Kategori: Ankara

  • Korkunç ölüm! Elleri bağlı, ağzında havluyla bulundu

    Korkunç ölüm! Elleri bağlı, ağzında havluyla bulundu

    Ankara’da, kargo firmasında kurye Erşan Aydemir’in (34), yalnız yaşadığı evinde elleri bağlı, ağzına da havlu sıkıştırılmış cansız bedeni bulundu. Vücudunda darp izleri olan Aydemir’in ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.

    Kargo şirketinde kurye olarak çalışan Erşan Aydemir sabah işe gitmeyince iş arkadaşları, şüphelenerek Keçiören ilçesi Atapark Mahallesi 340’ıncı Cadde’deki evine gitti. Arkadaşları, telefonla da ulaşamadıkları Aydemir’in kapıyı açmaması üzerine polise haber verdi. İhbarla gelen polis ekipleri, çilingire kapıyı açtırarak içeri girdiğinde Aydemir’i elleri bağlı, ağzına da havlu sıkıştırılmış halde hareketsiz buldu. Çağrılan sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, Aydemir’in öldüğü belirlendi. Polis, evde inceleme yaparken, çevredeki güvenlik kameraları da incelemeye alındı.

    Ölüm haberini alan Erşan Aydemir’in yakınları, evin önünde uzun süre gözyaşı döktü. Aydemir’in yakınlarını komşular, teskin etmeye çalıştı.

    Erşan Aydemir’in, en son dün saat 19.00 sıralarında eve girdiği ve bir daha haber alınamadığı belirtildi. Yapılan ilk incelemede vücudunda darp izlerine de rastlanılan Aydemir’in cesedi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Eğitim fakültesi mezunu olan Aydemir’in, 26 Temmuz’da nişanlandığı öğrenildi. Aydemir’in ölümüyle ilgili soruşturma sürdürülüyor.

  • Köpeğe cinsel saldırıda bulunup ölümüne neden olan sanık hakkında yakalama kararı

    Köpeğe cinsel saldırıda bulunup ölümüne neden olan sanık hakkında yakalama kararı

    ANKARA’da, kendisine emanet edilen Cocker cinsi köpeğe cinsel saldırıda bulunup ölümüne neden olduğu suçlamasıyla tutuksuz yargılanmasına başlanan Volkan U. hakkında, mazeretsiz duruşmaya katılmadığı için yakalama kararı çıkarıldı.

    Volkan U., geçen yıl temmuz ayında cenazeye katılmak için şehir dışına çıkan arkadaşının kendisine emanet bıraktığı köpeğe cinsel saldırıda bulunup, ölümüne neden olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Volkan U., nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından serbest bırakıldı. İfadesinde suçlamaları kabul etmeyen Volkan U., “Köpeği eziyet ederek veya tecavüz ederek öldürmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Soruşturmayı yürüten savcı, deliller ışığında şüpheli hakkında dava açılmasının yeterli olduğunu; ancak ‘sahipli mala zarar verme’ suçunun ilgili madde gereği uzlaşma kapsamında olduğunu belirterek, dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderdi. Uzlaştırma savcısı ise tarafların uzlaşamadıklarını, müştekinin şikayetinden vazgeçmediğini belirtti. Bunun üzerine soruşturma kapsamında şüpheli Volkan U. hakkında, ‘sahipli mala zarar verme’ suçundan 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    DURUŞMAYA KATILMADIĞI İÇİN YAKALAMA KARARI

    Volkan U.’un, Ankara 40’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Sanığın katılmadığı ilk duruşmada avukatı hazır bulundu. Avukatı, müvekkilinin can güvenliği olmadığı için duruşmaya gelmediğini söyledi. Katılma talebinde bulunan Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatları ise sanığın duruşmaya zorla getirilmesini ve tutuklu yargılanmasını talep etti. Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasına, kapalı yapılmasına karar verilen sonraki celseye zorla getirilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

     

  • Uğurcan, ‘küfretme’ diye uyardığı için öldürülmüş

    Uğurcan, ‘küfretme’ diye uyardığı için öldürülmüş

    ANKARA’da Uğurcan Süleymanoğlu’nun (22), evinin önündeki parkta küfretmemesi için uyardığı İbrahim Kocakaya (28) tarafından tabanca ile başından vurularak, öldürüldüğü ortaya çıktı. Kocakaya, saklandığı evde polis tarafından yakalanıp, mahkemece tutuklandı.

    Sincan ilçesine bağlı Tandoğan Mahallesi Ahmet Erbağ Parkı’nda, 11 Eylül’de meydana gelen olayda Uğurcan Süleymanoğlu, kimliği belirsiz kişi tarafından başından tabanca ile vuruldu. Ağır yaralanan Süleymanoğlu, kaldırıldığı hastanede doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri, cinayetle ilgili araştırma başlattı. Yapılan çalışmada Uğurcan Süleymanoğlu’nun, parkta arkadaşıyla tartışırken küfretmemesi yönünde uyarıda bulunduğu İbrahim Kocakaya tarafından öldürüldüğü belirlendi. Mamak’ta metruk evde saklandığı tespit edilen Kocakaya, polisin düzenlediği operasyonla yakalanarak, gözaltına alındı.

    TUTUKLANDI

    Uğurcan Süleymanoğlu’nun, evinin önündeki parkta arkadaşı ile tartışırken küfreden İbrahim Kocakaya’yı “Küfretmeyin; bizim de anamız, bacımız var” diyerek uyardığı, bunun üzerine Kocakaya’nın belindeki tabancayı çıkarıp, ateş ettiği belirlendi.

    Emniyette suçunu itiraf eden Kocakaya, ifadesinde ise olay günü parkta husumetlisi ile tartışırken Uğurcan Süleymanoğlu’nun küfürlü konuşmaması yönünde kendisini uyarması üzerine sinirlenerek ateş edip, kaçtığını söyledi. İbrahim Kocakaya, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.

  • Çevik Bir Adli Tıp’ta sağlık kontrolünden geçirilirken görüntülendi

    Çevik Bir Adli Tıp’ta sağlık kontrolünden geçirilirken görüntülendi

    Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararları sonrası 19 Ağustos’ta cezaevine giren, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, İstanbul adli Tıp Kurumu’na getirildi.

    Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 28 Şubat davasında müebbet hapis cezası kararlarının onaması sonrası haklarında tutuklama kararı verilen emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da aralarında olduğu 14 emekli general cezaevine girmişti. Generallerin ilerlemiş yaşları nedeniyle yaşadıkları sağlık sorunları, infaz erteleme ihtimalini gündeme getirmişti. Sağlık sorunları olan emekli generaller Çetin Doğan ve Vural Avar için de Adli Tıp Kurumu’na sevk kararı alınmıştı.

    Çevik Bir, Adli Tıp Kurumu’na, saat 08.30 sıralarında polis önlemleriyle getirildi. Adli Tıp Kurumu, Çevik Bir’in cezaevi şartlarında tedavisinin yapılamayacağına karar verirse infaz ertelemesi söz konusu olacak.

  • Ankara’da DEAŞ operasyonu: 12 gözaltı

    Ankara’da DEAŞ operasyonu: 12 gözaltı

    ANKARA’da, DEAŞ terör örgütüne yönelik operasyonda, çatışma bölgeleri ile irtibatlı oldukları tespit edilen 12 yabancı uyruklu gözaltına alındı.

    Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, çatışma bölgelerinde bulunan DEAŞ terör örgütü mensupları ile irtibatlı oldukları belirlenen 15 yabancı uyrukluya yönelik operasyon düzenledi. Şafak vakti eş zamanlı gerçekleştirilen operasyonda 12 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Firari şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.

  • Bakan Pakdemirli: Ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da lider

    Bakan Pakdemirli: Ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da lider

    TARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Türkiye, ekilen tarım alanı bakımında dünyada 15’inci, mera dahil toplam tarım alanı bakımından dünyada 31’inci sırada. Bu sıralamaya rağmen ülkemiz, tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyanın ise ilk 10 büyük tarımsal ekonomisinden birisidir” dedi.

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde faaliyete geçen, ‘Bitkisel Gıdalar Araştırma Merkezi’nin açılışını yaptı. Açılışta Bakan Pakdemirli ile birlikte AK Parti Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdürü Nevzat Birişik, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Başkanı Mustafa Deryal yer aldı.

    ‘AVRUPA’DA LİDERİZ’

    Bakan Pakdemirli, tarımın her ülke için hayati öneme sahip olduğunu ve dünyanın üzerinde en çok durduğu konuların başında geldiğini belirterek, “Biz de, son 19 yıldır ülkemiz tarımının gelişmesi ve rekabet gücünün artırılması için önemli destekler sağlayıp, yatırımlar yaparak araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) alt yapımızı güçlendirdik. Türkiye, ekilen tarım alanı bakımında dünyada 15’inci, mera dahil toplam tarım alanın bakımından dünyada 31’inci sıradadır. Bu sıralamaya rağmen ülkemiz; tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyanın ise ilk 10 büyük tarımsal ekonomisinden birisidir. Bu başarının sahibi Türk çiftçisidir, Türk çiftçisinin emeğidir. Bizler de bakanlık olarak köklü ve yaygın tarımsal araştırma sistemimizle çiftçimizin, ücretimizin hep yanında olduk, olmaya da devam ediyoruz” dedi.

    ‘YÜZDE 70’İ BAKANLIĞIMIZ ARAŞTIRMA SİSTEMİNE AİT’

    Bugüne kadar yaptıkları Ar-Ge çalışmaları ile dünyada ilk olan ya da ilk sıralarda yer alan birçok projeyi hayata geçirdiklerini kaydeden Bakan Pakdemirli, “Ülkemizde üretilen arpanın yüzde 85’i, makarnalık buğdayın yüzde 69’u ve ekmeklik buğdayın yüzde 60’ı TAGEM enstitülerimizde geliştirilmiştir. Sadece bu üç tür bitkiden dolayı ülke ekonomisine olan katkımız yıllık yaklaşık 23 milyar liradır. Ülkemizdeki tarımsal çözümlerin yüzde 70’i bakanlığımız araştırma sistemine aittir. Dünya un ve bulgur ihracatında birinci, makarna ihracatında ise ikinci sıradayız. 2016-2020 ortalamasını baz aldığımızda bu ticaretten ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 1 milyar dolar net dış ticaret geliri elde edilmektedir. Ülkemizde faaliyet gösteren gıda işletmelerinin yüzde 56’sı unlu mamuller sektöründe faaliyet göstermekte ve yaklaşık piyasa değeri 15 milyar dolara yaklaşmaktadır” diye konuştu.

    ‘CUMHURİYET TARİHİNİN REKORUNU KIRDI’

    Bakan Pakdemirli, bugüne kadar yaptıkları çalışmalar sayesinde tarım sektörünün son 12 çeyrektir kesintisiz büyüme gösterdiğini belirterek, “Tarım, bu yılın ilk altı ayında da ortalama yüzde 4,7 büyüme ile ekonomimize güç katmaya devam etti. Tarımsal hasılamız 337 milyar liraya ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Verimli, besin değeri yüksek, sağlıklı ürünü ve gıdayı üretmemiz gerekecek. Tarımın geleceğinde Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji olacak. Hamdolsun bu potansiyelimiz, bu alt yapımız, bu insan kaynağımız var. Hiç kimse merak etmesin. Potansiyelimiz büyük, hedeflerimiz büyük” ifadesini kullandı.

    GIDA SEKTÖRÜNÜN BÜYÜMESİNE KATKIDA BULUNACAK

    Bitkisel Gıdalar Araştırma Merkezi, gelişmiş teknoloji ile donatılmış 14 laboratuvardan oluşuyor. Toplam yatırım maliyeti 20 milyon lira olan bu merkezde 85 araştırmacı çalışacak. Türkiye’nin gıda sektörünün büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunacak merkez, 931 özel tohumculuk şirketine hizmet ıslah sürecinde yapacağı kalite analizleriyle hizmet verecek. Merkez, Türkiye’nin bitkilerinden vatandaşlara, yeni gıdalar üretilmesi için de inovasyon çalışmaları yapacak. Bunların yanında baklagiller, yağlı tohumlar, tıbbi aromatik gibi birçok bitkiyi kullanarak bitkisel protein eldesi, glütensiz ürünler, özel beslenme ürünleri ve zaman içinde fonksiyonel gıdalar ile tıbbi amaçlı gıdalar çalışılacak. Bu amaçla örneğin çölyak hastalarına ekmekler, bebekler için devam mamaları, yaşlılara özel beslenme ürünleri ve bitkilerden yağlar üretilecek.

  • Ankara’da atık ağaçlar sanata dönüşüyor

    Ankara’da atık ağaçlar sanata dönüşüyor

    ANKARA’da ömrünü tamamlamış veya çeşitli nedenlerle devrilen ağaçlar, büyükşehir belediyesi bünyesindeki atölyede sanatsal eserlere dönüşüyor.

    Ankara’da ömrünü tamamlamış ya da fırtına ve kazalarda devrilen ağaçlar, büyükşehir belediyesi ekiplerince toplanarak, belediye iştiraki ANFA’nın atölyesine getiriliyor. Ağaçlar, burada atölye sorumlusu Hamit Ertürk’ün hazırladığı tasarımlara göre işlenerek, geri dönüşüme kazandırılıyor. Ertürk’ün çalışanları ile birlikte hazırladığı oturma ve çocuk oyun grupları, masa sandalye takımı, kuş evleri, hayvan figürlü kütükler görenlerin beğenisini topluyor. Çalışmalar ayrıca büyükşehir belediye bünyesindeki parklarda kullanılıyor.

    ‘ANKARA HALKI ÇOK BEĞENDİ’

    Hamit Ertürk, Ankara’da uzun yıllardır atık ağaçların toplanarak atölyeye getirildiğini söyledi. Her ağaç üzerinde farklı tasarım yaptıklarını belirten Ertürk, “Atık ağaçlardan çocuk oyun grupları, sokak hayvanları için kulübeler ve kent mobilyaları elde ediyoruz. Kuş evleri, saksılar ile hayvan figürlü kütükler de var. Mesela masa sandalye takımı bir haftamızı aldı. Ankara halkı, bunları çok beğendi. Buraya gelen vatandaşlarımız var. Burada kurs görmek isteyenler var. Burası herkese açık. Ne ağaçlar ne eser çıkıyor onları görebilirler” diye konuştu.

    5 GÜNDE OTOMOBİL YAPTI

    Ertürk’ün en dikkat çeken çalışması ise Wolkswagen tarzı otomobil oldu. 5 günde hazırlanan tasarım için Ertürk, “Otomobilin çizimi yapımı bana ait. Benim için zor olmadı. 5 günde tamamladım. Bu araç parklarda resim çekinmek isteyen vatandaşlarımız için kullanılacak” dedi.

  • “Aşılama yaşı mecburen inecek”

    “Aşılama yaşı mecburen inecek”

    ANKARA Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergin Çiftçi, “Çocuklar; kreşlerde, okullarda virüse yakalanabiliyorlar ve bunu hem kendi yaşıtlarına hem de eve gidip annesine-babasına, evdeki kardeşlerine bulaştırabiliyorlar. Aşılama yaşı aşağılara doğru mecburen inecek gibi görünüyor” dedi.

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çiftçi, çocukların da Covid-19’dan etkilendiğini belirterek, “Erişkinler kadar değil elbette ama bu hastalığa yakalanan, hastaneye yatması gereken, maalesef hayatını kaybeden çocuklar da oluyor. Bir de çocuklarda erişkinlerden daha farklı olarak ‘multisistem inflamatuvar sendromu’ dediğimiz bir klinik tablo görüyoruz. Bu da sonuçta çocukların hayatını riske atıyor. Onun için çocukların da korunması gerekiyor” diye konuştu.

    ‘AŞILAMA YAŞI MECBUREN İNECEK GİBİ GÖRÜNÜYOR’

    Prof. Dr. Çiftçi, her aşının istenmeyen birtakım yan etkilerinin olabileceğini belirterek, “Ama yapılan çalışmalar aşıların çocuklarda hem etkili hem de güvenli olduğunu gösteriyor. Birtakım istenmeyen etkiler olmakla birlikte bunlar aşılamayı durdurmamız için gerekecek önemde değiller. Çocukların hastalığı bulaştırdığını biliyoruz. Bunun çok sayıda örneği var. Bu kanıtlandı. Çocuklar; kreşlerde, okullarda virüse yakalanabiliyorlar ve bunu hem kendi yaşıtlarına hem de eve gidip annesine-babasına, evdeki kardeşlerine bulaştırabiliyorlar. Korunmak için toplu aşılama yapılabilir mi; biz salgını kontrol altına alamazsak giderek daha fazla çocuğu aşılamak durumunda kalacağız ve aşılama yaşı aşağılara doğru mecburen inecek gibi görünüyor. Çocuklarda aşılamayı zaten konuşuyoruz. Bütün dünya bunu konuşuyor. Şu anda dünyanın pek çok bölgesinde özellikle gelişmiş ülkelerde 12 yaş üzerindeki çocukların aşılandığını biliyoruz. Onun dışında daha küçük yaştaki çocukları aşılayan ülkeler var. Örneğin; Küba 2 yaşından itibaren, Çin 3 yaşından itibaren çocukların aşılamasını gerçekleştiriyor” dedi.

    ‘ÇOCUKLARIN ÇEVRESİNDE ZIRH OLUŞTURALIM’

    Prof. Dr. Çiftçi, Biontech aşısının 5-11 yaş arasındaki çocuklar üzerindeki etkisine ilişkin çalışmasını hatırlatarak, “Bu çalışma aşının etkili ve güvenli olduğunu gösteriyor ve daha küçük yaşlara da ve sonuçta 6 aydan büyük çocuklarla ilgili çalışmalarının da olduğunu biliyoruz. Sonuç olarak bu virüs her yaştaki çocuğu maalesef etkiliyor. Örneğin; bizim şu an hastanemizde koronavirüs nedeniyle yatan 2 aylık bebeğimiz var ama bebekleri aşılamak için biraz erken olduğunu düşünüyorum. Öncelikle bu konuda yeterince çalışma henüz yok ama eninde sonunda bunu konuşuyor hale geleceğiz. Bizim ondan önce yapmamız gereken daha büyüklerin aşılanması konusunda mesafe kat etmek. Bu yolda hızla ilerliyoruz; ama mutlaka erişkinlerin aşılanması gerekiyor. Çocuğu olan anne ve babaların aşılanması gerekiyor. Öğretmenlerin, okullarda çalışan kişilerin öncelikle aşılanması gerekiyor ki aşılayamadığımız çocukların çevresinde bir koza gibi zırh oluşturalım ve virüsün çocuklara ulaşmasını engelleyelim” diye konuştu.

  • Aşısız yoğun bakım hastası: Keşke aşı olsaydım

    Aşısız yoğun bakım hastası: Keşke aşı olsaydım

    ANKARA’da, kronik eklem romatizması olan Necla Aktaş (50), hastalığına olumsuz etki edeceğini düşenerek, Covid-19 aşısı yaptırmadı ve koronavirüse yakalandı. Hastanede, yoğun bakımda tedavi gören Aktaş, “Hani derler ya ‘Ölümü gözümle gördüm’; gittim o tarafa, geri geldim. Keşke aşı olsaydım” dedi.

    Evli ve 2 çocuk annesi Necla Aktaş, kronik eklem romatizması hastası olması nedeniyle olumsuz etkileneceğini düşünerek Covid-19 aşısı yaptırmadı. Doktoru ile konuşmayı erteleyen ve aşı olma konusunda kararsızlık yaşayan Aktaş, 15 gün önce koronavirüse yakalandı. Tedavi gördüğü Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık durumu ağırlaşan Aktaş, yoğun bakıma alındı. Eşi ve çocukları da hastalığa yakalanmasına rağmen aşılı oldukları için hafif atlatırken Aktaş ise yoğun bakımda aşı çağrısı yaptı.

    ‘AŞIYI ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM’

    Necla Aktaş, aşı olmayı hep ertelediğini ve bunun sonucunda virüse yakalandığını belirterek, “Hep ‘Hastalığım var bir bakayım, bir düşüneyim, olurum’ derken meğer virüse yakalanmışım. Aşı taraftarıydım; ama aşıyı geciktirdim. Eklem romatizması hastalığım olduğum için acaba ‘Olsam mı olmasam mı doktorumla görüşeyim’ derken bu süreç uzadı. Hep erteledim. Eşim ve kızım aşısını oldu. Onlar da hastalanmıştı ama virüsü hafif geçirdiler. Ben aşı olmadığım için çok ağır atlattım. Aşıyı hala olmamış vatandaşlarımıza şiddetle tavsiye ediyorum, aşı olsunlar. Buralarda yatmak çok zor. Hani derler ya ‘Ölümü gözümle gördüm’; gittim o tarafa, geri geldim. Keşke aşı olsaydım. Ağrılar bitmek bilmiyordu. Nefes almak için canınızı verirsiniz. ‘Bir nefes alabilsem’ diyordum. Aşı olsaydım bu kadar ağrı çekmezdim, evimden ayrı kalmazdım, eşimden, çocuklarımdan ayrı kalmazdım” dedi.

    ‘GENEL DURUMU ÇOK İYİ’

    Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Hülya Başar ise hastasının tereddütleri olduğu için aşı yaptırmadığını söyleyerek, “Ek hastalığı var ve kendisi bağışıklık sistemini baskılayan bir ilaç kullanıyor. Zannediyorum, bu konuda da birtakım tereddütleri olmuş. Ailesinden aşı olan eşi ve kızı var. Oğlu ve kendisi olmamışlar. Hastamız ilk geldiğinde solunum sıkıntısı çok belirgindi. Makine ile oksijen vererek destek olma durumunda kaldık. Tedavimize cevap verdi. Şu anda genel durumu çok iyi ve kendisi de iyileştiğinin farkında olarak aşı olmayanlar için çok güzel mesajlar veriyor” diye konuştu.

  • FETÖ’nün ‘savunma sanayi örgütlenmesi’ne operasyon

    FETÖ’nün ‘savunma sanayi örgütlenmesi’ne operasyon

    ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ/PDY’nin ‘savunma sanayi alanındaki örgütlenmesi’ne yönelik soruşturmada 13, ’emniyet mahrem yapılanması’ soruşturmasında 13 olmak üzere toplam 26 şüpheli hakkında Ankara merkezli 8 ilde gözaltı kararı verildi. Şüphelilerden 5’i, gözaltına alındı.

    Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, FETÖ/PDY’nin savunma sanayi alanındaki örgütlenmesinin deşifresine yönelik MİT Başkanlığı ile koordineli çalışma başlatıldı. Çalışmada savunma sanayi alanında faaliyet gösteren (TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TÜBİTAK ve Savunma Sanayii Başkanlığı) kurum ve kuruluşlar bünyesinde çalışmış 3’ü aktif görevde, 10’u daha önce ilişiği kesilmiş 13 şüpheli belirlendi. Çoğunluğu elektrik-elektronik, makine, bilgisayar, havacılık ve uzay, uçak mühendisi olan şüphelilerin, büfe/ankesörlü hatlardan ‘mahrem imam’larla haberleştikleri tespit edildi. Şüphelilerden birinin ‘mahrem imam’la görüştüğü telefon hattı üzerinden ‘ByLock’ kullandığı da anlaşıldı.

    Örgütün emniyet teşkilatına sızan ‘mahrem yapılanma’ içinde de 13 şüpheli tespit edildi. Şüphelilerin polis eşlerine ‘sohbet ablalığı’ adı altında örgütsel toplantı yaptıkları, HTS analiz çalışmaları sonucunda da ‘ByLock’ kullandıkları saptandı. Toplam 26 şüpheli hakkında Ankara merkezli 8 ilde gözaltı kararı verildi.

    Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin, örgütün savunma sanayi alanındaki örgütlenmesine yönelik 13 şüphelinin yakalanması için düzenlediği operasyonda, 5 şüpheli gözaltına alındı. Savunma sanayi kuruluşlarına sızan örgüt mensuplarının devlet sırrı kapsamında yürütülen projelerde görev almadığı belirtilirken, diğer firari şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürüyor.