Kategori: Ankara

  • Yoğun bakımdan uyanınca ‘kıymalı yumurta’ istedi

    Yoğun bakımdan uyanınca ‘kıymalı yumurta’ istedi

    Korona virüse (Kovid-19) yakalandıktan sonra Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan ve 39 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren bir hasta, 39 gün sonra gözlerini açtı. Hastanın, gözlerini açar açmaz ilk isteği ‘kıymalı yumurta’ oldu.

    İstanbul’dan gelen misafirini ağırladıktan sonra Kovid-19 hastalığına yakalanan ve günlerce bu hastalığa yakalandığının farkında olmadan yaşamını sürdüren Uğur Kara (43), ateş ve öksürük şikayetiyle SBÜ Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan tahlil ve tetkikler neticesinde korona virüs teşhisi konulan Uğur Kara, tedavi altına alındı. Kara, iki günlük normal bakımın ardından durumu ağırlaşınca makinelere bağlandı. Kara, 39 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi. Doktorların yoğun çabasıyla tedavi gören Kara, 39 gün sonra gözlerini açtı. Gözünü açar açmaz ilk isteği ‘kıymalı yumurta’ olan Kara’nın bu isteği yerine getirildi.

    “Doktorlarım beni kırmadan kıymalı yumurta hazırlattırıp getirdiler”

    Doktorlar ve fizyoterapistler eşliğinde tedavisi devam eden Uğur Kara, hastalık ve tedavi sürecini anlattı. Bir hafta sonu arkadaşlarıyla pikniğe gittiğini söyleyen Kara, “Sonra hafta sonu ateş ve vücut kırgınlığıyla hastaneye başvurdum. Orada tahliller aldılar” dedi. Test sonuçlarının pozitif çıktığını ve hastaneye gittiğini ifade eden Kara, “O süreçte iki gün normal yattım. İki gün sonra yoğun bakıma aldılar. Yoğun bakımda belli şeyleri hatırlamıyorum. Sonra 39 gün yoğun bakımda kalmışım. Büyük bir mücadeleyle yoğun bakımdan çıkmışım. Çıktığımda ilk istediğim şey, kıymalı yumurta olmuş. Doktorlarım beni kırmadan kıymalı yumurta hazırlattırıp getirdiler, büyük bir keyifle yedim” dedi. Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Doktorlarım çok çok ilgilendiler. Onların verdiği mücadeleyle, benim de verdiğim mücadeleyle büyük bir tehlike atlatmış olduk. Allah’ım bugüne şükür, şu anda iyiyim. Tekrar tedavilere başladım. Şu anda tedavi görüyorum. İnşallah iyi bir şekilde ayağa kalkacağım.”

    “Dikkat edin, ne olursa olsun önleminizi alın”

    Vatandaşlara da seslenen Kara, korona virüsün görünmeyen bir hastalık olduğunu kaydederek, “Bugün birisi grip olur, ‘grip’ dersiniz, yanına yaklaşmazsınız ama bu görünmeyen bir hastalık. Dikkat edin, ne olursa olsun önleminizi alın” dedi. Kara, “Maskesiz dışarı çıkmayın, mesafeleri koruyun. Bunlara çok dikkat edin” ifadelerini kullandı.

    “Güzel bir şekilde tedavisi sonlandı ve serviste takibi devam ediyor”

    Uğur Kara’nın tedavi sürecine ilişkin bilgiler veren Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım doktorlarından Klinik ve İdari Sorumlu Uzm. Dr. Aysun Kurtay, Uğur Kara’nın 39 gün yoğun bakımda kaldığını ve bu 39 günün 25 günündeyse solunum cihazına bağlı yaşadığını söyledi.

    Uzm. Dr. Kurtay, “39 gün yoğun bakımda geçti. 42 yaşında girdi, yoğun bakımda doğum gününü kutladık, 43 yaş oldu. Aralıklı uyanmalarında bir şekilde söylediğimiz şeyleri, uyum sağlıyor ve yapıyordu. Uğur’un en büyük iyileşme göstermesi şuydu: Cihazdan ayrıldı, ‘kıymalı yumurta istiyorum’ dedi. Dedik ki ‘İyileşme periyodunda düzlüğe ulaştı.’ Çok şükür, güzel bir şekilde tedavisi sonlandı ve serviste takibi devam ediyor” şeklinde konuştu.

  • Flamingolar Tuz Gölü’nde büyülü görüntüler oluşturdu

    Flamingolar Tuz Gölü’nde büyülü görüntüler oluşturdu

    Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü’ne her yıl olduğu gibi bu yıl da göç yoluyla gelen flamingolar, renkli görüntüler oluşturdu. Geçen yıl 21 bin flamingoya ev sahipliği yapan Tuz Gölü, normalleşme dönemiyle birlikte ziyaretçilerini bekliyor.

    Konya, Ankara ve Aksaray sınırları içinde yer alan Tuz Gölü, su çıkışı olmadığı için kapalı göl olma özelliğini taşıyor.  Derinliği birçok yerde yarım metreden az olan göl, ilkbahar aylarında suyun çoğalmasıyla 164 bin 200 hektar alana ulaşıyor.

    Kendine özgü doğal yapısı ve tarihi değerlere sahip bölge, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Göl, ülkenin tuz ihtiyacını büyük bir oranda karşılarken, kuşların göç yolu üzerinde olmasından dolayı da birçok kuş türü ilkbahar ve yaz aylarında burada konaklıyor. Göl, en fazla konaklayan kuş türü flamingo olduğu için de halk tarafından flamingo cenneti olarak da adlandırılıyor.

    Aksaray’ın Eskil içesinin kuzeyinde konuşlanan flamingolar, yerli ve yabancı turistler tarafından gözetlenebiliyor. Eskil Belediye Başkanı Necati Belgemen, Tuz Gölü’nün, flamingoların, Türkiye’de düzenli olarak kullandıkları en önemli koloniden birisi olduğu belirtti.

    Belgemen, şunları söyledi:
    ”Tuz Gölü’nü tanıtmaya çalışıyoruz. Flamingolara giden 11 kilometrelik yolu yaptık. Halk arasında bizler bu kuşlara allı turna deriz. Tuz Gölü’nün güneyi ve Eskil’in kuzeyinde kalan bu bölge, el değmemiş doğasıyla flamingolar için güvenli bir kuluçka alanı sunuyor. Flamingolar için de her türlü önlemlerimizi aldık. Koronavirüs nedeniyle büyük şehirlerden seyahatler açıldığı için de misafirlerimizi bekliyoruz. Türkiye’nin her yerinden vatandaşlarımızı flamingo cenneti Eskil’e davet ediyoruz. Flamingoların ilçemize daha yakın yerlere inmesi için göle su akıtıyoruz. Bu flamingolar için Türkiye’nin dört bir tarafından gelen ziyaretçilere de gönüllü rehberlik yapmaya hazırız.”

  • Barış Çakan kavgayı ayırmak isterken ölmüş

    Barış Çakan kavgayı ayırmak isterken ölmüş

    Etimesgut Alsancak Mahallesi’nde önceki gün meydana gelen olayda Barış Çakan (20) ve arkadaşı B.A., ezan okunduğu sırada parkta araç içinde yüksek sesle müzik dinleyen 3 kişiyi uyardı.

    Araçtakilerin buna tepki göstermesi üzerine çıkan kavgada Barış Çakan, bıçaklandı ve hastanede hayatını kaybetti.

    Olayın ardından araçta bulunan A.B., K.H.Y. ve Ö.K.Y. gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Sosyal medyada Barış Çakan’ın, Kürtçe müzik dinlediği gerekçesiyle öldürüldüğü iddiaları yer aldı. Valilikten yapılan açıklamada, olayın Kürtçe müzikle ilgisi olmadığı, Barış Çakan ve arkadaşının, şüphelileri ezan okunması sırasında yüksek sesle müzik dinlememeleri konusunda uyarması sonucu meydana geldiği belirtildi.

    ‘BARIŞ KAVGAYI AYIRMAK İÇİN ARAYA GİRDİ’

    Tutuklanan şüphelilerden suça sürüklenen çocuk Ö.K.Y. savcılıktaki ifadesinde, kavganın B.A. ve K.H.Y. arasında başladığını, olayda ölen Barış Çakan’ın kavgaya ayırmak için araya girdiğini söyleyerek, “Ancak kavga büyüyünce Barış da biz de kavgaya girdik, Barış’ın elinde bıçak vardı. Bıçağı bana doğru salladı. Sağ el parmağımın ucu kesildi. Ben de bıçağı Barış’ın elinden alıp, bacağına doğru iki kez salladım. Ancak isabet etmedi. Bu sırada diğerlerinin ne yaptığına dikkat etmedim. Sonrasında B.A. sopa alarak beni kovaladı. Ben de kaçtım. Benim salladığım bıçak isabet etmedi. Üzerime atılan bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben Barış Çakan’ı bıçaklamadım. Kimi bıçakladığımı bilmiyorum. Benim kullandığım bıçakta kan izi olmadığına eminim. Çünkü isabet etmedi” dedi.

    ‘YÜKSEK SESLE MÜZİK DİNLİYORDUK’

    K.H.Y. ise ifadesinde olay öncesi araçta arkadaşı ve kuzeni ile birlikte alkol aldığını belirterek, “Bu sırada yüksek sesle müzik dinliyorduk. Mahalleden tanıdığım B.A. biraz dayılanarak ‘Kardeş sesini kıssana’ dedi. Ben araçtan indiğim anda burnuma kafa attı. Burnum kanadı. Araçtan inen A.B. ile Ö.K.Y. olaya karışınca kavga çıktı. Kuzenim A.B, B.A’ya yumruk attı. Sonra 5 kişi birbirimize daldık. Herkes birbirine vuruyordu. Ben B.A. ile kavga ederken, Barış Çakan ve Ö.K.Y. kavga ederek aşağı doğru gidiyordu. Ben onlardan uzaklaştım. Bizim binanın bahçesindeyken, Ö.K.Y, ‘Çocuğu 5 yerinden bıçakladım’ diyerek, elime bıçak verdi. Ben de bıçağı binanın bahçesine attım. Bizim eve çıktığımızda Ö.K.Y, yine 5 yerinden bıçakladığını söyledi. Polis aracına bindirildiğimizde ise, bıçağı birkaç kez salladığını ve 2 kere isabet ettirdiğini söyledi. Şahsın öldüğünü bilmiyorduk, karakolda öğrendik” dedi.

    ‘EZANI DUYMADIK’

    A.B. ise ifadesinde, arkadaşı ve kuzeniyle araçta alkol aldıklarını, yüksek sesle müzik dinlediklerini belirterek, “Ezanı duymadık. Sonra iki kişi geldi. K.H.Y’yi çağırdılar. K.H.Y. araçtan indi ve aralarında tartışma çıktı. Bunun üzerine ben ve Ö.K.Y. araçtan indik. K.H.Y’nin burnu kanıyordu. Önce olayı çözmeye çalıştık. Sonra beşimiz birden kavga etmeye başladık. Bu sırada kimsenin elinde bıçak ve benzeri bir alet yoktu. Kavga çıkınca etraftan birileri sokağa indi. İki kişi sokaktan aşağı inerek uzaklaştı” dedi.

    Öte yandan soruşturma kapsamında olay yerine yakın binanın bahçesinde iki adet bıçak bulunduğu belirtildi. Barış Çakan’ın ilk otopsisinde vücudunda iki bıçak yarası olduğu belirtilirken, suça konu bıçağın hangisi olup olmadığını adli tıp incelemesinden sonra ortaya çıkacağı bildirildi. Savcılık kaynaklarından alınan bilgiye göre, ortada Kürtçe müzikle ilgili bir tartışma olmadığı, araçta dinlenen müziğin de arabesk olduğu ifade edildi.

  • Barış Çakan cinayetinde ilişkin paylaşımlara soruşturma

    Barış Çakan cinayetinde ilişkin paylaşımlara soruşturma

    Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, Barış Çakan’ın öldürülmesine ilişkin sosyal medyada yapılan provokatif paylaşımlarla ilgili soruşturma başlattı.

    Ankara’nın Etimesgut ilçesinde önceki gün Barış Çakan’ın arkadaşı B.A, park halindeki araçta bulunan A.B., K.H.Y. ve Ö.K.Y.’yi ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinledikleri için uyarmış, taraflar arasında çıkan kavgada bıçaklanan Çakan ağır yaralı kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

    Cinayetle ilgili sosyal medyada yapılan paylaşımlarda Çakan’ın Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldüğü iddia edilmişti.

    Cinayete ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında alınan şüpheli ve tanık ifadelerinde, Çakan’ın Kürtçe müzik dinlediği için değil arkadaşının ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinleyen kişileri uyarması nedeniyle çıkan kavgada öldüğü belirtildi.

    Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, cinayetle ilgili sosyal medya üzerinden yanlış, yanıltıcı, halkı kin ve düşmanlığa sevk edebilecek propaganda amaçlı paylaşımlarla ilgili soruşturma başlattığı bildirildi.

  • Şehirler arası seyahat yasağı ne zaman bitiyor?

    Şehirler arası seyahat yasağı ne zaman bitiyor?

    ‘Şehirler arası seyahat yasağı ne zaman bitiyor?’ sorusu yanıt buldu. 3 Haziran’dan sonra koronavirüs tedbirleriyle ilgili çok önemli adımların atılması beklenirken, bu kapsamda İstanbul, İzmir ve Ankara’nın da aralarında olduğu 15 ile giriş-çıkış yasağının kaldırılması planlanıyor. Peki hangi şehirlerde seyahat yasağı (seyahat kısıtlaması) sona erdi, hangi illerde devam ediyor? İşte tüm detaylar..

    Türkiye koronavirüsle mücadelesini sürdürürken bir yandan da yeni normale geçiş devam ediyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında daha önce 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta şehirlere giriş-çıkış yasakları getirilirken, yeni normale geçişle ilk olarak 7 il ve ardından da 9 ilde seyahat yasağı kaldırılmıştı. Peki şehirler arası seyahat yasağı (seyahat kısıtlaması) ne zaman bitiyor?

    15 İLDE SEYAHAT YASAĞI NE ZAMAN BİTİYOR?

    İstanbul, Ankara ve İzmir’in de bulunduğu 15 ilde ise giriş-çıkış yasağı daha önce alınan kararla 3 Haziran’a kadar uzatılırken, bu illerdeki vaka ve ölüm sayılarına göre seyahat yasağının belirlenen tarihte sona erdirilmesi planlanıyor. Olumsuz durumlara göre ise yasaklar devam edecek.

    ŞEHİRLER ARASI YOLCULUK YASAĞI HANGİ İLLERDE DEVAM EDİYOR?

    Ankara, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Sakarya, Samsun, Van ve Zonguldak illerinde şehir giriş-çıkış kısıtlaması uygulamasına 3 Haziran’a kadar devam edilecek.

  • Ankara’da polis uygulama noktasına araç daldı

    Ankara’da polis uygulama noktasına araç daldı

    Dün akşam saatlerinde Ankara’da, İstanbul yolu Çiftlik kavşağındaki uygulama noktasına hızla giren aracın çarptığı 5’i polis 7 kişi yaralandı.

    Edinilen bilgiye göre, A.G. yönetimindeki 06 DV 3291 plakalı araç, İstanbul yolu Çiftlik kavşağında oluşturulan uygulama noktasına hızla girerek araçlara ve görevli polislere çarptı.

    Kazada, uygulama yapan 5 polis ile kontrol için bekleyen 2 vatandaş yaralandı. Bazı araçlarda hasar oluştu.

    Yaralılar, olay yerine gelen 112 Acil ekiplerince çevredeki hastanelere kaldırıldı.

    Gözaltına alınan A.G’nin alkollü olduğu kaydedildi.

  • Sokak ortasında koca dehşeti!

    Sokak ortasında koca dehşeti!

    Ankara’da eşini markete gitme bahanesiyle evden çıkaran koca, sokak ortasında 2 çocuğunun annesini tabanca ile vurarak öldürdü. Zanlı, önce olay yerine gelen bekçilere ateş açtı sonra da aynı silahla intihar teşebbüsünde bulundu.

    Ankara’da markete gitme bahanesiyle 2 çocuğunun bulunduğu evden eşini dışarı çıkaran Veysel Tetik (51), 10 yıllık hayat arkadaşını sokak ortasında silahla öldürdü. Cinayet sonrası olay yerine gelen bekçilere de ateş eden Tetik, daha sonra intihara kalkıştı. Bekçilerin bir süre konuştuğu zanlı, ikna edilerek gözaltına alındı.

    MARKET BAHANESİYLE EVDEN ÇIKARDI

    Saat 10.00 sıralarında Sincan ilçesinde Veysel Tetik, dün bilinmeyen bir nedenle tartıştığı eşini bu sabah markete gitme bahanesiyle 2 çocuğunun bulunduğu evden çıkardı. Üzerinde polis gömleği bulunan Veysel Tetik, sokakta yürürken birden belindeki tabancayı çıkarıp, eşine ateş etti. Boynundan vurulan Selma Tetik, ağır yaralandı. Selma Tetik, çevredekilerin ihbarı üzerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ancak Tetik, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

    İNTİHARA KALKIŞTI

    Veysel Tetik, olay yerine gelerek ‘teslim ol’ çağrısı yapan bekçilere, bir el ateş ederek kaçtı. Bekçilerin sokakta yaklaşık 100 metre kovaladığı Tetik, yakalanacağını anlaşınca bu sefer tabancayı kendi başına dayadı. Veysel Tetik, gelen polis ve bekçilerin ikna çalışması sonucu silahını bırakarak teslim oldu.Polis olmamasına karşın polis gömleği giyen Veysel Tetik, gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.

  • 10 yıllık eşini sokak ortasında vurarak öldürdü

    10 yıllık eşini sokak ortasında vurarak öldürdü

    Ankara’nın Sincan ilçesi Fatih Caddesi üzerinde bulunan Keklik sokakta kan donduran cinayet vakası yaşandı. V.T isimli zanlı 10 yıllık eşini bayram öncesi Arife gününde gözünü kırpmadan öldürdü.

    V.T eşi S.T ile iddialara göre önceki gün sebebi belli olmayan bir konu yüzünden tartıştı. Sonraki gün V.T eşini markete gidip alışveriş yapma bahanesi ile oturdukları ikametten çıkarttı. V.T. bir de üzerine de polis olmamasına karşı polis gömleği bulup giydi. V.T. sokak ortasında yanına aldığı silahı çekip eşini boynundan vurdu.

    İntihara yeltendi

    Olayı gören vatandaşlar polis ekipleri ve sağlık görevlilerine haber verdi. Hastaneye kaldırılan S.T gerçekleştirilen müdahalelere karşın kurtulamadı. Cinayet mahallinde kaçan V.T.’nin peşine polis ve bekçi unsurları düştü. Bir köşede kıstırılan V.T güvenlik güçlerine de ateş açtı. V.T. yakalanacağını anlayınca silahı kafasına dayayarak intihara yeltendi. Güvenlik güçleri V.T.’yi ikna ederek teslim olmasını sağladı.

    Olayın görgü tanıklarından Salih K. ise ” Saat 10.00 civarıydı gazete almaya inmiştim. Dışarı çıktığımda o arkadaş kafasına silahını dayamıştı, üzerinde polis gömleği vardı. Polis arkadaşlara de tehditler savuruyordu. Polis arkadaşlar gelip sıkıştırdılar onu ben olayın ne olduğunu anlamadım. İlerde bir polis grubu daha vardı. Oraya gittiğimde bayan arkadaşın boynundan vurulmuş yattığını gördüm” dedi.

  • Bekçi terörü! Çöp dökmeye çıkan genci öldüresiye dövdüler

    Bekçi terörü! Çöp dökmeye çıkan genci öldüresiye dövdüler

    Hak ihlalleriyle sık sık gündeme gelen bekçiler bu kez de Ankara Etimesgut’ta çöp dökmeye çıkan bir genci öldüresiye dövdü.

    Konuyu gündeme İyi Parti Ankara İl Başkanı Yetkin Öztürk getirdi.

    Twitter hesabından olayı paylaşan Yetkin Öztürk, 6 gün önce Ankara Etimesgut’ta çöp dökmeye inen bir gencin bekçiler tarafından coplarla dövüldüğünü, olaya müdahale etmek isteyen aileye biber gazı sıkıldığını, astım hastası gencin babasının göğsüne de ayakları ile bastıklarını yazdı.

    Olayı İyi Parti Ankara İl Başkanı şöyle anlattı:

    “Serkan isim genç çöp dökmek için dışarıya çıkıyor. Bölgede görevli iki bekçi, apartmandan içeri girmek üzere olan gence neden dışarıda olduğunu soruyor. Çöp dökmek için çıktığını söyleyen genci bekçiler öldüresiye dövüyor. Olayı duyan ve müdahale etmeye çalışan gencin ailesine de biber gazı sıkılıyor. Astım hastası babanın göğsüne ayakları ile basıp teslim alıyorlar. Polis ve bekçi takviyesi ile 20 kişilik ekip ters kelepçe ile aile karakola götürülüyor.

    “Kameraların kayıt cihazları sökülüyor”

    Kontrol için hastaneye götürülen Serkan ve ailesi ters kelepçe ile doktor tarafından muayene ediliyor. Karakol da kendilerine alenen terörist ifadesi defalarca kullanılıyor. Annenin namaz kılmasına bile izin verilmiyor. Sahur vakti su içmek isteyen aileye tuvalet lavaboları gösteriliyor. 12 yaşındaki çocuk yasal olmadığı halde tek başına ifadesi alınıyor. İki saat sonra binanın kameralarının kayıt cihazları sökülüyor. Serkan kardeşimiz Hakkari’de askerdeyken mayın patlıyor kulağında işitme sorunu var. Serkan, ‘ekmeğimi gözlerimle kazanıyorum’ diyor. Belediyede sayaç okuyan işçi kardeşim şuan çok kötü.”

    Olayı paylaşırken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu da etiketleyen İyi Parti İl Başkanı “Bekçi zulmüne bir son verilsin” dedi.

  • Bursa kitap okuma oranlarında zirvede

    Bursa kitap okuma oranlarında zirvede

    Avrupa’nın en büyük kitabevi olan BKM KİTAP, 11 Mart’tan 10 Mayıs 2020 tarihine kadar olan 2 aylık dönemdeki istatistiklerinden yola çıkarak ‘en çok kitap siparişi veren 10 il, en çok satan 10 kitap, en çok okunan 10 yazar, kitap dışında en çok satan ürünler ve en çok kitap siparişi verenlerin yaş aralığı’ gibi verileri paylaştı

    Veriler ışığında pandemi döneminde en çok okunan 10 yazar ise şöyle sıralandı; Sabahattin Ali, Stefan Zweig, Ahmet Ümit, Franz Kafka, Fyodor Mihayloviç, Dostoyevski, George Orwell, Varol Yaşaroğlu, Zülfü Livaneli, Beyza Alkoç, Jose Mauro de Vasconcelos En çok okunan kategoriler ise şu şekilde sıralandı; Edebiyat, çocuk, sınavlara hazırlık, eğitim, tarih kitapları

    Pandemi döneminde en çok kitabı hangi şehir okuyor?

    Pandemi dönemine ilişkin ortaya çıkan verilerde en çok kitap siparişi veren ilk 10 il de sırasıyla şöyle; İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Kocaeli, Antalya, Mersin, Konya, Adana, Kayseri.

    Nüfusa göre en çok kitabı Bursa okuyor

    Nüfusa göre en çok kitapseverin bulunduğu iller ise sırasıyla Bursa, Bilecik, Ankara, Kocaeli, Eskişehir, Yalova, Karabük, Denizli, Balıkesir ve Erzincan oldu.

    İşte Türkiye’de ilk Koronavirüs vakasının açıklandığı 11 Mart’tan 10 Mayıs 2020 tarihine kadar olan 2 aylık dönemde en çok okunan ilk 10 kitap şöyle;

    1 – Bir Ömür Nasıl Yaşanır? (İlber Ortaylı)

    2 – İçimizdeki Şeytan (Sabahattin Ali)

    3 – Kral Şakir 8 Macera Adası! (Varol Yaşaroğlu)

    4- Şeker Portakalı (Jose Mauro de Vasconcelos)

    5 – Simyacı (Paulo Coelho)

    6 – Bir İdam Mahkumunun Son Günü (Victor Hugo)

    7 – 1984 (George Orwell)

    8 – Körlük (Jose Saramago)

    9 – Hayvan Çiftliği (George Orwell)

    10 – Otomatik Portakal (Anthony Burgess)