Kategori: Antalya

  • Cem Muhammet’ten ilk kareler geldi

    Cem Muhammet’ten ilk kareler geldi

    Bursa’nın Nilüfer ilçesinde teyzesinin çöple doldurduğu evin kilitli bir odasında bitkin halde bulunan 9 yaşındaki Cem Muhammet A., hastanedeki tedavisinin ardından savcılık kararıyla Antalya’dan gelen anne Yasemin A.’ya verildi.

    Antalya’nın Aksu ilçesindeki evime dönen Yasemin A. ve oğlu Cem Muhammet A. için Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri, çalışma gerçekleştirdi. Küçük çocuk savcılık kararıyla Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.

    Ardından çocuğun tedavisi için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne yatışı gerçekleştirildi. AÜ Rektörü Prof.Dr. Özlenen Özkan da küçük çocukla yakından ilgilendi.

    Pediatri servisinde tedavisine devam edilen Cem Muhammet A.’yı ziyaret eden Özkan, küçük çocuğa oyuncak otomobil hediye etti. Cem Muhammet A’nın tırnaklarının ve saçlarının kesildiği ve yatağında oyuncağıyla oynadığı anlar fotoğraf karesine yansıdı.

  • Bursa’da çöp evde bulunan çocuğun annesi konuştu

    Bursa’da çöp evde bulunan çocuğun annesi konuştu

    Bursa’nın Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Balkonda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti.

    Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., “Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa’da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya’ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu” diye konuştu.

    “Adres kapalı olduğu için bulamadım”

    Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., “Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya’ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile’de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi” dedi.

    “Çocuğumun çöpten çıktığını duyunca şok oldum”

    Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., “Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa’ya gelmemi istediler. 21.00’a otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya’ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi” diye konuştu.

    “Akşam çizgi film izledi, çerez yedi”

    Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., “Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat 23.00 gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler” ifadelerini kullandı.

    “Ben bir anneyim, oğlumun yanımda olması gerekir”

    Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., “Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim” dedi.

    “Devletin vereceği cezaya güveniyorum”

    Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., “Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. Ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor” diye konuştu.

  • Antalya’da şantiye yatakhanesindeki korkutan yangın

    Antalya’da şantiye yatakhanesindeki korkutan yangın

    Yangın, Cumhuriyet tarihinin en büyük yangınının yaşandığı noktalardan birisi olan Kavaklı Mahallesi’nde, Cumhuriyet Caddesi üzerindeki bölgede meydana geldi.

    Bir inşaat firması tarafından yapılmakta olan inşaatın şantiye yatakhanesinde belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. İçerisinde mutfak ve yatakhanelerin bulunduğu 2 katlı konteynerde çıkan yangının dumanları ormanlık alanı kaplarken, orman yangını çıktığı söylentileri vatandaşların olay yerine akın etmesine neden oldu.

    Olay yerine Antalya Büyükşehir belediyesi İtfaiye ekibi, Orman İşletmesine ait arazözler, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri yanan konteynere müdahalede bulunurken, orman işletmesi arazözleri de yangının sıçradığı çam ağaçlarına ve inşaatın bitişiğinde bulunan ağaç deposundaki odunlara su ve köpük sıkmak suretiyle yangını kontrol altına aldı.
    Yangında konteynerler içlerinde bulunan malzemeler kullanılamaz hale gelirken, ağaç deposunun önünde bulunan ağaçların bir bölümü ve 5-6 tane çam ağacı zarar gördü. Yangını ormana ve ağaç deposuna ulaşmadan kontrol altına alan ekipler, bölgede soğutma çalışması yaptı.

  • Bursa’da alıkonulan çocuk tedaviye alındı

    Bursa’da alıkonulan çocuk tedaviye alındı

    Bursa merkez Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi’nde dün, Kamuran Pınar A. (44) isimli kişinin kirasını ödemediği gerekçesiyle mahkeme kararıyla eve gelen icra ekibi, dairenin kapısını çilingir yardımıyla açtırdı. Eve gelen ekipler, temizlik çalışmasına başladıkları sırada bir odanın kapısının kilitli olduğunu fark etti. Kapıyı kırarak içeri giren temizlik görevlileri, çöplerle dolu odada baygın halde yatan bir çocukla karşılaştı.

    Çocuğun odada kilitlendiği ve tuvaletini dahi odaya yaptığının görülmesi üzerine sağlık ve polis ekiplerine haber verildi. Çöp evde tutulan çocuk, olay yerine gelen sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yapılan incelemeler sonucu çöp evde bulunan erkek çocuğunun Kamuran Pınar A.’nın kız kardeşi Yasemin A.’nın (38) oğlu olduğu ve isminin de Cem Muhammet A. (9) olduğu belirlendi.

    Annenin yaşadığı bina yöneticisi: “Bir bataklıktan kurtarıldığı söyleniyor, diğer bataklığa atılıyor. Yazık günah”

    Talihsiz çocuk, dün sabah saatlerinde anne Yasemin A.’ya teslim edildi. Annenin yaşadığı Gaye Sitesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Ağlamaz Toker, yaşananları eleştirdi.

    Cem Muhammet A.’nın, Yasemin A.’nın çocuğu olduğunu dün öğrendiklerini dile getiren Toker, “Bunun üzerine bazı yerlere müracaat ettik, çünkü Yasemin A.’nın evi de o evden farklı değil. Bir bataklıktan çıkarıp bir başka bataklığa atmanın alemi yok. Gerekli kontroller yapılmadan çocuk anneye teslim edilmiş. Hemen peşinden zaten müdahale edildi. Bizim müdahalemizden bir saat sonra polis geldi aldı çocuğu” dedi.

    “Kötü bir evde oturmuyordu, ama yaşadığı evi kötü bir hale kendi getirmiş”

    Dün sabah getirilen çocuğun, polis ekiplerince akşam 23-23.30 civarında tekrar alındığını aktaran Toker, “Şimdi gelen Sosyal Hizmetler annenin şartları iyileştirir, daha iyi bir yere taşınırsa çocuğu tekrar alabileceğini söylüyor. Biz de ona isyan ettik. Bundan daha iyi bir şartta yaşamayacak. Sonuçta siteyi görüyorsunuz, çok düzgün, güzel bir site. O evi o hale getiren, 2018’den beri kendi oturuyor içerde, kendi getirdi. Çıktıktan sonra da ciddi bir tamirat lazım olacak oraya. Kötü bir evde oturmuyordu ama yaşadığı evi kötü bir hale kendi getirmiş. Site sakinleri olarak çocuğun anneye teslim edilmesini istemiyoruz. Çok keskin konuşmayayım, belki annenin de suçu yoktur belki onun da kendine göre problemleri vardır, onları bilemiyorum” diye konuştu.

    Yasemin A.’nın 4 yıldır sitede giriş kat dairesinde yaşadığını dile getiren Toker, “İlk geldiğinde annesiyle birlikte, ‘annemle birlikte oturuyoruz’ dedi. Kontrat yaptık. Ne çocuk varmış ne de çocukla alakalı bilgi vermiş. O zamandan beri çocuğa ablası bakıyormuş, söylediği o. Ondan sonrasında nasıl bir kopukluk oldu, ne yaşandı bilmiyorum ama çocuktan hiçbir zaman haberimiz olmadı. Basın buraya gelene kadar hiçbirimizin çocuktan haberi yoktu” ifadelerini kullandı.

    “Ev çok berbat durumdaydı”

    Yasemin A.’nın evinin de ablasının evinden bir farkı olmadığını söyleyen Toker, site sakinlerinin çok kez evden şikayetçi olduğunu kaydetti. Evin içinin ne halde olduğunu anlatan Toker, şöyle konuştu: “Yatak yok, yerde bir tane döşek var. Muhtemelen köpekle birlikte orada yatılıyor. Evde bir sokak köpeği var. Aslında 1 tane değil, belli ki bu durumlardan dolayı evdeki hayvan sayısı azaltılmış. 25-30 tane kedi vardı. Evde perde yok, cam filmle kapatılmış. Kokudan girilmiyor. Bir senedir görevdeyiz, 1 senedir kat maliklerinden ciddi şikayet var evden gelen kokularla ilgili. 15 Temmuz’da kontratı doluyordu. Kışın ihtarnamemizi çektik gerekli tebligatı yaptık kontratın yenilenmeyeceğine dair. O da itiraz etmedi, ‘çıkacağım’ dedi. Ama çok berbat durumdaydı. Biz de içini bilmiyorduk, dışını görerek ‘bu ev verilmez’ diyorduk. Bugün içini de gördük. Nasıl Sosyal Hizmetler burayı kontrol etmeden o çocuğu buraya gönderdiler? Bizim haberimiz olmasaydı bu çocuk bu evde kaç gün kalacaktı? Bir bataklıktan kurtarıldığı söyleniyor, diğer bataklığa atılıyor. Yazık günah yani. Bu çocuklar hepimizin çocuğu. O çocuğun da psikolojik durumu nasıl, ciddi bir tedaviye de ihtiyacı var.”

    Çocuğu bizzat görmediğini, dün çıkarırlarken güvenliğin gördüğünü ifade eden Toker, “‘Küçücük bir top gibi bir şey arabada içeri sinmişti’ diyor. Çok fazla bir şey görememiş. Anlatıyor, ‘Badem aldım, mısır patlattım, çocuğa onları yediriyorum’. Ciddi bir sıvı takviyesi lazım, uzmanlar daha iyi bilir ama böyle bir çocuk nasıl hastaneden çıkartılıp da hiç kontrolsüz anneye verilip otogardan otobüsten buraya yollandı onu da gerekli merciler herhalde cevabını verirler. Vermezlerse de bizim evimizde görüntü var, o görüntüleri, evin içinin halini isteyen herkese de sunabiliriz. Bu çocuğu bu eve gönderen her kimse onun ihmali söz konusu bu görevde ve bizim haberimiz olmasa aynı hayvanların içinde bir tek döşeğin üstünde o çocuk aynı hayatı sürmeye devam edecek” diyerek tepki gösterdi.

    “Hayvan barınağı gibi”

    Annenin yan komşusu Osman Aygül ise, “Ben olayı haberlerden öğrendim. 3 günden bu yana kadın evde yoktu. 3 köpek 4 kedisi vardı ve kapısı kapalıydı. Bu çocuk nasıl burada barınacak diye düşündüm. Çocuğun çöp evden çıkıp hayvan barınağına geldiğini düşündüm. Ev çok pis kokudan girilmiyor. Yanından geçerken burnumu kapatıyorum. Eşime gelerek, burada yaşadığını kimseye haber verilmemesi gerektiğini söylemiş. Bu kadın çocuğa hayatta bakamaz. Bambaşka bir dünyada yaşıyor” diye konuştu.

    Anneden savcı talimatı ile alındı

    Cem Muhammet A., Bursa’daki işlemlerinin ardından Antalya’da yaşayan annesine teslim edildi. Site yönetiminin başvurusu üzerine, savcılık talimatı ile Antalya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne teslim edildi. Öte yandan, çocuğun sağlık sorunlarının bulunması nedeniyle Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Genel Çocuk ve Çocuk Gastroenteroloji Polikliniği’nden girişi yapıldı. Küçük çocuğun, Pediatri, Çocuk Ruh Sağlığı, Beslenme ve Diyet Polikliniklerini de kapsayan genel bir değerlendirmeye tabii tutulacağı kaydedildi.

  • Bursa’da çöp evde bulunan çocukla ilgili yeni gelişme

    Bursa’da çöp evde bulunan çocukla ilgili yeni gelişme

    Bursa merkez Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi’nde bir apartmanda dairesi olan Aydın S., evini 1 Temmuz 2020’de Kamuran Pınar A.’ya (44) kiraya verdi.

    Kamuran Pınar A., ev sahibine oturduğu süre boyunca hiç kira ödemedi. Ev sahibinin kendisine kira ödemeyen Kamuran Pınar A.’yı mahkemeye vermesi üzerine Bursa 4’üncü İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülen davalara kiracı Kamuran Pınar A. katılmadı.

    Mahkeme, Mart ayında kira borcunu ödemesi için Kamuran Pınar A.’ya tebligat gönderdi ancak Kamuran Pınar A. kira borçlarını ödemeyince mahkeme evin tahliye edilmesini kararlaştırdı. Kararın ardından eve giden icra ekibi, dairenin kapısını çilingir yardımıyla değiştirdi.

    Daha sonra eve gelen Nilüfer Belediyesi ekipleri temizlik çalışmasına başladıkları sırada bir odanın kapısının kilitli olduğunu fark etti. Kapıyı kırarak içeri giren temizlik görevlileri, çöplerle dolu odada baygın halde yatan bir çocukla karşılaştı. Çocuğun odada kilitlendiği ve tuvaletini dahi odaya yaptığının görülmesi üzerine sağlık ve polis ekiplerine haber verildi.

    Çöp evde tutulan çocuk, olay yerine gelen sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yapılan incelemeler sonucu çöp evde bulunan erkek çocuğunun Kamuran Pınar A.’nın kız kardeşi Yasemin A.’nın (38) oğlu olduğu belirlendi.

    Anneden savcı talimatı ile alındı

    Talihsiz çocuk, hastanedeki tedavisinin ardından dün akşam saatlerinde Antalya’ya getirilerek, savcılık talimatı ile Antalya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne teslime edildi. Çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu ve eski günlerine kavuşması için özel bir program hazırlanacağı öğrenildi.

    16 yaşındaki teyze kızı da koruma altına alındı

    Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi’nde, teyzesi Kamuran Pınar A’nın çöple doldurduğu evdeki kilitli odada baygın halde bulunan ve koruma altına alınan 9 yaşındaki Cem M.A’nın ardından, kadının 16 yaşındaki kızı E.Z.A. ile ilgili de çalışma başlatıldı.

    Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri, E.Z.A’yı koruma altına aldı.

    Cem Muhammet’in sağlık durumuyla ilgili rektörden açıklama

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesine yatışı yapılan çocuğun sağlık durumuyla ilgili açıklama yapan AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Genel durumu gayet iyi, gülüştük, genel olarak bakıldığı zaman bir gelişme geriliği mevcut. Taze fasulye ve yoğurt yedi, çorba içti, bunlar bizi mutlu etti ama yolun çok başındayız. 17 kilogram ağırlığında ve boyu 138 santimetre, 9 yaşındaki bir çocuğun olması gereken ebatlar değil” dedi.
    Rektörlükte çocuğun durumuyla ilgili bilgi veren AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Cem Muhammet A.’nın hastanede takip, tedavi ve bakım altında olduğunu söyledi. Kısa süre önce çocuğu gördüğünü dile getiren Özkan, “Genel durumu gayet iyi, gülüştük. Genel olarak bakıldığı zaman bir gelişme geriliği mevcut. Önemli olan gelişme geriliği değil, bunu yavaş yavaş bir yıl içinde toparlayacağız. Hastamız pediatri servisinde yatıyor. Pediatrik Gastroenteroloji, Endokrinoloji ve Çocuk Psikiyatri bölümleri tarafından çocuğumuz takip edilecek. Ama tedaviler takipler sırasında algılayacağımız travmaları göreceğiz. Ruhsal sağlığı açısından bu çocuğa sevgi vermemiz gerekir. Devletimiz onu koruyacak” diye konuştu.

    17 kilogram, 138 santimetre boyunda

    AÜ olarak Cem Muhammet A.’ya tıbbi, psikiyatrik ve sevgi üzerine tedaviler vereceklerinin altını çizen Özkan, “Çocuğumuz çok güzel, gülümseyen bir çocuk. İlk gördüğümde daha korkak olmasını bekliyordum. Gülümsüyor, bizimle iletişime geçiyor bu çok olumlu veriler. Çok mutlu oldum. Uzun bir süreç, önemli olan onu yaşadıklarını unutturacak şekilde güçlü yetiştirebilmek. Hepimizin görevleri var. Çocuk olması gereken kilonun altında, zayıf ve minyon bir çocuk. Bir deri bir kemik neredeyse. Bunların bir yıl içinde yavaş yavaş olması gereken düzeye gelmesi için elimizden geleni yapacağız. Çocuğumuzun genel durumu orta iyi. Organ yetmezliği tespit etmedik, ciddi bir gelişim geriliği var. Biraz sıvı açığı var, o sıvıyı takviye edeceğiz. Amaç görüntü anlamında yaşıtlarını yakalayabilmesidir. Bu zaman alacak. Gülümsedi, okula gitmediğini öğrendik, okuma yazma bilmiyor. Verdiğimiz oyuncaklarla çok mutlu oldu. Taze fasulye ve yoğurt yedi, çorba içti. Bunlar bizi mutlu etti ama yolun çok başındayız. Enerjisi az, yakın zamanda yetebilecektir. 17 kilogram ağırlığında ve boyu 138 santimetre. 9 yaşındaki bir çocuğun olması gereken ebatlar değil. Burada olmaktan çok mutlu olduğunu söyledi. Çok fazla bir isteği olmadığını söyledi ve oyuncağa çok mutlu oldu” diye konuştu.
    Özkan, çocuğunda yanında Aile ve Sosyal Hizmetler’den bir görevlinin olduğunu belirtti.

    Düşük kalorili beslenme

    AÜ Başhekimi Çete ise uzun süreli açlıktan sonra aniden beslenmeye geçilmemesi gerektiğini ifade ederek, “Yüksek kalorili değil, düşük kalorili ve yavaş beslenmeye başlayacağız. Bu da zaman alacak. En kısa zamanda gereken takviyelerle onu normal hayatına döndürebileceğiz” dedi.

  • Antalya’da çamlık yangını kontrol altında

    Antalya’da çamlık yangını kontrol altında

    Yangın, Muratpaşa ilçesi Lara bölgesinde çamlık alanda öğle saatlerinde çıktı. Ormanlık alandan dumanların çıktığını gören vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbarın ardından bölgeye çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi.

    Yangın kuzeyden esen rüzgarın da etkisi ile kısa sürede büyük bir alana yayıldı. Dağlık ve kumsal alan olması nedeniyle itfaiye ekipleri yangın bölgesine araçlarla ulaşmakta zorlandı. Ekipler yangını söndürmek için metrelerce uzunluğunda hortumlar çekti. Yangına 6 arazöz, 2 su ikmal aracı, 2 ilk müdahale ekibi, 3 helikopter, 4 uçak, 2 yer söndürme ekibi yönlendirildi. Yangında 50 personel görev yaptı.

    Yangını gören vatandaşlar ise ellerine aldıkları kürek ve su bidonları ile müdahale etti. Havadan sık sık helikopter destek vererek denizden aldığı suyu alevlerin üzerine bıraktı. Yangın yaklaşık 3 saat süren çalışmanın ardından söndürülerek kontrol altına alındı. Bölgede ekiplerin soğutma çalışmaları ise devam ediyor.

    “Yangın yol kenarında başladı”

    Yangında ekiplere yardımcı olan Sıraç Çevik, “Yangın yol kenarında başladı. Yoldan böyle geldi. Yol kenarında çok cam şişe var. Söndürmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarla birlik olduk. Biz geldikten 5 dakika sonra hava araçları geldi. Yolda çok araç vardı. Ekipler gelmekte zorlandı” dedi.

    “Birkaç safari yapan arkadaşlardan birisinin aracının motoru arıza yapıyor”

    Yangının ATV’den kaynakladığını öne süren Emre Başkaya, “Bölge zaten ATV araçlarına müsait bir alan. Birkaç safari yapan arkadaşlardan birisinin aracının motoru arıza yapıyor. Oradan çıkan yangından diğer araçlara sıçrıyor. Daha sonra yangın diğer araçlara sıçrıyor. Birden alev alıyor. 2 saatlik süreçte soğutma çalışmaları başladı. Biz de kürek ve kumla söndürme çalışmalarına yardımcı olduk” dedi.

    Yangında 1 hektar kızılçam alanı yanarken, bölgede safari turu yapan bir ATV aracı da küle döndü.

  • Antalya’da orman yangını

    Antalya’da orman yangını

    Kundu arıtma tesisleri yakınında çıkan yangına Orman Bölge Müdürlüğü ve Antalya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin müdahalesi devam ediyor.

  • Hayvan otlatma kavgası kanlı bitti: 2 ölü

    Hayvan otlatma kavgası kanlı bitti: 2 ölü

    Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Gedik Mahallesinde dün akşam saat 19:30 sıralarında, Veli Kurt ve oğlu Ömür Kurt ile Mustafa Gürler arasında hayvan otlatma yüzünden tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu kalbinden bıçaklanan Mustafa Gürler, av tüfeğiyle baba Veli Kurt ve oğlu Ömür Kurt’a ateş ederek yaraladı.

    İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan Mustafa Gürler ile Veli Kurt tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Av tüfeğiyle yaralanan Ömür Kurt’un ise hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi.

    Polis hastane çevresinde geniş güvenlik önlemleri alırken olayla ilgili soruşturma başlattı. Hayatını kaybeden Mustafa Gürler ve Veli Kurt’un cenazeleri hastane morguna kaldırıldı.

  • Yaya geçidinde feci kaza

    Yaya geçidinde feci kaza

    Finike-Kumluca Karayolu Sahil Bulvar mevkiinde gece saatlerinde  yaşanan feci kazada  Turgut K. idaresindeki otomobil, sahil yolunda karşıdan karşıya geçmekte olan yayalara çarptı.

    İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ekibi sevk edildi. Feci kazada Zekiye K., Ayşe A. ve Fatma K. olay yerinde hayatını kaybetti.

    Kazanın ardından olay yerine gelen ölenlerin yakınları fenalık geçirirken, araç sürücüsü Turgut K. polis tarafından gözaltına alındı.

    Hayatını kaybeden üç kişinin cenazeleri Finike Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

  • Antalya OSB’de plastik fabrikasında yangın

    Antalya OSB’de plastik fabrikasında yangın

    PVC üretimi yapan fabrikanın küçük bir bölümünde başlayan yangına OSB itfaiye ekiplerinin yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Birimi ekipleri de müdahale ediyor. Yaralanan kimsenin olmadığı yangında plastikler sebebiyle fabrikanın üzerini yoğun duman kaplarken, söndürme çalışmaları devam ediyor.