Kategori: Antalya

  • Mervenur Polat’ın ölüm nedeni belli oldu

    Mervenur Polat’ın ölüm nedeni belli oldu

    Antalya’da 4,5 aydır kayıp olarak aranırken, bir binanın çatısında folyoya sarılı cesedi bulunan Mervenur Polat’ın (20) cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. Polat’ın C.A. tarafından iple boğularak öldürüldüğü belirlendi. C.A.’nın dışarıdan anlaşılmayacak şekilde folyoyla sardığı saptanan cesedi, kurye S.G.’ye verdiği, S.G.’nin de cesedi bacaklarının arasına alıp, halı gibi taşıdığı tespit edildi.

    Antalya’da, geçen yıl 19 Ekim günü arkadaşıyla buluşacağını söyleyerek evden ayrıldıktan sonra kendisinden uzun süre haber alınamayan 1 çocuk annesi Mervenur Polat’ın, geçen pazar günü Muratpaşa ilçesindeki bir evin çatısında folyoya sarılı cesedi bulundu. Polat’ın cesedi, yapılan incelemenin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Sabah saatlerinde yakınları ile Adli Tıp Kurumu morguna gelen Kenan Polat, kız kardeşinin cenazesini teşhis etti.

    Polis olayla ilgili C.A. ile F.T., İ.H., Ş.A.K., G.H. ve S.G. adlı şüphelileri gözaltına aldı. Mervenur Polat’ın cenazesi, işlemlerin ardından toprağa verilmek üzere Kayseri’ye götürüldü.

    İPLE BOĞARAK ÖLDÜRMÜŞ

    Şüphelilerin emniyetteki sorgusunda C.A., Mervenur Polat’ı öldürdüğünü itiraf etti. C.A., olay günü Muratpaşa ilçesi Sinan Mahallesi’ndeki bir evde birlikte uyuşturucu aldığı Mervenur Polat ile aralarında tartışma çıktığını söyledi. C.A. tartışma sırasında eline geçirdiği iple genç kızı boğarak öldürdüğünü ifade etti.

    CESEDİ KURYEYLE GÖNDERMİŞ

    Olayın ardından C.A.’nın, dışarıdan ceset olduğu anlaşılmayacak şekilde Mervenur Polat’ın cesedini halı gibi folyoyla sardığı, koli bandıyla bağlayarak paket haline getirdikten sonra da motosikletli kurye olan S.G. adlı arkadaşını aradığı belirlendi. Kurye S.G.’nin ise Polat’ın cesedini bacaklarının arasına alıp halı gibi taşıdığı, motosikletle bu şekilde C.A.’nın Güllük Caddesi’nde babasının oturduğu binanın çatı katındaki asansör dairesine götürüp bıraktığı ortaya çıktı. S.G.’nin, ifadesinde, ceset taşıdığını bilmediğini söylediği belirtildi.

    40 KİLAYA KADAR DÜŞMÜŞ

    Uyuşturucu madde kullandığı için 40 kiloya kadar düştüğü belirtilen Mervenur Polat’ın cesedinin büyük bölümünün çürüdüğü saptandı. Cesedin, yaklaşık 4.5 aylık olduğu kaydedildi. Sorgusu devam eden 6 şüphelinin, yarın adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

    ‘4.5 AYDIR CESETLE YAŞAMIŞIZ’

    Mervenur Polat’ın cesedinin bırakıldığı apartmanın 4’üncü katında oturan ve olay nedeniyle büyük şok yaşadığını belirten Server Çekiç Balaban, “Şüphelilerinden C.A’nın babası H.A., eşimin arkadaşı. Evde anne, baba ve kızları yaşıyor. Hepsi melek gibi insanlar. Olay ortaya çıkınca eşime anlatmış. 4.5 aydır cesetle yaşamışız. Şok geçirdim. Evde bir karınca bile görsem ölmesin diye parmağımla alır uygun bir yere koyarım. Üstelik 20 yaşında 1 çocuk annesi, genç bir kız. Eşim çatıya çıkıp, yeşillik ekecekti. Ben ‘boş ver’ dedim. Onunla karşılaşsak ne yapardık. Bu olayı nasıl atlatırdık, bilmiyorum” diye konuştu.

  • Bir annenin yürek yakan evlat feryadı

    Bir annenin yürek yakan evlat feryadı

    Antalya’da 16 yaşındaki genç, apartmanın 3’üncü katındaki evlerinin penceresinden beton zemine düşerek yaşamını yitirdi. Oğlunun cansız bedeni başında sinir krizi geçiren annenin, ‘Yaktın beni oğlum’ feryatlarıysa herkesin yüreğini dağladı.

    Yürek yakan olay sabah sabah 08.30 sıralarında Muratpaşa ilçesine bağlı Kırcami Mahallesi Göller Caddesi üzerindeki 8 katlı apartmanın 3’üncü katında meydana geldi.

    Recep ve Ayşegül Günay çiftinin 2 çocuğundan 16 yaşındaki H.E.G.’nin pencereden beton zemine düştüğünü görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi.

    İhbarın ardından olay yerine gelen sağlık ekipleri gencin yaşamını kaybettiğini tespit etti. Polis, olayın intihar olup olmadığı yönünde araştırma başlattı.

    “Yaktın beni oğlum”

    Oğlunun yerde cansız bedenini gören Ayşegül Günay ise sinir krizi geçirdi. Cenazenin başında, “Benim selvi boylumdu. Bu nasıl bir şey Allah’ım. Sığmıyorum bir yere. Yaktın beni oğlum. Kalk” şeklinde feryatlar eden anneyi, yakınları sakinleştirmeye çalıştı.

    Olay yeri ekiplerinin incelemesinin ardından gencin cenazesi, otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

  • 4,5 aydır kayıptı! Cesedi kuryeyle babasının evine göndermiş

    4,5 aydır kayıptı! Cesedi kuryeyle babasının evine göndermiş

    Antalya’da 4,5 aydır kayıp olarak aranan Mervenur Polat (20), bir binanın çatısında, folyoya sarılı, ölü bulundu. Arkadaşı C.A.’nın, birlikte uyuşturucu aldığı Polat’ın öldüğünü görünce, cesedini folyoya sarıp, motosikletli kurye arkadaşı aracılığıyla babasının oturduğu binanın asansör dairesine bıraktırdığı belirtildi. Olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı.

    Antalya’da, geçen yıl 19 Ekim günü arkadaşıyla buluşacağını söyleyerek evden ayrıldıktan sonra kendisinden uzun süre haber alınamayan 1 çocuk annesi Mervenur Polat’ın, Muratpaşa ilçesindeki bir evin çatısında dün folyoya sarılı cesedi bulundu. Polat’ın cesedi, yapılan incelemenin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Sabah saatlerinde yakınları ile Adli Tıp Kurumu morguna gelen Kenan Polat, kız kardeşinin cenazesini teşhis etti. Gözyaşlarına boğulan Polat, yakınları tarafından sakinleştirildi.

    CESEDİ KURYEYLE BABASININ EVİNE GÖNDERMİŞ

    Polisin yaptığı araştırmada, Mervenur Polat ile arkadaşı C.A.’nın Muratpaşa ilçesi Sinan Mahallesi’nde bir evde uyuşturucu madde aldığı, sabah uyandığında Mervenur Polat’ın öldüğünü fark eden C.A.’nın cesedi folyo ile sarıp, paket haline getirdikten sonra motosikletli kurye olan S.G. adlı arkadaşını aradığı belirlendi. S.G.’nin, folyoya sarılı cesedi, Güllük Caddesi’nde C.A.’nın babasının oturduğu binanın çatı katındaki asansör dairesine bıraktığı ortaya çıktı. Uyuşturucu madde kullandığı için 40 kiloya kadar düştüğü belirtilen Mervenur Polat’ın cesedinin büyük bölümünün çürüdüğü belirlendi.

    Polisin, Mervenur Polat’ın cinayete kurban gitmiş olabileceği ihtimalini de değerlendirdiği belirtildi.

    6 KİŞİ GÖZALTINDA

    Polis olayla ilgili C.A.’nın yanı sıra, F.T., İ.H., Ş.A.K., G.H. ve S.G. adlı şüphelileri gözaltına aldı. Mervenur Polat’ın cenazesinin, işlemlerin ardından Kayseri’de toprağa verileceği belirtildi.

  • 5 yıl içinde suça karışırsa 155 yıl hapis yatacak

    5 yıl içinde suça karışırsa 155 yıl hapis yatacak

    Antalya’da web sayfası tasarımcısı Nihat Umut K., kurduğu internet sitesi aracılığıyla 102 kişiyi dolandırdığı suçlamasıyla 155 yıl hapis cezası aldı. Ancak mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Nihat Umut K., 5 yıl içinde herhangi bir suçtan 1 gün bile ceza alması halinde 155 yıl hapis yatacak.

    Olay, 18 Ocak 2018 tarihinde Muratpaşa ilçesinde meydana geldi. Web sayfası tasarımcısı olarak iş yeri açan Nihat Umut K., ‘www.bikazanc.com’ adlı internet sitesini kurarak, tanıtılan elmas paketlerinin satın alınması karşılığında yıllık 2,2 katı aşmayacak şekilde kar vaadinde bulundu. Ayrıca, siteye girenlere yatırım yapmadan, sadece site içerisindeki reklamları tıklayarak para kazanmaya da vaat etti.

    BAKANLIKTAN İNCELEME

    4 ay içerisinde 616 bin TL toplanması üzerine, Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı inceleme başlattı. 4 ayda bu rakamın kazanılmasının mümkün olmadığına kanaat getiren müfettişler yaptıkları incelemede, kazanılan paranın 371 bin TL’sinin sisteme dahil olanlara dağıtıldığını, 245 bin TL’sinin ise şüphelinin uhdesinde olduğunu belirledi. Şüphelinin ayrıca yüksek rakamlarla yatırım yapan kimi yatırımcıları vergi dairesine bildirmediği de saptandı.

    1 YIL TUTUKLU KALIP TAHLİYE OLDU

    Sisteme dahil olan kişiler paralarının karşılığını alamadıklarını belirterek, site sahibi hakkında şikayetçi oldu. Bir yıl içerisinde 102 şikayetçinin soruşturması tek dosyada yürütüldü. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ardından Nihat Umut K., 5 Nisan 2019 tarihinde çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Hazırlanan iddianamenin Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilmesinden sonra Nihat Umut K. hakkında dava açıldı. Nihat Umut K., 1 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

    PARAYI KAFEDE BATIRMIŞ

    102 şikayetçinin olduğu dava sonuçlandı. Sanık Nihat Umut K., çarkı döndürebilmek için kafeterya açtığını ve paraları orada batırdığını söyledi. Yargılama aşamasında tüm mağdurların parasını ödediğini söyleyen Nihat Umut K., “Ben tüm dünyada yapılan bir işi yapmak istedim, başaramadım. Olayların bu noktaya gelmesinden dolayı pişmanım” dedi. Mahkeme, sanığı 155 yıl hapis cezasına mahkum edip, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.

    5 YIL İÇERİSİNDE SUÇA KARIŞIRSA 155 YIL HAPİS YATACAK

    Duruşma sonrası açıklama yapan sanık avukatı Şafak Baysal, müvekkilinin başlangıçta kayıtlı bir iş yeri açtığını, vergi levhası olduğunu belirterek, “Tüm dünyada örnekleri olan bir yatırım sitesi açmıştır. Ancak müfettiş incelemesi sırasında site durdurulduğu için sistem çalışamamıştır. Bu nedenle şikayetçilerin paraları ödenememiştir. Bunda art niyet yoktur. Nitekim soruşturma ve yargılama aşamasında tüm mağdurların parası ödenmiştir. Kamu davası olduğu için müvekkilime toplamda 102 mağdura karşı 155 yıl ceza verilmiştir. Kanunda bu suçun karşılığı, her bir mağdura karşı 4 yıldan başlamaktadır. Müvekkil paraları iade ettiği için cezada indirime gidilmiştir. Her bir mağdur başına alması gereken ceza 2 yıl ve altına indiğinden dolayı mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermiştir. Müvekkilimin 5 yıl boyunca hiçbir suça karışmaması gerekiyor. En ufak bir olayda müvekkilim 1 gün ceza bile alsa toplamda 155 yıl hapis yatabilecek. 5 yılı sorunsuz atlatırsa tüm cezalar düşecek” diye konuştu.

  • Geçirdiği ameliyat sonrası ikiz kızlarını göremeden öldü

    Geçirdiği ameliyat sonrası ikiz kızlarını göremeden öldü

    Antalya’nın Kaş ilçesinde Muhammet Kolak (25) kalp kapakçığı ameliyatı sonrası gelişen enfeksiyon nedeniyle yaşamını yitirdi. Kolak, hamile eşinin 8 Mart’ta sezaryenle dünyaya getireceği ikiz kızlarını göremedi.

    Büyükşehir Belediyesi Kaş Hizmet Birimi’nde görev yapan Muhammet Kolak, bir süre önce Antalya’daki bir hastanede kalp kapakçığı ameliyatı oldu. Ancak Muhammet Kolak, taburcu olduktan sonra tekrar rahatsızlandı. Bu kez yakınları tarafından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Hastanesi’ne götürülen Muhammet Kolak, kalp kapakçığında enfeksiyon oluştuğu belirlenerek, tekrar ameliyata alındı. Ameliyattan çıkamayan Muhammet Kolak, yaşamını yitirdi. Kolak, doğum yeri olan Kaş’a bağlı Kınık Mahallesi Göçebeler Mezarlığı’nda toprağa verildi.

    Bir yıldan fazladır evli olan Muhammet Kolak’ın eşi Esranur Kolak’ın hamile olduğu, 8 Mart Pazartesi günü Antalya’da sezaryenle ikiz kızlarını dünyaya getirmeye hazırlandığı belirtildi. Esranur Kolak, eşinin cenazesine katılamazken, Kolak’ın küçük yaştan beri kalp kapakçılarında sorun olduğu öğrenildi.

     

  • Ayağı kesilme evi yıkılma tehlikesinde

    Ayağı kesilme evi yıkılma tehlikesinde

    Antalya’da eşinden ayrı yaşayan 3 çocuk annesi Ayşe Işık’ın (60), şeker hastalığı yüzünden sol ayağının kesilmesi gündeme gelirken, dükkandan bozma kaldığı tek odalı evin de kentsel dönüşümle yıkılacak olmasıyla da sokakta kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Işık, maddi durumu olmadığı için 300 TL’lik kira ve su faturasını yatıramazken yetkililerden yardım bekliyor.

    Muratpaşa ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi Ayşe Işık, 10 yıl önce eşinden ayrı yaşamaya başladı. 12 yıl önce şeker hastalığı tanısı konulan Işık, 3 yıl önce bacaklarında şişliği fark ederek hastaneye kontrole gitti. Damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle ayağının bilekten ya da parmaktan kesilme ihtimali bulunan Ayşe Işık, sağlık sorunlarının yanında maddi sıkıntı yaşamaya başladı.

    SOKAKTA KALMA TEHLİKESİ VAR

    Işık, dükkandan bozma tek odalı evde hayatını sürdürürken, kaldığı evin kentsel dönüşümle yıkılacak olmasından dolayı da sokakta kalma tehlikesi yaşıyor. Ayşe Işık, çalışamadığı ve maddi zorluklar içerisinde olduğu için 300 TL olan kirasını ödeyemezken, su faturasını da yatıramadı. Elektriği kesilen Işık’ın faturası birkaç hayırsever tarafından ödendi. Ayşe Işık, yetkililerden yardım istediğini söyledi.

    ‘AYAĞIMIN KESİLME DURUMU VAR’

    Ayağında yaşadığı sıkıntının şeker hastalığından kaynaklandığını dile getiren Ayşe Işık, 2-3 yıldır da tedavi olduğunu ve çaresinin olmadığını söyledi. Işık, “Ayağımın kesilme durumu var. Büyük bir ihtimal kesilecek ama pazartesi günü hastaneye gideceğim orada belli olacak. Çalışacak durumda da değilim. Daha önce bir yerde çalışıyordum ama ayağımın sıkıntısından dolayı işten ayrılmak zorunda kaldım” dedi.

    ‘HİÇBİR GELİRİM YOK’

    Dükkandan bozma tek odalı bir yerde kaldığını söyleyen Ayşe Işık, “300 TL kira ile burada oturuyorum. Elektrik, su ve kiramı ödeyemedim. Sıkıntılarım var. Hiçbir gelirim yok. Çalıştığım dönemde biraz birikim yapmıştım onunla bugüne kadar geçindim ama artık o da kalmadı. Çalışacak durumda da değilim, komşular sağ olsun yardım ediyorlar” diye konuştu.

    Kendisine maddi ve manevi yönden yardım edilmesini istediğini kaydeden Işık, “Ben sadece elektrik, su ve kiramın ödenmesini istiyorum. Oturduğum evde kentsel dönüşüme girdiğini söylediler. Mayıs ayından sonra yıkılacağı söylendi. Şu an ne yapacağımı bilmiyorum. Biraz rahat etmek ve ayağımın iyi olmasını istiyorum” dedi.

  • Darbedilen yüzde 90 engelli Mümin Kara yaşamını yitirdi

    Darbedilen yüzde 90 engelli Mümin Kara yaşamını yitirdi

    Antalya’da, 9 gün önce evlerinin önünde park meselesi yüzünden çıkan kavgada Nurettin Yaşar ile oğlu A.Y. tarafından darbedilen yüzde 90 engelli Mümin Kara (58), bu sabah yaşamını yitirdi.

    Olay, 19 Şubat günü Kepez ilçesinde meydana geldi. Yüzde 90 engelli Mümin Kara, yüzde 40 engelli eşi Emine Kara (50), çocukları Bekir ve Fatma Kara ile evlerinin yanındaki işletme sahipleri Nurettin Yaşar ve oğlu A.Y. arasında park yüzünden tartışma çıktı. Kavgaya dönüşen olayda iddiaya göre Nurettin Yaşar ile A.Y., Fatma Kara’yı darbedip saçından sürükledi. İkili ardından araçta bulunan Mümin Kara’yı dövdü. Kara’nın üstüne çıkıp yumruk atan saldırganlar, ‘ölürsün, geberirsin’ diye bağırdı. Bu sırada Kara, engeli bulunan sağ bacağını tutarak “Sağ bacağım sakat, oraya vurmayın” diye bağırdı. Çevredekilerin araya girmesiyle Kara’yı bırakan A.Y., bu sırada elindeki soda şişesini göstererek, “Ailecek bu şişeye hepinizi oturturum, evinizi yakacağım” diyerek tehdit etti. Darbedilen Mümin Kara’nın boğazına kaçan dilini ise eşi çıkarttı ve durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi.

    BABA TUTUKLANIRKEN OĞLU ADLİ KONTROLLE SERBEST

    Olay yerine gelen polis ekipleri şüphelileri polis merkezine götürürken, Mümin Kara önce Kepez Devlet Hastanesi’ne, ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Kara’nın engelinin bulunduğu sağ bacağında ve kafatasında kırıklar olduğu belirlendi. Ameliyattan çıkan Kara, ardından yoğun bakıma alındı. Olay günü ifadeleri alınıp serbest bırakılan şüpheliler Nurettin Yaşar ile A.Y., 24 Şubat’ta yeniden gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Nurettin Yaşar ‘kasten yaralama’ suçundan tutuklanırken, oğlu A.Y. adli kontrolle serbest bırakıldı.

    9 GÜN SONRA YAŞAMINI YİTİRDİ

    9 gündür Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde yaşam savaşı veren Mümin Kara, bu sabaha karşı yaşamını yitirdi. Mümin Kara’nın cenazesini almak için Adli Tıp Kurumu morguna gelen Kara’nın kardeşi Abdurrahman Kara, “Ağabeyim hunharca bir şekilde öldürüldü. Saçma bir park meselesi yüzünden. Çok üzgünüz, olay adli bir vaka haline dönüştü. Mağduruz, adaletin mutlaka tecelli edeceğine inanıyorum. Oğlunun da tutuklanmasını istiyorum. Asıl olayı başlatan baba Nurettin Yaşar gibi gözüküyor, ancak asıl başlatan oğlu A.Y. En büyük kıvılcımı başlatan kişi oymuş. Kamera kayıtları da var aslında ama kendilerinde kayıtlar var. İncelenirse her şey ortaya çıkar. Saçma sapan bir ifadede bulunmuşlar. Bu durum bizim canımızı çok acıtıyor. Onlar yapmadıysa biz mi yaptık o zaman. Zaten elinde de kırık çıktı. Kendisi de darp raporu almış. Boksör kemiği kırılmış. Allah ortada bırakmayacaktır” dedi.

    Kara’nın yeğeni Gökalp Gökkaya ise suçluların cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Gökkaya, “Dayım yüzde 90 engelliydi. Engelli bir insana bu şekilde hareketler yapılması, buna maruz bırakılması çok acı. Bu kişilerle 20 yıldır komşular ve engelli olduklarını herkes gibi onlar da biliyor. Bilmiyoruz diyemezler. Rahmetlinin oğluna yapılan saldırıda da ‘Gözünden ameliyat olduğunu, hangi gözün olduğunu biliyorum oraya vurdum’ dediğini duyduk. Bizim tek isteğimiz adalet yerini bulsun herkes cezasını çeksin. Başka bir şey istemiyoruz. Bunun gibi olaylar da insanlara ders olsun. Bunları kimse yaşamasın. Bizlere destek olan herkese teşekkür ederiz. Kimsenin yanına kar kalmasın istiyoruz” diye konuştu.

  • Melek İpek hakkında ‘Örselenmiş Kadın Sendromu’ başvurusu

    Melek İpek hakkında ‘Örselenmiş Kadın Sendromu’ başvurusu

    Antalya’da çıplak bir şekilde işkence görüp, kendisini ölümle tehdit eden 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Melek İpek’in (31) avukatları, ‘Örselenmiş kadın sendromu’ raporu alınması hakkında başvuruda bulundu. Sendroma bağlı olarak Melek İpek’in anlama ve isteme yeteneğini kaybettiği ileri sürüldü. İpek’in olayın şokunu halen atlatamadığı ve hala rüyalarında Ramazan İpek’i gördüğü kaydedildi.

    Olay 7 Ocak günü, Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde meydana geldi. Servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında tartışma çıktı. Ramazan İpek, kıyafetlerini çıkarttığı eşini kelepçe takarak saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek’i buldu. İkili arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek’i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan Melek İpek’e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.

    İPEK, MAJÖR DEPRESYON GEÇİRİYOR

    Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olan Melek İpek için avukatlarının ‘Örselenmiş kadın sendromu’ raporu alınması için savcılığa başvuru yaptıkları öğrenildi. Melek İpek’te, 12 yıllık evliliği boyunca şiddet süresine, ağırlığına ve geçmiş ruhsal travmalarına bağlı olarak travma sonrası stres bozukluğuyla beraber devamında ‘Örselenmiş kadın majör depresyon’ rahatsızlığı oluştuğu öne sürüldü. Melek İpek’in, örselenmiş kadın sendromu nedeniyle anlama ve isteme yeteneğini kaybettiği ileri sürüldü. İpek’in olayın şokunu atlatamadığı, hala rüyalarında Ramazan İpek’i gördüğü kaydedildi.

    ‘ÖRSELENMİŞ KADIN SENDROMU’ NEDİR?

    Örselenmiş kadın sendromu, eşi veya partneri tarafından fiziksel, duygusal veya cinsel yönden istismara uğramış kadınların tıbbi ve psikolojik durumlarını ifade etmektedir.

  • Yüzde 90 engelli adamı öldüresiye darp ettiler

    Yüzde 90 engelli adamı öldüresiye darp ettiler

    Antalya’da park meselesi sebebiyle çıkan kavgada, hastalıkları sebebiyle yüzde 90 engelli raporu bulunan 57 yaşındaki vatandaş öldüresiye darp edildi. Kavgada kendisinin de darp edildiğini belirten engelli vatandaşın oğlu, “Babam kendini bilmez bir şekilde şu an hastanede yatıyor ve ‘Sağ bacağım sakat, oraya vurmayın’ diye sayıklıyormuş” dedi.

    Olay, 19 Şubat Cuma günü 15.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Sütçüler Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, babası, annesi ve kız kardeşiyle birlikte akşam yemeği için babaannesine gitmek isteyen üniversitesi öğrencisi Bekir Kara (21), bir işletmeye gelen müşterinin aracını evin girişine park ettiğini gördü. Müşteriyi uyaran Kara, ardından işletme sahibi N.Y. ile tartışma yaşadı. Tartışma bir anda kavgaya dönüştü ve iddiaya göre N.Y. ile oğlu A.Y., Bekir Kara ve babası Mümün Kara’yı (57) öldüresiye darp etti. Mümün Kara, ihbarla olay yerine çağrılan ambulansla önce Kepez Devlet Hastanesine, ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Çeşitli hastalıkları sebebiyle iç organlarından yüzde 90 engeli bulunan Kara’nın tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

    “KALÇASINDA VE KAFASINDA KIRIK MEVCUT”

    Yaşadıkları darp olayını anlatan Bekir Kara, şiddet gösteren işletme sahiplerine tepkisini dile getirdi. Kara, “Yıllardır kendisine ‘yüzde 90 engelli bir babamız var’ diye söylüyoruz. Bizim ne zaman hastaneye gideceğimiz belli olmuyor ve müşterilere bizim araçlarımızın çıkacağı yere araçlarını park etmemelerini söylesinler diye uyarmıştı. En son geçtiğimiz Cuma günü, yine bir müşterisi geldi ve onu uyardım. O ara gerçekten çıkmamız gerekiyordu. Müşteri daha ağzını açmadan, içeriden dükkan sahibi elinde soda şişesiyle geldi, ‘Sen ne diyorsun? Benim müşterime karışamazsın’ dedi. Başta ağız dalaşıyla başladı, 5 dakika sonrası yerde oturduğum esnada dükkan içerisinden oğlunu çağırmış. Oğlu beni darp etmeye başladı, annem ve kardeşim bizi ayırmaya çalışırken, yüzde 90 engelli babamı da darp etmişler. Gözümü açtığımda babam yüz üstü yerde yatıyordu. Dili boğazına kaçmıştı. Kalçasında 3 parçalı kırık var. Bugün ameliyata girecek, kafatasında bir kırık mevcut bu da gözüne baskı yapıyor. Gözünde hasar kalma, yüz felci geçirme riski var. Beyin kanaması vardı, bugün bir sorun olmazsa o riski atlatacağımızı söyledi doktorlar” dedi.

    “SAĞ BACAĞIMA VURMAYIN ORASI SAKAT DİYE SAYIKLIYOR”

    Şahıslardan şikayetçi olduğunu da ifade eden Kara, “İç organlarından kaynaklı yüzde 90 engeli var. Sağ bacağında da kas zayıflaması vardı. Hatta şu anda babam kendini bilmez bir şekilde yatıyor ve ‘Sağ bacağım sakat, oraya vurmayın’ diye sayıklıyormuş. Ben olay günü şikayetçi oldum, adli süreci başlattık. İnsanlar birbirini darp ediyor, bu bildiğimiz bir gerçek ama yüzde 90 engelli olan bir adamı bu kadar darp etmek gerçekten vicdan ve akla aykırı bir şey. Adli sürecin en iyi kararı vereceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

  • 2 çocuk babası doktor virüse yenik düştü

    2 çocuk babası doktor virüse yenik düştü

    Antalya’da kendine ait sağlık merkezi bulunan Dr. Rıza Uğur Keçecioğlu, yakalandığı koronavirüse yenik düştü.

    Antalya’nın tanınmış doktorlarından özel bir hastanenin de eski Genel Müdürü olan Dr. Rıza Uğur Keçecioğlu yakalandığı Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi.

    Kendine ait sağlık merkezinde tıbbi estetik ve ozon terapi üzerine hizmet veren Dr. Rıza Uğur Keçecioğlu (50), yaklaşık 40 gün önce kliniğinde koronavirüse yakalandı.

    Durumu ağırlaşan Keçecioğlu, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi yoğun bakım ünitesindeki tüm tedaviye rağmen hayatını kaybetti.

    2 çocuğu olan Dr. Keçecioğlu kentte mesleğinin yanı sıra, tavla, motosiklet ve fotoğraf tutkunu olarak biliniyordu.