Kategori: Ankara

  • “35 bin öğrenci, memleketlerine döndü”

    “35 bin öğrenci, memleketlerine döndü”

    Millî Eğitim Bakanlığınca afet bölgesindeki 10 ilde okulların açılması ve eğitim öğretimin normalleşmesi, bölgede hayatın da normalleşmesine katkı sağlıyor. Bu çerçevede depremden dolayı eğitim hayatına farklı illerde devam eden 34 bin 985 öğrenci, memleketlerine geri dönerek okullarına kaldığı yerden devam ediyor.
    Deprem felaketinin yaşandığı on ildeki eğitim öğretim süreçlerine ilişkin açıklama yapan Bakan Özer, “Afet bölgesindeki seferberlik ruhumuz ve devletimizin her türlü imkânıyla okulların kapısının en kısa sürede çocuklarımıza açılmasıyla yaşam, olağan akışına döndü. Deprem sonrasında diğer illere naklini aldıran çocuklarımızdan 34 bin 985’i okuluna geri döndü” bilgisini paylaştı.
    Afet bölgesinde çocukların okullarıyla buluşması için tüm imkânların seferber edildiğini belirten Özer, depremin yaşandığı illere dönüş yapan öğrenci sayısı hakkında, “Kahramanmaraş’a 9 bin 153, Hatay’a 6 bin 675, Gaziantep’e 6 bin 617, Malatya’ya 3 bin 829, Adıyaman’a 3 bin 188, Adana’ya bin 893, Osmaniye’ye bin 417, Şanlıurfa’ya bin 32, Diyarbakır’a 998 ve Kilis’e ise 183 öğrencimizin depremden sonra nakil gittikleri illerden talepleri doğrultusunda tekrar memleketlerine nakillerini gerçekleştirdik” açıklamasında bulundu.

  • Ankara’da zincirleme trafik kazası, ölü ve yaralılar var

    Ankara’da zincirleme trafik kazası, ölü ve yaralılar var

    Kaza, sabah saat 06.30 sıralarında Ankara-Samsun Karayolu Kırıkkale istikameti Kayadibi mevkiinde meydana geldi. Bayram yoğunluğu nedeniyle kontrolden çıkan otomobiller birbirine çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, jandarma ve itfaiye ekibi sevk edildi.

    Sağlık ekipleri 10 aracın karıştığı kazada 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 11 kişinin de yaralandığını belirledi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’dan Fenerbahçe maçına tepki

    Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’dan Fenerbahçe maçına tepki

    MKE Ankaragücü’nde başkan Faruk Koca ile yönetim kurulu üyeleri, Spor Toto Süper Lig’in 29. haftasında oynadıkları ve 2-1 mağlup oldukları Fenerbahçe müsabakanın hakem kararları ile ilgili Eryaman Stadyumu’nda açıklamalarda bulundu.

    Maçın hakeminin sonuca doğrudan etki ettiğini dile getiren Başkan Koca, “Kollanarak gelen şampiyonluk büyüklük değildir. Büyüklük, davranışların her birinde sorumlu olmaktır. Futbolda çatışmayı bitirin. Kurallara sadık kalın. Yönetim kurulumuzla beraber Fenerbahçe maçında yaşanan skandal yönetim, gasp edilen puanlar ve futbol ortamının güvensizliğini, yönetici davranışlarını istişare ettik. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş takımı dışındaki tüm takımların uğradığı haksızlık olarak bu toplantı kararını aldık. Türk futbolu devam eden bir ahlaki krizle karşı karşıyadır. Saha içinde ve dışında yapılan etik dışı hareket zihniyet futbolu ele geçirmiştir. Hem hakem tarafından hem de rakibi tarafından kollanarak maç kazanan takımlar ahlaki değerleri hiçe saymaktadır. Biz dürüstçe, adalet içinde ve tarafsızca yarışırız” ifadelerini kullandı.

    “Fenerbahçe maçı hakemi galibiyetimizi engellemiştir”
    Müsabakanın hakemi Atilla Karaoğlan’ın kararlarının sonuca etki ettiğini söyleyen Başkan Koca, “Fenerbahçe maçı hakemi galibiyetimizi engellemiş. Lehimize olan maç sonucunu aleyhimize çevirmiştir. Bu engeller bizim cesaretimizi arttırmaktadır. Hakem motivasyonunu etkilen ve sahada oyuncumuzun davranışlarına yönelik kural dışı davranışlar yönetici profesyonelliğinden uzaktır. Bu yöneticilerin sezon sonuna kadar ceza alması önemlidir. Hakem raporlarının açıklanması önemlidir. Temsilci raporlarının açıklanması önemlidir. Ancak, TFF Tahkim Kurulu, PFDK’nin vereceği cezaları bir hafta sonra kaldırmamalıdır” şeklinde konuştu.

    “Etik dışı davranışlara son verin”
    Hakemlerin adil bir yönetim sağlaması gerektiğini vurgulayan Koca, “Tüm kulüpler ve federasyonlara sesleniyorum. Birbirinizi yanıltmak, yıldırmak için yaptığınız etik dışı davranışlara son verin. Kalan maçların değerli kılınması için kenara çekilin. Hakemlerimiz de tüm baskılara ve tehditlere dirençli dursun. Mesleğinizin itibarını koruyun. Yarın ailelerinizin yüzüne bakacaksınız” dedi.

    “Penaltı pozisyonunda, hocadan takımı toparlayıp, sahadan çekmesini isteyecektik”
    Başkan Koca, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Penaltı pozisyonunda, takımı sahadan çekmeye çalıştığınız doğru mu?” Sorusuna, Başkan Koca, “Penaltı pozisyonunda bir iletişim sorunu oldu. Hocaya ulaşamadım. Takımı toparlayıp, çekmesini isteyecektik. Tekrar takımı sahaya sürüp, kaleyi boş bırakarak Fenerbahçe’nin penaltıyı boş kaleye atmasını sağlayacaktım. Sonrasında da oyuncularımızın topu Fenerbahçe’ye bırakmalarını, rakip takımın canı ne kadar istiyorsa o kadar gol atmasına izin vermelerini isteyecektim. Bunu yapamadığım için üzgünüm. Bu yüzden çok öfkelendim ve o sırada kalp spazmı geçirdim” cevabını verdi.

    “Bu sistemin adaleti yoktur”
    Başkan Koca’nın açıklamaların ardından kulüp basın sözcüsü Hüseyin Aytekin, Galaatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe harici tüm Süper Lig Kulüplerine gönderilmek üzere hazırlanan ‘Adalet Her Kulübe Lazım’ başlıklı mektubu okudu. Söz konusu mektupta şu ifadeler yer aldı:
    “Değerli Süper Lig Kulüpleri, Türk futbolu artık gerçekliğini tamamen yitirmiştir. Her hafta yeni bir kaos, yeni bir tartışmanın olduğu ligimizde konuşulmayan sadece sahada oynanan futboldur. Ligimiz yıllardır belirli takımları sezon sonuna kadar yarışın içinde tutmak üzerine kurulmuş bir sistemle yönetilmektedir. Bu sistemin adaleti yoktur. Bu sistemin güvenilirliği yoktur. Bu sistemin vicdanı yoktur. Senaryosu sezon başında yazılmış, sonu belli olan bu filmin inandırıcılığı kalmadığı için ligin izleyici sayısı her geçen yıl azalarak mevcut halini almıştır. İzleyicinin güvenmediği bu lig artık ne stadyumda ne de televizyonda izlenmektedir. Süper Lig takımlarının yarısının taraftar ortalaması 4 bin kişinin altındadır. İzleyicisi olmayan bu ligin yayın ihalesi değeri 6 yıl öncesine göre yüzde 70’e yakın düşüş yaşamıştır. Kısa vadede belirli takımları yarışta tutmak adına yapılan bu adaletsiz yönetim anlayışı, ilerleyen süreçte Türk futbolunu çöküşe götürüp aslında en fazla bu korunan takımların zarar görmesine neden olacaktır. Türk futbolu artık Avrupa ile rekabet edemiyorsa, en büyük nedeni ligimizde gerçek bir rekabetin olmamasıdır. Unutulmamalıdır ki, Türk futbolu sadece 3 takımdan ibaret değildir. Bu 3 kulüp dışındaki kulüpleri yok saymak Türk futbolunun geleceğine en büyük ihanettir. Bu kulüplerin kavgaları ve itirazları ile bir sonraki haftanın maçlarını dizayn eden, oyunun kurallarını bu kulüpler için ayrı uygulayan irade, diğer kulüplerin sessiz çığlığını yıllardır duymamaktadır. Yapılan hatalar sonrası camiaların tepkisini azaltmak adına son 22 yılda MHK yönetiminin 16 kez değiştirilmiş olması mevcut durumun en anlaşılır göstergesidir. Bizim için bir umut olan, adil olmayı sağlayacağına inandığımız VAR sistemi de kısa sürede bu çarpık düzene uydurulmuştur. VAR sisteminin ülkemize getirdiği tek değişiklik, hakemlerimizin artık ekranda defalarca izleyebildiği pozisyonlar için de adaletsiz kararlar vermeye başlamış olmasıdır. Kısacası, bozuk düzende doğru çark kesinlikle işlememektedir. Bu yönetim anlayışı; futbolun başrol oyuncusu olarak görülen kulüpleri her geçen gün daha da fazla cesaretlendirmektedir. Maç öncesi, devre arası ve maç sonu yapılan açıklamalar ile TFF ve kurulları baskı altına alınmaktadır. TFF’nin bu kulüplere uyguladığı korumacı zihniyetin ürünü olarak, kulüp yetkilileri kameralar önünde hakemlere sözlü ve fiziki baskı uygulamaktan çekinmemektedir. Hatta ligi bitirmemekle tehdit etmektedirler. Bizler sonu belli olan bir filmin yardımcı oyuncusu olmayacağız. Süper Lig’in tüm takımları bu ligin başrol oyuncusudur. Kulüplerimizin daha fazla hak kaybına uğratılmaması ve Türk futbolunun gelişimi açısından bugün bir milat olarak kabul edilmeli, haksızlıklara karşı kulüp bazında değil birlikte mücadele edilmelidir. Biz doğabilecek daha büyük tehlikeleri öngörüyor ve futbolda adaletin olmadığına inanan tüm kulüplerimize bu çağrıyı yapıyoruz.”

  • Soğanın başkentinden tüketiciye müjde

    Soğanın başkentinden tüketiciye müjde

    “Tarlada çalıştıracak zor işçi buluyoruz”

    Bu sene geçtiğimiz yıla göre iki kat daha fazla soğanın ekildiğini söyleyen Yürekli, bu yüzden fiyatların düşeceğini belirtirken tarlada hasat yapacak zor işçi bulduklarının altını çizdi. Yürekli şöyle konuştu:
    “Ektiğimiz soğanın maliyeti kiloda 5 lira. Geçen sene 3 liraydı, bu sene 5 lirayı bulur. Bu sene ekilen soğan geçen seneye göre iki kat yüksek. Ekili çok olduğu zaman fiyatlar düşüyor. Polatlı’da hasat Ağustos ayında başlıyor. Taban fiyat burada 5 liradan başlar. Çalıştıracak zor işçi buluyoruz. Depremden sonra Suriyeliler gitti. Buranın yerlisi günlük yevmiye 700 ile 800 lira arasında istiyor. Biz Suriyelilere 300 lira veriyorduk. Tarımda Suriyeli işçi olmasa biz tarlada hasat yapamayız.”

    “Soğan stoklaması yok”

    Sosyal medyada yer alan Polatlı’da bir şirketin stokçuluk yaptığı, tonlarca soğan stokladığı iddiasını da yalanlayan Yürekli, “Stoklama yok. Polatlı’da böyle bir firma yok. Şu an soğan 18 lirayken iddia edilen stoktaki soğanların değeri 30 milyon Türk lirası olur. Neden piyasaya bunu sürmek varken çürümeye bıraksınlar ki? Soğan üzerinden siyaset yapmak yanlıştır. Ülkemizde İHA ve SİHA yapılırken neden bunları gündeme getirmiyorsunuz? Böyle yapılarak hem çiftçi hem de esnaf rencide ediliyor” ifadelerini kullandı.

    “Kalan 6 ton stokumuz var”

    Polatlı’da kalan son soğanları iyisi ve kötüsüyle ayırdıklarını ve çürümemiş soğanları satacaklarını söyleyen soğan tüccarı Hacı Ömer Altıntaş bu sezonun artık bittiğini, başka da soğan kalmadığını söyledi. Altıntaş, “Elimizde kalan 6 ton soğanımız var. Şimdi işçilik yapıyoruz. Artık soğanın sonu. İyilerle kötüleri ayırıyoruz. İyileri satacağız. Ve bu bitti artık, sezon sonu. Başka da soğanımız yok. Soğan fiyatları Adana’dan mahsulün çıkmasıyla biraz daha düşer. Çiftçi farklı, esnaf farklı. Fiyat çiftçide yükselmedi” diye konuştu.

  • Balkon betonundan çıkan ağaç

    Balkon betonundan çıkan ağaç

    Ankara’nın Polatlı ilçesinde bulunan Bidav apartmanının balkonundan çıkan ağaç herkesi hayret ettirdi. Ev sahibi Oğuz Ateş, 8 yıl önce bu ağacın çıkmaya başladığını ve o günden bugüne sulamaya ve bakımını yapmaya devam ettiğini söyledi. Herkesin arkasını bir daha dönmesine sebep olan ağaç, yoldan geçenlerin meraklı bakışları altında büyümeye devam ediyor.

    Ateş, evi 1975’te müteahhitten aldığını o yıllarda betonun arasına çekirdek kaçtığını tahmin ettiğini bu durumun buna sebep olabileceğinin belirtti. Ateş, “1975’te müteahhitten aldım ben bu evi. Beton atarken araya çekirdek mi kaçtı artık bilmiyorum nasıl olduysa Allah’ın hikmeti. Herkese de nasip olmaz bu. Oradan çıkan henüz ufakken ben suladım ve sonra büyümeye başladı. Sağlı ve sollu büyümeye başladıktan sonra ben bunu budadım. Budadıkça artık daha çok çıkmaya başladı. 8 yıldır da ben gözüm gibi bakıyorum” ifadelerini kullandı.

  • Vatandaşlarda heyecanlı bekleyiş başladı

    Vatandaşlarda heyecanlı bekleyiş başladı

    Türkiye’nin mega projeleri arasında yer alan Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattındaki çalışmalarda sona gelindi. Ramazan Bayramı’ndan sonra açılması planlanan YHT projesi ile Sivas-Ankara arasındaki ulaşım süresi 2 saate düşecek. Yüksek hızlı tren hattında Elmadağ, Kırıkkale, Yerköy, Yozgat, Sorgun, Akdağmadeni, Yıldızeli ve Sivas olmak üzere 8 istasyon bulunuyor. YHT projesinde 926 adet sanat yapısı, 49 adet tünel, 49 adet viyadük, 217 adet alt-üst geçit, 611 adet köprü ve menfez yer alıyor.

    Hızlı tren hattının geçtiği Kırıkkale’de de vatandaşların heyecanlı bekleyişi başladı. Bundan sonraki yolculuklarını daha konforlu yapacaklarına inandığını belirten Mehmet Tekin isimli vatandaş, “Devletimize, milletimize hizmet edenlere candan gönülden teşekkür ediyoruz. Emeği geçen bütün mühendislerimiz olsun, işçilerimiz olsun, hepsinin emeği vardır bu eserlerinde. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Bu yatırımların daha iyisini, daha güzelini, daha fazlasını bu ülke hak ediyor” diye konuştu.

    Daha önce ulaşımda sorun yaşadıklarını belirten Ali Kıvanç ise, hızlı tren ulaşımı daha da kolaylaştıracağı için mutlu olduklarını söyledi.
    Yaşar Gürhan isimli vatandaş da memleketi Yozgat’a hızlı trenle daha rahat gitmeyi istediğini ifade etti.

  • Hızlı trenle mesafeler kısalıyor

    Hızlı trenle mesafeler kısalıyor

    Karaismailoğlu, yazılı açıklamasında, bütün ulaşım modlarında olduğu gibi demir yollarında da sadece bugünü değil, geleceği de planladıklarını bildirdi.

    Son 20 yıldır AK Parti hükümetleri döneminde demir yolu yatırımlarına ağırlık verdiklerini vurgulayan Karaismailoğlu, Türkiye’yi hızlı trenle tanıştırdıklarını anımsattı. Karaismailoğlu, “Demir yolları hayatımızın bir parçası. Bizim hedefimiz de onu geliştirmek, hızlı tren konforunu bütün Türkiye’ye yaymak ve demir yollarında Türkiye’ye yeni çağ atlatmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

    Bu hedef doğrultusunda projeler üretmeyi sürdürdüklerini ifade eden Karaismailoğlu, projelerden birinin de süper hızlı tren hattı olduğunu kaydetti.

    Karaismailoğlu, projeye ilişkin şu bilgiyi verdi:

    “Bu tamamen yeni bir hat olacak. Hat, Ankara Nallıhan ve Sakarya güzergahında inşa edilecek. Fizibilitelerini yaptık, projeleri hazırladık. Süper hızlı tren hattının uzunluğu 344 kilometre olacak. Proje kapsamında, 14 kilometre uzunluğunda 19 adet viyadük, 120 kilometre uzunluğunda 52 adet tünel yapacağız. Tren saatte 350 kilometre hıza ulaşacak. Ankara-İstanbul arasında yapılacak süper hızlı tren hattı ile seyahat süresi 89 dakika yani 1,5 saat sürecek. Seçim sonrasında projemizi başlatacağız. Mevcut hızlı tren hattımızı da kullanmaya devam edeceğiz.”

    Hedeflerimiz büyük

    20 yıldır olduğu gibi 14 Mayıs’tan sonra da mega projelerle Türkiye’ye hizmet etmeye devam edeceklerini vurgulayan Karaismailoğlu, “Ülkemizin hedefleri büyük. Onun için daha büyük projelere imzalar atacağız. Onların da şimdiden planlamasını yaptık. Mega projelerimizle ekonomimizi, istihdamımızı, sanayimizi ve ihracatımızı dün olduğu gibi gelecekte de desteklemeye devam edeceğiz. Milletçe el ele, omuz omuza olacağız.” ifadelerini kullandı.

  • Bayramı’da 99 personeli görev yapacak

    Bayramı’da 99 personeli görev yapacak

    İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Ramazan Bayramı dolayısıyla 81 il valiliğine “2023 Yılı Ramazan Bayramı Trafik Tedbirleri” konulu genelge gönderildi.

    Genelgeye göre, Ramazan Bayramı tatili ile eğitim-öğretim dönemi ara tatili dolayısıyla alınacak yoğun trafik tedbirleri 14 Nisan’da başlayacak ve 24 Nisan’a kadar sürecek.

    Emniyet ve jandarmadan toplam 51 bin 300 trafik ekibinde 99 bin 245 personel görev yapacak.

    Havadan denetimle trafik güvenliği en üst düzeyde sağlanacak

    Trafik güvenliğinin en üst düzeyde sağlanabilmesi amacıyla 13 helikopter ve 138 dron ile 2 bin 626 saat trafik denetimi yapılacak. Helikopterlerle yapılan denetimler özellikle Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Muğla, Sakarya, Yozgat, Adana, Ağrı, Balıkesir, Batman, Burdur, Diyarbakır, Isparta, Niğde, Osmaniye, Tekirdağ, Yalova ve Van’da yoğunlaşacak.

    Ayrıca 36 polis ve jandarma başmüfettişi, 6 denetleme başkanlığı denetleme grup başkanlığı üyesi, güzergahlarda ve kazaların yoğunlaştığı kara noktalarda ekip ve personel tarafından alınan tedbirleri yerinde denetleyecek.

    Merkez teşkilatı güzergah denetimleri, Emniyet Genel Müdürü, genel müdür yardımcıları ve daire başkanlarından oluşan 15 ekip ile sağlanacak. 44 personelden oluşan 15 ekip, farklı güzergahlardaki trafik ekip ve personelini denetleyecek.

    Şehirler arası otobüslerde yolcu olarak görevlendirilen 514 personel ise 1028 yolcu otobüsünü habersiz denetleyecek.

    Emniyet kemeri kullanımının önemi vurgulanacak

    Ramazan Bayramı’nda da emniyet kemeri kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla önlemler alınacak. Denetimlerde, yol kullanıcılarını bilgilendirmeye yönelik materyaller dağıtılacak, “www.trafik.gov.tr” internet adresinde de yer alan kamu spotları yerel TV kanalları ve uygun mecralarda yayımlanacak.

    “Bu yolda sana çok güveniyoruz” sloganıyla hazırlanan afişler başta olmak üzere, “Bayramınız kemerli olsun” “Trafikte her yıl daha iyiye”, “Kemerim hep aklımda”, “Yayalar kırmızı çizgimiz”, “Yol ver hayata” ve “Bi hareketine bakar hayat” yazılı afişler uygun yerlere asılacak.

    Çevirme ekipleri sürücülerle yüz yüze iletişim kuracak

    Denetimlerde, sürücü ve yolculara saygı ve nezaket kuralları çerçevesinde bilgilendirme yapılarak, işlemler en kısa sürede tamamlanacak. Sadece ihlal yapan taşıtların değil, çevirme ekiplerinin bulunduğu noktalarda diğer araç sürücüleri de durdurularak, “yüz yüze iletişim” kurulacak.

    Sürücüler, hız yapmamaları, araçta ön ve arka koltuklarda emniyet kemeri takmaları, cep telefonuyla görüşme yapmamaları, okul ve yaya geçitleri ile kavşak giriş ve çıkış noktalarından geçen veya geçmek üzere olanlara durarak yol vermeleri gerektiği, şerit kullanma ve yakın takip kurallarına riayet etmeleri, kavşaklara yaklaşırken yavaşlamaları ve her 2 saatte bir 10 dakika mola verilerek, dikkat ve konsantrasyonlarının dağılmaması konusunda bilgilendirilecek.

    Kazaların yoğun olduğu ilk 20 güzergahta tedbirler üst seviyede olacak

    Son 3 yılda bayram tatillerinde kazaların yoğun olarak meydana geldiği ilk 20 güzergahtaki tedbirler, daha etkili ve yoğun şekilde planlanacak ve bu güzergahlarda arada kontrolsüz alanlar bırakılmayacak şekilde birbirinin devamı niteliğinde ekipler görevlendirilecek. Resmi tatil süresince özellikle trafiğin yoğunlaşacağı (tatilin başlangıç ve bitiş) tarihler başta olmak üzere helikopter, dron ve İHA türü hava taşıtlarından trafik düzenleme ve denetleme faaliyetlerinden azami şekilde yararlanılacak.

    Uykusuz yolcu otobüs şoförleri araç dışına davet edilecek

    Yolcu otobüslerinin karıştığı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının yoğun olarak meydana geldiği 02.00-08.00 saatleri arasında, uykusuzluk ve yorgunluğa bağlı oluşan dikkat kaybına ek olarak günün ilk ışıklarının sürücüler üzerinde yarattığı rehavet ile kaza riskinin daha fazla artması nedeniyle özellikle 05.00-07.00 saatleri arasında şoförlerin araç dışına davet edilerek, gerekli kontroller ile bilgilendirmeler yapılacak.

    Ayrıca, otobüslerde emniyet kemeri kullanımına ilişkin denetimlere ağırlık verilerek, yolcular otobüslerin karıştığı trafik kazalarında araçların devrilmesi ve araçtan dışarı savrulmalarının önlenmesi amacıyla emniyet kemeri kullanmaları, şoförler ise taşıt kullanırken cep telefonu ile konuşmamaları konularında bilgilendirilecek.

    Mevsimlik tarım işçilerini taşıyan araçların 24.00-06.00 saatleri arasında şehirler arası yolculuk yapmalarına izin verilmeyecek. Motorlu bisiklet ve motosiklet kullanıcıları üzerinde koruma başlığı ve gözlüğü, diğer araçlarda ise emniyet kemeri ve çocuk bağlama sistemleri kullanımına ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla eğitim ve denetim faaliyetleri bir arada yürütülecek.

    Çocukların, cadde ve sokaklarda bulunabileceği göz önünde bulundurularak, taşıt-yaya kazalarının yoğun olduğu bölgelerde, yayaların trafikteki güvenliğini olumsuz etkileyen uygunsuz bekleme ve parklara izin verilmeyecek.

    Yaya kaldırımları, yaya geçitleri, kavşak sistemleri, engelli rampaları üzerine ve önüne park etmiş araçlar kaldırılacak. Modifiye edilmiş araç, uygunsuz egzoz ve ışık donanımları ile harici ses sistemi kullanılmasının önlenmesi amacıyla hedef bölge ve saatlerde denetimler yapılacak, tespit edilen araçlar trafikten men edilecek.

    Araç trafiği ve yaya trafiğinin de yoğunlaşacağı değerlendirilen şehitlik, mezarlık ve alışveriş merkezleri gibi alanlarda yaya güvenliği de sağlanacak.

  • Gençlerbirliği Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu: “Bu ligden düşmeyeceğiz”

    Gençlerbirliği Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu: “Bu ligden düşmeyeceğiz”

    Gençlerbirliği, Spor Toto 1. Lig’in 32. haftasında deplasmanda karşı karşıya geldiği Eyüpspor’u 2-0’lık skorla mağlup etti. Maçın ardından Gençlerbirliği Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Takımını gösterdiği mücadeleden dolayı tebrik ederek sözlerine başlayan Sinan Kaloğlu, “Harika mücadele, harika oyun. Ruhlarını ortaya koydular. Ne kadar karakterli harika bir kalbi olduğunu gösterdi takım. Alınan son sonuçlar bir futbolcu psikolojisi için kolay değildi. En saygı duyulan takıma karşı verilen mücadele ve oyun takdire şayandı. Kolay maç olmadı. Geldiğimiz ilk günden itibaren oyuncularımızın bu maçı kazanacağına inandık. İlk günden itibaren Eyüpspor’u iyi analiz ederek, antrenmanlarla mental enerjileri yükselterek hazırlandık. İnanılmaz mücadele gösterdiler. İyi oyun rakibin iyi ayaklarının alan ve zaman oluşturduğu anları bertaraf ettik. Topun bizde olmasını istedik. Nitekim skor alana kadar bunu yaptık. Birlik olma zamanı. Bu skor bizim için çok büyük moral oldu. Umutlarımızı yeşertti. Bu ligden düşmeyeceğiz. Bu enerjimizle devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Kiralık oyuncunun takımına karşı böyle performans göstermesi yönetimi üzmüş olabilir”
    Karşılaşmada Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya’nın Eyüpspor’dan kiralık olarak Gençlerbirliği’nde forma giyen futbolcu Mete Kaan Demir’e yönelik verdiği tepkiyi değerlendiren Kaloğlu, “Eyüpspor başkanımızın değerli bir kalbi var biliyorum. Eyüpspor için her şeyin iyi olmasını istiyor. Çok büyük paralar harcadı. Haliyle o sonuçlar gelmediği zaman kendisi de sinirli olmuş olabilir. Mete Kaan Türk futbolunun yeni yüzüdür. Ne kadar yetenekli bir futbolcu olduğunu gösterdi. Bizim Mete Kaan Demir’e bu maçta çok ihtiyacımız vardı. Bizi de yanıltmadı. Kiralık oyuncunun kendi takımına böyle performans göstermesi Eyüpspor taraftarını ve yönetimini üzmüş olabilir. Başkanla da konuştum. Bugün biraz sinirli ama yarın sakinleşebilir. Futbolun içinde bunlar var. Mete Kaan Eyüpspor’un oyuncusu ama bizim şu an en çok ihtiyacımız olan oyuncuların başında geliyor” ifadelerini kullandı.

  • MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Tolunay Kafkas: “3 puan ya da 1 puan almak istiyoruz”

    MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Tolunay Kafkas: “3 puan ya da 1 puan almak istiyoruz”

    MKE Ankaragücü, Spor Toto Süper Lig’in 29. haftasında Fenerbahçe ile deplasmanda oynayacağı maçın hazırlıklarını bugün yaptığı antrenmanla başladı. Antrenman öncesinde basın mensuplarına konuşan Teknik Direktör Tolunay Kafkas puan ve puanlar almayı hedeflediklerini söyledi.
    Büyük bir takımla oynayacaklarını ama oyun anlayışlarından da vazgeçmeyeceklerini söyleyen Kafkas, “Belli bir maç planımız olacak. Fenerbahçe karşısında kendi oyun anlayışımızdan ve prensiplerimizden vazgeçmeyeceğiz. 3 puan ya da 1 puan almak istiyoruz” diye konuştu.

    “Ferdi, Altay ve Arda’nın ailelerine binlerce kere teşekkür etsek azdır”
    Fenerbahçe’nin genç ve parlayan yıldızları Altay, Ferdi ve Arda Güler hakkında konuşan Tolunay Kafkas, genç yıldızların ailelerine teşekkür etti. Kafkas, “Ferdi Kadıoğlu’nu da alt yaş milli takıma kazandırmaya çalıştım. Altay, oyunculuğuyla, kişiliğiyle şu ana kadar Türk futboluna damga vurdu. Arda da hem Fenerbahçe’nin hem de Türk futbolunun parlayan yıldızı. Yurt dışına da giderse hem Fenerbahçe’ye hem de Türk futboluna katkı sağlayacak. İkisi de Fenerbahçe için çok büyük kazanç. Hem kişilikleri hem de oyunculukları için ailelerine binlerce kere teşekkür etsek azdır” ifadelerini kullandı.

    “Çok büyük bir taraftar grubuna sahibiz”
    Ankaragücü taraftarının kendisine özel ilgisinden dolayı memnun kaldığını belirten ve taraftara bu ilgiden dolayı teşekkür eden Kafkas, bu desteğin devamının gelmesini umduğunu söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:
    “Bu zamana kadar çok özel bir destek oldu, bunun için teşekkür ediyoruz. Umarım devamı gelir. Zaman zaman maçın içerisinde olumsuz durumlar olsa bile biz seyircinin desteğiyle bunları aşmasını bildik. Çok büyük bir kulüp, çok büyük bir taraftar grubuna sahibiz. MKE Ankaragücü’nü çalıştırmak benim için onur ve gurur kaynağıdır.”
    Kulüp tesislerinde, Teknik Direktör Tolunay Kafkas yönetiminde dinamik ısınmayla başlayan antrenman, taktik çalışma ile sona erdi.
    Başkent ekibi, 15 Nisan Cumartesi günü saat 20.30’da Fenerbahçe’ye konuk olacak.