Kategori: Antalya

  • Köpekten kaçarken kamyonun çarptığı Mahra’dan kötü haber

    Köpekten kaçarken kamyonun çarptığı Mahra’dan kötü haber

    Antalya’da köpekten kaçarken kamyonun altında kalıp sağ bacağını kaybeden 10 yaşındaki Mahra’nın durumunun kritik olduğu bildirildi. Küçük kızın babası “Doktorlar, kızımın beyin ölümünün gerçekleşebileceğini söyledi” dedi.

    Antalya’nın Serik ilçesinde köpekten kaçarken yolda kamyonun çarpmasıyla ağır yaralanıp, sağ bacağı diz üstünden kesilen Mahra Melin Pınar’ın (9) durumu ciddiyetini koruyor.

    Kaza, 5 Mart’ta saat 10.00 sıralarında Belek Mahallesi’nde meydana geldi. Kaldırımda yürüyen Mahra Melin Pınar’a, yol kenarındaki arazide dolaşan başıboş köpekler saldırdı. Kaçmaya çalışırken yola çıkan Pınar’a, İrfan Yayla’nın kullandığı kamyon çarptı.

    Pınar’ın sağ bacağı kamyonun ön tekeri altında kalarak ağır yaralandı. Kazayı görenlerin ihbarıyla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    3,5 SAAT AMELİYAT OLDU

    Küçük kız, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanede tedaviye alınan Mahra Melin Pınar, yaklaşık 3,5 saat süren ameliyatın ardından yoğun bakıma alındı.

    BACAĞI KESİLDİ

    Pazar gecesi saat 01.00 sıralarında beynin sol bölgesinde oluşan kararma nedeniyle ikinci kez ameliyat edilen Mahra’nın, dün ise parçalanan sağ bacağı diz üstünden kesildi.

    Baba Murat Pınar, kızının sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu söyledi. Murat Pınar, “Doktorlarla görüştük. Kızımın beyin ölümünün gerçekleşebileceğini ve her şeye hazırlıklı olmamız gerektiğini söylediler. Yoğun bakımdaki kızımın durumu kritik” dedi.

  • Köpekten kaçarken kamyon çarpmıştı! Sağ bacağı kesildi

    Köpekten kaçarken kamyon çarpmıştı! Sağ bacağı kesildi

    Antalya’nın Serik ilçesinde geçen cumartesi günü köpekten kaçarken hızla yola çıkan ve kamyonun çarpmasıyla ağır yaralanan Mahra Melin Pınar (9), 3 günde 3 ameliyat geçirdi. İlk ameliyatını cumartesi günü geçiren Mahra, dün gece 01.00 sıralarında beynin sol kısmında oluşan kararma nedeniyle acilen ameliyata alındı, bugün saat 13.00 sıralarında ise parçalanan sağ bacağı diz üstünden kesildi. Yoğun bakımda uyutulan Mahra’nın sağlık durumu ciddiyetini koruyor.

    Kaza, geçen cumartesi günü saat 10.00 sıralarında Belek Mahallesi’nde meydana geldi. Kaldırımda yürüyen Mahra Melin Pınar’a, yol kenarındaki arazide dolaşan başıboş köpekler saldırdı.

    Kaçmak için yola çıkan Pınar’a İrfan Yayla’nın kullandığı 07 YBJ 06 plakalı kamyon çarptı. Pınar’ın bacağı kamyonun ön tekeri altında kalarak ağır yaralandı.

    Kazayı görenlerden Arslan Çelik’in ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

    Küçük kız olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanede hemen tedaviye alınan Mahra Melin Pınar, yaklaşık 3,5 saat süren ameliyatın ardından yoğun bakıma alındı.

    DURUMU CİDDİ

    Mahra Melin Pınar’ın son sağlık durumu hakkında bilgi veren baba Murat Pınar, dün gece kızının saat 01.00 sıralarında beynin sol bölgesinde oluşan kararma nedeniyle ikinci kez ameliyat olduğunu aktardı.

    Zorlu geçen ameliyatın ardından kızının tedavisinin yoğun bakımda devam ettiğini belirten baba Murat Pınar, “Beyin ameliyatı sonrasında beyni açık bir şekilde yoğun bakıma kaldırıldı. Bugün öğle saat 13.00 sıralarından parçalanan sağ bacağını kestiler. 3 gün içerisinde 3’üncü ameliyatını oldu. Durumu ciddiyetini koruyor. Hiç uyanmadı bile” dedi.

  • Savaş Türkiye’deki hali vurdu! Fiyatlarda yüzde 50 düşüş

    Savaş Türkiye’deki hali vurdu! Fiyatlarda yüzde 50 düşüş

    Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik olarak başlattığı operasyon örtü altı üretim merkezi Antalya halini vurdu. Operasyon nedeni ile Ukrayna ve Rusya ihracatı dururken sofraların vazgeçilmezi domates yüzde 60’a yakın ucuzladı. Toptancı Hal Kompleksi Komisyoncular Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz, “Oraya düşen bombalar bize de düşmüş gibi oldu” sözleri ile yaşanılanları özetledi.

    Türkiye’nin örtü altı yaş sebze ve meyve üretim merkezi Antalya’da, üretilen sebze ve meyveler hem iç piyasaya hem yurt dışına gönderiliyor. Üretilen ürünlerin en çok ihracat edildiği ülkelerin başında ise Rusya ve Ukrayna geliyor. 144 komisyoncu, 400’e yakın da tüccarın bulunduğu halde ürünlerin yüzde 40’ı domates, yüzde 20’si biber grubu, diğer sebzeler ise yüzde 40’lık kısmı oluşturuyor. Rusya’nın Ukrayna’ya 4 gün önce başlattığı operasyonda en çok etkiledi yerlerden birisi de Antalya hali oldu. Hale gelen ürünlerin fiyatları bir hafta öncesine göre yüzde 50’ye yakın düştü. Sofraların vazgeçilmesi domates ise yüzde 60’a yakın değer kaybetti.

    “ORAYA DÜŞEN BOMBALAR BİZE DE DÜŞMÜŞ GİBİ OLDU”

    Antalya halinde bir hafta önce 15 TL olan domates 5 TL’ye, 16 TL’ye satılan sivri biber 11 TL’ye, 12 TL’ye satılan çarli biber 8 TL’ye, 13 TL’ye satılan dolma biber 8 TL’ye, 13 TL’ye satılan patlıcan 11 TL’ye, 17 TL’ye satılan kabak 8’ TL’ye 17 TL’ye satılan silor salatalık 14 TL’ye, 23 TL’ye satılan Kaliforniya biber 15 TL’ye kadar düştü. Rusya ve Ukrayna’ya ihracat yapan tırlar ise kontak kapatak hal içerisinde beklemeye başladı. İhracat yapılamayan ürünler iç piyasada kullanılıyor. Savaşın en büyük etkisinin kendilerine olduğunu belirten Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Kompleksi Komisyoncular Derneği Başkanı Hasan Ali Yılmaz “Oraya düşen bombalar bize de düşmüş gibi oldu. İsteriz ki bir an önce savaş bitsin. İhracat için yurt dışına giden tırlarımız da geri gelmeye başladı. Buradan gitmeye çalışanlar da Antalya haline geri dönerek burada ürünler iç piyasaya satılmaya başladı. İhracatımız büyük ölçüde durdu. Bu da sebze fiyatlarının düşmesine neden oldu. Domates 5 TL’ seviyesine kadar düştü. Kabak 12 TL’den 8 TL’ye kadar düştü. Dikenli salatalığımız en fazla Gazipaşa’da üretiliyor. Daha çok ihracat yapılırdı. Şimdi satılamaz duruma geldi. Kaliforniya biberi yüzde 95 yurt dışına ihracat ediliyordu. Bu biberimiz de 23 TL’den 15 TL’ye kadar düştü. Bu biberimiz Avrupa’ya da gitmezse 5 TL’ye kadar düşer” dedi.

    “DOMATESTE YÜZDE 66’LIK DÜŞÜŞ VAR SAVAŞTAN ÖTÜRÜ”

    İhracat ürünleri hakkında bilgi veren Yılmaz, “Domates, biber, salatalık bunların hepsi sebze olarak gidiyordu. Ukrayna’da tırları kalan arkadaşlarımız var. Marketler ne durumda bilmiyoruz. Olumlu etkisi fiyatlar çiftçimiz açısından kötü oldu ama tüketici açısından iyi oldu. Ucuza sebze yiyecek. Ama üretim olmadan tüketim olmaz. Üreticimiz için fiyatların düşmesi iyi olmadı. Fiyatlarda düşmeler Antalya haline yansıdı. Artık pazarcılar da yansıtmalıdır. Ben 15 gün önce 15-16 TL’ye satmış olduğum domatesi bugün 5-7 TL arasında satıyorum. Yüzde 66’lık düşüş var savaştan ötürü. Üreticilerin de hakkını korumak lazım. Sebze fiyatları düştü. Bizden sonra market ve pazarcılar ne yapar bilmiyorum. Umarım onlar da yansıtır” dedi.

    “SAVAŞ ÖNCESİ GÜNLÜK SADECE 30 TIR UKRAYNA’YA GİDİYORDU”

    Antalya halinden yapılan ihracatı değerlendiren Yılmaz, “Savaş öncesi günlük sadece 30 tır Ukrayna’ya gidiyordu. Bu sadece sebze olanı. Bu ihracat şuan durdu. Şimdi Rusya’ya da gönderemiyoruz. Ukrayna üzerinden Rusya ve Belarus’a da gidiyordu. Avrupa Birliği Rusya’ya girişi yasakladı. Karadeniz üzerinden hariç gidiş yolumuz kalmadı. Tekrar yeni bir hat ne zaman kurulur onu bilemiyorum” dedi.

    “ŞU ANDA 4 GÜNDÜR SADECE ROMANYA’YA 1 TIR GÖNDERDİK”

    Antalya’dan yurt dışına ürün ihracat eden Mehmet Can Yürek, “Günlük ortalama ben Ukrayna bölgesine 2 tır gönderiyordum. Şuanda 4 gündür sadece Romanya’ya 1 tır gönderdik. Bizim aldığımız fiyatlardan şuanki fiyatlar yüzde 40-60 arasında düştü. Savaş her tarafı etkiledi. Daha çok Kaliforniya biber ve domates götürüyorduk. Rusya’ya da Ukrayna üzerinden gönderiyorduk. Alacak olduğumuz ödemeleri de alamadık. Her şey belirsiz. Bir an önce savaşın bitmesini istiyorum” diye konuştu.

    “SEVKİYAT OLMAYINCA ÜRÜNLER AĞAÇLARIN BAŞINDA BEKLİYOR”

    Gaziler Mahallesi’nde çiftçilik yapan Nadir Kaya, “Ürünlerimizde Pazar sıkıntısı var. Sevkiyat olmayınca ürünler ağaçların başında bekliyor. Normalde 15 günde bir toplardım şuan toplamıyorum. Ne kadar bekleriz bilemiyorum. 23 TL’den 15 TL’ye düştü. Ama sevkiyat olmayınca bunun da bir anlamı yok” açıklamasını yaptı.

    “DOMATES VE BİBER FİYATLARINDA CİDDİ BİR DÜŞÜŞ OLDU”

    Antalya Hali’nde komisyon olan Selahattin Yılmaz, yaşanılan durumu şu sözlerle anlattı: “Şuanda domates ve biber fiyatlarında ciddi bir düşüş oldu. Yüzde 90 ihracata giden ürünleri en çok Ukrayna ve Rusya çekiyordu. 23 TL giden biber 10 TL değer kaybetti. Yurt dışına giden tırlarda geri döndü. İhracatçılar bu ürünleri de iç piyasada satmaya çalışıyor. Ürünlerde çoğunluk var. Talep azalınca fiyatlar azaldı. Fiyatlar düşünce çiftçi toplamak istemiyor” ifadelerini kullandı.

    “BÜTÜN TIRLARIMIZ ŞU ANDA BEKLİYOR”

    Rusya ve Ukrayna’ya haftalık 2-3 tır sevkiyat yapan Erol Yavuz, “Bir aydır ürünler pahalı olunca sevkiyat yapamıyorduk. Şimdi de savaş çıktı. Bütün tırlarımız şu anda bekliyor. Ne Ukrayna’dan ürünler geri geliyor ne de ne de gidiyor. Çok kötü durumdayız. 14 tane tırımız var. Göndermiyoruz. Tırlarımızın bazıları Ukrayna’da kaldı. En çok domates taşıyordum. Ukranya’da mallar yapıyorduk. Paramızı alabilecek miyiz bilmiyorum. Şuanda kimse sevkiyat yapamıyor. Yapanlar da geri geliyor” şeklinde konuştu.

  • Türkiye’deki Ukraynalılardan Rusya’ya tepki

    Türkiye’deki Ukraynalılardan Rusya’ya tepki

    Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Antalya’da yaşayan Ukraynalılar tarafından protesto edildi. Antalya Ukrayna Ailesi Derneği Başkanı Vita Mykhaylova, “Rusya Ukrayna Devleti’ni yok etmeyi, Ukrayna topraklarını ele geçirmeyi ve işgal kontrolünü kurmayı amaçlıyor” dedi.

    Rusya ile Ukrayna arasında günlerdir yaşanan gerginlik, sabah saatlerinde Rusya’nın harekatıyla krize dönüştü. Antalya’da yaşayan Ukraynalıların oluşturduğu Antalya Ukrayna Ailesi Derneği ve Akdeniz Ukraynalılar Derneği üyeleri, basın açıklamasıyla Rusya’yı tepki gösterdi. İngilizce, Rusça ve Ukraynaca dövizler taşıyan grup, açıklama öncesinde Ukrayna Ulusal Marşı’nı okudu. Ulusal marşın okunması sırasında bazı katılımcılar gözyaşı döktü. Dövizlerde İngilizce ‘Putin bir katil’, ‘Putin’i durdur, savaşı durdur’ yazdığı görüldü.

    Açıklamayı yapan Antalya Ukrayna Ailesi Derneği Başkanı Vita Mykhaylova, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya karşı bir savaş başlattığını söyledi. Mykhaylova, “Rusya başlattığı savaş ile Ukrayna Devleti’ni yok etmeyi, güç kullanarak Ukrayna topraklarını ele geçirmeyi ve işgal kontrolünü kurmayı amaçlıyor. Rus ordusu, barışçıl Ukrayna şehirlerini geçici olarak işgal altında olan Donbas ve Kırım ile Kuzey-Doğu Bölgesi de dahil olmak üzere farklı yönlerden bombalıyor” dedi.

    ‘EGEMENLİĞE VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI’

    Rusya’nın saldırısının bir savaş eylemi, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saldırı olduğunu söyleyen Mykhaylova, “Birleşmiş Milletler Tüzüğü ile uluslararası hukukun temel norm ve ilkelerinin kaba ihlalidir. Ukrayna, uluslararası hukuka göre kendini savunma hakkını uygulamaya koydu. Ukrayna askerlerinin savaş ruhu yüksek, savunucularımız saldırgan devlete karşı koyma konusunda kararlı ve Ukrayna topraklını mevcut tüm araçlarla savunacaklar. Ukrayna uluslararası toplumu hemen harekete geçmeye çağırıyor. Vladimir Putin’in Ukrayna’ya karşı saldırganlığı sadece birleştirilmiş ve kararlı adımlarla durdurabilir” diye konuştu.

    Rusya’ya karşı uygulanacak yaptırım paketinin derhal hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Vita Mykhaylova, “Aynı zamanda dost başkanları Ukrayna’ya silah ve askeri teçhizat temin ederek ülkemizin savunma kabiliyetlerini güçlendirmeye devam etmeye çağırıyoruz. Ukrayna vatandaşlarının hayatları ve güvenliğinin yanı sıra tüm Avrupa vatandaşlarının güvenliği ve gelecek dünya düzeni ortak tepkimize bağlıdır” dedi.

    ‘YARIM SAAT SONRA NE OLACAK BİLEMİYORUZ’

    Akdeniz Ukraynalılar Derneği Başkanı Natalia Karaca ise “Ukrayna bütün dünyadan çok destek bekliyor. Çünkü Ukrayna çok küçük bir ülke. Ukrayna Merkez Bankası destek için bir hesap açtı. Bu hesaba lütfen destek olun. Bizlere dua lazım, inşallah barış gelecektir. Bizim orada kardeşlerimiz, çocuklarımız var. Tüm yollar kapatıldı. Biz bir gün sonra değil, yarım saat sonra ne olacak bilemiyoruz. Çünkü her şey habersiz oluyor. Her taraftan atak başladı” diye konuştu.

    Ukrayna için destek isteyen Karaca, “İnşallah bu kötü günler en kısa zamanda bitecek. Siz Türkler bizi anlıyorsunuz. Biz 21 yıldır burada yaşıyoruz. Sizlerin de çocukları, yakınları sınırda ölüyor. İnşallah en yakın zamanda bu bitecek ve tüm dünya barış görecek. Bütün Ruslar ve Türkler kimse Putin’e inanmayın. Rusya ve Ukrayna arasında barış olsun” dedi.

    Saldırı nedeniyle Putin’e tepki gösteren katılımcılardan Dymtro Bibik, “Tüm dünya için Putin tehlikelidir. Yalnız Ukrayna için değil. Türkiye için de çok tehlikelidir. O yüzden yalnız beraber kazanacağız” dedi.

    Açıklamanın ardından Rusya Konsolosluğu’na yürümek isteyen gruba polis izin vermedi.

  • Film gerçek oldu! Oynadığı roldeki gibi öldü

    Film gerçek oldu! Oynadığı roldeki gibi öldü

    Antalya’da, uyuşturucunun zararlarını anlatan ‘Koptum Bu Hayattan’ adlı filmde rolü gereği uyuşturucudan ölen Ayhan Akgün, film vizyona girmeden uyuşturucu nedeniyle yaşamını yitirdi.

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Ayhan Akgün’den arkadaşları bir süre haber alamadı. Daha sonra gittikleri dairede gencin cansız bedeniyle karşılaştılar. Yapılan otopside Akgün’ün, yaklaşık 1 hafta önce uyuşturucudan yaşamını yitirdiği belirlendi.

    Akgün’le ilgili acı gerçek ise geçen günlerde ortaya çıktı. ‘Koptum Bu Hayattan’ adlı sinema filminde uyuşturucu bağımlısı genci oynayan Akgün, senaryo gereği ailesine ve arkadaşlarına veda mektubu yazdıktan sonra uyuşturucudan hayatını kaybetti. Ayhan Akgün’ün filmdekine benzer şekilde yaşamını yitirmesiyle rol arkadaşları da büyük üzüntü yaşadı.

    ”ÇOK BAŞARILI BİR GENÇTİ”

    Filmin yönetmeni ve aynı zamanda başrol oyuncusu Nihat Arslan, pandemi öncesi uyuşturucunun zararlarına dikkat çeken sinema filmi çektiklerini belirterek, “Ayhan Akgün kardeşimiz de filmde uyuşturucu kullanan bir genci canlandırıyordu. Senaryo gereği gencimiz ailesine ve arkadaşlarına uyuşturucudan kurtulamadığını, bu nedenle de ölümü seçtiğini ifade ederek altın vuruş yapmıştı” dedi.

    Pandemi nedeniyle filmin vizyona giremediğini belirten Nihat Arslan, ”Önümüzdeki günlerde filmi vizyona koymak için çalışma yaparken, bu acı haberi aldık. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Gençleri uyarmak için rol icabı yaşadıklarını gerçek hayatta da yaşadı. Uyuşturucudan hayatını kaybetti. Çok da başarılı bir gençti” diye konuştu.

  • Hayalet ağlar deniz altında ölüm saçıyor

    Hayalet ağlar deniz altında ölüm saçıyor

    Antalya Körfezi’nde ekosisteme en çok zarar veren ‘hayalet ağ’lardan biri daha görüntülendi. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu’nun görüntülediği hayalet ağda onlarca canlının öldüğü, bazılarının yalnızca iskeletlerinin kaldığı görüldü.

    Denizlerdeki kirlilik her geçen gün artarken, özellikle balıkçıların avlanmak için kullandığı, sonrasında denizlerde bırakılan veya parçalanan ağlar, birçok deniz canlısının yaşamını tehlikeye atıyor. Denize atılan ağların bazıları kayalıklara, bazıları tekne motorlarına takılıp kopuyor. Bırakılan ağlar, yüzyıllar boyunca deniz tabanında çürümeden kalabiliyor.

    AĞI DALIŞTA BULDU

    Son olarak bir hayalet ağ, her yıl binlerce yerli yabancı turisti ağırlayan Konyaaltı Sahili’nde bulundu. AÜ Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, oğluyla sahilde yaptığı dalışta, su alım ünitesindeki istilacı türlerden istiridye ve midyelere takılıp kopan bir hayalet ağ buldu. Prof. Dr. Gökoğlu, topladığı ağda onlarca deniz canlısının öldüğünü gördü. O anlar su altı kamerasıyla görüntülendi, ağa takılıp ölen bazı canlıların ise yalnızca iskeletlerinin kaldığı görüldü. Fırtına sonrasında denizdeki değişiklikleri izlemek için Konyaaltı Sahili’ne dalış yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Su içerisindeki kuvvetli akıntı nedeniyle görüş çok iyi değildi. Suyun soğukluğu nedeniyle Kızıldeniz’den gelen istilacı türlerin hareketinin azaldığını gördük. Özellikle aslan balıkları suyun altında adeta uyuşmuş vaziyette, balon balıkları da eskisi gibi hareketli değil” dedi.

    ‘DOĞAYI TÜKETİYOR’

    Gördükleri hayalet ağdan dolayı üzüldüklerini söyleyen Prof. Dr. Gökoğlu, “Balıkçımız gelmiş, su alım ünitesi boruları üzerine ağ atmış ancak ağı alamamış. Ağı alamamasının sebebi de yine egzotik türler. Özellikle Kızıldeniz anavatanlı istiridye ve midyeler nedeniyle ağ bunların kabuklarına dolanmış ve alınırken ağı yırtmış. Kalan ağda ise çok sayıda canlı ölmüş. Ağın üzerinde balıklar, salyangozlar, yengeçler var ölmüş şekilde” diye konuştu.

    Hayalet ağların deniz tabanında yüzlerce yıl kaldığını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, “Hayalet ağlar doğayı tüketmeye devam ediyor. Biz tabi bu ağları güçlükle de olsa topladık. Hayalet ağlar çürüyene kadar ekosistemi tüketir. Görüntülerde de gözüküyor zaten. Ağın içerisinde onlarca canlı ölmüş, hatta iskeletleri kalmış. Deniz içerisindeki kurtlar bir kısmını yemiş, bir kısmı da hala olduğu gibi duruyordu” dedi.

  • Arkadaşını öldürüp cinsel organını kesti

    Arkadaşını öldürüp cinsel organını kesti

    Antalya’da 48 yaşındaki Elvan Küçükaltun, birlikte yaşadığı Alman Nadia Angela Grosser’e (40) ilgi duyduğunu öne sürdüğü arkadaşı Kadir Demir’i (39), çıkan tartışmada öldürüp cinsel organını kesti. Cesedi gömmek için otel yakınındaki parkta çukur kazarken görülen Küçükaltun, jandarma tarafından yakalandı.

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde dün gece bir apart otelde Alman Nadia Angela Grosser ile birlikte yaşayan Elvan Küçükaltun, dün akşam arkadaşı Kadir Demir’i yemeğe çağırdı.

    Küçükaltun, Alman Nadia Angela Grosser ve Kadir Demir birlikte alkol aldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Elvan Küçükaltun ile sevgilisi Grosser’e ilgi gösterdiğini öne sürdüğü Kadir Demir arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede bıçaklı kavgaya dönüştü. Küçükaltun, Kadir Demir’i göğüs bölgesinden bıçaklayıp öldürdükten sonra cinsel organını kesti.

    Apart otelden çıkan Elvan Küçükaltun, yakında bulunan bir parka gidip mezar yeri kazmaya başladı. Bir erkeğin parkta kazı yaptığını görenler, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ihbarda bulundu.

    Bölgeye sevk edilen jandarma ekipleri, sahile kaçan Elvan Küçükaltun ile olay anında apart otelde bulunan sevgilisi Nadia Angela Grosser’i gözaltına aldı.

    Kadir Demir’in cansız bedeni ise otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’nun morguna gönderildi.

  • Soğuk hava etkisi!Fiyatlar yüzde 50 arttı

    Soğuk hava etkisi!Fiyatlar yüzde 50 arttı

    Yurt genelinde etkili olan soğuk ve dondurucu hava örtü altı üretimin üssü Antalya’da sebze meyve toptancı halini de vurdu. Soğuk hava dolayısı ile hale gelen ürün miktarı yüzde 50 azalırken, ürünlerin fiyatları ise yüzde 50’ye yakın arttı. Şehir dışına ürün taşıyan birçok tır ise yolların karlı olması dolayısı ile hareket edemedi.

    Antalya haline gelen ürünlerde yüzde 50 azalma olduğuna dikkate çeken Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze Meyve Komisyoncular Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, “Haftada bir ton ürün toplayan şimdi 15 günde 500 kiloya düşmüş durumda. Bu da ister istemez fiyatları yükseltti.” dedi.

    Üretim düşmesi ve toplama sürelerinin uzaması ile fiyatların da yükseldiğini belirten Yılmaz, kapalı yollar nedeniyle yaşanan kamyon ve ulaşım sıkıntısının da fiyatları etkilediğini belirtti.

    “Şu an ürün yok”

    Komisyoncu Nevzat Akçan ise, girdi maliyetlerinin yüzde 200’e varan oranda arttığını ve üstüne bu soğuk havaların geldiğini söyledi.

    Soğuk nedeniyle üreticilerin onlarca dönüm serayı ısıtmak zorunda kaldıklarını anlatan Akçan, “10 gündür ciddi bir soğuk ile mücadele ediyorlar. Şu an gelen ürün yok. Soğuk havadan ötürü fidanlar ürün dökmüyor. Gelen ürün miktarında yüzde 60 düşüş var. Dışarı ulaşım da çok zor. Ankara’ya ürün götüren arkadaşlar haftada hergün götürüyorlardı şimdi haftada bir kez gidiyorlar. Haftada bir toplanan ürün şimdi ayda bir toplanır oldu” dedi.

    “10 günde yaptığımız hasat 25 güne çıktı”

    Serik İlçesi’nde çiftçilik yapan Ramazan Uysal ise şöyle konuştu:

    “Domates ve biber yetiştiriyorum. Şuanda toplamalarımız soğuktan dolayı uzadı. 10 günde yaptığımız hasat 25 güne çıktı. Sürekli soba yakıyoruz. Akşam 20.00’dan sabah 08.00 kadar yakıyoruz. Odun tonu 2 bin 500 TL oldu.”

    “Havalar soğuyunca 3-4 günde bir topluyoruz”

    Bir başka çiftçi Turan Dalkıran ise, “5 dönüm kabağım var. 3 günde 500 kilogram kabak topluyoruz. 3 günde ise 5 ton odun yakıyoruz. Daha önce kabak iyi çıkıyordu. Havalar soğuyunca 3-4 günde bir topluyoruz. Topladığımızdan aldığımız parayı da da ısıtmaya kullanıyoruz. Şu anda zarardayız” dedi.

  • Halk otobüsü 9 araca çarptı! Kaza anı kamerada

    Halk otobüsü 9 araca çarptı! Kaza anı kamerada

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Uncalı- Lara hattında çalışan halk otobüsündeki kaza anı ve yaşananlar, hem araç kamerasına hem de Büyükşehir Toplu Ulaşım Merkezi İzleme Merkezi’ndeki monitöre saniye saniye yansıdı.

    Görüntülerde otobüs şoförü Cengiz Akıcı, yolcu aldıktan sonra ilerlerken dubaya çarpıp panikleyince aracın direksiyonunu kaldırıma çeviriyor. Otobüsteki yolcular çığlık atarken, Akıcı’nın ağaçlara, araçlara ve direklere çarpan aracı güçlükle durdurduğu görülüyor.

    Otobüsteki bir yolcunun, sürücünün yanına gelip “İyi misin?” diye sorduğu, paniği atlatan Akıcı’nın, “İyiyim iyiyim, fren patladı” yanıtı görüntülere yansıdı.

    Kaza anı ve sonrası yaşananlar otobüsün 3 ayrı kamerasınca kaydedildi.

  • Zehirli baklava davasında ceza belli oldu

    Zehirli baklava davasında ceza belli oldu

    Antalya’da eşinin ailesine gönderdiği baklavayla kayınpederini zehirlediği iddiasıyla tutuklanan Ferudun Alkan ve tutuksuz 2 arkadaşı hakkında ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçundan 40’ar yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde Ferudun Alkan’ın eşi Melek Alkan, boşanma kararı aldı. Kararın ardından evden ayrılan kadın, babası Metin Kabakçı’nın evine gitti. Ferudun Alkan, 21 Kasım 2020’de kayınpederinin evini kurşunladı. Aile şikayetçi olurken, Ferudun Alkan’a 45 gün uzaklaştırma cezası verildi.

    BAKLAVAYI YEDİKTEN SONRA FENALAŞTI

    Uzaklaştırma cezası sonrası 27 Kasım’da Metin Kabakçı’nın evinin kapısını, bir kadın ile erkek çaldı. Sosyal Hizmetler’den geldiklerini ve erzak getirdiklerini söyleyen 2 kişi, eve girdi. Melek Alkan’ın ailesiyle uzun süre sohbet eden 2 kişi, yanlarında getirdikleri kutudaki baklavayı da ikram etti. Metin Kabakçı’nın baklavayı yemesinin ardından 2 kişi, evden ayrıldı. Kısa süre sonra Metin Kabakçı, fenalaşarak yere düştü. İhbarla gelen sağlık ekipleri, ilk müdahalenin ardından Metin Kabakçı’yı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü.

    3 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI

    Yapılan ilk tetkikler sonucunda zehirlendiği ortaya çıkan Metin Kabakçı, yoğun bakımda tedavi altına alındı. Polis ekipleri, soruşturma kapsamında evdekilerin ifadesi aldı. Eve gelen iki kişiden şüphelenen ve araştırmasını derinleştiren Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Araştırma ekipleri, zehirli baklavayı damat Ferudun Alkan’ın yolladığını belirledi. Eve sosyal hizmetler görevlisi gibi gelip, baklavayı ikram eden Osman G. ve Melike E. ile Ferudun Alkan gözaltına alındı. Polis merkezinde işlemleri tamamlanan 3 şüpheli, ‘öldürmeye teşebbüs’ suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. Ferudun Alkan tutuklanırken, arkadaşı oldukları belirtilen Osman G. ve Melike E. adli kontrolle serbest kaldı.

    SOSYAL HİZMETLER GÖREVLİSİ GİBİ AİLEYİ ARADI

    Ferudun Alkan ve kendisine yardım ettikleri öne sürülen tutuksuz sanıklar Melike E. ve Osman G. hakkında ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçundan hazırlanan iddianame, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Haklarında 40’ar yıla kadar hapis cezası istenen sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede, Melek Alkan’ın, eşiyle yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle babası Metin Kabakçı’nın evine gittiği, Ferudun Alkan’ın iki arkadaşından yardım istediği, sanığın arkadaşı Melike E.’nin müştekileri arayarak kendisini Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü görevlisi olarak tanıttığı ve aileyi ziyaret etmek istediklerini söylediği kaydedildi.

    TOZU BAKLAVAYA DÖKMÜŞLER

    Ferudun Alkan’ın Melike A. ile pastaneden baklava aldığı, yanında taşıdığı tozu tatlıya döktüğü, bu sırada internet kafeye giden Osman G.’nin ise sahte görevli kartı bastırdığı belirtildi. Melike A. ve Osman G.’nin sahte kartları göstererek eve girdikleri vurgulanan iddianamede, evde babası ve ablası bulunan Melek Alkan’ın sanıklara çay ile getirilen baklavadan ikram ettiği belirtildi. Sanıklardan Melike E.’nin ikram edilen baklavadan yemediği, Osman G.’nin ise dilimin sadece uçundan aldığına dikkat çekildi. Tatlıdan 3 dilim yiyen Metin Kabakçı’nın rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı, gözaltına alınan sanıkların üzerlerine atılı suçu kabul ettikleri kaydedildi.

    ZEHİRLİ MADDE RAPORDA

    Baklavaya dökülen maddenin Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı’nda incelendiği ve yüksek dozda alındığı takdirde ‘akut toksik’ etki gösterdiğine dair rapor hazırlandığı kaydedildi. Ayrıca kullanılan madde konusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan rapor istendiği aktarıldı. İddianamede ayrıca tutuksuz 2 sanığın tatlının ilaçlı olduğunu bildikleri ifade edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.