Kategori: Ankara

  • Ankara, başkent oluşunu konserle kutlayacak

    Ankara, başkent oluşunu konserle kutlayacak

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, 13 Ekim Ankara’nın Başkent oluşunun 100. Yılında Başkentlilere özel bir kutlama programı hazırladı. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, Atatürk Spor Salonu’nda 100. yılı özel bir konser ile kutlayacak. 13 Ekim 2023 Cuma günü saat 19.00’da Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenecek olan konserde sevilen sanatçı Sertab Erener sevilen şarkılarını başkentliler ile birlikte seslendirecek.

  • E-Devlet’te en çok SGK tıklandı

    E-Devlet’te en çok SGK tıklandı

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, SGK’nın e-Devlet’te en çok hizmet geliştiren ve en çok ziyaret edilen kurum olduğunu açıkladı. Vatandaşlara daha hızlı, daha güvenli ve daha zahmetsiz hizmet sunduklarını ifade eden Bakan Işıkhan, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    “Dijital çağın gerekliliklerine ayak uyduran Sosyal Güvenlik Kurumumuz, e-Devlet Kapısı’nda en çok ziyaret edilen ve en çok hizmet geliştiren kurum oldu. 163 uygulamayla vatandaşlarımıza kolay erişim ve 1 ayda toplam 174 milyonu aşan tıklanma ile dijitalin yüzyılında vatandaşlarımızın ihtiyaçlarıyla şekillenen yenilikçi adımlar atmaya devam edeceğiz.”

    Ayrıca e-Devlet’te SGK’da en çok ziyaret edilen 5 uygulama “SGK Tescil ve Hizmet Dökümü”, “Normal Şartlarda Nasıl Emekli Olabilirim”, “4A Emeklilik Bilgisi”, “GSS Tescil ve Prim Borcu Sorgulama” ve “Şahıs Ödemeleri” oldu.

  • Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yılı

    Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yılı

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Ankara’nın başkent oluşunun 100. yıl dönümünü kutlamak üzere yayımladığı mesaj şöyle:

    “Ankara; Kurtuluş Savaşı boyunca stratejik kararların alındığı, milletimizin mukadderatının şekillendiği ve jeopolitik konumuyla öne çıkan bir karargâh olarak 13 Ekim 1923’te Türkiye’nin başkenti olarak ilan edildi. İşte o günden beri bu kent; ‘bitti’ denilen yerde hürriyet meşalesini yakarak tüm yurdu aydınlatanların kenti oldu.

    Kurtuluş Savaşı’nın sevk ve idare merkezi, milli egemenliğin yegâne temsilcisi olan Ankara; tam 100 yıl evvel başkent olma vasfıyla taçlandırılmış ve bu taç aziz hemşehrilerimize emanet edilmiştir. Bu emaneti Büyükşehir Belediyesi olarak hakkıyla taşımayı tarihimize karşı sorumluluğumuz biliyoruz. Yeşil alanlarımız, kırsal kalkınma hamlelerimiz, toplumsal dayanışma projelerimiz, öğrenci dostu uygulamalarımız ile Cumhuriyetin başkentini sağlam ve emin adımlarla ikinci yüzyıla taşıyacağız. Tüm bunları yaparken, öncü kent olarak şeffaf, katılımcı, hesap verebilir bir yönetim anlayışı ile hareket etmeye devam edeceğiz.

    Bağımsızlığımızı sembolleştiren hürriyet meşalesini hiçbir zaman söndürmeyecek, aynı azim ve kararlılıkla yarınlarımızı aydınlatmaya devam edeceğiz. Bu düşünceler ile başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Ankara’nın başkent oluşu süresince millet iradesini vatan kabulü hâline getiren devlet erkanına ve aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.

    Ankara’nın, Başkent Oluşunun 100. Yılı Kutlu Olsun.”

  • TBMM’de “Filistin” oturumu

    TBMM’de “Filistin” oturumu

    TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin genel görüşme için toplanan TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Kurtulmuş, Filistin-İsrail arasındaki çatışmaya değinerek, “Savaşın genişlemesinin önlenmesi, barış, güven ve istikrar ekseninde bu anlayışımız çerçevesinde adil ve hakkaniyetli bir barışın tesis edilebilmesi için Türkiye olarak üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

    Kurtulmuş, şöyle konuştu:

    “Ecdadımız dört asır boyunca bugünkü Filistin topraklarında farklı dinden insanları, mezhepleri, etnik yapıları bir arada yaşatabilmiş. Batılı insaflı tarihçilerin ‘Osmanlı barış düzeni’ olarak tanımladıkları bu dönemde bir tek mezhep, din kavgası olmamış, herkesin hakkına hukukuna riayet edilmiş. Kısaca özetlemek gerekirse Mescid-i Aksa’daki Allah-u Ekber sesleriyle, hemen yanı başındaki ağlama duvarında Yahudilerin yakarışları, 100 metre ötedeki Doğuş Kilisesi’ndeki Hristiyanların duaları birbirine karışmış, insanlar barış, esenlik içinde yaşamıştır.”

    Kurtulmuş, Ortadoğu barışı ve Filistin-İsrail arasında barışın sağlanması için üç temel konu olduğunu ifade ederek, “1967 sınırlarında bütünleşik, tam manasıyla bağımsız, egemen ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti mutlaka mutlaka kurulmalıdır. Bütün dünya tarafından tanınmalıdır. Bir halkın devlet olarak varlığına müsaade edeceksiniz, asırlardır onlarla birlikte yan yana yaşamış halkın devlet olmasını kabul etmeyeceksiniz. Dolayısıyla, diyoruz ki; Türkiye olarak başından beri ifade ettiğimiz iki toplum iki devletli çözümden başka hiçbir çözüm olmadığını son olaylar bir kez daha ortaya koymuştur. Değerli milletvekili arkadaşlarım, bu sorunun çözülmesi için 2’nci temel mesele ise özellikle on yıllar boyunca yerleştirilen ve son birkaç yıldır giderek sayıları artan yasa dışı yerleşimciler meselesidir. İnsanlar evlerinden, iş yerlerinden, köylerinden, kentlerinden tehcir edilerek, onların yerine orayla hiç ilgisi olmayan halklar getirilmiş ve yerleşimciler uluslararası hukuka aykırı, Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı bir şekilde yerleştirilmeye devam edilmiştir. Yasa dışı, hukuk dışı bu yerleşimciler meselesinin ve buna bağlı olarak İsrail’in işgal ve ilhak teşebbüslerinin sona erdirilmesi, barışın önünü açacak en önemli gelişmelerden biridir. Değerli milletvekili arkadaşlarım, 3’üncü temel mesele ise başta Mescid-i Aksa olmak üzere -Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin- bütün din mensuplarının kutsal mekânlarının masuniyetinin korunması ve bu anlamda dinlerin kutsallarına karşı saygı gösterilmesidir. Onlarca kere yaşandığı gibi özellikle son dönemde sadece sıradan insanların da değil bazı milletvekillerinin, bazı bakanların öncülüğünde Müslümanların kutsal mekânı olan Mescid-i Aksa’nın defalarca baskınlara uğramış olması, baskınlarla işgal edilmiş olması uluslararası hukuk bakımından kabul edilebilecek bir durum değildir” değerlendirmesini yaptı.

  • Gölbaşında çevre temizliği yapıldı

    Gölbaşında çevre temizliği yapıldı

    Gölbaşı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerinin daha temiz bir Gölbaşı için çalışmaları aralıksız sürüyor. Ekipler Gölbaşı TOKİ mevkiinde bugün yoğun bir mesai gerçekleştirdi. Koordineli olarak yapılan çalışmalar sırasına yollar çalı süpürgeleri ve vakumlu yol süpürme araçlarıyla temizlendi. Ekipler moloz ve çöplerden arındırdığı kaldırımları tazyikli su ile yıkadı. Sonbaharın gelmesiyle yürüyüş yoluna dökülen yapraklar da ekipler tarafından toplandı.

    “Özveriyle durmadan çalışıyoruz”

    2019 yılında göreve gelmeleriyle birlikte temizlik seferliği başlattıklarını ifade eden Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, “Ekiplerimiz her gün ilçemizin temizliğini sağlamak için elinden gelenin fazlasını yapıyor. Göreve geldiğimiz gün başlattığımız temizlik seferberliğini ara vermiyoruz. Gölbaşılı hemşerilerimizin temiz ve ferah bir ortamda yaşamaları için özveriyle durmadan çalışıyoruz. Amacımız hem çevremizi temiz tutmak hem de gelecek nesillere daha güzel ve temiz bir Gölbaşı bırakmak” dedi.

  • CHP’li S.M’ye uyuşturucudan gözaltı

    CHP’li S.M’ye uyuşturucudan gözaltı

    Yenimahalle ilçesinde devriye görevi icra eden motosikletli polis timleri, şüpheli gördükleri bir aracı durdurdu. Araçta bulunan CHP Yenimahalle İlçe Başkan Yardımcısı S.M. ile erkek arkadaşı olan sürücünün üzerinde arama yapıldı. Yapılan aramada çiftin üzerinden çıkan 2,76 gram esrara el konuldu. S.M. ile erkek arkadaşı gözaltına alınırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.

  • “Kulak ameliyatı erken yaşta yapılmalı”

    “Kulak ameliyatı erken yaşta yapılmalı”

    Halk arasında kepçe kulak olarak bilinen kulak deformitesi, toplumda her yüz kişiden beşinde görülüyor. Kulak kıvrımlarının yeterince oluşmaması veya bazı kısımlarının fazla geniş olması sebebiyle ortaya çıkan bu durum kulakların olduğundan büyük ve açık görünmesine neden oluyor. Görsel olarak mutsuz eden kepçe kulağın operasyonu ise oldukça kolay. Operasyon sonrasında iyileşme süreci yalnızca 1 hafta sürüyor.

    Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Enver Ferruh İnan, kepçe kulak görülen bireylerin, okul çağında ve ergenlik döneminde sosyal ve psikolojik sorunlar yaşadığını söyledi. Çocukların akranlarının zorbalıklarına maruz kalabileceğini, psikolojik problemler, özgüven eksikliği ve içe kapanıklılık sorunu yaşayabileceğini belirten İnan, “Bu tür sorunların yaşanmaması için kepçe kulak probleminin kıkırdak gelişiminin büyük ölçüde tamamlandığı 5 yaşından sonra ve çocuk okula başlamadan önce ameliyatla bir kulak burun boğaz Uzmanı tarafından düzeltilmesi gerekir” önerisinde bulundu.

    “Çocuklarda iyileşme hızlı, başarı şansı daha yüksek“

    Op. Dr. İnan, otoplasti adı verilen kepçe kulak ameliyatı için ideal yaşın 5 ve 6 yaş dönemi olduğunu dile getirdi. Daha ileri yaşlarda da kepçe kulak ameliyatının yapılabileceğini vurgulayan İnan, “Çocuklarda iyileşme daha hızlıdır ve ameliyatın başarı şansı daha yüksektir. Çocuklarda genel anestezi, yetişkinlerde ise lokal anestezi ile yapılabilen basit bir ameliyattır” dedi.

    “Operasyon sonrasında iyileşme süreci 1 hafta”

    Ameliyatın kulak kanalıyla dolayısıyla işitme ile bir ilgisi olmadığını belirten İnan, ameliyat yöntemlerine ilişkin şöyle konuştu:

    “Kesi olmadan sadece iplerle poliklinik şartlarında yapılabilen yeni teknikler mevcuttur. Klasik yöntemde ise kulak arkasından bir kesi ile açılarak yapılmaktadır. Kesi, kulak arkasında kalacağı için iz kalma riski çok düşüktür. İyileşme süreci ortalama 1 haftadır.”

    Hastaların ameliyatın ardından bir süre bandaj takması gerektiğini bunun dışında ekstra bir özene ihtiyaç olmadığını belirten İnan, “Çocuklarında bu problem olan ebeveynlerin çocuklardaki psikolojik etkileri göz önünde bulundurarak zamanını geçirmeden bir uzmana başvurmasında yarar vardır” diye konuştu.

  • TZOB Genel Başkanı’ndan açıklamalar

    TZOB Genel Başkanı’ndan açıklamalar

    TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, birçok meyvenin üretiminde önemli bir tehdit haline gelen kahverengi kokarca hakkında basın açıklamasında bulundu. Kahverengi kokarcanın başta fındık olmak üzere elma, armut, turunçgiller, şeftali, ceviz, domates, biber gibi birçok bitkiye zarar verdiğini dile getiren Bayraktar, zararın boyutlarının üreticileri mağdur ettiğini belirterek, önlem alınması gerektiğini ifade etti.

    Bayraktar, kahverengi kokarcanın fındığa Karadeniz Bölgesi illerinde bu yıl yüzde 25’lere varan oranlarda zarar verdiğini tahmin ettiğini söyleyerek, “Zararın boyutları üreticilerimizi mağdur ediyor. Bu hastalık nedeniyle randımanın 30-35’e kadar düşmesiyle bazı üreticilerimiz fındığını satamadı. Karadeniz Bölgemizin ekonomisinin büyük bölümü fındığa dayalıdır. 500 bin aile doğrudan üretici olarak, on binlerce aile ise fındık nakliyesi, işlenmesi ve ticareti ve işçiliğinden geçimini sağlıyor. Yıllara göre değişmekle birlikte dünya üretiminin yaklaşık yüzde 62’sini, ihracatının ise yüzde 61’ini ülkemiz karşılıyor. Tedbir alınmadığında bu zararlının vereceği zararın yüzde 50 ila 75 arasında olduğu göz önüne alındığında, fındıkta 12,8 milyar lira olan üretim değerinin 6,4 ila 9,6 milyar lirasının ve 2,1 milyar dolara varan ihracat değerinin 1,1 ila 1,6 milyar dolarının tehdit altında olacağı bilinmelidir. Acilen tedbir alınmazsa bu zarar daha da yüksek oranlara erişecek. Çok önemli bir ihraç ürünümüz fındıkta gelecek yıllarda kötü sonuçlara yol açabilecek bu zararlıya gereken hassasiyet gösterilmelidir” ifadelerini kullandı.

    “Ziraat odalarımız bu konuda gerekli faaliyette bulunmaya hazırdır”

    Fındığa taraf olan her kesimin zarara karşı mücadeleye katılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Bayraktar, “Zararlının daha fazla yayılmaması için gereken çalışmalar artırılmalıdır. Yoğunluğun olduğu yerlerde Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlükleri, ziraat odalarımız ve üreticilerimiz bu yoğunluğu ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları ivedilikle başlatmalıdır. Ziraat odalarımız bu konuda gerekli faaliyette bulunmaya hazırdır. Ülkemizde Doğu Karadeniz Bölgesi’nin dışında Batı Karadeniz ve Marmara bölgelerinde de kahverengi kokarcanın varlığı tespit edildi. Bu yıl zararlının görüldüğü fındık üretim bölgelerinde yoğunluk kazanırken, çiftçilerimiz bu konuda gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasını istiyor. Ülkemizin en önemli ihraç ürünlerinden olan ve 2,1 milyar dolar döviz kazandıran fındığın geleceği için acilen tedbirler alınmalıdır” diye konuştu.

    “Popülasyonun yoğun olduğu bölgelerde, gerek kışlaklarda ve gerekse kokarcanın ürünlere zarar vermeye başladığı aylarda gerekli tedbirler alınmalıdır”

    Bayraktar, kahverengi kokarca için Zirai Mücadele Teknik Talimatı hazırlandığının altını çizerek, “İlaçlı mücadele için bitki koruma ürünleri ruhsatlandırıldı. Ayrıca doğal düşman olarak zararlının mücadelesinde kullanılacak olan yumurta parazitoidi salımı için kitlesel üretim çalışmaları tamamlanarak, 2023 yılı haziran ayından itibaren bölgeye kitlesel salıma başlandı. Toplum bilincinin artırılması amacıyla zararlının tanınması, zarar şekli ve mücadele yöntemleri hakkında afiş ve broşür hazırlandı. Karadeniz Bölgesi’nin coğrafi olarak engebeli olması ve fındık bahçelerinin dik alanlarda bulunması sebebiyle çiftçilerimiz zararlının görüldüğü alanlara teknik talimatlara uygun bir şekilde müdahale edemiyor. Ayrıca çiftçilerimizin mücadele dönemlerinde orada bulunması güç olduğundan, zirai mücadelenin yeterli ve zamanında yapılmaması sorun oluşturuyor. Ülkemizde de diğer ülkelerdeki gibi kayıplara ulaşmadan, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere popülasyonun yoğun olduğu bölgelerde gerek kışlaklarda ve gerekse kokarcanın ürünlere zarar vermeye başladığı aylarda gerekli tedbirler alınmalıdır” açıklamasında bulundu.

    “Kahverengi kokarca nisan ayına kadar evimizde, depomuzda, samanlığımızda kışlayarak sonra tarımsal alanlara yayılıyor”

    Üreticilerin kahverengi kokarcaların verdiği zararın önüne geçmeleri için yüz yüze, afişler ve broşürlerle eğitim almaları gerektiğini vurgulayan Bayraktar, “Evimizde, depomuzda, samanlığımızda ve benzeri yerlerde kahverengi kokarcaları gördüğümüzde onları imha etmeliyiz. Kahverengi kokarca nisan ayına kadar evimizde, depomuzda, samanlığımızda kışlayarak, sonra tarımsal alanlara yayılıyor. Bu sebeple kışlamış erginlerin kışlaklardan dağılmadan kitle halinde imhası için bulunduğunuz yerin Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlüğü ve belediye ile irtibata geçerek, halk sağlığı açısından zararlı olmayan ilaçlar ile ilaçlanması sağlanmalıdır. Mayıs ayından sonra kokarcanın hareketli olduğu dönemlerde Tarım ve Orman Bakanlığının ruhsatlandırdığı ruhsatlı bitki koruma ürünleri ile tarımsal alanlarda ilaçlı mücadele yapılması gerekiyor. Kimyasal mücadelenin yanında çevreye zarar vermemek adına biyolojik mücadele daha bir önem kazanıyor. Bu nedenle biyolojik ve biyoteknik mücadelede Bakanlık daha fazla inisiyatif almalıdır” şeklinde konuştu.

  • Doğalgaz patlamasının yaşandığı bina yıkılıyor

    Doğalgaz patlamasının yaşandığı bina yıkılıyor

    Bahçelievler’de 28 Eylül günü yaşanan doğal gaz patlamasının yaşandığı bina Bahçelievler Belediyesi ekipleri tarafından boşaltılmıştı.

    Bina yaşanan patlama sonrasında ağır hasar aldı. Bunun üzerine boşaltılan binadan belediye ekipleri karot örnekleri aldı. Alınan karot örnekleri sonrası yapılan inceleme sonucunda binanın yıkımına karar verildi.

    Binanın patlama sonrası aldığı hasar ise dron tarafından görüntülendi. Görüntülerde patlamanın yaşandığı dairenin tamamen harabe haline döndüğü, merdivenlerde ise göçme meydana geldiği görüldü. Binanın belediye ekipleri tarafından bugün yıkılması bekleniyor.

  • Saldırının 8. yılında törenle anıldılar

    Saldırının 8. yılında törenle anıldılar

    Ankara Tren Garı’nın önünde 10 Ekim 2015 tarihinde birçok sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen miting sırasında teröristler bombalı saldırı gerçekleştirmiş ve 104 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırının 8’nci yıl dönümünde Ankara Garı önünde bir araya gelen çeşitli sivil toplum kuruluşları ve sendikalar, hayatını kaybedenler için anma töreni düzenledi. Törende yakınlarını kaybedenler 10 Ekim anıtına kırmızı karanfiller bırakarak, olayın faillerinin en ağır cezayla yargılanmasını istedi.

    “Tam 8 yıl önce bu saatlerde, buralarda tam 104 canın parçalanmış cesetleri vardı”

    Tören sonrası açıklamalarda bulanan CHP Grup Başkanı Özgür Özel, “Bugün 10 Ekim 2023, tam 8 yıl önce bu saatlerde, buralarda tam 104 canın parçalanmış cesetleri vardı, cenazeleri vardı. Bütün Türkiye’ye bu meydandan parça teshili bir bomba Türkiye’deki tüm barış isteyenlerin, kardeşlik isteyenlerin, bu ülkenin içinde herkes sulh içinde yaşasın isteyenlerin yüreklerine saplandı. Burada aileler var. O günkü mitingin çağırıcı kurumları var. Siyasi partilerden katılımcılar var ama bugünkü meydan mütevazi bir kalabalıkla bu acıyı paylaşmaya, bu adalet arayışını anlatmaya devam ediyor” dedi.