Kategori: Bayburt

  • MHP Bayburt İl Başkanlığına Baykal seçildi

    MHP Bayburt İl Başkanlığına Baykal seçildi

    Uzun yıllar merkez ilçe başkanlığı görevini yürüttükten sonra geçtiğimiz ay içerisinde yapılan kongrede görevini bırakan Muharrem Baykal, bugün tek listeli kongrede MHP’nin yeni il başkanı oldu.

    Çoruh Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kongrenin divan başkanlığını MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanoğlu yaptı. Kongrede Milletvekili Osmanoğlu, Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci ve MHP MYK Üyesi İdris Aydın birer konuşma yaptı. MHP Bayburt İl Başkanlığını uzun yıllardır sürdüren ve yeniden aday olmayan Bekir Kasap ise yaptığı konuşmada, görev yaptığı sürede kendisine omuz veren ülküdaşlarına teşekkür etti.
    Tek liste halinde gerçekleşen kongrede MHP Bayburt İl Başkanlığına seçilen Muharrem Baykal’ın yönetiminde şu isimler yer aldı:
    Feyruz Yıldırım, İslam Yılmaz, Necmi Gör, Selami Hacıarifoğlu, Bilal Yıldızoğlu, Öner Atılgan, Kürşat Aktürk, Onur Abbasoğlu, Ensar Kantaroğlu, Suat Dursun, Muharrem Dedeoğlu, Emre Boyacı, Selami Celt, Ziyafettin Kacır, Lütfü Uğurlu, Münür Altun, Selim Çoban, Fatih Canpolat, Sefa Kahraman, Turan Bozat, Selahattin Güler, Adem Kaya, Hüseyin Çeker, İsmail Artar.
    İl Disiplin Kurulu ise Bayram Fidan, Halit Ölmez, Faruk Yazıcıoğlu, Metin Tali, Turgut Kasap, Süleyman Tosun, Necdet Türk’ten oluştur.
    Muharrem Baykal ve Bekir Kasap kongrede üst kurul delegeleri olarak seçildi.
    Muharrem Baykal, yaptığı konuşmada delegelere teşekkür etti. MHP olarak bir bütün olduklarını ve Bayburt’ta her zaman iddialı bir konumda bulunduklarını ifade ederek, 2024 yılında yapılacak yerel seçimlerde MHP’nin başarısı için canla başla çalışacaklarını ifade ederek, Bayburt’un MHP’li belediye kazanımlarının devam edeceğini belirtti.

    Kongreye MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanoğlu, Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Bayburt İl Genel Meclisi Başkanı Bülent Yardımcı, MHP MYK Üyeleri İdris Aydın, Necmi Yıldırım, Adem Yurdakul, Aydıntepe Belediye Başkanı Haşim Şentürk, Gökçedere Belediye Başkanı Yavuz Bakır, MHP Merkez İlçe Başkanı Turan Çalışkan, Bayburt Ülkü Ocakları İl Başkanı Yunus Emre Zengin, çevre illerin MHP İl ve İlçe Başkanları ve delegeler katıldı.

  • Bayburtlulardan sıla-i rahim ziyareti

    Bayburtlulardan sıla-i rahim ziyareti

    Bayburt’a 2 günlük sıla-i rahim ziyaretinde bulunan Bayburtlu kadınları Belediyenin Sosyal Etkinlikler Salonu’nda kabul eden Başkan Pekmezci, baba ocaklarını ziyaretlerinden dolayı kafileye teşekkür etti. Şehir hakkında genel bilgiler aktaran Başkan Pekmezci, ziyaretçilerinin sorularını yanıtladı.

    Kendilerine gösterdiği ilgiden dolayı Başkan Pekmezci’ye kafile adına çiçek takdim eden Haber Tur Şirketi Müdürü Seyfullah Köken şükranlarını belirtti.

    Daha sonra Bayburt Belediyesi Aile Yaşam Merkezi’ne geçen kafile, burada Belediye Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından hazırlanan Bayburt Belgeselini izlediler. Yaklaşık 20 dakika süren belgeseli izleyen kafile, duygulandıklarını ve Bayburtla ilgili meraklarının giderildiğini kaydettiler.

    Burada da gösterdiği ilgiden dolayı Başkan Pekmezci’ye şükranlarını bir kez daha ifade eden kafile, son olarak Bayburt Belediyesi Şair Hattat Ahmet Revayi Hüsni Hat Müzesi ve Bayburt Kültür Evi’ni ziyaret ettiler. İlk olarak hat müzesini gezen kafile, ülkenin dört bir yanından usta hattatların imzasını taşıyan yaklaşık 170 eseri ilgiyle incelediler. Belediye bünyesinde yine ziyarete açık olan Bayburt Kültür Evi’ne geçen kafile, yıllar önce Bayburt’tan göç eden anne babalarının yaşadıkları geleneksel Bayburt evlerinin bir benzerini gezmenin heyecanını yaşadılar.

  • Bin derde deva kuşburnu

    Bin derde deva kuşburnu

    Kuşburnunun birçok hastalığa iyi geldiği bilinmekle birlikte özellikle kış aylarında tüketilmesi halinde öksürük ve gribal enfeksiyonları iyileştirici özelliği yöre insanı tarafından alternatif tıp amacıyla bilinçli bir şekilde kullanılıyor. Bununla birlikte kalp damar hastalıklılarına da iyi gelen kuşburnu mide bağırsak sorunlarını ortadan kaldırarak hazmı kolaylaştırıyor.

    Köylüler tarafından dağlarda geleneksel yöntemlerle toplanan kuşburnu, daha sonra kurutularak ya da kazanlarda kaynatılarak kullanılabilir hale getiriliyor. Büyük kazanlarda yaklaşık 2 saat kaynatılan kuşburnu kevgirden geçirme kıvamına geldikten sonra kendi suyuyla ezilerek çekirdeklerinden ayıklanıyor. Çekirdeklerinden ayıklanan kuşburnu yeniden aynı işlemle bu kez çok ince bir elekten geçirilerek içerisindeki kılçıklardan temizleniyor. Temizleme işleminin ardından posası alınan ve kullanıma hazır hale gelen kuşburnunun suyu Bayburt’ta özel günlerde yapılan tatlı çorbanın yapımında kullanılarak sofralarda yerini alıyor.

    “Kuşburnu her derde derman, her hastalığa şifadır”

    Kurucakol köyündeki kadınlar ise kolları sıvayarak köyün kırsal alanlarında, yüksek dağlarında olgunlaşmış kuşburnuları ağaçlardan toplayarak kış için hazırlıklara başladılar. Dikenli dallardan toplanılan kuşburnunun zorlu mesaisinde kadınlar ellerine geçirdikleri eldivenlerle dikenlerden korunarak kovalarca kuşburnu topladılar.

    Asıl zor işin kuşburnunun toplandıktan sonra başladığına değinen köy sakinlerinden Ayşe Toprak, “Kuşburnu sezonumuz başladı. Şimdi tam da kuşburnu mevsimi. Kuşburnular ağacımızda gördüğünüz gibi ne kadar güzel duruyorlar. Bunları topluyoruz, içlerinde olgunlaşmamışlar varsa onları olgunlaşsın diye güneşin altında bekletiyoruz. Tandırda ateşte bir güzel pişiriyoruz. Piştikten sonra eziyoruz daha sonra katılaşana kadar kaynatıyoruz ve reçelini, marmelatını yapıyoruz. Ardından sıcak sıcak kavanozlara koyuyoruz kışın alıp alıp tüketiyoruz. Ayrıca Bayburt’a has tatlı çorbayı da kuşburnuyla yapıyoruz. Buğdayla pişiriyoruz, içine üzümünü, kayısısını, eriğini diğer malzemelerini atıyoruz kışın sıcak sıcak sobanın başında çorbamızı tüketiyoruz. Kuşburnu her derde derman, her hastalığa şifadır, bolca tüketmek lazım” ifadelerini kullandı.

  • Bayburt’ta ‘Çocuklar Güvende’

    Bayburt’ta ‘Çocuklar Güvende’

    Bayburt Öğretmenevi’nde Vali Yardımcısı Cem Gümrükçü öncülüğünde ‘Çocuklar Güvende’ konulu toplantı gerçekleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çalışmalarından biri olan ‘Çocuklar Güvende’ programı paydaş kurumların katılımı ile gerçekleşti.

    Yapılan kahvaltının ardından Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Caferi Tayyar İğdir, konuyla ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Ardından paydaş kurumlardan oluşan temsilcilerden oluşturulan ekiplerle ‘İlimizde risk altında olan çocukları tespit ederek, koruyucu ve önleyici çalışmalar’ yapılmasına dair istişareler yapıldı.

    Kamu kurum kuruluşları müdürlerinin katıldığı toplantı, görüş ve önerilerin alınmasıyla sonra erdi.

  • Kız kardeşine kıydı, eniştesini yaraladı

    Kız kardeşine kıydı, eniştesini yaraladı

    Olay, bugün öğle saatlerinde merkeze bağlı Dövmekaya köyünde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Dövmekaya köyünde yaşayan M.R.K. (59) ile kız kardeşi Radiye Köse (56) ve eniştesi Muhlis Köse (63) arasında tartışma çıktı. Tabancayla ateş ederek kız kardeşi ve eniştesini yaralayan M.R.K, olay yerine gelen jandarma ekiplerince gözaltına alındı.

    Vatandaşlar tarafından hastaneye götürürken yolda sağlık ekiplerince ambulansa alınan yaralılardan Radiye Köse’nin hayatını kaybettiği belirlendi.

    Bayburt Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ağır yaralı Muhlis Köse’nin tedavisi devam ediyor.
    Olayla ilgili başlatılan tahkikat devam ediyor.

  • İnşaat maliyet endeksi artış gösterdi

    İnşaat maliyet endeksi artış gösterdi

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayı İnşaat Maliyet Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, inşaat maliyet endeksi, 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 4,62 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 66,46 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,82 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,92 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 52,18 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,27 arttı.

    Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık yüzde 65,48 arttı, aylık yüzde 4,09 arttı

    Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 4,09 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,48 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 5,15 arttı, işçilik endeksi yüzde 1,83 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50,28 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,11 arttı.

    Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 69,61 arttı, aylık yüzde 6,30 arttı

    Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 6,30 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,61 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 7,81 arttı, işçilik endeksi yüzde 2,26 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 57,99 arttı, işçilik endeksi yüzde 113,85 arttı.

  • Çiftçilere “anız” uyarısı

    Çiftçilere “anız” uyarısı

    Tarlalarda kalan anızların yakılmaması hususunda Bayburt İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce uyarıda bulunularak, anız yakmanın sayısız zararlarından bazıları şunlardır:

    1- Anız yangınları toprak içerisindeki faydalı canlıların ve topraktaki organik maddenin yanarak yok olmasına neden olur.

    2- Anız yakılan toprakta bitkilere yarayışlı besin maddeleri azalmakta ve zamanla toprağın verimliliği düşmektedir. Verimli tarım topraklarımız zamanla verimsiz çorak topraklar haline gelmektedir.

    3- Anız yakılması su ve rüzgâr erozyonunu artırmakta, bu nedenle toprağın en değerli üst katmanları rüzgâr ve su ile taşınarak yok olmaktadır.

    4- Anız yakma sonucunda doğal denge bozularak zararlı böcekler ve hastalıklar çoğalmaktadır.

    Anızı yakmak yerine

    Hasat sırasında biçerdöverlerin biçimi mümkün olduğu kadar alçaktan yaptırılmalıdır. Anızın yakılması yerine toprağa karıştırılması ile toprağın organik madde içeriği artar, toprakta bitkiye yarayışlı besin maddeleri artar, topraktaki azot miktarını arttırır ve bir sonraki yıl toprağa verilecek gübre miktarını azaltır. Erozyona karşı toprak direnci artar, toprakta tutulan su miktarı artar böylece bitkiler kuraklıktan daha az etkilenirler.

  • Kop Dağında renk cümbüşü

    Kop Dağında renk cümbüşü

    Bayburt – Erzurum kara yolu üzeri Kop Dağı mevkiinde dağlar başta olmak üzere yüksek rakımlı bölgelerde sonbaharla oluşan doğal güzellikler, seyrine doyumsuz manzara sunuyor.

    İlkbaharda yemyeşil görüntüsüyle bölgeye ayrı renk katan farklı türdeki ağaçların yaprakları, sonbaharın gelmesiyle sararıp dökülmeye başladı.
    Sarı, kırmızı, mor ve yeşil renklere dönüşen ağaçlar, göz alıcı güzellikleriyle görenleri mest ediyor.
    Renk cümbüşüne dönen ve tabloyu andıran dağlardaki ağaçlar, doğaya ayrı renk katıyor. Dağlarda görülen rengarenk ağaçlar, yolda ilerleyen sürücülere güzel manzara izleme keyfi sunuyor.

    Rengarenk dağları izlerken keyif aldıklarını dile getiren vatandaşlar, “Buralar gezip görülecek yerler. Sonbaharda yapraklar sararmaya başladı ve her ağaç ayrı bir renk aldı.” dedi.

  • Baba ocağını kültür evine çevirdi

    Baba ocağını kültür evine çevirdi

    Keleş, antika ve nostaljik eşya tutkusuyla kazancının yarısını antika, eski eşyaları almaya harcadığını söyledi. Maddi anlamda kimseden destek almadığını kaydeden Keleş, her şeyi tek başına yaptığını, kimseden bir beklentisi olmadığını ancak Bayburtlu yetkililerden manevi destek beklediğini vurguladı.

    “Geçmişini bilmeyen geleceğini de bilmez”

    1986 yılında ailesiyle birlikte Bayburt’tan Bursa’ya yerleşen Keleş, 9 yıldır Bayburt’ta yaşadığını hatırlatarak, “Baba ocağını şenlendirmek için tadilat ve restore yaptım. Bu tarihi eşyalardan 30-40 parça elimde vardı. Eşyalara bakınca tekrar bende bir merak uyanmaya başladı. Gelecek nesillere bir şeyler bırakmak için, geçmişini bilmeyen geleceğini de bilmez duyarlılığıyla eşya toplamaya başladım. Yer yer satın aldım, hibe eden arkadaşlar da oldu, bu şekilde devam ediyorum. Birkaç yıl önce saydığımda 450-500 adet tarihi eşya vardı ama şu anda ne kadar olduğunu bilemiyorum sonrasında saymadım. Evdeki eşyalar bin parçaya, bin 500 parçaya ulaşmış olabilir. Bu şekilde yöre insanımıza, geleceğimize miras bırakma amacıyla bu işe devam etmek istiyorum” diye konuştu.

    “Ziyaretçilerimize kapımız her zaman açık”

    Kültür evinin özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğradığını belirten Keleş, “Yazın dışarıdan gelen çok oluyor. Yurt dışından gelenler, sosyal medyadan görüp ziyaret etmek isteyenler bir hayli fazla, hiçbir zaman saat kısıtlamamış yoktur, 24 saat gelebiliyorlar. Kesinlikle ücret alınmıyor, ziyaret edip, eskiyi anımsayıp dönüyorlar” dedi.

    Evin en eski parçası 300 yıllık düdüklü tencere

    Birçok asırlık parçayı evinde bulunduran Keleş, “Evin eski parçası da 300 yıllık düdüklü tencere. Asırlık bayağı bir parça evimde mevcuttur. Saymakla bitiremem. Benim için bütün parçalarım aynı değerde, hepsine sevdalıyım, bütün eşyaları aynı şekilde görüyorum, özenle muhafaza edip bakımlarını yapıyorum” ifadelerini kullandı.

  • 64 yıldır okuduğu kitapların kaydını tutuyor

    64 yıldır okuduğu kitapların kaydını tutuyor

    Kitap sevgisi 64 yıl önce bir kitapla başladı

    Kendi kayıtlarına göre 1959 yılında, ilkokul 5’inci sınıftayken ‘Ege’nin dibi’ isimli kitabı okuduktan sonra kitaplarla tanıştığını belirten Demiröz, astronomiye merakının da 12 yaşındayken ‘Ay’a yolculuk’ kitabıyla başladığını aktararak, zamanla astronomi içerikli sayısız kitabın kütüphanesinde yer aldığını söyledi. “Ruhumu en fazla dinlendiren dini ve astronomi kitaplarıdır” diyerek konuşan Demiröz sosyoloji, tarih, psikoloji, felsefe, dünya klasikleri gibi birçok eseri de okuduğunu bildirdi.

    “Bir kitap paradan, puldan daha kıymetlidir”

    Kitapların paradan daha kıymetli olduğunu ifade eden Demiröz, “Saman kağıdına yapılmış 10 sayfalık bir kitap değer bakımından paradan daha önemli, daha kıymetlidir. Kitap, parayla değerlendirilecek, parayla değeri ölçülebilecek bir şey değildir. Kitap beynin kardeşidir, aklın arkadaşıdır” dedi.

    “İlk kitaplığım limon sandığıydı”

    Öğrenci olduğu yıllarda kendi kütüphanesini oluşturmaya kararan veren Demiröz, ekonomik nedenlerden ötürü kitaplık alamadığını, limon sandığını ters çevirerek sandıktan kitaplık yaptığını aktararak, “İlk kitaplığım limon sandığıydı, kendi çapımda kütüphane oluşturmam limon sandığıyla başladı. Limon sandığını ters çevirdim içine kitaplarımı koydum, öyle bu işe başladım. Garsonluk yaptım, orman fidanlığında çalıştım aldığım paralarla küçük bir dolap yaptırdım ve kitaplarımı oraya koymaya başladım. Öğretmen olduktan sonra maaşımla daha büyük bir kitaplık yaptırdım ve kitaplarımı düzenli bir şekilde o kitaplığa yerleştirdim” şeklinde konuştu.

    “Elimden gelse kütüphanemi büyütürüm”

    4 çocuğuna, torunlarına en büyük mirasının kitapları olduğunu vurgulayan Demiröz, çocuklarının, torunlarının kendi yolundan gitmesini istediğini belirterek, “Elimden gelse, biraz daha kütüphanemi büyütürüm. Benden sonrakilere en güzel mirasım, hediyem bu kitaplarım olacak. Param pulum olmasın, evim barkım, arabam hiçbir şeyim olmasın kitaplarım çocuklarıma, torunlarıma kalsın yeterli. Benden sonraki neslim kitaplarımı güzelce değerlendirsinler, desinler ki benim dedem bu eserleri okumuş, benim büyüğüm bu kitapları okuyarak güzelce değerlendirmiş, notlar almış. Biz de onun gittiği yolundan gidelim diyebilsinler. Ben bunu istiyorum” dedi.