Kategori: Ankara

  • MHP’nin Kızılcahamam ‘seçim’ kampı başladı

    MHP’nin Kızılcahamam ‘seçim’ kampı başladı

    MHP’nin Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen ‘seçim’ kampı başladı. Milletvekilleri, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantı için Kızılcahamam ilçesine gelen Bahçeli, toplantı öncesi Ülkücü Şehitler Anıtı’nı ziyaret etti. Burada okunan Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından dua eden Bahçeli, şehit isimlerinin yazılı olduğu alana karanfil bıraktı.

    Daha sonra Gökbörü Otağı’na geçen Bahçeli, partililerle bir süre sohbet etti. Ardından Şehit Fatih Duru Parkı Şehitler Anıt Ağacı’na bir ziyaret gerçekleştiren Bahçeli, sonrasında toplantının yapıldığı otele geçti.
    Bahçeli’nin toplantı salonuna gelerek milletvekilleri, MYK ve MDK üyeleri ile bir araya gelişinin basın mensuplarınca görüntü altına alınmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.

    MHP’nin ‘seçim’ kampı

    Bahçeli başkanlığındaki oturumlarda sunumların gerçekleştirildiği toplantılarda milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimine hazırlık çerçevesinde atılan adımlar konuşuluyor. Genel merkez ve teşkilat çalışmalarının da gözden geçirildiği toplantılarda seçim beyannamesi üzerinde değerlendirmeler yapılıyor.
    MHP’nin “Adım Adım 2023” temalı programlarının da ele alınacağı kampta, parti kurmaylarınca sahada elde edilen veriler sonucunda hazırlanan raporlar analiz ediliyor.

    Kampta ele alınan iç ve dış gelişmeler çerçevesinde ekonomiden terörle mücadeleye, dış politikadan küresel gelişmelere kadar Türkiye’yi ilgilendiren konular değerlendirilecek.
    TBMM’nin yeni yıldaki faaliyetlerinin de gözden geçirildiği kamp yarın sona erecek.

  • Bakan Çavuşoğlu’ndan İsveç’e tepki

    Bakan Çavuşoğlu’ndan İsveç’e tepki

    Bakan Çavuşoğlu, İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Antonio Tajani ile bakanlıkta bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu ile Tajani görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, görüşmeye ilişkin, “İtalya ile temaslarımızda son zamanlarda yoğunluk var. İtalya ile ilişkilerimizi 2007 yılında stratejik ortaklık seviyesine çıkarmıştık. İkili ve baş başa görüşmelerimizde ilişkilerimizi tüm boyutları ile değerlendirdik. Birçok konuda görüş alışverişinde bulunduk. Birçok bölgesel konuda İtalya ile aynı düşünüyoruz. Ekonomik ilişkilerimize baktığımızda İtalya bizim en büyük ticaret ortaklarımızdan. İstanbul’da bir iş forumu teklifi geldi, bunu kısa zamanda Ticaret Bakanımızın koordinasyonunda gerçekleştirmek istiyoruz. İtalya’da yaklaşık 50 bin civarında vatandaşımız yaşıyor.

    İki ülke arasında önemli bir köprü kurduklarını söyleyebiliriz. İtalya ile her zaman samimi bir dostluğumuz olmuştur. İtalya da Türkiye de terörden çekmiş ülkeler. Bir ortak sınamamız da düzensiz göçmen. Düzensiz göç ile mücadelede İtalya ile işbirliği yapacağız. Avrupa genelinde PKK ve onun uzantılarının propagandalarını arttırdığını görüyoruz, tüm Avrupa ülkelerinin bu konuda daha kararlı olması gerekiyor. İtalya her zaman Türkiye’nin AB ilişkilerine en çok destek veren ülke olmuştur. İki ülke için de önemli ülke Libya, bu konuda İtalya ile işbirliğimizi daha da arttıracağız. Esas olan Libya’da kalıcı istikrar. Doğu Akdeniz’in rekabet alanı değil işbirliği alanı olmasını istiyoruz, Akdeniz’in işbirliği alanı olması konusunda İtalya ile işbirliğimizi güçlendirmek istiyoruz” açıklamasında bulundu.

    İtalya Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Antonio Tajani, yasa dışı göçe değinerek, “Libya, düzensiz göçmen, Balkanlar konusunda görüş birliğimiz var. İkili ilişkileri de ele aldık, son derece olumlu bu ilişkiler; ama onları daha da güçlendirmek mümkün. Göçmen dediğimizde her iki ülke de aynı şey ile karşı karşıya. Kaçak yolla gelen göçmenler var, Türkiye’den gelen yok, inanılmaz bir kontrol var. Sizlere bu konu hakkında teşekkür etmek istiyorum. Bu yasa dışı göç hepimizi çok ilgilendiriyor. Göçmenlik konusunda işbirliğimizi güçlendireceğiz. 4 milyon kişiyi Suriye’den gelen insanları Türkiye ağırladı, bu mesele için de Türkiye’ye teşekkür etmeliyiz, AB’nin bu büyük gayreti desteklemesi gerekiyor.

    Hem Ankara hem de Roma için birlikte çalışmalıyız. Tahıl anlaşması yapıldı, sosyal gerilimler ve göçmen hareketi azaltıldı. Sizlerin arabuluculuğu sayesinde gerçekleşti. Esir alışverişinde de çok önemli bir adım attı Türkiye. Türkiye bizim için son derece anlamlı temel ifade etmekte. Türk ve İtalya İçişleri Bakanları birlikte çalışacaklar, Libya’daki istikrar için birlikte çalışacaklar. Libya için her iki ülke de birlikte çalışma kararı aldık. Seçimlerin Libya’da yapılmasını istiyoruz, bu konuda işbirliğimizi geliştireceğiz, girişimlerimizi arttıracağız. Somut adımlar attık, somut seçimler BM’nin İtalya’da da Roma’da da taraflar arasında bir destek vermesini sağlayacaktır. BM’nin de bu eyleme katılmasını istiyoruz. Aynı şey Balkanlar için de geçerli, orada da seçimler önemli. İçişleri Bakanlarımız bu konuyu ele alacak, somut adılar atacaklardır” diye konuştu.

    “Irkçı ve nefret suçu içeren bir eylem”

    Bakan Çavuşoğlu, İsveç’teki gösteriye ilişkin şunları kaydetti:
    “İsveç’te PKK/YPG’nin başka bir propagandasını gördük. Bu hem ırkçı hem de nefret suçu içeren bir eylemdir. Hangi açıdan bakarsanız bakın İsveç’in de mücadele etmesi gereken bir eylemdir. Terör ile mücadele konusunda anayasasını İsveç değiştirdi ama o kanunlara da ihtiyaç yok. Irkçı ve nefret suçu içeren bir eylem ile mücadele etmesi gerekiyor. Daha önce büyükelçiliğimiz üzerine lazer ile PKK’nın gösteri olmuştu, İsveç bu eylemleri engellemekte zorlandıklarını söylemişti, ama bu eylem şehrin merkezinde, belediyenin e hemen önünde, herkesin gözünün önünde gerçekleşti. Dolaysıyla İsveç’in burada sorumluluğu var, bu sorumluluktan kaçamazlar. Hele hele sadece kınayarak kaçamazlar. 3’lü ahitname gayet açık. Bu ahitnameyi İsveç ve Finlandiya ile müzakere ederek, üzerinde mutabık kalarak imzaladık. Tek başına bizim dayattığımız ya da tek başına onların talepleri değil. Bu ne demek; İsveç ve Finlandiya yağabileceklerini taahhüt ettiler ve altına imza attılar. Koyalım bu taahhüt nameyi önümüze hangisini gerçekleştirmişler, hanisini gerçekleştirmemişler. Açık net, biz ne fazlasını ne de eksiğini istiyoruz. Hangi konuda mutabık kaldıysak onun gereğinin yerine getirilmesini istiyoruz.

    Evet bazı açıklamalar var, hükümetin kararlılığını görüyoruz. Diğer taraftan terör örgütünün orada mevcudiyeti ve faaliyetleri devam ediyor. İnsan devşirme, para toplama devam ediyor, İsveç bunları önleme taahhütlünde bulundu, bu taahhütlünü yerine getirmesi gerekiyor. Bu terör örgütü ve onun destekçileri İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmasını istemiyor, engellemek için de her şeyi yapıyor. Ya İsveç ve Finlandiya onları NATO üyeliklerini engellemelerine göz yumacak ya da terör örgütlerine karşı gerekli adımları atacak. Önümüzdeki süreçte 3’lü uzmanlar toplantısını gerçekleştireceğiz. BATO Genel Sekreteri’nin bir teklifi oldu, ‘bu toplantıyı Brüksel’de yapalım, ben de göreyim’ diye. Bizim için hiçbir mahsur yok. İlk iki toplantı Finlandiya ve İsveç’te olmuştu, bu Brüksel’de de olabilir. NATO Genel Sekreteri uzmanları da görsün hangilerini gerçekleştirdiler, hangilerini gerçekleştirmediler.”

    “ABD ve Rusya verdiği sözü tutmamıştır”

    Bakan Çavuşoğlu, ABD ziyaretine ilişkin, “Stratejik mekanizmasının gerçekleştirilmesi bakamından önemli. Bakan Yardımcımız Sedat Bey farklı kurum ve bakanlıklardan arkadaşlarla önden gidecekler. Sadece F-16 konuşulmayacak. Suriye konusu da ele alınacak. ABD’nin terör örgütüne desteğe devam ediyor. ABD ve Rusya verdiği sözü tutmamıştır. ABD, Münbiç eylem planında da gereğini yapmamıştır. FETÖ meselesi var. İkili ilişkilerimizi zehirleyen bazı sorunlar var. Onun yanında olumlu gelişmeleri de ele alacağız. Bir taraftan sorunları çözmek bir taraftan ilişkilerimiz geliştirmek” diye konuştu.

  • İLKSAN 80 yaşında

    İLKSAN 80 yaşında

    İlkokul öğretmenleri, özel eğitim öğretmenleri ve Milli Eğitim Bakanlığı memurlarının, sağlık ve sosyal güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile 13 Ocak 1943 tarihinde, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak kurulan İLKSAN 80 yaşına girdi. İLKSAN’ın kuruluşunun 80’inci yıldönümü kutlamaları çerçevesinde sandık organlarının üyeleri, Ankara il ve merkez ilçe temsilcileri ile İLKSAN Genel Müdürlüğü yöneticilerinin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, İLKSAN’ın 2023 yılı bütçesinin yaklaşık 5 milyar liraya ulaştığını ve eğitim çalışanlarına sandık tarafından 2023 yılında yapılacak olan sosyal yardımların miktarını ise yüzde 100 oranında artırdıklarını ifade etti.

    Yılmaz, İLKSAN’ın Türkiye’de ilk defa üyelerine “Kanser Sağlık Desteği” yardımı yapan kurum olduğunu, 2023 yılında yaklaşık 300 eğitim çalışanına kanser tıbbi yardım ve kanser nakdi sağlık desteği sunduğunu belirtti. Sandık üyesi 50 bini aşkın eğitim çalışanına uzun vadeli finansal borçlanma imkanı getirilerek, eğitim çalışanlarının bütçelerine destek verdiklerini söyleyen Yılmaz, şöyle konuştu:
    “Ankara, İstanbul ve İzmir’de hizmet veren konukevlerine ilaveten diğer büyükşehirlerde de konaklama tesisi açılması yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Emekli olan eğitim çalışanları için artık bir ihtiyaç haline gelen ‘yaşlı bakım merkezleri’ konusunda yapılan fizibilite çalışmalarını bitirdiklerini ve bu yıl içinde Bolu-Karacasu’da milli eğitime hizmet veren emekli üyelerin istifade edeceği ‘Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin temelini atacağız.”

  • Büyükelçiliği’e siyah çelenk bıraktılar

    Büyükelçiliği’e siyah çelenk bıraktılar

    Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı üyelerinden oluşan gaziler ile şehit yakınları, İsveç’in başkenti Stockholm’de tarihi belediye binası önünde toplanan bir grup terör örgütü PKK/YPG destekçisinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a benzetilen bir kuklayı, binanın önündeki direğe asmasını İsveç’in Ankara Büyükelçiliği önünde toplanarak protesto etti.
    ‘HDP kapatılmalı, Kandil’e Türk bayrağı asılmalıdır’, ‘Demirtaş’a özgürlük isteyenler de teröristtir’, ‘HDP-PKK’ya destek verenlere hakkımızı helal etmiyoruz’ gibi yazıların yer aldığı pankartlar, Türk bayrakları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafının yer aldığı yelken bayraklarla büyükelçiliğin önüne gelen grup, İsveç’te yapılan çirkin provokasyona çeşitli sloganlarla tepki gösterdi.
    Burada bir açıklama yapan Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Lokman Aylar, İsveç’te yapılan provokasyonun Batı’nın iki yüzlülüğünü ortaya çıkardığını savundu.

    “Bu eylem Türk milletinin birliğini hedef almaktadır”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki adımları karşısında terör örgütlerinin eylem kabiliyetini kaybettiğini belirten Aylar, “İplerini elinde tutan sahiplerine dönmüş ve burada ancak maketli bir mücadeleye girmişlerdir. Her ne kadar bu eylem Cumhurbaşkanımızın şahsı hedef alınarak gerçekleştirilmiş olsa da bilmekteyiz ki cumhurbaşkanımızın şahsında yüce Türk milletimizin birliğini hedef almaktadır” dedi.

    “İsveç’i uyarıyor ve bu alçak eylemi kınıyoruz”

    Aylar, şöyle devam etti:
    “Yapılan bu alçak saldırı neticesinde bir kez daha Erdoğan’ın bu ülke ve milletimiz için ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu anlamış bulunmaktayız. 2023’te daha güçlü bir destekle aynı irade hakim olacak. Buradan İsveç’e ve PKK/YPG’li teröristler ile destekçilerine sesleniyoruz; Cumhurbaşkanımızın arkasında bu millet ve vatanı uğruna kan döken şehit yakınları, gözünü kırpmadan gençliğinden ve geleceğinden vazgeçen gazilerimiz vardır. İsveç’i uyarıyor ve bu alçak eylemi kınıyoruz. Bir hatırlatma yapıyoruz; bu hain PKK/YPG terör örgütü zehirli yılan gibidir. Beslediği kişileri de gün gelir sokar. Aynı torbada bulundukları destekçilerini de bir gün sokup zehirleyecektir.”

    Açıklama sonrası “İsveç şaşırma, sabrımızı taşırma” sloganlarıyla büyükelçilik binası önünde protestoya devam eden gaziler ile şehit yakınları, üzerinde ‘Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı’ yazan siyah çelengi bina önüne bıraktı. Burada bir süre protestoya devam eden grup üyelerinden bazıları, büyükelçilik binasına yumurta fırlattı.
    Gaziler ile şehit yakınlarının protestosu polis ekiplerinin uyarısı sonrası sorunsuz bir şekilde tamamlandı.

  • Ters yönde giden otomobil motosikleti biçti

    Ters yönde giden otomobil motosikleti biçti

    Kaza, önceki gece saat 03.30 sıralarında Yenimahalle ilçesi 3585. Cadde’de meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, B.L. (22), ters yönde seyrettiği otomobiliyle O.K.’nın (23) kullandığı motosiklete çarptı. Kazanın ardından çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve jandarma ekibi sevk edildi. Kazada metrelerce sürüklenen O.K. ile motosikletteki arkadaşının vücutlarında kırıklar oluştuğu, yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı ve genel sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Kazanın ardından kaçan B.L.’nin yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. Feci kaza bir dükkanın güvenlik kamerasına yansıdı.

    “Araba ters yönden gelip motosiklete çarpmış”

    Kazanın tanıklarından Aziz Gezer, “Vuran kişiyi görmedik. Pencereden baktım. İki arkadaş yerdeydi. İkisinin de bacağı kırılmış. Telefon açtık, jandarmayla ambulans geldi. Birinin durumu iyiydi. Diğerinin gözleri kapanıyor, geliyor gidiyordu. Sağlık ekipleri geldi. Serum ve hap verdiler. Durumu kötü olan kişi kendine geldi. Araba ters yönden gelip motosiklete çarpmış. Çocuklar yerde yatıyordu. Arkadaşlara yardım ettik. Sonra da hastaneye götürdüler” dedi.

  • Meral Akşener taburcu oldu

    Meral Akşener taburcu oldu

    Dün akşam kalp çarpıntısı ve ritim bozukluğu rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan İYİ Parti Lideri Meral Akşener, bu sabah taburcu oldu. Doktoru ve İYİ Parti yetkilileri tarafından ciddi bir durumunun olmadığı, hafif bir çarpıntı şikayetiyle hastaneye kaldırıldığı vurgulanan Akşener, hastane çıkışı basın mensuplarına açıklama yapmadı.

    Konuyla ilgili sabah saatlerinde bir açıklama yapan İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “Genel Başkanımız birazdan taburcu olup hastaneden ayrılacaklar. Şu anda bir basın değerlendirmesi veya bir soru-cevap almayacak ve buradan yola çıkacaklar. Türkiye’nin çok ağır sorunları var. Türkiye çok ağır bir eşikten geçiyor. İYİ Parti ve Genel Başkanımızın sorumluluğu, ülkesine olan sevdası nedeniyle çok ağır bir tempoyla çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle son dönemde gece gündüz demeden alığı sorumluluklarla karış karış ülkemizi dolaşan cesur bir insan. Dolayısıyla bu ağır tempo içerisinde biraz yoruldu Genel Başkanımız. Bu yüzden birkaç gün istirahat edecek” dedi.

    “Yoğun bir çalışma temposu neticesinde kalbinde bir ritim bozukluğu oldu”

    İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez de Akşener’in çok ağır bir tempoda çalıştığını belirterek, “Hem yoğun bir stres hem de yoğun bir çalışma temposu neticesinde kalbinde bir ritim bozukluğu oldu. Şu an her şey yolunda, tüm tetkikler olumlu ama istirahat etmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.

  • DEAŞ’a karşı mücadeleye devam ediyoruz

    DEAŞ’a karşı mücadeleye devam ediyoruz

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sosyal Hizmetler ve Sağlık Daire Başkanlığındaki Şehit Demet Sezen Konferans Salonu’nda düzenlenen İl Emniyet Müdürleri Toplantısı’na katıldı. Toplantıda açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, terör örgütlerine kırsalda büyük darbe vurduklarını belirterek şu ifadelere yer verdi:
    “Ay yıldızlı bayrağı gördüğümüzde bütün saldırılara karşı göğsümüzü siper etmeyi kendimize bir iman ahdi olarak görürüz. Tek terörist kalmayıncaya kadar, bunların etkisini bu topraklardan sıfırlanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Kim hangi siyasi hesabı yaparsa yapsın, teröristle koyun koyuna girsin. Biz Türkiye’nin kurumlarını, hiçbir kurumunu bunlara teslim etmeyeceğiz. Etmemek için de mücadele ediyoruz, başaracağız da. DHKP-C, PKK, TKPML, MLKP, MKP bütün bu örgütlerin kırsal yapısı tamamen bitirilmiştir. Şehirlerde de 15 Temmuz’dan sonra bunlara çok önemli darbeler vurulmuştur.”

    “Tüm dünyada FETÖ terör örgütü silininceye kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”

    Terör örgütlerinin kökünü kurutuna kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini aktaran Bakan Soylu, “DEAŞ’la göğüs göğüs mücadele veren tek ülke biziz. Birileri gibi meseleyi ‘mış gibi’ yaparak PKK/PYD’ye havale eden bir anlayış içinde olmadık. Etrafımızdaki tehlikeyi kendimiz bertaraf ettik. İçerimizde de sadece 2022’de 18 DEAŞ bombacısını yakalayıp etkisiz hale getirdik. Birçok belge ele geçirip o belgelerden hareketle çok önemli operasyonlar gerçekleştirdik. Yine bunu yanı sıra FETÖ terör örgütü ile mücadelemiz hiçbir salise bile aralık ortaya koymadık, hala devam ediyoruz. Birilerinin, devlete ihanet edenleri tekrar devlete alma konusunda ortaya koydukları anlayışa rağmen, en son yaptığımız Gazi Turgut Asla Operasyonu, ülkemizde FETÖ terör örgütü ile mücadelenin asla bitmeyeceğinin en önemli göstergesidir. Tüm dünyada FETÖ terör örgütü silininceye kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bu mücadele, içimize Avrupa’nın, Amerika’nın sızdırdığı ajanları temizleme mücadelesidir. Hangi milletvekillerinin ellerine kağıt sıkıştırırlarsa sıkıştırsınlar biz onların hiçbirisinden etkilenmeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

    “Kadın cinayetlerinde genel bir azalış var”

    Bakan Soylu, kadın cinayetlerine karşı yapılan çalışmalar sonucu cinayetlerde ciddi oranda azalmaların olduğunu belirterek, “6284 sayılı Kanun çerçevesinde 273 kadın cinayeti yaşadık. 5-6 cinayet daha var. O cinayetlerle ilgili de arkadaşlarımız, 6284 sayılı Kanun’a girip girmediğine bakıyorlar. 2015’de bu sayı 360’tı, belirli bir balans içinde genel bir azalış var. Burada kesinlikle boşluk vermemek lazım. Bunun da yolu, her ihbarı değerlendirmek, olayların risk seviyelerini sağlıklı ölçmek ve sağlıklı tedbir almaktır” ifadelerini kullandı.

    “Seçimin güvenliği jandarma ve polisimize emanettir”

    Yaklaşan seçim dönemine ilişkin de uyarılarda bulunan Soylu, seçim güvenliğinin sağlanmasının jandarma ve polisin görevi olduğuna dikkat çekerek, “Seçim dönemine giriyoruz. Seçim dönemini manipüle etmek isteyen çok anlayışla karşı karşıya kalacağınızı unutmayınız. Macaristan İçişleri Bakanı, kendi seçim dönemlerinde yurt dışındaki devletler tarafından kendi sivil toplum örgütlerine, seçim propagandası yapmak üzere para aktarıldığını tespit ettiklerini ve bu konunun önemli bir boyutta olduğunu ve bizatihi dışarıdan yönlendirme yaparak seçime müdahale ederek seçimi yönlendirmeye çalıştıklarını bana ifade etti. Orada da ‘Soros’ işleri karıştırmaya çalıştı. Seçimin güvenliği jandarma ve polisimize emanettir” diye konuştu.

    “Yaş haddinden emekliliğe 3 yıl kalan personele sağlanan haklar 5 yıla çıkarıldı”

    Polislere yönelik yeni düzenlemeler hakkında bilgilendirmelerde bulunan Bakan Soylu, “Bildiğiniz üzere polis atamaları Türkiye’de toplam 4 bölge uygulanacaktı, kapsamlı bir istişare sonucu bunun yerine 2 bölge uygulamasına devam etme kararı aldık. Öte yandan, şark görevini bitiren bir polisimiz batıya geldiğinde, orada görev süresi olan 8 yılı bitirdiğinde zorunlu rotasyona tabiydi, artık bunu kaldırdık. Kendi istemediği sürece veya ikinci şarkı gelmediyse, orada kalabilme imkanı getirdik. Şark görevini tamamen bitiren personel, batı illerinde görev süresini tamamlaması halinde zorunlu rotasyona tabi tutulmayacak. Ayrıca şarktan muafiyet hakkı olanlara muharip gazileri de ekledik. Şarkta bulunan 11 il ve bu illere bağlı 64 ilçe ve 6 merkeze bağlı birimde görev süresi 5’ti, bunu da 4’e, 4 olanı da 3’e düşürdük. Ayrıca bir yeniliğimiz de şu; aynı yerde kesintisiz şekilde iki şarkı birden yapacaksa ilk şark 4, ikinci şark 3 olmak üzere toplam 7 yılda şark hizmeti bitmiş olacak. Bir diğer önemli yeniliğimiz, yaş haddinden emekliliğe 3 yıl kalan personele sağlanan hakların, 5 yıla çıkarılması oldu” şeklinde konuştu.

    “Türk Polis Teşkilatı bütün saldırılara rağmen dimdik ayakta durmuş”

    Polis Teşkilatının tüm zorluklara rağmen dik duruşundan vazgeçmediğini dile getiren Bakan Soylu, “15 Temmuz darbe girişimine gelene kadar Türkiye’yi sürekli olarak fitneye sokmaya çalışan FETÖ terör örgütü bir taraftan, diğer tüm terör örgütleri bir taratan, vesayet sistemlerinin oluşturduğu baskılar bir taraftan sürekli Türkiye’nin huzurunu, güvenini, dengesini, demokratik düzenini bozmaya çalışan bir anlayışla içeriden ve dışarıdan karşı karşıya kaldık. Türk Polis Teşkilatı bütün bu saldırılara rağmen dimdik ayakta durmuş, cephesini ve kalesini muhafaza etmiş, Türk demokrasisine sonuna kadar sahip çıkmış, huzur ve asayişin teminin için büyük bir mücadele ortaya koymuş ve her türlü baskı ve yoğun tehditten hiçbir şekilde geri adım atmamış ve ülkemizi huzurlu bir şekilde geleceğe taşımanın yemini ettiği ilk günden itibaren sadakatle sahip çıkmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

    “Dünya tarihinde böyle bir mücadele söz konusu değildir”

    Bakan Soylu, dünyada eşi benzeri görünmeyen bir mücadele ortaya koyduklarını söyleyerek, “Dünya tarihinde böyle bir mücadele söz konusu değildir. Bu mücadeleyi planlayanlar, ortaya koyanlar ve bu saldırıları gerçekleştirmeye çalışanlarla yapılan bu mücadele, sadece bu topraklarda planlanan saldırılara karşı yapılan bir mücadele değildir. Amerika’dan Avrupa’ya kadar planlanmış ve Türkiye’de cumhuriyetimizin, demokrasinin, huzurun, sükunun, asayişin, birlik ve beraberliği sağlamak için kendini adamış Türk Polis Teşkilatını ortadan kaldırmaya, bölmeye, parçalamaya yönelik bir saldırıya karşı yapılan bir mücadeledir” ifadelerine yer verdi.

    “Gayretimizi ve teyakkuzumuzu artırarak sürdürmek durumundayız”

    Her duruma karşı her zaman hazır olunması gerektiğinin önemine değinen Bakan Soylu, “Güvenlik sahasında bir yandan terör, uyuşturucu, kaçak göç gibi küresel sorunların yansımasıyla mücadele ediyoruz. Bir yandan trafik, kadına şiddet gibi dünyayla benzerlik gösteren suç başlıklarıyla mücadele ediyoruz. Bir yandan da teknolojinin ürettiği siber suçlar gibi yeni suç türleri ile mücadele ediyoruz. Etrafımızdaki coğrafyada kısa vadede istikrar ihtimali görünmüyor. Batı ülkelerinin terör örgütlerine destekleri de aynen devam edecek. Bu durumda gayretimizi ve teyakkuzumuzu artırarak sürdürmek durumundayız” şeklinde konuştu.

  • Erdoğan’dan, Stokholm’deki gösteriye suç duyurusu

    Erdoğan’dan, Stokholm’deki gösteriye suç duyurusu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleştirilen PKK’lı grubun eylemine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, İsveç’in başkenti Stockholm’de terör örgütü PKK/PYD/YPG yandaşlarınca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da hedef alan terör propagandasıyla ilgili sosyal medya hesabından açıklamada bulunurken, gerçekleştirilen gösterilerle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu duyurdu.

    Aydın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    “İsveç’in Stokholm kentinde, terör örgütü PKK tarafından organize edildiği anlaşılan gösterilerde, Cumhurbaşkanımızı hedef alan ve suç teşkil eden eylemler nedeniyle failler hakkında soruşturma açılması talebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.”

  • “Tüm başlıklarda zirveyi hedefliyoruz”

    “Tüm başlıklarda zirveyi hedefliyoruz”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleşen Hedef 2053 Net Sıfır Emisyon “AR-GE ve Yenilik Atılımı” Koordinasyon Toplantısında konuştu.

    Başbakanlığı döneminde uzun vadeli bilim ve teknoloji politikalarını planlamak üzere düzenli olarak bilim teknoloji yüksek kurulu toplantılarını yaptıklarını ifade eden Erdoğan, yılda iki kez yapılan bu toplantılarının başkanlığını bizzat yürüttüğünü kaydetti.

    Ülkenin bilim ve teknolojide bugün geldiği seviyede kurul bünyesinde yürütülen çalışmaların önemli rolü olduğunu kaydeden Erdoğan, “Nitelikli araştırma geliştirme kaynağı, e- devlet projesi, üstün yetenekli bireylerin eğitimi, enerji teknolojileri, medikal, bioteknoloji, ulusal yenilik gibi alanlarda gerçekten iftihar verici neticeler elde ettik” dedi.

    “Artık dışarıya gıptayla bakan bir Türkiye değil, çalışmaları ve başarıları mercek altına alınan bir Türkiye var”

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçtikten sonra aynı işlevi görmek üzere bilim, teknoloji ve yenilik kurulu politikalarının oluşturulduğunu belirten Erdoğan, “Bu arada ülkemizin öncelikleri de değişti. Hedeflerimize ulaşmakla kalmadık çoğu alanda daha ötesine geçtik. Bilim ve teknolojinin lokomotifi olan Savunma Sanayii’ndeki başarılarımız bunun en önemli ispatıdır. Aynı şekilde ülkemizin 81 vilayetine yayılan bilim ve teknoloji faaliyetlerinin her gün yeni çıktılarıyla karşılaşıyoruz. Hamdolsun, Artık dışarıya gıptayla bakan bir Türkiye değil, çalışmaları ve başarıları mercek altına alınan bir Türkiye var” açıklamasını yaptı.

    “Türkiye Yüzyılı’na bilim ve teknolojide kat ettiğimiz mesafe sayesinde güçlü bir giriş yapıyoruz”

    Türkiye Yüzyılı’na bilim teknolojide alınan mesafelerle güçlü bir giriş yapıldığını bildiren Erdoğan, “İnşallah ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarının sembolü olan 2023 , bu doğrultudaki büyük emek verdiğimiz projelerden önemli bir kısmının sonuçlarını göreceğimiz bir sene olacak. Türkiye Yüzyılı’na bilim ve teknolojide kat ettiğimiz mesafe sayesinde güçlü bir giriş yapıyoruz. Şimdi gözümüzü 2053’e diktik” değerlendirmesini yaptı.

    “Yavaş yavaş hedeflerini oluşturmaya başladığımız 2053 vizyonumuzu dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de yakından ilgilendiren yeşil kalkınma atılımlarının etrafında şekillendiriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Yeşil kalkınma omurgası üzerinde inşa ettiğimiz 2053 vizyonumuzu da bugünkü başarılarımız gibi bilim ve teknolojinin rehberliğinde hayata geçireceğiz
    Hedefimiz 2053’te Paris İklim Anlaşması’yla taahhüt ettiğimiz net sıfır emisyonuna ulaşmaktır. Dünyadaki gelişmeler her ne kadar tüm taraflar için Paris İklim Anlaşmasında belirlenen hedeflere ulaşmayı zorlaştırıyor olsa da biz kendi programımıza bağlı kalacağız. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Batı’nın kendilerinin dahi uymadığı şartları bize dayatma konusunda maharetlerini yaşadığımız tecrübelerle gayet yakından biliyoruz. En büyük ihracat pazarımız olan AB’nin bu doğrultuda yasal düzenlemeler yapmaya başladığını da görüyoruz” dedi.

    Önümüzdeki dönemde TÜBİTAK başta olmak üzere bu konuda ciddi birikimi ve deneyimi olan kurumların etkin şekilde değerlendirileceğini ifade eden Erdoğan,” Bunun için biz kaynaklarımızı etkin kullanarak, AR-GE ve yenilik faaliyetlerini destekleyerek 2053 net sıfır emisyon hedefimize doğru yolumuza devam edeceğiz. Yürüttüğümüz çalışmalarda tıpkı önceki dönemde olduğu gibi kurumlarımız arasındaki koordinasyonu, işbirliğini dayanışmayı güçlü tutacağız. Bunun için çok daha fazla imkana ve araca sahibiz. Bakanlıklarımızın her biri kendi sorumluluklarına uygun şekilde ihtiyaçlarına göre çağrılara çıkıyor, destek programları uyguluyor. Enerjiden tarıma, sağlıktan ulaştırmaya her alanda yürütülen bu çalışmaları kıymetli buluyoruz.

    Ancak yeşil kalkınma gibi iddialı bir başlıkta mesafe kat etmek için tüm bu çağrı ve desteklerin ortak bir bilim, teknoloji politikası çerçevesinde yürütülmesi şarttır. Önümüzdeki dönemde TÜBİTAK başta olmak üzere bu konuda ciddi birikimi ve deneyimi olan kurumlarımızı etkin şekilde değerlendireceğiz. Hedef 2053 net sıfır emisyonu programını bu çerçevede yürütülecek araştırma, geliştirme ve yenilik atılımlarını bizzat takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan, Kurulun bakanlıklardan üniversitelere, özel sektörlerden uluslararası işbirliklerine kadar geniş bir istişare ağıyla milli hedeflere en üst düzeyde katkı sağlamasını amaçlayacaklarını ifade eden Erdoğan,” Bilim ve teknolojinin ekonomimize sağladığı yüksek katma değerin artarak sürmesini ancak bu şekilde temin edebiliriz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun hem tasarımında hem inşasında en büyük katkıyı sizlerden bekliyoruz.

    Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun başlıklarının tamamı bilim insanlarımıza hitap ediyor. Kürese gerçekler ve yönelimler çevre meselesini giderek öne çıkarttığı için elbette bu konuyu merkeze almamız doğrudur, yerindedir. Hiçbir alanı boş bırakmadan, hiçbir alanı ihmal etmeden, siyasetten ekonomiye, sosyal alandan teknolojiye tüm başlıklarda zirveyi hedefliyoruz. Vizyonumuzu bu kadar geniş, hedeflerimizin çıtasını bu derece yüksek tutmamızın sebebi yeni kayıplara, yeni duraksamalara, yeni patinajlara tahammülümüzün olmamasıdır. Milletimizin asırlardır özlemle beklediği gün Allah’ın izni ile bugündür” diye konuştu.

    Türkiye Yüzyılı’nın sıradan bir siyasi bir söylem olmanın ötesinde milletin asırlık hayallerinin sembolü olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilim ve teknoloji bu vizyonun rehberi görerek esasen geçmişte düştüğümüz ve ya düşürüldüğümüz bir hatayı tekrarlamama irademizi ortaya koyuyoruz. İnancımızın, medeniyetimizin, tarihimizin etki ve sevgi alanımızdaki tablonun bize işaret ettiği istikamette budur.

    Kavramları kendi değer dünyalarına göre tanımayanların, kuralları koyanların ev dolayısıyla gerektiğinde değiştirenlerin standartları belirleyenlerin ve dolayısıyla gerektiğinde değiştirenlerin velhasıl küresel yönetim ve ekonomi sistemini kontrol edenlerin kendileri dışındaki herkes gibi bize karşı da uyguladıkları çifte standartlar hiçbirimizin moralini bozmasın. Dün sadece bilimin, teknolojinin üretimin pazarıydık. Bugün bilimin, teknolojinin, üretimin önde gelen merkezlerinden biri haline geldik. İnşallah yarın tüm bunların kaynağı konumuna yükseleceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın. İşte o zaman emin olun biz böyle davranmayacağız. Elimizdeki tüm imkan ve kaynakları kendimizle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunacak bir anlayışla hareket edeceğiz. Salgın döneminde yaptıklarımızla bunu ispatladık.

    Rusya Ukrayna savaşı dönemindeki duruşumuzla ve tahıl koridoru başta olmak üzere gerçekleşmesini sağladığımız olumlu gelişmelerle bunu ispatladık. Elimizdeki bilim, teknoloji, savunma imkanlarını dost ve kardeş tüm ülkelerle, mazlumlarla, mağdurlarla paylaşarak bunu ispatladık. Hep söylediğimiz gibi Türkiye sadece idari sınırlarından ibaret bir yer değildir. Türkiye çok daha büyük, çok daha geniş, çok daha muhtevalı bir gönül coğrafyasının insanların kalplerinde kök salmış adıdır” ifadelerini kullandı.

  • Hazine arazileri ekonomiye kazandırılıyor

    Hazine arazileri ekonomiye kazandırılıyor

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, resmî sosyal medya hesabından, tarıma elverişsiz hazine arazilerinin ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili bir paylaşımda bulundu.

    Kurum, Bakanlığa bağlı Millî Emlak Genel Müdürlüğünce, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında çevre dostu enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması amacıyla yeni bir proje gerçekleştirildiğini dile getirdi. Buna göre, tarımsal üretime uygun olmayan ve atıl durumda olan hazine taşınmazları üzerinde güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları ile lisanssız elektrik üretimi yapılabilecek.

    “Uygulamadan, maden, jeotermal işletme ruhsat sahipleri, sektöründe yer alanlar ile tarımsal faaliyetlerde bulunan kişiler yararlanabilecek”

    Bu uygulamadan mesken ve aydınlatma abone grubunda yer alanlar hariç, kendi ihtiyaç duydukları elektriği üretmek amacıyla maden veya jeotermal işletme ruhsat sahipleri, sanayiciler, kamu ve özel hizmetler sektöründe yer alan kişiler ve tarımsal faaliyetlerde bulunan kişiler yararlanabilecek.

    Hazine taşınmazları üzerinde lisanssız elektrik üretimi yapılması amacıyla tesis edilecek irtifak hakkı ve kullanma iznine ilişkin olarak ihaleler, 2 bin 886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca taşınmazın rayiç bedelinin yüzde biri üzerinden açık arttırma yapılmak suretiyle belirlenecek.

    “Yatırımcılara 1 yıl ön izin verilecek, yükümlülükler yerine getirilirse 29 yıla kadar kullanılabilecek”

    Hazine taşınmazları hakkında yapılan irtifak hakkı veya kullanma izni ihalelerinin onayı ile yatırımcılara imar planlarının yapılması, uygulama projelerinin onaylanması, bağlantı anlaşmasının yapılması gibi işlemler için bir yıl ön izin verilecek. Yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde 29 yıla kadar bağımsız ve sürekli nitelikte olmayan irtifak hakkı veya kullanma izni verilecek.

    “300 milyon metrekare atıl durumdaki hazine taşınmazı üzerinde 20 bin megavat lisanssız elektrik üretimi sağlanacak”

    Proje kapsamında, 2023 yılı Ocak ayında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretimine uygun ilk etapta 41 İlde, 160 milyon metrekare taşınmaz ilana çıkarıldı. İkinci etapta ise nisan ayı itibariyle 140 milyon metrekare hazine taşınmazı ilana çıkarıldı. Böylelikle yaklaşık 20 bin megavat lisanssız elektrik üretimi sağlanacak.