Kategori: Ankara

  • “Okullaşma oranları yüzde 55.8 arttı”

    “Okullaşma oranları yüzde 55.8 arttı”

    OECD ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle, Türkiye’nin mesleki eğitim alanında gerçekleştirdiği reformu ele almak için düzenlenen zirvenin ana başlığı, “Geleceğe Hazır Bir Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemi İnşa Etmek” oldu. Zirveye OECD ülkelerinin yanı sıra OECD’ye üye olmayan birçok ülkenin de katılımıyla gerçekleştirildi. Konferansın açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da video mesajı katılımcılar işe paylaşıldı.
    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, OECD Mesleki Eğitim Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu.

    “Eğitim alanında son 20 yılda gerçekleşen çarpıcı dönüşüme hep birlikte şahitlik ediyoruz”

    Eğitim alanında son 20 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde oldukça önemli yatırımlar yapıldığını ve eğitimde ülke olarak kitlesel bir dönüşüm yaşandığını belirten Bakan Özer, “OECD ülkeleri daha 1950’li yıllarda ikinci Dünya Savaşı’ndan sonra eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarının yüzde 90’ların üzerine taşıdılar. Maalesef Türkiye 2000’li yıllara kadar bu süreci çok başarılı bir şekilde yönetemedi. 2000’li yıllarda ilkokul hariç eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları yüzde 50’nin altındaydı. Ama son 20 yılda bu cumhuriyetin ilk yüzyılını tamamlamada en önemli enstrüman olan eğitimin bu eksikliğini gidermede sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde devasa yatırım yapıldı. Gerçekten eğitimde kitlesel bir dönüşüme sahne oldu. 81 ilde tüm ilçelerine hiçbir bölge ayrımı yapılmaksızın, Türkiye’nin her noktasına yepyeni okullar ve inşa edilerek beşeri sermayenin eğitimle buluşulması için inanılmaz bir seferberlik gerçekleştirildi. Ve 20 yılın sonunda eğitimde gelinen noktaya rakamlarda çok çarpıcı bir dönüşümü hep birlikte şahitlik etmekten de büyük mutluluk duyuyorum” dedi.

    2000’li yılların başında Türkiye’de bulunan eğitim oranları ile günümüze geldiğimizde ulaşılan eğitim oranlarından bahseden Bakan Özer, “ Uygulanan eğitim programları ile birlikte oranların neredeyse yüzde yüze yaklaştığını belirtirken, bu gelinen nokta ile ilgili “2000’li yıllarda beş yaşta yani okul öncesindeki okullaşma oranı sadece yüzde 11’di. Bugün yüzde 98. İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99.63’e yani yüzde yüze ulaştı. Özellikle 4+4+4 reformundan sonra ortaöğretimdeki okullaşma oranlarında devasa bir artış oldu. 2000’li yıllarda ortaöğretimde yani liselerdeki okullaşma oranı yüzde 44 bugün yüzde 95’e ulaştı. Son 20 yıl eğitimde kitleselleşme evresine tekabül etmekte. Bunun iki kazananı oldu. Birincisi sosyoekonomik seviyesi görece dezavantajı olan kesimler yani eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için tarihi bir dönem yaşanmış oldu. Onların hepsi eğitime katılabildi. Okul öncesinden yüksek öğretime kadar ücretsiz bir şekilde eğitimden yararlanabilme imkanına kavuştular” şeklinde konuştu.

    “Türkiye ilk kez cumhuriyet, eğitimin tüm kademelerinde cinsiyet ayrımı yapmadı”

    Milli Eğitim Bakanı Özer, son 20 yılda kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili oldukça büyük seferberliklerin oluşturduğunu belirtirken bu alanda önemli bir başarı kaydedildiğini belirtti. Kız çocuklarının okullaşma oranlarından bahseden Bakan Özer, “2000’li yıllarda kız çocuklarının okullaşma oranları yüzde 39.2’yken bugün yüzde 95’e ulaştı. Yani Türkiye, ilk kez cumhuriyet, eğitimin tüm kademelerinde cinsiyet ayrımı yapmadı. Bölge ayrımı yapmadan tüm çocuklarını eğitimle buluşturabilme başarısını gösterdi” dedi.

    “Çırak kalfa oranı 1 milyon 108 bine çıktı”

    Meslek liselerinde gerçekleştirilen eğitimde oldukça gelişme kaydedildiğini ve artık LGS sınavlarında başarılı olan öğrencilerin meslek liselerini tercih ettiğinden bahseden Bakan Özer, “ Buralardan mezun olan öğrencilerin Türkiye’nin kültüründe bulunan bin yıllık ahilik kültürüne göre yetiştiklerini ve çırak kalfa oranının 1 milyon 108 bine çıktığını belirterek; “Tüm eğitim literatüründe sadece meslek eğitimi için değil diğer eğitimler için de anahtar olan ‘yaparak öğrenme’ odaklı bir şekilde mesleki eğitimi tekrar dizayn etmek için üretim kapasitesini artırdık. Meslek liseleri artık öğrencileri istihdam edilebilirlikle ilgili kazanacakları becerileri eğitim ortamlarında kazanmaya başladılar. İkinci attığımız adım yine başkanımız bir değindi o doğal mesleki eğitim dediğimiz aslında hep Almanya’ya referans gösterenler ama Türkiye’nin geçmişinde bin yıllık ahilik kültüründe merkezini bulan o çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitiminin haftada bir gün okulda dört gün işletmede beceri eğitiminin yapıldığı eğitim türüne el attık.

    Çünkü bu eğitim türü özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin en fazla ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmektedir. 25 Aralık 2021 yılında iki önemli kanun değişikliği yaptık. Hepinizden malum olduğu üzere bu kanun değişikliğiyle daha öncesinde işveren üzerinde yük olan asgari ücretin üçte biri, yüzde 30’u öğrencilere verilen payı devlet olarak tamamen üzerimize aldık. Aynı zamanda üç yılın sonunda kalfa olan gençlerimizle o değişikliğin karşılığı olarak asgari ücretin yüzde 30’dan yüzde 50’sine çıkarttık. 25 Aralık 2021 tarihinde Türkiye’de tüm mesleki eğitim merkezlerindeki çırak kalfa sayısı sadece 159 bindi. Bugün 1 milyon 108 bin çırak ve kalfa var” açıklamasında bulundu.

  • Açık Bankacılık hizmetleri kullanıma açıldı

    Açık Bankacılık hizmetleri kullanıma açıldı

    Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamaya göre, 12 Kasım 2019 tarihinde güncellenen 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un 12’nci maddesinin birinci fıkrasına ödeme emri başlatma hizmeti ve ödeme hesabına ilişkin pekiştirilmiş edilmiş bilgilerin çevrim içi platformlarda sunulması hizmeti eklenerek söz konusu hizmet türleri kanun çerçevesinde ödeme hizmeti olarak tanımlandı. Ödeme Hizmetleri Veri Paylaşım Servisleri (ÖHVPS) olarak adlandırılan bu iki hizmet ile ödemeler alanındaki açık bankacılık servisleri tanımlandı.

    Düzenleme çalışmalarına paralel olarak ÖHVPS uygulama stratejisi ile detaylı teknik ve operasyonel gerekliliklerin belirlenmesi amacıyla dünyadaki en iyi uygulama örnekleri de incelenerek TCMB ve Bankalararası Kart Merkezi (BKM) iş birliği ile çalışmalar yürütüldü. Söz konusu çalışmalar sonucunda Türkiye’nin koşulları ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak, paydaşların hızlı entegrasyonunun sağlandığı düşük maliyetli, verimli ve etkin ödeme hizmetleri veri paylaşım servisleri deneyimi için ortak bir platform tasarlandı. Bu doğrultuda finansal hizmet kullanıcılarının birbirinden farklı ödeme hizmeti sağlayıcıları nezdindeki hesaplarını tek bir erişim noktasından yönetebileceği ve ödeme emirlerini verebileceği güvenli, verimli, etkin, düşük maliyetli ve yenilikçi iş modellerinin oluşmasına fırsat tanıyan ‘‘GEÇİT’ altyapısı tesis edildi. BKM tarafından tamamen kurum içi beşeri ve teknik kaynaklar ile geliştirilip sunulan GEÇİT, ortak ÖHVPS altyapısı olarak konumlandırıldı.

    Bugün itibarıyla, testlerini ve teknik sertifikasyonlarını başarıyla tamamlamış olan altı TCMB, ‘GEÇİT’ üzerinden hesap hizmeti sağlayıcıları olarak hizmet vermeye başladı. Aynı zamanda, ÖHVPS Çalışma Grubunun gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda ÖHVPS için teknik ve operasyonel gereksinimlerin belirlendiği ÖHVSP API İlke ve Kuralları (API Standardı) belgesi hazırlanarak kamuya açık bir şekilde TCMB internet sayfasında yayınlandı.

  • Bakanlıktan depremzedelere eşya yardımı

    Bakanlıktan depremzedelere eşya yardımı

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda,

    “Düzce’de yaşanan depremde zarara uğrayan hanelere ilişkin tespit çalışmalarına devam ediyoruz. İlk etapta hane zararı tespit edilen hanelere eşya zararı yardımı yapılabilmesi amacıyla Düzce Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na 10 milyon TL kaynak aktardık” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan müjde

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan müjde

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından millete sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Terör saldırılarıyla ilgili konuşan Erdoğan, “Biz bu tür saldırılarla verilen mesajları gayet iyi anlıyor, cevabını sahada gösteriyoruz. Muhataplarımıza terörle mücadeledeki kararlığımızı en açık şekilde ifade ettik. Bu yıl G-20 zirvesinde ülkemizin küresel sorunlara yaptığı katkıyı liderlere anlatma fırsatı bulduk.

    Tüm dünyada gıda ve enerji başlıklarıyla tartışılan krizin asıl sebebinin küresel yönetim ve güvenlik sistemindeki çarpıklıklar olduğu tespitimiz giderek daha çok benimsenmektedir. Sağlıktan dijital dönüşüme, terörle mücadeleden göçe kadar dünyayı zorlayan her konuda ülkemizin insanlığa yağacağı katkıları hatırlatarak daha geniş ve samimi işbirliği çağrısını sürdüreceğiz. Tahıl sevkiyatının devamını temin eden bir dizi telefon görüşmesi yaptık. Taraflara yaptığımız telkinler neticesinde tıkanma noktasına gelen tahıl sevkiyatının 120 gün uzatılmasını sağladık. Amacımız Rusya-Ukrayna savaşını tamamen bitirecek kapsamlı ateşkes ve barış anlaşmasına kadar bu temasları sürdürmektir. Önceki pazar günü Katar’da yapılan 2022 FİFA Dünya Kupası’nın açılış törenine iştirak ederek, bu önemli spor etkinliğinin heyecanını milyonlarla paylaştık. Açılış törenine katılan diğer liderlerle samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik” diye konuştu.

    Terörle mücadelede kararlı tutumun sürdürüleceğini ifade eden Erdoğan, “Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki saldırıda 5 yaşındaki evladımız ile 22 yaşında gencecik öğretmenimizi katleden terör örgütünü son militanına kadar yok etme ahdimizi bir kez daha tekrarlıyoruz” dedi.

    Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin dev bir altyapı projesi olduğunu ifade eden Erdoğan, “Salı günü ülkemizin en gurur verici altyapı projelerinden biri olan Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali ile yeni yerleşim bölgesi ve bağlantı yolları açılış törenindeydik. Yatırım bedeli 35 milyar lirayı bulan abidevi eser yılda 1 milyar 900 milyon kilovatsaat enerji üreterek ekonomimize 5 milyar liralık katkıyla inşallah kendini 7 yılda finanse edecek” ifadelerini kullandı.
    Dünyanın en büyük 5. barajı olan Yusufeli Barajı ve onunla birlikte hizmete açılan tüm yatırımların hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, “Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini 23 Kasım sabah erken saatlerde Düzce’de meydana gelen 5.9 şiddetindeki sarsıntıyla bir kez daha hatırladık” açıklamasını yaptı.

    Düzce’deki deprem sonrası bölgede acil yardım ödeneğinden 87 milyon TL kullanıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7 bin 500 haneye eşya desteği verilmiş, 11 bin hanenin hafif hasarının tamiri için destek sağlanması kararlanmıştır. Depremde ağır hasar aldığı tespit edilen ilçelerimizdeki 457 konutun yerine daha önceki afetlerde olduğu gibi TOKİ tarafından yenileri süratle inşa edilecektir” diye konuştu.

    Küba ile ilişkileri güçlendirmek için irade ortaya konulduğunu ifade den Erdoğan, 24 Kasım’da 81 ilden gelen öğretmenlerle bir araya geldiğini anımsattı. Erdoğan, “Cuma günü 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle hanım kardeşlerimizle bir araya geldik. Kalkınma planlarını merkezine güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ilkesini yerleştirmiş bir yönetim olarak hanım kardeşlerimizin şiddet başta olmak üzere her meselelerinde yanlarında yer almayı sürdüreceğiz. Bu programın ardından Pakistan ile aramızdaki en önemli savunma sanayi projesi Hayber’in suya indirilme törenine katıldık. Aynı günün akşamında bu tören için ülkemize gelen Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ve heyetiyle resmi görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Cumartesi Konya’da hem her biri diğerinden kıymetli çok sayıda eser ve hizmetin açılış törenini yaptık hem de Konyalı kardeşlerimizle hasret giderdik. Yarın turizmcilerimizle bir araya geleceğiz. Çarşamba günü ülkemize atanan yeni büyükelçileri kabul edeceğiz. Perşembe günü önce Ağrı’da yol açılışı törenine katılacak ardından MGK’yı toplayacağız. Cuma günü Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızı açıklayacağız. Ülkemize eser, insanlarımıza hizmet götürmek için çıktığımız bu yolculuğu Türkiye yüzyılı ile taçlandırmakla kararlıyız. Yeni nesillere tüm hayallerini gerçekleştirecekleri bir Türkiye bırakmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Geldiğimiz yer itibarı ile bölgesel ve küresel ilişkilerimizi gözden geçirerek biz de kendimizi bu yeni duruma hazırlıyoruz”
    Kabine Toplantısı’nda son dönemde sınırlar içinde ve dışında yoğunlaşan güvenlik tehditleriyle devam eden harekatları ayrıntılı bir şekilde değerlendirdiklerini kaydeden Erdoğan, “Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde verdiğimiz 7 şehidimize Allah’tan rahmet yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Ülkemizin sınırlarını 30 kilometre derinliğinde güvenlik şeridi ile koruma altına alma kararlığımız yaşadığımız her hadise ile güçlenmektedir. Kendi güvenlik ve refahları için binlerce kilometre uzaktan gelip terörist masum ayrımı yapmadan her yeri yakıp yıkanlar Türkiye’nin bu hassasiyetine saygı duymak mecburiyetindedir. Biz vatan topraklarının ve insanlarımızın güvenliğini ilgilendiren adımları atarken kimseden izin almadığımız gibi kimseye de hesap vermeyiz. İsim değişikliği oyunlarıyla tescilli terör örgütlerini destekleyenlerin riyakârlıklarına tahammül etmek durumunda değiliz.

    Bize demokrasi, hak, özgürlük nutukları çekenlerin önce kendi ülkelerindeki teröristlere ve terörist destekçilerine bakmaları gerekiyor. Küresel güvenlik mimarisini kökünden değiştirecek hadiseler yaşadığımız bir dönemde Türkiye maruz kaldığı sayısız ambargoya rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye gelmiştir. Artık ülkemizi boş tehditlerle siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri alanda kendi çıkarlarına aykırı pozisyonlara zorlamaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu hakikat meşakkatli bir sürecin ardından da olsa müttefiklerimiz başta olmak üzere tüm kesimler tarafından kabul edilmeye başlanmıştır. Bu hakikati meşakkatli bir sürecin ardından da olsa müttefiklerimiz başta olmak üzere tüm kesimler tarafından kabul edilmeye başlanmıştır.

    Geldiğimiz yer itibarı ile bölgesel ve küresel ilişkilerimizi gözden geçirerek biz de kendimizi bu yeni duruma hazırlıyoruz. Uluslararası siyasette ebedi dostlukların ve ebedi düşmanlıkların olmayacağı, temel ilkelerden ödün vermeden dönemin şartlarına göre hareket edilmesi gerektiğini biliyoruz. Bu şekilde davranmamış olsaydık, terör örgütüyle doğrudan ve dolaylı olarak kurdukları kirli ilişkiler sebebi ile müttefik diye ifade ettiğimiz ülkelerin çoğu ile köprüleri çoktan atmamız gerekirdi. Bunu yapmadığımız gibi bölgesel, siyasi ve insani krizlerdeki farklı yaklaşımlarımız sebebi ile ilişki seviyemizi düşürdüğümüz kimi ülkelerle de selamı kesmedik” açıklamasını yaptı.

    “Halen sınır ötesi harekatlar yürüttüğümüz yerlerde oralarda yaşayan hiçbir kardeşimizin bundan sonrası için endişesi olmasın”

    “Türkiye’nin siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri gücü aynı zamanda umudunu bize bağlamış yüzlerce milyon kardeşimizin de güvenli, huzurlu müreffeh geleceğinin teminatıdır” diyen Erdoğan, “Halen sınır ötesi harekatlar yürüttüğümüz yerlerde oralarda yaşayan hiçbir kardeşimizin bundan sonrası için endişesi olmasın. Biz kimseye kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine göre ayrımcılık yapmayız. Attığımız her adım coğrafyamızın insani tarihi mirasına sahip çıkarak hepimiz için daha güzel bir geleceğin altyapısını inşa etmek amacı taşımaktadır. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, oradan da Cumhuriyete ve nihayet günümüze kadar ulaşan ortak hikayemiz bu samimi niyetimizin ve hakkaniyetli pratiğimizin ispatıdır. Biz hiçbir yere öldürmek, yıkmak, yok etmek için gitmedik, gitmeyiz.

    Özellikle biz sadece ihya etmek, yaşatmak, inşa etmek için varız. Ülkemiz içindeki 85 milyon vatandaşımız misafir ettiğimiz milyonlarca mazlum, yakın coğrafyamızda yaşayan on milyonlarca kardeşimiz, dünyanın dört bir yanında bizi dikkatle izleyen sayısız insan bu hakikatin şahididir. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Hiç kimse Türkiye’nin adalet ve dayanışma odaklı politikalarından rahatsız olmasın. Hiç kimse Türkiye’nin dostluk ve işbirliği merkezli diplomatik açılımlarından rahatsız olmasın. Hiç kimse Türkiye’nin ortaya çıkacak refahı kendi vatandaşları veya tüm dostlarıyla paylaşma esasına dayalı ekonomik atılımlarından rahatsız olmasın. Hiç kimse Türkiye’nin güvenlik ve huzur çemberini genişletmek amaçlı askeri harekatlarından rahatsız olmasın. Bu ülkenin tarihinde sömürge, zulüm, vahşet, yoktur. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın düsturunu yönetiminin merkezine yerleştiren bu ülke tarihinde sadece adalet vardır, şefkat vardır, birlikte yaşama tecrübesi vardır” dedi.

    “Bu milletin ölümle dize getirilemeyeceğinin, kan dökülerek teslim alınmayacağının son örneği 15 Temmuz’dur”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sivil veya asker verdiğimiz her şehidin şanlı hatırası bu kutlu mücadelede yolumuzu aydınlatan birer ışık olarak ebediyen kalbimizde yaşayacaktır. Karşımıza çıkarılan teröristlerin de onları üzerimize salanların topunu tek bir şehidimizin tırnağına değişmeyiz. Her şehidimiz öfkemizi kabartan, mücadele azmimizi bileyen, gücümüzü katmerleyen, kararlılığımızı perçinleyen bir yürek yaramızdır. Bu milletin ölümle dize getirilemeyeceğinin, kan dökülerek teslim alınmayacağının son örneği 15 Temmuz’dur. 40 yılı bulan terörle mücadelemizde verdiğimiz 8 bin üzerinde güvenlik görevlisi, 25 bine ulaşan sivil şehidimizin ifade ettiği mesajı hala anlamayanlar olduğu anlaşılıyor. Bu milletin belki kanını dökebilir, canını alabilirsiniz, kalkınmasını geciktirebilirsiniz ama bu milletin istiklaline ve istikbaline dokunmaya kimsenin gücü yetmez, yetemez. Yıllardır ecellerini bekledikleri dağlarda kurda kuşa yem olan, daha dün açtıkları çukurlara gömülen, bugün içine sığındıkları beton tünelleri mezarları yapacağımız teröristlerin kullanım süresi artık dolmuştur. Teröristleri kendilerini bekleyen acı akıbetten, o çok güvendikleri ülkelerde ipliklerini pazara çıkaran terör baronları da kurtaramayacak. Diyarbakır özellikle hassas, Diyarbakır annelerinin şefkatli yüreklerinden kopup gelen çağrılar, terör örgütlerinin pençesinden kurtulmak isteyenlerin son umududur” değerlendirmesini yaptı.

    Türkiye’nin son 20 yılda her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da çok önemli mesafe kat ettiğini söyleyen Erdoğan, “Bu gerçeği sendikalaşma oranları, ücretleri, sosyal haklar başta olmak üzere tüm verilerde açıkça görmek mümkündür. Yatırım, istihdam, üretim, ihracatla büyüyen Türkiye, eylül ayında tarihinin en yüksek istihdam rakamına ulaşmıştır. İstihdamdaki artış, sosyal güvenlik sistemimizin dengesine olumlu yansımıştır” ifadelerini kullandı.

    “Sözleşmeliden kadroya geçiş 3+1 yıllık bir süre sonunda gerçekleşecektir”

    Kamu çalışanları için yapılan 6’ıncı toplu sözleşmede maaş artışlarının yanı sıra kadrolara ilişkin de önemli kararlar alındığını anımsatan Erdoğan, sözleşmeli personelin beklediği kadro müjdesinin detaylarını paylaştı. Erdoğan, “Bunlardan biri uzun yıllardır beklenen memurların ek gösterge artışı meselesini daha önce çözüme kavuşturmuştuk. Bugünkü Kabine toplantımızda da hazırlıkları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızca yürütülen kamudaki sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunu değerlendirdik. Bu çalışmayla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda mevzuat karmaşasını gidermek suretiyle sözleşmeli personel statüsünü yeniden belirledik. Mahalli idareler dahil olmak üzere sözleşmelilerin kadroya geçişinde 3 yıl bu statüde çalışmış olma şartı aranacaktır. Ayrıca 1 yılda aday memurluk süresi olacaktır. Dolayısıyla sözleşmeliden kadroya geçiş 3+1 yıllık bir süre sonunda gerçekleşecektir. Hali hazırda 3 yılı dolmuş olan sözleşmeliler hemen aday memurluğa geçiş yapabilecektir. Henüz bu süreyi doldurmamış olanlar ise 3 yılın sonunda aynı hakkı elde edeceklerdir” dedi.

    “Kamudaki 520 bin sözleşmeli personelden 424 bini isteğe bağlı olarak kadroya geçebiliyor”

    Daha önceki kadro düzenlemesinin dışında tutulan 227 bin kişinin ise süreleri de dolmuş olacağı için doğrudan kadroya geçme hakkını kullanabileceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni statüye göre kamudaki 520 bin sözleşmeli personelden 424 bini isteğe bağlı olarak kadroya geçebiliyor. Kadro kapsamı dışında kalanlar; sözleşmeli askeri personel, sözleşmeli akademik personel, sözleşmeli KİT personeli, sözleşmeli sanatçı, sözleşmeli Meclis danışmanı, sözleşmeli sağlık yöneticisi ve tamamı sözleşmeli kurum çalışanlarıdır.

    Sözleşmeliden kadroya geçmek istemeyen personelin hakları görev süreleri sona erene kadar şahsa bağlı şekilde devam edecek sonra kadroları kendiliğinden ilga olacaktır. Kadroya geçen personel kurumlar arası nakil hakkına 4 yıllık sürecin ardından kavuşacaktır. Mahalli idarelerdeki sözleşmelilerden kadroya geçenler sadece mahalli idareler arasında yer değiştirebilecektir. Böylece kamu çalışanlarının önemli bir sorununu daha çözerek sözleşmeli kadrolu statüsünü daha adil ve sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu konudaki hukuki düzenlemenin en kısa sürede Meclise sunularak hayata geçmesini sağlayacağız. Yaptığımız bu önemli kamu personel reformunun kadroya geçme hakkı elde eden 424 bin sözleşmelimize ve ailelerine hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    Emeklilik için yılını doldurup yaş şartını bekleyenler ve geçici işçilerle ilgili çalışmanın da en kısa sürede tamamlayıp kamuoyuna açıklanacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu kurum ve kuruluşlarımıza, yurt dışına yüksek lisans ve staj için personel göndermeleri amacıyla 352 kontenjan tahsis ettik. Adaylar başvurularını e-Devlet’e entegre Kariyer Kapısı üzerinden yapabilecekler ve değerlendirme süreçlerini şeffaf bir şekilde takip edebilecekler. Meslek liselerimizin doluluk oranı yüzde yüze yaklaşmıştır. Artık bu liselere sistemin en altındaki değil en seçkin öğrencilerimiz yönelmektedir. Bu yıl meslek liselerimizin döner sermaye üretimleri şimdiden 1 milyar 650 milyon lirayı bulmuş, elde edilen gelirin önemli bir kısmı da öğrencilerimize ve öğretmenlerimize aktarılmıştır” diye konuştu.

    “Yatırımcılarımızı bu krediden istifade etmeye davet ediyorum”

    Yatırımcılara çağrı yapan Erdoğan, “Yılın ilk yarısında Merkez Bankası kaynaklarından yüzde 9 faiz oranı ve 2 yılı ödemesiz 10 yıl vade ile toplamda 150 milyar lira yatırım kredisi kullandırma kararı almıştık. Yatırım kredilerinin 100 milyar lirasını sanayi, 50 milyar lirasını turizm sektörlerine tahsis etmiştik. Kredi kullanımında ileri teknolojiye sahip, katma değerli ve istihdam potansiyeli yüksek yatırımlara öncelik verdik. Bugüne kadar ülkemizin 60 farklı şehrinden 500’ye yakın firma 75 milyar lira kredi kullandı. Yatırımcılarımızı bu krediden istifade etmeye davet ediyorum. Enflasyonun yılbaşından itibaren ciddi düşüş sürecine gireceği bu kritik günlerde, zincir marketlerde kimi ürünlerin fiyatı üzerinden yeni bir kampanyanın alevlendirildiğini görüyoruz.

    Ticaret Bakanlığımız, önümüzdeki günlerde bu çerçevede yeni uygulamaları devreye alacaktır. Bu çerçevede ortaya koyan ithamlar Ticaret Bakanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Elbette her iddia doğru çıkmamaktadır. Kamuoyunda huzursuzluğa yol açan her rahatsızlığın üzerine gitmek bizim vazifemizdir. Ticaret Bakanlığımız bu çerçevede yaptığı hazırlıklar doğrultusunda önümüzdeki günlerde yeni uygulamaları devreye alacaktır. Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır ve metanet bekliyoruz” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan komutanlara mesaj

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan komutanlara mesaj

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ile 3. Piyade Tümen Komutanlığının Harekat Merkezi’nden, Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Pençe Kilit Harekatı’na katılan birliklerin komutanları ile video konferans toplantısı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da toplantıya telefonla katılarak sahadaki birliklerin komutanlarına hitap etti. Milli Savunma Bakanı Akar’ı, tüm komutanları ve Mehmetçiği selamlayarak sözlerine başlayan Erdoğan, gerçekleştirilen mücadelenin önemine vurgu yaptı. Harekatta, hain saldırılar sonucu şehit olan Mehmetçiklerimizin olduğunu hatırlatan Erdoğan, şehitlere Allah’tan rahmet yaralılara acil şifa dileklerini iletti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

    “Tabii ki orada canımız yanıyor ama bunun hesabını çok ağır soruyorsunuz. Şehitlerimizin kanları yerde kalmadı, kalmıyor ve inanıyorum ki bundan sonda da kalmayacak. Şehadet yolu çok mukaddes, kutlu bir yol. Bu kutlu yolda da Mehmetçiğimizin bugüne kadar verdiği mücadele herkesin özellikle de siz komuta kademesinin malumudur. Şu anda çok zor kış şartlarında gerek Pençe Kilit ile Zap’ta, gerekse Suriye’nin kuzeyinde böyle önemli bir mücadele böyle önemli bir zamanda veriliyor. İnanıyorum ki bu mücadelenin neticesi de çok iyi, hayırlı olacak”

    Tüm milleti olarak şehit aileleriyle hemhal olmaya, onların dertleriyle dertlenmeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelenin neticesindeki zafer, bizleri geleceğe yönelik bir mutluluğa götürecektir. Ben mücadelenizin kutlu olmasını, neticesinin zaferlerle dolu olmasını Rabbim’den temenni ediyorum. Sizleri de özellikle şahsım, ailem, milletim adına kutluyorum. Mücadelemiz mübarek, yolumuz aydınlık olsun” dedi.

  • Bıçaklı şaka kanlı bitti

    Bıçaklı şaka kanlı bitti

    Olay, Polatlı ilçesi Fatih Mahallesi Bıyıktay Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Yeni Sanayi Sitesi’nde çalışan 2 çocuk evlerine giderken bıçakla şakalaşmaya başladı. Çocuklardan S.G., şakalaşma sırasında arkadaşı Y.G’yi bacağından yaraladı. Y.G. kanlar içinde yerde kaldı. Yaralı çocuğa ilk müdahaleyi çevredeki vatandaşlar yaparken, ihbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralı çocuk kaldırıldığı Polatlı Devlet Hastanesi’nden Ankara’ya sevk edildi. Ameliyata alınan Y.G’nin durumunun ciddi olduğu ifade edilirken, arkadaşını yaralayan S.G. ise gözaltına alındı.
    Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Kadına şiddetle mücadelede sıfır tolerans

    Kadına şiddetle mücadelede sıfır tolerans

    İçişleri Bakanlığınca aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede sıfır tolerans ilkesiyle yürütülen çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Bu çerçevede KADES uygulamasını 4 milyon 292 bin 64 kadın, akılı cep telefonuna indirdi. Uygulama üzerinden bugüne kadar gelen 559 bin 175 ihbara, polis ve jandarma ekiplerince anında müdahale edildi.

    6 milyon erkeğe bilinçlendirme ve farkındalık eğitimi

    Bunun yanı sıra 2022 yılı nisan ayında başlatılan “KADINA EL KAL-KA-MAZ” projesi çerçevesinde 5 milyon erkeğe planlanan bilinçlendirme ve farkındalık eğitiminde hedef aşıldı. Proje çerçevesinde bugüne kadar 6 milyon 377 bin 116 erkek vatandaşa ulaşıldı. Ayrıca bilinçlendirme ve farkındalık eğitimi çalışmaları çerçevesinde 109 bin afiş ve pankart asılırken 2 milyon 82 bin broşür dağıtıldı.

    Elektronik kelepçe uygulaması

    İçişleri Bakanlığı Güvenlik ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi Başkanlığı (GAMER) bünyesinde oluşturulan elektronik kelepçe merkezi ile hakkında tedbir kararı bulunan kişiler 7 gün 24 saat esasına göre takip edilerek ihtimal şiddet olaylarının önüne geçiliyor. Elektronik Kelepçe Merkezinde aktif olarak 775 takip yapılırken, izlenmesi tamamlanan 2 bin 95 vaka ile toplam 2 bin 870 kişinin takibi yapılmış oldu.

    Kadın cinayetleri bu yıl yüzde 11 azaldı

    Aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede sıfır tolerans ve sıfır can kaybının amaçlandığı çalışmalar neticesinde, 21 Kasım itibariyle hayatını kaybeden kadın sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 oranında azalış gösterdi.

  • Bakan Koca’dan istihdam müjdesi

    Bakan Koca’dan istihdam müjdesi

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bakanlık, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ve Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünün, 2021 yılı kesin hesap kanun teklifi, 2023 yılı bütçe kanun teklifi ve Sayıştay raporlarının görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda bir sunum yaptı.

    Bakan Koca, başkanlığını AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz’ın yaptığı Komisyonda yaptığı konuşmasında, son yılda kamu cari sağlık harcaması oranının Amerika’da 2 buçuk kay, OECD’de 1 buçuk kat artmasına karşın Türkiye’de belirgin bir artış olmadığını savunarak “Üstelik kişi başı sağlık harcamasında günden güne önemli bir artış sağlamamıza rağmen bu oranı korumuş durumdayız” dedi.

    “Hiçbir annenin hayatını kaybetmesine tahammül göstermek istemiyoruz”

    Bakan Koca, 2002 yılından bu yana temel sağlık göstergelerinde önemli ilerleme kaydettiklerini öne sürerek, “Bebek ve anne ölümlerini önemli ölçüde azalttık. Yıllardır titizlikle takip edip başarılar sağladığımız bebek ve beş yaş altı çocuk ölümlerini daha da azaltmakta kararlıyız. Hiçbir annenin hayatını kaybetmesine tahammül göstermek istemiyoruz. Sağlık sistemimiz bu güç ve donanıma sahip durumdadır” diye konuştu.
    Küresel salgını en hazırlıklı karşılayan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu savunan Bakan Koca, “Yaptığımız yatırımlar ve özellikle şehir hastaneleri, küresel salgın sürecinin sağlıklı yönetilmesinin kritik unsurlarından biri oldu. Artan yoğun bakım ihtiyacına 40 bini aşan yoğun bakım yatağımız sayesinde hızla cevap verdik. Hastanelerde kapasitemizi olabildiğince artırdık. İhtiyacımız olan tanı kitini, solunum cihazını, kişisel koruyucu malzemeleri üreterek vatandaşımızın hizmetine sunduk” ifadelerini kullandı.

    “14 şehir hastanemiz bugün 22 bin 675 yatak kapasitesiyle hizmet vermektedir”

    Bakan Koca, şehir hastanelerine ilişkin şunları söyledi:

    “Bu hastanelerimiz birer hastane olmaktan öte, her biri kendi içinde bütün hizmetleri kapsayan birer hastane şehirleridir. Bu arada, 4 bin 50 yatak kapasiteli Türkiye’nin en büyük şehir hastanesini iki ay önce başkentlilerimizin hizmetine sunduk. Kamu-özel ortaklığı modeliyle tamamlanan 14 şehir hastanemiz bugün 22 bin 675 yatak kapasitesiyle hizmet vermektedir. Aynı modelle inşaatı devam eden 4 hastanemizle birlikte 5 bin 755 yatak daha ilave edilecektir.”

    “Sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddet suçları, Katalog Suçlar çerçevesine alındı. Iyi hal indirimi kalktı, yüzde 50 oranında ceza artırımı geldi”

    Bakan Koca, sağlık çalışanlarının maruz kaldıkları şiddet olaylarının ve onları riskli hastalardan uzaklaştırdığını söylediği malpraktis davalarının, sağlık çalışanlarının kayba uğrayan özlük haklarına ilişkin harekete geçmelerini kaçınılmaz hale getirdiğini belirterek, “Sağlık ailemizle birlikte vatandaşlarımızın sağlığını güvence altına almak için yeni bir reform başlatmalıydık. Beyaz Reform çerçevesindeki taleplerimize sahip çıkarak sağlıkta şiddetin önlenmesi, malpraktis davalarına karşılık güvence oluşturulması ve özlük hakları konularındaki düzenlemeleri yapan Yüce Meclisimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu sayede sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddet suçları, Katalog Suçlar çerçevesine alındı. Iyi hal indirimi kalktı. Yüzde 50 oranında ceza artırımı geldi” dedi.

    “Hekim artışına hala ihtiyacımız olduğunu ifade etmeliyim”

    Hastanelerde randevu kapasitesini artırmak için bir dizi önlem devreye koyduklarını aktaran Bakan Koca, “Her polikliniğe bir tıbbi sekreter görevlendirip hekimlerin iş yükünü azaltıyoruz. Mesai sonrası çalışmayı da teşvik ederek kapasitemizi yükseltiyoruz. Bunun yanı sıra bazı branşlarımızda hekim artışına hala ihtiyacımız olduğunu ifade etmeliyim” ifadelerini kullandı.

    “Taramanın başlangıcından (Mayıs ayından) bu yana 118 yavrumuza SMA tanısı koyduk”

    Geçtiğimiz yıl evlenecek çiftlerde, yeni doğan bebeklerde ise SMA taramasını başlattıklarını hatırlatan Bakan Koca, “Çiftlere rehberlik ediyor, tespit ettiğimiz bebeklerin en kısa sürede tedavisini başlatıyoruz. Taramanın başlangıcından (mayıs ayından) bu yana 118 yavrumuza SMA tanısı koyduk” dedi.

    “Ülkemizde doğumların yüzde 98’i hastanede gerçekleşiyor”

    Bakan Koca, 442 gece okulu ve birinci basamaktaki bin 80 gebe bilgilendirme sınıfı ile gece ve eşlerine yönelik doğuma hazırlık eğitiminin yanı sıra danışmanlık hizmeti sunarak ailelere destek verdiklerini aktararak, “Ülkemizde doğumların yüzde 98’i hastanede gerçekleşiyor. Doğum yapılan hastanelerin tamamı bebek dostu hastane sertifikasına hak kazanmış durumdadır” diye konuştu.

    “Bu yılın ilk 10 ayında kara ambulanslarımızla taşınan hasta sayısı 6 milyona yaklaşmıştır”

    Sağlık Bakanlığının ekip ve ekipman olarak afet ve acil durumlara hazır olduğunu ve dünya standartlarında hizmet sunduğunu öne süren Bakan Koca, “Acil Sağlık Hizmetleri organizasyonumuz 6 bine yakın ambulansımızla ülkemizin tamamını çerçevelemektedir. Kara, hava ve deniz ambulanslarımızla hizmet veriyoruz. Bugüne kadar 57 bin hasta hava ambulansıyla, 31 bin hasta deniz ambulansıyla taşınmıştır. Bu yılın ilk 10 ayında kara ambulanslarımızla taşınan hasta sayısı 6 milyona yaklaşmıştır” dedi.

    Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi’nin (UMKE) tamamen gönüllülerden oluşan 14 bin sağlık personeli, 300’ü aşkın aracı ile Türkiye’nin her noktasında meydana gelen afette yardıma koştuğunu dile getiren Bakan Koca, “Bu yıl içinde Bolu, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop, Zonguldak, Burdur, Bilecik ve Ağrı illerinde meydana gelen sel felaketlerinde, Bartın ili Amasra ilçesinde meydana gelen maden kazasında UMKE erkenden olay mahallindeydi. Askeri harekat bölgelerinde, sıcak savaş nedeniyle Romanya-Ukrayna sınır kapısında, sel felaketine maruz kalan Pakistan’da seyyar hastaneleri ve mobil sağlık üniteleriyle uluslararası itibara sahip UMKE ekiplerimiz görev yapıyor” diye konuştu.

    “Sağlıkta Beyaz Reform çerçevesinde almayı planladığımız 85 bin yeni çalışma arkadaşımızla, 115 bin ilave personel istihdamı sağlamış olacağız”

    Bakan Koca, sağlık çalışanı sayısının 777 bini Sağlık Bakanlığı bünyesinde toplam 1 milyon 359 bine ulaştığı bilgisini vererek, “Artan talepler karşısında 7 gün 24 saat kesintisiz verilen hizmetlerin çalışanlarımız üzerindeki yükünü takdir edersiniz. Sağlıkta Beyaz Reform çerçevesinde almayı planladığımız 85 bin yeni çalışma arkadaşımızla, 115 bin ilave personel istihdamı sağlamış olacağız” dedi.

    2013’ten bu yana 15 bin 494 uzman hekim istifa etti, 58 bin 492 uzman hekim istihdam edildi

    Bakan Koca, küresel salgın ile tüm dünyada sağlık personeline artan talebin çok değiştiğini ve önemli oranda sağlık personeli hareketliliği yaşandığını dile getirerek, konuşmasında istifa eden hekimlerin sayısının olduğu yansıya atıf yaptı. Yansıya göre, uzman hekim başlığı altında 2013’te bin 405 istifa, 2014’te bin 229, 2015’te bin 365, 2016’da 998, 2017’de 957, 2018’de bin 466, 2019’da bin 161, 2021’de 2 bin 558, 2022 yılında ise 2 bin 239 uzman hekim istifa etti. Buna karşın, 2013’te 5 bin 721, 2014’te 3 bin 553, 2015’te 5 bin 301, 2016’da 5 bin 563, 2017’de 4 bin 897, 2018’de 6 bin 63, 2020 yılında 6 bin 307, 2021’de 6 bin 26, 2022’de ise 9 bin 86 uzman hekim istihdam edildi.

    2013’ten bu yana 11 bin 329 hekim istifa etti, 83 bin 621 hekim istihdam edildi

    Aynı yansıda hekim başlığı altında, 2013’de 478, 2014’te 496, 2015’te 602, 2016’da 635, 2017’de 778, 2018’de 877, 2019’da bin 96, 2020’de bin 571, 2021’de 2 bin 841, 2022’de bin 955 hekim istifa etti. Buna karşın 2013’te 5 bin 569, 2014’te 5 bin 731, 2015’te 7 bin 757, 2016’da 8 bin 170, 2017’de 8 bin 484, 2018’de 9 bin 881, 2019’da 11 bin 34, 2020’de 12 bin 98, 2021’de 12 bin 804, 2022’de ise 14 bin 627 hekim istihdam edildi.

    “(TİTCK’nin) 2022 yılında pazardaki imal ilaç oranı kutu bazında yüzde 89’a, değer bazında ise yüzde 53 seviyesine ulaşmıştır”

    Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun uluslararası kuruluşlarla tanınırlığı olan bir otorite olduğunu savunan Bakan Koca, “İlaç ve tıbbi cihaz pazarının regülasyonu ve akılcı ilaç kullanımında önemli görevler ifa etmektedir. Yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde 2022 yılında pazardaki imal ilaç oranı kutu bazında yüzde 89’a, değer bazında ise yüzde 53 seviyesine ulaşmıştır. Tıbbi cihazda ihracatımızın ithalatı karşılama oranı her yıl artarak yüzde 55’e ulaşmış durumdadır” dedi.

    “Aşı ve Biyoteknolojik ürünleri üretmek üzere Hıfzıssıhhayı yeniden inşa ediyoruz”

    Bakan Koca, şöyle devam etti:

    “Geçen yıl müjdesini verdiğim Hıfzıssıhha Türkiye Aşı Ve Biyoteknolojik Ürün Araştırma Ve Üretim Merkezi’nin inşası sürmektedir. Merkez faaliyete geçtikten sonra aşı ve biyoteknolojik ürün çalışmalarımız daha da hızlanacaktır. Bağışıklama programımızdaki aşıların yüzde 86’sı Hıfzıssıhha’da üretilecektir. Aşı ve Biyoteknolojik ürünleri üretmek üzere Hıfzıssıhhayı yeniden inşa ediyoruz.”

    Komisyon, milletvekillerinin bütçeye görüş bildirmesi ile devam ediyor.

  • KPSS Ortaöğretim sonuçları açıklandı

    KPSS Ortaöğretim sonuçları açıklandı

    ÖSYM’nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, 6 Kasım’da gerçekleştirilen KPSS Ortaöğretim değerlendirme işlemleri tamamlandı. Adaylar, sınav sonuçlarına ÖSYM’nin https://sonuc.osym.gov.tr adresinden T.C kimlik numaraları ve aday şifreleri ile erişebilecekler.

  • ÖTV matrahları yeniden belirlendi

    ÖTV matrahları yeniden belirlendi

    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan karara göre, yüzde 45 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 120 bin liradan 184 bin liraya, yüzde 50 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 150 bin liradan 220 bin liraya, yüzde 60 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 175 bin liradan 250 bin liraya, yüzde 70 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 200 bin liradan 280 bin liraya çıkarıldı.

    Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 50 kilovatı geçip, motor silindir hacmi 1600 cc’yi geçip 1800 cc’yi geçmeyen hibrit motorlu araçlarda da yüzde 45 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiği, 130 bin liradan 228 bin liraya ve yüzde 50 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiği 210 bin liradan 350 bin liraya yükseltildi.