Kategori: Ankara

  • “İyi hal indirimi düzenlemesini tekrar gözden geçirdik”

    “İyi hal indirimi düzenlemesini tekrar gözden geçirdik”

    Cumhurbaşkanlığının himayesi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koordinasyonunda kadına yönelik şiddetle mücadelede atılacak adımların ve uygulanacak yeni politikaların ele alındığı ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu Toplantısı’, Ankara’da bir otelde gerçekleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda kadına karşı şiddetle mücadelede iş birliğinin önemine vurgu yapıldı. Toplantıda konuşan Bakan Tunç, son 21 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerek anayasal, gerek yasal, gerekse uygulamaya yönelik olarak kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Bakan Tunç, 2003 yılına kadar aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere ihtisaslaşmış bir mahkemenin olmadığını hatırlatarak, bu çerçevede aile mahkemelerinin kurulmasını sağladıklarını ve bu konudaki önemli bir eksikliği giderdiklerini ifade etti. 2011 yılında Aile Bakanlığını kurarak Türkiye için önemli bir eksikliği giderdiklerini ifade eden Tunç, kadına yönelik şiddet ve aile bireylerinin korunması amacıyla önemli bir yasal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlattı. Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
    “Kadına yönelik şiddetle ilgili soruşturmaların daha etkin yapılabilmesi için 2020 yılında HSK’nın aldığı kararla bu konuda sadece belirli cumhuriyet savcılarının görev aldığı özel soruşturma büroları ile tedbir mahkemelerinin kurulmasını sağladık. Artık bir ilde, ilçede kadına yönelik şiddet vakalarında tedbir kararları, bu konuda uzmanlık kazanmış tedbir mahkemeleri tarafından veriliyor. Halihazırda 81 ilde ve 144 ilçe adliyesinde olmak üzere toplam 225 adliyede bu soruşturma büroları faaliyet göstermektedir. Bu düzenlemelerin olumlu sonuçlarını da almaya başladık. Bu kapsamda özel bürolar kurulmadan önce kadına karşı işlenen suç soruşturmalarının ortalama tamamlanma süresini hızlandırdık. Bu süre 2019 yılında 186 gün iken, bu sayı 2023 yılında ortalama 51 güne inmiştir.”

    “İyi hal indirimi düzenlemesini de tekrar gözden geçirdik”

    Kadınlara yönelik koruma kalkanını daha da güçlendirdiklerini dile getiren Bakan Tunç, “Israrlı takibi, kadınların özgürlüğüne saldırı olarak görüyoruz. Bu nedenle kadınları huzursuz edecek ve onların yakınlarının güvenliği konusunda endişelendirecek hareketlere maruz kalmamalarını önemsiyoruz. Kamuoyunda tartışmalara neden olan ve kravat indirimi olarak anılan ‘iyi hal indirimi düzenlemesi’ni de tekrar gözden geçirdik. Böylece failin yargılama safhasında salt indirim almaya yönelik kılık kıyafetine özen gösterme, takım elbise giyme veya kravat takma gibi davranışların indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğini hükme bağladık. Suç mağduru kadınların talepleri halinde ücretsiz olarak avukat görevlendirileceğini düzenleyerek, kadınların adalete erişimi hususunda önemli bir adım daha attık” değerlendirmesinde bulundu.

    “Suç mağduru kadın ve çocukların faillerle bir araya gelmeden ifadelerini verebilmelerine imkân sağlayan adli görüşme odaları oluşturduk”

    Adaletin amacının mağduru korumak olduğunu vurgulayan Tunç, mağdur odaklı adalet anlayışını hayata geçirmenin gayreti içinde olduklarını belirterek, “Suç mağduru kadın ve çocukların faillerle bir araya gelmeden, uzmanların desteği ile özel ortamlarda ifadelerini verebilmelerine imkân sağlayan adli görüşme odaları oluşturduk. Bugün itibarıyla sayısı 170’e ulaşan adli görüşme odalarında 100 binin üzerinde adli görüşme gerçekleştirilmiştir. 81 ilimizde kurduğumuz ve sayısı 167 olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerimiz başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireyler olmak üzere tüm mağdurların adli süreçte yalnız olmadıklarını hissettirmektedirler” şeklinde konuştu.

    “Adalet teşkilatımızda görev alan 96 bin 309 personelden 45 bin 653’ü, yaklaşık yarısı kadın personelden oluşmakta”

    Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda farkındalığın artırılması için Adalet Akademisi’nin her yıl hakim, savcı ve adaylara yönelik eğitimler verdiğini söyleyen Bakan Tunç, “Sadece 2023 yılında uzaktan eğitim de dâhil olmak üzere toplam bin 469 hakim ve cumhuriyet savcısı ile 836 hâkim ve cumhuriyet savcısı adayına aile hukukundan kaynaklanan davalar ve 6284 sayılı Kanun uygulamaları konularında eğitimler verdik. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin yanında kadına verdiğimiz değerin ve önemin bir diğer göstergesiyse kadınların iş hayatına katılım oranındaki büyük artıştır. Bu kapsamda 2002 yılında kadın hâkim ve savcı sayısı bin 847 iken, bugün bu sayıyı yüzde 380 oranında artırarak 8 bin 854’e çıkardık. Halihazırda toplam 3 bin 647 olan hakim ve savcı adaylarından bin 690’ını kadın adaylar oluşturmaktadır. Adalet teşkilatımızda görev alan 96 bin 309 personelden 45 bin 653’ü, yani yaklaşık yarısı kadın personelden oluşmaktadır. Bu Adalet Bakanlığı olarak kadına verdiğimiz önemi gösteriyor” açıklamasında bulundu.

    “Amacımız bir kadının dahi ayrımcılığa, şiddete, haksızlığa maruz bırakılmamasıdır”

    Bakan Tunç, paylaştığı rakamların kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda nereden nereye gelindiğini ortaya koyduğunu söyleyerek, “Bizim için mesele sadece bir istatistik meselesi de değildir. Bizim için asıl mesele, insan hak ve onuru meselesidir, bir adalet meselesidir. Bu konuda tek amacımız bir kadının dahi ayrımcılığa, şiddete, haksızlığa maruz bırakılmamasıdır” dedi.

  • Mansur Yavaş taksici esnafı ile bir araya geldi

    Mansur Yavaş taksici esnafı ile bir araya geldi

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ulaşım esnafıyla bir araya gelerek, sorunları, talep ve çözüm önerilerini dinlemeye devam ediyor. Taksi durağı başkanları ve Ankara’nın çeşitli ilçelerinde taksicilik yapan esnafın taleplerini dinleyen Yavaş, çözüm önerileri hakkında da görüş alışverişinde bulundu. Pandemi döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından tüm Türkiye’ye örnek olan çalışmaları anlatan Başkan Yavaş, “Esnaf arkadaşlarımızın hepsi samimi arkadaşlar. Dilekleri, talepleri, eleştirileri ne varsa onu bize duyuruyorlar, biz de çözmeye çalışıyoruz. 2019’da iş başına geldikten sonra pandemi ortaya çıktı. 100 yıldır yaşanmayan bir şey olduğu için herkes çaresiz kaldı. Bazen vatandaş kendi derdine çare bulamaz hale geldi. Vatandaşın dar zamanında el uzattık. İhtiyaç sahiplerini yardımseverlerle buluşturduk, birbirilerini bilmeden yardım ettiler” ifadelerini kullandı.

    “Asli ihtiyaçları yerine getirmek için çalıştık, hayali hiçbir şey yapmadık”

    Vatandaşın her anında yanında olarak asli ihtiyaçlar doğrultusunda çalıştıklarının altını çizen Yavaş, şu açıklamalarda bulundu:
    “Belediyeciliğin ne olduğunu gösterdik. Belediyecilik sadece asfalttan, kaldırımdan ibaret değil. Doğumundan ölümüne kadar vatandaşın tüm ihtiyacını karşılasın diye kurulmuş bir kurumdur belediye. Farklı bir belediyecilik yaptık. Şeffaf ihale dönemine geçtik. 4 bin ihale Youtube’da duruyor. İsteyen istediği ihaleyi görebiliyor. Kent Konseyi vasıtasıyla vatandaşların görüşünü aldık. Tek başımıza karar vermedik, bilen insanların görüşlerine başvurarak yaptık. Ankara’nın hiçbir yerinde kimse ‘biz oy vermedik diye bize hizmet yapılmadı’ diyemez. Bir köye giderken kaç oy çıktığına bakmadan gittik. Benim için önemli olan oranın asli ihtiyacı. Su olmayan, 20-25 yıldır suyu tankerle taşınan köyler çıktı. Kanalizasyonu olmayan köy 200’ün üzerinde çıktı. Bunlardan 117’sini yaptık, 55 tanesinin yapımı sürüyor. Şimdi bir yerde su yokken ne yaparsınız? Bu evlerde 20-25 yıldır su yoktu, bunların hemen hemen hepsini suya kavuşturduk. Benim için öncelik bunlar. Darda kalan herkesin peşine düşerek, asli ihtiyaçları yerine getirmek için çalıştık, hayali hiçbir şey yapmadık.”

    “Ankara’nın kırsalında tarım ayağa kalktı”

    Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kırsal kalkınma desteklerine de değinen Yavaş, “Ankara’nın kırsalında tarım ayağa kalktı. Ağacımızı da, çiçeğimizi de kendimiz yetiştiriyoruz. Hem kendi seralarımız var hem de yerli yetiştiricilere dağıtıyoruz fidesini, çiçek yetişince kendisinden satın alıyoruz. Ankara halkından aldığımız parayı aynı şekilde çiftçiye dağıtarak, eskiden pul gibi saçılan paraların toprağa tohum olarak dökülüp, oradan bereket olarak çıkması için çalışmalar yaptık. Kırsalda da büyük bir kalkınma sağladık. Türkiye’ye örnek olacak çalışmaları yaptık ve karşınıza geldik” diye konuştu.

    “Sincan’daki, Altındağ’daki, Mamak’taki insanın çocuğunu aç bırakmamak hepsinden önemli”

    Tüm taksilere tablet ve kameraların takılacağını belirten Yavaş, şöyle devam etti:
    “800 tane tablet var. 7 bin 700 taksinin hepsine takacağım. Kamera zorunlu koşulmuş, oda ile protokol yapacağım. Ben teklif edeceğim, kabul ederler etmezler, UKOME’de marttan sonraya uzatıldı. Kameraların hepsini biz belediye olarak takacağız. Kamerayı taktığınız zaman hem sizin can güvenliğiniz hem de taksiye binenler daha güvenli olarak binecekler. Biz esnafın yanındayız. Esnafın hepsini destekliyoruz. Bizim belediyecilik anlayışımız bu. Gerçek belediyecilik de bu. Sincan’daki, Altındağ’daki, Mamak’taki insanın çocuğunu aç bırakmamak hepsinden önemli. Esnafa destek olmak mı önemli, yoksa yaptığın bir tane beton mu? Bir kuruş boşa harcayacak paramız yok bizim. Kentin asli ihtiyacı neyse o. Çünkü ben sizin paranızı harcıyorum. Başkasının cebinden parayı harcamak kolay, ben kendi cebimden vermeyeceğim parayı hiçbir yere harcamıyorum. Boşa bir kuruş israf etmeyecek şekilde para harcamak benim görevim. Bunun bir sorumluluğu var. Başkasının parasını sana emanet ediyorlar, sen onu harcıyorsun. Bunu doğru yere harcamak zorundasın. Belediyecilik budur. Bu şekilde biz aynen devam edeceğiz. Herhangi bir devlet dairesinde gördüğünüz memur ne ise ben de Ankara’ya hizmet etmekle görevli bir memurum. Onun için ne kimseyi ayırmaya hakkım var ne de insanları ayırmaya hakkım var. Eşit ve adil bir şekilde herkese hizmet etmeye devam edeceğiz.”

  • “Taksici esnafının kazancı sınırlı”

    “Taksici esnafının kazancı sınırlı”

    TESK Başkanı Bendevi Palandöken, taksici esnafının sorunlarına ilişkin açıklama yaptı. Ülke genelinde sayıları 95 bini aşan taksici esnafının taksimetre ayarlama ücretinden dolayı mağdur olduğunu dile getiren Palandöken, “Taksimetre ayarlaması ekonomik sebepler nedeniyle üç defa ayarlandı. Geçen yıl ile bu yıl arasında taksimetre ayarlamasına yüzde 210 civarında bir zam yapıldı. Bunları varsayarsanız eğer taksici esnafının kazancı sınırlı. Her pahalandığı noktada müşteri kaybediyor” diye konuştu.
    Taksimetre ayarlamalarında fiyatlarda bir yeknesaklık sağlanması gerektiğini belirten Palandöken, “Bu kadar yüksek bir fiyatla bu taksimetrelerin ayarlanması, esnafın parayı ödeyebileceği limiti aşıyor. Dolayısıyla bunun daha düşük rakamlarda yapılması, taksimetre yapacak esnafın mağduriyetinin önüne geçilmesi lazım” dedi.

  • Yol çöktü, çöp kamyonu askıda kaldı

    Yol çöktü, çöp kamyonu askıda kaldı

    Olay akşam saatlerinde Yenimahalle ilçesi Demetevler Mahallesi 361. Cadde üzerinde meydana geldi.

    Ankara’da etkili olan yağışın ardından Yenimahalle Belediyesine ait çöp kamyonu çöp toplarken, yolun yama yapılmış kısmı çöktü. Yolun çökmesinin ardından çöp kamyonu askıda kaldı. Sağ tekerlekleri havada kalan kamyon Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Yenimahalle Belediyesi ekiplerinin çalışmaları sonucu vinç yardımı ile kurtarıldı.

  • Milli Savunma Bakanı Güler, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Bodnar’ı kabul etti

    Milli Savunma Bakanı Güler, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Bodnar’ı kabul etti

    Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar’ı makamında kabul etti.

  • “Kamu görevlisi emekli olmak istemiyor”

    “Kamu görevlisi emekli olmak istemiyor”

    Memur-Sen bünyesi altında faaliyetlerini sürdüren Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Ali Küçükkösen, emekli kamu görevlilerinin yaşadığı sorunları dile getirmek ve kabine toplantısı öncesi emeklilerinin maaş beklentisini kamuoyuna duyurmak amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Memur-Sen Genel Merkezi’nde ‘Onurlu ve insanca bir yaşam emeklilerin de hakkıdır’ başlığıyla düzenlenen toplantıda, kamu görevlilerine yapılan 8 bin 77 lira seyyanen zammın memur emeklilerine de yapılması talep edildi.
    Burada konuşan Küçükkösen, mevcut aylıkların ne geçimlerini sürdürecek ve ne de hayatlarını idame ettirecek seviyede olmadığını belirterek “Emekli olabiliriz ama sesimizi meydanlarda yükseltmek için hala genciz, sözümüzün gerekli yerlere ulaşması için hâlâ mücadeleye devam ediyoruz, hakkımız olanı almak ve sendikal hakka kavuşmak için mücadelemizde kararlıyız” diye konuştu.

    “Kamu görevlilerinin hakları, kamu görevlisi emeklilerinin de haklarıdır”

    Emekli aylıklarında bir adaletsizliğin olduğunu söyleyen Küçükkösen, “Kamu görevlisi gibi emeklisi de personel sisteminin bir parçasıdır. Mevcut kadro unvanı üzerinden kamu görevlisine yapılan iyileştirmeler, kamu görevlisi emeklisini de etkilemektedir. Mevcut kadronun ek göstergesi artarsa, emekli kamu görevlisinin de ek göstergesi artar. Mevcut kadronun taban aylığı artarsa, emekli kamu görevlisinin de taban aylık tutarı artar. Mevcut kadronun aylık, gösterge aylığı, kıdem aylığı artarsa, emekli kamu görevlisinin de bu unsurların artış oranına göre emekli aylıkları artar. Yani, kadro sadece kamu çalışanına verilmiş bir hak ve menfaat değil, aynı zamanda kamu emeklisini de kapsayacak bir haktır” ifadelerine yer verdi.

    “Kamu görevlisi emekli olmak istemiyor”

    Sıkılaşma politikalarının, mali disiplin hükümlerin ve tasarruf tedbirlerinin en çok emeklilerin üzerinde uygulandığını sözlerine ekleyen Küçükkösen, emekliliğin, hazineye gider ya da devlete maliyet olmadığını yıllarca verilen emeğin sonucunda elde edilmiş bir hak olduğunu ifade etti.
    Küçükkösen, “Kamu görevlileri, bugün emekli oldukları takdirde maaşlarının yüzde 50’den fazla düşeceğini bildikleri için yaşına, yaşlılığına, hastalığına, on yılların getirdiği yorgunluğa ve yıpranmışlığa rağmen bırakın emekli olmayı emeklilik hayali bile kuramıyor. Emekliler, ‘Ya emekli aylıklarımız düzeltilsin, Ya da kamu görevine tekrar dönüş hakkı verilsin’ diyor” açıklamasında bulundu.

    “Emeklilik, bireyin, çalışanın ve emek verenin adil bir ücret elde etmeyi beklediği en doğal hakkıdır”

    Küçükkösen, çalışırken elde edilen ek ödeme, fazla çalışma, tazminat, hatta eş ve çocuk yardımı emeklilik sürecinde kesildiğini ifade ederek, “Emekli olduğunuzda; eşinizle, çocuğunuzla aranızdaki bağ kopuyor mu? Hayır, ama geliriniz bu kopuşu yaşıyor. Sosyal güvenlik ve emeklilik bireyin, çalışanın, emek verenin ve alın teri akıtanın adil bir ücret elde etmeyi beklediği en doğal hakkıdır” şeklinde konuştu.

  • Ankara’da lokantaya silahlı saldırı

    Ankara’da lokantaya silahlı saldırı

    Saldırı Ankara’nın Gölbaşı ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre kimliği belirlenemeyen bir kişi, içerisinde müşterilerin de bulunduğu lokantanın önüne gelerek kurşun yağdırdı. Kurşunlar lokantanın camlarına isabet ederken olayda yaralanan olmadı.

    Polis olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Mansur Yavaş, gençlerle bir araya geldi

    Mansur Yavaş, gençlerle bir araya geldi

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Başkent Üniversitesi Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonu’nda düzenlenen Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Yerel Yönetimler dersinin Türkiye’de Bir Yerel Yönetim Örneği: Ankara Büyükşehir Belediyesi başlıklı uygulama oturumunun konuğu oldu.
    Programa; Başkent Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdülkadir Varoğlu, Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelda Ongun, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sezgin Mercan, Öğretim Görevlisi Dr. Ali Mert Taşçıer ve öğrenciler katıldı.

    “Tek başınıza karar alırsanız halktan aldığınız parayı çar çur edersiniz”

    Oturum başkanlığını Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mercan’ın yaptığı uygulamalı ders kapsamında Mansur Yavaş şunları söyledi:
    “Devlet bir bütçe yapıyor planlama yapıyor ona göre hizmetlerini belirliyor. Yetki belediye başkanında Bu yetkiyi siz iyi kullanırsanız belediyeler iyi işler yapar ama siz bu bütçeyi kafanıza göre kullanırsanız, tek başınıza karar alırsanız halktan aldığınız parayı çar çur edersiniz. Ölçümüz modern gelişmiş ülkelerde bu işler nasıl yapılıyor? İngiltere’de Londra Belediye Başkanı hariç hiçbir belediye başkanının yetkisi yok. Böyle bir belediye başkanının taraf tutma ihtimali var mı yok. Ülkemizde yanlış bir anlaşılma var. Belediye başkanı dendiği zaman maalesef arkadaşların birçoğu kendini imparator zannediyor. ‘Astığım astık, kestiğim kestik belediye bütçesini istediğim gibi harcarım’ gibi anlayış maalesef Türkiye’de hâkim oldu. Bunun sebebini yüzyıllar önce söylemişler ‘Güç insanı bozar, fazla güç daha çok bozar’ diye. ‘Gücü eline geçiren de mutlaka kötülüğe meyil eder’ deniyor bu felsefe de kamu yönetiminde tartışılmış orada bunların hepsini okumuş olmanız gerekiyor.”

    “Harcadığınız parayı göstermek zorundasınız”

    Tüm belediye hizmetlerinin maliyetlerinin kalem kalem açıklayarak şeffaf yönetim anlayışını benimsediklerini anlatan Yavaş, “Beypazarı’nda 10 yıl belediye başkanlığı yaptım. Orayı turizm bölgesi yapma hayalimiz vardı. Hala her hafta sonu binlerce insan gidiyor ve yerel halk para kazanıyor. Bunu yapmak yerine ‘benim böyle bir görevim yok, binalar, köprüler yapayım’ gibi bir anlayışım yok çünkü ödeyen karar verir. Bu para sizden çıktı dolaysıyla benim kafama göre bu parayı harcamamam lazım. Seçimlerden önce şunu söyledik; kararları alırken katılımcı olacağız. Bunun için gelir gelmez 550 STK ve Kamu İdaresine yazı yazdık, ‘Önümüzdeki yılın bütçesini hazırlıyoruz, görüşlerinizi bildirin’ diye. Bütçemizi yaptık ve bunu harcarken şeffaf olduk. Türkiye’de ilk defa hem belediye meclisi toplantılarını hem de tüm ihaleleri canlı yayınlıyoruz tüm Türkiye izliyor. Harcadığınız parayı göstermek zorundasınız, keyfi bir şekilde hayali projelere para harcayamazsınız. İnternet sayfamıza girdiği zaman kuruşu kuruşuna nereye ne harcanmış görebiliyor insanlar. Toplumda çok büyük bir karşılığı oldu. Çünkü hep Büyükşehir Belediyesi deyince olumsuz düşünceler vardı. Bu olumsuz düşünceler altında belediye başkanlığı yapmak son derece zor. 5 yıldır ne hakkımızda bir tane dava açıldı ne de bir personelim savcılığa gitti. Hiçbir muhtar oy vermedik diye bize hizmet etmiyor diyemez. Biz bu görevleri yapacağız ve bitecek. Gittiğim zaman rahat bir şekilde gezeyim ‘başkanım gel çay iç’ desin böyle bir saygı duyulmayı hangi servete hangi makama değişirsiniz” diye konuştu.

    “Ankara’nın geleceği hakkında karar vermeniz gerekiyor”

    Gençlere, Ankara Kent Konseyi Gençlik Meclisi’ne katılarak kent yönetimine dâhil olmaları çağrısında bulunan Yavaş, “Gençlik Meclisi’ne mutlaka katılın kendi sorunlarınızı oradan çözün. Orada alınan talepler bize Belediye Meclisi’ne geliyor. ‘Ben bu kentte yaşayan bir bireyim. Benim ihtiyaçlarım var, neden yapmıyorsunuz’ demenizi bekliyorum. Asıl belediyecilik bu Biz de o problemi çözelim. Ankara’nın geleceği hakkında karar vermeniz gerekiyor. Bir başkasının sizin hakkınızda karar vermesine izin vermeyin. Biz yanlış yapıyor olabiliriz, sizin görüşünüze çok ihtiyacımız var. Yönetime aktif bir şekilde katılın. Ben, çalışmaları daha düzgün yapabilmem için bana destek olan böyle bir Sivil Toplum Kuruluşunu sırtımda taşırım. Ankara’yı Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği çağdaş başkenti hep birlikte gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.

  • 3 çocuk annesi eşini bıçaklayarak ağır yaraladı

    3 çocuk annesi eşini bıçaklayarak ağır yaraladı

    Alınan bilgiye göre, Sincan Tandoğan Mahallesi Zeki Uğur Caddesi 156 Sokak’taki bir binada meydana gelen olayda Suat D. ile eşi Gülseren D. arasında tartışma yaşandı. Yaşanan tartışma sonucu Suat D., 3 çocuk annesi Gülseren D.’yi bıçakladı. Apartman sakinlerinin ihbarı ile olay yerine ambulans ve polis ekipleri geldi. Yaralı kadın ambulans ile hastaneye sevk edildi. Zanlı Suat D. polis tarafından gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • 15 yaşındaki genç kız ölü olarak bulundu

    15 yaşındaki genç kız ölü olarak bulundu

    Edinilen bilgilere göre olay akşam saatlerinde Sincan ilçesi Ahi Evren Mahallesi Diriliş Sokak’ta meydana geldi.

    Silah sesi duyan vatandaşlar olayı polis ekiplerine bildirdi. Polis ekiplerinin yaptığı çalışma sonucu Z.Ç. isimli 15 yaşındaki kız çocuğunun tabanca ile vurularak hayatını kaybettiği belirlendi.

    Polis ekiplerinin ilk incelemesi sonucu intihar ettiği düşünülen genç kızın bir not bıraktığı bilgisine ulaşıldı. Notun içeriği öğrenilemezken genç kızın kesin ölüm nedeni ise yapılacak olan otopsi sonucunda belli olacak.