Kategori: Ankara

  • Mansur Yavaş’tan Muhittin Böcek’in sağlık durumuna ilişkin açıklama

    Mansur Yavaş’tan Muhittin Böcek’in sağlık durumuna ilişkin açıklama

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi süren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sağlık durumunun iyiye gittiğini bildirdi.

    Antalya’ya gelen Yavaş, beraberindeki CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Hacıarifoğlu ile Böcek’in tedavi gördüğü hastaneye geldi.

    Oğlu Gökhan Böcek’e geçmiş olsun dileğinde bulunan Yavaş, doktorlardan Başkan Böcek’in sağlık durumu hakkında bilgi aldı.

    Yavaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, Böcek ile ilk günden beri sık sık telefonda görüştüğünü, takip ettiğini ancak bir süre sonra iletişimin kesildiğini dile getirdi.

    Tedavisi uzun sürünce televizyonlardan durumu hakkında bilgi aldığını belirten Yavaş, “İki gün uyutulacak denilince ‘Bugün acaba tam uyandığı zamana denk gelir mi’ diye geldim ama sanıyorum biraz daha uzayacak. Sevincimiz şu, durumu iyiye gidiyor. Biraz sürecek ama önemli değil. Dualarımız onunla bir an önce iyileşmesini bekliyoruz.” diye konuştu.

  • Koronavirüsü yenen hemşire: Biz tek başımıza savaşamayız

    Koronavirüsü yenen hemşire: Biz tek başımıza savaşamayız

    Gazire Üniversitesi Hastanesi’nde pandemi bölümünde gönüllü görev yaparken koronavirüse yakalanan hemşire Feyza Nur Çavdar (25) hastalığı yenerek aynı serviste yeniden iş başı yaptı. İnsanların tedbirlere uymamasına tepki gösteren Çavdar, “Biz gerçekten zor şartlarda çalışıyoruz. Hepimiz artık tükendik, psikolojik olarak çok yorulduk. Biz tek başımıza savaşamayız” dedi.

    Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde 20 ay önce göreve başlayan hemşire Feyza Nur Çavdar, pandemi bölümünde koronavirüse karşı mücadele verirken yaşadığı nefes darlığı ve sırt ağrısı sonucu PCR testi yaptırdı. Testi negatif çıkan Çavdar’a, semptomlarının daha da ağırlaşması üzerine çekilen akciğer tomografisi ile koronavirüs tanısı konuldu. Aynı serviste tedaviye alınan Çavdar, hastalığı yenmesi ardından koruyucu kıyafetlerini giyerek, yeniden koronavirüs hastalarının tedavisine devam etti.

    ‘NEFESSİZ KALIP ÖLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM’

    Çavdar, servis hemşiresi olarak çalışırken koronavirüsün başlamasıyla gönüllü olarak Covid-19 yoğun bakımında çalışmak istediğini anlatarak, “Teşhis konulduktan sonra birkaç saat önce hasta boşalttığım odaya ‘yatış yapabilirsin’ dediler. Odaya girdiğim zaman kendimi çok suçlu hissettim. Başlarda ‘ben gencim, rahat geçirebilirim’ diye düşünüyordum. ‘Burada benim yerime başka birisi yatabilir’ diye düşünüyordum. Ama o gün içerisinde çok fazla solunum sıkıntım oldu. Aileme, arkadaşlarıma ‘iyiyim’ diyordum; ama orada nefessiz kalıp öleceğimi düşündüm. Çünkü çok kötü geçirdim. Öksürüklerimi duymasınlar diye kimsenin telefonunu açmıyordum” diye konuştu.

    ‘HASTALARA MORAL VERİYORUM’

    Hastalığı yendikten sonra pandemi servisinde çalışmaya devam ettiğini anlatan Çavdar, “Başta da bu işe gönüllü başladım. Hepimiz özveriyle çalışıyoruz. Antikor testi yaptırdım, bağışıklığım şu anda pozitif. Biraz da buna güveniyorum. Yüksek riskli bir hasta olduğunda yoğun bir bakım gereken bir hasta olduğunda diğer arkadaşlarımı korumak adına ben içeriye giriyorum. Hastalara ‘ben iyileştim, sende iyileşebilirsin, üzülme, güçlü ol’ diye onlarla da deneyimlerimi paylaşıyorum. Onlara da moral açısından iyi olur düşüncesiyle bunları anlatıyorum. Burada çalışmaktan çok mutluyum. Dünya genelinde böyle bir salgın var ve ben bu salgın için bir şeyler yapabiliyorum. İleride pandemi maceralarımı askerlik anısı anlatır gibi anlatacağım inşallah. Burada çalışmaktan gururluyum, yine olsa yine yaparım” dedi.

    ‘BİZ TEK BAŞIMIZA SAVAŞAMAYIZ’

    Çavdar, bu süreçte insanların bu kadar gevşek davranmasını anlayamadıklarına dikkat çekerek, “Biz Türk halkı değil miyiz, biz bir şeylerle topyekün savaşmaz mıyız? Ülke bir tehdit altındayken cephede askerler savaşırken geri planda olanlar bir şeyler yapmaya çalışırlar, onlara destek olurlar. Şu anda da ülkemiz bir tehdit altında, Türk halkı tehdit altında, insanların sağlıkları tehdit altında. Burada yatan hastalar da Covid servisinde yatıyorlar; ama pozitif olduklarını kabul etmiyorlar. İnsanların bu kadar gevşek davranmalarını, bize yardımcı olmamalarını, bizim böyle tek başımıza savaşmamızı anlamıyorum. Ankara’daki ya da Türkiye’deki birçok hastanede doluluk oranına ulaşıldı. Biz tek başımıza hastanelerde savaşamayız. Çünkü halk daha çoğunlukta, sağlık çalışanı halka göre daha az. Halkın bizden çok daha fazla bir şeyler yapması gerekiyor” dedi.

    ‘HEPİMİZ ARTIK TÜKENDİK’

    Hastalığı yenmek için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Çavdar, “Keyfi şekilde kafelere gidip oturulması, maske takılmaması, mesafeye uyulmaması beni çok üzüyor. Onlar maske takmadıkça, temasa dikkat etmedikçe bizi ekipmanların için hapsediyorlar. Bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Çünkü burada gerçekten zor şartlarda çalışıyoruz. Hepimiz artık tükendik, psikolojik olarak çok yorulduk. Bize yardımcı olmalarını artık, ‘Covid’ diye bir şeyin olduğuna inanmalarını istiyoruz. Eve sadece uyumaya gidiyoruz. Onun dışında düğünlere gitmiyoruz, sosyal yaşantımız yok. Ailemle elimden geldiği kadar temas etmemeye çalışıyorum. Eve gittiğim zaman odada kalmaya çalışıyorum, farklı zamanlarda yemek yemeye, farklı zamanlarda tuvalete, banyoya gitmeye çalışıyorum. Hemşire olarak benim burada görevim hastaları tedavi etmek, onların iyi bir şekilde tedavi olmasını, rahatlamalarını sağlamaksa eğer halkında görevi temasa, sosyal mesafeye dikkat etmek, maskesini takmak, hijyenini korumak, bağışıklığına dikkat etmektir. Ben burada görevimi yerine getiriyorum, onların da görevini yerine getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

    ‘SON SÖZÜ BOĞULUYORUM OLDU’

    Çavdar, hastaların genelde solunum sıkıntısından şikayet ettiklerini, ‘boğuluyorum’, ‘uyuyamıyorum’ dediklerini belirterek, oksijen maskesini takmakta bile zorluk çıkaran hastalarla karşılaştıklarını anlattı. Çavdar, “Maskesini takmamakta ısrar eden bir hastam ölmeden önce ‘boğuluyorum hemşire hanım, bana yardımcı olun’ dedi. Yakını buraya gelip, ‘son sözü ne oldu’ diye sorduğunda ben ‘boğuluyorum’ dediğini söyleyemedim. Bizim 6 aydır aile ilişkimiz, sosyal hayatımız yok. Biz sadece çalışıyoruz.

  • Prof. Dr. Necmettin Ünal aşı çalışmalarına gönüllü denek oldu

    Prof. Dr. Necmettin Ünal aşı çalışmalarına gönüllü denek oldu

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, üniversite bünyesinde klinik deneylere geçmek üzere olan Covid-19 aşı çalışması için denek adayı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, “Bunlar o kadar güvenlik tedbirleriyle yapılan çalışmalar ki, girmekte hiçbir sakınca yok. Yan etki olabilir; ama düşük olasılık” dedi.

    Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, üniversite bünyesinde yürütülen iki ayrı Covid-19 aşı çalışması olduğunu, birinin klinik deneylere geçmek üzere olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ünal, “Etik Kurul başvurusu yapıldı. Yalnız şu anda arkadaşlarımdan aldığım bilgi, bunun insan üzerinde test edilebilmesi için, faz 1, faz 2 ve faz 3 için insan üzerinde kullanılabilecek şartlarda aşının üretilmesi lazım. Şu anda hayvan deneyleri bitti, insan deneyleri başlayacak. Pandemi nedeniyle bunlar 3 fazda yapılacak. Birinci fazı başlayacak, ondan sonra ikinci ve üçüncü faz var. Yani daha biraz zamanımız var. Ben Türkiye’deki aşının 2021 yılında yetişebileceğini pek düşünmüyorum. Yurtdışından gelecek aşıların da tüm topluma uygulanmak için 2021 yılının sonuna kadar geleceğini zannetmiyorum” diye konuştu.

    ‘GÖNÜLLÜ DENEK OLDUM’

    Prof. Dr. Ünal, aşı çalışmaları için gönüllü denek adayı olduğunu da kaydederek, “Halkımızı bilinçlendirmek için ben de bir denek adayıyım. Değişik yorumlar yapılıyor, ‘vay biz denek mi olacağız’ diye, tabii ki olacaksınız. Amerikalı, Alman denek olup, ‘ben olmuyorum kardeşim’ diye bir yol yok. Bunlar o kadar güvenlik tedbirleriyle yapılan çalışmalar ki, girmekte hiçbir sakınca yok. Yan etki olabilir; ama düşük olasılık. Ben kendimi denek olarak yazdırdım. Umut ederim olabilirim” görüşünü dile getirdi.

    ‘KURTULMANIN TEK YOLU MİLLİ AŞI’

    Aşıyla ilgili üretim altyapısının ne kadar yeterli olduğunu bilmediğini ifade eden Prof. Dr. Ünal, şöyle konuştu:

    “Halkın tamamına yetecek kadar aşı üretimi gerekiyor, bu da altyapı gerektiriyor. Bu altyapı yatırımlarının da varsa genişletilmesi, yoksa yeniden yapılmasında bir an önce çok büyük fayda var. Diğer ülkelerde üretilen aşılar, önce o ülke vatandaşları için kullanılacaktır. Türkiye’de 60 milyon kişiyi aşılayacaksak 120 milyon aşılama gerekiyor şu andaki bilgilerle. Belki sonra da devam edecek. Bundan kurtulmanın tek yolu var milli aşımızın üretilmesi. Hakikaten Türkiye’de de bu yönde bir sürü üniversitede çalışma devam ediyor. Şu anda gelinen noktada üretim ve dağıtım ile ilgili altyapının hızla oluşturulması lazım. Yoğun bakımda hasta tedavi ederek bu iş düzelmez, bu iş kökeninde membaında kurutulur. Bunun için şu anda elimizde olabilecek en iyi olanak da aşı.”

  • Ankara’da belediye otobüsü devrildi! Yaralılar var

    Ankara’da belediye otobüsü devrildi! Yaralılar var

    Ankara’da, kontrolden çıkan belediye otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 5 kişi yaralandı.

    Kaza, sabah saatlerinde Gölbaşı ilçesinde İncek Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Bulvarında meydana geldi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait İncek-Kızılay hattında çalışan Emrah Tepeli (34) yönetimindeki 06 BZ 4805 plakalı EGO otobüsü, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaldırıma çıkıp, ağaca çarparak şarampole devrildi.

    Kazada, sürücü Tepeli ile birlikte otobüste bulunan 10 yolcudan Fatih Çıtak, Aleyna Köroğlu, Salime Şahinyüz ve Hatice Karabacak yaralandı. Kazayı gören vatandaşlar, otobüsün ön camını kırarak yaralıları çıkardı. Yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Ankara Valiliği’nden mesai saatleri düzenlemesi

    Ankara Valiliği’nden mesai saatleri düzenlemesi

    Ankara Valiliği: Koronavirüs salgınının yayılımının en aza indirilmesi amacıyla valiliğimize bağlı kurumların çalışma saatlerinde bazı değişikliklere gidildi. Değişikliklerle Kontrollü Sosyal Hayat çerçevesinde yoğunluğun ve salgının bulaş hızının  azaltılması hedeflendi. Alınan kararla ilgili kurumların mesai saatleri; 08.00-17.00, 08.30-17.30, 09.00-18.00, 10.00-19.00 şeklinde dört farklı şekilde uygulanacaktır.

  • Şeyma’yı öldüren babaya, ağırlaştırılmış müebbet

    Şeyma’yı öldüren babaya, ağırlaştırılmış müebbet

    Ankara’nın Çubuk ilçesinde, internette uygunsuz görüntüleri olduğu gerekçesiyle kızı Şeyma Yıldız’ı (17) öldüren Harun Yıldız’ın (51) yargılandığı davada, savcı, tutuklu sanık babaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti. Kızı öldürülen anne Emine Yıldız’ın eşinden şikayetçi olmadığını söylediği duruşmada sanık baba, “Bana ne ceza verecekseniz umurumda değil. Ben zaten kızımın ölümüyle ilgili acı içindeyim istediniz cezayı verin” dedi.

    Harun Yıldız, 6 Şubat günü, dershane çıkışında aracıyla aldığı kızı Şeyma Yıldız’ı, Çubuk Kargın Mahallesi’nde tabancayla vurarak, öldürdü. Polisi arayarak teslim olan baba, sevk edildiği adliyede tutuklandı. Baba Yıldız hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘alt soydan akrabayı kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı.

    ANNE ŞİKAYETÇİ OLMADI

    Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamanın bugünkü duruşmasına, Harun

    Yıldız, bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Taraf avukatları ile sanık yakınlarının mahkeme salonunda hazır bulunduğu duruşmada, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Ankara Barosu’nun katılım talebi reddedildi. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır’ın sorusu üzerine anne Emine Yıldız, tutuklu kocasından şikayetçi olmadığını söyledi.

    Tanık olarak dinlenen ağabey İlhami Yıldız ise babası ile kız kardeşi arasında hiçbir sorun olmadığını belirterek, “Olay günü kahvaltı yaptıktan sonra Şeyma dershaneye yetişmek için acele bir şekilde masadan kalktı. Bu sırada babam daha önce hiç tanık olmadığım şekilde Şeyma’ya ‘Beni öpmeden mi çıkacaksın kızım?’ dedi. Şeyma da babamı öptükten sonra evden çıktı. Akşam da bu olay oldu. Babam olaydan üç gün önce şehir dışından gelmişti. Bize karşı davranışlarında bir değişiklik yoktu. Ancak geceleri uyuyamadığını fark etmiştim” dedi.

    Ağabey Yıldız, babasının kız kardeşinin internette uygunsuz görüntüleri olduğu yönünde kendilerine bir şey söylemediğini ifade etti.

    GÖRÜNTÜLERDEKİ ŞEYMA DEĞİL

    Mahkeme Başkanı Şatır, babanın kızı olduğunu iddia ettiği görüntülerdeki kişinin Şeyma Yıldız olmadığı yönünde bilirkişi raporu olduğunu ifade etti.

    Bilirkişi raporu ile ilgili görüşü sorulan sanık avukatı, müvekkilinin bu konuda kendinden emin olduğunu, sanığa internet imkanı sunularak görüntülerin tekrar izletilmesini talep etti.

    Davaya katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ise, talebin reddedilerek sanığın indirimsiz şekilde cezalandırılmasını istedi.

    ‘BANA VERİLECEK CEZA UMRUMDA DEĞİL’

    Söz verilen sanık Harun Yıldız da “Bana ne ceza verecekseniz umurumda değil. Ben zaten kızımın ölümüyle ilgili acı içindeyim istediniz cezayı verin. Sadece görüntülerle ilgili tekrar araştırılma yapılmasını istiyorum” dedi.

    SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI

    Duruşmada, mütalaasını açıklayan savcı, sanığın olay tarihinde 17 yaşında olan kızı Şeyma Yıldız’a yönelik kasten öldürme suçunu işlediğinin sabit olduğunu bildirerek, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti. Duruşma ertelendi.

  • Ankara Valiliği’nden toplu ulaşım kararı

    Ankara Valiliği’nden toplu ulaşım kararı

    Ankara İl Hıfzıssıhha Kurulu, raylı sistem araçlarında, vagon koltuk kapasitesi kadar oturarak, ayakta yolcu kapasitesinin yüzde 50’si kadar ayakta yolcu taşınabilmesine karar verdi.

    Valilikten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi.

    Ankara İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu 08/09/2020 tarihinde 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 23. 27. ve 72. maddelerine göre, Ankara Valisi Vasip ŞAHİN başkanlığında olağanüstü toplanarak gündemindeki konuları görüşüp aşağıdaki kararları almıştır.

    İçerisinde bulunduğumuz kontrollü sosyal hayat döneminde salgınla mücadelenin genel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra her bir faaliyet alanı/iş kolu için ayrı ayrı belirlenen tedbirlere uyum ve etkin denetim mekanizmaları büyük önem taşımaktadır.

    Bu çerçevede, farklı tarihlerde yayımlanan İçişleri Bakanlığı genelgeleri doğrultusunda Kurulumuzun kararları ile belirli dezavantajlı gruplara/meslek icralarına yönelik veya kamuya açık bazı alanlarda herkese maske takma zorunluluğu getirilmiş, şehirlerarası ve şehir içi yolcu taşımacılığına ilişkin düzenlemeler yapılmış, hangi durum ve şartlarda şehir içi toplu taşıma araçlarının ayakta yolcu alabileceği ve oranlar belirlenmiş ve lokanta restoran, kafe ve benzeri işletmelerin müzik faaliyetlerine kısıtlama getirilmişti.

    Gelinen aşamada başta fiziki mesafe kuralı olmak üzere alınan tedbirlere yeterince riayet edilmemesinin hastalığın yayılım hızını artırması ve toplum sağlığını riske atması nedeniyle; 07.09.2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı

    Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda İlimizde;

    1. İlimiz genelinde (meskenler hariç olmak üzere) tüm alanlarda (kamuya açık alanlar, cadde, sokak, park, bahçe, piknik alanı, sahiller, toplu ulaşım araçları, işyerleri, fabrikalar vb.) vatandaşlarımıza istisnasız maske takma zorunluluğu getirilmesine,

    2. Minibüs/midibüsler ile koltuk kapasitelerinde herhangi bir seyreltme ve kaldırılma yapılmayan otobüsler gibi iç hacim bakımından fiziki mesafe kurallarının uygulanamayacağı şehir içi toplu ulaşım araçlarında ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmemesine,
    Bunların dışında kalan toplu ulaşım araçlarında;

    a) Raylı sistem araçlarında (metro, tramvay vb.) Vagon koltuk kapasitesi kadar oturarak, ayakta yolcu kapasitesinin % 50’si kadar da ayakta yolcu taşıyabilmelerine, karşılıklı oturma düzeni varsa bu koltuklarda yüz yüze gelinmeyecek şekilde birer koltuk boş bırakılarak çapraz olarak oturulmasına,

    b) Koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüsler gibi ayakta yolcu taşıma ağırlıklı toplu ulaşım araçlarında; fiziki mesafe kurallarına aykırı olmayacak şekilde araç ruhsatlarında yazılı olan koltuk kapasitesi kadar oturarak ve araç ruhsatlarında yazılı olan ayakta yolcu kapasitesinin % 30’u kadar da ayakta yolcu taşıyabilmelerine, karşılıklı oturma düzeni varsa bu koltuklarda yüz yüze gelinmeyecek şekilde birer koltuk boş bırakılarak çapraz olarak oturulmasına,

    c)Raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.) ve koltuk kapasiteleri
    seyreltilmiş/kaldırılmış otobüslerde ayakta alınabilecek yolcu sayısını belirtir levha/tabelanın herkesin görebileceği şekilde asılmasına ve ayaktaki yolcuların durabileceği yerlerin fiziki olarak işaretlenmek suretiyle belirlenmesine,

    3. Restoran, kafe vb. tüm yeme-içme ya da eğlence yerlerinde saat 24.00’ten sonra müzik yayınına (canlı müzik, kayıt dinletilmesi vb. her türlü yayın dahil) hiçbir şartta izin verilmemesine. Mülki idare amirlerinin koordinasyonunda kolluk birimleri ve yerel yönetimlerce bu konuda gerekli tüm tedbirlerin alınmasına.

    4. Vatandaşların toplu olarak bulunduğu/bulunabileceği yerler (pazaryerleri, sahiller vb.) ile kafe, restoran vb. yeme içme ve eğlence mekanlarında; Koronavirüs salgınıyla mücadele amacıyla Sağlık Bakanlığı Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi ile İçişleri Bakanlığının ilgili Genelgeleriyle belirlenen kurallara ve alınan tedbirlere uyulması hususundaki denetimlerin süreklilik taşıyacak şekilde etkinliğinin artırılmasına yönelik gerekli tedbirlerin Kaymakamlar tarafından alınmasına,

    5. Koronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlere riayet etmeyen gerçek ve tüzel kişilere (işletmeler vb.) uygulanan idari para cezalarının tahsili konusunda Kaymakamlar ve ilgili tüm kurumlarca gerekli hassasiyetin gösterilmesine,
    Uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmamasına, alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılmasına,

  • Ankara’da artan vakalar sonrası krtik tarih

    Ankara’da artan vakalar sonrası krtik tarih

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek, Ankara’da koronavirüs vakalarının artmasında, çevre illerde hastalanan kişilerin tedavi için gelmesinin de etkili olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gerek, “Önümüzdeki dönemde Ankara’daki rakamların azalmasını bekliyoruz. Tabi ki bu bir süreç, zaman alacaktır. Eylül ayının sonuna doğru Ankara rahatlar, diye tahmin ediyoruz” dedi.

    Prof. Dr. Mustafa Gerek, Ankara’daki vakaların özellikle ağustos ayı itibarıyla belirli artış trendine ulaştığını ve beklenenin üzerindeki hasta sayısı ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Prof. Dr. Gerek, “Burada 2 önemli neden var. Bunlardan bir tanesi, Ankara’da oturan vatandaşlarımız; özellikle Ankara’nın çevresindeki illerden Ankara’ya göç etmiş kişilerden oluşuyor. Ankara; Çankırı, Çorum, Kayseri, Kırıkkale gibi çevresindeki illerden çok fazla göç alan bir yer. Ve vatandaşlarımız buralara gittiler. Fiziki mesafeye, maske kullanımına gereken özen gösterilmedi. Daha kalabalık ortamlarda düğün yaptılar. Tarlada beraber çalıştılar. Akşamları kalabalık ortamlarda beraberce yemek yediler. Ve bu hastalığın bir yerde yayılmasına neden oldular. Bunların bir kısmı ağustos ayının sonuna doğru geri döndü, bir kısmı hasta olarak geri döndü ve hastalığı buradaki kişilere de bulaştırdıklarını tahmin ediyoruz. İkinci bir neden ise yaz dönemi, diye tatile gidildi. Tatil yörelerinde de fiziki mesafe, toplu olarak bir arada bulunma gibi konularda çok özenli davranılmadı. Buralarda da hastalık kapıldı. Ve bu kişiler tatil dönüşü Ankara’da hastalanma oranlarını artırdı” diye konuştu.

    ‘EYLÜL SONU RAHATLAR’

    Prof. Dr. Gerek, Ankara çevresindeki illerde hastalanan kişilerin de tedavi için Ankara’ya geldiklerine dikkat çekerek, “Kendilerinin koronavirüs hastası olup olmadığını bilmeden veya şüphe duyaraktan daha iyi hastanelerde bakılacaklarını düşünerek Ankara’ya geldiler. Ankara’da vaka sayılarının artmasında bunun da nedeninin olduğunu düşünüyorum. Ankara’nın aslında sokaklarına baktığımız zaman özellikle maske konusunda duyarlı olduğunu söyleyebilirim. Bunu özellikle mart, nisan, mayıs döneminde de görmüştük. Ankara hakikaten Türkiye ortalamasının altındaki bir rakamla seyretmişti. Şu anda sayı bir miktar yüksek; ama Ankaralı bu konuda daha dikkatli ve özenli diye düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde Ankara’daki rakamların azalmasını bekliyoruz. Ama tabi ki bu bir süreç, zaman alacaktır. Eylül ayının sonuna doğru Ankara rahatlar diye tahmin ediyoruz” dedi.

    ‘KIŞ DÖNEMİNDE AŞILAMA BAŞLAYABİLİR’

    Prof. Dr. Gerek, tüm dünyada ve Türkiye’de rakamların son günlerde belli bir artış trendinde olduğunu dile getirerek, “Özellikle kuzey yarım kürede kış mevsimine giriyoruz. Sonbahar ve kış mevsiminde diğer viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında da belirli bir artış ayrıca fiziki mesafenin korunması konusunda da kapalı ortamlarda yaşayacağımız için bir zorlanma söz konusu olacak. Bunlar da muhtemeldir ki rakamlara yansıyacaktır. Ama aşı çalışmaları konusunda ümit vadeden sonuçlar gelmeye başladı. Belki bu kış döneminin gelmesiyle birlikte belirli ölçüde aşılama faaliyetleri de başlayabilir” değerlendirmesinde bulundu.

  • Banka nakil aracından 4,5 milyon lira çalan güvenlik görevlisi yakalandı

    Banka nakil aracından 4,5 milyon lira çalan güvenlik görevlisi yakalandı

    Ankara Valisi Vasip Şahin, çalıştığı banka nakil aracından 4,5 milyon lira alarak kaçan güvenlik görevlisinin yakalandığını açıkladı.

    Vali Şahin, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Kendisine emanet edilen paralarla kaçan banka nakil görevlisi, emniyet birimlerimizin yaptığı başarılı çalışma sonucu paralarla birlikte yakalandı. Polisimizi tebrik ediyorum.” ifadelerine yer verdi.

    Emniyet kaynaklarından edinilen bilgiye göre, güvenlik görevlisi Ayhan B’nin Etimesgut ilçesinde saklandığı adresi belirleyen Etimesgut İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri ortak operasyon düzenledi. Zanlı çaldığı paralarla yakalandı.

    Ayhan B. dün Yenimahalle ilçesinde, çalıştığı banka nakil aracından 4,5 milyon lirayı alarak kaçmış, polis ekipleri Ayhan B’nin yakalanması için çalışma başlatmıştı.

  • Ankara’da kamuda büyük rüşvet operasyonu!

    Ankara’da kamuda büyük rüşvet operasyonu!

    Ankara Valilği: Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığında görevli 19 kamu görevlisi ile bu kurum tarafından yapılan ihalelerde rüşvet karşılığında menfaat temin ettikleri ileri sürülen 28 şüpheli olmak üzere toplam 47 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir.