Kategori: Ankara

  • Kadın boşanma aşamasındaki eşini vurdu

    Kadın boşanma aşamasındaki eşini vurdu

    Tartışmanın ardından kadını yaralayan zanlı, Mamak İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekiplerince silahla birlikte yakalandı. Yaralı kadın ise Etlik Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Ankara’da bir kadın, boşanma aşamasındaki eşi tarafından silahla vurularak yaralandı. Alınan bilgilere göre, Mamak ilçesi Yeni Bayındır Mahallesi 1896. Sokak’ta Y.C. (36) ile boşanma aşamasındaki eşi Ş.C. (34) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından Y.C., evde bulunan silahla eşini bacağından vurdu. Mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı kadın, Mamak İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekiplerince Etlik Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Ş.C.’nin bir süreden beri kanser tedavisi gördüğü öğrenildi. Olay yerinden kaçan zanlı Y.C., polis ekiplerince gözaltına alındı.

  • Ankara yolunda gece mesaisi sürüyor

    Ankara yolunda gece mesaisi sürüyor

    Bursa’da ulaşım sorununa köklü çözümler üretmek amacıyla raylı sistemler, yeni yollar, akıllı kavşaklar ve toplu ulaşım gibi pek çok yatırımı hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, 17 ilçede de mevcut yolları daha sağlıklı hale getirmek için asfalt yenileme çalışmalarına hız verdi. İlçe ve kent merkezlerindeki ana arterlerde trafiğin kesintiye uğramaması için çalışmalar gece boyu sürdürülüyor. Bu çerçevede doğu-batı aksında Bursa trafiğinin can damarı olan Bursa-Ankara karayolunun asfaltı da gece boyu devam eden çalışmalarla etap etap yenileniyor. Daha önce Ankara gidiş istikametinde Yüksek İhtisas Kavşağı ile Mimar Sinan Kavşağı ve Otosansit ile Gürsu Kavşakları arasını yenileyen ekipler, geliş istikametindeki çalışmalara da Yüksek İhtisas Kavşağı ile Mimar Sinan Kavşağı arasından başladı.


    Zamanla yarış

    Cuma gece saatler 23.59’u gösterdiğinde yolun trafiğe kapatılmasıyla başlayan çalışmada hat üzerinde freze çalışması gerçekleştirildi. Trafiğin aksamaması için Cumartesi sabahı ulaşıma açılan yolda asfaltlama çalışmalarına ise Cumartesi gece yarısından sonra başlandı. Adeta zamanla yarışın yaşandığı çalışmada asfalt dökme makineleri, silindirler ve saha personellerinin hummalı çalışması ile yol pazar sabahının ilk saatlerinde ulaşıma açıldı. Çalışmada yolun Yüksek İhtisas Kavşağı ile Mimar Sinan Kavşağı arasındaki 800 metre uzunluğundaki bölümü, 1600 ton asfalt kaplama ile daha konforlu hale getirildi.


    Sıcak asfaltta soğuk ikram

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da gece yapılan çalışmaları yerinde inceledi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gazali Şen’den çalışma hakkında bilgi alan Başkan Aktaş, canla başla çalışan saha personeline de dondurma ve baklava ikram etti. Mevcut yolları sağlamlaştırmak için yoğun mesai harcadıklarını dile getiren Başkan Aktaş, yılın ilk 7 ayında 17 ilçede 280 bin ton sıcak asfalt kaplama yaptıklarını söyledi. Sadece Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım ve Gürsu’da son yapılan çalışmalarda 32 kilometrelik güzergâhta 43 bin ton sıcak asfalt kullanıldığını hatırlatan Başkan Aktaş, “Vatandaşlarımızın daha rahat ve güvenli bir ulaşım deneyimi yaşamasını sağlamak önceliklerimiz arasında. İşte bu çalışmalarımızda Bursa- Ankara yolunu etap etap yeniliyoruz. Ana arterlerde trafiği aksatmamak için ekiplerimiz mesailerini gece yapıyorlar. Ankara gidiş istikametinde Yüksek İhtisas ve Mimar Sinan Kavşakları arası ile Otosansit ve Gürsu Kavşakları arasını yeniledik. Şimdi de yolun geliş istikametindeki çalışmalarımız için mesai yapıyoruz. Şehrimizin daha modern, daha güzel ve daha yaşanabilir olması adına çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • AB Resmi Gazetesi’nde yerini aldı

    AB Resmi Gazetesi’nde yerini aldı

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ülkemiz, yerel değerlerimiz için Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) aracılığıyla AB Komisyonu’na coğrafi işaret başvurularını sürdürüyor.

    Ayaş domatesi, inceleme süreçlerinin hızlıca tamamlanmasıyla AB Resmi Gazetesi’nde yerini aldı. AB nezdinde 42 başvurumuzun daha inceleme süreçleri devam ediyor” ifadelerine yer verdi.

  • Bu tarlaya gelen istediğini seçer

    Bu tarlaya gelen istediğini seçer

    Ankara’nın Ayaş ilçesine bağlı Ilıca köyünde yaşamını sürdüren 61 yaşındaki Cengiz Orman, yetiştirdiği domateslerle Ankaralı vatandaşların organik meyve ve sebzelerle buluşmasını sağlıyor. Yaptığı işin babasından kaldığını belirten Orman, tarlasının yanına açtığı tezgahla, adını üretildiği ilçeden alan ve yoğun lezzetiyle fark oluşturan Ayaş domatesinin yanı sıra boyutuyla Diyarbakır karpuzuna rakip olabilecek karpuzlar ve organik biberleri de tarladan toplayıp satışa sunuyor. Ayrıca Orman, vatandaşların da tarlanın içine girip burada organik sebze ve meyvelerini kendi elleriyle toplamalarına imkan sağlıyor.

    “Tarladan müşteriye ürün toplatma sisteminin öncüsüyüz”

    Kendisini bildiğinden beri tarladan topladığı organik ürünleri sattığını ve geçimini bu şekilde sağladığını ifade eden Orman, “Yaptığım iş baba mesleği diyelim. Benden sonrada veliahtım var, torunum Cengizhan, inşallah o devam edecek bu işe. İlk zamanlarda kimse tarlasına girilmesine müsaade etmiyordu. Bize birkaç arkadaşımız rica etti girip toplamak için, kıramadık onları, müsaade ettik. Sonrasında bu şekilde devam etti. Ardından bütün tarla sahipleri bu sisteme döndü, biz bu sistemin öncüsüyüz diyebilirim” diye konuştu.

    “Müşteriler bu sistemden memnun”

    Müşterilerinin kendisine karşı çok olumlu bir yaklaşım sergilediğini ve kendi ürünlerini toplamalarından gayet memnun olduğunu söyleyen Orman, “Ben şunu söylüyorum, bizim insanımız mı bu kadar iyi yoksa bize mi hep iyi insanlar denk geliyor? Herkes güler yüzlü ve hoşgörülü. Kimse helalleşmeden buradan ayrılmıyor. Biz insanlarımızdan memnunuz” açıklamasında bulundu.
    Orman, ilkbahar aylarında yağan aşırı yağmurların bu yılki mahsulüne zarar verdiğini ifade ederek, “Mevsim normallerine göre mayıs ve haziran aylarında aşırı yağmur yağdı ve bu biraz zarar verdi. Ama yine de mahsulümüz iyi çok şükür” değerlendirmesinde bulundu.

    “Organik besin almak için Ayaş’a geldik”

    Tarladan organik ürünler toplamak için Ankara’dan geldiklerini söyleyen Gamze Yıldırım ise, “İnsanların organik ürün arayışı var. Bütün o hormonel gıdaların alınmaması için buradayız. Bizde tabii aileden gelen böyle bir organik besin ihtiyacı olduğundan Ayaş’a geldik. Burada domatesleri topluyoruz, domatesler olmuş. Fakat ürünler o kadar çok alınmış ki fazla da bulamıyoruz esasında. Marketteki ürün fiyatından daha pahalı aslında bu organik besinler. Ama burada kendiniz toplamış oluyorsunuz bunun ayrı bir güzelliği var” dedi.

    “Buradan ailemize organik ürün topluyoruz”

    Tarladan ürün toplamanın ayrı bir zevk olduğunu dile getiren Mehmet Menderes Üçpınarlar, “Bu uygulamadan memnunum. Sonuçta ailemize buradan toplayarak organik ürün götürmüş oluyoruz. Burayı arkadaşlarım sayesinde keşfettim. Buraya kahvaltı için gelmiştik. Biliyorsunuz ki Ayaş’ın çileği, kirazı ve domatesi meşhur. Geldik domatesimizi topladık inşallah götürüp yiyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • “Altından her zaman kar edersiniz”

    “Altından her zaman kar edersiniz”

    AKSO Yönetim Kurulu Başkanı Timuçin Sönmez, altın fiyatlarını İHA muhabirine değerlendirdi. Sönmez, altın fiyatlarının tamamen dövize endeksli olduğunu hatırlatarak, “Türkiye’de döviz fiyatları arttıkça otomatik olarak altın fiyatları da artıyor. Çünkü ons bedeli dünya borsalarında dolarla ölçülüyor. Doların fiyatının artışı ya da düşüşü altının fiyatını etkiliyor. Türkiye’deki altının fiyatını etkileyen en büyük unsur döviz. Ancak bunun dışında jeopolitik nedenler var. Dünya borsalarında altının etkilenmesi var. Ons fiyatının borsalardaki değer artışı ya da düşüşü var. Onlarda da ortam şu an çok gergin. Rusya-Ukrayna savaşının verdiği etkiler, enerji alanındaki soğuk savaşlar, Orta Doğu’daki karışıklıklar, altının onsunda anlık düşüşlere ya da yükselişlere yol açıyor. Bu iki unsura dikkat etmek lazım” dedi.

    “Altından her zaman kar edersiniz”

    Altının Türk lirası bazında hiçbir zaman uzun vadede düşmediğine vurgu yapan Sönmez, “Kısa vadede anlık iniş çıkışlar olabilir. Uzun vadede bekletme imkanınız varsa altından her zaman kar edersiniz. Hiçbir zaman zarar etmezsiniz. O yüzden en güvenli liman şu anda altın olarak gözüküyor. Dünya da böyle yapıyor. Dünya devletleri de böyle yapıyor. Mümkün olduğu kadar altın stoklarını merkez bankalarında çoğaltmaya çalışıyorlar. Onun için vatandaşlarımızın yatırımda altını birinci sıraya koyacaklarından hiç şüphem yok. Doğru da bir hareket yapıyorlar” diye konuştu.

  • “Şehitlerimizin kanı yerde bırakılmadı”

    “Şehitlerimizin kanı yerde bırakılmadı”

    Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “15’inci Dönem Özel Kuvvetler Komutanlığı İhtisas Kursu” mezuniyet törenine katıldı. Törende Genelkurmay İkinci Başkanı
    Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu da yer aldı. 240 personelin mezun olduğu törende konuşan Bakan Güler, zorlu eğitimleri başarıyla tamamlayarak mezun olmaya hak kazanan bordo berelileri kutladı. Güvenlik, enerji ve gıda krizinin bütün dünyayı etkilediğini, küresel barış, istikrar ve refahı tehdit ettiğini belirten Bakan Güler, “Böylesine hassas bir dönemde ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunması öncelikli görevimizdir. Bunun için her alanda olduğu gibi askeri açıdan da güçlü olmak zorundayız. Gelişen teknolojinin etkisiyle hızla değişen muharebe ortamı; güçlü bir kara, deniz ve hava kuvvetlerine sahip olmanın yanı sıra Özel Kuvvetler gibi kritik ve asimetrik görevleri icra edebilecek bir gücün varlığını da gerekli kılmaktadır. Özel Kuvvetler Komutanlığımız da ordumuzun vazgeçilmez bir kuvvet çarpanı olarak gücüne güç katmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin en seçkin birliği olan ve gözünü budaktan sakınmayan bordo berelilerimiz, köklü geçmişi, üstün nitelikleri, yiğit ve savaşçı karakterleri ile dünyadaki emsalleri arasında büyük bir itibara sahiptir” dedi.

    “Tüm kritik operasyonlarda Özel Kuvvetlerimizin payı büyük olmuştur”

    Bordo berelilerin bugüne kadar harekat sahasında gösterdiği cesaret ve kahramanlıklarının dosta güven, düşmana korku verdiğini belirten Bakan Güler, şunları kaydetti:
    “Özel Kuvvetlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt içi ve sınır ötesinde terörle mücadele harekatlarında elde ettiği başarılarda kritik bir rol üstlenerek müstesna katkılar sağlamış; ordumuzun şanlı tarihine adlarını altın harflerle yazdırmıştır. Nitekim çukur operasyonlarından Pençe harekatlarına, Fırat Kalkanı’ndan Zeytin Dalı’na, Barış Pınarı’ndan Bahar Kalkanı Harekatı’na kadar icra edilen tüm kritik operasyonlarda Özel Kuvvetlerimizin payı büyük olmuştur. Bordo berelilerimizin her türlü zorluğun üstesinden gelme azmi, özverisi ve cesareti takdire şayandır. Özel Kuvvetler personeli, hususi vazife ve operasyonlar için eğitilmiş; bireysel ve askeri donanımı yüksek, teknik ve taktik becerilere sahip personelden oluşmaktadır. Bordo berelilerimizin sahip olduğu üstün yetenek ve kabiliyetlerle elde ettiği ezber bozucu başarılar, dünya orduları arasındaki en seçkin ve en saygın özel kuvvetlerden biri olmalarını sağlamıştır. Bu şerefli yuvaya katılan sizlerin de tarihi şanla dolu bordo bereli sancağını en iyi şekilde temsil etme ve çok daha ilerilere taşıma sorumluluğunuz bulunmaktadır.”

    “Omuzlarınızdaki yük ağır, göreviniz hayli meşakkatli ancak vazifeniz kutsaldır”

    Devletin, milletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bordo berelilerden beklentisinin büyük olduğunu belirten Bakan Güler, “Bu yüzden sizler, her türlü arazi ve iklim şartlarında Özel Kuvvetlerin icra edebileceği çeşitli uzmanlık gerektiren safhalarda üst düzey eğitime tabi tutularak yetiştirildiniz ve artık bordo bereli oldunuz. İnanç, azim ve kararlılık karşısında hiçbir engelin duramayacağını bir kez daha gösterdiniz. Şimdi sizi daha büyük gayretler gerektiren zorlu vazifeler beklemektedir. Bu yüzden burada aldığınız eğitimlerle yetinmeyip Mekteb-i Asli olan kıtalarınızda kişisel ve mesleki yeteneklerinizi sürekli geliştirerek her türlü göreve daima hazır olmalısınız. Omuzlarınızdaki yük ağır, göreviniz hayli meşakkatli ancak vazifeniz kutsaldır” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye artık son yıllarda ilişkilerle uluslararası ilişkilerde merkezi bir rol üstlenmektedir”

    Türkiye’nin köklü tarihi, stratejik coğrafi konumu, büyük ve güçlü ordusu, her alanda sahip olduğu imkan ve yeteneklerle dünyada jeopolitik önemi yüksek bir ülke olduğunu belirten Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Türkiye artık son yıllarda Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük gayretleri ile tesis ettiği kapsamlı ilişkilerle uluslararası ilişkilerde merkezi bir rol üstlenmektedir. Böylesine kritik bir süreçte mazisi şan ve zaferlerle dolu kahraman ordumuz da hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından terörle mücadeleye, mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından uluslararası barış ve istikrarın desteklenmesine, geniş kapsamlı tatbikatların icrasından yerli ve milli savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar son bir asrın en yoğun ve en etkin faaliyetlerini büyük bir başarıyla icra etmektedir” dedi.

    “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacağına yürekten inanıyorum”

    Türkiye Yüzyılı’nın başladığı Cumhuriyetin 100’üncü yılında daha büyük, daha güçlü bir Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri için azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Bakan Güler, şunları söyledi:
    “Bugün mezun olan bordo berelilerimiz de bu hedeflerimiz doğrultusunda önemli görevler üstlenecektir. Bu kapsamda siz kahraman silah arkadaşlarımın sorumluluklarınızı hakkıyla yerine getireceğine, ülkemizin ve asil milletimizin hak ve menfaatleri için kahramanca ve fedakârca görev yapacağına, böylelikle Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacağına yürekten inanıyorum. Bu vesileyle Özel Kuvvetler İhtisas Kursu’nu başarıyla tamamlayan bordo berelilerimiz ile kardeş ve dost ülkelerden gelen misafirlerimizi şahsım ve Milli Savunma Bakanlığı adına bir kez daha kutluyorum. Personelimizin yetişmesinde emeği geçen başta Özel Kuvvetler Komutanımız olmak üzere komutanlığımızın tüm seçkin eğiticilerine ve personeline canı gönülden teşekkür ediyorum.”

    “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacağına yürekten inanıyorum”

    Şehitleri ve ebediyete intikal eden kahraman gazileri rahmet ve minnetle andığını ifade eden Bakan Güler, “Bu arada Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit ve yaralılarımız var. Şehitlerimize Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Milletimizin başı sağ olsun. Kederli ailelerine baş sağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin kanı yerde bırakılmadı, bırakılmıyor. Kahraman silah arkadaşları intikamını aldı, almaya devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

  • AVM girişinde iki araç reklam direğine çarptı

    AVM girişinde iki araç reklam direğine çarptı

    Kaza, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edilen bilgilere göre, aynı yönde seyir eden  otomobil ve dolmuş, Batıpark AVM’nin reklam direğine çarptı. Kazada 7 kişi yaralanırken, olay yerine ambulans ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Yaralılara ilk müdahale 112 sağlık ekipleri tarafından yapıldı. Polis ekiplerinin kazayı görüntülemeye çalışan basın mensuplarına engel olması ise dikkat çekti.

  • Pursaklar’da hasat vakti

    Pursaklar’da hasat vakti

    Ata tohumundan biber, domates, salatalık gibi birçok meyve ve sebzenin üretimini teşvik etmek için ilçe sakinlerine ve çiftçilere desteğini sürdüren Ankara’nın Pursaklar Belediyesi, tarım arazilerine ektiği buğday ve nohudun hasadını gerçekleştirdi. Göreve geldiği günden bu yana belediyeye ait boş arazilere yerli tohumların ekimi talimatı veren, bu adımlarla tarıma teşvik ve destek olan Başkan Çetin, yerli tohumlardan ürettikleri, nohut ve buğdayın hasat anını büyük bir dikkatle takip etti.

    ‘‘Her yıl olduğu gibi aşevimizde, sıcak yemeğe dönüşecek ve ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine ulaşacak”

    Her sene olduğu gibi bu yılda hasat işlemlerine başladıklarını belirten Çetin, ‘‘Bu senede hasadımızı kaldırdık. Her yıl olduğu gibi Aşevimizde, sıcak yemeğe dönüşecek ve ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine ulaşacak. İlerleyen zamanlarda ilçe genelinde ata ve yerli tohumlara olan rağbetin giderek artacağına gönülden inanıyor, tarımsal alandaki çalışmalarımızın çiftçilerimizle birlikte daha da büyüterek devam ettireceğimizi ümit ediyorum” dedi.
    Belediye ekipler tarafından, ekinlerin hasat edilmesinin ardından arta kalan samanlar balya haline getirilerek Endemik Vadi’de bulunan keçilere, buğdayların bir kısmı ise Evcil Hayvanlar Parkı’nda bulunan kanatlı hayvanlara yem olarak veriliyor.

  • Muğla işgal altında

    Muğla işgal altında

    Muğla’nın Milas ilçesinde YK Enerji’nin madencilik faaliyetleri için Akbelen Ormanı’ndaki ağaçların kesilmesine karşı çıkan İkizköylüler ile Hatay’ın Dikmece köyündeki zeytinlik arazilerine acele kamulaştırma kararı verilen Dikmece köylüleri ve çevreciler, TBMM’de CHP’nin grup toplantısına katıldı. Köylüler yanlarında getirdikleri zeytinleri ve cevizleri grup sıralarına koydu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmasını yapmadan önce İkizköylü Necla Işık’a söz verdi.

    “ANAYIZ ÇÜNKÜ ANAYIZ”

    Kürsüye çıkan Işık, Akbelen Ormanı’ndan topladığı çiçekleri göstererek, şunları söyledi:

    “Meclis bugün Akbelen için toplandı. 4 senedir bir mücadele, 4 senedir bir haykırış, tüm canlılar için, toprak için, hava ve su için canımızdan can gidiyor dedik, 4 senedir. ‘Akbelen Ormanı yaşasın, yaşatmaya devam edeceğiz’ dedik. Ne yazık ki 16 gündür çok büyük katliam yaptılar Akbelen Ormanı’nda. Sadece çamları değil içindeki kuşundan, kurduna, domuzundan, börtü böceğine, yöre halkına, dışarıdan desteğe gelen, marjinal diyorlar ya aslında bizlere diyorlar. Bizlermişiz marjinal. Köylülermiş. Toprağımızı savunduğumuz için terörist de olduk, vatan haini de olduk, marjinal de olduk. Oluruz. Toprağımız için hepsi oluruz. Üreticiyiz, çiftçiyiz çünkü. Anayız çünkü anayız. Sadece çocuklarımızın anası değiliz toprağın anasıyız. Her bir bitkinin, coşkun akan derelerin, içinde öten ormanın anasıyız. Olmaya da devam edeceğiz.

    Muğla’yı alamadığı için denizinden toprağına, dağından taşına, ormanına çok büyük bir baskı var. Yok etme baskısı. Ama biz en başta köylüler olarak kendimizi siper ettik. Taşımızı dahi vermeyeceğiz dedik, bu aç gözlü beşli çetelere. Sizin de dediğiniz gibi. Vermeyeceğiz. Biz hiçbirimiz bu dünyanın sahibi değiliz. Bizden öncelikler de vardı, atalarımız da vardı. Bizler bu dünyada sadece kiracıyız, gelip geçiciyiz. Bugün varsak, yarın yokuz hepimizin olduğu gibi. O yüzden buranın sahibiymişiz gibi davranmaktan vazgeçelim. Paranın esiri olmaktan vazgeçelim artık, çünkü doğamız gidiyor, tüm canlıların, topraktan tutun, bitkisinden tutun insanına hayvanına kadar. Hepsinin en temel hakkı olan sularımız gidiyor, coşkun akan derelerimiz gidiyor.”

    “EVİN YANINA KARAKOL DİKTİLER”

    Işık, bir avuç köylü olarak 4 senede çok büyük şeyleri başardıklarını kaydederek, “24 Temmuz Pazartesi günü öyle bir örgütlü gelmiş ki bu kötülük, başta jammer koydular. Sesimizi kimseye duyuramayalım diye. Evimizin yanına karakolu diktiler, 5 tane TOMA diktiler. Siz gördünüz mü bir küçücük köyde 5 TOMA ne arar? Biz ne derdindeyiz, biz toprağımızın derdindeyiz” dedi.

    “MUĞLA İŞGAL ALTINDA”

    Işık, verdikleri mücadelenin artık vatan meselesi haline geldiğini belirterek, “Toprağımızın her karışı adım adım işgal altında. Biz değiliz işgalciler, işgalcilerin kim olduğu ortada. Devlet gücünü, askeriyeyi bize karşı kullanarak, coplayarak, biber gazıyla 15 yaşındaki çocuklarımızın ve 90 yaşındaki ninelerimizin gözlerine biber gazları sıkıldı. Neydi dertleri, Akbelen Ormanı’nı almak. Niçin, maden için. Değer mi? 2,5 yıl olsun, 4 yıl olsun. Değer mi? Sağlığımızdan olduğumuz yetmiyor mu 40 senedir? Muğla’nın yüzde 69’u ormanları madenlere ruhsatlı. Muğla’nın her yeri aslında işgal altında” diye konuştu.

    “GEREKİRSE ÖLÜRÜZ”

    Halen mücadelelerinin devam ettiğini belirten Işık, “Parti ayırmaksızın bütün vekillerin Akbelen’e akın etmesini, gerekirse orada bütün ağaçlara, toprağa yatalım. TOMA’ların önüne beraber yatalım. Biz orada vekillere olan işkenceyi de gördük. Avukatlarımızın gözaltına alındığını da gördük. Ne kaldı biliyor musunuz? Bir hapse girmediğimiz, bir de ölmediğimiz kaldı? Hapse de gireriz, gerekirse bu vatan için de ölürüz. Ölürüz de toprağımızı, köyümüzü maden canavarına teslim etmeyiz bu saatten sonra” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Marjinal gruplar” sözüne de atıf yapan Işık, “Bu marjinal gruplar, dedim ya savunmaya devam edecek. Marjinaller burada. Hepiniz görüyorsunuz. Başı yazmalı, elleri kınalı, nasırlı, ayakları naylon pabuçtan başka bir şey görmemiş. Çanakkale’de, Dumlupınar’da, vatanın her yerinde kanını dökmüş ataların çocuklarıyız biz. Atatürk çocuklarıyız. Bizler Andımız ile büyüdük. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile büyüdük. İstiklal Marşı’nın başında yer alan ‘Korkma’ ile büyüdük. Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz” diye konuştu.

  • Pencereden düşen çocuk hayatını kaybetti

    Pencereden düşen çocuk hayatını kaybetti

    Olay, Altındağ ilçesi Karapürçek Mahallesi 1987’nci Sokak’ta yer alan bir apartman dairesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 2 yaşındaki Menesa Baykan, ailesiyle birlikte misafirliğe gittiği evin penceresinden düştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Dördüncü kattan düşerek ağır yaralanan minik kız, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Ankara Hastanesi’ne sevk edildi. Buradaki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Baykan hayatını kaybetti.
    Polis ekiplerince olayla ilgili soruşturma başlatıldı.