Kategori: Antalya

  • Depremzede çocuklara tiyatro morali

    Depremzede çocuklara tiyatro morali

    Alanya Belediyesi Tiyatro ekibi, Alanya’da ikamet eden depremzede çocuklara yönelik etkinlik düzenliyor.

    Belediye Tiyatro ekibi, başta Kahramanmaraş ve Hatay olmak üzere 11 ili etkileyen büyük afette fiziksel etkinin yanısıra depremin çocuklar üzerindeki psikolojik etkisini kırmak için kolları sıvadı. Alanya Belediye Tiyatrosu, depremden etkilenen çocukların moralini yükseltmek ve destek sağlamak amacıyla depremzede ailelerin konakladığı otellerde çocuk oyunu sergiliyor.

    “Merkezimize davet ediyoruz”

    Alanya Belediye Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Fırat Onur Deniz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Deprem, hayatımızı derinden etkiledi ve özellikle çocuklarımızın üzerinde büyük etkiler bıraktı. Bu nedenle, Alanya’ya yerleşen ve depremden etkilenen çocuklarımıza bir nebze olsun destek olmak istedik. Bu tiyatro oyunuyla, çocukların yüzlerinde tebessüm oluşturabilirsek ne mutlu. Şu an için 5 otelde temsil yapıldı. 25 Şubat Cumartesi günü, Alanya Kültür Merkezi’nde saat 13.30-15.00 arası “Şarkıyla Sallanan Salıncak” oyunumuza depremden etkilenen bütün çocuklarımızı davet ediyoruz.”

  • Evi yanan baba gözyaşlarına boğuldu

    Evi yanan baba gözyaşlarına boğuldu

    Yangın, saat 14.30 sıralarında Kepez ilçesi Habipler Mahallesi 5675 Sokak üzerindeki müstakil bir evde çıktı. Hurdacılıkla geçimini sağlayan 40 yaşındaki Ali Bektaş ve ailesinin evde olmadığı sırada evin arka odasından dumanlar yükselmeye başladı.

    Çevredekiler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarla bölgeye itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Bu sırada yangını gören Bektaş, kendi imkanlarıyla alevleri söndürmeye çalışsa da başarılı olamadı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesine rağmen ev kullanılamaz hale geldi.

    4 çocuğu ve eşinin yangın esnasında evde olmamasına sevinen Ali Bektaş, yanan eşyaları için ise gözyaşları döktü. Yakınları ve polisler tarafından sakinleştirilen Bektaş, kaldırıma oturup uzun süre yanan evine baktı.

    Bektaş’ın yürüme engelli tekerlekli sandalyedeki annesi Nergiz Bektaş ise oğlunun durumu ve evin yanması karşısında gözyaşları döktü. Polis, evin kundaklama ihtimaline karşın araştırmasına devam ediyor.

    “Şimdi ben ne yapacağım”

    Kirada oturduğunu belirten Ali Bektaş, “Hurdacılık yaparak geçimimi sağlıyorum. Ağabeyimle yan tarafta kaynanamın orada oturuyordum. Sonra evimde yangın çıktı, nasıl olduğunu bilmiyorum. Şimdi ben ne yapacağım? Evliyim, 4 çocuğum var.

    Derdimi anlatmakta zorlanıyorum. Tüm birikimim gitti, bir canım kaldı. Herkes benim nasıl biri olduğumu bilir mahallede. 24 yıl önce Akşehir’den Antalya’ya geldim ve geri dönmedim. Çok üzgünüm” dedi.

  • Eskişehirspor ve Antalyaspor formaları giyen kaleci Ruud Boffin futbolu bırakma kararı aldı

    Eskişehirspor ve Antalyaspor formaları giyen kaleci Ruud Boffin futbolu bırakma kararı aldı

    11 sezondur ülkemizde forma giyen Belçikalı kaleci Ruud Boffin, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla aktif futbol kariyerini sonlandırdı. 2012 yılında İngiltere’nin West Ham takımından Eskişehirspor’a transfer olan ve 5 sezon formasını terleten file bekçisi, kırmızı siyahlılarda 175 maçta görev yapmıştı. Bu maçlarda bir kez de gol sevinci yaşayan Boffin, 2017 yılında Antalyaspor’a transfer olmuştu. Belçikalı eldivenin Eskişehirspor formasıyla çıktığı son maç futbolseverlerin hafızasına kazınmış olan play-off serisinde oynanan ve kaybedilen Göztepe maçı olmuştu.

    Konu ile ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Boffin, “Hayatımda yeni bir dönemin zamanı. Antalyaspor ile olan sözleşmemi sonlandırdım ve futbol kariyerimi bitirme kararı aldım. Bu yıllarda bana destek veren tüm başkanlara, yönetim kurulu üyelerine, sponsorlara ve son olarak taraftarlara teşekkür ediyorum. Siz harikaydınız” dedi.

    Sosyal medya üzerinden paylaşımı gören Eskişehirsporlu eski takım arkadaşları Tarık Çamdal, Diego Angelo, Veysel Sarı ve Semih Güler de başarılı eldivene destek mesajlarını ilettiler.

  • Sedanur’dan 90 gündür haber yok

    Sedanur’dan 90 gündür haber yok

    Gazipaşa’da 24 Kasım’da ortadan kaybolan ve bir daha haber alınamayan Sedanur Uludağ’ı arama çalışmalarından bir sonuç elde edilmedi. Kaybolduğu günden bu yana sırra kadem basan 21 yaşındaki genç kızdan hala bir haber alınamaması umutları söndürmeye başladı.

    3 aydır Sedanur ile ilgili en ufak bir ip ucuna rastlayamadıklarını ve arama çalışmalarının bittiğini söyleyen Güneyköy Mahalle Muhtarı Yahya Küçükballı, “Tüm aramalara, tüm çabalara rağmen hala bir umut yok. Cinayet büro soruşturmalarına devam ediyor. Umudumuzu kaybetmedik ama çok uzun zaman oldu. Yetkililer elinden gelen gayreti gösteriyor ama hala bir ipucu yok. Allah’tan umut kesilmez ama belirsizlik çok kötü bir şey” şeklinde konuştu.

    Olayın geçmişi

    Gazipaşa’da 24 Kasım’da kaybolan ve bir daha haber alınamayan Sedanur’u arama çalışmaları yeniden başlatılmış, 91 gündür haber alınamayan genç kızın, Koru Sahili’nde yalnız bir şekilde yürüdüğü anların bir iş yerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedildiği görüntüler ortaya çıkmıştı. Yapılan arama çalışmalarına rağmen kızlarının izini bulamayan aile, televizyon programına çıkmış ve Sedanur Uluğudağ’ın dosyası cinayet büroya devredilmişti. Antalya’dan gelen özel bir ekip, Sedanur olayını çözmek için geniş çaplı inceleme başlatmış, Sedanur’un yakınları ve arkadaşları özel ekip tarafından ifadeye çağrılmıştı.

    Çalışmalarını yeniden sahaya yayan ekipler, genç kızın en son görüldüğü Poyraz Limanı mevkiinde yeniden arama başlatmış, polislere, AFAD ekiplerinin destek verdiği çalışmalarda kadavra köpeği ile bölgede arama tarama faaliyeti gerçekleştirilmişti. Ancak çalışmalarda bir ize rastlanmadı.

  • Davulcunun cesedi yanmış şekilde bulundu

    Davulcunun cesedi yanmış şekilde bulundu

    Olay, sabah saatlerinde Kepez ilçesi Habipler Mahallesi 5721 Sokak’taki müstakil bir evin bahçesinde meydana geldi. Müzisyenlik yapan 46 yaşındaki Handevi Gündoğan, tek başına yaşadığı evinin bahçesinde komşuları tarafından yanmış şekilde bulundu. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

    Yapılan incelemede Gündoğan’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Savcılık ve olay yeri incelemesinin ardından Gündoğan’ın cenazesi, Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Vücudunun tamamen yandığı belirlenen Gündoğan’ın ölümüyle ilgili polis ekiplerinin çalışması devam ediyor.

    Evin önüne kurulan taziye çadırında Gündoğan’ın annesinin feryatları büyük üzüntü oluşturdu.


    “Sevilen biriydi”

    Geçimini müzisyenlik yaparak sağlayan Gündoğan’ın mahalle halkı tarafından çok sevilen biri olduğunu belirten akrabası Neşet Andariman, “İyi biriydi, kimseye bir zararı olmazdı. Mahallede sevmeyen yoktu. Biz sabaha karşı ölüm haberini aldık. Cesedi yanık şekilde bahçedeydi” dedi.

  • “Kızım sabaha kadar su diye ağladı”

    “Kızım sabaha kadar su diye ağladı”

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 2 büyük depremin üzerinden 16 gün geçti. Depremde binlerce bina yıkılırken, on binlerce kişi hayatını kaybetti. 11 ilde arama ve kurtarma çalışmaları devam ederken, turizm kenti Antalya’ya depremzedelerin gelmesi devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde şu ana kadar 6 depremzede kadının doğumu gerçekleşti. Onlardan biri de depreme Kahramanmaraş Elbistan’da yakalanan 24 yaşındaki Nesibe General oldu. 37 haftalık olarak hastaneye başvuran genç kadın, sağlıklı bir şekilde bebeğini kucağına aldı. Çocuğun isminin ise İkra olacağı öğrenildi. Öte yandan, bebeğin babasının Diyarbakır’da görev yaptığı için bebeğini göremediği belirtildi.

    Anlattıkları ile yürek burktu

    Deprem sonrasında yaşadıklarını anlatan Nesibe General, “Evimiz depremde ağır hasar aldı, giremedik. Sokakta kaldık. Sonra buraya geldik burada da gidecek yerimiz yok. Sağ olsun hastane bizim burada kalmamıza izin verdi. Bebeğimle nereye gideceğimi gerçekten bilmiyorum. Ev olsa da bu psikoloji ile eve nasıl gireceğiz? İki çocuğum var, diğer çocuğum babaannemlerle otelde kalıyorlar. Oteller de çıkarmaya başladı. 37 haftalık hamileydim, burada doğum yaptım. Bebeğimde gelişim geriliği vardı, bu halde deprem atlattık. Büyük kızım çadırda sabaha kadar su diye ağladı, bir yudum su bulamadık. Doğum sancım burada başladı. Bizi bir yakınımız alarak buraya getirdi. Bebeğim sarılık geçirdi, adını İkra koyacağız. Kimlik çıkaramadık. Eşim de Diyarbakır Lice’de görev yapıyor. Daha bebeğini göremedi” dedi.

    “Onkoloji hasta sayımız arttı”

    Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Nasuh Utku Doğan ise şunları söyledi:
    “Deprem sonrasında birçok hastamız kurumumuza başvurdu. Bunların bir kısmı doğum hastasıydı. Toplamda 6 hastamız bizde doğum yaptı. 4 tanesini taburcu ettik, 2 tane hastamızın da takipleri devam ediyor. Bir hastamızın bebeğinde sarılık gelişti. Bebeklerimizin sağlığı gayet iyi. Annelere psikolojik destek de veriyoruz. Şu an genel durumları iyi. Biz de dertlerine, sıkıntılarına ortak olmaya çalışıyoruz. Bize talepler de geliyor. Kalacak yerler konusunda da destek olduk. Diğer birimler ile de görüşmelerimiz devam ediyor. Elimizden gelen her türlü desteği veriyoruz. Yeni hasta da bekliyoruz. Diğer branşlarda da başvuran hastalarımız var. Bir de kronik rahatsızlığı olan hastalarımız var, onlar da başvuru yapıyorlar. Özellikle tıbbi onkoloji ve kanser hastalarının süreçlerini aksatmamak açısından hocalarımız canla başla çalışıyorlar. Bu konuda başvuruda bulunan hasta sayımız arttı.”

  • Alanyaspor Başkanı Çavuşoğlu geliri depremzedelere gidecek olan hazırlık maçına herkesi davet etti

    Alanyaspor Başkanı Çavuşoğlu geliri depremzedelere gidecek olan hazırlık maçına herkesi davet etti

    Alanyaspor Kulübü Başkanı Hasan Çavuşoğlu, depremzedeler için pazar günü Kırbıyık Holding Stadyumu’nda Galatasaray ile karışılacakları hazırlık maçına ilişkin açıklamalarda bulundu.
    Çavuşoğlu, depremde hayatını kaybeden vatandaşlara başsağlığı dilerken, yaralılara acil şifalar diledi. Çok üzüntülü olduklarını aktaran Hasan Çavuşoğlu, “Kolay değil, çok bir süreçten geçiyoruz. Deprem felaketinden dolayı hepimiz çok üzgünüz. Tabii ki yaraların sarılması için elimizden gelen destekleri veriyoruz ve vermeye de devam ediyoruz. Bu anlamda depremzede vatandaşlarımıza destek vermek için Galatasaray Spor Kulübü ile işbirliği yaparak hazırlık maçı organize ettik. Hazırlık maçımız, 26 Şubat Pazar günü saat 18.00’de Kırbıyık Holding Stadyumu’nda oynanacak “dedi.

    “Herkesi davet ediyoruz”
    Galatasaray ile oynayacak hazırlık maçının gelirlerinin tamamının depremzedeler için AFAD’a bağışlanacağını kaydeden Çavuşoğlu, “Bu anlamda birlik ve beraberlik içinde olan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve yönetimine çok teşekkür ediyorum. Bu anlamlı maça herkesi davet ediyoruz ve tribünleri doldurmayı hedefliyoruz. Alanyaspor yönetimi, Alanya protokolü dahil herkes destek amaçlı maça bilet alarak giriş yapacak. Alanya halkımız böyle konularda özellikle duyarlıdır. Stadyumun bu maçta tıklım tıklım dolu olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

  • “Ayakkabımı bile alamadım, kıl payı kurtulduk”

    “Ayakkabımı bile alamadım, kıl payı kurtulduk”

    Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük depremde on binlerce kişi enkaz altında kalarak can verdi. 9 saat arayla meydana gelen depremlerde 11 il etkilendi. Enkaz kaldırma ve kurtarma çalışmalarının devam ettiği 11 ilde, evleri zarar gören depremzedeler turizm kenti Antalya’ya gelmeye devam ediyor. Antalya’ya gelen depremzedelerin 70 bine yakını otellerde kalırken binlerce kişi de KYK yurtlarında konaklıyor. Antalya’nın tarihi Kaleiçi’nde bulunan otellerde de depremzedeler kalmaya devam ediyor. Bu çerçevede Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Kaleiçi Evi’nin kapıları depremzede aileler için açıldı.

    Kaleiçi esnafının organizatörlüğünde depremzedelere günde iki öğün yemek servisi yapılıyor. Depremin en çok etkilediği çocuklar da unutulmayarak, çocuklar Karagöz-Hacivat gösterisi ile moral bulmaya çalışıyor.

    “Öğlen ve akşam yemekleri burada veriliyor”

    Etkinlikleri yakından takip eden ATSO Başkanı Ali Bahar, “Büyük bir afet yaşıyoruz. Yerinde de görme fırsatı buldu. Yaşanan acının tarifsiz olduğunu söyleyebilirim. Biz de Antalya olarak bu yükün büyük bir tarafını çekiyoruz. Konaklama sektörümüz kapılarını depremzedelere açtı. Bizde ilçeleri de içerisinde alan bir oluşumla bölgeye çok ciddi bir yardımda bulunduk. Yaklaşık 65 tırın üzerinde yardımımız oldu. 15 kargo uçağının içerisini doldurduk. Kurtarma grubu gönderdik. Bu evimiz aktif değildi aktif hale getirmişti. Şimdi burasını afetten etkilenen depremzedeler için aşevine dönüştürdük. Öğlen ve akşam yemekleri burada veriliyor. Çocuklarımızı bir nebze gülümsetmek için de oyunlar düzenleniyoruz” dedi.

    “Bu yaşadığım en kuvvetli depremdi, ayakkabımızı bile alamadık”

    Depreme Kahramanmaraş Elbistan’da yakalanan Cengiz Topak, “Deprem anında çocuklarımı da alarak kendimizi dışarı attık. Kar ve fırtına vardı. Karda yürüdük, otomobile sığınmaya çalıştık. 3 gün araçta kaldık. Psikolojimiz bozuldu. Devletimizin yardımı ile buraya geldik. Ben daha önce de depremler yaşadım. Bu yaşadığım en kuvvetli depremdi, ayakkabımızı bile alamadık. Bu kadar kişinin ölmesi binaların çürük yapılmasından kaynaklanıyor. İkinci depreme de evimizde yakalandık. Ben bağırarak ‘kaçın’ dedim. Mutfaktan kendimi zor kurtardım. Kıl payı kurtulduk. Çok korktuk, evim girilemez hale geldi” dedi.

    “Kiralar 2-3’e katlamış”

    Antalya’da yükselen kira fiyatlarını eleştiren Topak, “Kiralar 2-3’e katlamış. Bu yanlış bir şey. Tam fırsatçılık olmuş, böyle olmasa iyiydi. Zaten bizim cebimizde para yok, adam nerede kalacak. Sıkıntı var” sözlerine yer verdi.

    “Birkaç saat da olsa başka bir dünyaya onları götürüyoruz”

    Çocukları eğlendiren Karagöz sanatçısı Yücel Turgut, “Bir nebzede olsa çocuklara bir kaktım olsun eğlensinler istedim. Birkaç saat da olsa başka bir dünyaya onları götürüyoruz. Çocuklar çok etkilenmiş, oyuna başta adapta olamıyorlar. Çok üzücü bir şey. Bir nebze de olsa mutlu etmek istiyoruz. İçimiz kan ağlarken onları eğlendiriyoruz. Bizim görevimiz budur” dedi.

    “Korkuyu atlatamıyoruz”

    Hatay’dan geldiğini ifade eden Elif Naz, “Antalya’da günlerim güzel geçiyor, geziyoruz, bizim için iyi oldu moralimiz düzeliyor. Ama bu korkuyu atlatamıyoruz” dedi. Depreme Kahramanmaraş’ta yakalanan İkra Betül Ekici, “Burası güzel, teşekkür ederiz. Sayenizde bu olayı atlatmaya çalışıyoruz. Buranın insanları çok iyi, okula da gitmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Japon aileden depremzedelere yardım

    Japon aileden depremzedelere yardım

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki büyük deprem sonrasında Türkiye geneli bir seferberlik başlarken, Konyaaltı Belediyesi de afetin ilk gününde yardım kampanyası başlattı. Toplanan yardımlar deprem bölgesine gönderilip Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’in kontrolünde, özellikle ulaşımı zor olan köylere yardım ulaştırıldı. İlerleyen günlerde deprem bölgesinden farklı illere nakledilen depremzedelerin bir kısmı da Antalya’daki otellere yerleştirildi.

    Bunun üzerinde Konyaaltı Belediyesi, Antalya’ya gelen afetzedelerin tüm ihtiyaçlarını ücretsiz bir şekilde karşılayabilecekleri bir Sosyal Market-Butik oluşturdu. Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezi’nde oluşturulan markete yardımlar devam ederken, Japon bir aile de destekte bulunmak için yardım toplama merkezine geldi. Depremden önce karısı ve iki çocuğu ile Yunanistan’da bulunan aile, deprem haberini aldıktan sonra Türkiye’ye geldi.

    “Her zaman yanınızdayız”

    Türkiye’de yaşanan depremi duyar duyamaz yardıma koştuklarını söyleyen Kazu Kumono, karısı ve iki çocuğu ile birlikte hemen Antalya’ya geldiklerini ifade etti. İnsanların ilk etapta ihtiyaç duyacağı malzemeleri alıp paketlediklerini söyleyen Kumono, Antalya’da yardım toplayan merkezleri bulmak için sosyal medya ve kendi ülkelerinin basınını takip ettiğini dile getirdi. Konyaaltı Belediyesinin yardım kampanyasına yönelik sosyal medya paylaşımlarını gördüğünü ifade eden Kumono, “Konyaaltı Belediyesinin yardım topladığını gördük.

    Daha sonra paylaşılan ihtiyaç listesini alıp bu yönde yardım paketleri hazırladık. Ailemle birlikte buraya geldim. Yardımları belediyenin ekiplerine teslim ettim. Bu üzücü felakette her zaman yanınızdayız. Belediyenin ekipleri ile konuştuk. Neye ihtiyaçları varsa ona göre elimizden geldiğince yardım etmeye devam edeceğiz. Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.

  • “‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ söylemi eksik”

    “‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ söylemi eksik”

    Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan büyük depremler hakkında açıklamalarda bulundu.

    Bilim insanlarının beklediğinin çok üstünde bir depremin olduğunu kaydeden Çeltik, bundan sonra can ve mal kayıplarını en aza indirecek çalışmalar ve öngörülerde bulunulmalı, çok ciddi şekilde kontrol ile denetim yapılması gerektiğine dikkat çekti.

    Süregelen söylemlerin değiştirilmesi gerektiğinin altını çizen Çeltik, “Doğru söylemler kullanmalıyız, söylemler bizi eylemlere dönüştürüyor. ’Deprem öldürmez, bina öldürür” kesinlikle eksik bir söylem. 1940’taki gazete manşetleriyle, bugün arasında fark yok. Hala yanlış binalar ve müteahhitlerden bahsediliyor. Bu söyleme devam edersek, doğayla inatlaşmaya geçiyor. Şöyle algılanıyor, o zaman taşıyışı sistemleri değiştirelim insanlar ölmez diyorsunuz. 1940,1950,1970,1971,1972,1999,2023’de hala insanlar binaların içinde ölüyorlar. Deprem bölgesinde incelemelerde bulunduk, bir çok bina 2000 yılı sonrasında yapılmış. Binalar öldürüyor. Ama hattının 50 ile 500 metre uzaklıkta camı bile kırılmayan gecekondular gördük. Mühendislik, yapı denetim hizmeti almayan binalarda cam kırığı bile yok” diye konuştu.

    “Bina zemin ilişkisinde ciddi problem var”

    Bu noktada fay hatlarına uzak bölgelerde evlerin yapılması gerektiğine vurgu yapan Çeltik, “Fayda, yanlış yer seçimi, sıvılaşma problemi, binalar, statik hatalarda insanları öldürüyor. Söylemlerimiz doğru zemine, doğru bina ve doğru denetim yapılması gerekir. Bu problemlerin ekseriyetinin yanlış yer seçiminden kaynaklandığını gördük. Adana’da depremden 200 kilometre uzaklıkta 14 katlı bir bina yıkılmış. Etrafında benzer ve aynı büyüklükte binalar var yıkılmamış. Bina zemin ilişkisinde ciddi problemler var. Yine Adana’da aynı iki binadan biri bıçakla kesilmiş gibi ortadan ikiye ayrılmış. Yarısı duruyor, yarısı yıkılmış. Burada kesinlikle zeminde bir problem var. Binaların temel sistemleri aynı birime oturtulmalıdır ki temel aynı anda çalışsın. Eğer temelin yarısı doğal, yarısı dolguya oturuşa bina doğru çalışmaz ve yıkılır” ifadelerini kullandı.

    “Yanlış zemin “

    Kahramanmaraş bölgesinde Göksun ilçesi dahil yamaç ve dağlık alanlardaki yapıların zarar görmediğini ifade eden Çeltik, “ Dağdadır ama yakınından fay hattı geçiyordur o başka. Bizim ilk tespitimizi ülkemizde bina yerleşiminde yanlış zemin kullanıyoruz. Geçmişte insanlar her zaman dağlara ve yamaçlara doğru yerleşmişleri ovaları boş bırakmışlardır. Biz bugün ısrarla ovalara yerleşmeye devam ediyoruz. Bina öldürür, eksik söylemdir. Yanlış yer seçimi, çürük zeminler ve binada öldürür. Doğru olan ise doğru zemine doğru bina ve doğru denetimdir. Bizi üzen ve korkutan ve bu tablonun değişmeyecek olmasıdır. Aynı şeyleri yaparak doğru sonuç beklemek mümkün değildir. Artık bir şeyleri değiştirme vakti geldi” dedi.
    Çeltik,2020 yılında bölgedeki fay üzerindeki bölgedeki il ve ilçe bürokratlarına uyarıcı yazılar göndermelerine rağmen çok az kişinin geri dönüş yaptığını hatırlattı.

    “Yapıların yüzde 80’i düzelecektir”

    Artık yapılan kentleşmeyi kaldırma ve değiştirmenin mümkün görünmediğine değinen Çeltik, “ Ülke olarak bugün kolumuzun biri kırıldı. Beklenen büyük depremler var. Bunlar için ciddi maliyetler gerekiyor. Dönüşümler artık çok kolay değil. Ama hızlı şekilde şunu yapabiliriz. Yeni yerleşim alanlarını yaparken, doğru yer seçimi önemli çünkü bugün binlerce ruhsat alınmaya devam ediyor. Bugün deprem oldu ama diğer taraftan insanlar beton dökmeye devam ediyor. İnşaat sektörü devam ediyor ama bu binalarda ciddi problemler var. Geçmişi dönüştürelim ama yarınımızı kurtarmak için bugünden gerekli önlemler alınabilir. Birkaç yönetmelik değişikliğiyle önümüzdeki dönemin yapılarının yüzde 80’i çok daha güçlü olacaktır. Bugün yapmayacaksak peki ne zaman” ifadelerine yer verdi.