Kategori: Ankara

  • “Çocuğumun litrelerce kanı aktı”

    “Çocuğumun litrelerce kanı aktı”

    Yenimahalle ilçesi İvedik Caddesi’nde 5 Ekim gecesi meydana gelen olayda, 28 yaşındaki kurye Samet Özgül trafikte tartışma yaşadığı H.İ.D., M.D. ve B.A.’nın bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Kısa sürede yakalanan şüphelilerden H.İ.D. tutuklanırken, M.D. ve B.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Şüphelilerden 2’sinin serbest kalmasına tepki gösteren Özgül’ün ailesi, söz konusu şahısların tutuklanarak cezaevine gönderilmesini istedi. Genç adamın yaşadığı evin önünde toplanan iş arkadaşları, yakınları ve ailesi hazırladıkları afişlerle ve pankartlarla adalet çağrısında bulunarak suçluların en ağır cezayla yargılanması gerektiğini söyledi.

    “Oğlum hastaneye kaldırıldığında bana kimse haber vermedi”

    Özgül’ün gözü yaşlı annesi Hacer Baran, “Oğlum olayın ardından özel hastaneye götürülüyor. Orada ne şekilde müdahale edildi bilmiyoruz. Çocuğumdan bana saatlerce haber gelmedi. Zanlılar, uyuşturucunun arkasına dayanarak her istediğini yapmak zorunda mı? Serbest kalan iki kişinin tekrar yakalanıp cezaevine gönderilmesini istiyorum. Aynı olayı yarın başka birisine yapmayacaklarını nereden biliyoruz? Oğlum hastaneye kaldırıldığında bana kimse haber vermedi. Bu hastanenin polisi ya da güvenliği yok mu, bana neden haber vermediler? Hepsi cezalarını çeksin. O hastanedekiler de cezasını çekecek. Bana neden kimse bir bilgi vermiyor?” dedi.

    “Adalet istiyorum”

    Anne Baran, suçluların en ağır cezayı alması gerektiğini söyleyerek, “Oğlumun hiçbir suçu yoktu. Babası tutmuş, oğlu kesmiş. Senin babalığın batsın. Asla denetimli serbestlik istemiyorum. Yeter artık. Adalet istiyorum. O adamlar uyuşturucu satıyor yetmiyor, çocuklarımızı kesiyor. Bunlar ilgili hastane açılsın, tedavi etsinler bunları. Benim çocuğumu babası tutmuş, çocuğu kesmiş. Bana bundan sonra renkli giymek yasak. Ben çocuğumu beyaza bürüdüm, kendimi de siyaha. Onlar da mahkemeye çıktığı zaman üçüne de en marka beyaz takım elbise göndereceğim. Bu çocuğun litrelerce kanı aktı. O hastane çalışanları kazandıkları paraları nasıl harcayacaklar?” ifadelerini kullandı.

    “Hastanede o an müdahale etme imkanı varken neden müdahale edilmedi?”

    Özgül’ün babası İsmail Hakkı Özgül ise oğluna zamanında müdahalede bulunulmadığını iddia ederek, “Bütün suçluların bulunmasını ve o özel hastanenin soruşturulmasını istiyorum. Hastanede o an müdahale etme imkanı varken neden müdahale edilmedi? Eğer müdahale edilseydi belki de benim oğlum şu an yaşıyor olacaktı. Kan kaybından öldü benim çocuğum. Hastanenin önündeki kaldırımda yatmasına rağmen kimse ilgilenmemiş. Benim çocuğum kendisiyle konuşmaya gelindiğini zannediyor. O anda aniden saldırıyorlar” şeklinde konuştu.

    “Herkesi canından bezdiren bir aile”

    Ağabey Esat Özgül de zanlıların çok sayıda suça karıştığını ileri sürerek, “Kardeşimi öldüren hiç kimse tarafından sevilmeyen, herkesi canından bezdiren bir aile. Babası taksicilik yapıyor ama onun dışında da her türlü mekan basma, darp etme konularını rahatlıkla yapabiliyorlar. Ben ailem için gece gündüz insan gibi yaşamak için çalışıyoruz. Aynı durumda ben de kalabilirdim. Trafikteki öldürmelerin cezaları bu kadar basit olmamalı” dedi.

    “Zanlıların tekrar tutuklanmaları için gerekli başvuruları yapacağız”

    Davanın avukatlarından Uğur Demirci, “Kardeşimizi 28 yaşında mezara götürdüler. Zanlıların üçü de hem uyuşturucu madde etkisi altında hem de yüksek derecede alkol almışlar. Zanlılardan ikisi maalesef serbest bırakıldı. Bu da ailenin acısını bir kat daha artırdı. Bunların tekrar tutuklanmaları için gerekli başvuruları yapacağız. Yaptıkları ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Tutukluluk için tüm şartlar sağlanmasına rağmen serbest bırakılmaları doğru olmamıştır. Bunun itirazını yapacağız. Olay gece 23.00’de olmuş ama sabah 08.00’e kadar kimse bize haber vermedi. Erken haberimiz olsaydı belki Samet’i kurtarabilirdik. Zanlılar parkta hiçbir şey yapmamış gibi otururken yakalanmış” şeklinde konuştu.

  • Bakanlıktan EYT tarihi açıklaması

    Bakanlıktan EYT tarihi açıklaması

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, EYT düzenlemesinde tarihin netleştiği yönündeki haberler üzerine açıklama yapıldı.

    Gerekli görüşmelerin tamamlanmasının ardından çalışmanın nihai halinin TBMM’ye sunulacağı ve uygulama takviminin TBMM tarafından belirleneceği vurgulanan açıklamada, “Bakanlığımız emeklilikte yaşa takılanlar için yapılacak düzenleme konusunda başta işçi ve işveren örgütleri olmak üzere odalar ve diğer ilgili sivil kuruluşlarla sürdüğü görüşmeleri tamamladıktan sonra çalışmaya nihai halini verip TBMM’ye sunacak ve uygulama takvimi TBMM tarafından belirlenecektir” ifadelerine yer verildi.

  • Devlet erkanı Ata’nın huzurunda

    Devlet erkanı Ata’nın huzurunda

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 84’üncü yılında Anıtkabir’de düzenlenen törenle anıldı.

    Anıtkabir’deki tören, saat 08.50’de devlet erkanının Aslanlı Yol’da yürümesiyle başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki kortejde TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, yüksek yargı organlarının başkanları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kırmızı ve beyaz karanfillerden oluşan ay yıldızlı çelengi Atatürk’ün mozolesine bıraktı. Atatürk’ün 84 yıl önce vefat ettiği saat olan 09.05’te saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Saygı duruşu sırasında gönderdeki Türk bayrağı da yarıya indirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki devlet erkanı, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti. Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayarak şunları yazdı:

    “Aziz Atatürk. Ebediyete irtihalinizin 84’üncü yıldönümünde Zat-ı Alinizi, kahraman silah arkadaşlarını ve canları pahasına istiklalimize sahip çıkan aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. ‘En büyük eserim’ dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti’ni 85 milyon olarak ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla geleceğe daha güçlü, daha itibarlı bir şekilde hazırlıyoruz. Milletimizin asırlık hayallerini gerçeğe dönüştürene kadar durmayacak, saldırılar karşısında yılmayacak, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ruhun şad olsun.”

  • Bakan Çavuşoğlu: “Bizde torpil yok”

    Bakan Çavuşoğlu: “Bizde torpil yok”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, atamaların liyakatle yapıldığını belirterek, “İçeriden de var dışarıdan da var. Tekrar atamayı daha önceki görevine göre yapıyoruz. Sizin döneminizdeki gibi torpiller yok bizde” dedi.
    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğu, bakanlığının 2023 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Suriye ile siyasi düzeyde herhangi bir planlanmış görüşmenin olmadığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Kıbrıs ve Yunanistan konusunda ABD’nin terazisi bozuldu. Bu konuda da hep birlikte mücadele etmemiz lazım. ABD’ye gerekli uyarıları yaptık. Son zamanlarda daha dengeli açıklamalar yapmaya başladılar ama bu yetmez. Bununla tatmin olmamız mümkün değil” diye konuştu.

    “Bütün büyükelçiler bakanlığımıza çağrıldı, gerekli uyarılar yapıldı”

    Vize taleplerinde yaşanan sıkıntılara ilişkin gelen soruyu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, “Vize sorunu hepimizin sorunu. Elinizi vicdanınıza koyun. Bu vizeyi geciktiren ülkelerin hangisine açıkça eleştiri yaptınız? Burada bizi suçlamaya kalkıyorsunuz. Sürekli görüşüyorsunuz, kaç defa baskı yaptınız? Kaç defa bizim çabalarımıza destek verdiniz. Bir sürü temaslarda bulunduk. Bakanlarla görüştük. En sonunda tüm büyükelçileri Bakanlığımıza (Bakan Yardımcısı) Sedat (Önal) bey ve (Bakan Yardımcısı) Faruk (Kaymakcı) bey çağırdılar. Gerekli uyarıları yaptılar ve gereğini de yapacağımızı kendilerine söylediler. Nitekim ABD dahil bazı ülkeler hızlandırmaya başladı ama yetmez” açıklamasında bulundu.

    “Fiyatların oluşması için Türkiye bir merkez olma özelliğini zaten kazanmış”

    Bakan Çavuşoğlu, Rusya’nın Türkiye’ye ‘gaz merkezi’ kurulması önerisi konusunda ise, “Ben burada bir tehdit görmüyorum. Bu teklifin hedefi Avrupa piyasaları. Biz şu anda yüzde 60’tan yüzde 40’a 44’e düştük Rusya’ya bağımlılıkta. Çünkü çeşitliliğimizi artıyoruz. Fiyatların oluşması için Türkiye bir merkez olma özelliğini zaten kazanmış. Avrupa’dan bir talep yoksa zaten bir boru hattı inşa etmesinin zaten bir anlamı yok” ifadelerini kullandı.
    “Hiç vatandaşlardan bu sene gaz kesintisi olacak, bu sene gazımız elektriğimiz olmayacak diye evet fiyatlardan şikayet ediyorlar ama bir endişe getiren duydunuz mu?” diye soran Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
    “Gazım yok diye bir endişesi var mı? Bu nedendir biliyor musunuz? Yıllarca izlediğimiz akıllı stratejik politikaların bir neticesidir. Avrupa’da 19’a 20’ye sabitledir sayın (HDP İstanbul Milletvekili Garo) Paylan. Çünkü tasarruf etmek zorunda sıkıntı var. Bu sene çözüm bulamazlarsa rezervleriyle kışı geçirirler ama gelecek sene daha büyük sıkıntı var. Biz Türkiye olarak sadece kendimizi düşünmüyoruz.”
    F-35 konusunda bir şey söylemenin zor olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, F-16 konusunda görüşmelerin sıkıntısız devam ettiğini bildirdi.

    “İç hukuk yolu işliyor”

    Osman Kavala konusunda sorulan soruya ilişkin ise Bakan Çavuşoğlu, “Mahkeme teknik olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını uygulamıştır. Diğer suçlardan dolayı tutukluluğu devam etmiştir. O suçlamalardan dolayı da bir hüküm yemiştir. İç hukuk yolu işliyor. Hoşunuza gitse de gitmese de bu bir gerçektir” dedi.

    “Türkiye’de kim para aklıyor da Türkiye’yi töhmet altında bırakıyorsunuz?”

    FATF’ın Gri Listesi konusunda Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirdiğine değinen Bakan Çavuşoğlu, “Arkadaşlar Türkiye’de kim para aklıyor da Türkiye’yi töhmet altında bırakıyorsunuz? Söylediğiniz şeyler kabul edilebilir şeyler değil. Türkiye’de kaç tane oligarkın parası var şu anda da bunu söylüyorsunuz” ifadelerine yer verdi.

    “Sizin döneminizdeki gibi torpiller yok”

    1927 yılında Dışişleri Bakanlığına dışarıdan atama yapılabileceğine dair kanun çıktığını söyleyen Çavuşoğlu, “Biz (atamaları) liyakatle yapıyoruz. İçeriden de var dışarıdan da var. FETÖ’den dolayı biraz da eleman sıkıntımız var. Ama bu dışarıdan atamaya mazeret olsun diye söylemiyorum bunu. Tekrar atamayı daha önceki görevine göre yapıyoruz. Sizin döneminizdeki gibi torpiller yok bizde” şeklinde konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı  ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Başbakanı ile görüştü

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile baş başa görüştü. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşme basına kapalı gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kristersson’un ortak basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.

  • “Artık okulların temizliğiyle ilgili konuşmayacak”

    “Artık okulların temizliğiyle ilgili konuşmayacak”

    Okulların temizlik ve hijyen konusunda teşvik edilmesi, okul sağlığının daha iyi düzeylere çıkarılması hedefiyle Türkiye genelinde her derece ve türdeki okula, öğretmenlere, yöneticilere, öğrenci ve velilere yönelik “Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar” kampanyasının tanıtım töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in katılımıyla Ankara’nın Yenimahalle ilçesindeki Ostim İlkokulunda yapıldı.

    Milli Eğitim Bakanlığı ile OPET Petrolcülük AŞ arasında imzalanan kampanyanın tanıtım töreninde konuşan Bakan Özer, Emine Erdoğan’ın himayesinde bir yılda beş proje başlatıldığını belirterek bunlardan ilkinin okul öncesi eğitimin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması olduğunu söyledi.

    Özer, Türkiye’de 2 bin 782 bağımsız anaokulu varken 3 bin yeni anaokulu yapmak için yola çıkıldığını kaydetti.
    Yıl sonunda 5 yaşta yüzde yüze ulaşıldığı gibi 3 ve 4 yaştaki okullaşma oranlarında da ciddi iyileşme sağlanacağının altını çizen Bakan Özer, okul kütüphanelerindeki kitap sayısını 103 milyona çıkararak Kütüphanesiz Okul Kalmayacak projesinin tamamlandığını bildirdi.

    Bakan Özer, kadınların çeşitli nedenlerle yarıda bıraktıkları eğitimlerini tamamlamalarına fırsat veren Nerede Kalmıştık projesinden sonraki hedefleri çerçevesinde 10,5 milyon vatandaşa ulaştıklarını, bunun yüzde 65’ini kadınların oluşturduğunu dile getirdi.
    Aile Okulu projesine dair de bilgi paylaşan Bakan Özer, “18 Ağustos 2022 ve yıl sonuna kadar hedefimiz, bir milyon aileye ulaşmaktı. Gelirken rakama baktım. 460 bin aileye şimdiden ulaşmışız” ifadelerini kullandı.

    “Okulların temizliğiyle ilgili bu toplumda hiç kimse konuşamayacak”

    Emine Erdoğan himayesinde yine çok çerçeveli bir projeyi bugün başlattıklarını kaydeden Özer, şunları söyledi:
    “Bu proje, sadece tüm okullardaki tuvaletlerin gözden geçirilmesi projesi değildir. Bu proje, okulların tüm ortamlarının temiz ve hijyen kurallarına uygun ama aynı zamanda tasarrufla, çevre bilinciyle yeniden dizayn edileceği çok önemli bir projedir. Aslında biz bugün bu projeyi başlatmadan önce Temel Eğitimde 10.000 Okul projesiyle, Mesleki Eğitimde 1.000 Okul projesiyle bu okullarımızın temizlikle ilgili altyapılarını hep elden geçirdik. Bu projenin süresini de altı ay olarak koyuyoruz. Altı ay içinde 57 bin 108 okulumuzun tamamını, Allah’ın izniyle, elden geçireceğiz. Artık tuvaletlerle ilgili, okulların temizliğiyle ilgili bu toplumda hiç kimse konuşamayacak.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde son 20 yılda eğitime erişim problemi çözüldükten sonra artık kalite odaklı, çocukların sağlıklı, güvenli okul ikliminde eğitim almalarıyla ilgili projelere ağırlık verildiğini kaydeden Özer, bugün başlatılan “Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar” projesinin hayırlı olmasını diledi.

  • Türkiye-Paraguay arasında turizm iş birliği anlaşması

    Türkiye-Paraguay arasında turizm iş birliği anlaşması

    Türkiye ile Paraguay arasında turizm deneyimlerinin karşılıklı olarak paylaşılması, turizm imkanlarının çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilir dönüşümün sağlanması, mevcut ve potansiyel yatırımcılar için bir altyapı oluşturması ve turist hareketliliğine karşılıklı olarak katkı sağlanması amacıyla “Turizm Mutabakat Zaptı” imzalandı.

    Bakanlık binasında gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin Latin Amerika ve Karayipler bölgesinde yürüttüğü çalışmaların Güney Amerika coğrafyasının insanlarına verdiği değerin bir göstergesi olduğunu vurgulayarak, “20 Kasım 2018’de Asuncin’da (Asunsion) Türk Büyükelçiliği açılmış, Paraguay’la ikili ilişkilerimizde yeni bir süreç başlatılmıştır. Atılan bu ilk adımın hemen ardından, özellikle Türk Birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) kanalıyla teknik iş birliği projelerinin yürütülmesi ve bölgesel örgütler ile kurulan münasebetler, Paraguay’la ilişkilerimize ivme kazandırmıştır. TİKA Başkanlığımızın bölgedeki etkinliği, Asuncin (Asunsion) Büyükelçiliğimizin kıymetli katkıları ve Paraguay Ulusal Turizm Sekretaryası ile verimli iş birliğimiz, proje sayımızın her geçen gün artmasını sağlamaktadır” diye konuştu.

    “Turizm Mutabakat Zaptı, iki ülke arasında bağları geliştiren yeni bir kilometre taşı olacak”

    Turizm Mutabakat Zaptı’nın iki ülke arasındaki bağları geliştiren yeni bir kilometre taşı olacağına inancının tam olduğunu ifade eden Ersoy, “İmzalayacağımız metnin temel amacı, ülkelerimizin zengin turizm deneyimlerini karşılıklı olarak paylaşmaktır. Bu mutabakat ile turizm imkanlarının çeşitlendirilmesi ve kapsamlı, sürdürülebilir bir dönüşümün sağlanması için gereken yol haritasına kavuşmuş oluyoruz. Atılan imzalar, mevcut ve potansiyel yatırımcılar için bir altyapı oluşturacak ve karşılıklı turist hareketliliğine katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Turizm Mutabakat Zaptı milletlerimiz arasındaki barışı ve anlayışı teşvik edecektir”

    Paraguay Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mario Abdo Bentez adına Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iki ülke arasındaki turizmi teşvik edecek anlaşmayı imzaladığını belirten Paraguay Turizm Bakanı Sofia Montiel de Afara, “Bu önemli bağlantı, turizm yoluyla ekonomik büyümeyi teşvik edecek, çevrenin korunmasını ve milletlerimiz arasındaki barışı ve anlayışı teşvik edecektir. Bu iş birliği, yerel toplulukların katılımına dayalı otantik turizm deneyimlerini oluşturmak için tasarlanmış ve yeni, sürdürülebilir ve kapsayıcı turizm modelinin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır” dedi.

    İmza törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve beraberindeki heyetin yanı sıra Paraguay Turizm Bakanı Sofia Montiel de Afara ve beraberindeki heyet katıldı.

    Program, iki bakanın Turizm Mutabakat Zaptı’nı imzalaması ve birbirlerine yaptıkları hediye takdimiyle son buldu.

  • Bakanlık’tan Göç ve İnsani Yardım Çalıştayı

    Bakanlık’tan Göç ve İnsani Yardım Çalıştayı

    Politika geliştirme süreçlerine sivil toplumu dahil eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, hazırladığı eylem planları doğrultusunda sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelmeyi sürdürüyor.

    Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği iş birliğinde düzenlenecek olan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın da açılış konuşmasını yapacağı Göç ve İnsani Yardım STK Çalıştayı’na İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, AFAD gibi çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katılacak.

    Göç ve insani yardım alanında faaliyet gösteren temsilciler katılacak

    Ayrıca göç ve insani yardım alanında çalışmalar yapan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nın temsilcileri ile birlikte aile, çocuk, engelli, kadın, yaşlı ve sosyal yardım gibi konularda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcileri de çalıştayda yer alacak.

    Çalıştay kapsamında, başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, göç ve insani yardıma ilişkin yürüttükleri faaliyetler ele alınacak. Kurumlar göç ve insani yardım alanına dair sunumlar gerçekleştirecek.

    Odak çalışma grupları oluşturulacak

    Göç ve insani yardım konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin değerlendirilmesinin yanı sıra konu ile ilgili yapılacak çalışmalara yön verecek olan çalıştayda, odak gruplar oluşturulacak. Odak gruplarının elde ettiği çıktılar, rapor haline getirilecek ve konu ile ilgili yapılacak çalışmaların hayata geçirilmesinde etkili olacak.

  • “Köy yaşam merkezleri 81 ile yayılacak”

    “Köy yaşam merkezleri 81 ile yayılacak”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen 2000 Köy Yaşam Merkezinin Açılış Töreni’nde konuştu.

    Kısa bir süre önce 20 bin muhtarla Ankara’da bir araya geldiğini anımsatan Erdoğan, günümüz dünyasında ilerlemenin, kalkınmanın, rekabetin ilk göstergelerinden birinin eğitim öğretimde alınan mesafe olduğunu ifade etti.

    Eğitim öğretime yapılan her türlü yatırımın bilgi toplumu olmanın önemli bir adımı olduğunu kaydeden Erdoğan, açılışı yapılan Köy Yaşam Merkez’lerini eğitimde gelenekle geleceği buluşturan stratejik hamlelerden birisi olarak gördüğünü bildirdi.

    Köy Yaşam Merkezleri ile sadece eğitime yeni bir soluk getirilmediğini çocukları yarının Türkiye’sine hazırladıklarını söyledi. Merkezlerde gerçekleşen kurslar ve kültür ve sanat faaliyetlerinin köylere yeni bir dinamizm, katacağına inandığını ifade etti.

    Projeye öncülük edenleri tebrik eden Erdoğan,” Köy Yaşam Merkezlerimizde eğitim alan evlatlarımız ile onları vatana, millete ve ailelerine hayırlı birer insan olarak yetiştiren öğretmenlerimize Rabbim ’den muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Sıradan bir memurluktan öte vatan görevi yürüten öğretmenlerimizin her birine emekleri ve fedakarlıkları için teşekkür ediyorum. Köy Yaşam Merkezleri’mizin ülkemize milletimize, köylerde bu hizmetlerden faydalanacak bütün vatandaşlara hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Önümüzdeki sene cumhuriyetin 100. Yıl dönümü ile beraber Milli Eğitim Bakanlığı’nın da 100. Yaşına erişeceğini dile getiren Erdoğan,” Tarihimizin dönüm noktalarını teşkil eden yıl dönümleri ile ilgili hazırlıklarımıza şimdiden başladık. 2023’ü her bakımdan ülkemiz , milletimiz ve kurumlarımız için yeni bir dönemin mukaddimesine dönüştürmek istiyoruz. Kısa süre önce kamuoyuna açıkladığımız Türkiye Yüzyılı programımız bu hedefimizin adeta çatısını kurmaktır.

    Şimdi sıra, meclisteki ve kabinemizdeki arkadaşlarımızın da yer alacağı geniş bir çalışma ile 81 vilayetimizle birlikte Türkiye Yüzyılını adım adım, tuğla tuğla inşa etmeye gelmiştir. Türkiye Yüzyılı hayalimizin mimari da, sahibi de 85 milyonun tamamıdır. Bu program, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla ülkemizin tamamının milletimizin tüm fertlerinin eseri olacaktır” dedi.

    “Dün Avrupa’nın hasta adamı olarak görülen bir milleti nasıl yeniden ayağa kaldırdıysak Tüm yokluklara ve imkansızlıklara rağmen milli mücadeleyi nasıl zafere taşıdıysak, önümüze çıkartılan engelleri nasıl birlik ve beraberlik içinde aştıysak, darbelerden terör saldırılarına her türlü badirenin üstünden nasıl anlımızın akıyla geldiysek, Türkiye’yi nasıl bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı haline getirdiysek inşallah bugün de milletimizin ve insanlığı tarihinde yeni bir dönemin muştusu olacak Türkiye Yüzyılını beraberce hayata geçireceğiz” diyen Erdoğan,”

    Gazete köşelerinden, televizyon ekranlarından ve ya sosyal medya mecralarından umutsuzluk aşılatan, insanımıza sürekli yapamazsınız diyen, özgüven fukaralarına pirim vermeyeceğiz . Kendisine biçilen sayısız kefeni parçalamış bir ecdadın torunları olarak hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyeceğiz. Cumhuriyetimizin ilk asrından yeni asrına kurulan en önemli köprü olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuza özellikle siz muhtarlarımız ve öğretmenlerimizin güçlü desteğini bekliyorum, sizlerle beraber bu yolculuğa devam edeceğiz. Geleceğimizin teminatı evlatlarımızı yetiştiren öğretmenlerimizin omuz vermediği hiçbir mücadele zafere ulaşamaz. Demokrasi piramidinin tabanını oluşturan muhtarlarımızın sahip çıkmadığı hiçbir proje başarılı olamaz. Türkiye Yüzyılı inşasına yapacağınız katkılar için sizlere kalpten teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

    Erdoğan Türkiye’nin büyük mücadelelerle bugünlere geldiğini belirterek,” Bugün krizlerden ziyade Türkiye Yüzyılı’ndan bahsedebilmemizin gerisinde 20 yıllık bir demokrasi ve kalkınma reformu hamlesi vardır Türkiye bugün bulunduğu yere birilerinin inayeti ile değil nice sinsi oyunlarla, can yakıcı tuzaklarla dolu zorlu bir yolculuktan sonra ulaşmıştır. Elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize altın tepside sunulmadı. Millet ve memleket olarak hangi başarıya imza attıysak hepsi için mücadele ettik, ter döktük, gerektiğinde bedel ödedik. Yoklukların, ekonomik krizlerin ülkesinden sanayisiyle, ihracatıyla, turizmi işle, tarımı ile, ekonomisi göz dolduran bir Türkiye’ye işte bu şekilde ulaştık. Vesayetin adeta kol gezdiği bir ülkeyi demokrasisi parmakla gösterilen bir seviyeye bu şekilde taşıdık. Üniversiteden iş hayatına, yasakların hüküm sürdüğü bir Türkiye’den hak ve özgürlüklerin her alanda korunduğu bir ülkeye bu şekilde geldik. 20 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlendiğimizde Türkiye’yi 4 ana sütun üzerinde inşa etme sözünü vermiş ilk sıraya da eğitimi almıştık. Ardına sağlığı koymuştuk ardından adalet ve emniyet demiştik. Bu 4 sütunun da tamamını gerçekleştirdik. Ardından ulaşım dedik, enerji dedik, tarım dedik, diplomasi dedik. Bunların hepsini teker teker hayata geçirdik” değerlendirmesinde bulundu.

    Bütçede en çok payın eğitime ayrıldığının bir kez daha altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Aradan geçen 20 yıllık süre zarfında milletimize verdiğimiz her söz gibi hamd olsun bunları da hayata geçirdik. Hazırladığımız tüm bütçelerde en büyük payı geldiğimizde savunmadaydı ama sonra birinci sıraya eğitim – öğretimi yerleştirdik. Biz bunu başardık. Eğitim şimdi birinci sırada, arkasında sağlık var, adalet var, emniyet var. Eğitim bütçemizi yıllık 7 buçuk milyar liradan aldık, geçtiğimiz sene itibariyle 304 milyar liraya çıkardık. Hali hazırda görüşmeleri devam eden 2023 bütçemizde eğitime tahsis edilen kaynak toplamda 651 milyar lirayı bulmaktadır. 651 milyar, kütüphanesi, laboratuvarları, spor salonları, çalışma atölyeleri ve diğer imkanlarıyla okullarımızın çehresini tamamen değiştirdik. Toplam 750 bin yeni atamayla öğretmen sayımızı bir milyonun üzerine çıkartarak eğitimci başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasını da yakaladık” dedi.

    Ders kitaplarından yardımcı kaynaklara, öğrencilerin temel ihtiyaçlarını gidererek eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdiklerini söyleyen Erdoğan,” Öğrencilerini formatlayan, ideolojik eğitim müfredatı yerine evlatlarımızın yeteneklerini keşfetmelerini sağlayan özgürlükçü bir modeli hakim kıldık. Kur’an- I Kerim ve Siyeri Nebinin aralarında olduğu seçmeli derslerle evlatlarımıza erken yaşlardan itibaren kültürünü, inancını ve medeniyet değerlerini öğrenme imkanı getirdik. Birileri buram buram faşizm kokan sebeplerle kız çocuklarımızın okula gitmesine engel olurken biz tüm kademelerde bu engelleri kaldırdık. Okul öncesi eğitime yönelik yatırımlarımızla 5 yaş okullaşma oranı yüzde 11’den yüzde 97’ye çıktı. Kız çocuklarımızın okullaşma oranı yüzde 90’ları buldu. Örgün eğitim çalışmalarımızla çocuk ve gençlerimize ulaşırken yaygın eğitim faaliyetleri ile de 85 milyona eğitimin kapılarını açıyoruz. Okuma yazma seferberliklerinden meslek edindirme kurslarına, sosyal kültürel faaliyetlerden aile eğitimlerine pek çok alanda vatandaşlarımızın hayat boyu öğrenme süreçlerine katkı sunuyoruz. Meslek edindirme ve halk eğitim kurslarımıza özellikle kadınlarımızın gösterdiği yoğun ilgiden gayet memnunuz” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eşi Emine Erdoğan’ın da destek verdiği Aile Okulu Projesinin aile kurumuna yönelik tehditlerin arttığı günümüzde önemli bir ihtiyacı karşıladığını kaydetti. Erdoğan, milli Manevi değerlerin, öğrencilere aktarılması, aile içi sağlıklı ilişkilerin kurulması, ev yönetimi, öğrencilere rehberlik edilmesi gibi konularda yürütülen çalışmaları kıymetli bulduğunu söyledi.

    “Dünya değişirken ülkemizin yerinde sayması elbette düşünülemez”

    Mart ayından bu yana 400 bin aşkın vatandaşın Aile Okulu Projesine katıldığını söyleyen Erdoğan, “İnşallah bundan sonra gerek mevzuat düzenlemeleri ile, gerek bu tür projeler vasıtasıyla aile müessesini korumayı sürdüreceğiz. Dünya değişirken ülkemizin yerinde sayması elbette düşünülemez. Eğitim konusunda ulaştığımız noktayı önemsiyor ama yeterli bulmuyoruz.

    Mevcut kazanımlarımız üzerine yenilerini eklemenin mücadelesini veriyoruz. Dünyanın gidişatını göz önüne alarak yeni durum ve şartlara ayak uydurmaya çalışıyoruz. Ülkemizin ihtiyaçları milletimizin talepleri doğrultusunda gereken her türlü adımı atıyoruz, atacağız. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz köy yaşam merkezlerimiz işte bu çabalarımızın geçmişle geleceği meczetme çabalarımızın bir ürünüdür. Burada gaye tek parti döneminde yapıldığı gibi milletimizin inancına, kültürüne, değerlerine aykırı hayat tarzı dayatması asla değildir. Büyüklerimizden dinlediğimiz, insanımızın yüreğine adeta bir hançer gibi saplanan o utanç sahnelerinin tekrar yaşatılmasına izin vermeyiz. Köy kültürünü aşağılayan, köylüyü zulüm ve zorbalıkla tedip etmeyi amaçlayan eski örnekler artık birer acı hatıradan ibarettir. Biz bu merkezlerimiz vasıtasıyla Anadolu irfanının en saf halini temsil eden Köylerimizi günümüzün imkan ve araçlarıyla yarına hazırlıyoruz. Bilgi ve teknolojik gelişmeleri köylerimize taşıyıp ihtiyaç duydukları eğitimi sağlayarak köylerimizin rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Kullanılmayan köy okulu binalarımızı, anaokulu, ilkokul ve halk eğitim merkezlerine dönüştürerek aktif eğitim birimleri haline getiriyoruz. Köy yaşam Merkezlerimizde genel , mesleki ve teknik kurslardan , tarım bahçecilik, ormancılık, tarım teknolojileri, gıda ve hayvancılık alanlarına kadar geniş bir yelpazede programlar gerçekleştiriyoruz” dedi.

    Köylerde ve Köy Yaşam Merkezlerinde açılan 8 bin 507 kursa yüzde 72’sini kadınların oluşturduğu 122 bin 664 vatandaşın katılım gösterdiğini ifade eden Erdoğan,” Bilhassa kadınlarımızın kurslarımıza daha fazla teveccüh göstermesinden memnuniyet duyuyoruz.

    Kursların yaygınlaşmasıyla köy ve mahalle okulu uygulama bahçeleriyle, arazilerinde Tarım Bakanlığımızın da desteği ile üretim yapılacak. Bu üretimden elde edilen gelirler ise merkezlerimizin ihtiyaçları için kullanılacak. Köy Yaşam Merkezleri’mizde çocuk, genç ve yetişkinin aynı zamanda aynı mekanda eğitim görmesini sağlayarak hayat boyu öğrenmenin felsefesini insanımıza benimsetmek istiyoruz. Açılışını yaptığımız 2 bin yerle birlikte önümüzdeki yıl sonuna kadar tüm köylerimizde bu merkezlerimizi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Muhtarlarımız olarak bu süreçte sizlere de önemli sorumluluklar düşüyor. Sizlerden muhtarı olduğunuz köy mahalledeki kardeşlerimizi köy yaşam merkezlerine yönlendirmenizi istiyorum. Emekleriniz ve gayretleriniz içi her birinize şimdiden teşekkür ediyorum. Mahallenizdeki, köylerinizdeki her bir kardeşimizi muhabbetlerimi iletmenizi rica ediyorum. Açılışını yaptığımız 2 bin köy Yaşam Merkezi’mizin köylerimize, ülkemize, vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Eğitime katkı sağlayan, destek veren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Köy ve Yaşam Merkezi modelini eğitim sistemimize kazandıran Milli Eğitim Bakanlığımız ile Projeyi destekleyen Tarım ve İçişleri Bakanlıklarımızı tekrar tebrik ediyorum. Maalesef Tutak’ta bir otobüsün devrilerek yanması sonucunda 7 vatandaşımız rahmetli oldu. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum ve beterinden korusun diyorum. Tüm Tutaklı kardeşlerimize, milletimize başsağlığı temennimizi bu vesile ile iletiyorum” açıklamasında bulundu.

    Bakan Mahmut Özer tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 15 Temmuz şehitlerine ithafen yapılan Fatiha Süresi tablosu hediye edildi.
    Programa Erdoğan’ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, ve çok sayıda davetli katıldı.

    Aydın, Bingöl, Trabzon, Sakarya’ya canlı bağlantı gerçekleştirildi. Daha sonra dualarla 2 bin Köy Yaşam Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi.

  • Görme yetersizliği olan öğrenciler için sesli kütüphane

    Görme yetersizliği olan öğrenciler için sesli kütüphane

    Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, görme yetersizliğinden etkilenmiş öğrencilerin bilgiye erişimlerini kolaylaştırarak onlara fırsat eşitliği sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği çalışmalara bir yenisi daha ekledi.

    Bu çerçevede, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde sesli bir kütüphane oluşturuldu. Ders kitapları, az gören ve total görme yetersizliği olan öğrenciler için iki ayrı formatta hazırlandı. Kitaplar, az gören öğrenciler için flipbook, total görme yetersizliği olan öğrenciler için de sesli kitap olarak tasarlandı.
    Sesli kütüphanede şu anda altı 8. sınıf, bir 10. sınıf ve dört 12. sınıf ders kitabı hem flipbook olarak hem de sesli kitap olarak öğrencilerin erişimine hazır hale getirildi.

    İlk etapta toplam 17 ortaokul ve lise ders kitabının yayımlanması planlanırken, bu ay içerisinde eksik olan altı ders kitabının da montajları tamamlanıp öğrencilerin erişimine sunulacak.

    Sesli kitaplara https://seslikutuphane.eba.gov.tr/ internet adresinden ulaşılabiliyor.