Kategori: Antalya

  • Ağaç altında terk edilmiş bebek bulundu

    Ağaç altında terk edilmiş bebek bulundu

    Antalya’nın Aksu ilçesi Hacıaliler Mahallesi’nde yürekleri sızlatan bir olay yaşandı. Cadde üzerindeki dut ağacının altında ağlama sesi duyan vatandaşlar bölgeyi kontrol ettiklerinde yaklaşık 10 günlük olduğu değerlendirilen bir bebek buldu. Vatandaşlar tarafından alınan erkek bebek önce yakınlarda bulunan bir markete getirildi. Burada yakından ilgilenilen bebek, daha sonra mahallede 13 aylık bebeği bulunan Teslime Yılmaz tarafından emzirildi. Durum 112 Acil Çağrı merkezine bildirildi. İhbarın ardından olay yerine gelen sağlık ekipleri bebeği, Kepez Devlet Hastanesine kaldırdı. Bebeğin hastanede yoğun bakımda tedavisinin devam ettiği öğrenildi.

    100’un üzerinde plaka aracı mercek altında

    Öte yandan bebeği bırakan kişi ya da kişileri bulmak için polis ekipleri tarafından çok geniş çalışma gerçekleştiriliyor. Çalışma çerçevesinde cadde üzerinde bulunan 3 güvenlik kamerasından yola çıkan ekipler 100’ün üzerinde araç plakasını mercek altına aldı.

    “Kötü bir durum biz de çok üzüldük”

    Bebeği bulan kızın kardeşi Gaye Üstüntaş, “Olayı benim ablam duymuş. Sabah 07.30 gibi marketi açıyor. Daha sonra bir sesler duyuyor. Bakıyorlar bebek olduğunu görüyorlar. Marketin içerisine getirmişler. İlgileniyorlar. Sonra polise ve sağlık ekiplerine haber veriyorlar. Yeni doğum yapan bir annemiz vardı, onu çağırmışlar. Annemiz emziriyor. Sonra da sağlık çalışanları götürüyor. Umarım ailesi bulunur. Kötü bir durum biz de çok üzüldük” dedi.

    “Bir anne bunu nasıl yapar”

    Bebeği emziren Teslime Yılmaz ise, “Sabah saatlerinde bulunmuş. Çocuğu ağlamasını durduramayınca beni arıyorlar. Ben de hemen geldim. Çocuğa baktık, kucağımızda salladık, durmadı. Ben de anneliğin verdiği duygu ile emzirmeye karar verdim. Emzirirken uyumaya başladı. Çok açtı. Çok emdi, hatta ben geri çekmeye çalıştıkça beni bırakmadı. Sonra sağlık ekiplerine teslim ettik. Çok kötü oldum. Sokakta bir hayvan bile yavrusunu bırakmaz. Bir anne bunu nasıl yapar. Hiçbir şekilde ben bırakamam. Çocuğu emzirirken sürekli o bebek aklıma geliyor. Ben çok etkilendim” diye konuştu.

  • İlaç almaya gitti, 26 gündür haber yok

    İlaç almaya gitti, 26 gündür haber yok

    Kepez ilçesi Yeşilırmak Caddesi üzerinde ailesi ile birlikte yaşayan 32 yaşındaki Yasemin Tuna, 7 Temmuz günü ilaç almak için eczaneye gideceğini söyleyerek evden ayrıldı. Tuna, annesi ve kardeşiyle yaşadığı evine bir daha dönmedi. Yanına aldığı bir miktar para, altın ve kimliği ile adeta sırra kadem basan Yasemin Tuna’nın annesi Hatice Tuna, kızından gelecek müjdeli bir haber bekliyor. Acılı anne kızının fotoğraflarını öperek teselli buluyor.

    “Çocuğum hayatta mı belli değil”

    Yaşadıklarını üzüntülü şekilde anlatan anne Hatice Tuna (52), “Kızım rahatsızdı. Eczaneye gidiyorum diyerek evden çıktı. 3 haftadır yok. Lütfen gören bilen varsa haber etsin. Kızım evladım seni çok özledim. 3 haftadır hasta yatıyorum. Emniyette arıyor. Kızım beni duyuyorsan geri gel. Artık hayatından endişe ediyorum. Büyüklerimden de destek bekliyorum. Çocuğum hayatta mı belli değil. Yanında telefonunu da götürmedi. Hiçbir bağlantı kuramadım. Antalya karış karış dolandım. Artık dayanacak gücüm kalmadı. İlaçlar ile ayakta duruyorum. Yardımcı olun bana. Bayramımız da zehir oldu. Kızım sesimi duyuyorsan lütfen dön” diyerek kızının bulunması için yardım istedi.

  • Pandemi sonrasının en yüksek rakamına ulaşıldı

    Pandemi sonrasının en yüksek rakamına ulaşıldı

    Antalya Havalimanı’nda 30 Temmuz’da iç hatta 113, dış hatta 956 olmak üzere toplamda bin 69 uçak trafiğine hizmet verilerek pandemi sonrasının en yüksek rakamına ulaşıldı. Aynı gün yolcu trafiği ise iç hatta 18 bin 569, dış hatta 175 bin 619 olmak üzere toplam 194 bin 188 olarak gerçekleşti.

  • Motosikletler çarpıştı, otomobil yaralıları ezdi

    Motosikletler çarpıştı, otomobil yaralıları ezdi

    Kaza, Alanya-Manavgat D-400 karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Aşağıışıklar Mahallesi Ulualan mevki yan yolda sürücülüğünü Hüseyin Sır’ın yaptığı motosiklet ile Ramazan Özer’in kullandığı motosiklet çarpıştı.

    Kazada, Hüseyin Sır ile aynı motosiklette yolcu olarak bulunan Gamze Kara (26), Hülya Ünder (6) ve Eyüp Sır (1) yaralandı. Kazanın ardından aynı istikamette seyir halindeki Aşkın Veysel A.’nın kullandığı otomobil, kaza yapan motosiklet ve yerde yatan yaralılara çarparak sürükledi.

    İkinci kaza ile birlikte ağır yaralanan motosiklet sürücüsü Hüseyin Sır ile motosiklette yolcu olarak bulunan Gamze Kara, Hülya Ünder ve Eyüp Sır 112 Acil Sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalelerinin ardından ambulanslarla Manavgat’ta bulunan hastanelere kaldırıldı.

    Gamze Kara (26) hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Hayati tehlikeleri bulunan diğer yaralılar da Manavgat’ta yapılan müdahalelerin ardından Antalya ve Alanya’da bulunan hastanelere sevk edildi.

    Otomobili çekiciyle götürüyorlardı

    Jandarma ekipleri, kazanın meydana geldiği yerde yaralılarla ilgilendiği sırada kazaya karışan otomobilin kazanın meydana geldiği yere 100 metre mesafede çekiciye yüklenip götürülmek üzere olduğunu fark ettiler. Otomobil olay yerinden götürülmeden jandarma ekipleri tarafından durdurulurken, çekiciyi kullanan şahıs ile jandarma arasında tartışma yaşandı.

    Kaçan motosiklet sürücüsü evinde yakalandı

    Diğer taraftan kazanın ardından olay yerini terk eden otomobil sürücüsü Aşkın Veysel A. bir süre sonra olay yerine geri gelerek teslim oldu. Yapılan kontrolde 0,58 promil alkollü olduğu belirlenen sürücüye olay yerini terk edip bir saat sonra döndüğü için 0,15 promil daha eklenerek 0,78 promil alkol üzerinden işlem yapıldı.

    Ayrıca motosiklet ehliyeti olduğu belirlenen otomobil sürücüsüne yetersiz ehliyetle araç kullanmaktan da işlem yapılıp ehliyetine 6 ay el konularak 1814 TL idari para cezası uygulandı. Olay yerinden yoldan geçen bir otomobile binerek ayrılan ve evinde yakalanan diğer motosiklet sürücüsü Ramazan Özer’in de ehliyetinin bulunmadığı ortaya çıktı. Ramazan Özer’e 3 bin 674 TL idari para cezası uygulanırken her iki sürücünün de işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edileceği bildirildi.

    Abisini arayıp kaza yaptıklarını söylemiş

    Öte yandan, ölen kadının abisi, kardeşinin ilk motosiklet kazasının ardından telefonla kendilerini arayıp, motosiklet kazası yaptıklarını ve ayağının kırık olduğunu, yardıma ihtiyaçları olduğunu söylediğini belirtti. Olay yerine gittiklerinde ise facia gibi bir şeyle karşılaştıklarını söyledi.

  • Manavgat 4-5 yıl içinde yeşerecek

    Manavgat 4-5 yıl içinde yeşerecek

    Manavgat’ta geçtiğimiz yıl 28 Temmuz’da başlayan yangın, kuru ve rüzgarlı havanın etkisiyle büyüdü ve 6 Ağustos’ta kontrol altına alındı. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük yangınlarından biri olarak kayıtlara geçen yangında 59 bin 865 bin hektarlık alan, evler, hayvanların yanı sıra 2’si orman teşkilatından 7 kişi hayatını kaybetti.

    Yangın sonrası Antalya Orman Bölge Müdürlüğünce Manavgat, Alanya, Akseki ve Gündoğmuş ilçelerinde yanan alanların rehabilitasyonu için çalışmalara başlandı. Yanan alanların temizlenmesi sonrası bölgede hem fidan dikimi hem tohumlama hem de doğa gençleştirme yöntemleri uygulandı. Yüzde 90 oranında dikim çalışmalarının tamamlandığı Manavgat’ta, kalan sarp ve kayalık alanlardaki çalışmalarının ise yıl sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Bölgedeki yanan alanlar ve ağaçlandırma çalışmaları dron ile görüntülendi. Kızılçam fidanlarının ise boylarının 1 karışı aştığı görüldü.

    “Tekrar Manavgat’ı yeşil olması için imar edeceğiz”

    Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, geçen yıl 28 Temmuz’da başlayan ev 6 Ağustos’a kadar devam eden Manavgat, Gündoğmuş Akseki ve Alanya ilçelerini kapsayan geniş bir orman yangının olduğunu hatırlattı. Bu 4 ilçede toplam 59 bin 865 hektar alanın yandığını aktaran Dikici, 2’si orman teşkilatından olmak üzere 7 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. 59 bin 865 hektar alanı planladıklarını aktaran Dikici, “30 bin hektarı tabi tensille orman haline getirilecek. 16 bin hektarı da taşlık kayalık ulaşılamayacak alanlardı. Bunları da tabiata yenilenmesi için tabiata ayırdığımızı alanlarda bunlara da tohum takviyesi yapıyoruz. 14 bin hektar alanı da suni tensille gençleştirecektik. Suni tensille gençleştireceğimiz alanların bir kısmını tohumladık, oradan tohumla gelenler oldu. 5 bin hektar civarında diktik, 6 bin hektarlık alanında sürüm yapacağız. Ağaç dikme mevsimimiz sonbahardır. Tekrar Manavgat’ı yeşil olması için imar edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

    “Yüzde 90’a geldik”

    Yangının yaralarını sarmak için hemen çalışmalara başladıklarını bildiren Dikici, “Ormancılık yönünden önce alanı planladık, ‘Ne kadar alan yandı, ne yaparız da yeşil alan getiririz?’ diye çalıştık. Allah’a şükür ağaçlandırma çalışmalarında yüzde 90’a geldik. Yüzde 10’luk kesimde çok sarp tabiata bırakacağımız o alanlarda 30 bin hektar tabi tensil planlamıştık. Yaklaşık 25 bine yakın tabi tensili tamamladık. Buraya 1 milyon 650 bin fidan diktik. Geriye kalan suni tensillerin üzerinin temizliği bittiği için ihaleye çıkıldı, saha temizliklerine, sürümlerine başladık, sonbaharda da onların dikimlerini tamamlayacağız. Yeniden yeşil 4 ilçe için çalışmalarımızı bu yıl sonunda bitireceğiz” diye konuştu.

    “Köylülerimiz iki yıl içinde yeniden defne üretimlerine başlayacak”

    Yeşillendirme çalışmalarının vatandaşların görememesinde yakınan Dikici, “Kış mevsimi yağışlı geçtiği için çok güzel çimlenme oldu. Bu yazı atlattıktan sonra kuraklıktan nerelerin etkilendiğine bakacağız. Yıl sonu itibariyle çalışmalarımızı bitireceğiz. Çok güzel fidanlarımız geldi. Köy kenarlarının uygun bölgelerine keçiboynuzu defne gibi gelir getirici olmasının yanında yangının köyle hızlı gelmesini engelleyecek bantlar oluşturuyoruz. Büyük defne alanlarındaki rehabilitasyon çalışmalarını tamamladık. Köylülerimiz iki yıl içinde yeniden defne üretimlerine başlayacak” dedi.

    “4-5 yıl içinde yemyeşil olacak”

    Yangının 3 ayağından bahseden Dikici, “Önleyici tedbirler, yangın çıktığında nasıl önlenir, yanan yerlerin yeniden orman haline getirilmesi. Rehabilitasyonda 3 yöntemimiz var. Tabi tensil dediğimiz yanan alanlardaki kızılçamın özelliği vardır, 300 derece sıcaklığın üzerinde bile içindeki tohumlar ölmez. Onlardan gelenler var, biz tohum olarak takviye yapıyoruz. Sahada çimlendirme oluşturup onları yetiştiriyoruz. İkincisi suni tensil, yani üzerinde ağaç olmayan bozuk orman kapalılığı olmayan tohum atamayacak durumdaki ormanlarda biz sürüyoruz dikiyoruz. Geçen sene yaklaşık 5 bin hektarını tamamladık. Önümüzdeki yaz mevsiminde süreceğimiz 6 bin hektarlık alanımız var. Bu arada tohumdan gelen ve gelmeyen yerleri tespit ettik. Takviyeler yaptık. İlerden bakıldığında vatandaşımız bunu göremeyebilir. 4-5 sene içinde Manavgat’ın yemyeşil olduğu görülecektir” diye belirtti.

    “Hava araç sayımız arttı”

    Antalya’da uçak ve helikopter sayısının arttığını kaydeden Dikici, “24 saat havadan gözetleme yapan İHA’mız var. 4 tane Air Tractor uçağa sahibiz Karain’de duruyor. İki tane 10 tonluk su atabilen helikopterimiz var, birisi merkezde, biri Manavgat’ta. Bunun haricinde iki adet gece uçabilen yarasa helikopter diye isimlendirilen helikopterimiz var. 5 tanede 2,5 tonluk su atabilen, merkezde Kaş’ta, Kumluca’da, Alanya ve Manavgat’ta konuşlanmış helikopterimiz var. Trabzon ve Giresun’dan 11 tane arazöz ekipleriyle takviye olarak geldi. Genel Müdürlüğümüz işçi alımı yaptı. 200 tane karadan yangına müdahale edebilecek araca sahibiz. 14 dozer tırların üzerinde bekliyor. Kepçe, greyderimiz var” ifadelerine yer verdi.

    “Personel teyakkuzda”

    Dikici, Antalya Bölge Müdürlüğü bünyesindeki 2 bin 400 personelin, 10 gündür süren kurak ve rüzgarlı hava nedeniyle teyakkuzda olduklarını ve tamamen çıkabilecek yangınlara odaklandıklarının altını çizdi. Antalya Valisi Ersin Yazıcı’nın tüm çalışmalara destek olduğunu vurgulayan Dikici, ormanlara giriş çıkışların yasaklandığını hatırlattı. Orman yangınlarının sebeplerinin yüzde 90 ve üzerinde insan elinden kaynaklandığının altını çizen Dikici, vatandaş olarak dikkatli olunması halinde yangının çıkmadan engellenebileceğini ifade etti.

    “49 gözetleme kulesi”

    Yangın döneminde belirlenen piknik ve mesire alanları dışında ateş yakılmaması gerektiği uyarısını yapan Vedat Dikici, “Nemin yüzde 6’lara düştüğü bu sıcak havada en küçük bir dikkatsizlik, büyük bir yangına dönüşebilir. Tarla temizliği, kaynak işlerini mevsim sonuna erteleyelim. Hiçbir sebepten dolayı açık alanda ateş yakmayalım. En küçük bir ateşte 112, ya da 177’yi arayalım. Erken haberimiz olsun ki çabuk müdahale edelim. 49 yangın gözetleme kulemiz var, bunların 22 tanesinde 24 saat gözetmeye yapan kamera var hem dumana hem ateşe duyarlı. İHA’mız ile gözetliyoruz. Uçaklarımız kritik dönemde keşif uçuşları yapıyor. Bizde vatandaş olarak birbirimizi ikaz edelim ve yeşil örtümüz kaybolmasın” dedi.
    Orman örtüsünün arttırılması ve korunması gerektiğinin altını çizen Dikici, ormanların sadece bir ağaç topluluğundan ibaret olmadığını kaydetti.

    “Bu yıl 100’e yakın yangın çıktı”

    Dikici, Antalya’nın şu ana kadar orman yangınlarında iyi gittiğini ve sezonu bu şekilde tamamlamayı umut ettiklerini dile getirdi. Orman yangınlarına karşı eylül ayının sonuna kadar dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Vedat Dikici, “Yangın mevsimi 31 Ekim’e kadar ama hava halleri çok önemli. İçinde bulunduğumuz kritik günler çok önemli. Bu dönemde bir yangın çıktığında büyüme ihtimali çok fazla. Rüzgar yoksa ve hava nemliyle çıkan yangını söndürmemiz kolay oluyor. Geçen yılla çıkan yangın sayısında çok fazla değişiklik yok. Kamuoyuna çok yansımıyor ama 100’ün üzerinde yangımız oldu şu ana kadar. Gidip söndürüyoruz. Büyüyen olmadı ama büyümeyeceği anlamına gelmez, o nedenle tedbiri elden bırakmayalım. Bu hava halleri devam ettiği sürece her yaz bu sıkıntıları yaşayacağız” diye konuştu.

    “31 Ekim’e erteleyelim”

    4 uçak, 9 helikopter, 200 arazözle bile bazen yangına yetişemediklerine değinen Dikici, “Buraya tedbir aldım, şu işimi yapayım demeyelim. Tarla temizliği, anız yakma, ormanın içindeki pikniklerimizi 31 Ekim’e kadar erteleyelim” dedi.

    “Yanan alanlar imara açılmadı”

    Bu yeşillenmeyi 18 bin hektar alanın yandığı Taşağıl bölgesinin durumu ile özetleyen Dikici, orada insan boyunu geçen bir ormanlık alanı oluşturduklarını kaydetti. Her yanan alandan sonra buraların imara açılma gibi söylentilerin olmasını eleştiren Vedat Dikici, “Anayasa maddesi ve orman kanunları belli, yanan alanlarda yapılaşmaya izin verilmez. Manavgat’ta bize yanan yerde imara açılan bir yer gösterilemez” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da çöp evde bulunan çocuğun tedavisi sürüyor

    Bursa’da çöp evde bulunan çocuğun tedavisi sürüyor

    Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Bursa’da çöp evde bulunan ve tedavi altına alınan çocuğun sağlık durumunun her geçen gün daha iyiye gittiğini söyledi.

    Çete, yaptığı açıklamada, 9 yaşındaki C.M.A’nın tedavisini titizlikle sürdürdüklerini belirtti.

    Çocuğun kontrollü şekilde beslenmesine devam edildiğine dikkati çeken Çete, çocuğun, tekerlekli sandalye ile hastaneye geldiğini ancak desteksiz olarak tek başına kısa da olsa yürüyüşler yaptığını kaydetti.

    Çocuğun her geçen gün az da olsa kilo almaya devam ettiğini aktaran Çete, “Hastaneye geldiğinden bu yana kilosu 500 gram arttı. Beslenme yetersizliği nedeniyle bozulan kan değerleri de düzeldi. Ciddi kas kaybı var. Kaslarının gelişmesine ilişkin de tedavisi sürüyor.” dedi.

    NE OLMUŞTU?

    Bursa’daki dairesini 2 yıl önce Kamuran Pınar A’ya (44) kiraya veren Aydın S, daha sonra kirasını ödemeyen kadına dava açmış, mahkemenin, evin tahliye edilmesine karar vermesinin ardından adrese giden icra ekibi, dairenin kapısını çilingir yardımıyla açtırarak kilidi değiştirmişti.

    Evin kilidini tekrar değiştirerek mahkemenin tahliye kararına uymayan Kamuran Pınar A’nın emniyette ifadesine başvurulmuştu. Bu sırada çöplerle dolu evin temizlenmesi için haber verilen Nilüfer Belediyesi temizlik görevlileri, kapısı kilitli bir odada çöplerin arasında yatan ve sağlık durumunun iyi olmadığı tespit edilen 9 yaşındaki C.M.A’yı baygın halde bulmuştu.

    Çocuğun annesinin, Kamuran Pınar A’nın ablası Y.A. (48) olduğu belirlenmişti. Çocuk savcılık kararıyla, Antalya’da yaşayan anneye teslim edilmişti. Daha sonra C.M.A. ile Kamuran Pınar A’nın 16 yaşındaki kızı E.Z.A, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerince koruma altına alınmıştı. C.M.A, tedavi için Akdeniz Üniversitesi Hastanesine götürülmüştü.

  • Turist çocuk, fazla yolcu taşıyan minibüste baygınlık geçirdi

    Turist çocuk, fazla yolcu taşıyan minibüste baygınlık geçirdi

    Turizm bölgelerinden Manavgat’ın merkezine yolcu taşımacılığı yapan minibüslere yönelik Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekiplerince gerçekleştirilen trafik uygulamalarında ilginç olaylar yaşanıyor. Özellikle Manavgat’ın 2 büyük pazarının kurulduğu Pazartesi ve Perşembe günleri, turizm bölgesinden Manavgat ilçe merkezine yolcu taşımacılığı yapan minibüslerde fazla yolcu sorunu dikkat çekiyor.

    Küçük çocuk baygınlık geçirdi

    Orman İşletme Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen uygulamalar sırasında, yolcu kapasitesinin üzerinde ayakta yolcu taşıyan bir minibüste ailesiyle birlikte yolculuk yapan küçük bir turist çocuğunun baygınlık geçirdiği belirlendi. Küçük çocuk, tesadüfen yoldan geçmekte olan özel hastaneye ait ambulanstaki sağlık görevlilerinin müdahalesinin ardından taksiye binerek tatil yaptıkları otele geri döndü.

    ”Daha sık araç kaldırılmalı”

    Fazla yolcu taşıyan minibüslerdeki bazı yolcular ise en az 5-6 tane dolmuşun geçtiğini ve yer olmadığı için kendilerini almadığını, özellikle Pazartesi ve Perşembe günleri daha sık araç kaldırılması gerektiğini dile getirdi.

  • Antalya’daki orman yangını kontrol altında

    Antalya’daki orman yangını kontrol altında

    Çimenbağ mevkiinde çıkan yangına 4 helikopter ve 4 uçakla müdahale edildi. Yangının kontrol altına alındığı öğrenildi.

  • “Ben yeşilde geçtim” diye ağladı

    “Ben yeşilde geçtim” diye ağladı

    Kaza; Alanya-Manavgat D-400 Karayolunda meydana geldi.

    Alanya istikametinden Manavgat istikametine gitmekte olan Caner Azgan’ın kullandığı hafif ticari araç, Kızılağaç kavşağındaki trafik lambalarında Kızılağaç istikametinden Karacalar istikametine gitmekte olan Ümmühani Şafak’ın kullandığı araca yandan çarptı. Kazada yaralanan araç sürücülerinden Ümmühani Şafak, 112 Acil Sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ümmühani Şafak kazasının hemen sonrasında yaşadığı şok ile bir kenara oturup, “Ben yeşilde geçtim, yeşil yandı geçtim baktım görmedim” diye gözyaşlarına boğuldu. Şafak, çevredeki vatandaşlar tarafından sakinleştirildi.

    Yılan sokan komşusunu hastaneye götürüyormuş

    Kazanın kırmızı ışık ihlali nedeniyle meydana geldiği belirlenirken, kırmızı ışık ihlali yapan araç sürücüsü Caner Azgan, kendi aracının kaza sırasında ambulans görevi gördüğünü belirterek, “Gençler Mahallesi’nde komşum Mustafa Varış’ı yılan soktu. Durumu kötüydü. Hastaneye götürmek için aracıma aldım ve yola çıktık. Kızılağaç kavşağına geldiğimizde 4’lülerim yanıyordu. Bana kırmızı ışık yanarken geçtiğim sırada, yeşil ışıkta geçen araca çarptım. Benim aracım ambulans görevi yaptığı için diğer araçlar beklerken bu araç geçti. Yılan sokan komşumu bir başka araçla Manavgat Devlet Hastanesine gönderdik” diye konuştu.

    Yılan soktuğu belirtilen Mustafa Varış’ın Manavgat Devlet Hastanesinde gerekli tedavilerinin yapılmasının ardından taburcu edildiği bildirildi.

  • Cem Muhammet ile ilgili yeni gelişme

    Cem Muhammet ile ilgili yeni gelişme

    Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde üç gündür tedavisine devam edilen 9 yaşındaki Cem Muhammet A.’yı AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete ziyaret etti. Hastane çıkışında açıklamalarda bulunan AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Genel durumu bir miktar daha iyi durumda. Uzun bir süreç olacak. Kısa sürede bir iyileşme beklemiyoruz. Yavaş yavaş olacak. Bu anlamda kan tablosu ve kalp atışı daha iyi. Fazla yoğunlukta bir ilgi ile karşılaştı. Bu ona da ilginç geliyor. Kendini güvende hissediyor olması bile çok pozitif bir şey. Dünden bugüne 300 gram kilo aldı. Her gün takip edilecek. Bizim için kilo önemli bir kriter” dedi.

    “Bugün tek başına yürüdü”

    Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete ise, “Gözle görülür bir iyileşme var. Kilo almaya başladı. 300 gram kilo aldı. Bugün tek başına yürüdü. Bu çok önemli bir gelişme. Kalp hızı yüksekti, normale dönmeye başladı. Biraz ateşi var. Kalorisini arttırdık. Giderek daha iyi oluyor. Kademeli olarak tedavi yapıyoruz. Çocuk psikiyatrisi hocalarımız yakından da takip ediyor. Biraz uzun sureli bir tedavi olacak. Zamana yayılan, adım adım giden tedavi sürecimiz var. Şimdiye kadar olumlu yanıtlar aldık. Umarım bundan sonra da böyle gider” sözlerine yer verdi.