Kategori: Aydın

  • Aydın’da LGBTİ etkinlikleri yasaklandı

    Aydın’da LGBTİ etkinlikleri yasaklandı

    Aydın Valiliği, LGBTİ (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İntersex) dernekleri, grupları ve benzeri toplulukların yapacağı etkinliklerle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, ilgili dernek ve gruplar tarafından yapılması planlanan basın açıklaması, atölye, bildiri dağıtımı gibi etkinliklerin provokasyon ve eyleme açık olması ile kamu huzuru ve genel asayişin bozulabileceği sebebiyle 16-17 ve 18 Haziran tarihleri arasında 3 gün süreyle yasaklandığı bildirildi. Valilik açıklamasında “Aydın ili sınırları içerisinde, LGBTİ oluşumlarınca yapılmak istenen etkinliklerin her türlü provokasyona ve eyleme açık olduğu, toplumda farklı görüşteki grupların bir araya gelerek çıkarılması muhtemel olaylar ile kamu huzuru ve genel asayişin bozulabileceği, özellikle açık yer toplantılarına katılacaklar da dahil olmak üzere halkın huzur ve güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, genel sağlığın ve genel ahlakın, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasının zafiyete uğrayabileceği değerlendirilmektedir.

    Yukarıda belirtilen gerekçeler çerçevesinde, kamu esenliğinin ve genel asayişin devamının sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın, genel ahlakın ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliklerinin korunması amacıyla, LGBTİ (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İntersex) dernekleri, benzeri oluşumlar ve gruplar ile bu grupların yapmış olduğu eylemleri desteklemek amacıyla ilimizde kamuya açık alanlarda yapılması düşünülen toplanma ve toplanma teşebbüsünde bulunma, basın açıklaması, yürüyüş, oturma eylemi, stant/çadır kurma, bildiri dağıtma, afiş/pankart asma, protesto eylemi, şenlik, festival, konferans, atölye çalışması, panel, söyleşi gibi her türlü etkinliğin İl İdaresi Kanunu’na göre 16-17-18 Haziran 2023 tarihlerinde 3 gün süre ile yasaklanmıştır” ifadeleri yer aldı.

  • YKS maratonunda manzara değişmedi

    YKS maratonunda manzara değişmedi

    Üniversite hayali kuran milyonlarca öğrenci sınavda ter dökerken, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) maratonunda bu yıl da manzara değişmedi. Sınavın ilk Temel Yeterlilik Testi (TYT) için öğrenciler aileleriyle birlikte 1 saat öncesinde sınav merkezlerine geldi. Sınav merkezleri önünde görevlilerce karşılanan öğrenciler salonlara yönlendirildi. Birçok öğrenci sınav esnasında ter dökerken aileler de okul önlerinde ter döktü. Her yıl olduğu gibi bu yıl da sınav merkezleri önündeki manzara değişmedi. Çocuklarının sınavdan çıkmasını bekleyen bazı veliler sınav merkezleri önünde bekleyerek Kur’an-ı Kerim okuyup dua ederken, bazı veliler ise öğrenciler kadar dışarıda heyecan yaşadı.

    Sınava son dakikada yetişen öğrenciler için polis ekipleri seferber olurken, bir çok öğrenciyi sınava yetiştirdi. Bazı öğrenciler ise son dakikada sınav merkezine gelse de kapıların kapanması sonucu sınava alınamadı. Sınava geç kalan öğrenciler ise gözyaşlarını tutamadı.

    Aydın genelinde 59 merkezde gerçekleştirilen Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) 8 bin 54 erkek, 8 bin 506 kız olmak üzere toplam 16 bin 560 genç, üniversite hayali için ter döktü.18 Haziran Pazar günü 43 merkeze yapılacak Alan Yeterlilik Testleri’ne (AYT) 5 bin 624 erkek, 6 bin 173 kız olmak üzere toplam 11 bin 797 kişi katılacak. Pazar günü öğleden sonra 6 binada yapılacak olan Yabancı Dil Testi’ne de (YDT) 871 erkek, bin 2 kız olmak üzere toplam bin 873 kişi katılacak.

    “Onlar içerde biz dışarda sınavdayız”

    Öğrencilerle beraber ailelerin de dışarıda sınav verdiğini ifade eden velilerden Mahmut Nacar; “Bütün veliler gibi biz de aynı heyecana tabiyiz. Çocuğumu getirdim. Sınava girecek inşallah. Allah sınava giren bütün gençlerimizin yardımcısı olsun. Umarım diledikleri yerlere giderler ve umarım hayatları bugünden itibaren daha güzel olur. Valla ben akşamdan beri yarı uyur yarı uyanık durumdayım. Bizler de çocuklarımız kadar heyecanlıyız. Sınava telefon alınmadığı için çocuğumla buradaki bir ağacı işaretledik ve burada buluşacağız. Yarın da aynı durumdayız. Allah herkese yardımcı olsun” dedi.

  • Hasat öncesi çilek bahçeleri kontrol edildi

    Hasat öncesi çilek bahçeleri kontrol edildi

    Her yıl Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen program çerçevesinde zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak için kullanılan pestisitlerin tespiti için saha çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede Aydın’ın Buharkent ilçesinde sahaya inen ekipler, hasat öncesinde çilek tarlalarında pestisit tespiti için numune alımları gerçekleştirdi. Kimyasal kalıntıların olup olmadığının belirlenmesi amacıyla alınan numuneler ise analiz için laboratuvara gönderildi.

    Konu ile ilgili Buharkent İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Hasat Öncesi Pestisit Programı çerçevesinde ilçemizde bulunan muhtelif çilek bahçelerinden numuneler alınarak laboratuvara gönderilmiştir” ifadeleri yer aldı.

  • Bıçaklandı, şikayetçi olmadı

    Bıçaklandı, şikayetçi olmadı

    Olay, dün gece saatlerinde Kaleiçi mevkiinde meydana geldi. Birbirleri ile daha önceden husumet olduğu ileri sürülen iki genç, Atatürk Bulvarı üzerinde karşı karşıya geldi. Birbirlerine laf attığı iddia edilen gençler, bir anda kavga tutuştu. Yaklaşık 6-7 kişilik grubun kendi aralarında kavga ettiği esnada 21 yaşındaki K.A., bacağından bıçaklandı. Genç, kanlar içerisinde yere yığılırken bıçakla yaralayan grup olay yerinden kaçtı. Vatandaşlar durumu 112 acil çağrı merkezine bildirdi. Kısa süre içerisinde olay yerine gelen ambulans, bıçakla yaralanan K.A.’yı Kuşadası Devlet Hastanesi’ne götürerek tedavi altına aldı. Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Büro Amirliği ekipleri bıçakla yaralayıp kaçan A.Ö. ve U.T.,’yi Kesedağı mevkiinde kıskıvrak yakalandı. Saldırganlar, bıçakla yaralanan K.A.’nın herhangi bir şikayeti olmadığından yapılan sorgulamanın ardından serbest bırakıldı.

  • Hasat için zamanla yarışıyorlar

    Hasat için zamanla yarışıyorlar

    Aydın genelindeki barajların doluluk oranlarının düşük olması ve kuraklığın beklenmesi sebebiyle son günlerde etkili olan yağışlar çiftçileri sevindirse de hasat için bekleyen buğdayların hasat tarihini erteletti. Bölge çiftçisi yağmurların kesilmesi ve tarlaların kuruması için beklerken Aydın’da buğday hasat sezonu yağışlar nedeniyle gecikmeli olarak başladı. Sabahın erken saatlerinde biçerdöverin tarlaya girmesi ile birlikte mahsuller toplanırken, hasadı yapılan buğdaylar kamyonlara yüklenerek Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) yolunu tuttu.

    TMO’da bu sene uygulanan randevu sistemi ise üreticiler tarafından olumlu olarak karşılansa da yağışlar sebebiyle uzayan hasat sezonunda buğdayların daha fazla tarlada kalmadan ve kayıp yaşanmadan mahsullerin bir an önce toplanmasını isteyen üreticiler, randevuların ileri tarihlere sarkması sebebiyle ya hasadı bekleterek mahsul kaybı yaşayacaklarını ya da tüccarların verdiği düşük fiyattan ürünü satmak zorunda kalacaklarını belirtti.

    “Buğday bekledikçe dökülebilir”

    Buğdayın beklemeye gelmediğini ve zamanında hasat edilmesinin önemli olduğunu belirten üreticilerden Halil Özer; “2023 buğday sezonumuz başladı. Herkese hayırlı uğurlu olsun. Bereketli buğdaylar dileriz. Yağışlardan dolayı biraz gecikmemiz oldu ama olsun yağış da önemli. Hala daha yağışlarımız devam ediyor. Görülmemiş bir yıl bu. Yani Haziran ayında her gün yağış görülmesi bu zamana kadar görülmemiş bir şey. Tabi herkes biran önce buğdayını kaldırmak istiyor. Çünkü buğday beklemeye gelmez yani her an dökülebilir. Yağışta dökülebilir. Ayrıca rutubet olayı var biraz, ondan da sakınca olabiliyor. Rutubeti önleyemeyiz. Yağışlar devam ettiği sürece bekletmek zorundayız buğdayı. Hava şartlarından dolayı oluşan bir rutubet” dedi.

    Buğdayda devletin verdiği fiyatın güzel olduğunu belirten Özer; “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin randevu sistemi, çok güzel oldu aslında. Çünkü yığılma olmuyor. Herkes sırası geldiğinde gidiyor. Aynı doktor randevusu gibi. Öbür türlü olduğunda yığılma oluyor ofislerimizde. Millet birbirine giriyor. Onun için bu sistem iyi oldu. Herkes sırası geldiğinde buğdayını biçtirip gönderiyor. Fiyatımız da dışarıya göre daha güzel. Mesela dışarıda 5 bin 500 liradan bahsediyorlar şu anda ama TMO desteklemesiyle beraber ayrıca yol ücreti de veriyor. TMO’nun fiyatı destekleme ve yol ücreti desteği ile kiilogramda 9,5 lirayı buluyor. Genel olarak çok iyi olmayabilir ama günümüz şartlarında devletimizin ofisinin verdiği fiyat daha güzel yani” dedi.

    “Bir günde bile akmalar olabiliyor”

    Bu sene buğday rekoltesinde düşüş yaşanabileceğini ifade eden üreticilerden Ahmet Solak ise “Bu sene mevsimsel olarak biraz problemliydi. İlk başta çiftçi, Ocak-Mart aylarında yağmuru çok bekledi. Yeterli miktarda yağış olmadığı için önce kurak oldu. Daha sonra Mayıs ve haziran yağışları iklim şartlarını değiştirdi. İklim şartları değiştiği için hasat arkaya kaldı. Hasatta biraz verim kaybı bekliyoruz. İnşallah hasadımız düzgün olur. Ege’de bu sene ortalama rekolteyi 550-600 kilogram arasında bekliyoruz” dedi.

    Tüccarların devletin belirlediği fiyatları daha aşağıya çekmeye çalıştığını ve devletin bu fırsatçılığa mahal vermemesi gerektiğini sözlerine ekleyen Solak; “TMO’nun randevu sistemi iyi oldu ama şu ara hasat yoğunlaştığı için bir birikme oluştu. TMO’da biraz beklemeler de olunca çiftçi tarlasında buğdayını hasat edemiyor. Hasat edemediği için bu buğdayda bir günde akmalar meydana geliyor. Yani buğday daneleri toprağa düşüyor. Herhalde 2-3 güne kadar bu problemin çözüleceğinden eminim. Aşamayacağımız hiçbir şey yok. Çünkü devletimiz hep arkamızda. Bu sene fiyatlarımız iyi, bir hafta sonra da fiyatların daha da yerine oturacağını düşünüyorum. Yalnız tüccarlar çok iç açıcı fiyat vermiyor. Devletin belirlediği fiyattan 2,5-3 lira aşağıya almaya çalışıyor. Böyle olunca fırsatçılık doğuyor. Devletimizin bunlara fırsat vermemesi lazım. Çiftçinin tek derdi bu. Çiftçi bazen satmaya mecbur kalıyor. Başka hiçbir problem yok” şeklinde konuştu.

  • Didim “Caretta Caretta”ların yeni yuvası oldu

    Didim “Caretta Caretta”ların yeni yuvası oldu

    Caretta Caretta deniz kaplumbağaları yumurtalarını bırakmak için Didim’i seçti. Geçtiğimiz günlerde Parlamenterler Sitesi sahiline yumurtalarını bırakan Caretta Caretta deniz kaplumbağaları, bu kez Hisar Mahallesi’ndeki Sağ-Tur halk plajını seçti.

    Akşam saatlerinde plaja gelen Caretta Caretta deniz kaplumbağası yumurtalarını kumsala bıraktı. Sahildeki vatandaşlar kaplumbağaların yumurta bırakma anını görüntüledi. Ardından Didim Belediyesi’ne haber verilirken, yumurtaların bırakıldığı alan ekiplerce koruma altına alındı.

  • Su samuru, ölü olarak bulundu

    Su samuru, ölü olarak bulundu

    Doğal güzellikleri ve sulak alanlarıyla birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapan Aydın’da uzun yıllardır izine rastlanmayan ve nesli tükenme tehlike altında bulunan bir su samuru ölü olarak bulundu. Bozdoğan Nazilli karayolu Akçay mevkiinde yol kenarında bulunan su samurunu gören vatandaşlar durumu Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne bildirdi. DKMP ekipleri tarafından yerinden alınan su samurunun birkaç aracın çarpması sonucu öldüğü öğrenildi.

    Su samurlarının uzun yıllardır görülmediğini belirten Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; “Nesli tehlikeye yakın kategorisinde olan lutra lutra türü su samurlarından biri, Bozdoğan Nazilli yolunda Akçay üzerinde bulunan köprü civarında bir araç tarafından çarpılarak ölmüştür. Gören vatandaşların porsuk sandıkları hayvanın, Alamut köyünden veterinerlik fakültesinde okuyan Mehmet Melih Pehlivan tarafından su samuru olduğu belirlenmiştir. Yapılan ihbarla, Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından su samuru yerinden alınmıştır. Daha önce yapılan araştırmalarda, geçmiş yıllarda yayın balığı avlamak için kullanılan tuzaklara girdiği ve dolunaylı gecelerde tarlalarda çalışan çiftçiler tarafından azmaklarda görüldüğü söyleniyordu. Ancak o yıllarda henüz cep telefonları olmadığından belgelemek şansı da yoktu.

    Uzun yıllar kimse tarafından görülmeyen su samuru, Akçay’dan başka bir sulak alana geçmek için karayolunu kullanmış ve ne yazık ki çarpılarak hayatını kaybetmiş. Bölgede Akçay, Büyük Menderes Nehri ve Aşağı Dip Gölü gibi önemli sulak alanlar bulunmaktadır. Başta kuşlar olmak üzere, sucul birçok canlıyı barındıran havzadaki sulak alanlarda su samurunun da yaşaması bölgenin biyolojik çeşitlilik açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Sulak alanların sadece insanların kullanımı için değil, başka türlerin de bu alanları kullandığını, beslendiğini ve ürediklerini bilmek, bu canlıların yaşam alanlarını korumak ve temiz tutmak zorundayız. Büyük Menderes Nehri’nin çok büyük sorunları var. Aynı sorunları daha temiz akan Akçay gibi nehirler, Aşağı Dip Gölü başta olmak üzere ovadaki azmaklar yaşamamalı ve korunması için her türlü gayret gösterilmelidir. Aydın bölgesinde su samurlarının belgelendiği 2 alan daha bulunmaktadır. Biri Söke Milas karayolunda 3 yıl arka arkaya aynı bölgede bir azmaktan diğer azmağa geçmek için karayolunu kullanmak isterken çarpılan 3 su samuru, diğerleri Kuşadası’nda biri denizde, diğeri Kuşadası Setur Marina içinde bir yatta balık yerken görülen su samurlarıdır” dedi.

  • Kaybolan hayvanlar jandarma tarafından bulundu

    Kaybolan hayvanlar jandarma tarafından bulundu

    Olay, Efeler ilçesi Danişment Mahallesi’nde meydana geldi. Bir şahsa 7 keçi ile 32 koyun olmak üzere toplam 39 adet küçükbaş hayvan kayboldu. Hayvanlarının kaybolduğunu fark eden vatandaş durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen jandarma ekipleri drone ile geniş çaplı arama kurtarma çalışması başlattı. Ekiplerin yaptığı detaylı aramanın sonunda kayıp hayvanlar eksiksiz bir şekilde bulunarak, sahibine teslim edildi. Ayrıca İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri hayvan sahibine hayvan hırsızlıklarına karşı alınacak önlemler hakkında bilgilendirme yapıldı.

  • Didim’de erkenci karpuz hasadı yapıldı

    Didim’de erkenci karpuz hasadı yapıldı

    Hasat etkinliğine Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca ve eşi Eda Kuruca, Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, Başkan Yardımcıları Yusuf Deveci ve Zeynel Şener, Didim İlçe Tarım Orman Müdürü Alamettin Hatipoğlu, Didim Ziraat Odası Başkanı Hilmi Yıldırım, Didim Şoförler Odası Başkanı Savaş Cengiz, Didim Rumeliler Derneği Başkanı Berrin Muslu ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Hasat öncesi katılımcılar, karpuz tarlalarını gezerken karpuz yetiştiricisi Şükrü Çağlar, karpuz hasadıyla ilgili bilgiler verdi. Çağlar, “İlk olarak hangi bölgede hangi karpuz yetişir; onu tespit ettik. Şu an 5 çeşit ürünümüz var, 10’a çıkartmaya çabalıyoruz. Deneme dikimleri gibi yapıyoruz. Seneye hangisini güzel alabiliriz, hangisi hasta olur? Erkenci mi? Uygun mu? Mesela bir çeşidimiz şu an hastalık var, külleme hastalığı var, demek ki o çeşitten çok tercih edilmeyecek diye kararımızı veriyoruz. Hem deneme yapıyoruz, hem önayak olalım istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Konuşma yapan Kaymakam Can Kazım Kuruca ise “Yani görmek istediğimiz bir iş yapıyorsunuz. Yani biz de hep çiftçilerimize diyoruz ki yani klasiğe takılmayın, yeni işler deneyin, yeniliklere açık olun her zaman ve katma değeri yüksek ürün üretmek her zaman önemli. Artı ürün gamını geliştirmek de önemli” dedi.

    Karpuz tarlasının gezilmesinin ardından davetlilere ve ilçe protokolüne ikramlarda bulunuldu.

  • Kuşadası’nda zehirli örümcek görüldü

    Kuşadası’nda zehirli örümcek görüldü

    Aydın’ın Kuşadası ilçesinde doğada piknik yapan bir aile tarafından uğur böceği örümceği olarak bilinen bir örümcek türünü tespit etti. Çocuklarına zarar verir düşüncesiyle durumu Kuşadası Belediyesi’ne bildirdi. Belediye ekiplerinin ihbarı üzerine bölgeye giden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) üyeleri ise üzerinde dört siyah nokta bulunan kırmızı rengiyle ilgi çeken bir örümcek türü olan uğur böceği örümceği için görüldüğü alanlarda inceleme yapıldı. Herhangi bir başka uğur böceği örümceğine rastlanmadığını ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Örümcekle ilgili Entomolog Dr. Aylin Tüven’le görüşülerek, ailenin karşılaştığı örümceğin ülkemizin muhtelif yörelerinde görülen uğur böceği ya da kadife örümceği olarak bilinen bir tür olduğu tespit edildi. Aileyle görüşülerek tür hakkında bilgi verildi. Kırmızı rengi nedeniyle cazip gelebilen örümceğe özellikle çocukların yaklaşmamasını, dokunmamalarını ve büyüklerin zarar vermeden ortamdan uzaklaştırmaları konusunda aile bilgilendirildi” dedi.

    Sıcakların başlamasıyla birlikte doğada birçok sürüngen özellikle yılan ve böcek türlerinin görülmeye başlandığını hatırlatan Sürücü; “Zaman zaman insanlar onların yaşam alanlarına girerek bu tür canlılarla karşılaşabilir. Böyle durumlarda dikkatli olunmalı, ortamdan uzaklaşılmalı ve bu tür canlılara zarar verilmemelidir. Bu canlıların ekosistem içerisinde önemli işlevleri bulunmaktadır. Dikkat ve duyarlılık her iki tarafın zarar görmesini engelleyecektir” şeklinde konuştu.


    “Bu türün zehri insanları etkileyebilir”

    Çalışma alanları entomoloji, orman entomolojisi, böcek sistematiği ve biyoçeşitlilik olan Entomolog Dr. Aylin Tüven ise “Eresidae familyasına bağlı zehirli bir örümcek türü olan Eresus Kollari Rossi, Avrupa’dan Orta Asya’ya kadar ve Kuzey Afrika’da yayılım gösterir. Yedi alt türü bulunmaktadır ki dünyada tehlikeli kabul edilen türler arasındadır. Türkiye’deki üç Eresus cinsine ait türünden biridir. Güneydoğu, Doğu, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde geniş bir yayılım göstermektedir. Eresus Kollari türünün erkek bireylerine Mayıs, Haziran, Eylül ve Ekim aylarında nadir de olsa doğada, kırsal alanlarda, bitki çeşitliliğinin fazla olduğu kısımlarda hatta bahçe ve evlerde rastlanabilir. Bu türün zehri insanları etkileyebilir. Soktuğu yerde kısmi acı, ateş artışı, kalp atım hızında artış ve baş ağrısı oluşturabilir. Bu tür için ölüm vakası şimdiye kadar bildirilmemiştir. Ancak alerjisi olanlar, çocuklar ve bağışıklığı zayıf olan kişiler de etkisi bilinmemektedir. Doğada karşılaşılan zehirli veya zehirsiz birçok tür başka türlere benzeyebilir, çok çekici gelebilir ya da merak edebiliriz. Ama hiçbir türe önlem almadan çıplak elle dokunulmamalı, öldürülmemeli, uygun bir yöntemle ortamdan uzaklaştırılmalıdır ki zaten hareketlilikten dolayı kendisi uzaklaşacaktır. Zehirli olduğu düşünülen bir tür ise dokunmadan uzaktan fotoğraflayabilme imkanı var ise fotoğraflayıp uzmanlardan yardım alınmalıdır.

    Son günlerde insanların yoğun olarak bulunduğu doğal alanlarda türün görüldüğü ve zehirli diye öldürüldüğü haberleri gelmektedir ki bu türün ekosistem döngüsündeki görevleri göz önünde bulundurulmalıdır. Doğadaki kırkayak ve böcek popülasyonun düzenlenmesi açısından önemlidir. Bu nedenle nadir de olsa karşılaşıldığında hem kendi sağlığımız hem de doğal dengenin bozulmaması adına türe dokunulmaması ve öldürülmemesi gerektiği konusunda özellikle de çocuklarımıza bilgilendirilme yapılmalıdır. Bu tür Almanya’da ve Büyük Britanya’nın Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IUCN) Kırmızı Listesi’nde soyu tehlikedeki türler arasındadır. İngiltere’de Dorset Kontluğu’nda yeniden yayılmasına çalışılmaktadır” dedi.