Kategori: Antalya

  • Antalya’da, ağaçta 4 kedi ölüsü bulundu

    Antalya’da, ağaçta 4 kedi ölüsü bulundu

    Antalya’da 4 sokak kedisi, incir ağacının altında ve dalında ölü bulundu. Darbe sonucu öldüğü tahmin edilen 4 kedi, incelenmek üzere Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne götürüldü.

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde Çaybaşı Mahallesi’ndeki iş yeri çevresinden gelen kotü koku üzerine mahalleli, durumu polise bildirdi.

    İhbarla gelen ekiplerin yaptığı incelemede, 3’ü incir ağacı altında, 1’i dalında olmak üzere 4 kedi ölüsü bulundu.

    Bunun üzerine Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği (HAYDİ) ile Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, bölgeye gelerek inceleme yaptı. Darbe sonucu öldüğü tahmin edilen 4 kedi, incelenmek üzere Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne götürüldü.

  • Babasının dövdüğü iddia edilen 3 aylık bebek öldü

    Babasının dövdüğü iddia edilen 3 aylık bebek öldü

    Antalya Serik’te, babası tarafından dövüldüğü iddia edilen 3 aylık Elif Ada bebek, hayatını kaybetti. Olay anlarını anlatan anne Beyza Topçu, ”Normalde beni dövüyordu. Seslerimize çocuk uyandı. Dönüp sinirini ondan çıkardı” dedi. Konuyla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatan polis, babayı gözaltına aldı.

    Antalya’da bir kişi, iddiaya göre 3 aylık bebeğini döverek öldürdü.

    Olay, Serik ilçesi Orta Mahalle 1071 Sokak üzerinde bulunan 4 katlı binanın 4’üncü katında dün akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Beyza Topçu ile uzun zamandır birlikte yaşadığı Mustafa G. arasında tartışma çıktı.

    İddiaya göre çıkan tartışmada baba öfkesine hakim olamayıp anne ile 3 aylık kızı Elif Ada Topçu’yu dövdü. Bunun üzerine anne, çocuğun hareketsiz olduğunu fark edince akrabalarından yardım istedi.

    112 Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan ve hastaneye kaldırılan bebek kurtarılamadı.

    Yaşananlardan sonra anne emniyete giderek babadan şikayetçi oldu. Bunun üzerine şahıs gözaltına alındı. Polisin olayla ilgili geniş çaplı soruşturmasının devam ettiği öğrenildi.

    “DÖNÜP SİNİRİNİ ONDAN ÇIKARDI”

    Olay anlarını anlatan anne Beyza Topçu, şöyle konuştu:

    ”Gece biz tartışmaya başladık. Normalde beni darp ediyordu. Ondan sonra bizim seslerimize çocuk uyandı. Dönüp sinirini ondan çıkardı. Kafasına vurdu. Kaşında çizik oldu. Morluk falan yoktu. Ben hastaneye götüremedim işe gideceğim için. Sonra uyandığım zaman morluk vardı.

    ”SABAH UYANDIĞIM ZAMAN HAREKETSİZ ÖYLECE YATIYORDU”

    Akşam da karakola giderek şikayette bulundum. Darp raporu aldım. Doktorlar bebeği beyin cerrahisine yönlendirdi. Eve geri geldik. 02.30 gibi yatırdım bebeğimi. Sabah uyandığım zaman hareketsiz öylece yatıyordu. Burnundan köpükler gelmişti. Gözleri açıktı. Sonra tekrar hastaneye getirdim.”

    ”KIZIMDAN EVİN KİRA PARASINI İSTEYEREK TELEFON ALMAK İSTEMİŞ”

    Beyza Topçu’nun annesi Aysun Erol ise, ”Kızımdan evin kira parasını isteyerek telefon almak istemiş. Kızım da vermeyince kızımı ve torunumu darp ediyor. Karakola giderek şikayetçi olduk. Çocuğu annesi sabah doktora getirecekti. Rapor almıştık. Kızım sabah beni aradı. Çocuğun hareket etmediğini söyledi” dedi.

    ”DAHA ÖNCE DE KIZIMA ŞİDDET UYGULAMIŞTI”

    Beyza Topçu’nun babası da, zanlının daha önce de kızına şiddet uygulayıp onun kolunu kırdığını söyledi.

  • Elmalı davasında 3 sanığa beraat kararı

    Elmalı davasında 3 sanığa beraat kararı

    Kamuoyunda Elmalı davası olarak bilinen çocuğa cinsel istismar davasında anne, üvey baba ve dayı beraat etti.

    Antalya’da iki çocuğa istismarda bulunulduğuna ilişkin Elmalı davasında 3 sanık için beraat kararı verildi.

    Geçen yıl 6 ve 9 yaşındaki iki kardeşin, anne ve üvey babaları tarafından cinsel istismara uğradığı iddia edildi. Haklarında “çocuğa karşı nitelikli cinsel istismar ve eziyet” suçlamalarından dava açıldı.

    Dosyada üvey dayı da “suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla sanık olarak yer aldı.

    Soruşturma sürecinde koruma altına alınan iki çocuk istismarı anlatmış, bunu da deftere yaptıkları çizimlerle aktarmaya çalışmıştı.

    Davanın bugün görülen karar duruşmasında, tutuksuz sanıklar anne Merve A., üvey baba Rahmi A. ile çocukların dayısı beraat etti.

  • ‘Elmalı Davası’nda 7. duruşma başladı

    ‘Elmalı Davası’nda 7. duruşma başladı

    Antalya’nın Finike ilçesinde, kız çocuğu G.E.G. (7) ile ağabeyi İ.E.G.’ye (10) cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla yargılanan anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A., Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7’nci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada tutuksuz sanıklar Merve A. ile Rahmi A. ve suça sürüklenen S.C.G. (15), babaanne G.S. ve taraf avukatları ile Türkiye’nin birçok ilinden avukat hazır bulundu.

    Balıkesir’de geçen yıl Haziran ayında savcılığa giden babaanne G.S., o dönem 6 ve 9 yaşında olan 2 torununun cinsel istismara uğradığı iddiasıyla eski gelini Merve A., onun eşi Rahmi A. ve kadının erkek arkadaşlarından şikayetçi oldu. Savcılık, babaannelerinin yanındaki istismara uğradığı öne sürülen ana sınıfı öğrencisi G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G.’nin, Çocuk İzlem Merkezi’nde ifadesine başvurdu. G.E.G., ifadesinde anne ve babasının ayrıldığını, annesi Merve A.’nın Rahmi A. ile evlendiğini ancak F., A., M. ve M. adlı erkeklerle de ilişkisi olduğunu söyledi. G.E.G., geçen yıl, üvey babası Rahmi A. ile isimleri F., A. ve M. olan kişilerin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Yaşadıklarıyla ilgili annesi Merve A., üvey babası Rahmi A. ve dayısı S.C.G.’den şikayetçi olan G.E.G., ağabeyiyle kendisine çok acı çektirdiklerini anlatırken, anneannesi F.G. ile dayısı S.C.G.’nin de kendisini çok dövdüğünü sözlerine ekledi.

    İSTİSMARI RESİMLE ANLATTILAR

    Savcıya ifade veren ağabey İ.E.G. ise anneannesinin Finike’deki evinde kaldığı 7-8 aylık süreçte oklava ve şarj kablolarıyla dövüldüğünü söyledi. İ.E.G., üvey baba Rahmi A., M. ve dayısı S.’nin kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu söyledi. G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G., yaşadıklarını, deftere yaptıkları çizimlerle de anlatmaya çalıştı. Çocukların yaptıkları resimler, soruşturma dosyasına girdi. Soruşturma kapsamında yakalanıp, gözaltına alınan anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sanıklar Merve A. ve Rahmi A., 3’üncü duruşmada yurt dışına çıkış yasağı şartıyla adli kontrolle serbest bırakıldı. Çocuklar ise devlet korumasına alındı.

    ANNE- BABA İÇİN 70’ER YIL HAPİS İSTEDİ

    Dava savcısı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı Ahmet Karakaya’nın imzasını taşıyan mütalaada; anne Merve A., üvey baba Rahmi A. ve suça sürüklenen çocuk dayı S.C.G.’nin olay tarihinde 12 yaşından küçük olan 2 çocuğa karşı ‘cinsel istismar’ ve ‘sistematik şekilde eziyet’ suçunu işledikleri iddia edildi. Savcı, anne ve üvey babanın 70 yıldan, dayının da 30 yıldan az olmamak kaydıyla ayrı ayrı cezalandırılmalarını ve tutuklanmalarına karar verilmesini istedi.

    BİRÇOK İLDEN AVUKAT DURUŞMADA

    Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen 7’nci duruşmaya; tutuksuz sanıklar Merve A., Rahmi A., suça sürüklenen çocuk S.C.G. ile babaanne G.S. ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Türkiye’nin birçok ilinden avukat da hazır bulundu.

  • 10 yıl sonra ‘vazife malulü’ sayıldı

    10 yıl sonra ‘vazife malulü’ sayıldı

    Askerlik görevini yaparken nöbet kulübesinde başından vurulmuş halde ölü bulunan, önce ‘İntihar etti’ denilen ve 10 yıl süren dava sonrası ‘görev malulü’ olarak kabul edilip, şehitlik verilen Murat Oktay Can’ın davasında başa dönüldü. Ailenin başvurusu üzerine mezarı açılıp, kafatası incelendikten sonra hazırlanan raporda adli tıp uzmanları, ‘İntihar da olabilir birisi de vurmuş olabilir’ dedi. Dosyanın yeniden mahkemeye taşınması bekleniyor.

    Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolu’nda askerlik görevini yaparken, 5 Ekim 2009’da, nöbet kulübesinde başından vurulmuş halde bulunan ve intihar ettiği öne sürülen Piyade Er Murat Oktay Can’ın cenazesi, Antalya’da yaşayan ailesine teslim edildi. Oğlunun intihar edecek biri olmadığını belirten ve öldürüldüğünü savunan Oktay Can, olayı yargıya taşıdı. Yerel mahkeme, ilk yargılama sonunda olay yeri bilgilerine dayanarak, Murat Oktay Can’ın intihar ettiğini belirtip, davayı sonuçlandırdı. Bunun üzerine Oktay Can, dosyayı bir üst mahkemeye taşıyıp, şüpheli ölümlerle mücadele etmek isteyen aileleri bir araya toplamak için Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği’ni kurarak başkanı oldu.

    10 YIL SÜREN DAVA SONUÇLANDI

    Yıllarca farklı mahkemelerde hakim karşısına çıkan ve istedikleri sonucu alamayan Can ailesini üzen bir karar da askeri savcılıktan geldi. Askeri savcılık, soruşturma sonrası olayın intihar olduğuna hükmetti. Oktay Can’ın savcılığa itirazı da reddedildi. Oktay Can, intihar olayında idarenin kusuru olduğu gerekçesiyle Milli Savunma Bakanlığı aleyhine Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2’nci Daire Başkanlığı’na dava açtı. Mahkeme, 2013’te ölüm olayında idarenin kısmen kusurlu olduğu gerekçesiyle 5 bin TL maddi, 1500 TL de manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

    Oktay Can, 2016’da avukatı İsmail Kılıç aracılığıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurarak, çocuğunun vazife malulü sayılmasını istedi. SGK’nın bu talebi reddetmesi üzerine avukat Kılıç, Ankara 17’nci İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, ‘ölümün, askerlik vazifesinin neden ve etkisiyle meydana geldiği ve hizmetin kusurlu işlenmesi nedeniyle idarenin de sorumlu olduğu’ sonucuna vararak 2019 yılının Şubat ayında şehitlik verilmesine hükmetti ve aileye aylık bağlanmasına karar verdi.

    MEZARI AÇILIP KAFATASI 8 AY İNCELENDİ

    Kararın ardından mücadelesine devam eden Oktay Can, Tunceli Cumhuriyet Savcılığı’na yeniden dilekçe verdi. Can, oğlunu kimin, hangi silahla vurduğunun tespit edilmesini istedi. Savcılık, Piyade Er Murat Oktay Can’ın Antalya Andızlı Mezarlığı’ndaki mezarının açılıp kafatasının incelenmesi için İstanbul Adli Tıp Başkanlığı ve Morg İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini istedi. Mezar, aile huzurunda 2020 yılının Aralık ayında açılarak kafatası alındı ve 8 ay sonunda rapor hazırlanarak Tunceli Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi.

    RAPORDA İNTİHARA AÇIKLIK GETİRİLEMEDİ

    11 sayfalık raporun çoğunda olay günü yapılan incelemenin ardından tutulan rapora yer verilirken, incelenen kafatasıyla ilgili oy birliği ile verilen kararda şunlar kaydedildi:

    “Kişinin kafatasında 1 adet silahlı mermi çekirdeği giriş yarası ve aynı şekilde 1 adet çıkış yarası tespit edildi. Yaralar, harabiyetleri dikkate alındığında tek başına ölüme neden olabilecek nitelikte. Kişinin ölümüne neden olan atışın bitişiğe yakın (0-2 cm) atış mesafesinden yapılmış olduğu ve kişinin kafatası kırıkları ve beyin kanaması sonucu öldüğü tespit edildi.”

    Murat Oktay Can’ın ölümüne neden olan silahın tespitine ilişkin savcılığın sorusu üzerine ise adli tıp uzmanları, “Atışın ne tür bir silahla yapıldığı hususunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı ve olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğu” değerlendirmesinde bulundu.

    Raporun en önemli kısmı olan Murat Oktay Can’ın intihar mı ettiği yoksa biri tarafından mı öldürüldüğüne açıklık getirilemedi.

    12 YIL SONRA YENİDEN MAHKEME YOLU

    Oğlunun ölümünün ardından vazife malulü olarak şehitliğini aldıklarını ancak vuran kişileri tespit etmek için işin peşini bırakmadığını anlatan Oktay Can, “Savcılarımız olaya büyük önem verdi. Oğlumun mezarı yeniden açıldı. İki mermi iddiası vardı. Bir rapor geldi ve burada hangi tür silahtan merminin çıktığı tespit edilemediği yazıyor. 2 santim yakınlıktan ateş edilmiş. Bu eylem bir kişi tarafında da yapılmış olabileceği yazıyor. Davamız 12 yıl sonra sil baştan alınacak. Suçlular tespit edilecek inşallah” dedi.

    Can ailesinin avukatlığını yapan Tamer Mahmutoğlu da “Adli tıp kurumu Murat Oktay Can’ın kendisini vurduğunu yüzde 100 tespit edemedi. Başka birisi tarafından da vurulabileceğine oy birliğiyle karar vermiş. Cesedin yanında kovan ve kurşunun bulunmaması nedeniyle kurşunun tüfek mi tabanca mı hangi silahtan çıktığı belirlenemediği için kişinin kendisini vurduğuna yüzde 100 kanaat getirilemedi” diye konuştu.

  • Elmalı davasında istenen cezalar belli oldu

    Elmalı davasında istenen cezalar belli oldu

    Antalya’nın Finike ilçesinde kız çocuğu G.E.G. (7) ile ağabeyi İ.E.G.’ye (10) cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla tutuksuz yargılanan anne Merve A. (27), üvey baba Rahmi A. (25) ile suça sürüklenen çocuk dayı S.C.G. (15) hakkında istenen cezalar belli oldu.

    Balıkesir’de geçen yıl Haziran ayında savcılığa giden babaanne G.S., o dönem 6 ve 9 yaşında olan 2 torununun cinsel istismara uğradığı iddiasıyla eski gelini Merve A., onun eşi Rahmi A. ve kadının erkek arkadaşlarından şikayetçi oldu.

    Savcılık, babaannelerinin yanındaki istismara uğradığı öne sürülen ana sınıfı öğrencisi G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G.’nin, Çocuk İzlem Merkezi’nde ifadesine başvurdu.

    ÇOCUKLARIN İFADELERİ

    G.E.G., ifadesinde anne ve babasının ayrıldığını, annesi Merve A.’nın Rahmi A. ile evlendiğini, ancak F., A., M. ve M. adlı erkeklerle de ilişkisi olduğunu söyledi. G.E.G., geçen yıl, üvey babası Rahmi A. ile isimleri F., A. ve M. olan kişilerin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı.

    Yaşadıklarıyla ilgili annesi Merve A., üvey babası Rahmi A. ve dayısı S.C.G.’den şikayetçi olan G.E.G., ağabeyiyle kendisine çok acı çektirdiklerini anlatırken, anneannesi F.G. ile dayısı S.C.G.’nin de kendisini çok dövdüğünü sözlerine ekledi.

    Savcıya ifade veren ağabey İ.E.G. ise anneannesinin Finike’deki evinde kaldığı 7-8 aylık süreçte oklava ve şarj kablolarıyla dövüldüğünü söyledi. İ.E.G., üvey baba Rahmi A., M. ve dayısı S.C.G.’nin kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu söyledi. G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G., yaşadıklarını, deftere yaptıkları çizimlerle de anlatmaya çalıştı. Çocukların yaptıkları resimler, soruşturma dosyasına girdi.

    ADLİ KONTROLLE SERBEST BIRAKILMIŞLARDI

    Soruşturma kapsamında yakalanıp gözaltına alınan anne Merve A. ile Rahmi A., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sanıklar Merve A. ve Rahmi A., üçüncü duruşmada yurt dışına çıkış yasağı şartıyla adli kontrolle serbest bırakıldı. Çocuklar ise devlet korumasına alındı.

    İSTENEN CEZALAR BELLİ OLDU

    Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı Ahmet Karakaya’nın imzasını taşıyan mütalaada, anne Merve A., üvey baba Rahmi A. ve suça sürüklenen çocuk dayı S.C.G.’nin olay tarihinde 12 yaşından küçük olan iki çocuğa karşı cinsel istismar ve sistematik bir şekilde eziyet suçunu işledikleri iddia edildi.

    Savcı, anne ve üvey babanın 70 yıldan, dayının da 30 yıldan az olmamak kaydıyla ayrı ayrı cezalandırılmalarını ve tutuklanmalarına karar verilmesini istedi.

    Davanın yeni duruşması, 15 Kasım Pazartesi günü Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

  • Kuyumcuyu öldürüp 2 kilo altınla kaçtı

    Kuyumcuyu öldürüp 2 kilo altınla kaçtı

    Antalya’da kuyumcu dükkanına giren kar maskeli soyguncu, iş yeri çalışanı Abuzer Atakan Gür’ü (48) tabancayla öldürüp yaklaşık 2 kilo altını alarak kaçtı.

    Olay, saat 08.30 sıralarında Kepez ilçesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’ndeki Arıkaya Kuyumculuk’ta meydana geldi. Başında kar maskesi kuyumcu dükkanına giren soyguncu, silahı iş yeri çalışanı Abuzer Atakan Gür’e doğrulttu.

    Bu sırada Gür ile soyguncu arasında arbede yaşandı. Arbede sırasında Gür’ü göğsünden vuran şüpheli, yaklaşık 2 kilo altın bilezik ve takıları alarak kaçtı.

    İhbar üzerine adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, Abuzer Atakan Gür’ün yaşamını yitirdiğini belirledi.

    İş yerinin güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis ekipleri, saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

  • Melek İpek davasında yeni gelişme! İtiraz reddedildi

    Melek İpek davasında yeni gelişme! İtiraz reddedildi

    Antalya’da, kendisine işkence yapıp, ölümle tehdit ettiği iddiasıyla eşi Ramazan İpek’i (36) av tüfeğiyle öldüren, 2 çocuk annesi Melek İpek’e (31) meşru savunmada sınırın aşılmasının maruz görülebilecek heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi dolayısıyla ceza verilmemesine yapılan itiraz, istinaf mahkemesince reddedildi.

    Döşemealtı ilçesinde servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında, 7 Ocak gecesi yaşadıkları müstakil evde tartışma çıktı. Tartışma sonrası Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak, çıplak halde saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek de kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek’i buldu. İkili arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek’i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan İpek’e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Cumhuriyet savcısının ‘haksız tahrik’ indirimi uygulanmasını istediği iddianamede, Melek İpek’in 18 yıldan 24 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması talep edildi. Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti, ‘meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez’ hükmü gereğince İpek’in tahliyesine karar verdi. Melek İpek, 3’üncü duruşmada 108 gün sonra tahliye edildi.

    Karşı tarafın yakınlarının tahliye kararına itirazı üzerine dosya, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nce görüşüldü. İstinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine hükmeden Ceza Dairesi, 1’inci derece mahkemesinin meşru savunmada sınırın aşılmasının maruz görülebilecek heyecan, korku veya telaştan ileri gelmesi dolayısıyla verdiği, ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı hukuka uygun buldu.

  • Adalet Bakanı Gül: Yanı başımızda terör devleti koridoruna asla izin vermeyeceğiz

    Adalet Bakanı Gül: Yanı başımızda terör devleti koridoruna asla izin vermeyeceğiz

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, terörle mücadeleyi kararlı şekilde sürdüreceklerini belirterek, “Ülkemizin yanı başında bir terör devleti koridoruna da asla izin vermeyeceğiz” dedi.

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Antalya Kundu’daki Adalet Bakanlığı tesislerinde düzenlenen Ceza İnfaz Kurumları 10’uncu yıllık değerlendirme toplantısına katıldı.

    Fırat Kalkanı Harekat Bölgesi’nde zırhlı araca terör örgütü PKK/PYD’nin güdümlü füzeyle yaptığı saldırı sonucu şehit olan Gaziantep Özel Harekat Şube Müdürlüğü kadrosunda görevli polis memurları Cihat Şahin ve Fatih Doğan’ın ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileyen Bakan Gül, “Terör örgütleriyle sonuna kadar kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz. Milletin huzuruna kastedemeyecek bir hale gelinceye kadar terörle mücadelemizi başarılı ve kararlı şekilde sürdüreceğiz. Ülkemizin yanı başında bir terör devleti koridoruna da asla izin vermeyeceğiz” dedi.

  • Uygunsuz fotoğraflarını paylaşan erkek arkadaşını göğsünden bıçakladı

    Uygunsuz fotoğraflarını paylaşan erkek arkadaşını göğsünden bıçakladı

    ANTALYA’da Hülya B. (36), uygunsuz fotoğraflarını sosyal medyada yayımlayan erkek arkadaşı E.B.’yi (41) bıçakla göğsünden ağır yaraladı. Olayın ardından yakalanıp gözaltına alınan Hülya B., tutuklandı.

    Olay, geçen hafta pazar günü Muratpaşa ilçesi Kışla Mahallesi’nde meydana geldi. Hülya B., bir süredir birliktelik yaşadığı E.B.’nin, birlikte çekilmiş uygunsuz fotoğraflarını sosyal medyada paylaştığını görünce, tartışma çıktı. Tartışmanın ardından polise giden Hülya B., erkek arkadaşından şikayetçi olup, uzaklaştırma kararı aldırdı, fotoğrafların da kaldırılmasını sağladı.

    Uzaklaştırma kararına sinirlenen E.B., aynı fotoğrafları yeniden paylaştı. Durumu fark eden Hülya B. ile E.B., telefonda tartıştı. Tartışma sonrası eve gelip, yedek anahtarla içeri giren Hülya B., E.B.’yi bıçakla göğsünden ağır yaraladı. E.B., komşularının çağırdığı ambulansla götürüldüğü hastanede yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı.

    Olay sonrası E.B.’nin telefonunda bulunan fotoğrafları silip kaçan Hülya B., polisin takibiyle yakalandı. Emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Hülya B., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.