Kategori: Ankara

  • Otomobilde ölü bulunmuşlardı! Takipsizlik kararı verildi

    Otomobilde ölü bulunmuşlardı! Takipsizlik kararı verildi

    Ankara’da yılbaşı gecesi bir binanın kapalı otoparkında otomobil içinde cansız bedenleri bulunan Hüseyin Şahinoğlu (25), Halil İbrahim Altıntaş (25) ve Burak Karakoç’un (24) aracın egzozundan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlendiği Adli Tıp Kurumu incelemesi ile belirlendi. Savcılık, rapor üzerine gençlerin ölümüyle ilgili takipsizlik kararı verdi.

    Evli ve 2 çocuk babası Hüseyin Şahinoğlu ile arkadaşları Halil İbrahim Altıntaş ve Burak Karakoç’un cansız bedenleri, 1 Ocak 2021’de Şahinoğlu’nun oturduğu Pursaklar ilçesi Yunus Emre Mahallesi Orhangazi Caddesi’ndeki 3 katlı binanın girişindeki kapalı otoparkta bulundu. 3 gencin cesetlerinin bulunduğu Şahinoğlu’na ait 06 KMS 15 plakalı otomobilde boş alkol şişeleri de bulundu. Ayrıca otoparkta bulunan iki otomobilin de motor kaputlarının açık olduğu belirlendi. Yine gençlerin içinde bulundukları aracın çalışır vaziyette olduğu; ancak yakıtının bitmesi nedeniyle bir süre sonra kendiliğinden stop ettiği anlaşıldı. Cesetler üzerinde yapılan incelemede ise herhangi bir darp ve cebir ya da kesici alet izine rastlanılmadı.

    TAKİPSİZLİK KARARI

    Olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatırken, 3 gencin ölümüyle ilgili elde edilen deliller detaylı rapor için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan gelen otopsi raporu, soruşturma dosyasına girdi. Raporda gençlerin ölümüyle ilgili “Ölümün karbonmonoksit zehirlenmesi ve boğucu gaz (bütan) soluma sonucu meydana geldiği tespit edilmiştir” ifadeleri yer aldı. Raporda sahte alkol zehirlenmesine dair bir iz bulunulmadığı ifade edildi. Olayla ilgili hiç bir şikayetin bulunmaması ve 3 kişinin de zehirlenme sonucu ölümlerinin tespiti üzerine savcılık takipsizlik kararı verdi.

  • AOÇ’deki yangının şüphelisi için istenen ceza belli oldu

    AOÇ’deki yangının şüphelisi için istenen ceza belli oldu

    Ankara’da, Atatürk Orman Çiftliği arazisinde çıkan yangınla ilgili gözaltına alınan Mehmet Toprak hakkında, ‘kasten orman yakmak’ suçundan 10 yıldan az olmamak üzere hapis istemiyle iddianame düzenlendi.

    1925 yılında kurularak, 1937’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Hazine’ye bağışlanan, Çankaya ilçesindeki Dumlupınar Bulvarı’nda bulunan Atatürk Orman Çiftliği arazisinde 25 Temmuz’da yangın çıktı. Alevler, karadan ve havadan yapılan müdahale ile yaklaşık 2 saat süren çalışma sonucu söndürüldü. Yangında yaklaşık 5 hektar alan zarar gördü.

    HASTANEDE GÖZETİM ALTINDA

    Yangın başladığı sırada bölgede bulanan ve akli dengesinin yerinde olmadığı öne sürülen Mehmet Toprak, polis tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından soruşturmayı yürüten savcılığa ifade veren Toprak, sorulan sorulara ilgisiz cevaplar verdi. Bunun üzerine Ankara Şehir Hastanesi Psikiyatri Bölümü’ne sevk edilen şüpheli hakkında, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için gözetim altında tutulması gerektiği yönünde rapor verildi. Savcılık da MToprak’ın rapor doğrultusunda tam güvenlikli hastaneye sevkini talep etti. Şüpheli, Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile Eskişehir Şehir Hastanesi Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Birimi’ne sevk edildi.

    10 YIL HAPİS İSTEMİ

    Olayla ilgili soruşturmayı tamamlayan savcılık, Mehmet Toprak hakkında 6831 sayılı ‘Orman Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince iddianame düzenledi. İddianamede, Toprak’ın yangınla ilgili sorulan sorulara ilgisiz cevaplar verdiği; ancak görgü tanığının, şüpheliyi elinde yanan odun parçasıyla yarı çıplak alevlerin yükseldiği alanda gördüğünü daha sonra yangının hızla yükseldiğini söylediği aktarıldı. Yine Toprak’ın yakalandığında, polis memurunun ‘Yangını sen mi çıkarttın?’ sorusuna, cebinden çıkardığı çakmağı göstererek, cevap verdiğinin tutanaklarda yer aldığı belirtildi. İddianamede, Mehmet Toprak’ın terör örgütleriyle irtibatının tespit edilemediği; ancak elde edilen deliller ışığında ‘kasten orman yakmak’ suçundan 10 yıldan az olmamak üzere hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianame, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

     

  • Kürşat Ayvatoğlu hakkında ‘uyuşturucu’dan iddianame

    Kürşat Ayvatoğlu hakkında ‘uyuşturucu’dan iddianame

    Ankara’da, sosyal medyaya yansıyan görüntüsünde otomobil içinde uyuşturucu madde kullandığı iddia edilen Kürşat Ayvatoğlu ile araçta bulunan ve görüntüleri sosyal medyada yayınlayan şüphelilerin de bulunduğu 7 kişi hakkında iddianame düzenlendi.

    Kürşat Ayvatoğlu’nun, mart ayında lüks otomobil içinde arkadaşlarıyla birlikte uyuşturucu kullanırken çekildiği iddia edilen görüntüsü sosyal medyada paylaşıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, görüntü üzerine ‘uyuşturucu madde kullanmak’ ve ‘uyuşturucu madde kullanımını özendirme’ suçlarından soruşturma başlattı. Ayvatoğlu, soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Ayvatoğlu, ifadesinde, söz konusu maddenin uyuşturucu olmadığını ileri sürerek, “Bu madde pudra şekeridir. Biz zaten arkadaş ortamında yabancı müzik dinlerken şaka, taklit amaçlı sanki uyuşturucu madde kullanıyormuşuz gibi yaparak eğleniyorduk. Bazen burundan sanki kokain çeker gibi bazen de esrarlı sigara içer gibi yapmış olduğumuz şakalar vardır. Ancak bugüne kadar yapmış olduğum bu şekildeki şakaları kesinlikle videoya çekmedik. Zaten bu görüntünün de benim haberim olmadan çekildiği aşikardır. Ben kesinlikle hayatım boyunca kokain maddesi kullanmadım” dedi.

    ADLİ KONTROLLE SERBEST BIRAKILDI

    İfadesinin ardından serbest bırakılan Kürşat Ayvatoğlu, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine tekrar gözaltına alındı. Bu kez uyuşturucu kullandığını itiraf eden Ayvatoğlu, görüntünün 2 yıl öncesine ait olduğunu iddia etti. Ayvatoğlu, sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince ‘konutu terk etmeme’ adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer şüphelilerde ifadelerinin ardından adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

    20 YIL HAPİS TALEBİ

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak 7 kişi hakkında iddianame düzenlendi. İddianamede, Kürşat Ayvatoğlu ile araçta yanında bulunan Ufuk Karakahyaoğlu, Melih Duran ile Mehmet Yagız Mıtrip’in, ‘uyuşturucu madde kullanmak’ ve ‘uyuşturucu madde kullanımını özendirme’ suçlarından 5 yıldan 20 yıla, Ayhan Orhun ile Onur Satılmış’ın, ‘uyuşturucu madde kullanmak’ suçundan 10 yıldan az olmamak üzere, Dolunay Oran’ın da, ‘uyuşturucu madde kullanımını özendirme’ suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. İddianame, Ankara Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

  • Kışlada yangın çıkaranın örgüt bağlantısı tespit edilmedi

    Kışlada yangın çıkaranın örgüt bağlantısı tespit edilmedi

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Polatlı 58’inci Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı sınırlarında otları tutuşturarak, yangın çıkaran Kemal Ünal Y.’nin (28) terör örgütü ile bağlantısının tespit edilmediği açıklandı.

    Kemal Ünal Y., önceki gün, Polatlı ilçesinde bulunan 58’inci Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı’nın güney sınırındaki tel örgülerin arkasından içerideki kuru otları tutuşturdu. Yangın başladıktan sonra kaçmaya çalışan Kemal Ünal Y., çevredekiler tarafından yakalanarak, polise teslim edildi. Yangın, büyümeden itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Kemal Ünal Y., polisteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince konutu terk etmeme adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yangınla ilgili başlatılan soruşturmaya ilişkin yazılı açıklama yaptı. 58’inci Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı sınırlarında 28 Temmuz’da çıkan yangın ile ilgili Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, şüpheli hakkında yasal sürecin devam ettiği belirtilen açıklamada, “Daha önce de benzer eylemlerde bulunduğu anlaşılan şüphelinin akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespit edilmesi için gerekli inceleme ve tetkik işlemleri yapılmaktadır. Öte yandan şüpheli hakkında terör örgütü bağlantısı olduğuna yönelik herhangi bir delil elde edilememiştir. Soruşturma titizlikle sürdürülmektedir” denildi.

  • Ön otopsi raporu çıktı! Onur Eker’in ölümünde şok detay

    Ön otopsi raporu çıktı! Onur Eker’in ölümünde şok detay

    Ankara’da kaçan kurbanlık koyunu yakalamak isterken ormanda kaybolan ve arama çalışmaları sonucu cansız bedenine ulaşılan 19 yaşındaki tıp fakültesi öğrencisi Onur Eker’in ölümüyle ilgili ön otopsi raporu ortaya çıktı.

    Ankara’da Kurban Bayramı’nın ilk günü kaçan kurbanlığını bulmak isterken kaybolan 19 yaşındaki Onur Alp Eker, güvenlik kameralarına yansıdığı görüntülere yakın bir bölgede ölü bulundu.

    Yerde yüzüstü yatar vaziyette bir genç tarafından bulunan Eker’in ölümüyle ilgili olay yerinde ilk inceleme yapılmış, incelemede şüpheli bir duruma rastlanmamıştı.

    SORUŞTURMADA YENİ DETAYLAR

    Eker’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada yeni bir detaya ulaşıldı. Eker’in cansız bedeninin bulunduğu bölgenin yakınında bir arı kovanının bulunduğu belirlendi.

    VÜCUDUNDA ÇOK SAYIDA ARI İĞNESİ İZİNE RASTLANDI

    Sabah’tan Halit Turan’ın haberine göre yapılan ön otopside Eker’in vücudunda çok sayıda arı iğnesi izine rastlandı.

    Talihsiz gencin arı sokması ya da beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiği öngörülürken, ölüm nedeni Adli Tıp’ın hazırlayacağı rapora göre netlik kazanacak.

  • Kanser hastası eşini kravatla boğdu

    Kanser hastası eşini kravatla boğdu

    Ankara’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli asker Mehmet Yıldırım (70) karaciğer kanseri hastası eşi Hamiyet Yıldırım’ı (74) kravatla boğduktan sonra tabanca ile yaşamına son verdi.

    Olay, sabaha karşı 2 çocuk sahibi olan Yıldırım çiftinin yalnız oturduğu Keçiören ilçesi Şenlik Mahallesi’ndeki evinde meydana geldi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli asker Mehmet Yıldırım, bir süredir hastalığı nedeniyle yatağa bağımlı yaşayan eşinin odasına girdi. Mehmet Yıldırım, eşi Hamiyet Yıldırım’ı kravatıyla boğduktan sonra oğlunu telefonla aradı. Yıldırım, “Her şeyi ben yaptım, hakkınızı helal edin” dedikten sonra tabancasını alıp, başına dayayarak ateşledi. Silah sesini duyan komşuları polis ve 112 Acil Servise haber verdi. Gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Hamiyet Yıldırım’ın öldüğü belirlendi. Ağır yaralanan Mehmet Yıldırım ise ilk müdahalesinin ardından ambulansla Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Mehmet Yıldırım da doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.

    Mehmet Yıldırım’ın çocuklarına intihar notu bıraktığı da ortaya çıktı. Yıldırım’ın “Oğluma telefon ediniz” diyerek çocuklarının telefon numarasını yazdığı notta, “Bağışlayın; kendi hür irademle yaptım. Babanız Mehmet Yıldırım” ifadelerini kullandığı öğrenildi.

    Yıldırım çiftinin evli olan iki çocuğunun dün akşam eşleriyle birlikte anne ve babasını ziyaret ettiği de belirtildi.

  • Anestezi teknikeri, hastane müdürünü bıçakladı

    Anestezi teknikeri, hastane müdürünü bıçakladı

    Ankara’da Gazi Üniversitesi Hastanesi Müdürü Muammer Zeki Şahnaoğlu, hastanede çalışan anestezi teknikeri tarafından bıçaklanarak ağır yaralandı. Zanlının Hukuk Servisi’ne atamasının yapıldığı ve bu atama nedeniyle saldırıyı gerçekleştirdiği öğrenildi. Gözaltına alınan saldırgana ‘bipolar bozukluk’ teşhisi konulduğu belirtildi.

    Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde anestezi teknikeri olan Hakkı K., sabah saatlerinde hastane müdürü Muammer Zeki Şahnaoğlu’nu odasına girerek 4 yerinden bıçakladı.

    Kanlar içinde yere yığılan Şahnaoğlu, sağlık görevlileri tarafından hastanenin acil servisine götürülüp, ilk müdahalesinin ardından ameliyata alındı.

    Saldırıyı gerçekleştiren Hakkı K. ise hastanenin güvenlik görevlileri tarafından etkisiz hale getirilip polise teslim edildi.

    ‘BİPOLAR BOZUKLUK’ TEŞHİSİ KONULMUŞ

    Gözaltına alınan Hakkı K.’ya, ‘bipolar bozukluk’ teşhisi konulduğu, bu yüzden pandemi döneminde idari izin verildiği öğrenildi.

    ATAMA NEDENİYLE BIÇAKLAMIŞ

    İznin ardından yakın dönemde işbaşı yapan Hakkı K.’nın, önceki gün Hukuk Servisi’ne atamasının yapıldığı ve bu atama nedeniyle saldırıyı gerçekleştirdiği öğrenildi.

    Hakkı K.’nın polise verdiği ilk ifadesinde de pandemi döneminde çalışmak istemesine rağmen idari izne gönderildiğini, işbaşı yaptıktan sonra da hastane müdürü tarafından başka bir serviste görevlendirildiğini söyledi.

    Zanlının bu atama nedeniyle Şahnaoğlu’nu bıçakladığını söylediği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Ölen ineğini aracına bağlayıp sürükledi

    Ölen ineğini aracına bağlayıp sürükledi

    Ankara’da ismi henüz öğrenilemeyen bir sürücü ölen ineğini otomobilinin arkasına bağlayarak yolda sürükledi. Ekipler sürücüye para cezası uygularken inek ise karayolları ekipleri tarafından yoldan kaldırıldı.

    Ankara – Polatlı yolunda diğer sürücüler tarafından kayda alınan görüntülerde ismi öğrenilemeyen fakat kullandığı aracın plakası belli olan bir sürücü ölen ineğini aracının arkasına bağlayarak yolda sürükledi. Diğer sürücüler cep telefonuyla kaydettiği görüntülerde sürücüye müdahale etti. Bir kamyon sürücüsü ise kamyonuyla ineğin süreklediğini otomobilin önünü kesti. Durdurulan araçtaki sürücü jandarmaya ihbar edildi. Olay yerine gelen ekipler sürücüye cezai işlem uyguladı ve inek karayolları ekipleri tarafından yoldan kaldırıldı.

  • ‘İlişki sırası’ cinayetinin sanığına indirimli hapis

    ‘İlişki sırası’ cinayetinin sanığına indirimli hapis

    Ankara’da, sevgilisi Önder Çelik’i (44), aynı evde yaşadığı eşi Seher Çelik ile ‘ilişki sırası’ nedeniyle çıkan tartışmada göğsünden bıçaklayarak, öldürdüğü suçlamasıyla tutuklu yargılanan Gülyeşim Kavuştuk (41), karar duruşmasında ömür boyu hapse çarptırıldı. Sanığın cezası, haksız tahrik ve iyi hal indirimleri uygulanarak, 15 yıla düşürüldü.

    Önder Çelik, 16 Aralık 2020’de, 2 çocuğunun annesi Seher Çelik ve sevgilisi Gülyeşim Kavuştuk ile birlikte yaşadığı, Pursaklar’a bağlı Ayyıldız Mahallesi’ndeki evinde göğsünden bıçaklandı. Hastaneye ağır yaralı kaldırılan Çelik, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Önder Çelik’i, sevgilisi Gülyeşim Kavuştuk’un öldürdüğü belirlendi. Polis tarafından gözaltına alınan Gülyeşim Kavuştuk, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

    Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Gülyeşim Kavuştuk, karar duruşmasında hakim karşısına çıkarıldı. Duruşmada şikayetçi Seher Çelik ile taraf avukatları da yer aldı.

    ‘ÖLDÜRME KASTIM YOKTU’

    Cumhuriyet savcısı, mütalaasını tekrarlayıp, sanık hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası talebinde bulundu. Duruşmada son sözü sorulun sanık Gülyeşim Kavuştuk ise “Öldürmek istemedim, öyle bir kastım yoktu” diye konuştu.

    Şikayetçi Seher Çelik de sanığın cezalandırılmasını isteyerek, “Adalet yerini bulsun” dedi.

    HAKSIZ TAHRİK VE İYİ HAL İNDİRİMİ

    Mahkeme heyeti, Gülyeşim Kavuştuk hakkında önce ‘kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapis kararı verdi. Cezada haksız tahrik ve iyi hal indirimleri uygulayan heyet, 15 yıl hapse indirdi. Kararla birlikte sanık Kavuştuk’un tutukluk halinin devamına hükmedildi.

  • Anneanne cinayeti! Kızı ve torunlarını öldürdü

    Anneanne cinayeti! Kızı ve torunlarını öldürdü

    Ankara’daki anneanne cinayetine kurban giden iki çocuk ve annesi son yolculuğuna gözyaşlarıyla uğurlandı.

    Ankara’da cinnet getiren Ö. A.’nın tabancayla öldürdüğü öz kızı ve iki torunun cansız bedeni kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Cinayete kurban giden M. A., Ö. İ. A. ve M. A.’ nın yakınları ise tabutların başında gözyaşlarına hakim olamayarak feryat etti.

    ANNEANNE KURBANLARI İÇİN GÖZYAŞLARI SEL OLDU

    Ankara Mamak’ta önceki gün öz kızı M. A. (23) ile ailevi meselelerden dolayı kavga eden Ö. A. cinnet getirerek öz kızını ve iki torunu Ö. İ. A. (2) ile M. A.’yı (1) tabancayla vurarak öldürmüştü.

    Talihsiz kadın ve iki çocuğunun cansız bedenleri Mamak Ortaköy Mezarlığı’nda öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

    Sevdiklerini son yolculuğuna uğurlayan yakınları ise gözyaşlarını tutamadı.

    Tabuta sarılı cansız bedenlerin başında feryat eden aile yakınlarının hali yürekli dağladı.

    ANNEANNENİN HAYATİ TEHLİKESİ DEVAM EDİYOR

    Cinayeti işledikten sonra intihara kalkışan Ö. A.’nın ise hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.