Kategori: Bartın

  • Bartın’da üreticinin domuz seferberliği

    Bartın’da üreticinin domuz seferberliği

    Bartın’ın köylerinde başta fındık bahçeleri olmak üzere tarlara girerek zarar veren domuzlar nedeniyle köylüler seferber oldu.

    Silahlanarak arazilerde nöbet tutan köylüler, bir domuzun fındık bahçesine girmesi üzerine harekete geçti. Köpekler yardımıyla domuzun peşine düşen köylüler, hayvanı Tortor Deresi yakınlarında sıkıştırarak etkisiz hale getirildi.

    Köylüler tarafından vurularak, etkisiz hale getirilen domuzun 250 kilo olduğu tahmin ediliyor. Telef edilen domuzun ağzındaki dişlerin büyüklüğü de dikkat çekerken, vurulması ile köy halkının derin bir nefes aldı.

  • Amasra’da deprem

    Amasra’da deprem

    AFAD verilerine göre Bartın’ın Amasra ilçesi merkez üssünde sabah saat 03.47 sıralarında 3,2 büyüklüğünde deprem oldu. Deprem, 12,79 kilometre derinlikte meydana gelirken, ilçe halkının sarsıntıyı hissettiği öğrenildi.

    Deprem nedeniyle bir olumsuzluk yaşanmadığı öğrenildi.

  • Tören alanında davetsiz misafir şoku

    Tören alanında davetsiz misafir şoku

    Bartın Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen ve 18-24 Eylül tarihleri arasında kutlanan 36. Ahilik Haftası çelenk bırakma töreninde ilginç anlar yaşandı. Sıcak ve rüzgarlı havada gerçekleştirilen tören, alanda bulunan pankartın rüzgar nedeniyle ipe dolandı. Pankart, alana getirilen vinç yardımıyla düzeltildikten sonra tören başlandı. Törende konuşan Ticaret İl Müdürü Erhan Özcan, “Hak ile sabır dileyen, bize gelen bizdendir, akıl ve ahlak ile çalışıp, bizi geçen bizdendir’ diyen Ahi Evran’ın doğumunun 852. yıldönümünde rahmet ve dua ile anıyoruz. Ahilik kültürünün tanıtılması, esnaf ve sanatkarlar ile bunların örgütlerinde yaşatılması, ve gelecek kuşaklara bu kültürün aktarılması amacıyla ahiliğin kurucu Ahi Evran Veli’nin doğumunun 852, yıl dönümü olan 2023 yılında 36. Ahilik Haftası kutlamaları, 18-24 Eylül tarihleri arasında Türkiye’de ve ilimizde düzenleniyor” dedi.

    Davetsiz misafir protokolün gölgesinde serinledi

    Çelenk bırakılmasının ardından geçilen saygı duruşu esnasında ise alanda sıralanan protokolün ön kısmında bir sokak köpeği durdu. Bir süre etrafına bakarak, olan biteni anlamaya çalışan köpek, protokolün ayaklarının dibinde yatarak, gölgenin keyfini çıkardı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı nedeniyle kimse hareket edemezken, sokak köpeği ise bir süre gölgede uyudu.

    Sıcak anlar yaşandı

    Programın son bölümünde ise başka köpeklerin de alana gelmesi üzerine sıcak anlar yaşandı. Köpekler birbirlerine havlaması çevredeki vatandaşları panikletti. Tören alanında bulunan zabıta ekipleri, duruma müdahale ederek, köpekleri yanlarına çağırarak, sakinleştirip, alandan uzaklaştırdı.
    Programın sonunda ise katılımcılar alanda hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • Ruslar Türkiye’yi çok sevdi

    Ruslar Türkiye’yi çok sevdi

    Gelişen Türk-Rus ilişkileri ile Türkiye’ye giren Rus turist sayısı her geçen gün daha da artarken, kara, hava ve deniz yolları ile Türkiye’ye gelen turistlerin ziyaret ettiği en gözde şehirler arasında eşsiz denizi, doğası, tarihi, kültürel yerleri bulunan Antalya, Muğla, İstanbul gibi iller başı çekiyor. 2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kararname ile deniz hudut kapısı ilan edilmesinin ardından Rus turistler kruvazör yolcu gemisi ile Bartın’ın Amasra ilçesine gelmeye başladı.

    Amasra 13 ayda Rusların vazgeçilmez duraklarından oldu

    13 ayda 16 bini aşkın Rus turistin geldiği Amasra’nın tarihi sokakları ve seyir tepeleri zaman zaman Rus turistlerle dolup taşıyor. Rusya’dan bölgeye düzenli olarak düzenlenen turistik yolcu gemileri ile Amasra’ya akın eden Ruslar, bölgenin eşsiz doğa, deniz manzarası, zengin tarihi ve kültürüne hayran kalıyor. Amasra, 13 aydır devam eden deniz yolculuğu ile kısa sürede Rusların vazgeçilmez durakları arasına girmeyi başardı.

    “En çok Amasra’dan memnunlar”

    İstanbul ve Karadeniz turu yaptıklarını belirten Ruslar ise Amasra’nın küçük bir yer olmasına rağmen, atmosferi, doğası ve insanlarının misafirperverliğinin kendilerini çok etkilerini kaydetti. Kruvazör yolcu gemisi ile Rusya’dan gelen toplam 795 Rus turist için kafile başkanlığı ve tercümanlık yapan Mahmut Günaydın da, Ruslara öncelikle balık ve salatayı önerdiklerini ve hemen hepsinin de tadına baktığını ifade etti. Ruslar Amasra’ya gelmekten çok memnun olduğunu anlatan Günaydın, “Karadeniz turu yapıyoruz, diğer illere de gidiyoruz ama Amasra, Rusya’dan getirdiğimiz misafirlere ayrı bir anı bırakıyor. Denizi, doğası ve insanı güzel. Ruslar da biz de çok memnunuz. Balığın tadına bakacaksınız diyoruz. Ahşap işçiliği çok iyi, ilgi gösteriyorlar. Tarihi zengin, müzeye götürüyoruz. Hayran kalıyorlar. Tekstil malzemelerine ilgi gösteriyor. Bayanlar, elbise alıyorlar. Gemide gelen tüm misafirlerimiz, varlıklı ve kültürlü insanlar. Türkleri de çok seven insanlar. Hep bu gösterdiklerimizi soruyorlar” dedi.

    “Aradıkları Türk halkını Amasra’da buluyorlar”

    Günaydın, Rus kafilesinin gezilerinde bekledikleri ve aradıkları Türk halkını Amasra’da bulduğunu da belirterek, “Daha önce İstanbul’a, Bodrum’a Antalya’ya gitmiş olan turistler Amasra’yı görünce bize, ‘Burada gerçek Türk halkı var. Öbür yerlerde turistik yaşamlar var. Amasra’da, bizim düşündüğümüz, duyduğumuz, okuduğumuz Türk halkı burada’ diyorlar. Türk halkından en çok etkilendiği yönleri ise, ikramda bulunmaları ve misafirperverlik” diye konuştu.

    Ruslardan yöresel tatlara sürpriz ilgi

    Bartın’ın Amasra ilçesinde balık ve salata yiyerek, Türk kahvesi ve lokumun tadına bakan turistler, yöresel tatlara, hediyelik eşyalara ve yöresel kıyafetlere de ilgi gösteriyor. Amasra’nın eşsiz doğasının ve denizin de tadını çıkaran Ruslar, bölgede doğa ve denizin dışında ise en çok yöre insanlarını sevdi. Türklerle sık sık iletişim kuran Ruslar, yapılan ikramların da tatlarına bakıyor. Rusları her gördüğünde ikramlarda bulunan bölge esnafı da, sık sık alışveriş eden Rusların gül suyu, cevizli, fındıklı bal ve reçeller, fular, yöresel giysi gibi bölgede satılan yöresel ürünlere daha çok ilgi gösterdiğini ifade etti.

  • Bartın’da su perisi heyecanı

    Bartın’da su perisi heyecanı

    Bartın’ın Amasra ilçesindeki Bedesten olarak bilinen Amastris Antik Kenti’nde yapılan kazılarda, 1800 yıllık olduğu düşünülen su perisi heykeli bulunması şehirde heyecana neden oldu. Bartın Valisi Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz ile birlikte kazı alanına giderek Amasra Müze Müdürü Zübeyde Kuru başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan ve yapısı, korunmuş yapısı ile göz kamaştıran heykeli inceledi. Vali Arslan ve Milletvekili Aldatmaz, Müze Müdürü Kuru’dan heykel ve devam eden kazı çalışmaları hakkında bilgi alarak, bulunan heykel nedeniyle müze çalışanlarını başarıları nedeniyle kutladı.

    Vali Arslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın öncülüğünde Bedesten olarak bilinen tarihi yapının içerisinde gerçekleşen sondaj kazısında uzman arkadaşlarımızın M.S. 2. Y.Y.’na ait olduğu tespit edilen bir su perisi heykeline rastladık. Bu bizleri gerçekten ziyadesiyle mutlu etti. Bartın’ımızın arkeolojik tarihi açısından, tarihi geçmişine ışık tutacak bir esere ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
    Su perisi heykelin bulunduğu alandaki kazı çalışmalarının sürdüğünü belirten Müze Müdürü Zübeyda Kuru ise “Antik kentin parçalarından biri olan bedestende yürüttüğümüz çalışmalarda, zemin tespiti yapıyoruz. Elde edilen objeler çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmalarda ortaya çıkan değerleri turizme kazandıracağız. Çalışmalarımız sürüyor” dedi

    “Yeni kalıntıların gün yüzüne çıkması bekleniyor”

    Yürütülen kazı çalışmalarında bulunan ve Türkiye’de bir benzeri olmayan Su Perisi heykeli, yüzeyden 3 metre derinlikte tespit edilirken, heykelin boyunun 1 metre 53 santimetre uzunluğunda olduğu kaydedildi. Amasra Müzesinde koruma altına alınan heykelin çıkarıldığı bölgede süren antik kazılarda bölgede ve ülkede heyecan oluşturacak yeni eserlerin de gün yüzüne çıkması bekleniyor.

  • Asırlık gazete

    Asırlık gazete

    Bartın’da 6 Eylül 1924 tarihinde Cemal Aliş’in el yazısı ile hazırladığı ve şapograf (taş) baskı olarak ilk sayısı çıkan Bartın Gazetesi, süreçte ise matbaa ve ofset baskı ile yayın hayatına devam etti. Cemal Aliş’in oğlu Esen Aliş tarafından da yayın hayatına devam eden gazete, 99. yılını doldurdu. 1918 yılında yayın hayatına başlayan Yeni Adana Gazetesi’nin kapanmasının ardından Anadolu’nun en eski gazetesi olan Bartın Gazetesi, 100. yılını kutluyor. Ulusal basındaki Cumhuriyet gazetesi ile yaşıt olan gazete, bölgenin yanı sıra yurt içi ve yurt dışında da bulunan toplam 1500 abonesi ile yayın hayatını sürdürüyor. Resmi İlan geliri olmayan, yalnız özel ilanlar ve yıllık 350 lira olan abone bedeli ile yayın hayatına devam eden gazete, yine

    Aliş ailesine ait 1925 kuruluşlu Türkiye’nin en eski 2.nci kitabevi olan Azim Kitabevi’nin desteğiyle yayınlanmaya devam ediyor.
    Gazetenin ikinci kuşak sahibi iktisatçı Esen Aliş, artan ekonomik şartlara rağmen gazeteyi yayınlamaya devam ettiklerini belirterek, “Bartın Gazetesi 6 Eylül 1924’te kurucusu Cemal Aliş tarafından şapoğraf taş baskı olarak yayınlandı. Türkiye’nin ilk taş baskı gazetelerinden biridir. 1924’ten-1925’e kadar süren bu baskı, sonradan matbaaya dönüştü. Sonra da ofset baskıya dönüştü. 99. Yılı bitti. 100. Yılına başladık. 6 Eylül 1924’ten bu yana tüm arşivleri var. Türkiye Gazetecileri Cemiyeti arşivlerinde de var. Şuanda ikinci kuşak başlayacak. Biz 100 yılı doldurduk. Ülkenin, Anadolu’nun zor şartlarında artık bunu sürdürmek imkansız hale geliyor. Bizden büyük olan 1918 doğumlu Yeni Adana, iki ay önce kapatıldı. Biz birinci sıraya geldik, Anadolu basınında. Bir de ulusal gazete var. Okuyucularımızın desteği ile gidebildiğimiz yere kadar gitmek istiyoruz. Biz resmi ilan almadan yalnız abonelerimizin gücüyle yaşadık bugüne kadar” dedi.

    Esen Aliş, gazetenin arşivlerinin bugüne kadar yazılan yaklaşık 20 kitap için belge olduğunu belirterek, yazılan son kitabın ise Çetin Asma ve Güngör Yavuzaslan tarafından hazırlanan “Kalemin Aydınlığında Bir Ömür” isimli kitap olduğunu kaydetti. Aliş, “Bartın Gazetesi’nden 15-20 adet kitap yapıldı. Son kitabımız ise Kalemin aydınlığında bir ömür. Çetin Asma ve Güngör Yavuzaslan’ın eseri. Tüm belgeleriyle gazeteyi tanıtıyor. Bartın Belediyesi tarafından basıldı” diye konuştu.

    1924 yılından günümüze bir çok siyasetçi ve ünlülerin Bartın gezisine tanıklık eden gazete, yaklaşık 100 yıldır gelişen teknolojiyi de yakından takip ederek, bölge haberlerini okuyucularıyla buluşturmaya devam ediyor.

  • Kemençe çalarak validen ruhsat istedi

    Kemençe çalarak validen ruhsat istedi

    Bartın’ın Amasra ilçesinde denizlerdeki av sezonunun başlaması nedeniyle düzenlenen programda sahne alan kemençeci Yaşar Tepe, yapılan konuşma ve edilen duaların ardından sahne aldı. Kemençe çalarak programa katılan protokole doğaçlama övgüler yağdıran kemençe ustası Yaşar Tepe, konserin son bölümünde ise silahı için Vali Nurtaç Arslan’dan ruhsat istedi.
    Amasra’da yaşayan Tepe, kemençe çalarak, “Tüfeğim omuzuma o lazım, bu lazım. Ya bak sayın valim bana bir ruhsat lazım. Ana bana, vay bana. Kıvrandım yana yana. Vallah silah ruhsatı verecekmişsin bana. Dere güzel akayı. Mor menekşe kokayı. Bakın bizim Vali ne de güzel bakayı” diye silah ruhsatı için yaptığı başvurunun onaylanmasını istedi.
    Kemençeci Tepe’nin isteği ve protokole övgüleri ise zaman zaman davetlileri güldürdü.

  • 2 tonluk kayayı askıda tutuyor

    2 tonluk kayayı askıda tutuyor

    Batı Karadeniz bölgesinde 2 gün yoğun süren yağışların ardından dere yataklarındaki taşkınların ardından Bartın’ın Ulus ilçesi Hasanören Köyü Değirmenaltı mevkisinde ise doğal görüntüler ortaya çıktı. Görenlerin ilgisini çeken görüntüde dere yatağında bulunan ve 300 yıllık olduğu tahmin edilen bir çınar ağacı, kökleriyle yaklaşık 2 tonluk kayayı askıda tutuyor. Bir kartalın avını pençelerinin arasına sarması gibi kökleriyle kayayı sarmalayan çınar ağacının bu görüntüsü görenleri hayrete düşürüyor.

    Selle birlikte 300 yıllık çınar ağacının köklerinin dışarıya çıktığını ve 2 tonluk kayayı sarmaladığı görüntünün ortaya çıktığını anlatan köy sakinlerinden Aydın Saraç, “Son yağmurlarda selin yaptığı tahribatı görüyorsunuz. Bir taşın üzerindeki bizim kavlak ağacı dediğimiz asıl adı Çınar olan ağacın köklerinin nasıl dışarıya çıktığını görüyoruz. Daha önceden kayanın üzerinde biten ağaç orada yetişip büyürken toprak altındaki kayayı nasıl sarmaladığını, beraber yaşadığını anlayabiliyoruz. Aslında bir taşla ağacın ortak bir yaşamı ortak yaşayabildiklerinin bir kanıtı. Selle birlikte toprak kaysa bile ağacın kökleri, sarmaladığı kayayı tutmaya devam ediyor. Bu ağacın yaklaşık 200-300 yaşında olduğunu tahmin ediyoruz.

    Taşta bir metreye 2 metre gibi boyutlarında. Yaklaşık 1 metre de yüksekliği var. Yaklaşık 2 veya 3 ton ağırlığında vardır. Bu sel bunların ikisini ortaya çıkarmış. Her yerde rastlanamayacak ilginç bir görüntü. Fasulyelere sırık yapmaya geldiğim zaman bu ilginç görüntü ile karşılaştım. Hemen fotoğrafladım” diye konuştu.

  • Sandalla denize açıldı, cansız bedeni kıyıya vurdu

    Sandalla denize açıldı, cansız bedeni kıyıya vurdu

    Olay, Bartın’ın Kurucaşile ilçesine bağlı Kapısuyu Sahili’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 61 yaşındaki Hasan Anar balık avı için sabahın erken saatlerinde sandalla denize açıldı. Bir süre sonra Anar’ın sandalına ait parçaların dalgalarla beraber sahil şeridi boyunca kıyıya vurduğu görüldü. Vatandaşlar tarafından yapılan yardım çağrısı üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Bölge sakinlerinin de katıldığı arama çalışmaları sırasında Anar’ın cansız bedeni dalgalarla beraber sahile vurdu.
    Anar’ın cesedi otopsi yapılmak üzere Bartın Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

  • Şelaleden atladı, çamura saplandı

    Şelaleden atladı, çamura saplandı

    30 yaşındaki Mustafa Eyidoğan, Bartın’ın Yeşilkaya köyündeki Gergece şelalesine arkadaşlarıyla birlikte gitti. Burada kayalıklardan suya atladı, ancak suyun yüzeyine çıkmadı. Arkadaşları durumu fark edince 112 Acil Çağrı Merkezi’nden yardım istedi. Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Grup Komutanlığına bağlı DEGAK-3 dalgıç ekibi, AFAD, jandarma ekipleri ve sağlık ekipleri bölgeye sevk edildi.

    Dalgıçlar şelaleye tüple dalış yaparak, yaklaşık 10 metre derinlikte çamura saplanmış şekilde Mustafa Eyidoğan’ın cansız bedenine ulaştı. Eyidoğan’ın cenazesi sudan çıkarıldı ve otopsi için Bartın Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.