Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, DEAŞ silahlı terör örgütü ile irtibatı olan, çatışma bölgelerinde bulunup geçmiş senelerde örgüt adına faaliyetler yürüten 10 yabancı uyruklu kişiyi tespit etti. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından harekete geçen ekipler, eş zamanlı operasyonla şüphelilerden 9’unu yakalayarak gözaltına aldı. Firari şahsın yakalanmasına yönelik çalışmaların ise devam ettiği aktarıldı.
Yabancı terörist savaşçı (YTS) kategorisinde değerlendirilen şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından sınır dışı edilmek üzere ilgili kurumlara teslim edileceği belirtildi.
Kategori: Ankara
-
Ankara’da DEAŞ operasyonu
-
Ankara’da DAEŞ operasyonu
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube müdürlüklerince yapılan çalışma sonucu, çatışma bölgelerindeki terör örgütü DAEŞ mensuplarıyla irtibatlı oldukları belirlenen 10 yabancı uyrukluya yönelik operasyon başlatıldı.
Bir kısmının çatışma bölgelerinde bulunduğu, geçmiş yıllarda terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri bilgileri de elde edilen şüphelilerin yakalanması için kent genelinde belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi.
Operasyonda şüphelilerden 9’u gözaltına alındı, birinin yakalanması için çalışmalar sürüyor.
İstihbarat bilgisi ve analizler sonucu “yabancı terörist savaşçı” kategorisinde değerlendirilen zanlılar, işlem ve sorguları sonrası sınır dışı edilmek üzere Göç İdaresi Başkanlığı görevlilerine teslim edilecek.
-
“Tarihi dokusuna uygun olarak inşa edeceğiz”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı. Deprem bölgelerindeki kentlerin yeniden yapılandırılması hakkında bilgilendirmelerde bulunan Bakan Özhaseki, Hatay, Malatya ve Adıyaman kentleri başta olmak üzere şehir merkezlerinin imar ve inşa çalışmalarına başlandığını bildirdi.
“Hatay’da 36 bin kişi ev için müracaat etti”
Bakan Özhaseki , ‘Yerinde Dönüşüm Projesi’ne vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gösterildiğini belirterek, “Yerinde Dönüşüm’de sayı sayı 92 bin 764’te. Telefonumdaki uygulamadan hangi ilde ne kadar başvuru yapıldığını anlık olarak takip ediyorum. Hatay’a bakalım, orada 36 bin kişi ev için müracaat etmiş, 5 bin de ticari olarak, 41 bin neredeyse” diye konuştu.
“Yıkıma uğramış şehrin merkezlerini, tarihi dokusuna uygun olarak inşa edeceğiz”
İnşaatlara başlandığını da sözlerine ekleyen Bakan Özhaseki, cumartesi günü projeye dair ilk temellerin Malatya’da atılacağını belirterek, “Hatay’da ise Antakya merkezi yıkılmış. Adıyaman merkezi yıkılmış, o merkezleri biz imar ve inşa edeceğiz. Malatya’nın meydan projesini bakırcılar çarşısının olduğu yeri temel atıp bir de vatandaşın yerinde dönüşümü için hazırlıklarımıza başlıyoruz. Bu merkezler belki bin sene yaşayacak. Yıkıma uğramış şehrin merkezlerini, tarihi dokusuna uygun olarak biz inşa edeceğiz. Meydanın dışındaki güvenli yerlerde ise Yerinde Dönüşüm projemizle vatandaşlarımız; her bir safhasını Bakanlığımızın kontrol edeceği süreçle kendi konutlarını, iş yerlerini inşa edecekler. Bu zamana kadar rezerv alanlarda işe başlandı ama şehir merkezlerinde zemin etütleri yapılmakta olduğu için herhangi bir inşa faaliyeti başlamamıştı. Artık şehir merkezlerimizdeki zemin etüdü yapılan yerlerde ilk kazmayı vurarak bismillah diyoruz. Şehir merkezlerini canlandıracağız, yerel sektörü ki en az 140 alt sektör var, hepsini harekete geçireceğiz” açıklamasında bulundu.
“Depremden etkilenen şehir merkezlerinde yeniden yapılaşma projeleri hazır”
Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerden etkilenen şehir merkezlerinde, yapılan çalışmalara ilişkin bilgiler aktaran Bakan Özhaseki, yeniden yapılaşma projelerinin hazır olduğunu belirtti. Bakan Özhaseki, şu ifadeleri kullandı:
“Güvenli olan merkeze yakın yerlerde yöresel mimari dokunun korunduğu inşa faaliyetlerine başlayacağız. Mimari tasarımlara örnek oluşturması adına örnek binalar, konutlar inşa edeceğiz. Hatay’da da merkezde yapılaşmaya biz başlıyoruz. En fazla 5 katlı olacak, zemin +4 katı geçmeyecek. Kahramanmaraş’ta Azerbaycanlı kardeşlerimiz afetzede kardeşlerimize konut yapmak için yer göstermemizi istediler. Onların inşa faaliyetleri için yerimizi hazırladık.”“Uluslararası camialardan yardım etmek isteyenler var”
Deprem bölgelerinde uluslararası camialardan yardım ve destek vermek isteyenlerin olduğunu da sözlerine ekleyen Özhaseki, “Suudlar da depremzede kardeşlerimiz için konut inşa etmek istiyorlar. Onun için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yine Özbekistanlı kardeşlerimiz de depremzede kardeşlerimiz için 400 konut yapmak istiyorlar. Bu konuda da çalışmamızı yürütüyoruz” ifadelerine yer verdi.
“1-2 ay içerisinde İstanbul’da kentsel dönüşümü nasıl yapacağımızı netleştirmiş oluruz”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak İstanbul’un kentsel dönüşümü için özel hazırlık yaptıklarını ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi dahil olmak üzere 39 ilçenin katılım sağladığı toplantının devam ettiğini dile getiren Bakan Özhaseki, “Büyükşehir bilim adamları ile çalıştık diyor. Herkes bir şey söylüyor, doğrudur. Bugün hepsini davet edin, ne yapmak istediğimizi büyükşehir, 39 ilçeye bir de AFAD görevlilerini çağırın anlatın, nasıl bir çatı kuruluş ile bu işe gidileceğini söyleyin. Onların da fikirleri varsa, katkıda bulunmak istiyorlarsa çalışmalarını alın, bizim için kolaylık olacak bir şey varsa hepsini alın. Sonra da bir çalışma grubu oluşturun dedik. Bakan Yardımcımızla birlikte toplantı yapıyorlar. Çalışma grubu içerisine AK Parti’de çok iyi dönüşüm yapanlar var, CHP’de yok ama olsun. İnsanları ‘davet edin’ dedim. Çalışma grubuna doldurun dedim. Bu çalışma 1-2 ay gider. 1-2 ay içerisinde İstanbul’da kentsel dönüşümü nasıl yapacağımızı netleştirmiş oluruz. Onları dinlemeden biz kendi düşündüğümüzü yaparsak daha sonra mırın kırınlar çıkıyor. İnşallah katkı sağlayabilirler, hepsini davet ettik. Fikirlerini alacağız yol haritasını belirleyeceğiz” dedi.
İstanbul’un kentsel dönüşümü için düzenlenen toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da davet edildiğini aktaran Bakan Özhaseki, “Personellerini gönderdiler, kentsel dönüşüm ekiplerini gönderdiler, yol haritası çıkınca başkanları davet edip anlatacağım. Çünkü onların bir siyaset dili var. Ben daha önce kendilerine birkaç kez söyledim; deprem üzerinden siyaset olmaz, deprem üzerinden herhangi bir şekilde siyasi çıkar elde edilmez. En azından siyaset üstü görerek devam edelim diye teklif ettiğim için başkanları çağırıp İstanbul dönüşümünü şöyle şöyle yapacağım diye anlatacağım. Tahmin ediyorum 1 ay sonra yol haritası belli olur. Şimdi çalışma grupları çalışıyorlar Bakanlıkta. Dediğim gibi 39 ilçede var, İstanbul Büyükşehirde var, AFAD’da var. İstanbul Valiliğinde var, hepsiyle çalışmamızı birlikte yürüteceğiz. Orada çatı kuruluş biziz. Burada yol haritası çıkarmaya uğraşacağız, 3-4 hafta sürecek; ondan sonra netleşecek” değerlendirmesinde bulundu.
“Devletimiz kiralarla ilgili gerekli düzenlemeleri yapıyor”
Konut kiralarında artışı durdurmanın tek yolunun fazla konut arz meselesi olduğunu vurgulayan Özhaseki, “Eğer arz talep dengesinde talep lehine bir dengesizlik varsa orada fiyatı tutmada zorlanırsınız. Tabii bunun yanında fırsatçılar var. Devletimiz gerekli düzenlemeleri yaptı, yapıyor. Biz arzı artıracak ve arz talep dengesini sağlayacağız” şeklinde konuştu.
-
MHP Ankara İl Başkanlığı’na Alparslan Doğan atandı
MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan kimdir
MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan, Ankara’nın Bala ilçesinde dünyaya geldi. 10 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olan Doğan, Büyükboyalık Köyü İlkokulunda okudu. Liseyi ise Ayvalı Farabi Lisesinde tamamladı.
1990 ve 1994 yılları arasında Ülkü Ocaklarında aktif şekilde görev alan Doğan, 1994 senesinde Keçiören Belediyesi bünyesinde işe girdi. 1997 yılından itibaren emlak ve inşaat sektöründe çalıştı.
2005 yılında MHP Keçiören İlçe Başkanlığında göreve başlayan Doğan, 2014 senesinde İlçe Başkan Yardımcısı oldu. 2017 yılında MHP Keçiören İlçe Başkanlığı görevine atandı.31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Meclis Üyesi Aday listesinde MHP 1. sıra Cumhur İttifakı, ortak aday listesinde Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Keçiören Belediyesi Meclis Üyesi seçildi.
Alparslan Doğan, MHP lideri Devlet Bahçeli onayıyla MHP Ankara İl Başkanı olarak görevine devam edecek. -
Kılıçdaroğlu Anıtkabir’i ziyaret etti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekillerinden oluşan heyetle beraber Lozan Barış Antlaşması’nın 100’üncü yılı nedeniyle Anıtkabir’i ziyaret etti. Aslanlı Yol’dan yürüyerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine gelen Kılıçdaroğlu, mozoleye çelenk bıraktı.
Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, İsmet İnönü’ün kabrine geçerek çelenk bıraktı. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Kılıçdaroğlu, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı.
Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından Anıtkabir’de bulunan vatandaşlarla fotoğraf çekildi.
-
Merak uyandıran şahideler
Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinin sınırları içerisinde bulunan Tuz Gölü’nün kıyısında bulunan Çavuş köyündeki mezar taşları, Bitlis’in Ahlat ilçesindeki Selçuklu Ahlat Mezarlığı’ndaki şahideler ile benzerlik gösteriyor. Tuz Gölü’nün kıyısından çıkarılan kaygan taşlar ile mezarlıkta şahide taşı olarak kullanılan malzemeler, eski dönemde “Totuş” olarak kaynaklara geçen Çavuş köyünün ev ve ahırların yapımında da kullanılıyor. Üzerlerinde herhangi bir yazı veya kitabeye rastlanmayan mezar taşları, dikkatleri üzerine çekiyor.
Çavuş köyündeki mezarlıkta bulunan mezarların, baş kısımlarının batı, ayak kısımlarının doğu yönünü gösterdiğini, dolayısıyla Müslüman mezarı olduğunu dile getiren Ankara tarihi ve kültürü üzerine çalışmalarda bulunan Şehircilik Uzmanı Abdülkerim Erdoğan, “Tuz Gölü yarımadası olarak tabir ettiğimiz bölgede ve Tuz Gölü’ne oldukça yakın bir konumda bulunan, eski adı ile ‘Totuş’ olan ve günümüzde Çavuş köyü olarak adlandırılan yerleşimdeki mezar taşları Ahlat’taki mezar taşları ile benzerlik gösterir. Üzerlerinde herhangi bir yazı ya da kitabe yoktur. Bu taşların en büyük özelliği, bölgede bulunan kaygan taş olarak tabir ettiğimiz ve blok şeklinde çıkarılan taşların kırılmadan çıkmış şekli ile getirilip mezarlarda şahide taşı olarak kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Şereflikoçhisar’ın farklı köylerinde yoktur”
Mezarlarda kullanılan taşların farklı kalınlıklarda yontularak köydeki farklı yapılarda da kullanıldığını belirten Erdoğan, “Bu durum ayrı bir güzellik oluşturmakta. Ayrı ayrı renk olduğu için farklı damarlarda elde edilen taşların duvarlarda görülmesi ile farklı bir dekor ortaya koyuyor. Buradaki mimari Şereflikoçhisar’ın farklı köylerinde yoktur” dedi.
-
Yolculuk 3,5 saate inecek
TCDD Genel Müdürü Hasan Pezük, demiryolu ağının geliştirilmesi için tamamlanan ve yapımı süren projeler hakkında bilgi verdi. Mevcut durumda 11 bin 668 kilometresi konvansiyonel, 2 bin 32 kilometresi YHT, 219 kilometresi hızlı tren hattı olmak üzere toplam 13 bin 919 kilometre demiryolu hattına sahip olduklarını söyleyen Hasan Pezük, mevcut hatların yüzde 58’ine tekabül eden 8 bin 46 kilometresinin sinyalli, yüzde 51‘ine tekabül eden 7 bin 142 kilometresinin ise elektrikli olduğunu belirtti. Türkiye’nin vizyon projelerinden biri olan Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren projesinin tamamlanarak 26 Nisan 2023 tarihinde hizmete alındığını hatırlatan Pezük, güzergah boyunca Elmadağ, Kırıkkale, Yerköy, Yozgat, Sorgun, Akdağmadeni, Yıldızeli, Sivas olmak üzere toplam 8 gar ve istasyon inşa edildiğini ve 405 kilometre uzunluğundaki Ankara-Sivas arasında 12 saat olan demiryolu seyahat süresinin 2 saat olduğunu söyledi.
Devam eden projeler hakkında da bilgi veren Pezük, “508 kilometrelik Ankara-İzmir Hızlı Tren projesinin Banaz-Eşme-Salihli-Manisa arasındaki 177,5 kilometresinde altyapı işleri teşekkülümüzce yürütülmekte olup, altyapı işlerinde yüzde 57 fiziksel ilerleme sağlanmıştır. Altyapı işlerinde kalan altyapı, üstyapı ve EST işleri AYGM’ce yapılan ihale kapsamında tamamlanacaktır. Projenin tamamlanması ile 824 kilometre olan mesafe 624 kilometreye, 14 saat olan seyahat süresi YHT ile 3 saat 30 dakikaya inecek, 4 kat kapasite artışı sağlanacaktır. Bursa-Osmaneli Hızlı Tren projesinin Bursa-Yenişehir kesimindeki altyapı işleri önemli ölçüde tamamlanmış olup, projenin kalan altyapı ve üstyapı işleri ise AYGM’ce yapılan sözleşme kapsamında tamamlanacaktır. Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren projesi kapsamındaki GAZİRAY projesi tamamlanarak hizmete alınmıştır. Projenin Mersin-Adana arasındaki 3. ve 4. hat altyapı işleri tamamlanmıştır. Adana- Ceyhan altyapı ve üstyapı işleri, Toprakkale-Bahçe tünelli kesim ve Bahçe-Nurdağ varyantı altyapı işleri teşekkülümüzce devam etmektedir. Proje kapsamında kalan altyapı işleri, üstyapı ve üstyapı işleri AYGM’ce yapılan ihaleler kapsamında tamamlanacaktır” dedi.
Yapımı devam eden Halkalı-Kapıkule hattı hakkında konuşan Pezük, 229 kilometrelik Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren projesinin ilk etabı olan 153 kilometre uzunluğundaki Çerkezköy-Kapıkule kesiminde yüzde 63,33 fiziki ilerleme sağlandığını ve projenin finansmanında 275 milyon euro Avrupa Birliği Hibe Fonu’nun tamamının kullanıldığını açıkladı. Pezük, “Projenin bileşenleri olan Kapıkule gar tevsiatı yapım işinin ihalesi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Güzergâh üzerindeki 4 adet yeni istasyon yapımı ile Çerkezköy ve Edirne garlarının hızlı tren işletmeciliğine uygun hale getirilmesi ile ilgili ihale yapılacaktır. Projenin Ispartakule-Çerkezköy ve Halkalı-Ispartakule kısımları AYGM tarafından ihale edildi, sözleşmeler imzalandı ve çalışmalar başladı” ifadelerini kullandı.
Hasan Pezük, Konya-Karman Hızlı Tren projesinin devamı olan 135 kilometrelik Karaman-Ulukışla Hızlı Tren hattında altyapı ve üstyapı işlerinin devam ettiğini ve elektrifikasyon işleri için haziran ayı sonunda ihalenin yapılması ve sinyalizasyon yapım çalışmalarının altyapı, üstyapı ve elektrifikasyon işlerine paralel olarak tamamlanmasının planlandığını belirtti. Hasan Pezük sözlerine şöyle devam etti:
“Ankara-İstanbul arasındaki tamamlama işleri kapsamındaki 14 kilometrelik Doğançay Ripajı-1 kesimindeki çalışmalar tamamlanarak, 250 km/saat hızla işletmeciliğe 22 Haziran 2022 tarihinde geçilmiştir. 12 kilometrelik Doğançay Ripajı-2 kesimi ve T-26 tüneli kesimindeki yapım çalışmaları devam etmektedir. Bu projelerle birlikte Sivas-Zara, Sincan-Yenikent-Kazan Soda, KONYARAY, Köseköy-Gebze yapım işleri ile 555 kilometrede elektrifikasyon, bin 460 kilometrede sinyalizasyon çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca yük taşımacılığının artırılması kapsamında lojistik merkez ve iltisak hattı yapım çalışmaları kapsamında Sivas ve Boğazköprü lojistik merkezleri, Niğde Andaval yük merkezi ile Gelemen Tekkeköy iltisak hattı bağlantılarının yapımları devam etmektedir.”Hedef 2053 Ulusal Ulaştırma Ana Plan hedefleri kapsamında demiryolu ağının geliştirilmesi
Türkiye’nin dört bir yanını demiryolu ağı ile buluşturma çalışmalarını sürdüklerini belirten Hasan Pezük, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Yapım projeleri ile birlikte 2053 Ulusal Ulaştırma Ana Plan hedefleri kapsamında demiryolu ağının geliştirilmesi amacıyla kuzey-güney ve doğu-batı yeni demiryolu koridorunu oluşturacak olan Erzincan-Erzurum-Kars, Antalya- Burdur/Isparta-Afyonkarahisar-Kütahya-Eskişehir ve Antalya-Konya-Aksaray-Nevşehir- Kayseri, Samsun-Kırıkkale, Gaziantep-Şanlıurfa-Mardin gibi yeni hızlı tren hatlarına ilişkin proje hazırlama ve yapıma yönelik planlama çalışmaları da sürdürülmektedir.”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca hazırlanmış olan 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ve bu planda belirlenen hedefleri dikkate alarak yol haritalarını belirlediklerini söyleyen TCDD Genel Müdürü Hasan Pezük, “Hedef demiryolu hat uzunluğunun 28 bin 590 kilometreye çıkartılması, yolcu taşımacılığı payının yüzde 0,96’dan yüzde 6,20’ye, yük taşımacılığı payının yüzde 5,08’den yüzde 21,93’e çıkartılması, yüksek hızlı tren ve hızlı tren bağlantısına sahip olan il sayısının 8’den 52’ye yükseltilmesi, yıllık yük taşımacılığının 448 milyon tona ulaşması, lojistik merkez sayısının 12’den 26’ya çıkartılması, toplam enerji ihtiyacının yüzde 35’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması olarak belirlenmiştir” diye konuştu. -
Gayrimenkul sektörü noterlerle rahatlayacak
Gayrimenkul Uzmanı Şule Alp, gayrimenkullerin satışlarının noterlerde yapılmasının piyasaya olumlu yansıyacağını ifade ederek, “Vatandaşlarımızın artık günlerce satış alma derdi sona erecek” dedi.
Gayrimenkul sektöründe tapu müdürlüklerinin yoğunluğu nedeniyle aksayan satışlar, artık noterliklerden de yapılabilecek.Bu sayede artık gayrimenkul alanlar kısa sürede tapularına kavuşacak. Konuyla ilgili konuşan Gayrimenkul Uzmanı Şule Alp, yıllarca süregelen bir sorunun yapılan düzenlemeyle son bulduğunu söyledi.
Yeni sistemle vatandaşların tapularını artık noterlerden de alabileceğini belirten Alp, “Uzun yıllar gayrimenkul alan vatandaşlarımız tapu müdürlüklerinde sıra beklemek zorunda kaldı. Yoğunluk nedeniyle günlerce beklenildi. Yapılan son düzenleme ile bu sorun giderilmiş oldu.
Artık günlerce beklemeden aynı araç satışı gibi kısa sürede satışlar yapılabilecek. Bu sayede gayrimenkul sektöründe bir hareketlilik de oluşabilir. Hızlı alım satım yatırımcıları da çekecektir. Araç yerine gayrimenkulü tercih edebilirler. Yapılan bu değişiklik bu sektörde bizleri de çok memnun etti” dedi.
“Hafta sonu da satış yapılabilecek”
Hafta içi yapılan satış işlemlerinin hafta sonları da devam edeceğini belirten Şule Alp, sistemle ilgili şunları söyledi:
“Öncelikle vatandaşlarımız Türkiye Noterler Birliğinin internet sitesinden satışı almak istedikleri noteri seçerek başvuru yapacak.Bununla beraber işlemler başlatılmış oluyor. Noterin incelemesinin ardından satışa engel olmadığı ve harç ödemelerinin yapılması için taraflara mesaj ulaştırılacak. Taraflar daha sonra noterlere gelerek imzaları atacak. Satış ile belgeler sisteme kaydedildikten sonra tapu vatandaşlara noterde teslim edilecek. Bu sistem hafta sonları nöbetçi olan noterlerde de geçerli olacak” dedi.
-
92 yaşında kan kanserini yendi
Dişeti kanaması, halsizlik, ateş ve zayıflama gibi şikayetlerle hastaneye başvurduğunda akut miyeloid lösemi (AML) tanısı konulan 92 yaşındaki Sadakat Belkıs Yılmaz, içindeki yaşama sevinciyle kan kanseri hastalığını yendi.
Hayata 92 yıl önce gözlerini açan Sadakat Belkıs Yılmaz, 3 sene önce dişeti kanaması, halsizlik, ateş ve zayıflama gibi belirtiler yaşamaya başladı.Yaşadığı rahatsızlıklar sonucu Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman İlhan’a başvuran Yılmaz’a yapılan tetkikler sonucu AML tanısı konuldu. Ancak tedavi sürecinde hastanın yakını ile görüş birliğine varılarak, kanser olduğu bilgisi kendisine verilmedi. Yaşı itibarıyla kemoterapi tedavisi uygulanamayan Yılmaz’a akıllı ilaç tedavisi uygulandı. Koru Ankara Hastanesi Hematoloji Kliniğinden Prof. Dr. Osman İlhan tarafından uygulanan akıllı ilaç tedavisi sayesinde kan değerleri normale dönen ve hastalığı yenen Yılmaz, hastalık sürecini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı.
“Hastalıkla hiç alakam yok, hala o anda bile yaşamak istiyordum”
Sadakat Belkıs Yılmaz, 3 sene önce kızının ve damadının kendisinde bir gariplik hissettiğini söyleyerek, “Hastalıkla hiç alakam yok, hala o anda bile yaşamak istiyordum. Kızıma gezelim diyordum. Kızım da ‘Anne nereye gideceğiz? Niye böyle yapıyorsun? diyordu. Ayaktaydım. Ne bir başım döndü, ne bir vücudumda değişiklik olmadı ama kızım ve damadım çok meraklı. Damadım ‘Hemen anneni doktora götürelim’ dedi. Üç tane hastane dolaştım. Sabahı bekleyelim, bir doktor bulalım diye gece evde yattım. Damadım hemen Prof. Dr. Osman İlhan Bey’i buldu. Derhal biz ona gittik ve başvurduk” dedi.“Hayat bu, boş ver ne olacak dedim”
Tedavi sürecini rahat atlattığını belirten Yılmaz, “Hiçbir şeyim yok, yani hala hasta değilmişim gibi bir halim vardı. Tedavi sürecini hiç fark etmedim. Biraz benim ilaca karşı merakım yok, yutmam öyle fazla. Bir aspirin dahi alsam beni etkiliyor, hemen farkını görüyorum. İyiyim, hala öyle severek de alıyorum.Hocam vitamin tavsiye etti, onu her gün alıyorum. Kanser olduğum aklıma bile gelmedi. ‘Hayat bu, boş ver ne olacak’ dedim” ifadelerini kullandı.
Hastalığı atlatan Yılmaz, kontrollerinin hala devam ettiğini belirtti. Yılmaz, müzik dinlemeyi ve eğlenmeyi çok sevdiğini ve hiç kaçırmadığını da sözlerine ekledi.
“Eşime bu sabah ‘Allah ömür versin de 2-3 sene daha yaşayayım’ dedim”
Dünyaya 2 Temmuz 1932’de geldiğini ve şu anda 92 yaşında olduğunu dile getiren Yılmaz, “Yaşamak istiyorum, eğlence yerlerine gidiyorum. Eşim var, o da 18 Temmuz’da 94 yaşına girdi. Onun yaş gününü kutladık. ‘Ne güzel hayat dolu, hayata bak’ dedim.Hayattan çok zevk alıyorum. El işi yapıyorum, okumayı seviyorum. Yeri geliyor Kur-an-ı Kerim’i okuyorum, yeri geliyor kitap okuyorum. Haftada bir gazetemi alıyorum, o bana yetiyor. Yani hayata bağlıyım. Hatta eşime de bu sabah ‘Allah ömür versin de 2-3 sene daha yaşayayım’ dedim. O da ‘Sen yaşarsın, seviyorsun’ diyor” diye konuştu.
“6 ayı geçtikten sonra normale döndü, ayaklandı”
Tedavi sürecinde ilk 6 ay boyunca sürekli hastaneye gidip geldiklerini belirten kızı Aysel Erduygun, “O ara bulantıları başladı. Artık ilaçlardan mı bilemiyorum ama tedavi şekli de ağır geldi. Tabii onları atlattık. Nasıl besleyeyim, nasıl bakayım, ne yapayım diye Osman hocaya danıştım.Çünkü ben ilk defa kanda böyle hastalıklar olduğunu duydum ve yaşadım. 6 ayı geçtikten sonra normale döndü, ayaklandı. Ondan sonra normal bir sürece girdik. Tabii ki biz hiç aksatmadık. Bize ne söylenirse yaptık. Gelin dedi, biz orada olduk. Ben daha çok ona bağlıyorum. Çünkü yol çizildi bize, o yoldan yürümek zorundaydık. Şu an çok mutluyum” ifadelerini kullandı.
“Hastamız yurt dışından getirilen ilaca herhangi bir ücret ödemeden en iyi tedaviye kavuşmuş oldu”
Koru Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman İlhan ise Yılmaz’ın kendisine 3 yıl önce halsizlik, nefes darlığı, çarpıntı, kanama ve ateş gibi belirtilerle başvurduğunu söyleyerek, “Hastaneye kabul edip incelediğimizde maalesef teşhiste sıkıntı olan akut miyeloid lösemi (AML) adını verdiğimiz kan kanseri teşhisini koyduk. Maalesef bunun kemoterapi dışında tedavisi yoktu.Hastamızın yaşlı olması ve genel durum bozukluğu sebebiyle kemoterapi alması da mümkün değildi. Şansımız vardı ki Amerika Birleşik Devletleri’nde ruhsatlı bir ilaç olduğunu biliyorduk. Bu akıllı ilaç, ağızdan alınan bir ilaç. Bu ilacın bu hastaya iyi geleceğini düşünüyorduk. Yine aynı zamanda cilt altından kullanılan akıllı bir ilacımız var.
Bu iki tedaviyi yaparak hastada faydalı olabileceğimizi düşündük. Bunun için de Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduk. Hastamızın durumu budur; kemoterapi alamaz, akıllı ilaç tedavisinden fayda görür. Dosyamız incelendi ve olumlu sonuç aldık. Sonuçta hastamız herhangi bir ücret ödemeden en iyi tedaviye kavuşmuş oldu” dedi.
“Şu anda sağlıklı bir birey kadar kanları güzel ve sonuç çok iyi”
İlk 4 ayın çok riskli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Osman İlhan, “Hasta, hastanın kızı, damadı ve benim arkadaşlarımın iş birliği ile başarıyı sağladık. Cidden 4 ay sonra da yaptığımız kemik iliği testlerinde hastalığın tamamen kaybolduğunu gördük. Yalnız AML hastalığının tedavisi sürekli olması lazım.Bu hastalığın tedavisi de kök hücre nakli ama hastamızın yaşı ve genel durum bozukluğundan dolayı yapmayı düşünmedik. Şu anda hastamız günlük tedavisini yapıyor ve herhangi bir sorunu yok. Günlük yaşantısını yaşıyor, her türlü imkanı var. Herhangi bir diyeti, herhangi bir engel bir durum yoktur. Şu anda sağlıklı bir birey kadar kanları güzel ve sonuç çok iyi” ifadelerine yer verdi.
-
İnşaat mahalleliyi canından bezdirdi
Ankara’nın Çankaya ilçesinde yaklaşık iki aydır gece gündüz demeden devam eden inşaat, mahalle sakinlerini sokağa döktü.
Kavaklıdere Mahallesi Binektaşı sokak üzerinde yaklaşık iki aydır devam eden bina inşaatı, mahalleliyi canından bezdirdi.Vatandaşlar gece geç saatlere kadar inşaat çalışmaları yapılmasından şikayet etti. İnşaat seslerinden dolayı uyuyamadıklarını ifade eden mahalle sakinleri, defalarca sorumluları uyarmalarına rağmen çözüm bulunamadığını belirtti.
Mahalle sakinlerinden Koray Ersin Yıl, her gece inşaat sesinden muzdarip olduklarını belirtti. İnşaatın geç saatlere kadar devam etmesine izin verenlere tepki gösteren Yıl, “Biz tam 2 aydır her gece, gece bu saate kadar bu inşaat sesinden muzdaribiz. Abartısız tam 2 aydır bu inşaat sesi ile yatıyoruz, daha sonra sabah 6’da tekrar başlıyor. Biz hepimiz çalışan insanlarız, apartman sakinlerinin hepsinin çoluğu çocuğu var. İnsanlar çocuklarını uyutamıyorlar.
Defalarca şikayette bulunmamıza rağmen maalesef inşaatı durduramıyorlar. Belediyeden ve emniyetten izin aldıklarını söylüyorlar, hangi kanunda bu saate kadar etrafı rahatsız etmek var? Bu bölgede oturanların hepsi bu sesten muzdarip. Biz aşağı indik ve insanlık namına inşaatta çalışanlara söyledik, ‘çalışan insanlarız, çoluğumuz çocuğumuz işe gidecek’ diyoruz. Bizi umursamıyorlar” ifadelerini kullandı.
