Kategori: Ankara

  • Küba ile 6 anlaşma imzalandı

    Küba ile 6 anlaşma imzalandı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez’in Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki baş başa ve heyetler arası gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından çeşitli anlaşmalar imza altına alındı. Bu çerçevede iki ülke arasında, “Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ile Küba Radyo Televizyon Enstitüsü (ICRT) Arasında İşbirliği Protokolü”nü, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ile Küba’nın Ankara Büyükelçisi Alejandro Francisco Diaz Palacios tarafından imzalandı.


    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ve Küba Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve Planlama Bakanı Alejandro Gil Fernandez tarafından “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Küba Cumhuriyeti Merkez Bankası Arasında İşbirliği Anlaşması” imza altına alındı.

    “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Küba Cumhuriyeti Ulusal Arşiv Kurumu Arasında Ulusal Arşivler Arasında İşbirliği Protokolü”ne, Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal ve Küba’nın Ankara Büyükelçisi Alejandro Francisco Diaz Palacios tarafından imzalar atıldı.

    “Türkiye Cumhuriyeti Türk İşbirliği Ve Koordinasyon Ajansi (TİKA) ile Küba Cumhuriyeti Dış Ticaret ve Yabancı Yatırım Bakanlığı (MİNCEX) Arasında Mutabakat Zaptı”nı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Küba Dış Ticaret ve Yabancı Yatırım Bakanı Rodrigo Malmierca Diaz imzalanırken, “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Küba Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Arasında Diplomatik Arşiv Alanında İşbirliği Konusunda Mutabakat Zaptı”, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez Parilla tarafından imzalandı.

    “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Küba Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Arasında Protokol Konularında Eğitim Verilmesi Maksadıyla Mutabakat Muhtırası”nı da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez Parilla imzaladı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Küba ile kararlılığımızı teyit ettik”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Küba ile kararlılığımızı teyit ettik”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez ile ortak basın toplantısı düzenledi.

    Küba’dan Türkiye’ye devlet başkanı düzeyindeki son ziyaretin Fidel Castro tarafından 1996 yılında gerçekleştiğini ifade eden Erdoğan, “2015 senesinde Küba’ya ilk resmi ziyareti yapmıştım. Devlet başkanının ziyareti ülkelerimiz arasındaki diplomatik ziyaretlerin 70. yılına denk gelmesi bakımından ayrı bir önem taşıyor. Bu tarihi ziyaretin Türkiye Küba ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olacağına inanıyorum” dedi.

    Latin Amerika ve Karayipler bölgesiyle ilişkilerin Türkiye’nin dış politikasının temel sütunlarından birini oluşturduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küba ile iş birliği ve dayanışmamızı artırmayı özellikle önemsiyorum. Son dönemde Küba’dan ülkemize yönelik üst düzey ziyaretlerin artmasından memnuniyet duyuyorum. Devlet Başkanı sayın Diaz-Canel ile görüşmelerimizde Türkiye – Küba ilişkilerini tüm cepheleriyle ele aldık. İş birliğimizi kuvvetlendirmek yönünde güçlü ve karşılıklı iradeye sahip olduğumuzu görmek bizleri ayrıca mutlu etti. İlişkilerimizin gerçek potansiyelinin altında kalmasında Küba’ya tek taraflı uygulanan yaptırımların etkisinin bulunduğu aşikardır” ifadelerini kullandı.

    Küba ile ticaret hacmini 200 milyon dolara çıkarma kararlılığının ikili görüşmelerde bir kez daha teyit edildiğini kaydeden Erdoğan, “Enerji, turizm, inşaat, kalkınma, sağlık, tarım, çevre gibi alanlarda mevcut iş birliği geliştirme imkanlarını değerlendirdik. Yaptırımlardan kaynaklanan zorluklara rağmen firmalarımızın Küba’ya olan ilgisinin arttığını görüyoruz. İstanbul – Havana arasında haftada 3 sefer düzenleyen THY başta turizm olmak üzere ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerimizin her boyutuna önemli katkılar yapıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde değerli dostumuzun destekleriyle Türk şirketlerinin Küba’daki yatırımları daha da artacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

    Gıda güvenliğinin küresel gündemin üst sıralarında yer aldığı bir dönemde TİKA’nın Küba’da tarımsal kalkınma alanındaki projelere sağladığı teknik desteğin sürdürüleceğine dikkat çeken Erdoğan şunları söyledi:
    “Türkiye ve Küba korona virüse karşı kendi yerli aşılarını geliştirmiş sayılı ülkeler arasındadır. Bundan sonraki süreçlerde ortak aşı yatırımlarına girmeyi ikili görüşmelerimizde ele aldık. Güçlü sağlık altyapısına sahip iki ülke olarak bu alandaki iş birliğimizi çok daha ileri seviyeye taşıyacağız. Küba’nın Afrika başta olmak üzere gönderdiği tıbbi ekipler sağlık sayısının yetersiz olduğu ülkelerde adeta can simidi olmuştur. Türkiye asırlar boyunca sömürülen bu kıtanın insanlarına yardımcı olmak için yoğun bir çaba sarf ediyor. Küba ile bu anlamda Ekvator Ginesi’nde ortak bir proje gerçekleştirmiş olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.”

    Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez ise, “Çok büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu ziyaret bizim için gerçekten çok önemli. Bütün bu ilişkiler saygı, egemenlik ve iş birliği kapsamında geliştirildi tarih boyunca. Sayın Erdoğan ile ikili ve heyetlerarası görüşmelerde çok meyve veren çalışmalar gerçekleştirdik. İyi bir tempo oluşturduğumuzu düşünüyorum. İki tarafta da pandemiye rağmen iş birliği gerçekleşti. Ticari ikili ilişkiler konusunda mevcut bir ilerleme olsa da ticari ilişkilerimizi ve iş birliklerimizi çok daha çeşitlendirmek konusunda mutabık kaldık” dedi.

  • Bakanı Özer’den Öğretmenler Günü mesajı

    Bakanı Özer’den Öğretmenler Günü mesajı

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yayımladığı mesajda, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği ve Millet Mekteplerinin açıldığı bu anlamlı günde, yarınlarımız olan öğrencilerimizi azimle geleceğe hazırlayan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.

    Öğretmenler, bir milletin müreffeh bir toplum olması yolunda en çok emek sarf eden ve bireyin öğrenme yolculuğunda ona rehberlik ederek medeniyetlerin inşasında asli görevler üstlenen yol göstericilerdir. Kültürümüzde öğretmenliğin kutsal bir meslek sayılma idraki, kadim geleneğimizden kaynaklanıp bu aziz milletin ilme, irfana, fenne ve öğretmene duyduğu saygının en büyük nişanıdır.

    Değerli öğretmenlerimiz, milli eğitimimizin ilkeleri ve aziz milletimizin değerleri istikametinde yarınlarımızın teminatı olan vatan evlatlarını istikbale hazırlamak için yaptığınız tüm çalışmaları yürekten destekliyorum. Milli Eğitim Bakanlığı olarak insani değerleri merkeze alan, fırsat eşitliğine dayanan ve öğretmenin gelişimini sürekli kılan bakış açımızla cumhuriyetimizi 100. yılına omuz omuza hazırlayacağız.

    Ülkemizin her bir köşesinde görevini fedakarca ifa eden öğretmenlerimize teşekkür ediyor, eğitim camiamızın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Bu vesileyle emekli öğretmenlerimize uzun, sağlıklı ömür diliyor, ebediyete uğurladığımız öğretmenlerimiz ve şehit öğretmenlerimizi de rahmetle yad ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Çavuşoğlu: “Bu savaş masada bitecek”

    Bakan Çavuşoğlu: “Bu savaş masada bitecek”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da Bilkent Üniversitesi’ndeki “Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası” konulu konferansa katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Çavuşoğlu, “Türk dış politikasını anlamak için kullandığımız ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini tamamlayıcı bir şekilde ana kavramlarımız var. Bunun başında girişimci ve insani diplomasi var. Zorlu bir coğrafyada yaşıyoruz. Etrafımız krizlerle çevirili. Dünyadaki çatışmaların yüzde 60’ı bizim yakın coğrafyamızda” diye konuştu.

    Dünyadaki sınamalar ve beraberinde getirdiği fırsatlar karşısında sorunları büyümeden çözmenin bir tercih değil zorunluluk olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, küresel aktör olarak küresel sorunlara çözüm getirmek için bir dış politika izlediklerinin altını çizdi. Batı’nın ekonomik üstünlüğünü kaybettiğini belirten Çavuşoğlu, “Hegemon gücünü yitiriyor. Çünkü düşünsel üstünlüğünü kaybediyor. Düşünsel üstünlükten kastım nasıl düşünüleceğini, yeni kuralları koyan bir üstünlük. Bugün Batı merkezli okuma yerine alternatifler ortaya çıkıyor” dedi.

    Türkiye’nin Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nda arabuluculuk eş başkanlığını yürüten tek ülke olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Rusya-Ukrayna savaşında çabalarımızı tüm dünya görüyor. İstanbul Tahıl Mutabakatı küresel gıda krizini önledi. Dün Medeniyet İttifakları Toplantısı için Fas’taydık. Herkes artan ırkçılıktan, hoşgörüsüzlükten, yabancı düşmanlığından bahsederken tahıl krizinin bu anlamda çözümünü de vurguluyorlar. Çünkü krizler birbirini besliyor” açıklamasında bulundu.

    Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin Çavuşoğlu, “Öyle ya da böyle bu savaş masada bitecek. Sahada askeri kazanımlarla biteceğini düşünmüyoruz. Böyle bile olsa on yıllar sürebilecek bir savaş riski var. Tarafları biz önce Antalya’da bir araya getirdik, daha sonra İstanbul’da bir araya getirdik. İstanbul’da bir araya getirdiğimizde taraflar ateşkes için çok yaklaşmıştı. Sonra sihirli eller değdi ve tarafların masadan uzaklaştığını gördük” ifadelerini kullandı.

  • Sayılı günler kala yoğunluk başladı

    Sayılı günler kala yoğunluk başladı

    Ülke genelinde kış lastiği takma zorunluluğu 1 Aralık’ta başlayacak. Özellikle hava şartlarından dolayı meydana gelen trafik kazalarının önüne geçilebilmesi için kış lastiği hayati önem taşıyor. Ankara’da 27 senedir oto lastik işi ile ilgilenen Serkan Zengin, kış lastiği taktırmak isteyen vatandaşların 1 Aralık’ın yaklaşması ile arabalarını yoğun bir şekilde getirmeye başladıklarını söyledi. Zengin, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, havaların soğumasıyla ve kış lastiği taktırma zorunluluğu tarihine sayılı günler kala yoğunluğun başladığını belirterek, sürücülerin kış lastiği seçiminde dikkat etmesi gereken noktalara değindi. Zengin, “Bazı marka takıntısı olan insanlar markaya göre hareket ediyor ama ülkemizdeki kış lastikleri geneli gayet güzel performanslı iş yapıyor. Dikkat etmesi gerekenler lastiğin tarih konusu, bu çok fazla biliniyor, dillendirildi de zaten. Yeni olmasına dikkat etmeliler, marka çok da önemli değil. İnsanların kullanım amaçlarına göre, kullanım alışkanlıklarına göre, yaptıkları kilometreye göre bu değişiyor tabii. Ona kendileri karar veriyorlar” dedi.

    “Uzmanlar dört mevsimlik lastiği önermiyor”

    Zengin, kış aylarında dört mevsim lastik kullanımının doğru olup olmadığı sorusuna ilişkin, “Ülkemizde, özellikle İç Anadolu Bölgesi ve Ankara için uzmanlar dört mevsimlik lastiği önermiyor. Ama yine söylediğim gibi kişinin kullanım alışkanlıklarına göre, yıllık yaptığı kilometreye göre, eğer düşük kilometre yapıyorsa, kışın çok uzun yapmıyor ise ve Ankara’daki yüksek tepelerden birinde değilse bunlar kış lastiği yerine genelde dört mevsim lastiğe devam edebiliyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Uzun yıllar kullanılmış lastiklerin çok performans vereceği düşünülmüyor”

    Zengin, uzun süre kullanılmış lastiklerin tekrar kullanılmasının doğru olmadığını dile getirerek, “İnsanlar aracını değiştiriyor, bir sene önce kış lastiği almış oluyor, yeni aracın ebatları tutmuyor. Dolayısıyla onları da değerlendirip kendisine yeni lastik almak istiyorlar. Bu tip lastikler denk gelirse ki çok oluyor, bunlardan değerlendirilebilir tabii ki de. Ama işte 5 yılı geçmiş, uzun kilometreler yapmış, uzun yıllar kullanılmış lastiklerin çok performans vereceği düşünülmüyor” diye konuştu.

    “Her şeyi lastiğe yüklememek lazım”

    Kış lastiğinin yanı sıra araçlarda kazayı önlemek amacı ile nelerin bulundurulması gerektiğine ilişkin Zengin, “Eğer uzun yol yapıyorsa, şehirlerarası seyahatleri varsa, çekme halatı, takoz, zincir bunları bulundurmak zorundalar. Yasal olarak bunların zaten olması gerekiyor. Tabii kış lastiği taktık diye de aracını yazın kullandığı performansta kullanmaması gerekiyor. Her şeyi de lastiğe yüklememek lazım, kendisinin de tedbirli olması gerekiyor. Ani frenlemeden ya da ani hızlanmadan, birden gaza basmadan, bunlardan korunmalı, çekinmeli, bunları yapmamalı” ifadelerini kullandı.

    “Lastikçiden otel hizmeti alarak değerlendirebilirler”

    Zengin, kış lastiği zorunluluğu bitiminde sürücülerin lastiklerini lastik otellerini kullanarak muhafaza edebileceklerini dile getirerek, “Kendileri saklayacak yerleri varsa direkt betona temas etmeden, güneş görmeyen bir ortamda, radyasyona maruz kalmayacak şekilde saklayabiliyorlarsa kendileri saklayabilirler. Altına mesela betona temas etmeyecek şekilde tahta koyabilirler, üstüne ağır bir şey koymayacaklar” şeklinde konuştu.

    “Aralık başında zam gelecektir”

    1 Aralık’tan önceki ve sonraki kış lastiği fiyatlarına ilişkin konuşan Zengin, “Sezon açılışından itibaren her ay zaten periyodik olarak zamlar geliyor. Muhtemelen Aralık’ın başında da bir zam gelecektir” dedi.
    1 Aralık’ta başlayacak olan kış lastiği taktırma zorunluluğu 1 Nisan 2023’te sona erecek. Kış lastiği taktırmayan sürücülere bin 152 lira ceza kesilecek.

  • Başkanı Şentop: “Hep birlikte çalışacağız”

    Başkanı Şentop: “Hep birlikte çalışacağız”

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ahmet Yesevi Üniversitesinin ev sahipliğinde Türkistan’da yapılan 6. Genel Kurul Toplantısı ve Ahmet Yesevi Üniversitesinin 30. yılı kutlamasına bir video mesaj gönderdi. Türkiye’den ve Kazakistan’dan gelen bilim adamlarının ve öğrencilerin yaptığı çalışmaların Türk dünyası için önemli bir yatırım olduğunu dile getiren Şentop, Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin Türk dünyasından gelen öğrenciler için önemli bir eğitim yuvası konumunda bulunduğuna dikkati çekti.

    “21. yüzyılın Türkiye ve Türk dünyası yüzyılı olması için hep birlikte çalışacağız”

    Türkiye ile Kazakistan arasındaki ikili ilişkilere değinen Şentop, şunları kaydetti:
    “1991 yılından beri ülkelerimiz arasında inşa edilen yakın ilişkiler ve iş birliği önemli bir mesafe kat etmiştir. Fakat bugüne kadar yaptığımız çalışmalar bir son değil bir başlangıçtır. Gelecek on yıllarda daha yakın daha sıkı öz kardeşliğe yakışır biçimde daha ileri bir iş birliği ve dayanışma inşa edeceğiz inşallah. Türklerin kadim yurdu Orta Asya’dan Anadolu’ya, oradan Balkanlar’a vatan kılınan vatan bilinen her toprakta derin fikri ve manevi izleri olan Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi’den aldığımız ilham ile 21. yüzyılın Türkiye ve Türk dünyası yüzyılı olması için hep birlikte çalışacağız.”
    Şentop, Türk dünyasının son yıllarda güçlenen ve kurumsallaşan ilişkilerinin Türk Devletleri Teşkilatı ve Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi bünyesinde yeni merhalelere ulaştığını belirtti.

    “Eğitim ve bilimin özel bir önemi var”

    TBMM Başkanı Şentop, şöyle devam etti:
    “Bağımsız Türk devletleri her alandaki ilişkilerini geliştirirken önüne çıkan alanlar arasında eğitim ve bilimin özel bir önemi var. Bu alan geleceğimize, kalkınma yolculuğumuza, Türk halkları için daha müreffeh hayat şartları sağlama gayretlerimize hizmet ettiği gibi dini ve milli değerlerimize de en uygun şekilde bilgi ve ilim sahibi olup bunu yaymak için de eşsiz bir zemin sunuyor. Bu bağlamda ortak geleceğimizi inşa ederken elbette Ahmet Yesevi Üniversitesine de büyük görevler düşmektedir.”
  • Emine Erdoğan: “Ülkeler eşit etkilenmiyor”

    Emine Erdoğan: “Ülkeler eşit etkilenmiyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “İklim değişikliğinin çevresel ve ekonomik etkilerinden tüm ülkeler eşit etkilenmiyor. Hatta en riskli bölgeler haline gelen ülkeler, küresel sera gazı emisyonunda en düşük paya sahipler” dedi.
    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının düzenlediği “Uluslararası Çocuk Forumu Kapanış Programı”, Emine Erdoğan ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Çocukları ilgilendiren her konuda, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan “çocukların katılım hakkı”nı hayata geçirebilmek ve çocukların katılımını etkin kılabilmek amacıyla düzenlenen forum; 2000 yılından bu yana her yıl 20 Kasım’da Ankara’da gerçekleştiriliyor.
    “İklim Değişikliği ve Çocuk Katılımı” temasıyla 20-22 Kasım tarihleri arsında gerçekleştirilen “Uluslararası Çocuk Forumu”, bu yıl 15 ülkenin katılımıyla 23’üncü kez düzenlendi.

    “Çocukları ilgilendiren sorunları çözmek ve onlara adil bir dünya bırakmak, bizlerin temel sorumluluğudur”

    Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Çocuk Forumu Kapanış Programı’nda konuşan Emine Erdoğan, “Gelecek çocuklarla filizlenir. Bizler, bu dünyayı onlardan ödünç aldık. ‘Çocuklar bugünkü nüfusumuzun üçte birini, geleceğimizin ise tamamını oluştururlar’ sözü, bu gerçeği çok güzel ifade eder. Çocukları ilgilendiren sorunları çözmek ve onlara adil bir dünya bırakmak bizlerin temel sorumluluğudur. Hepimiz, bu bilinçle gelecek nesillere dopdolu bir miras hazırlamak istiyoruz. Fakat miras sadece kazanımlardan oluşmaz. Bazen, eksikler, kayıplar, hatalar da miras kalır. O nedenle, çağımıza ait sorunları çözüme kavuşturmada iş birliği içinde olmalıyız. Bu hem çocuklara hem de geleceğe olan borcumuzdur” ifadelerini kullandı.

    “İklim değişikliğinin çevresel ve ekonomik etkilerinden tüm ülkeler eşit etkilenmiyor”

    İklim değişikliğinin, insanlığın yüzleşmek zorunda kaldığı yüzyılın en büyük küresel sorunu olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, “Bu hayati kriz, 8 milyar insanı ve tüm canlıları doğrudan etkilerken, ne yazık ki çocuklar orantısız olarak etkileniyorlar. Bu yönüyle, iklim değişikliği, başlı başına bir çocuk hakları meselesine dönüşmüş durumda. Yaşamak, her çocuğun en temel hakkı ve bu hakkı korumak hepimizin ödevidir. Çocukların; temiz çevre, temiz hava, temiz su, temiz gıda, eğitim ve oyun gibi elinden alınamaz hakları olduğu noktasında hepimiz hemfikiriz. Ancak bu hakları onlara eksiksiz teslim etmek için, hayattaki karşılıklarını da oluşturmamız lazım. Şu bir gerçek ki, iklim değişikliğinin çevresel ve ekonomik etkilerinden tüm ülkeler eşit etkilenmiyor.

    Hatta en riskli bölgeler haline gelen ülkeler, küresel sera gazı emisyonunda en düşük paya sahipler. Bunların başında da Afrika ülkeleri geliyor. En az zararı veren, en çok zarara maruz kalıyor. Öyle ki yaşanabilir coğrafyalar bile azalmaya başladı. Bu şartlardan, iklim mülteciliği diye bir kavram doğdu. İnsanlar artık göç yollarına sadece savaştan kaçmak için değil, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden kurtulmak için de düşüyorlar. Böyle bir tablo karşısında, biz büyüklerin en önemli ödevi, iklim değişikliği ile mücadelede kararlılık göstermek ve çocuklara duyarlı politikalar üretmektir” diye konuştu.

    “Türkiye olarak, iklim değişikliği ile mücadelede küresel bir aktörüz”

    İklim değişikliği ile mücadelede Türkiye’nin gereken çabayı fazlasıyla gösterdiğini belirten Erdoğan, “Türkiye olarak, iklim değişikliği ile mücadelede küresel bir aktörüz. İnsanlığın bu müşterek meselesine, ‘Dünya ortak evimiz’ felsefesiyle yaklaşıyoruz. Bildiğiniz gibi sıfır atık projemiz uluslararası toplumun takdirine mazhar oldu. Birleşmiş Milletler 77’inci Kurulu esnasında, imzaya açtığımız Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nın altındaki imzaların her gün arttığını ifade etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bu gayret, dünyanın tüm çocuklarının müreffeh bir gelecekten eşit ve adil yararlanması içindir” şeklinde konuştu.

    “Sizler, çocuklar ve gençler olarak, tertemiz vicdanlara sahipsiniz”

    Çocuklara seslenerek çevreci olmaları gerektiğini söyleyen Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
    Bildiğiniz gibi, modern dünyada insanlar birer tüketici olmaya indirgendi. Tüketici olmak bir kimlik haline dönüştü. Ne mutlu ki sizler, bu sınırlayıcı bakış açısının üstesinden gelecek donanıma ve vizyona sahip evlatlarımızsınız. Sizlerden ricam; çevreci kimliğinizi inşa ederken, medeniyetimizde doğaya nasıl muamele edildiğini de araştırmanızdır. O zaman, insan ve tabiat ilişkisi açısından, tarihe üstün bir örneklik bıraktığımızı göreceksiniz. Çünkü, tabiata olan yaklaşımımız, inanç ve değerler dünyamızın filtrelerinden süzülerek oluşur.

    Yani, çevre konuları yalnızca bilimsel bir konu değil, insanın yaratılışa olan tutumunu belirleyen bir medeniyet meselesidir. O yüzden inanıyorum ki, Anadolu’nun irfan yüklü tecrübesi sizlere rehberlik edecektir. Sizler, çocuklar ve gençler olarak, tertemiz vicdanlara sahipsiniz. Dünya, sizin vicdanlarınızla yeni bir sayfa açacak. O nedenle, lütfen doğa için daha çok söz alın ve projeler üretin. Bizler, çevre konularında sizler adına değil, sizlerle birlikte karar almak istiyoruz. Bu vesileyle, tüm projelerinizin yürekten destekçisi olacağımı burada ifade etmek istiyorum.”

  • Ankara’da arkadaşının ateşlediği silahla vuruldu

    Ankara’da arkadaşının ateşlediği silahla vuruldu

    Keçiören ilçesine bağlı Ovacık Mahallesi’nde iddialara göre Kader Yiğit (17), 5 arkadaşı ile vakit geçirdiği esnada arkadaşlarından Y.B.’nin ateşlediği tüfekle vuruldu.

    Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Ağır yaralanan Yiğit, kaldırıldığı hastanede doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.

    Olayın ardından gözaltına alınan Y.B, emniyetteki ifadesinin ardından tutuklama talebiyle Ankara Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Savunmasında olayın kaza olduğunu öne süren Y.B, tutuklanarak cezaevine götürüldü. Olayda kasıt bulunması ihtimali üzerine soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.

    Talihsiz genç kızın cansız bedeni ise Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • MSB bin 115 işçi alacak

    MSB bin 115 işçi alacak

    MSB tarafından sosyal medya üzerinden yapılan yazılı açıklamada,

    “Milli Savunma Bakanlığında istihdam edilmek üzere bin 115 açıktan işçi alınacaktır. Başvuruların, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) internet sitesi üzerinden alımına başlamıştır” denildi.

  • FETÖ’ye 2013 KPSS’de usulsüzlük operasyonu

    FETÖ’ye 2013 KPSS’de usulsüzlük operasyonu

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca Fetö/Pdy silahlı terör örgütünün 2013 yılı KPSS’de yapmış olduğu usulsüzlüklere ilişkin yapılan soruşturma kapsamında, haklarında 2013 yılı KPSS’ye hazırlık amacıyla KPSS çalışma evinde kaldıkları ve/veya 2013 yılı KPSS sorularını temin ettikleri yönünde etkin pişmanlık beyanı ve/veya olağan dışılık analiz raporu bulunan özel sektör çalışanı ve/veya ihraç edilmiş olan 13 kişi, aktif olarak çalışan 2 kişi olmak üzere toplam 15 şüpheli hakkında 22 Kasım 2022 tarihinden itibaren Ankara merkezli 8 ilde eş zamanlı operasyon yapılması ve gözaltı kararı verildi.

    Şüphelilerin yakalanmasına ve Cumhuriyet Başsavcılığına sevklerine yönelik işlemlere Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edildiği öğrenildi.