifadelerini kullandı.
“Bir katkımız olsun istedik ve bu projede yer almaktan onur duyuyoruz”
Enerji banklarının üretimine katılan 10’uncu sınıf öğrencisi Nil Ceylan da, “Biz burada depremzedeler için kolaylık sağlaması adına enerji bankları üretiyoruz. Montaj kısmında görevliyiz. Biz enerji banklarının kablolarını yapıyoruz. Yeni başladık. Biz gönüllüyüz. Yaşanan felakette bir katkımız olsun istedik ve bu projede yer almaktan onur duyuyoruz” dedi.
Elif Nur Budak ise, enerji banklarının panel ve elektriksel kısımlarıyla ilgilendiklerini dile getirerek, “Hocalarımız depremden sonra bir şey yapmak istiyorlardı. Hem kendi aralarında hem de bize danıştılar. Biz de hem bölümümüzle ilgili olsun hem de bir faydamız olsun diye güneş panelleriyle ilgili proje ortaya koyduk. Hocalarımız bunu sorduğunda gönüllüler katıldı, devam ediyoruz. Ülkemizin durumu ortada. Biz de ürettiğimiz bu panel bankları oraya göndererek insanlara az da olsa yardımda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.Türk milletinin zor bir dönemden geçtiğini anlatan 10’uncu sınıf öğrencisi Emirhan Ükten, şunları kaydetti:
“Büyük bir felaket yaşadık. Biz de bu depremden etkilenenlere yardım amaçlı banklardan üretmeye çalışıyoruz. Bu zor süreçte en azından onlara yardımcı olabilecek katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Öğretmenlerimiz bize görev verdi, biz de bu görevi hakkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Aramızda iş bölümü yaptık, hiçbirimiz boş durmuyoruz. Canla başla çalışıyoruz. Umarız ülkemiz bu zor dönemi en kısa zamanda atlatır.”