Kategori: Antalya

  • Telli kamyonetle aslan safarisine tepki

    Telli kamyonetle aslan safarisine tepki

    Antalya’da, orman alanı içindeki eğlence merkezince kurulan ve telle çevrili kamyonetle gezilen ‘aslan safarisi’ bölgesine hayvanseverler tepki gösterdi. Antalya Candost Derneği Başkanı Arife Yanık, “Burası nasıl ruhsatlandırıldı, ruhsatsızsa açılışına nasıl izin verildi?” dedi.

    Kepez ilçesi Göçerler Mahallesi’nde faaliyet gösteren ve içinde birçok eğlence alanının bulunduğu işletme, geçen günlerde ‘aslan safarisi’ adıyla uygulamaya başladı. İşletme, uygulamayı sosyal medya hesabından ‘Vahşi dostlarımızla tanışmak için Aslan Safari’yi ziyaret edin’ başlığıyla video paylaşarak duyurdu. Videoda safari için gelenlerin etrafı telle çevrili kamyonet ile aslanların bulunduğu alanda gezdiği, ellerindeki maşa ile aslanları etle beslediği görülüyor.

    Telle çevrili kamyonet içinde 20 dakika boyunca aslanların arasında gezmenin bedeli ise yetişkinler için 100 lira, 6-12 yaş arası çocuklar için 75 lira, 0-6 yaş arası çocuklar için ise ücretsiz. Hayvanseverler, yeni başlayan bu uygulamaya aslanların doğal yaşam alanlarında olmadığı ve Türkiye’de aslan parkı adı altında bir ruhsatlandırma şekli olmadığı gerekçesiyle tepki gösterdi. Antalya Candost Derneği ise işletmenin ruhsatsız olduğunu belirterek, işletmenin incelenmesi için yetkili kurumlara müracaatta bulundu.

    ‘5 DÖNÜM ALANDA 11 ASLAN TUTULUYOR’

    Alanın açıldığını sosyal medya üzerinden gördüklerini söyleyen Antalya Candost Derneği Başkanı Arife Yanık, “Hepimiz şaşırdık ve araştırmaya başladık. Türkiye’de ‘aslan parkı’ adı altında bir ruhsatlandırma şekli yok. İnsanların gittiği, ücretli girişi olan 5 dönüm alan içerisinde 1’i yavru, 11 aslan tutuluyor. Bu aslanların Balıkesir’deki üretim çiftliğinden geldiğini öğrendik. Türkiye’ye çok yabancı bir konu, bu üretim çiftliğinin de ruhsatı var mıdır; belli değil” dedi.

    ‘AKLIMIZDA ÇOK SORU VAR’

    Telle çevrili kamyonetin korunaklığı konusunda şüpheleri olduğunu belirten Yanık, “Bir tel örgülü aracın içerisinde ziyaretçiler arazide geziyor. Araçta bir sorun çıkarsa insanlar orada mahsur kalacak. Hayvanlar kaçarsa bedelini yine hayvanlar uyutularak ödeyecek. Bir aslanın günde 10 kiloya yakın et yemesi gerekiyor. Burada günde 100 kilodan fazla et bulunması gerekiyor. Bu etler nereden karşılanıyor belli değil. Aklımızda çok soru var” diye konuştu.

    ‘MEVZUATA AYKIRI’

    Hayvanseverlerin sosyal medyadaki görüntülere tepki gösterdiğini söyleyen Yanık, “En büyük sorun ise buranın ruhsatsız olması. Burası nasıl ruhsatlandırıldı, ruhsatsızsa nasıl açılışına izin verildi? Bunları öğrenmek adına yetkili kurumlara dernek olarak başvurularımızı yaptık. Mevzuata aykırı olduğu için hayvanların doğal yaşam alanlarına götürülmesini talep ettik. Gerçekten şaşırtıcı. Balıkesir’de bir aslan üretim çiftliği olması çok enteresan. Ülkemizde yasak olan, sadece hayvanat bahçelerinde bulunabilen yaban hayvanları bunlar. Özel kişilere verilmesine, buralara bu şekilde parklar yapılmasına nasıl müsaade edildi bilmiyoruz” dedi.

  • Ormanda suçüstü yakalandı!

    Ormanda suçüstü yakalandı!

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde aynı bölgede dördüncü noktayı yakmaya çalışan şüpheli suçüstü yakalandı.

    Antalya Manavgat’ta bulunan Sorgun çamlığında arka arkaya yükselen dumanlar üzerine ekipler harekete geçti. Üç ayrı noktada arka arkaya başlayan yangın ekiplerin müdahalesiyle büyümeden söndürülürken, jandarma bölgede geniş çaplı arama başlattı.

    Ormanı yakmaya çalışan şüpheli, dördüncü noktadan yanındaki çakmakla yangın çıkarmaya çalışırken jandarma ve orman görevlileri tarafından suçüstü yakalandı.

    Yakalanan şüpheli diğer taraftaki yangını söndüren vatandaşlar tarafından tartaklanmak istenirken, jandarma şüpheliyi olay yerinden uzaklaştırdı.

    Yangın bölgesinde ekiplere yardım eden vatandaşlar, yangın söndürmeye çalışan şüphelinin devamlı aynı noktalarda üzerindeki tişörtü çıkartıp elinde alkol kutusuyla dolaştığını söyledi.

  • Selde kaybolan Buse’den 2,5 yıldır haber yok

    Selde kaybolan Buse’den 2,5 yıldır haber yok

    Antalya’da 24 Ocak 2019 tarihinde Kemer ilçesinde yaşanan şiddetli yağmur ve çıkan hortum sonrasında sel sularına kapılan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Kader Buse Acar’ın kayboluşunun üzerinden 2.5 yıl geçti. Kızının zaman zaman sosyal medyadan fotoğraflarını paylaşan acılı babanın son paylaşımında, “Lütfen beğenmeyin! Acım çok ağır. Okuyun. Beğeniye gerek yok. Ben üzgünüm, yorgunum, bitkinim” demesi yürekleri burktu.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Doğu Akdeniz Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde 2. sınıfta öğrenim gören Buse Acar, 24 Ocak 2019 günü annesi Ayla Acar’ın kullandığı otomobille babası Ahmet Acar’ın sanayi sitesindeki dükkanına gitmek üzere evlerinden çıktı.

    Sanayi sitesine yaklaştıkları sırada hortumun etkisiyle otomobil dereye yuvarlandı. Sel sularına kapılıp yaklaşık 200 metre sürüklenen ve dere kenarındaki bitkilere takıldığı sırada kendine gelen ağır yaralı Ayla Acar, bağırarak yardım istedi. Acar yardıma gelenlere “Arabada çocuğum var” deyince kontrol edilen araçta kimseye rastlanılamadı.

    100’e yakın noktadaki arama çalışması sonuç vermedi

    Buse’nin kaybolduğunun anlaşılması üzerine olay yerine gelen askeri, sivil, gönüllü arama kurtarma ekipleri dere yatağında, hortumun güzergahı üzerindeki dağlık alanda, deniz ve deniz altında, sahil şeridinde Buse’yi aradı ancak denizden ayakkabısının teki, otomobilin dereye düştüğü noktada küpe ve çantası dışında bir şey bulunamadı. Dere yatağının kurumasından sonra Buse’nin bulunma ihtimali görülen 100’e yakın nokta, özel sektöre ait iş makinelerinin de desteği ile kazıldı ancak yine bir sonuca ulaşılamadı. Olayın duyulması üzerine başlatılan arama çalışmaları aylarca devam etti. Olay yerine gelen arama kurtarma ekipleri, helikopterler, sualtı timleri tarafından aylarca aranan Buse Acar’ın izine rastlanılamayınca 3 Mayıs 2019’da genç kız için Sanayi Camii’nde gıyabi cenaze namazı kılındı.

    “Lütfen beğenmeyin”

    Kızları ile ilgili sosyal medyadan sık sık fotoğraflı anılarını paylaşan Acar ailesinin paylaşımları adeta yürekleri burkuyor. Kızının son olarak fotoğraflarından oluşturduğu bir videoyu paylaşan baba Ahmet Acar, üzerine şu notu düştü:

    “Lütfen beğenmeyin! Acım çok ağır. Okuyun. Beğeniye gerek yok. Ben üzgünüm, yorgunum, bitkinim. Siz hiç evlat acısı yaşadınız mı? Evet, 24 Ocak’ta Antalya Kemer’de çıkan hortum faciasında kızımız Kader Buse Acar’ı kaybettik.”

  • 6 bin liraya motokurye bulamıyorlar

    6 bin liraya motokurye bulamıyorlar

    Pandeminin ticari hayattaki en önemli değişikliklerinden paket servis ve e-ticaret olurken, büyük firmalardaki gibi küçük esnaf da ağırlıklı olarak ‘evlere servis’ şeklinde hizmet veriyor. Ancak Antalya’da 6 bin lira maaşla A sınıfı ehliyetli motokurye bulunamıyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, “Antalya merkezde şu an motokurye işi için bin kişi olsa hepsine ihtiyaç var” dedi.

    ATSO Başkanı Davut Çetin, oda olarak üyelerinin bilinçlendirilmesi adına e-ticareti 6-7 yıldır konuşup gündemde tutmaya çalıştıklarını belirterek, son dönemde restoran ve kafelerden ciddi ölçüde motokurye talebi geldiğini açıkladı. Global şirketlerin de değişik isimlerde piyasaya girdiğini belirten Çetin, “Evlere teslim eden firmalar var ve ciddi sayıda motokurye kullanıyorlar. Bunların motokurye kullanmasıyla ücretler de çok yükseldi. Bizim restoran ve kafe sektörüyle, paket servis yapan diğer sektörlerimizde motokurye sıkıntısı başladı. Çünkü ücretler de çok fazla, 4-6 bin TL arasında maaş alan motokuryeler var” dedi.

    Tahminlerine göre Antalya merkezde sadece restoran-kafe sektörü için şu an bin motokurye gelse hepsine de ihtiyaç olduğunu anlatan Davut Çetin, “Hakikaten paket servis, dijital dağıtım, e-ticaret çok yüksek seviyeye çıktığından, böyle yeni bir sektör büyümesi yaşandı. Önceden böyle bir şikayet almazdık hiç, şimdi bu başladı. Bununla ilgili de önümüzdeki günlerde eğitim süreci başlatacağız, çünkü ciddi talep geliyor” diye konuştu.

    MESLEK LİSESİ ÖNERİSİ

    İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu ülkede, bir tarafta iş bulamayan, diğer tarafta işçi bulamayan üyeleri olduğunu anlatan Çetin, “Aynı zamanda ara ve kalifiye eleman olarak başka sektörlerde de geçerli. Mekanik, kaynakçı, torna, makine operatörü gibi birçok sektörde sıkıntı var. Bunu artık önümüze koyup ciddi bir çözüm üretmemiz lazım. Bundan 3 sene önce, ‘Endüstri meslek lisesi mezunu, kendi bölümünden bir iş kolunda iş buluyorsa asgari ücretin yüzde 20 fazlasını vermeye hazırız’ diye açıklama yapmıştım. Hala o açıklamamın arkasındayım” dedi.

    KALİFİYE ELEMAN PROBLEMİ

    Endüstri meslek lisesi elektrik bölümünden mezun birinin, elektrik sektöründe iş bulduğunda bütün iş yerlerinin asgari ücretin yüzde 20 fazlasını vermeye hazır olduğu örneğini veren Çetin, “Bu öğrencileri sektöre dönük iyi eğitebilirsek çok büyük talep var şu anda. Asgari ücret 3 bin TL ise herkes 3 bin 600 TL vermeye hazır. Biz vasıfsız işçiyi bile bulamıyoruz. Birçok üniversite mezunu yarattık şu anda, onlar da 3-4 bin TL’ye iş arıyor, diğer tarafta 3-4 bin liraya çalışacak, makine başında bekleyecek, taşıma, paketleme yapacak insan bulamıyoruz. Şoförlük yapacak insan bile bulmakta zorlanıyoruz. Artık eğitim modelimizi değiştirip bu sektörlere yönelik insan yetiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

    MOTOKURYE FİRMASI KURABİLİYORLAR

    Motokurye işinde artık şahıs şirketleri bile kurulmaya başladığını açıklayan Çetin, “Esnaf odalarına kayıt olarak götürü usulü deftere tabi oluyor, gidiyor paket başına 3-4 liraya anlaşıyor. Günde 100-150 paket dağıtıyor ve ücretini alıp faturasını keserek firmaya veriyor. Ticaret çok şekil değiştirdi, bundan sonra da değişik fırsatlar doğacak ve bunlara dikkat etmek lazım. Motokurye işi yapmaya başlayanlar hem bize hem esnaf odasına ‘motokurye işi yapıyorum’ diyerek kayıt yaptırabiliyor, ancak bizdekiler götürü usulü defter olamaz” dedi.

    EN BÜYÜK SIKINTI A GRUBU EHLİYETLİ PERSONEL

    Şu anda işletmelerdeki en büyük sıkıntının A grubu ehliyetli personel olduğuna işaret eden Çetin, şunları söyledi:

    “Yani motosiklet kullanacak, kurye olacak. Hem restoran, kafeler, hem de kırtasiyesinden marketine kadar artık herkes eve servise başladı. Çünkü çok büyük global şirketler geldi ve sektörleri tehdit etmeye başladı. Biz üç harfli zincir marketlerden şikayet ederken, onlar da bunlardan şikayet etmeye başladı ve motokurye işine girdi. Ticaret o kadar hızlı değişiyor ki yetişmemiz lazım. Bizim derdimiz de Antalya’daki üyelerimizi buna hazırlamak. Başlı başına bir problem, bahşişi var bir de. 5-6 bin lira maaşla işletmelerimiz motokurye bulamıyor.”

    PANDEMİ SONRASI 4’E KATLADI

    Şu an bu sektörde sadece Antalya merkezde 5 binden fazla kişinin istihdam edildiğini dile getiren Çetin, “Pandemi öncesine göre en az 4’e katladı. Kargo tarafında da çok ciddi gelişme var. Örneğin önceden bir apartmana 10 tane kargo geliyorsa şu anda 30 tane geliyor. Ayrıca paket başına anlaşanlar da var. 4 lira paket başı, 100 paket dağıtıyor 400 lira. Motor veya araba neyle dağıtıyorsan. Bir tarafta 3-4 bin liraya iş arayan mühendis ve yüksek okul mezunları var, bir tarafta da 5-6 bin lira vereceksin A grubu ehliyetli kurye bulamıyorsunuz. Bu konuda bir tezat var” ifadelerini kullandı.

  • Otel odasında iğrenç olay! Müşterinin odasına girdi

    Otel odasında iğrenç olay! Müşterinin odasına girdi

    Antalya’ya iş için gelen B.A. adlı kadın, kaldığı otel odasında uyurken, içeri giren otel görevlisi E.A.’nın kendisine dokunarak mastürbasyon yaptığını iddia etti. Çığlık atıp, yardım isteyen B.A. kendisine tacizde bulunduğunu öne sürdüğü E.A.’yı odadan dışarı çıkardı. Şikayet üzerine gözaltına alınan ve suçlamaları kabul etmeyen E.A. adli kontrolde serbest bırakıldı.

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Çağlayan Mahallesi’nde 31 Ağustos günü meydana gelen olayda iş için kente gelip otele yerleşen B.A. odasında uyurken sabaha karşı birinin bacağına dokunduğunu hissedip, uyandı.

    B.A., otel görevlisi E.A.’nın kendisine dokunup mastürbasyon yaptığını gördü. Çığlık atan B.A., E.A.’yı odasından çıkardı. Resepsiyonu arayıp, polise de haber veren B.A., kendini odaya kapattı

    B.A., E.A.’dan cinsel saldırı iddiası, resepsiyon görevlisi ve otel sahibinden de gerekli güvenliği sağlamadıkları gerekçesiyle şikâyetçi olduktan sonra Antalya’dan ayrıldı.

    Şikayet üzerine gözaltına alınan E.A. savcılıkta verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmedi.

    E.A., “Odasının kapısından geçtiğim sırada yardım istediğini sandım. Bu yüzden sürgülü balkon kapısından içeriye girdim. Gözleri kapalıydı. İyi olduğunu anlamak için iki elimle dizine dokundum” dedi. E.A., tam o anda kadının uyandığını ve korkarak kendisini odadan dışarı çıkarttığını belirterek, cinsel saldırıda bulunmadığını öne sürdü. Adli kontrol talebiyle serbest bırakılan E.A.’nın daha sonra Antalya’dan ayrıldığı belirtildi.

  • Ev almak isterken otomobilinden oldu

    Ev almak isterken otomobilinden oldu

    Antalya’da turizmci bir kişi, hayalini kurduğu ev için aracını internet ve sosyal medya üzerinde satılığa çıkardı. Genç adam bir süre sonra sosyal medya üzerinden kendisine ulaşan kişiler ile pazarlık yaparak satış konusunda anlaşıp, notere gitti. Burada aracın devri öncesinde hesabına EFT yapılan parayı gören şahıs, satış işleminden sonra hesapta paranın olmadığının farkına vardı. Şahısların günlerce oyaladığı genç adam, dolandırıldığını anlayarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Aracın ise 3 gün içerisinde önce galeriye daha sonra bir şahsa satıldığı ve plakasının değiştirildiği öğrenildi.

    Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde turizmci Önder Karademir (35), hayal ettiği evi almak için 2011 model marka aracını facebook hesabı ve internet üzerinden satılığa çıkardı. Bir süre sonra Hakan Y. ve arkadaşı aracı almak istediklerini belirterek Önder Karademir ile buluştu.

    İki şahıs bir işletmede bir süre oturduktan sonra aracı patronlarının alacağını ve Kemer’den araca bakmak üzere yola çıktığını belirtti. Karademir, bir süre sonra adrese gelen Burak isminde şahıs ile 133 bin TL karşılığında anlaşarak, şahıslardan 20 bin TL elden aldı. Kalan 113 bin TL ise banka hesabına havale için anlaştı. Bunun üzerine şahıslar ile birlikte notere giden Karademir, burada hesabına bakarak 113 bin TL’nin geldiğini görünce, aracının satış işlemini onayladı. Karademir satış işleminden sonra şahıslardan birinden rica ederek kendisini otele bırakmasını istedi.

    Hesabına paranın gelmediğini görünce dolandırıldığını anladı

    Şahısla otele doğru giderken hesabına girerek ödenen ücreti bir kez daha kontrol etmek isteyen Karademir, hesabında para olmadığını gördü. Durumu yanında bulunan şahsa aktaran genç adam, karşı taraftan ‘para havuza geri düşmüş. Kısa süre içerisinde tekrar hesabında olacak’ yanıtını aldı. Daha sonra ise 113 bin TL tutarında bir çek yazarak teslim etti. Bunun üzerine genç adam otelindeki işine döndü. 2 gün boyunca hesabına giren adam paranın gelmediğini görünce dolandırıldığını anladı. Şahısların imzaladığı çekin ise sahte olduğu öğrenildi. Aracı sattığı kişileri defalarca arasa da bir yanıt alamadı. Karademir, polis merkezine giderek şahıslar hakkında suç duyurusunda bulundu. Yapılan incelemede aracın bir gün sonra bir oto galeriye daha sonra ise Ankara Altındağ’da Burak K. isminde bir gence satıldığını gördü. Aracın 07 AJH 758 olan plakasının ise değiştirildiği öğrenildi. Öte yandan Karademir’in şahıslar ile buluştukları restorandan çıkarken ve notere gidiş anları bir işyerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

    “Ev almak hayalimiz vardı”

    Yaşadıkları karşısında adeta hayatının şokunu yaşayan Önder Karademir, “Ev akmak istediğimiz için 2011 model aracımızı satmak istedik. İnternet üzerinden ve sosyal medya üzerinden satışa çıkardık. İkinci gün bizimle bir şahıs iletişime geçti. Aracı görmek istediler. Şahıslar ile buluştuk. Araca bakarak beğendiler. Arabayı kendilerinin değil patronlarının alacağını söylediler. Benim yanımda Burak isminde patronlarını aradılar. Patronları lüks bir araç ile geldi. Hiç şüphelenilecek bir durumu yoktu. Aracı o da beğendi. Pazarlık yaptık. 135 demiştim. 133 bin TL’ye anlaştık. Ardından notere geçtik. Noterde bana ’20 bin lirayı elden vereyim diğerini havale edeyim’ dedi. Anlaştık. 20 bin lirayı elden aldım. 113 bin lirayı havale yaptılar. Ben hesabıma girdim para normal yatmıştı. Satışı yaptık. Şahıslardan birisinden beni otele bırakmasını istedim” dedi.

    “30 dakikada bir arayarak güven verdi”

    Şahıs ile otele giderken hesabına tekrar baktığında parayı göremediğini belirten Karademir, “Durumu yanımda bulunan şahsa ilettim. O da birisini aradı. Sonra paranın havuza alındığını söyledi. Para düşmedi. Bana gitmemi söyledi. Ben de otele gittim. Beni otele bırakan adam sürekli tedirgindi. Midesinin ağrıdığını söyledi. Birgün sonra patron dedikleri şahıs yine beni aradı. Halletmeye çalıştığını söyledi. 30 dakikada bir arayarak güven verdi. Araya cumartesi-pazar girdi. Pazartesi oldu, telefonlara bir daha çıkmadılar. Geri dönmeyince ben dolandırıldığımı anladım. Polise giderek şikayetçi oldum. Dün savcılık tarafından arabaya şerh konuldu. Arabayı önce galeriye sonra da galeri Ankara’da birisine satmış. Antalya Emniyeti şahısları yakalamak için çalışma başlattı” diye konuştu.

  • Hamileyken virüse yakalanan iki anne hayatını kaybetti

    Hamileyken virüse yakalanan iki anne hayatını kaybetti

    Antalya’nın Kumluca ve Finike ilçelerinde doğum yapan iki anne koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Testi pozitif çıkan annelerden biri doğumdan 10 gün sonra ölürken diğerinin ikiz bebekleri sezaryenle alındı. İkiz bebeklerin birinde koronavirüs tespit edildi.

    Antalya’da doğum yapan iki kadın koronavirüsten hayatını kaybetti.

    Kumluca ilçesinde, Ceylin Göktaş (30) hastanede doğum yaptı. Doğumdan bir gün sonra ise koronavirüs belirtileri başladı.

    Hastanede tedaviye alınan Ceylin Göktaş, 10 günlük tedavi sürecinin ardından yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Ceylin Göktaş, bugün Kumluca Hacılevliler Zeytinlik Mezarlığı’nda toprağa verildi.

    FİNİKE’DE DE BİR ANNE ÖLÜMÜ

    Finike ilçesinde de hamile olan ve doğumuna bir ay kalan Nursel Aksoy, koronavirüse yakalandı.

    Nursel Aksoy’un durumu ağırlaşınca ikiz bebekleri sezaryen yoluyla alındı.

    BEBEKLERDEN BİRİNDE KORONA TESPİT EDİLDİ

    Bebeklerden birinde koronavirüs tespit edilirken diğeri sağlıklı bir şekilde doğdu. Ancak anne Nursel Aksoy operasyondan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.

    Nursel Aksoy’un cenazesi de Finike Şehir Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Boşandığı eşini boğazını keserek öldürmüştü! Google aramaları dehşete düşürdü

    Boşandığı eşini boğazını keserek öldürmüştü! Google aramaları dehşete düşürdü

    Antalya’da boşandığı Neslihan Yılmaz’ı (36), boğazını keserek öldüren Anıl Karaman (39), ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. İndirim uygulanmayan Karaman’ın cinayet öncesi arama motoru Google’da, ‘Öldürmek hakkında ayet’ ve ‘Demi mesfuh: dökülmüş kan’ şeklinde aramalar yaptığı ortaya çıktı.

    Olay, geçen yıl 2 Kasım tarihinde gece yarısı Muratpaşa ilçesi, Kundu ormanında meydana geldi. 112 Acil Servisi’ni arayan Anıl Karaman, boşandığı Neslihan Yılmaz’ı öldürdüğünü söyledi. Cinayetin ardından eski kayınbiraderi İsmet Yılmaz’ın evine giden Anıl Karaman, “Sizin yapamadığınızı ben yaptım” diyerek eski eşi Neslihan’ı öldürdüğünü ifade etti. Ormana giden polis ve sağlık ekipleri, Neslihan Yılmaz’ın, boğazı kesilmiş cansız bedeniyle karşılaştı. Polis ekipleri, İsmet Yılmaz’ın evinde Anıl Karaman’ı gözaltına aldı. Karaman, polise verdiği ilk ifadesinde, 8 ve 9 yaşındaki 2 çocuğunun velayeti konusunda tartıştıklarını, cinayeti bu nedenle işlediğini söyledi. Karaman, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.

    KARAR DURUŞMASINA ÇIKTI

    Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde son kez hakim karşısına çıkan tutuklu sanık Anıl Karaman, koronavirüs tedbirleri kapsamında duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı. Şikayetçiler ve taraf avukatları ise salonda hazır bulundu. Bir önceki duruşmada mahkemeye 5 sayfalık savunma sunan sanık Anıl Karaman bu kez de yeni bir savunma dilekçesi sundu. Karaman dilekçesinde öldürdüğü eski eşinin uyuşturucu bağımlısı olduğunu öne sürdü.

    İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’ndan gelen raporda ise sanığın cezai ehliyetinin tam olduğu belirtildi. Öldürülen Neslihan Yılmaz’ın ailesinin avukatları ise sanığın tasarlayarak insan öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılanmasını istedi. Mahkeme savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanığın cinayeti tasarlayarak işlediğine dair yeterli delil bulunduğunu belirterek, indirim uygulanmaksızın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verilmesini talep etti.

    Son sözü sorulan sanık Anıl Karaman, olayda küçük bir bıçak kullandığını belirterek, “Suçlandığım konu beni incitiyor. Ben terörist değilim. Bu nedenle tasarlayarak kasten öldürme suçlamasını da kabul etmiyorum” dedi.

    Mahkeme sanığa, ‘Tasarlayarak kasten insan öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi. Mahkeme cezada hiçbir indirim uygulamadı.

    ‘MAHKEME ÇOK GÜZEL BİR KARAR ALDI’

    Duruşma sonunda mağdur ailenin avukatlığını da üstlenen ‘Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’ avukatları açıklama yaptı. Avukat Yağmur Burçin Sayın, bugün mahkemede çok güzel bir karar aldıklarını belirterek, “Savcının mütalaası da aynı şekildeydi. Kesinlikle indirim sebebi uygulanmadı. Sanığın vermiş olduğu mektup kan dondurucuydu. Kadın cinayetleri için güzel ve emsal bir karar. Yargının tecelli ettiği bugün açıktır. Umarım kadın cinayetleri son bulur” dedi.

    Avukat Yaren Erdem ise sanığın cinayetten önce ayetlerle ilgili araştırmalar yaptığına dikkat çekerek, “Sanığın olay yerine daha önceden keşiflere gittiğini gördük. Mahkemenin verdiği kararın emsal bir karar olacağını düşünüyoruz. İnşallah bir daha böyle şeylerle karşılaşmayız” diye konuştu.

    CİNAYET ÖNCESİ GOOGLE ARAMALARI

    Sanık Anıl Karaman’ın, cinayet öncesinde arama motoru Google’da ‘Öldürmek hakkında ayet’, ‘Demi mesfuh’, ‘istiğfar’, ‘İbtihal: Halktan alâkayı keserek Allah’a niyazda bulunmak’ kelimelerini arattığı ortaya çıktı.

    Sanığın ‘Demi mesfuh’ şeklinde internet üzerinden arama yaptığı, boğazlama işlemi, kimlerin boğazladığı hayvanın eti yenir veya yenmez şeklinde butonların çıktığı belirtildi. Sanığın ‘Öldürmek hakkında ayet’, ve ‘Onları nerede yakalarsanız öldürün’ şeklinde de arama yaptığının tespit edildiği ifade edildi.

    Sanığın ayrıca 18 Mart 2021 tarihinde mahkemeye gönderdiği dilekçede, ‘Aklıma o vakit Neslihan Yılmaz’ı öldürme fikri ilk kez geldi’, ‘Edirne’deki işlerimi bitirdiğim vakit Antalya’ya odaklandım’, ‘Yolumun üzerinde av bayisi görünce girdim. Olayda kullandığım bıçağı oradan aldım’ şeklinde cümleler kurduğu da belirtildi.

  • Antalya Kumluca açıklarında deprem

    Antalya Kumluca açıklarında deprem

    AFAD’dan son dakika deprem açıklaması geldi. Akdeniz’de Antalya Kumluca açıklarında saat 14.14’te 4,5 büyüklüğünde deprem oldu.

    AFAD’dan yapılan açıklamaya göre deprem saat 14.14’te yerin 26.02 kilometre derinliğinde meydana geldi.

  • Oltayla 1.6 metrelik balık yakaladılar

    Oltayla 1.6 metrelik balık yakaladılar

    Antalya’da amatör balıkçılık yapan Bilal Aydın ile oğlu Ahmet Can Aydın, 1 metre 60 santimetre uzunluğunda, 51 kilo 300 gram ağırlığında kuzu balığı yakaladı.

    Kentte, 4 aydır amatör olarak balık avına çıkan Bilal Aydın, dün sabah erken saatlerde oğlu Ahmet Can ile birlikte ‘Balık Deryası’ adlı tekneleriyle ava çıktı. Antalya Körfezi’ndeki Sıçan Adası açıklarında teknedeki radarda, altlarında balık sürüsü olduğunu gören baba- oğul burada oltalarını attı. Oltada bir süre sonra ağırlık hisseden Bilal Aydın ile oğlu, yaklaşık 35 dakika sonunda balığı tekneye yaklaştırdı. Aydın, bir insan boyundaki balığı görünce “Canım benim” diye sevinç çığlıkları attı. Kuzu balığını tekneye çıkaran baba- oğlun mutluluğu, o sırada aynı yerde balık tutan bir başka balıkçı tarafından görüntülendi.

    Bu kadar büyük bir balık tutmayı beklemediklerini söyleyen Bilal Aydın, “Sabah oğlumla balığa çıktık. İlk önce bir canlı yem merasına gittik. Yolda 2 palamut aldık. Canlı yem olarak kullanmak için 50 metre derinliğe attım. Atar atmaz biri geldi. 20 dakika mücadele ettik ancak 10 metre kala kaçtı. Son yemimi attım, 5 dakika sonra başka bir balık geldi. 300 metre ipimiz vardı, baya götürdü. Biraz da şans oldu. 1 metre 60 santimetre uzunluğunda ve 51 kilo 300 gram ağırlığında. Tekneye almamız yaklaşık 35 dakika sürdü ama başardık. Bu kadar büyüğünü hiç beklemiyorduk. Mutluyuz, rekorumuzu kırdık. Bu balığı 2-3 kilogramlık parçalara ayırıp eşimize, dostumuza dağıtacağız” dedi.