Kategori: Antalya

  • ‘Maskeli Şebnem’ lösemiye yenik düştü

    ‘Maskeli Şebnem’ lösemiye yenik düştü

    Antalya’nın Alanya ilçesinde, bu yıl nisan ayında üçüncü kez lösemiye yakalanan ve İstanbul’daki bir hastanede tedavisine devam edilen öğretim görevlisi Şebnem Köseoğlu (31), yaşamını yitirdi. Köseoğlu, lösemiye karşı verdiği mücadele dolayısıyla ‘Maskeli Şebnem’ adıyla biliniyordu.

    Alanya Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü öğretim görevlisi Şebnem Köseoğlu, 2018 yılı Eylül ayında lösemiye yakalandı. Yaklaşık 3 aylık kemoterapinin ardından hastalığı yenen Köseoğlu, 2019 mayıs ayında rutin kontrolleri sırasında ikinci kez lösemiye yakalandığını öğrenince İstanbul’daki bir hastanede tedaviye başladı. Köseoğlu için sosyal medyada kök hücre bağışı için kampanya başlatılırken, siyasetinden spor dünyasına tüm Türkiye bu kampanyaya destek verdi. Köseoğlu için uygun ilik 2019 yılının Kasım ayında bulundu ve 11 Aralık’ta nakil gerçekleştirildi.

    Şebnem Köseoğlu 2020 Nisan ayında rutin kontrollerine gittiğinde, hastalığının üçüncü kez nüksettiğini öğrendi. Lösemiyle savaşan ve sosyal medya paylaşımlarıyla ‘Maskeli Şebnem’ olarak bilinen Şebnem Köseoğlu’nun durumu kötüleşmeden önce Kızılay tarafından yeniden bağış kampanyası başlatıldı. Şebnem Köseoğlu İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede bugün akşamüzeri hayatını kaybetti. Son bir haftadır yoğun bakımdaki tedavisi devam ettiği öğrenilen Köseoğlu’nun durumunun kötüleştiği ve doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadığı öğrenildi. ‘Maskeli Şebnem’in cenazesinin çarşamba günü Alanya’ya getirilerek defnedilmesi bekleniyor.

  • ‘Eşim temizlik hastası’ diyerek boşanma davası açtı

    ‘Eşim temizlik hastası’ diyerek boşanma davası açtı

    Antalya’da 1 çocuk babası Ali Ö., eşi S.Ö.’ye ‘temizlik hastası’ olduğu, evinde dilediği gibi hareket edemediği ve ‘sığıntı’ muamelesi gördüğü iddiasıyla boşanma davası açtı. Dava dilekçesinde, eşinin temizlik yapmak için çocuğunu odaya kilitlediğini öne süren koca, mobilya, kapı ve camlar dahil tüm eşyaların sürekli silindikleri için aşınıp eskidiğin iddia etti..

    Antalya’nın Kepez ilçesinde yaşayan 1 çocuk babası Ali Ö. (40), aynı yaştaki eşi S.Ö.’ye, aile mahkemesinde boşanma davası açtı. Eşiyle 2012 yılında görücü usulüyle evlendiklerini, 1 yıl sonra da çocuklarının dünyaya geldiğini ifade eden Ali Ö., dava dilekçesinde eşini ‘temizlik hastası’ olmakla suçladı. Ali Ö. dilekçesinde şunları ifade etti:

    “Eşim evlenmeden önce hastalık derecesindeki takıntılarını, bilinçli olarak benden saklamıştır. Ben bu durumu bir hafta sonra öğrendim. Evlendiğimden bu yana çok zor günler geçirdim. Evliliğim süresince bir gün bile mutlu olamadım. Çünkü eşim ağır derecede temizlik hastası. İşten eve geldiğim an içeriye hemen giremezdim. Eşim terlikleri getirip, doğruca banyoya gitmemi söylerdi. Kendi evimde dilediğim gibi hareket edemiyorum. Oturup, kalktığım her an tedirginlik duyuyorum. Çünkü sürekli olarak, etrafı kirlettiğim iddiasıyla beni azarlayıp, başka yere itilirdim. Evdeki mobilyalar, kapılar ve camlar dahi sürekli deterjanla temizlenmekten aşınmış ve eskimiş vaziyettedir. 40 bin TL civarında zararım oluşmuştur. Ayrıca bir günde bir paket ıslak mendil biterdi. 2-3 günde bir çamaşır suyu biterdi. Aylık ortalama 600-700 TL temizlik masrafımız oluyor. Her sabah yattığım yorganı, yastığı, çarşafı yıkayıp, yatağı temizliyor. Kendi evimde sığıntı muamelesi görüyorum. Arkadaşlarımı, akrabalarımı hatta anne-babamı dahi evime çağıramıyorum. Eşim, evi kirleteceği bahanesiyle hiç kimsenin eve girmesine müsaade etmiyor.”

    ‘BEBEĞİ ODAYA KAPATIP, SAATLERCE TEMİZLİK YAPIYOR’

    Dilekçesinin devamında, eşinin yaptıklarının hastalık derecesinde olduğunu anlatan Ali Ö., şunları iddia etti:

    “Eşimi tedavi ettirmek istedim ama sonuç alamadım. Temizlik takıntısı devam etti. Ayrıca eşim çok sinirli. Evlendikten 1 yıl sonra çocuğumuz oldu. Çocuğumuzun doğumuyla eşimin düzeleceğini düşündüm ama hayat benim için artık bir çileye dönüştü. Çocuk doğduktan sonra eşim yatağını ayırdı. Evlilik sadece kağıt üzerinde kaldı. Çocuğumu düşünerek, kimseye bir şey demedim. Ancak bana olan ilgisizliğini çocuğa da göstermeye başladı. Çocuğun ağlamalarına aldırış etmeden, onunla ilgilenmek ve şefkat göstermek yerine temizlik yapmaya devam etti. Dahası bebeğin altını değiştirirken, bezi kirlettiği için sinirlenip bağırıyor. Bezdeki kakanın bulaştığı zıbınları ve kıyafetleri bebeğin üzerindeyken makasla kesip, yırtarak atmaya başladı. Saatler süren temizlik boyunca çocuğun ortada dolanıp, ayak bağı olmaması için onu odaya kapatıyor.”

    ‘ÇOCUĞUMUN TEDBİREN VELAYETİNİN BANA VERİLMESİNİ İSTİYORUM’

    Evliliğini kurtarmak için her şekilde çaba harcadığını ancak artık boşanmak istediğini belirten Ali Ö., “2018’de evi terk etti ama araya akrabaların girmesi ile tekrar döndü. Şimdi yine gitti ve dönmüyor. Evliliğimi en başından beri insanüstü özveriyle ayakta tutmaya çalıştım. Ama artık boşanmaktan yapacak bir şeyim kalmamıştır. Bebeğiyle ilgilenmek, oyun oynamak ve gelişimine destek olmak yerine onu bir odaya kapatıp, saatlerce temizlik yapmaktadır. Bu sebeple küçük çocuğun boşanma davası devam ederken tedbiren velayetinin bana verilmesini istiyorum” dedi.

  • Muhittin Böcek’in sağlık durumu hakkında yeni açıklama

    Muhittin Böcek’in sağlık durumu hakkında yeni açıklama

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, Muhittin Böcek’in Covid-19 takip ve tedavisinin yoğun bakımda devam ettiği bildirildi.

    Yeni tip koronavirüs (Covid-19) testi pozitif çıkan ve bir süredir yoğun bakımda tedavi gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sağlık durumunun stabil olduğu bildirildi.

    Belediyenin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Muhittin Böcek’in takip ve tedavisi yoğun bakımda devam etmektedir.

    Kliniği stabil olup, son 24 saatte olumsuz giden bir gelişme olmamıştır” ifadelerine yer verildi.

    Belediye Başkanı Böcek, sosyal medya hesabından 17 Ağustos’ta yaptığı paylaşımla, Covid-19 testinin sonucunun pozitif çıktığını duyurmuş ve herkese maske, hijyen ile sosyal mesafe kurallarına uyulması konusunda uyarıda bulunmuştu.

    Test sonucunun pozitif çıkması üzerine hastanede sağlık durumu takip edilen Başkan Böcek, durumu kötüleşince yoğun bakım ünitesine alınmıştı.

  • Ormanlık alanda dövülerek öldürülmüş olarak bulundu

    Ormanlık alanda dövülerek öldürülmüş olarak bulundu

    Antalya’da otomobil alım-satım işiyle uğraşan Mehmet Ali Örenli (54), ormanlık alanda dövülerek öldürülmüş olarak bulundu. Polis, Örenli’nin arkadaşları olduğu değerlendirilen zanlıları yakalamak için çalışma başlattı.

    Olay, Antalya’nın Kepez ilçesine bağlı Aktoprak Mahallesi Şehit Bülent Alkan Caddesi üzerinde yer alan ormanlık alanda meydana geldi. Saat 03.00 sıralarında 2 araçla, 3-4 arkadaşıyla beraber ormanlık alana gelen Mehmet Ali Örenli, iddiaya göre, henüz belirlenemeyen nedenle arkadaşlarıyla tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi sonrasında arkadaşları tarafından ormanlık alanda bulunan çardakta dövülen Örenli, yere düştü. Başından darbe alan Mehmet Ali Örenli, şüpheliler tarafından çardağa çıkarılarak yatırıldı. Saldırganlar olay yerinden uzaklaşırken, gürültüyü duyan mahalle sakinleri durumu hemen polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, sağlık ekibi çağırdı. Olay yerine gelen sağlık ekibi, Örenli’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

    Mehmet Ali Örenli’nin, Antalya’da otomobil alım-satım işiyle uğraştığı öğrenildi.

  • Antalya’da 7 milletten 120 kaçak göçmen yakalandı

    Antalya’da 7 milletten 120 kaçak göçmen yakalandı

    Antalya’nın Alanya ilçesinde, bir teknede 120 kaçak göçmen yakalandı. Alanya’nın 30 mil güneyinde, saat 06.00 sıralarında Alanya Sahil Güvenlik ekipleri şüphe üzerine ‘Yaman 2014’ adlı tekneyi durdurdu.

    Kaçak göçmenlerin olduğu düşünülen tekneye çıkarak, arama yapan ekipler, teknede 67 erkek, 23 kadın, 16 erkek çocuk, 14 kız çocuk toplam 120 kaçak olduğunu tespit etti.

    Yapılan kimlik kontrollerinde göçmenlerin 91’inin Suriye, 8’inin Afganistan, 8’inin Sudan, 7’sinin Mısır, 4’ünün Fas, 1’inin Irak ve 1’inin de Filistin vatandaşı olduğu öğrenildi. Aynı tekneyle Alanya Limanı’na getirilen kaçak göçmenler, işlemleri yapılmak üzere Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.

  • Akdeniz Üniversitesi’nden aşı için bir adım daha

    Akdeniz Üniversitesi’nden aşı için bir adım daha

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, yurt dışında geliştirilen koronavirüs aşısının bir ve ikinci faz çalışmalarının tamamlandığını, üçüncü faz çalışmalarında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin de yer alabileceğini söyledi. Önümüzdeki kasım, aralık ayından itibaren aşıların insanlar üzerindeki etkinliğine yönelik çalışmalar yapılacağını belirten Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Bu insanlar aşılar yapıldıktan sonra 1-2 yıl değerlendirilip takip edilecek. Böylece aşının etkinliği konusunda, antikor düzeylerinin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi olunacak” dedi.

    Koronavirüsün yaklaşık 6 aydır tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de gündeminde olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yalçın, hastalığın yaz aylarında yayılma riskinin daha da azalmasını beklediklerini, fakat beklenen düzeye inmediğini aktardı. Bundan sonra da özellikle solunum yolu enfeksiyonunun yoğun yaşandığı sonbahar ile birlikte vakaların artmasının beklendiğini ifade eden Prof. Dr. Yalçın, “Tabii ki insanlar sonbahar ile birlikte kapanacak, okulların açılma durumu da var. Bu hastalığın biraz da uzaması riski çok, çünkü dünyada bu tür pandeminin kısa sürede bitmesi söz konusu olamıyor. Toplumun yüzde 80’i, hastalığı herhangi bir yakınma olmadan, hafif bulgularla geçiriyor. Yüzde 15’inin hastaneye yatması gerekiyor. Yüzde 5’i de hastaneye yatıp gerektiğinde entübe olan olgular” dedi.

    ‘TOPLUMUN ÖNEMLİ BÖLÜMÜ BU HASTALIĞA YAKALANACAK ‘

    Hastalığın geçiriliyor olmasının en büyük etkeninin uygun tedavi ve güçlü ajanlara bağlı olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yalçın, “Yeni ajanlar üzerinde de duruluyor. Güçlü ilaçlar da var. Bu ilaçlarla ilgili başarı oranları oldukça yüksek. Şu anda kullanılan klorokin, favipravir, remdesivir gibi ilaçlar var. Bunlar tedavi şansı yüksek ajanlar ama yeni antiviraller üzerinde de çalışılıyor. Toplumun önemli bir bölümü bu hastalığı geçirecek” diye konuştu.

    Prof. Dr. Yalçın, bu hastalığı hafif geçirme oranının daha yüksek olduğunu belirterek, “65 ve üzeri yaştaki kronik bir akciğer, kalp, karaciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, obezite ya da bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalığı olanlar ya da tümörü veya kanseri olanlar, hastalık risk derecelendirmesi yaparsak biraz daha ağır geçirme ihtimalleri söz konusu. O nedenle bunlar çok daha öncelikli bireyler. Bu bireylere 13 değerlikli pnömokok aşısını, iki ay sonra da 23 değerlikli bir aşıyı temin etmelerini, grip mevsimi geldiğinde de grip aşısını yaptırmalarını öneriyoruz” dedi.

    ‘AŞIDA FAZ ÜÇ AŞAMASINA GELİNDİ’

    Şu anda dünyada 142 merkezde değişik aşı çalışmalarının sürdürüldüğünü açıklayan Prof. Dr. Yalçın, şöyle konuştu:

    “Bu çalışmalarda ilk iki faz yapıldı. Yani laboratuvar deneyleri ve hayvan deneyleri tamamlandı. Faz üç aşamasına gelindi. İnsanlar üzerinde plasebo kontrollü çalışmalar gerçekleştirilecek. Muhtemelen bunların çok merkezli gerçekleştirilmesi durumu var. Merkezimiz de aşı çalışmaları içinde yer alabilecek bir merkez olabilir. Birkaç aşı, örneğin kızamık ya da başka virüslerden çalışılan değişik aşılar üzerinde çalışmalar sürdürülüyor. Bunlar da muhtemelen tek ya da ikinci bir doz olabilir. Önümüzdeki kasım, aralık ayından itibaren aşıların insanlar üzerindeki etkinliğine yönelik çalışmalar yapılacak. Bu insanlar aşılar yapıldıktan sonra 1-2 yıl değerlendirilip takip edilecek. Böylece aşının etkinliği konusunda, antikor düzeylerinin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi olunacak.”

    ‘AŞI ERİŞKİN VE RİSKLİ GRUPLARA UYGULANACAK’

    Araştırması yapılan aşıların riskli gruplara ve erişkin yaş grubu herkes için uygulanabileceğinin öngörüleri içinde olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yalçın, bu hastalığı toplumun büyük kısmının hafif geçireceğini, ama aşıların uzun vadede çok daha güvenilir olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Yalçın, etkinliği beklenen düzeylerde olduğu takdirde toplumun hastalıkla karşılaşmadan bir şekilde bağışık olmasının aşılar yoluyla sağlanacağını aktardı. Dünyada birçok enfeksiyon hastalığının dünyanın gündeminden silindiğini kaydeden Prof. Dr. Yalçın, muhtemelen bu etkin aşılar sayesinde bu hastalıkla ilgili ciddi bir şekilde yol alınacağını belirtti.

    ‘AŞI GRUBU ÇALIŞMASI İÇİNDE YER ALMA ŞANSIMIZ OLABİLİR’

    Prof. Dr. Yalçın, “Benim bildiğim kadarıyla ilk verilerde, mesela bir aşı grubu çalışması içersinde yer alma şansımız olabilir. Sanırım çok merkezli çalışmalar olacak diyebilirim. Birkaç koldan bu çalışmalar yapılacaktır. Tabii bu dünya çapında değişik ülke verilerinin de toparlanması gerekecektir. Uygun olursa belli bir takvim içersinde aralık ayı itibarıyla olabilir” dedi.

  • Muhittin Böcek’in sağlık durumu hakkında belediyeden son dakika açıklaması

    Muhittin Böcek’in sağlık durumu hakkında belediyeden son dakika açıklaması

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, koronavirüs tedavisinin ardından akciğerlerindeki tahribat nedeniyle yoğun bakımda uyutulmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesabından Başkan Böcek’in 24 saat içerisindeki durumunun stabil olarak devam ettiğini açıkladı.

    Koronavirüs tedavisi gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in akciğerlerindeki tahribat nedeniyle yoğun bakımdaki tedavisi uyutularak sürüyor. Başkan Böcek’in son durumu hakkında sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan Büyükşehir Belediyesi, “Muhittin Böcek’in 07.09.2020 tarihinden itibaren yoğun bakımdaki takip ve tedavisi devam etmektedir. Son 24 saat içerinde de olumsuz giden herhangi bir süreç yaşanmamış olup, klinik seyri stabil olarak seyretmektedir” diyerek kamuoyuna duyuru yaptı.

  • Başpehlivan cinayetinde 13 gözaltı

    Başpehlivan cinayetinde 13 gözaltı

    Antalya’da, yağlı güreş sporcusu Hakkı Aygün’ün silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin 13 kişi, gözaltına alındı.

    İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekiplerince eski güreşçilerden Hakkı Aygün’ün silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında çalışma yürütüldü. KOM Şube Müdürlüğü ekipleri, Yavuz T. liderliğinde eğlence mekanlarına yönelik kurşunlama, tehdit, tefecilik ve yağma suçlarını işlediği tespit edilen silahlı suç örgütüne Antalya, Yalova ve İstanbul’da eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 13 şüpheli yakalanarak, gözaltına alındı. Yapılan aramalarda çok sayıda silah, mühimmat, senet, metal dedektörü, tüfek ve dijital materyal ele geçirildi.

    KENDİLERİNİ ‘MAFYA YAPILANMASI’ GİBİ GÖSTERMİŞLER

    Şüphelilerin, ‘eğlence mekanları önünde ateş etmek’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarını işleyerek eğlence sektöründe söz sahibi olmak ve kişileri sindirmek için birçok eylem gerçekleştirdikleri, dolandırıcılık ve tefecilik faaliyetleri ile haksız kazanç sağladıkları, suç örgütü liderinin azmettirdiği örgüt üyelerinin başta silahla adam öldürme eylemi olmak üzere birden fazla kasten adam öldürme ve yaralama olayına karıştıkları ayrıca sosyal medya aracılığı ile başka illerde yapılan operasyonları montajlayıp kendilerine operasyon yapılmış gibi göstererek kendilerini sözde büyük ‘mafya yapılanması’ gibi göstermeye çalıştıkları ve mağdurların korkmalarını sağladıkları tespit edildi. 13 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek.

    Muratpaşa ilçesi Cebesoy Caddesi’nde, 1 Eylül’de meydana gelen olayda, gece saatlerinde silahlı saldırıya uğrayan eski güreşçilerden Hakkı Aygün hayatını kaybetmiş, polise teslim olan katil zanlısı Umut Can Ferah ise tutuklanmıştı.

  • Sinüslerinden 11 kurtçuk çıktı

    Sinüslerinden 11 kurtçuk çıktı

    Antalya’da kuru öksürük, burun akıntısı ve ses kısıklığı şikayetleriyle hastaneye başvuran Havva Şirin’in (52) burnundan, 11 kurtçuk çıktı.

    Döşemealtı ilçesinde yaşayan Havva Şirin, haziran ayında aniden başlayan burun kaşıntısı, burun akıntısı, kuru öksürük ve ses kısıklığı şikayetiyle hastaneye başvurdu. 3 farlı zamanda doktora giderek şikayetlerini anlatan Şirin, teşhis konulamayınca çaresiz kaldı. Bir süre sonra yemek yiyemez hale gelen Şirin, evinde burnunu sildiği kağıt mendilde canlı bir kurtçuk gördü. Hemen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Çekilen tomografiye rağmen yaşadığı sağlık sorununun nedeni saptanamayan Havva Şirin’in ameliyat edilmesine karar verildi. Ameliyat gününe kadar burnundan 8 kurtçuk düşen Şirin’in sinüsünden ameliyatla 1,5 santimlik 3 kurtçuk daha çıkarıldı. Yaşadıkları karşısında şoke olan Şirin’in, hayvancılıkla uğraşan kişilerde bu tip vakalara rastlanabileceğini öğrendiğinde ise şaşkınlığı arttı.

    ENDOSKOPİK MUAYENEDE GÖRÜLMEDİ

    Havva Şirin’in ameliyatını gerçekleştiren Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği Eğitim Görevlisi ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Özer Erdem Gür, böyle bir vakaya 21 yıllık hekimlik hayatında ilk kez rastladığını belirtti. Hastanın burun kaşıntısı, tek taraflı burun akıntısıyla kendilerine başvurduğunu anlatan Doç.Dr. Gür, şunları söyledi:

    “Havva Hanım burun akıntısı, burun kaşıntısından yakınıyordu. Oğlu, annesinin burnundan bir kurtçuk düştüğünü söyledi. Bunun videosunu da çekmiş. Bizimle paylaştı. Bunun üzerine biz de burun boşluğu ya da sinüslere yerleşmiş kurtçuklar olduğunu düşünerek, endoskopik muayeneye aldık. Ancak yaptığımız muayenede sadece iltihaplı bir akıntı saptadık, kurtçukları göremedik. Ardından tomografi çektik. Tomografi sonucunda da yüzün ön tarafında, sağ taraftaki sinüste yumuşak doku değerleri görünce bunun kurtçuklarla ilgili olabileceğini, kurtçukların bu lezyonları oluşturabileceğini düşünerek, ameliyata aldık.”

    İLK KEZ KARŞILAŞTIM

    Ameliyatta sinüs içine yerleşmiş kurtçuklarla karşılaştıklarını belirten Doç. Dr. Gür, 3 kurtçuk çıkardıklarını kaydetti. Kurtçukların bulundukları bölgede yuva yaptıkları için dokuyu zedelediğini sözlerine ekleyen Doç. Dr. Gür, “Kurtçukları aldık, etrafındaki dokuyu temizledik. Hastamız şimdi gayet iyi” dedi. Bu tip durumların genellikle yara enfeksiyonlu ve iyileşmeyen yara dokularında karşılarına çıktığını ifade eden Gür, literatürde sinüs içinde yayılmış ender vakalar olduğunu, ancak kendisinin ilk kez böyle bir vakayla karşılaştığını söyledi.

    KURTÇUKLAR ALINMASA BEYNE YA DA GÖZE GİDEBİLİRDİ

    Sinüse yerleşmiş bu kurtçukların alınmaması halinde çok tehlikeli olabileceğini de sözlerine ekleyen Doç. Dr. Gür, “Kurtçuklar alınmasa burun boşluğunun yanındaki yerlere gidebilirdi. Yukarı doğru ilerlerse direkt göze giderdi. Arka tarafa doğru ilerlerse de beyin dokusuna ulaşabilirdi” dedi. Hastanın sinüslerine yerleşen bu kurtçukların sineklerin larvalarıyla bulaştığını düşündüklerini kaydeden Doç. Dr. Gür, “Ya direkt sinek larvaları solunum yoluyla burnun içine girmiş olabilir ya da büyükbaş ve küçükbaş hayvanların hapşırması ya da salyalarıyla bulaşmış olabilir. Bizim hastamız hayvancılıkla uğraşan bir hasta olduğu için bu durumu böyle ilişkilendirebildik” şeklinde konuştu.

    Ameliyat ekibinde yer alan Asistan Dr. Gamze Öztürk ise küçükbaş ve büyükbaş hayvanların burun boşluklarına sinekler tarafından bırakılan larvaların gelişimlerini 3 ile 6 ayda tamamladıktan sonra hayvanların öndeki sinüs bölgesine yerleştiklerini söyledi. Dr. Öztürk, “Burada da 2-12 ayda gelişim süresini tamamlayarak burun bölgesine ilerliyorlar. Hayvanların hapşırmalarıyla salyalarıyla dışarı atılıyorlar. Hayvancılıkla uğraşan kişilerin bunlara temasıyla insanlara geçebiliyor. İnsanlara geçtikten sonra hiç semptom vermeyebilir. Bir süre sonra burun kanaması, burun akıntısı, sinüzit belirtileri gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Eğer bağışıklık sistemi düşük bir hastaysa daha agresif yayılabilir. Beyne yayılabilir ve menenjitle gelebilir hasta. Bizim hastamız şanslıydı. İlerlememişti” diye konuştu.

    ‘BURNUMDAN KURTÇUK DÜŞÜNCE ÇOK KORKTUM’

    Hala olayın şokunu yaşayan Havva Şirin ise başından geçenleri şu sözlerle anlattı:

    “Haziran ayında burun akıntısı, ses kısıklığı ve kuru öksürük şikayetleriyle hastaneye başvurdum. Muayeneler, tetkikler yapıldı. Bir şey olmadığı söylendi. Ama şikayetlerim devam ediyordu. Artık yemek yiyememeye başladım. Burnumdan su gibi akıntı geliyordu. Üç hafta boyunca üç hastaneye gittim. Üç hafta çok zor geçti. Hastanelerde de bir şey bulunamıyordu. Üç hafta sonra bir gün burnum çok kaşındı. Burnumu sildiğimde, bir baktım ki burnumdan bir kurtçuk düştü. Çok şaşırdım, çok korktum. Bana ne zarar verebilir, acaba gerisi var mı diye endişelendim. Hemen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdum. Ameliyat olacağım söylendi. Ameliyat olana kadar arka arkaya 8 kurtçuk düştü burnumdan. Meğer burnumda 8’i küçük, 3’ü büyük 11 kurtçuk varmış. Ameliyatla da 3’ü alındı.”

    Sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Havva Şirin, “Allah doktorumdan razı olsun. Ekibine, hastane çalışanlarına, herkese çok teşekkür ediyorum. Şimdi çok iyiyim. Ama her hafta kontrole geliyorum. Çok şükür kurtuldum” dedi.

  • Antalya’da pandemi döneminde turist rekoru

    Antalya’da pandemi döneminde turist rekoru

    Pandemi nedeniyle mart ayından itibaren duran turizm hareketliliği, 1 Temmuz’dan sonra yeniden hız kazandı. 1 Ocak’tan itibaren Antalya’ya gelen toplam turist sayısı 1.5 milyonu geçti. İlk sırada 381 bin kişiyle Ruslar, ikinci sırada 323 bin kişiyle Almanlar yer alıyor.

    Turizmde 2019 yılını tarihi rekorla kapatan, 2020 ocak ve şubat aylarında, önceki yılların aynı dönemine göre rekor rakamlara ulaşan Antalya’da, tüm dünyada olduğu gibi mart ayından itibaren uçuşlar durdu. Koronavirüs nedeniyle tüm ülkelerle uçuşların durdurulduğu Antalya’ya 1 Temmuz’da Kazakistan ve Ukrayna ile başlayan uçuşlar, bugün itibarıyla 32 ülke ve 121 havalimanına yükseldi. Bu süreçte gelen-giden uçak sayısı ise 11 bini aştı. Fraport TAV Antalya Havalimanı’nın iki şirketini temsil eden eş genel müdürleri Deniz Varol ve Bilgehan Yılmaz, yeni süreçteki gelişmeleri paylaştı.

    32 ÜLKE, 121 HAVALİMANI

    Turizmin başkenti Antalya’da, yerli ve yabancı turistlerin ilk ayak bastığı nokta olan Fraport TAV Antalya Havalimanı, uçuşların başladığı 1 Temmuz’dan itibaren yeniden binlerce yerli ve yabancı turiste hizmet veriyor. Son verilere göre Antalya Havalimanı’na 32 ülke ve 121 şehirden direkt uçuş olduğunu belirten Deniz Varol, son bir haftada direkt uçuş gerçekleşen yeni ülkeler ve şehirlerin Özbekistan-Taşkent ve Bulgaristan-Varna olduğunu söyledi.

    LETONYA DA BAŞLIYOR

    Önümüzdeki günlerde Letonya’dan da uçuşların başlayacağını açıklayan Varol, pandemiyle birlikte özellikle neredeyse sıfır olan operasyonlarda, temmuz ayından itibaren ciddi bir değişim olduğunu kaydetti. Varol, “Temmuz ayından itibaren 1,2 milyona yakın turist Antalya’ya giriş yaptı ve yoğun pandemi döneminde bu rakamlara ulaşmak ciddi bir başarının göstergesi. Havalimanı test merkezinde 1 Temmuz’dan bu yana 38 binden fazla yolcuya test uygulandı ve bu konuya ne kadar ciddi önem verdimizi gösteriyor” dedi.

    BİR HAFTADA 220 BİN TURİST

    Hem bakanlık hem de uluslararası havacılık standartları kapsamında ülke olarak çok ciddi tanıtım yapıldığını anlatan Varol, “Havalimanlarımızdan tüm tesislere güvenli olduğumuzu ve güvenli turizm sertifikası ile de taçlandırdığımızı her platformda dile getirdik. 32 ülkeden turist geliyor ve bu da bize ne kadar güvendiklerini gösteriyor. Eylül ayının ilk haftası toplamda 220 bin yolcu gelmiş. Ağustosta bunun yarısından biraz fazla. Bu, gün geçtikçe turistlerin bize güvenini daha çok artırdığını gösteriyor” diye konuştu.

    ‘İKİ AY HAYAL BİLE EDEMİYORDUK’

    Dış hatlarda geçen yılki aynı dönem hareketliliğinin yüzde 40’ını yakalandıklarını açıklayan Bilgehan Yılmaz ise “Geçen seneyle karşılaştırdığımızda her ne kadar düşük bir rakam olsa da iki ay önce bunları hayal bile edemiyorduk. Bu da bir gerçek, çok hızlı bir dönüşümüz oldu, Avrupa pazarları açıldı. 32 ülkeye uçuşlarımız var. Aslan payı 10 Ağustos’ta başlayan Rusya pazarında ve yüzde 55-60 bandında gidiyoruz, mevcut şartlarda bu bir başarıdır. İki ana pazarımız Rusya ve Almanya, trafiğimizin yüzde 60’ını oluşturuyor” dedi.

    ÜLKELERE GÖRE SON DURUM

    Almanya pazarında ise yüzde 60’ları görmeyi beklemediklerini söyleyen Yılmaz, “Almanya’da yüzde 15-20 bandındayız. Bu sene Ukrayna ikinci pazarımız ve günlük karşılaştırdığımızda geçen senenin üstünde, ciddi bir talep var. İngiltere de gayet olumlu gelişti ve geçen seneye göre yüzde 65-70 bandındayız. Fransa, İspanya ve birkaç Yunan adası olmak üzere bazı destinasyonlar İngiltere programından çıkartıldı ve bunun bize olumlu yansımaları olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

    2.7 MİLYON KİŞİ GELDİ

    Antalya Havalimanı verilerine göre iç ve dış hat gelen yolcu sayıları ise şöyle; 1 Temmuz- 8 Eylül tarihleri arasındaki yeni süreçte dış hat uçuşlarıyla 1 milyon 177 bin 925, iç hat uçuşlarıyla ise 345 bin 641 kişi geldi. 1 Ocak-8 Eylül arasındaki sekiz aylık süreçte ise dış hatlarla 1 milyon 677 bin 584, iç hatlarla ise 1 milyon 56 bin 131 kişi geldi. Toplam rakam ise 2 milyon 733 bin 715 oldu.

    RUSLAR İLK SIRADA

    Sekiz aylık süreçte Antalya’ya en çok turist gönderen ülke Rusya oldu. Rusya’dan 381 bin 409 kişi geldi. İkinci sıradaki Almanya’dan 323 bin 248, üçüncü Ukrayna’dan 232 bin 230 turist geldi. En çok turist gelen ilk 10’daki diğer ülkeler ve turist sayıları ise şöyle sıralandı; “İngiltere 100 bin 65, İsviçre 38 bin 881, Polonya 26 bin 801, KKTC 24 bin 345, Belarus 22 bin 855, Moldova 19 bin 973, İsrail 19 bin 318.