Kategori: Ankara

  • Ankara’da ucuzluk izdihamı

    Ankara’da ucuzluk izdihamı

    Ankara’nın Keçiören ilçesine bağlı Ufuktepe mahallesinde ev eşyaları ve elektronik eşya üzerine faaliyetlere başlayan mağazada izdiham yaşandı.

    Açılışa özel kampanya olarak indirim yapan mağazanın önünde sahurdan beri kalabalık oluşturmaya başlayan vatandaşlar, kapıların açılmasıyla birlikte ürünlere hücum etti. Piyasada hali hazırda yaklaşık 12 bin liraya satılan telefonu 9 bin liraya alabilmek için yarışan vatandaşlar, ucuz telefonu alabilmek için adeta birbirleriyle kavga ettiler.

    “Sınırlı sayıdaki telefon için birbirleriyle kavga ettiler”

    Mağaza, kapılarını açmasıyla beraber iş yeri önünde bekleyen müşteriler içeriye akın etti. Açılışa özel sınırlı sayıda satılacak olan marka telefonu almak isteyen müşteriler, mağazaya ilk girebilmek için birbirlerini ezdiler. İzdiham yaşanan kapıda birbirlerini ezerek içeriye girebilenler, sınırlı sayıdaki telefonun sahibi olabilmek için birbirleriyle kavga ettiler.

    “Bir buçuk gündür hiç uyumadım”

    Sınırlı sayıdaki telefonu alabilmek için bir buçuk gündür uyumadığını belirten Feyyaz Ünalan, “Şu anda çok mutluyum. Zaten bir gün boyunca beklemiştim. Bunca emeğim boşuna gitmedi en azından onu görmüş oldum. Emeği geçen tüm herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Çok mutlu ettiler beni, en büyük hayalimdi zaten. O da bugün bana geldi, emeğim boşa gitmedi. Bir buçuk gündür hiç uyumadım, bekliyordum o da bana denk geldi. Çok mutluyum, çok seviniyorum” diye konuştu.

  • Ankara’da kaçak 10 milyon 500 bin makaron ele geçirildi

    Ankara’da kaçak 10 milyon 500 bin makaron ele geçirildi

    Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Operasyon Dairesine bağlı Tütün Kaçakçılığıyla Mücadele Özel Ekibi, tütün ve tütün mamülleri kaçakçılığı ile mücadele çalışmaları kapsamında yürütülen istihbarat çalışmaları sonucun kaçak sigara üreticilerinin üretim ve depolama olarak kullandığı adres tespit etti. Gözetim altındaki adresi takibe alan ekipler, minibüsten burada yükleme boşaltma yapıldığını belirleyince müdahale edildi. Araçta TAPDK bandrolü bulunmayan boş makaronlar olduğunun görülmesi üzerine Tütün Kaçakçılığıyla Mücadele Özel Ekibi ve Ankara Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince harekete geçildi. Adres ve suçüstü yapılan araç didik didik arandı. Aramalarda 10 milyon 500 bin boş makaron, 150 kilogram tütün, 125 TAPDK bandrolü ve sigara dolumunda kullanılan 2 makaron dolum makinesi ele geçirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı.

  • 4 gün arayla zehirlenen köpek öldü

    4 gün arayla zehirlenen köpek öldü

    Çankaya ilçesi Yaşamkent’te Arzu Mermerci’nin (49) evinin karşısındaki boş arsada beslediği sokak köpeklerinden 3’ü, 1 ay arayla araçtan atıldığı iddia edilen zehirli etlerden yiyerek öldü.

    Geçen hafta 6 Nisan’da 1 köpeğin öldüğü olayda etlerden yiyen köpeklerden 2’si ise zehirlenmelerine rağmen veteriner kliniğinde tedavi edilerek kurtarıldı. Bu köpeklerden ‘Dayı’, 10 Nisan’da yine aynı yerde araçtan atılan eti yemesi sonucu zehirlendi. Köpek, sokakta besleyen Arzu Mermerci’nin evinin önüne giderek yola yığıldı.

    Mermerci tarafından kliniğe götürülen ‘Dayı’, tedaviye alındı. Fare zehri ile zehirlendiği belirtilen ‘Dayı’, iç organlarında oluşan hasar nedeniyle yapılan müdahalelere rağmen öldü. ‘Dayı’nın ölüm haberiyle Mermerci ise büyük üzüntü yaşadı. ‘Dayı’nın, zehirli et ile öldürülen diğer köpeklerin yanına gömüleceği öğrenildi.

  • Tonlarca soğan depolarda çürüyor

    Tonlarca soğan depolarda çürüyor

    Başkentte depolarındaki soğanları kilosunu 2 ile 4 lira arasında değişen fiyata rağmen ellerinden çıkaramayan çiftçiler, aynı ürünün marketlerde kilosunun 8 ile 10 lira arasında satılmasına tepki gösterdi.

    “Stokçu” olarak anılmaktan rahatsızlık duyduklarını ifade eden soğan üreticileri, uygun fiyata rağmen ellerinde kalan soğanların depolarda çürüğünü belirtti. Mağduriyetlerinin bir önce çözüme kavuşturulmasını isteyen üreticiler yaşadıkları olumsuzlardan bahsederek yetkililerden yardım istedi.

    “Marketlerle arada uçurum var”

    Uygun Fiyata rağmen ürünlerini satamadıklarını belirten çiftçi Ömer Çayır, “Elimizdeki soğanları çıkaramamamızın sebebi alanın olmaması. Piyasayı şişirdiler. Köyde 200 ton soğan elimizde kaldı. Alan olmadığı için koyunlara yedireceğiz soğanları. İsteyene veriyoruz, dağıtıyoruz. Soğanın kilosunu 2 liradan vermemize rağmen alan yok. Marketlerle arada uçurum var. Kasım ayından beri ürünleri elimizden çıkartamıyoruz. Mallarımızın çoğu çürüdü. Çok zararımız var. 500 bin lira zararımız olmuştur şimdiye kadar. Köylü, ‘siz stokçusunuz’ diye tepemize çökmesin. Bize göre tarlada satmak depolamaktan daha karlı. Kilosunu seksen kuruştan tarlada satsak bile daha karlı oluyoruz. Depoya çektiğimiz zaman 1.5 liraya yükseliyor fiyat. Vatandaşlar soğanla ilgili olumsuz bir şey duyduklarında bizi linçliyorlar. Soğanın kilosu markette 10 lira. Bu düzende bir anormallik var. Masrafımız kilo başına 1.5 lira. İki liraya satsak bile bizi kurtarır” değerlendirmesinde bulundu.

    “Ne olacağını biz de bilmiyoruz”

    Bir diğer üretici Hakan Sarıbaş ise “Arada artık kim var, ne var? Onu biz de bilmiyoruz üretici olarak. Biz soğanı getirdik, depoya koyduk, getirdiğimizden beri bu beşinci işçiliğimiz. Beş kere aktarıp, döndürdük. Biz burada bir liraya, iki liraya alıcı bulamıyoruz. Adamlar marketlerde 10 liraya satıyorlar. Ne olacağını biz de bilmiyoruz. Sabah akşam içindeyim, işçiliğini yapıyorum. Soğanın bize buradaki bize maliyeti 4 lira. Biz bunun üstüne çıkamıyoruz. Zaten kimse de almıyor. Bize ‘stokçu’ diyorlar ama gelsinler vereyim 4 liraya. Alan yok. Seneye de ekim yapamayacağız” ifadelerini kullandı.

    “Marketlerdeki fiyatlara çok şaşırıyoruz”

    Marketlerdeki fiyatların abartı olduğuna değinen soğan üreticisi Serhat Çoban da , “Buradaki soğanlar dokuzuncu aydan beri depolanmış durumdalar. Soğanın maliyeti şu durumda kilo başı 1.5, 2 lirayı buluyor. Depoya gelince maliyet 4 lirayı buluyor. Soğan satılmıyor. Depoda da dura dura çürüyor. İhracatta sıkıntılar olduğu için soğanlar elde kaldı. Çok ekilmeyle alakası yok. Mecburen ekiyoruz. İşimiz bu. Burada kalan 300 ton soğan zararına gitti. Marketlerdeki fiyatlara çok şaşırıyoruz. 10 lira gerçekten çok müthiş bir fiyat. Mağduruz. Fazla söze gerek yok” şeklinde konuştu.

  • Her 3 ayda bir hapse giriyor

    Her 3 ayda bir hapse giriyor

    Ankara’da yaşayan Orhan Korkmaz, 1993 yılında D.T. (47) ile görücü usulü evlendi. D.T., halde kabzımal olan eşi Korkmaz’ın 2013 yılından itibaren işleri bozulunca 2 çocuğundan kızını alarak evi terk etti. Karşılıklı boşanma davası açan çift, 2 yıl süren davanın ardından 2015 yılında boşandı. Mahkeme, Orhan Korkmaz’ın, eşine aylık 500 TL nafaka ödemesine karar verdi.

    Korkmaz ise haldeki işini tamamen kaybedip, başka iş bulamayınca nafakayı ödeyemedi. Orhan Korkmaz, eski eşinin şikayeti üzerine başlatılan icra takibinin ardından 2016’da ‘nafaka borucunu ödememek’ suçundan 3 ay tazyik hapsine mahkum edildi. Cezaevine giren Korkmaz, 6 yıl boyunca ‘nafaka borcunu ödememek’ten 3’er aylık sürelerde toplam 15 kez cezaevine girdi. Şu anda yarı açık cezaevinde cezasını çeken ancak pandemi nedeniyle hükümlülere verilen izin doğrultusunda dışarıda olan Korkmaz, açıklamalarda bulundu.

    ‘3 AYDA BİR BENİ TUTUKLATIYOR’

    Birikmiş 80 bin TL nafaka borcu bulunduğunu söyleyen Orhan Korkmaz, halde sebze-meyve işleriyle uğraşırken işlerinin bozulduğunu ve bu yüzden eşiyle arasının açıldığını belirterek, “Eşim işlerimizin bozulması dolayısıyla küçük çocuğumu alarak evimizi terk etti. 2 yıllık bir barışma süreci denedik olmadı. Sonrasında karşılıklı boşanma davası açtık. 2016 yılından beri her yıl 3 kere tutuklanıyorum. Yıllardır işsizim. Nafaka yüzünden 6 yılda 15 kez cezaevine girdim. Nafakanın bir süresi olmalı. Ben ‘Nafaka olmasın’ demiyorum. Sorun süresiz oluşu ve bu ömür boyu sürecek. İşsizim ve gelirim yok. Yaş itibarıyla da kendime yeni bir iş kuramıyorum. Farklı şehirlerde cezaevine girdim. Eski eşime bir sitemim yok; ama ısrarla her 3 ayda bir beni tutuklatıyor. Ben borcumun biteceği günü bilmek istiyorum. Nafaka 500 TL ama ödenmeyen her nafakanın her aylığı için avukat masrafları da var. Yasalar gereği işsiz de olsam ömür boyu yoksulluk nafakasını ödemem gerekiyor” diye konuştu.

    Korkmaz, cezaevinden çıktığında 24 yaşındaki oğlu ile kaldığını ve onun maaşıyla geçindiğini söyleyerek, “Cezaevinden çıktıktan sonra 1 ay sürem kalıyor. 1 ay sonra tekrar tutuklandığım için bu kez yeni bulduğum işe gidemiyorum. 3 kez işe girdim. 3’ünde de çıktım. Hiçbir iş yapamıyorum. Bir ayda ne iş bulabiliyorum ne başka bir şey yapabiliyorum. Belli bir yaşa gelmiş insanım. İş bulsam da kimse nafaka hapsine tekrar gireceğim için iş vermiyor” dedi.

    ‘NAFAKA CEZALANDIRMA YÖNTEMİ DEĞİL’

    Avukat Elif Yılmaz Ermiş de ‘Türk Medeni Kanunu’nun 175’inci maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakasının kamuoyunda ‘süresiz nafaka’ olarak bilindiğini belirterek, “Bunun sebebi de taraflardan biri mahkemeden talep etmedikçe, taraflardan biri vefat etmedikçe veya evlenmedikçe bu nafakanın devam ediyor olmasıdır. Bu sebeple de ekonomik olarak zorda kalan ya da ekonomik durumu kötüye giden tarafın hala ödemeye mahkum edilmesi sebebiyle kamuoyunda oldukça eleştirilmektedir. Nafaka bir cezalandırma yöntemi değildir. Nafakayla ilgili karar verirken mahkemenin evliliğin ne kadar sürdüğü, çocuk olup olmadığı gibi durumları iyi değerlendirmesi gerekmektedir. Aynı zamanda nafaka ödeyecek kişinin devam eden süreçte ekonomik durumunun kötüye gitmesine ilişkin de kontrolleri sağlaması gerekmektedir. Eğer nafaka ödeyen kişinin ekonomik durumu kötüye gittiyse mahkemeden bu durumu talep ederek dava açması gerekmektedir” diye konuştu.

    ‘DAVA AÇMASI GEREKİR’

    Avukat Ermiş, ‘Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen yoksulluk nafakasının ödenmemesi halinde ‘İcra İflas Kanunu’na göre 3 aya kadar tazyik hapsine hükmedildiğini kaydedip, “Bu sebeple ödenmeyen nafaka borçlarından dolayı birçok kişi hapis cezası almakta. Bu durum, nafaka borcunu ödeyemeyen kişilerin çalışmasına engel bir durum yaratmaktadır ya da nafakayı ödememek için sigortasız çalışmayı da artırmaktadır. Bu olay bazında değerlendirecek olursak kişinin mahkemeden bir talepte bulunması, yeni bir dava açması gerekmektedir. Ekonomik durumumun her ne kadar o zamanki koşullarda bunu verecek anlamda değerlendirilse de devam eden süreçte bunu ödeyemediğini ve ödeyemeyecek olduğunu tespit ettirip nafakanın kaldırılması veya azaltılması için dava açması gerekmektedir” dedi.

  • Çekiçle saldırmıştı! 34 yıl hapsi isteniyor

    Çekiçle saldırmıştı! 34 yıl hapsi isteniyor

    Ankara’da 5 Mart’ta Çankaya ilçesinde Özgür Öztürk, iddiaya göre otomobiliyle kırmızı ışıkta geçerek kavşağa girdi. Bu sırada diğer yoldan kavşağa giren otomobilin sürücüsü, uyarmak için korna çaldı. Diğer otomobil sürücüleri de korna çalarak kırmızıda geçen sürücüye tepki gösterdi.

    Gelen tepkiler üzerine Özgür Öztürk, aracını yolun ortasında bırakıp bagajdan bir çekiç aldı ve otomobilin sürücüsüne saldırdı.  Otomobilin içinde kalan sürücü de camdan tekme atarak çekiç darbelerini savuşturmaya çalıştı. Çevredekilerin araya girmesi üzerine Özgür Öztürk, aracına binerek bölgeden uzaklaştı. Olay anını cep telefonu kamerasıyla çeken diğer sürücülerin görüntüleri sosyal medyada paylaşması üzerine Öztürk, polis tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Öztürk, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    SORUŞTURMA TAMAMLANDI

    Savcılık tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak, Özgür Öztürk, hakkında, ‘mala zarar verme’, ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokmak’, ‘silahlı tehdit’, ‘hakaret’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘yaralamaya teşebbüs’ ve ‘ulaşım aracının alıkonulması’ suçlarından 34 yıl 2 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. İddianamede ifadesine yer verilen Öztürk, olay günü çocuğunun hasta olduğunu, eve gitmek için acele ettiğini, trafik sıkışıklığını hafifletmek için kontrollü bir şekilde başka sürücüler gibi kırmızı ışıkta geçtiğini ve o sırada kendisine hakaret edildiğini öne sürdü.

    İddianame, Ankara 65’inci Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

  • Ankara’da özel halk otobüsçüleri kontak kapattı

    Ankara’da özel halk otobüsçüleri kontak kapattı

    Ankara’da özel halk otobüsü ve minibüsçüler esnafı, toplu ulaşım ücretlerine zam yapılmadığı gerekçesiyle kontak kapattı. Yaklaşık 3 bin otobüs ve dolmuşun çalışmaması nedeniyle duraklarda yoğunluk oluştu.

    Ankara’da yaklaşık 850 özel halk otobüsü ile 2 bin 250 dolmuş ve minibüs sahibi, artan akaryakıt fiyatlarına rağmen toplu ulaşım ücretlerine zam yapılmadığı gerekçesiyle kontak kapattı. Dolmuş, minibüs ve otobüslerin sefere çıkmaması üzerine Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) bağlı Elektrik Gaz Otobüs (EGO) Genel Müdürlüğü ek sefer uyguladı. Buna rağmen kent genelindeki bazı duraklarda yoğunluk yaşandı. Ulus, Kızılay ve Sıhhiye gibi merkezi yerlerdeki duraklarda vatandaşlar yoğunluk oluşturdu. Vatandaşlar, sorunun çözülmesini istedi.

    BELEDİYE ÖNÜNDE TOPLANDILAR

    Bu arada, özel halk otobüsü ile minibüsçüler esnafı yaklaşık 200 kişi, Ankara Büyükşehir Belediye binası önünde toplandı. ‘Esnaf burada, Mansur nerede?’ sloganları atan grup, artan akaryakıt fiyatlarına rağmen toplu ulaşım biniş ücretlerine zam yapılmamasına tepki gösterdi. Yaklaşık 1 yıldır geçinemediğini belirten bir esnaf, zam yapılmadığı sürece kontak kapatma eylemine devam edeceğini belirtti. Eylem sırasında Ankara Minibüsçüler Odası Başkanı Murat Yılmazer, Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile görüştü.

    ‘SONUÇ ALANA KADAR EYLEME DEVAM EDECEĞİZ’

    Görüşme sonrası açıklama yapan Yılmazer, “Bu bir eylem değil, çaresizlik. Akaryakıt ile alakalı ulaşım sektörünün ciddi anlamda etkilenmesinden dolayı fiyat güncellenmesinin acilen yapılması gerekiyor. Bugün Ankara’da çalışmama kararını, akaryakıt alamamamızdan dolayı uygulamak zorunda kaldık. Öncelikle Ankara halkından özür diliyoruz. Acil ve ivedi olarak Ankara’daki ulaşım sektörünün fiyat güncellenmesi yapılması, diğer taraftan da ticari araçlarla ilgili KDV’siz ve ÖTV’siz yakıt desteği sağlanması ile ilgili sesimizi duyurmak amacıyla böyle bir toplanma düzenledik. EGO Genel Müdürlüğü’nün de zam yapma konusunda bir zaruri yetkisi var. Bu konuyla alakalı zam talebimizi Mansur Yavaş’a ilettik. En kısa süre içerisinde çözüleceğine inanıyoruz. Bizlerin evine ekmek götürebilmemiz açısından toplu taşımanın minimum 10 lira olması lazım. Kontak kapatma eylemi zamla alakalı olumlu bir sonuç alana kadar devam edecek” dedi.

    ABB Meclisi İYİ Parti Grup Başkan Vekili Adnan Beker ise, “EGO bürokratlarımız ve Mansur Bey ile birlikte toplantı halindeyiz. Hem vatandaşımızı hem de esnafımızı düşünerek bütün belediye imkanlarını kullanarak çözüm üretmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

  • Ümitcan Uygun’a indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet talebi

    Ümitcan Uygun’a indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet talebi

    Ankara’da Esra Hankulu’nun (25) evde ölü bulunmasıyla ilgili tutuklu yargılanan Ümitcan Uygun (28) için savcı ek mütalaa verdi. Sanık Uygun’un ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını talep eden savcı, cinayeti soğukkanlı bir şekilde işlediği ve delilleri kararttığını belirttiği sanığın, geçmişi de göz önünde bulundurularak, takdir indirimi uygulanmamasını istedi.

    Esra Hankulu, Mamak ilçesi Akdere Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinde, geçen yıl 5 Ağustos’ta ölü bulundu. Hankulu ile geceyi evde geçiren arkadaşları Dilan Civelek ve Furkan Gürgil ile kamuoyunda ‘Aleyna Çakır’ olarak bilinen Sema Esen’in ölümüyle ilgili devam eden soruşturmada şüpheli olan Ümitcan Uygun gözaltına alındı. Uygun, ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanırken, Furkan Gürgil ile Dilan Civelek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    ‘İHMAL YÖNÜNDEN CİNAYETE İŞTİRAK’ SUÇLAMASI

    Kafa travması sonrası meydana gelen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği belirlenen Esra’nın ölümüyle ilgili Ümitcan Uygun’un ‘kendisini savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Furkan Gürgil ve Dilan Civelek’in ise ‘suç delillerini gizlemek’ suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Ankara 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanık Ümitcan Uygun ile taraf avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar ise duruşmaya gelmedi. Hankulu ailesinin avukatları, tutuksuz sanıklardan Dilan Civelek’in, Esra Hankulu’na ait cep telefonunu çantasında sakladığını, polis merkezinde polise teslim etmeyerek, tuvaletin camına gizlediğini iddia etti. Tutuksuz sanıklar Civelek ile Gürgil’in de ihmal suretiyle cinayete iştirak ettiğini savunan avukatlar, bu suç yönünden cezalandırılmalarını talep etti.

    SAVCI: TAKDİR İNDİRİMİ UYGULANMASIN

    Savcı, önceki celse sunduğu mütalaasına tekrarlayarak sanık Ümitcan Uygun’un, ‘kendisini savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, olay sonrası Hankulu’nun cep telefonunu sakladıkları iddia edilen Furkan Gürgil ve Dilan Civelek’in ise ‘suç delillerini gizlemek’ suçundan 5’er yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Ek mütalaa veren savcı ayrıca, sanık Uygun’un, cinayeti soğukkanlı bir şekilde işlediğini, delilleri kararttığını belirterek, geçmişi de göz önünde bulundurularak verilecek cezada takdir indirimi uygulanmamasını talep etti. Savcı, diğer sanıklar hakkında da üst sınırdan indirimsiz ceza uygulanması yönünde görüş bildirdi.

    SANIK AVUKATI SÜRE İSTEDİ

    Hankulu ailesinin avukatları, mahkemenin savcının görüşü doğrultusunda hüküm kurmasını talep etti. Sanık Uygun’un avukatı ise olay yerinde emniyet tarafından çekilen görüntülerin dosyada bulunmadığını, bu görüntüleri inceleyemediklerini belirterek, savunma için ek süre talebinde bulundu. Söz verilen sanık Uygun da avukatının talebine katıldığını belirterek, “Vicdanım rahat, ben kimseyi öldürmedim. Hakkımda yürütülen diğer soruşturmada da takipsizlik kararı çıkacağını biliyorum. Doğrular her zaman ortaya çıkacaktır” dedi. Sanık avukatının süre talebini kabul eden mahkeme, sanığın tahliye talebini reddederek, duruşmayı erteledi.

  • Sinemadaki özel odada istismara tutuklama

    Sinemadaki özel odada istismara tutuklama

    Ankara’da, sinema salonunda kiraladığı özel odada B.A. (15) adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen B.Ş.G. (25) tutuklandı.

    Polatlı ilçesinde yaşayan B.Ş.G., sosyal medyadan tanıştığı B.A. adlı kız çocuğu ile buluştu. Kızılay’da sinema salonunda 2 kişilik özel oda kiralayan B.Ş.G., buraya getirdiği B.A.’ya cinsel istismarda bulundu.

    B.A.’nın olayı anlattığı ailesi, savcılığa başvurdu. Çocuk İzleme Merkezi’nde ifadesi alınan B.A., B.Ş.G.’den şikayetçi olmadığını söyledi ancak savcı, 18 yaşından küçük olması nedeniyle soruşturma başlattı.

    Gözaltına alınan B.Ş.G., savcılık sorgusunun ardından ‘cinsel istismar’ suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesince tutuklandı.

  • Anne ve 2 çocuğu doğalgazdan zehirlenerek öldü

    Anne ve 2 çocuğu doğalgazdan zehirlenerek öldü

    Ankara’nın Keçiören ilçesinde, anne Döndü Batmaz (34) ile çocukları Özkan Batmaz (11) ve Umut Batmaz (5) doğalgazdan zehirlenerek hayatını kaybetti.

    Olay, gece saatlerinde Keçiören ilçesi Güçlükaya Mahallesi Eleşkirt Sokak’ta meydana geldi. 3 katlı Emek Apartmanı’nda oturan İbrahim I. doğalgaz zehirlenmesi şüphesiyle Dışkapı Yıldırım Beyazıt Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Hastanede polislere ifade veren İbrahim I., evlerinde kaçak olmadığını ve kokunun apartmandan geldiğini söyledi. Bunun üzerine ekipler, apartman yöneticisini arayarak binayı boşaltmasını söyledi. Ayrıca, olay yerine de polis, itfaiye, sağlık ve Başkant Gaz ekipleri sevk edildi.

    Emek Apartmanı’na gelen Başkent Gaz ekibi, binadaki gaz akışını kesti. Gaz kokusunun ikinci kattaki daireden geldiğini tespit eden ekipler evin kapısını uzun süre çalsa da açan olmadı. İtfaiye erlerinin kapıyı açması üzerine eve giren ekipler, anne Döndü Batmaz ile çocukları Özkan ve Umut Batmaz’ın hareketsiz yattığını gördü. Sağlık ekipleri, yaptığı kontrolde anne ve 2 çocuğunun hayatını kaybettiğini tespit etti.

    İlk belirlemelere göre, doğal gaz sızıntısından zehirlendikleri düşünülen anne ve çocukların cenazeleri, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Ailenin, apartmana üç gün önce Sivas’tan taşındığı öğrenilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

    Öte yandan, zehirlenme şüphesiyle hastaneye başvuran İbrahim I.’nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.