Kategori: Antalya

  • 7 gündür aranan kıraathaneci: Kaybolmadım, kafamı dinliyordum

    7 gündür aranan kıraathaneci: Kaybolmadım, kafamı dinliyordum

    Antalya’nın Kemer ilçesinde 7 gün önce bıraktığı notla helallik istedikten sonra ortadan kaybolan Tuncay Ö. (40), bugün İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek arandığı süreçte kent merkezinde kafa dinlediğini söyledi. Tuncay Ö., evinde bulunan nottan ise haberi olmadığını öne sürdü.

    Kemer ilçe merkezinde kıraathane işletmecisi Tuncay Ö., 29 Temmuz Çarşamba günü Merkez Mahallesi’nde bulunan evinden ayrıldı. Kendisinden haber alamayan arkadaşları, 1 Ağustos Cumartesi günü Tuncay Ö.’nün yalnız yaşadığı eve gitti. İçeri girdiklerinde Tuncay Ö.’nün şarja takılı cep telefonunu ve yakınları için bıraktığı notu buldu. İhbar üzerine eve gelip, inceleme yapan İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Tuncay Ö. için arama çalışması başlattı.

    Yanına kişisel hiçbir eşya almadan evden çıkan Tuncay Ö.’nün, yakınlarına bıraktığı notta ise borçlarının, dükkanının devredilerek ödenmesini isteyip, ‘Allah hepinizden gani gani razı olsun. Hakkınızı helal edin. Benim hakkım helal olsun. Hoşça kalın, dostça kalın, saygı ve sevgiyle’ diye yazdığı belirtildi.

    Tuncay Ö.’nün bulunması için polis ekipleri çalışmalarını sürdürürken, çevredeki kamera kayıtları da incelendi. Arama çalışmaları devam ederken, Tuncay Ö. bugün sabah saatlerinde İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis merkezine geldi. Tuncay Ö. kayıp olarak arandığı süreçte Antalya’da olduğunu, canı sıkıldığı için kafa dinlemeye gittiğini belirtirken, evinde bulunan nottan ise haberinin olmadığını söylediği öğrenildi.

  • Kız arkadaşını döverek öldürmeden önce ablasını da dövmüş

    Kız arkadaşını döverek öldürmeden önce ablasını da dövmüş

    Antalya’da, polislere ağlayarak, “Düştü” dediği sevgilisi Hatice Şimşek’i (30) döverek öldürdüğü ortaya çıkan Gökhan Çınar’ın (31), aynı gece ablası Ümran Çınar’ı da alkollü halde otomobiliyle evine gitmek istediği için dövdüğü ortaya çıktı. Kardeşiyle birlikte tutuklanan Ümran Çınar’ın cinayete karışıp karışmadığı araştırılıyor.

    Muratpaşa ilçesine bağlı Konuksever Mahallesi 798 Sokak’ta geçen pazar günü yaşanan olayda, Gökhan Çınar, saat 15.30 sıralarında polisi arayarak, sevgilisi Hatice Şimşek’in evde hareketsiz yattığını bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen polis ve sağlık ekipleri, Hatice Şimşek’in yaşamını yitirdiğini belirledi. Yapılan incelemede vücudunda morluklar olduğu tespit edilen Şimşek’in cansız bedeni, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Gökhan Çınar ise Şimşek ile birlikte yaşadığı evin balkonunda gözyaşı döktü. Şüphe üzerine gözaltına alınan Gökhan Çınar polise, “Alkollüydük, düştü” dedi.

    SORGUDA İTİRAF ETTİ

    Poliste 11 suçtan kaydı olduğu ortaya çıkan Gökhan Çınar, ifadesinde cinayeti itiraf ederek, “Alkollüydük. Gece kavga ettik, dövdüm. Uyandığımda hareketsiz yattığını ve öldüğünü fark ettim. Bir yakınımı aradım. Ondan sonra da polisi aradım” dedi. Olaydan bir gün önce de Şimşek’e şiddet uyguladığını kabul eden Gökhan Çınar, sevk edildiği adliyede nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

    TUTUKLANAN ABLASINI DA DÖVMÜŞ

    Gökhan Çınar’ın olay gecesi aynı evde olan ablası Ümran Çınar’ı da dövdüğü ortaya çıktı. Polis tarafından dün gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ablanın, kardeşi ve öldürülen Hatice Şimşek ile alkol aldığı, ardından da otomobiliyle eve gitmek istediği, bu nedenle çıkan kavgada katil zanlısı Gökhan Çınar tarafından dövüldüğü saptandı. Ertesi gün öğle saatlerinde evden ayrılan ablanın, Hatice Şimşek’in öldüğünün ortaya çıkması üzerine kardeşiyle telefonda konuştuğu tespit edildi. Abla Çınar’ın, cinayete karışıp, karışmadığı araştırılıyor.

  • Kültür mirası: “Likya tahıl ambarları”

    Kültür mirası: “Likya tahıl ambarları”

    Antalya’da Likya mimarisiyle yapılmış tahıl ambarları, binlerce yıldan bugüne kalan en önemli kültürel miraslardan biri olarak biliniyor. Antalya bölgesinin tarım kültürü ve sivil mimari açısından önemli mirası olan tarihi ahşap tahıl ambarları, tez konusu da oldu.

    Antalya’nın batı ilçelerindeki tarımsal üretim alanlarında yoğunlaşan ahşap tahıl ambarları, binlerce yıllık sivil mimari geleneğinin bugüne kadar gelen en önemli örnekleri arasında yer alıyor. Ancak çoğu kullanılmayan bu mimari şaheserlerin yok olma tehlikesi olduğu belirtiliyor. Bu ambarların en güzel örnekleri Kaş, Finike, Elmalı ve Konyaaltı ilçelerinde zamana direniyor.

    Ambarlar hakkında detaylı araştırma yapıp, tez hazırlayan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Naciye Küçük, metal çivi kullanılmadan sedir ve çam ağacından inşa edilen yapıların korunması gerektiğine işaret etti. Küçük, “Tarihi ahşap yapıların planları ve mimarisi çok eskilere, Likya anıt mezarlarına ve Likya evlerine uzanıyor. Likya mezar odaları gibi semer damlı ve kırma çatılı olarak, kare planlı, tek giriş olarak şekillenen ambarların, tıpkı mezar odalarındaki defin mekanları gibi dikdörtgen şeklinde gübse olarak adlandırılan bölümleri bulunuyor. Tarladan sofraya, buğdaydan ekmeğe insan yaşamı için önemli olan gıda ve beslenme kültürünün binlerce yıllık evrimine tanıklık eden tahıl ambarları, insanın coğrafya ile kurduğu ilişkinin öyküsünü anlatıyor. Bu öykü hepimizin ortak kimliği ve geçmişini oluşturan kesittir. Coğrafyayla insan gelecekte geçmişteki kadar aynı dili konuşmayacaktır” dedi.

    ‘YALNIZCA TARİHİ MİRAS DEĞİL’

    Ambarların mimari miras olmadığını, yaşamın bütününe dokunduğunu vurgulayan Naciye Küçük, “Bu ambarlar kentteki kültürel mirasa göre daha az korunabiliyor. Yaklaşık 10 yıldır yaptığım araştırma ve gözlemlerde, tahıl ambarlarının giderek yok olduğunu gördüm. Bu nedenle bu konuda çalışmayı seçtim. Bu çalışmaya, ambarların toplu olarak bir arada olduğu Kaş ilçesine bağlı Bezirgan Mahallesi’nde başladım. Daha sonra Antalya geneline yaydım. Ortaya 150 sayfalık bir tahıl ambarları tezi çıktı. Tahıl ambarları yalnızca tarihi bir miras değil, gerisinde insanın bütün yaşamını kapsayan bir tarih barındırıyor. Bu nedenle korunmalı, restore edilmeli ve gelecek kuşaklara taşınmalıdır” diye konuştu.

    ‘EN BÜYÜK AMBAR ÖRNEKLERİ ELMALI’DA’

    Antalya çevresinde, biri konut içinde diğeri konut dışında olmak üzere iki tür ambar olduğunu aktaran Küçük, şöyle konuştu:

    “Antalya’nın batı ilçelerinde özellikle Elmalı ilçesine bağlı Karamık ve Beyler mahallelerinde 100 tondan fazla kapasitesi bulunan ambarlar var. Bu da bölgedeki geçmişteki yığınsal üretimin bir göstergesi. Yine Elmalı’nın diğer mahallelerinde konut içinde ve dışında küçük ambarlarda vardır. Ambarlar konusunda yaptığım araştırmalarda, üçüncü gruptaki ambarların köylerin belli bölgesinde, harman yeri olarak kullanılan alanın yanında toplu olarak inşa edilmiş olduğunu gördüm. Bunları bir bekçi bekliyor. Bunlar Konyaaltı ilçesindeki Sinan Değirmeni’nden başlıyor. Kaş’a bağlı Gökçeören ve Bezirgan mahallelerinde yoğunlaşıyor. Bu üç yerleşim yerindeki ambarlar, konut yanında değil, toplu olarak bir arada bulunuyor. Bunlar bölgenin üretim geçmişinin önemli tanıkları. Bunların toplu olarak inşa edilmeleri, sürekli bir bekçinin beklemesi yayla ile sahil arasındaki göç yaşamı. Bunlar yayladan sahile göç ederken ürünlerini ve bazı eşyalarını sakladığı birer kasadır. Ancak Kaş’a bağlı Bezirgan Mahallesi’nde 250 olan ambar sayısı bugün 100’e düşmüş durumda. Kalanlar da bir bir yok olmaya yüz tutmuş durumda. Hazırlanacak bir restorasyon projesiyle gelecek kuşaklara taşınmalıdır.”

    ‘BU KÖKLÜ GELENEK YAŞATILMALI’

    Kaş’a bağlı Bezirgan Mahallesi’ndeki ambarların 2012 yılında, Kaş’ın Gökçeören ile Konyaaltı’ndaki Sinan Değirmeni’ndeki ambarların ise 2013 yılında ‘kültür varlığı’ olarak tescil edildiğini; ancak korumaya yetmediğini kaydeden Naciye Küçük, “Ambar sahipleri basit onarımları dahi yapamadığından ambarların yok oluşu hızlandı. Finike’nin Yazır Mahallesi’nde geçmişte sayısı 300 olan ancak bugün 150’ye düşen ambarların ve sivil mimari örneği olan köy evlerinin tespiti ve tescili yapılmalı. Bir Türkmen yerleşkesi olan Yazır Mahallesi tarihi, doğası ve insanı ile birlikte koruma altına alınmalıdır. Likya coğrafyasıyla kesişen bölgedeki ambarlar, geçmişin mimari kültüründen izler barındırıyor. Bölgedeki ambarların formu, geçmişin konut mimarisi ve kaya mezarlarında ya da lahitlerde görülen özgün formlardan izler taşımaktadır. Bu köklü geleneği yaşatmak, yok olmasının önüne geçmek, gelecek kuşaklara taşımak için yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının öncülük yapması gerekiyor” dedi.

  • İngilizler dövme için Antalya’yı tercih ediyor

    İngilizler dövme için Antalya’yı tercih ediyor

    Koronavirüs salgını önlemlerinin hafifletilmesi ve İngiltere’den uçuşların başlamasıyla birlikte Antalya’ya gelen turistler, denizden sonra soluğu dövme stüdyolarında aldı. Dövme yaptırmak için rezervasyon yaptıran İngiliz turistler, Türk dövme sanatçılarının çizimlerinin çok iyi olduğunu söyledi.

    Dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde yasakların kaldırılmasıyla tatil için Antalya’yı seçen İngiliz turistler, internet üzerinden ulaştıkları Türk dövme sanatçılarına dövme yaptırmak için günler öncesinden rezervasyon yaptırıyor. Türk sanatçıların çalışmalarını sosyal medya üzerinden takip ettiklerini anlatan turistler, tatil programlarında dövme yaptırmak için de zaman ayırıyor.

    Londra’dan gelip, iki arkadaşıyla birlikte 5 gündür tatil yaptığını anlatan spor salonu işletmecisi Elvin Simkings, dövme yaptıran turistlerden biri oldu. Dünyanın farklı ülkelerine gittiğinde her noktada bir dövme yaptırıp, anılarını vücudunda biriktirdiğini anlatan Simkings, “Buraya gelirken aklımda dövme yaptırmak yoktu. Fakat arkadaşım Türk dövme sanatçılarının çok iyi olduğunu söyledi. Meraklandım ve sosyal medyayı taradım. Otelime yakın bir dövme stüdyosu olduğunu öğrendim. Randevu alıp, ön görüşme yaptım. İstediğim dövmeyi 3 saat içinde yapacağını söyledi. Randevulaştık ve iki farklı dövme yaptırıp ülkeme dönüyorum” dedi.

    ‘ALMAN VE İNGİLİZLER ÇOK İLGİ GÖSTERİYOR’

    Yurt dışından oldukça ilgi gördüklerini anlatan dövme stüdyosu işletmecisi Celine Lecoutre Balcı, koronavirüs sürecinde uçuşların başlamasıyla birlikte tatil için gelecek turistlerin kendilerinden de randevu talep ettiğini belirtti. Balcı, “Antalya’da birçok stüdyo var. Sosyal medya üzerinden bize ulaşıyorlar. Alman ve İngilizler çok ilgi gösteriyor. 10 Ağustos’tan itibaren Ruslar da gelecek. Şimdiden bizden randevu alanlar oldu. Buraya tatil için gelenlerin birçoğu yaptıracağı dövmeyi öncesinde belirliyor” diye konuştu. Turistlerin burada dövme yaptırmasının başlıca nedenlerinden birinin de fiyatların uygunluğu olduğunu hatırlatan Balcı, “Avrupa’ya göre fiyatlar çok uygun. Üstelik hijyenik şartlar da oldukça üst düzey. Bu nedenle bir yandan tatil yaparken dövmelerini de yaptırıyorlar” ifadelerini kullandı.

    Dövme sanatçısı Burak Balcı ise, “Koronavirüsün ardından hızlı bir ilgi artışı oldu. Önceki yıllara göre daha düşük şartlarda seyrediyor. Turistler bizden kaliteli dövme istiyor. Birçoğu kendi dövmesini seçiyor. Fakat biz onlara bazı önerilerde bulunuyoruz. Bu dönem İngilizler oldukça fazla” dedi.

    ‘SOSYAL MESAFE AYARLANAMADIĞI İÇİN RİSK ARTIYOR’

    Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Covid-19 Virüs Salgını Danışma Kurulu Üyesi ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, vücuda yapılan dövmelerin Covid-19 riski açısından değerlendirmesini yaptı. Dövmenin yakın temas halinde yapıldığını aktaran Prof. Dr. Yalçın, sosyal mesafeyi ihlal ettiği için risk oluşturabileceğini söyledi. Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, “Dövme işlemlerinde risk yok. Dövme yapılırken olası hasta kişilerin salgıları o alana temas ettiğinde virüs bulaşabilir. O yüzden dövme yapan kişi ve yaptıran kişinin kesinlikle maske takması gerekiyor. Maske takılması halinde hastalıklı bireyler arası salgı azalıyor ve buna bağlı riskte azalıyor. Dövme yapımı esnasında kişiler arası yakın temas oluyor. Mesafe kuralı ayarlanmadığı için doğal olarak risk atıyor. Mümkün olan en kısa sürede bitirmekte yarar var. Dövme yapıldıktan sonra kısa süreli de olsa o alanı yıkamak önemli” uyarısında bulundu.

  • Dünyada bir ilk! Kadavradan nakil ile bebeğine kavuştu

    Dünyada bir ilk! Kadavradan nakil ile bebeğine kavuştu

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde, 9 yıl önce dünyanın başarılı ilk rahim naklini olan Derya Sert’in (32), 4 Haziran’da dünyaya getirdiği Ömer Özkan bebek ile ilk fotoğrafı ortaya çıktı.

    Mersin’in Anamur ilçesinde yaşayan ve doğuştan rahmi olmayan Derya Sert’e, 8 Ağustos 2011 tarihinde kadavradan alınan rahim, AÜ Hastanesi’nde Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından 7 saat süren ameliyatla nakledildi. Sağlık Bakanlığı’nın özel izniyle yapılan nakil sonrası Mustafa Sert ile evli olan Derya Sert, bebek sahibi olması için birkaç kez denenen embriyo transferi sonucu hamile kaldı. Ancak kese büyüyemediği için hamilelik sonlandırıldı. Geçen 4 Haziran’da ise 28 haftalık 760 gram erkek bebek dünyaya geldi. Sert çifti, erkek bebeklerine ‘Ömer Özkan’ adını verdi.

    BEBEĞİYLE BULUŞTU

    Derya Sert’in, bebeğiyle buluştuğu anları gösteren ilk fotoğraflar da ortaya çıktı. Sert, beslenme saatlerinde yoğun bakım odasında bebeğini beslemeye başladı.

    BEBEĞİN DURUMU İYİ

    AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlenen Özkan, Derya Sert’in bebeği ‘Ömer Özkan’ın sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Özkan, bebeğin anne sütüyle beslenmeye devam ettiğini, hızla kilo aldığını söyledi.

  • Karım beni aldattı dedi, başka kadınlarla fotoğrafları çıktı

    Karım beni aldattı dedi, başka kadınlarla fotoğrafları çıktı

    Antalya’nın Elmalı Belediye Başkanı İYİ Partili Halil Öztürk ile eşi Sümeyra Tilki’nin (31) ‘yasak aşk’ yaşadığını ileri süren Ahmet Tilki’nin (38), evli bir kadınla fotoğrafları ortaya çıktı. Sümeyra Tilki, Ahmet Tilki’nin o fotoğrafların evlenmeden önce çekildiğine yönelik iddiasına, “Bu fotoğrafları ortak yaşadığımız evde buldum. 3 adet cep telefonuyla beraber. Ayrıca bu kadınla da telefon konuşmaları var, dokümanlar mevcut” cevabı verdi.

    Elmalı ilçesinde yaşayan Ahmet Tilki’nin, eşi Sümeyra Tilki ile Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün ‘yasak aşk’ yaşadığına ilişkin iddialarıyla ilgili olayda, yeni gelişme yaşandı. Asıl aldatılan kişinin kendisi olduğunu öne süren Sümeyra Tilki, Ahmet Tilki’nin başka bir kadınla fotoğrafını paylaştı.

    ‘HER ŞEYİN NEDENİ BU FOTOĞRAF’

    Sümeyra Tilki, Ahmet Tilki’nin bu evli kadınla çektirdiği fotoğrafın her şeyin nedeni olduğunu iddia ederek, “Kendisi benimle evliyken evli bir kadınla ilişki yaşıyordu. Ben bunu öğrenince deliye döndü. Zaten fotoğraflar ortada. Herkese ahlak dersi veriyor ama evli, çocuklu bir kadınla birlikte olmaktan da geri durmuyor” dedi.

    ‘TELEFON KAYITLARI DA VAR’

    Ahmet Tilki’nin o kadınla fotoğraflarının yanı sıra telefon kayıtlarının da olduğunu aktaran Sümeyra Tilki, “Bu belgeleri boşanma davamda delil olarak sunacaktım. Ama artık ipin ucu kaçtı. Herkes kendisinin nasıl bir insan olduğunu görsün. Mahkemede fotoğraf, ses kayıtları ve benle evliyken o kadınla yaptığı yazışmaları delil olarak sunacağım” diye konuştu.

    ‘3 TELEFONLA RESİMLERİ SAKLAMIŞ’

    Ahmet Tilki’nin, fotoğrafın 2015-2016 yılına ait olduğu sözlerine yanıt veren Sümeyra Tilki, “Eski bir ilişki ise neden halen benimle birlikte yaşadığı evde 3 adet cep telefonu ve bu resimleri saklamış? Ayrıca bu kadınla da telefon konuşmaları var, dokümanlar mevcut. Kendisi de çok iyi biliyor” dedi.

    ‘KİMSEDEN PARA ALMADIM’

    Öncesinde ilçe jandarma komutanı ile nişanlandığına yönelik eşinin açıklamalarına da yanıt veren Sümeyra Tilki, şöyle konuştu:

    “Bu nasıl bir ahlaksızlık. Benim geçmişteki ilişkilerim kimseyi ilgilendirmez. Geçmiş ilişkilerimin basına yansıtılması büyük terbiyesizlik. Ayrıca bahsi geçen kişiyle nişanlılığımız kötü bir şekilde bitmedi. Ortak almış olduğumuz medenice bir kararla bitti. Kendisine halen sonsuz saygı duyarım. Evlenmeden önceki hiçbir özelim hakkında ne Ahmet Tilki’ye ne de arkasındaki zavallılara hesap verecek en son kişiyim. Bu kadar seviyesiz duruma düşebileceklerine şaşırmadım. ‘Kirli ilişkiyi örtmek için Halil Öztürk, Sümeyra ve babasını parayla yanına çekti’ demiş. ‘Namusumu, şerefimi parayla satacak kadar şerefsiz değilim’ demiş. Halen resmi nikahlı olduğu eşini bu denli çirkin bir oyunla medyanın karşısına çıkaran adamın namus ve şeref seviyesini sorgulamak gerek. Allah’a şükür ki ne babamın ne de benim paraya ihtiyacımız var, bilenler bilir. Kimseden para almadım. Ahmet Tilki gibi rezil bir vaziyette kamera karşısına geçip tilkice hareketlerle duygu sömürüsü yapmadık. Asıl paraya ihtiyacı olan, kendini acındıran ve ‘acaba birileri bana iş verir mi’ diye yüzünü tanıtmak isteyen bir zavallı. Kınıyor ve gülüyorum.”

    İSİMLERİ BİLEKLİK VE TABAKTA

    Sümeyra Tilki, eşinin adı ve birlikte olduğunu iddia ettiği kadının isimlerinin yer aldığı bir bileklikle porselen tabağın fotoğraflarını da paylaştı. Kaligrafiyle isimlerin yazılı olduğu tabaktaki ‘Seni çok seviyorum’ ibaresi dikkati çekti.

  • Kumar borcunu ödemeyen babasını pompalıyla vurdu

    Kumar borcunu ödemeyen babasını pompalıyla vurdu

    Antalya’da Durmuş Ali Ç. (22), kumar borcunu ödemesini istediği babası İsmail Ç.’yi (47), olumsuz yanıt verince pompalı tüfekle vurup, ağır yaraladı.

    Olay, dün saat 23.00 sıralarında Kepez ilçesi Süleyman Demirel Bulvarı’ndaki Varsaklılar Kalkındırma Derneği’nde meydana geldi. 50-60 bin TL kumar borcu olduğu iddia edilen Durmuş Ali Ç., babası İsmail Ç. ile bu konuda telefonda konuştu. Babasından borcunu ödemesini isteyen Durmuş Ali Ç., olumsuz yanıt alınca derneğe gelerek, camları taşlamaya başladı. Herkesin dışarı çıkmasını isteyen Durmuş Ali Ç., yanında getirdiği pompalı tüfekle babasına 3 el ateş etti.

    Tüfekten çıkan saçmalarla karın bölgesinden ve kolundan ağır yaralanan İsmail Ç., ihbar üzerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulansa Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldü.

    Olay sonrası kaçan Durmuş Ali Ç., Menderes Mahallesi 6902 Sokak’taki evine gitti. Polisin eve geldiğini gören Durmuş Ali Ç., tüfeği evin önündeki kuyuya attı. Gözaltına alınan Durmuş Ali Ç. polis merkezine götürüldü.

    İsmail Ç.’nin yoğun bakımdaki tedavisinin sürdüğü bildirildi.

     

  • Üniversite sınav sonucunu öğrenince ortadan kayboldu

    Üniversite sınav sonucunu öğrenince ortadan kayboldu

    Antalya’nın Serik ilçesinde oturan Uğur İbrahim Bülüç (23), üniversite sınav sonucunu öğrendikten sonra ortadan kayboldu. Yanına kıyafetleri ve çantasını da alan gençten 36 saattir haber alamayan ailesi kayıp başvurusunda bulundu. Anne Güler Bülüç, “Dön oğlum evine. Allah rızası için görenler haber versin” diye gözyaşı döktü.

    Serik’e Orta Mahalle’de yaşayan Uğur İbrahim Bülüç, dün sabah saatlerinde açıklanan YKS sonucunu öğrendikten sonra ailesine haber vermeden evden çıktı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Güler ve Nazmi Bülüç çifti oğullarına ulaşamayınca polis merkezine giderek kayıp başvurusunda bulundu. Oğlunun sınav sonucunu öğrendikten sonra kendisinden haber alamadıklarını belirten Nazmi Bülüç, “Sabah, ‘sınav sonucunu öğreneyim’ diyerek evden çıktı. Ben çarşıda internet kafelerden sınav sonucunu öğrenip, gelecek diye düşündüm. Meğerse telefondan da öğreniliyormuş. O saatten sonra da eve tekrar geldi. Oğlum akıllı bir çocuktu, genelde evde oturur hiçbir yere gitmezdi. ‘Sınav sonucum kötü, kazanamadım’ deseydi ona kızmazdım. Çantasını da almış, evden gitmiş. Haber alamayınca polis merkezine giderek, kayıp ihbarında bulunduk. Karakola en son giydiği kıyafet bilgilerini verdik. Durumu anlattık. İnşallah duyan, gören olur. Haber verir. Çocuğumun bulunmasını istiyorum” dedi.

    ‘ANNE SINAVIM ÇOK GÜZEL GEÇTİ DEDİ’

    Anne Güler Bülüç de “Oğlum, ‘bu sene umudum var, inşallah kazanacağım’ diyordu. Geçen sene girdi kazanamadı, beraber ağladık. ‘Olsun oğlum dünyanın sonu mu? Bir sen mi kazanamadın? Sağlık olsun’ dedim. Bu sene ‘Anne sınavım çok güzel geçti’ dedi. Ben de ‘Hayırlısı olsun oğlum’ dedim, hiçbir şey yoktu. Sabah uyandığımızda eşim sınavların açıklandığını söyledi. Ben de kahvaltıyı hazırladım, bekledik ama oğlum eve gelmedi. Babası diyaliz hastası olduğu için diyalize gitti. Ben de oğlumun arkadaşlarının yanına gittim. Onlarla gidebileceği yerlere gittim. Bulamadık. Babası diyalizden geldi, polise gittik ve kayıp başvurusunda bulunduk” diye konuştu.

    Gözyaşlarına hakim olamayan Güler Bülüç, “Ne yaptım ben sana? Bir kavgamız, tartışmamız olmadı. ‘Kazandı, kazanmadı’ diye asla bir baskı kurmadık. Hiçbir zaman yapmadık. Dön oğlum evine. Allah rızası için görenler haber versin” diyerek gözyaşı döktü.

  • Belediye Başkanı’na olay “Yasak Aşk” iddiası!

    Belediye Başkanı’na olay “Yasak Aşk” iddiası!

    Antalya’nın Elmalı İlçe Belediye Başkanı İYİ Partili Halil Öztürk’ün, nikahını kıydığı Ahmet Tilki’yi (38) makam şoförü yapıp, eşi S.T. (31) ile yasak aşk yaşadığı ileri sürüldü. Noter aracılığıyla istifa dilekçesi gönderen Ahmet Tilki, eşi ve evli olan Başkan Öztürk arasında geçtiğini iddia ettiği WhatsApp yazışmalarını da paylaştı.

    Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk ile makam şoförü Ahmet Tilki’nin eşi S.T. arasında yasak aşk yaşandığı öne sürüldü. Elmalı’da yaşayan Ahmet Tilki, geçen yıl, eşinden boşanmış bir çocuk annesi S.B. ile evlenmeye karar verdi. Çiftin 11 Nisan 2019’daki nikahını ise seçimi kazanıp Elmalı Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Halil Öztürk kıydı.

    NİKAH, BELEDİYENİN SOSYAL MEDYA HESABINDA PAYLAŞILDI

    Başkan Öztürk, ilk nikahı olan törende çekilen fotoğrafı, belediyenin sosyal medya hesabından da paylaşarak, mutluluklar diledi. Belediyenin sosyal medya hesabından da ‘Birlikte bir ömür diyerek yola çıkan S.T. ve Ahmet Tilki çiftinin nikahını kıyan Belediye Başkanımız, genç çiftimize bir ömür boyu huzur ve mutluluk temennisinde bulundu’ ifadeleri kullanıldı.

    MAKAM ŞOFÖRÜ YAPTI

    Öztürk, bir süre sonra ise Ahmet Tilki’yi, belediye şirketi Ebton A.Ş.’de işe alıp kendisine makam şoförü yaptı. Bu arada Ahmet Tilki, eşinin telefonunda, Başkan Öztürk ile yazışmalarını gördü. Bunun üzerine Tilki, 20 Temmuz’da işinden istifa edip, tebligatı da noter aracılığıyla belediyeye gönderdi. Tilki dilekçesinde, eşi ile Başkan Halil Öztürk arasında uygunsuz resim ve yazışmaların olduğunu, Öztürk’ün eşine gönderdiği konumda buluştuklarını, bu durumu adresin çevresindeki kamera kayıtlarından tespit ettiğini belirtti.

    ‘NAMUS VE ŞEREFİNİ PARAYLA SATACAK KADAR ŞEREFSİZ DEĞİLİM’

    Ahmet Tilki, ihtarnameyi de sosyal medya hesabından paylaştı. Tilki, paylaşımında, “Elmalı Belediyesi’nden istifa ettim. Bana eşimin adına kullanarak, namusumu karalayacak şekilde ‘Bize komplo kurdu iftira attı’ diyenlere iki çift sözüm var. Asıl iftiracı yalancı olan sizlersiniz. Attığınız yalanlarınızla ve iftiralarınızla boğulup gideceksiniz. Ben kendi namusumu karalayacak kadar alçak değilim. Ben namus ve şerefini parayla satacak kadar şerefsiz değilim. Allah mazlumların her zaman yanındadır. Bekleyin Allah var gam yok” ifadelerine yer verdi.

    ‘SUSMAYACAĞIM’

    S.T. ise S.B. adıyla açtığı Facebook hesabından, durumu namusunu, şerefini, onurunu ayaklar altına alan asılsız iftira olarak niteledi. S.B. açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

    “Şahsım adıma, boşanma sürecinde olduğum kişi tarafından sosyal medya üzerinden ve diğer iletişim kanallarından ‘Namusumu, şerefimi, onurumu’ ayaklar altına alacak asılsız ve yersiz iftiralar, bir anne, bir kadın olarak iğrenç ve kumpas dolu bir senaryoya alet edilmem beni, oğlumu ve tüm ailemi yıpratmış ve psikolojik olarak yıkıma uğratmıştır. Ardı arkası kesilmeyen kadın cinayetlerinin artmış olduğu şu dönemde, boşanma sürecinde olduğum kişinin ölüm tehditleriyle karşı karşıyayım. Evliliğimin 3’üncü ayında ortak yaşadığımız evimde Tilki denilen şahsa ait 3 adet cep telefonu vb. materyaller yakaladım. Bu şahıs tarafından aldatıldığıma dair bir sürü görüntü ve ses kayıtları tespit ettim. Sustum, sabrettim. Bu konuyu irdelemeye başladığım vakit, halen evli ve 2 çocuk annesi o kadınla telefon görüşmelerini tespit ettim. Kadın tarafından telefonda birçok kez rahatsız edildim. Bunlar ortaya çıkmasın, bu mesajları ve görüntüleri kimseye göstermeyeyim diye Tilki tarafından defalarca kez ölümle tehdit edildim. Evlendiğim kişi tarafından üzerime atılan o çirkin iftiranın temelinde bunlar da yatmaktadır. Bugüne kadar onurum için yaşadım, bu saatten sonra da inatla yaşamaya devam edeceğim. Pes etmeyeceğim, savaşacağım ve kazanacağım. Susmayacağım.”

    ‘EŞİME ŞİDDET UYGULAMAYACAĞIMA SÖZ VERİYORUM’

    S.T. sosyal medya hesabında, eşinin imzaladığı bir yazıyı da paylaştı. Ahmet Tilki’nin imzalayıp verdiği yazıda, “Eşim S.T.’ye evliliğimiz boyunca şiddet, hakaret, tehdit etmeyeceğime söz veriyorum. Sözümü tutmazsam gereğinin, hukuki işlemlerin yapılmasını arz ederim. 18.6.2020” ifadelerinin yer aldığı görüldü. S.B., bu açıklamayı paylaştıktan kısa süre sonra ise hesabını kapattı.

    ‘BÖCEK BULUNDU’

    Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün avukatı Ümit Ulus, konuyla ilgili DHA’ya açıklama yaptı. Avukat Ümit Ulus, Ahmet Tilki hakkında suç duyurusunda bulunmak için dilekçe yazdığını belirtti. Ulus, “Biz bu vatandaşın iş akdini bu olaylar yayılmadan yaklaşık 15-20 gün öncesinde, hareketlerinden şüphelenen müvekkilim aracın içinde ve makam odasında arama yaptırıyor. ‘Böcek’ diye adlandırılan bir dinleme cihazı olduğunu tespit ediyor. Müvekkilim de iş akdine son veriyor. Ahmet Tilki isimli vatandaşın iş akdine son verildikten sonra bu vatandaş boş durmadan geri geliyor. ‘Beni tekrar işe alın ya da başka birime alın’ falan diyor. Tabi geri adım atılmıyor. Daha sonra küçük küçük şantajlar başlıyor. ‘Elimde birtakım belgeler var, kayıtlarım var’ diyor. Müvekkilimin de gizli kapaklı işi olmadığı için çok aldırış etmiyor. Talepleri reddediyor” dedi.

    ‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ’

    Avukat Ümit Ulus, “Geçen hafta çarşamba günü Ahmet Tilki isimli vatandaş, şirkete Halil Öztürk’ün eşiyle ilgili birtakım yazışmaları hakkında ihtarname çekiyor. Biz de tam buna karşı suç duyurusunda bulunmaya hazırlanırken, bugün tekrar bir olayla karşılaştık. Şimdi de konuyla ilgili dilekçe yazıyorum. Bu vatandaş WhatsApp yazışmalarında müvekkilimin fotoğrafını kullanmış. Kendilerinin beraber bir şekilde fotoğrafları yok zaten. Herhangi bir numara mı kullanmış. Benim tahminim muhtemelen sanal bir telefona WhatsApp kurulmuş. WhatsApp’a müvekkilimin numarası kaydedilmiş. Müvekkilimin fotoğrafını da yapıştırmış oradan kendisiyle birtakım yazışmalar yapılmış. Bu yazışmaların nereden geldiği belli değil. Bu hesabın kime ait olduğu da belli değil. Bu yazışmalarla birlikte Ahmet Tilki isimli vatandaşın Facebook üzerinden yaptığı paylaşım üzerine suç duyurusunda bulunuyoruz” diye konuştu.

  • Antalya’da köpek balığı ölüsü kıyıya vurdu

    Antalya’da köpek balığı ölüsü kıyıya vurdu

    Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde denize girenlerin ‘boğulan birisi’ olduğunu düşünerek ihbar ettikleri cismin, köpekbalığı ölüsü olduğu anlaşıldı. Kıyıya vuran köpekbalığını cankurtaran sürükleyerek götürdü.

    Turizm kenti Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde denize girenler, 20 metre açıkta beyaz renkli bir şeyin suda hareketsiz olduğunu gördü. Denizde yüzenlerden birinin boğulmuş olabileceğini düşünenler durumu cankurtarana haber verdi. Hızla bölgeye giden cankurtaran, suyun üzerinde hareketsiz duran cismin, camgöz cinsi bir köpekbalığına ait olduğunu gördü ve öldüğünü belirledi. Yüzgecinden sürükleyerek kıyıya çıkarılan köpekbalığının, 2 metre olduğu görüldü.

    Vatandaşlar kıyıda olup biteni meraklı gözlerle izleyip, o anları cep telefonuyla kaydetti.