TUSAŞ’ın Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki tesislerine dün düzenlenen terör saldırısında 5 kişi şehit olurken, 2’si ağır olmak üzere 22 kişi yaralanmıştı. Teröristlerce aracı gasp edilerek şehit edilen ticari taksinin şoförü Murat Arslan’ın naaşı, Kahramankazan Devlet Hastanesi’nden askeri törenle alındı. Düzenlenen askeri törene Arslan’ın ailesi, sevdikleri ve yakınları katıldı. Şehit taksi şoförü Murat Arslan’ın cenazesi, Kahramankazan’da bulunan Ulu Cami’de öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazı sonrası defnedilecek.
Kategori: Ankara
-
“Nasıl kıydılar benim oğluma”
TUSAŞ’ın Kahramankazan’daki tesislerine biri kadın biri erkek terörist tarafından gerçekleştirilen terör saldırısında 1’i taksi şoförü 4’ü TUSAŞ personeli şehit olmuştu. TUSAŞ personellerinden şehit olan çalışan Hasan Hüseyin Cambaz’ın baba evi Ankara’nın Sincan ilçesindeki evine Türk bayrakları asıldı. Şehit Cambaz’ın babası Veli Cambaz, yaptığı açıklamada, “Ben oğluma bir tokat vurmadım, elimi kaldırmadım. Nasıl kıydılar benim oğluma şerefsizler. Şuanda bir şey diyemiyorum. Bunlar şerefsiz. 3 yıldır çalışıyor benim oğlum orada. Oğlum melek gibiydi aramız çok iyiydi. Allah’ım sabır ver ya Rabbim. Nasıl kıydılar yavrularıma ve arkadaşlarına. Nasıl girdiler oralara” diye konuştu. TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Cambaz’ın 2 yıldır evliydi.
-
Şehit ailelerinin Adli Tıp Kurumu’nda bekleyişi
TUSAŞ’ın Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki tesislerine dün düzenlenen terör saldırısında 5 kişi şehit olurken, 2’si ağır olmak üzere 22 kişi yaralanmıştı. Düzenlenen saldırıda şehit olan TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Canbaz, makine mühendisi Zahide Güçlü ve güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan’ın aileleri cenazelerini almak için Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı’na geldi.
-
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yazgan: “Hiçbir güç ve maşaları bizi yolumuzdan döndüremeyecektir”
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, yaptığı açıklamada TUSAŞ’a yapılan saldırının Türkiye’yi terör belası ile kıskaca alıp, istediklerini yaptırmak isteyen dış güçler tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye’de terörün sona ermesinin konuşulmasından dahi rahatsız olanların bu saldırıyı gerçekleştirdiğini belirten Yazgan, “İçeriği veya hayata geçirilme ihtimali ayrı bir konu olan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terörü bitirmeye matuf olarak TBMM’de yaptığı konuşmadan bile rahatsızlık duyanlar, kanlı eylemlerini gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı.
“Düşmanlarımız pusuda beklemekte ve her hamlemizi takip etmekte”
Milli savunma hamlelerinin gerçekleştiği önemli kurumlardan TUSAŞ’a yönelik yapılan kanlı terör eyleminin Türkiye düşmanlarının her an pusuda beklediğinin göstergesi olduğuna dikkat çeken Yazgan, “Düşmanlarımız pusuda beklemekte ve her hamlemizi takip etmekte, ona göre stratejiler gerçekleştirmektedir. Bundan bir süre önce Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘İsrail’in asıl hedefi Türkiye’ açıklamasının tesadüfi olmadığı da bir kez daha kanıtlanmıştır” dedi.
Türkiye’nin içeride ve dışarıda terör belasıyla kuşatılmak ve bu şekilde şantajlara maruz bırakılmak istendiğini belirten Yazgan, “Ülkemiz üzerine plan yapanların hesap edemediği tek şey ise Çanakkale’de birlikte ölmeyi başarmış ecdadın torunları, aynı ruh ve heyecanla ülkesini savunacak, birlik ve beraberliğinden taviz vermeyecektir. ‘Bir ölür, bin diriliriz’ sözünü anlamak için TUSAŞ’a gerçekleştirilen saldırı sonrası kurum çalışanlarının söylediği ‘Her zamankinden daha çok çalışacağız’ açıklamasına bakılmalıdır” dedi.“Hiçbir güç ve maşaları bizi yolumuzdan döndüremeyecektir”
Türk milletinin milli iradenin ve idarenin teröre, şantaja, baskıya boyun eğmeyeceğini vurgulayan Yazgan, “Büyük ve güçlü Türkiye olarak başımız her zaman dik, alnımız açık, ülkemiz, milletimiz ve umudunu bize bağlamış mazlum coğrafyaların umudu olmaya, onların temsilcisi, sesi olmaya devam edeceğiz. Her türlü saldırı, eyleme, teröre karşı Cumhurbaşkanımızın, devletimizin, millet iradesinin yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Hiçbir güç ve maşaları bizi yolumuzdan döndüremeyecektir” diyerek milli birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. -
MİT, TUSAŞ şehitlerinin kanını yerde bırakmadı
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Ankara’da Türk Havacılık Uzay Sanayi Anonim Şirketi A.Ş’ye (TUSAŞ) yönelik gerçekleştirilen menfur saldırının ardından Suriye ve Irak’ın kuzeyinde bulunan PKK hedeflerini imha etti.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, söz konusu operasyonlarda Suriye’de ve Irak’ta PKK/YPG kontrolünde örgüte ait sözde askeri, istihbarat, enerji/altyapı tesisi, lojistik ve mühimmat deposu gibi çok sayıda stratejik nokta hedef alındı. Terör örgütü PKK/YPG’ye karşı planlanan hedefe ulaşılıncaya kadar operasyonların aralıksız devam edeceği kaydedildi. -
TUSAŞ’ta güvenlik önlemleri arttırıldı
Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş.’de (TUSAŞ) dün meydana gelen terör saldırısı sonra güvenlik önlemleri arttırıldı.
Ankara’da dün saat 15.26’da biri kadın 2 teröristin düzenlediği saldırının ardından TUSAŞ’ta güvenlik önlemleri arttıldı. Mesai saatinin başlaması ile çalışanlar Kahramankazan ilçesindeki TUSAŞ tesislerine gelirken, jandarma asayiş kontrol noktası öncesinde ayrı bir kontrol noktası kuruldu. Giren araçlarda bulunanlara yönelik kimlik kontrolü yapılırken, gerekli kimliklere sahip olmayanlar ise içeri alınmıyor. Tesis içine girmek isteyen taksiler ise ayrı bir şekilde aranıyor. -
Eski Milli Savunma Çakmakoğlu hayatını kaybetti
Çakmakoğlu’nun cenazesi yarın İncesu Kara Mustafa Paşa Camii’nde cuma namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından İncesu Aile Mezarlığı’na defnedilecek.
Sabahattin Çakmakoğlu kimdir?
Sabahattin Çakmakoğlu, 1995 yılında Milliyetçi Hareket Partisi’ne katıldı. 23 Kasım 1997 tarihinde de partisinin merkez yürütme kurulu üyeliğine seçilerek genel başkan yardımcılığına getirildi. 2007’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adaylığını koydu ancak Abdullah Gül’e karşı kaybetti.Sabahattin Çakmakoğlu, 25 Kasım 1930 tarihinde Kayseri’nin İncesu ilçesinde doğdu. 1953 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi ve Mülki İdare Amiri olarak kamu sektöründe çalışmaya başladı. Bu dönemde Kozaklı, Gülşehir, Ürgüp, Çıldır, Bayburt ile Ereğli ilçelerinde kaymakam olarak görev aldı. Daha sonra valiliğe terfi ederek Gümüşhane, Isparta, Edirne, Gaziantep, İçel, ve Merkez bölgelerinde vazifelerde bulundu. Bunun yanında Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Müsteşarlığı ile İçişleri Bakanlığı da yaptı. 1991 yılında da bakanlar kurulu kontenjanından Yüksek Öğretim Kurumu üyeliğine seçildi. 1992’de emekliye ayrılmasının ardından da bi süre cumhurbaşkanı başdanışmanı olarak çalıştı. Daha sonra Anavatan Partisi’ne katılarak siyasete atıldı.
1995 yılında da Milliyetçi Hareket Partisi’ne (MHP) üye oldu. Alparslan Türkeş’in vefatına kadar da kendisine danışman olarak himetlerde bulundu. 23 Kasım 1997 tarihinde de MHP’nin merkez yürütme kurulu üyeliğine seçilerek genel başkan yardımcılığına getirildi. 1999 Türkiye genel seçimlerinde de Kayseri’den milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi. 28 Mayıs 1999 tarihinde kurulan hükümette de
Milli Savunma Bakanlığı’na tayin edildi. 2007 seçimlerinde de yeniden Kayseri milletvekili oldu. 2007 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adaylığını koydu ancak Abdullah Gül’e karşı kaybetti. Sabahattin Çakmakoğlu, 2011 genel seçimlerinde aday olmayarak siyasetten çekildi.
-
TUSAŞ saldırısında şehitlerin kimlikleri belli oldu
Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde bulunan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) yerleşkesine terör saldırısı düzenlendi.
Terör saldırısında şehit olanların kimlikleri belli oldu. Şehitlerden 4’nün TUSAŞ çalışanı, birinin ise teröristler tarafından gasp edilen taksinin şoförü olduğu öğrenildi.
MAKİNE MÜHENDİSİ ZAHİDE GÜÇLÜ
Zahide Güçlü 37 yaşındaydı.
TUSAŞ’ta makine mühendisi olarak çalışıyordu.
Eşinin gönderdiği çiçeği almak için nizamiyeye çıkan kadın teröristlerin hedefi oldu.
Ağır yaralanan 2 çocuk annesi kadın, kaldırıldığı hastanede müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
TAKSİ ŞOFÖRÜ MURAT ASLAN
Saldırıda şehit olanlardan biri de teröristlerin gasbettiği taksinin şoförü Murat Arslan’dı.
Babasına ait taksi durağında; kardeşiyle birlikte çalışıyordu.
Murat Arslan’ın cansız bedeni taksinin bagajında bulundu.
Acı haberi alan babası büyük üzüntü yaşadı.
CENGİZ COŞKUN
Şehit Cengiz Coşkun da evli ve 1 çocuk babasıydı.
TUSAŞ’ta kalite kontrol görevlisi olarak çalışıyordu.
Sivaslı olan Coşkun uzun süredir ailesiyle beraber Ankara’da yaşıyordu..
Coşkun için Ankara’da cenaze töreni düzenlenecek.
ATAKAN ŞAHİN ERDOĞAN
Ankara’nın Sincan ilçesinde de şehit acısı var.
TUSAŞ’ta güvenlik görevlisi olarak çalışan Atakan Şahin Erdoğan’ın ailesinin yaşadığı eve Türk bayrakları asıldı.
Şehit için ilçede tören yapılacak. Cenazesi daha sonra Cimşit Mezarlığı’nda defnedilecek.
HÜSEYİN CAMBAZ
TUSAŞ görevlisi Hasan Hüseyin Cambaz’ın da ailesi yasta.
NTV
-
Hapşırma nöbeti geçiren Aydın, yarın taburcu edilecek
Trigeminal sinirde hapşırma refleksi oluştuğu için hapşırma nöbeti geçiren Benazir Aydın, yarın taburcu edilecek. Batman’da 18 Eylül’de hapşırma nöbetleri üzerine Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Benazir Aydın, ileri tetkik ve tedavi için 2 Ekim’de Ankara Bilkent Şehir Hastanesine sevk edilmişti.
Edinilen bilgilere göre, sevk edildiği günden bu yana Aydın’a Nöroloji, Psikiyatri, Kulak Burun Boğaz, İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları ve Dahiliye bölümünden farklı doktorlar teşhis koyabilmek için çeşitli testler uyguladı. 20 gündür tedavi altında tutulan Aydın’a, trigeminal sinirde hapşırma refleksi oluştuğu gerekçesiyle 4 kere sinir blokajı tedavisi uygulandığı öğrenildi. Uygulanan enjeksiyon tedavisi sayesinde sağlık durumu iyiye giden ve 35 gün sonra sağlığına kavuşan Aydın’ın yarın taburcu edileceği ifade edildi.
-
43. kattan düşerek ölen kadının ailesinden cinayet iddiası
Olay, 20 Ekim akşamı Çankaya ilçesi Konutkent Mahallesi’ndeki bir gökdelende meydana geldi.
Alınan bilgilere göre, binicilik eğitmenliği yapan 27 yaşındaki Semanur Arslan, arkadaşları Ferhat D. (43) ile Ezgi Ö.’nün (31) bulunduğu eve gitti. İlerleyen saatlerde yerde bir kadın cesedi gören vatandaşlar, polis ekiplerine ihbarda bulundu.
Olay yerine gelen ekipler tarafından yapılan incelemede ölen kişinin Semanur Aslan olduğu ve 43’üncü kattan düştüğü tespit edildi.
Olayla ilgili ifadesi alınan Ferhat D’nin Arslan’ı tanımadığını, olay sırasında başka odada olduklarını ve dışarı çıktıklarında ise Arslan’ı göremediklerini söylediği öğrenildi. Ezgi Ö.’nün ise ifadesinde, Arslan’ın erkek arkadaşı ile problemleri olduğunu ve sürekli ağladığını iddia ettiği öğrenildi. Ölen genç kadının ailesi, olayın intihar süsü verilmiş cinayet olduğunu ileri sürdü.
Olayın bir an önce çözülmesini isteyen aile, sorumluların en ağır cezayla yargılanmasını istedi.
“Dayanamıyorum, çıldırmak üzereyim”
Arslan’ın gözü yaşlı annesi Elif Karaca, kızının asla intihar etmeyeceğini belirterek, “O gün çok mutluydu. Kapadokya’ya gideceğini söylemişti. Asla intihar edecek birisi değildi. Öldüğü evde yaşayan kadını görünce tepki göstermiştim. O da bana kendisiyle çok fazla görüşmediğini söylemişti. Ben çocuğumu başka yerde sanırken, o kadının evine götürmüşler. Ertesi gün vefat ettiğini öğrendim. Kızım neden oradaydı bilmiyorum. Ankara’da olduğunu bile bilmiyordum. Hiçbir tahminim yok. O evde yaşayanları da tanımıyorum. Şüphelendiğim bir şey de yok. Benim kızım intihar etmez. Hayat dolu birisiydi, çok güzeldi. Temiz kalpliydi. En son konuşmamızda bizleri çok sevdiğini, ailenin ne demek olduğunu bildiğini söyledi. Son gördüğümde her zamanki gibi neşeliydi. Hiçbir açıklama yapmıyorlar, hiçbir şey bilmiyorum. Verilen ifadeler çelişkili, birbirini tutmuyor. Kızım asla intihar edecek biri değildi. Hayalleri vardı, ‘Sana çok güzel bir aile kuracağım annecim merak etme’ dedi. Ailesine çok düşkündü. Ne olur bu olayın üstü kapanmasın. Neyse olay ortaya çıksın. Dayanamıyorum, çıldırmak üzereyim. Kızımı tanımadıklarını söylemişler, tanımadıkları insanı nasıl evlerine alıyor ki. Ben çocuğumu istiyorum, onsuz yapamıyorum” dedi.
“Ablamı tehdit eden kişiler vardı”
Arslan’ın kardeşi Serhat Arslan ise, ablasının neşeli ve enerji dolu birisi olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“Ablamın öldüğü evdeki o iki kişinin ifadeleri birbirleriyle çelişiyor. Ablam taksi çağırdıktan çok kısa bir süre sonra ölmüş. İntihar edecek hiç kimse taksi çağırmaz. Ablamın telefonu şifreliydi. Telefonuyla uğraşılmış. Bu olay kesinlikle intihar değil. Çok hayat dolu bir insandı ablam ve hayatında her şey yolundaydı. İntihar etmesine neden olacak bir erkek arkadaşı veya ilişkisi de yoktu. Güçlü bir kadındı. İntihar etmesine imkan yok. Şüphelilerin ikisi de ablamı tanıyordu ve sosyal medyadan takip ediyordu. Serbest bırakıldıkları an hesaplarını kapatmışlar. Ablamı tanımamaları söz konusu değil. Ablam bana ikisini bir araya getireceğini söylemişti. Muhtemelen o kadınla oğlanı sevgili yapmak için o eve gidildi. Yalan söylüyorlar. Ablam alkol bile kullanmıyordu. Psikolojik olarak intihar edecek birisi değildi. Duyan herkes yardıma gelirse bu olay çözülür. Ablamın sesinin duyulması gerekiyor. Kanı yerde kalmasın. Saatlerce kanını temizlemek için uğraştılar. Bu işin arkasında başka şeyler var. Neden öldüğüne dair bir tahminim yok ama ablamı tehdit eden kişiler vardı.”