Kategori: Bilim

  • “İniş ve kalkışa müsait durumda”

    “İniş ve kalkışa müsait durumda”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bugün Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yapımı devam eden 2’inci pistte incelemelerde bulundu. Havalimanında kuleye çıkan Bakan Uraloğlu, anons yaparak uçaklara uçuş izni de verdi. İncelemelerin beraberinde Bakan Uraloğlu basına açıklamalarda bulundu.

    Uraloğlu, “Ülkemizin yurtdışına açılan en önemli kapılarından biri olan Sabiha Gökçen Havalimanımızın 2’inci pist ve yeni üst yapı çalışmalarını yerinde inceledik. Sabiha Gökçen Havalimanımız her geçen gün artan yolcu sayısı ve vatandaşlarımızdan gelen talep üzerine ciddi bir kapasite artışına ihtiyaç duymaktaydı. Bu nedenle Sabiha Gökçen Havalimanı’nı yenilikçi ve vizyoner bir bakış açısıyla geliştirmeye devam ediyoruz.
    Biliyorsunuz 2020 yılına kadar havacılık sektörümüz her yıl rekor artışlarla sürekli büyüyordu.

    Ancak 2020 yılı pandemi nedeniyle ulaşım sektörü açısından faaliyetlerin durduğu, 2021 yılı da salgın etkilerinin yavaş yavaş ortadan kalktığı bir yıl oldu. Ama 2021 yılında iç ve dış hatlarda yaklaşık 181 bin uçuş trafiği ile yaklaşık 25 milyon yolcu ağırlayan Sabiha Gökçen’de 2022 yılında bu sayı yaklaşık 31 milyon yolcuya yükseldi. 2023 yılının ilk 8 ayında da Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaklaşık 150 bin uçuş trafiği gerçekleşti.
    Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 131 bin civarındaydı. Yine geçen yıl aynı dönemde yaklaşık 19 milyon 700 bin olan yolcu sayısı ise bu yıl 24 milyon 300 bine yükseldi. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23’lük bir artış var ve önümüzdeki yıllarda bu sayının artarak devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.

    “3 bin 540 metre uzunluğundaki 2’inci pist ile en geniş gövdeli uçaklar da havalimanımıza inebilecektir”

    İkinci pist hakkında konuşan Bakan Uraloğlu, “İkinci bir pist ile havalimanımızın kapasitesini ikiye katlayacak çalışmaları başlatmıştık. Ve bugün Sabiha Gökçen Havalimanımızın 2’inci pistini iniş ve kalkışa müsait duruma getirdik. ILS test ve devreye alma uçuş kontrol çalışmaları ve test uçuşlarımız devam etmektedir. 3 bin 540 metre uzunluğundaki 2’inci pist ile en geniş gövdeli uçaklar da havalimanımıza inebilecektir. 1 adet 3 bin 520 metre, 1 adet 3 bin metre ve 1 adet 2 bin 400 metre uzunluğunda 3 adet Paralel Taksiyolu da proje kapsamındadır. 2’inci pist ve hızlı çıkış taksi yolları ile pistten orta aprona ulaşımı sağlayan bağlantı Taksiyollarına ait inşaat, elektrik ve elektronik imalatlarını da tamamladık. Ayrıca 2. pist yapımının yanı sıra; 46 uçak kapasiteli Orta Apron, 40 uçak kapasiteli Kargo Apronu, teknik blok, itfaiye ve garaj binası gibi 19 bin m2 kapalı alana sahip üstyapı tesisleri, ve 91 metre yüksekliğinde Hava Trafik Kontrol Kulesi de kazanmış oldu. Yeni hava trafik kontrol kulemiz 9 Ocak 2023 tarihinde hizmete girmişti. O günden itibaren tüm ATM sistemleriyle birlikte 7/24 hava trafik operasyonuna hizmet vermektedir.

    Kargo Apronu beton kaplama imalatlarımız da devam ediyor. Projemiz çerçevesinde Sabiha Gökçen Havalimanı – Pendik Bağlantı Yolu’nun yer altına alınarak üzerinden ikinci pistin geçirilmesi için çalışmalarımız da var. O çalışmalar çerçevesinde da şu an da, doğu tüp içerisindeki güçlendirme ile Doğu ve Batı Tüp Pist Bölgesindeki kemer imalatlarını tamamladık. Terminal-3 Bölgesindeki kemer imalatları devam ediyor. Şu anda TEM bağlantı yolu trafiği doğu tüpten veriliyor. Batı tüp içerisindeki temel ve iç perde imalatlarına da başladık. Orhanlı Bölgesi yol geçiş ve altyapı deplase imalatlarımız da devam ediyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yapılışını Tuz Gölü’ne alabalık tesisi yapmakla özdeşleştirenler vardı. Uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka ülke gördünüz mü? diye eleştiri yapıyorlardı. Proje çerçevesinde inşa ettiğimiz TEM Bağlantı Yolu ve Tüneli çalışmalarına anlam veremeyerek sosyal medyada dağ olmayan yere tünel yaptılar diye yalan yanlış paylaşımlar da yayınladılar. Bugün Sabiha Gökçen Havalimanı ülkemizde yolcu trafiğinin en çok olduğu ikinci havalimanımızdır” dedi.

    Uraloğlu, “1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 11 trilyon dolar ticaret hacimli 67 ülkeye en fazla 4 saat uçuş mesafesinde olmak gibi coğrafi üstünlüğe sahibiz. Bu çerçevede 2003 yılında başlattığımız Bölgesel Havacılık Politikası ile havacılık sektöründeki kayıp yıllarını telafi etmekle kalmadık, havacılıkta ülkemizi küresel bir merkeze dönüştürdük. Geride bıraktığımız Ağustos ayında havalimanlarımızda yaklaşık 25 milyon yolcuya hizmet verdik. 2023 yılı ilk 8 ayda ise tüm havalimanlarımızda 143 milyon 360 bin yolcu ağırladık ve 2003 yılında 34 milyon olan yolcu sayısını neredeyse 5’e katladık. Yolcu sayısındaki artışlara baktığımızda Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında havalimanlarımızı kullanan yolcu sayısının 220 milyona çıkarak yeni bir tarihi rekor kıracağımızı öngörüyoruz” diye konuştu.

  • “TEKNOFEST kuşağı geliyor”

    “TEKNOFEST kuşağı geliyor”

    Ankara’da Etimesgut Havalimanı’nda gerçekleşen TEKNOFST Ankara bugün başladı. Bayraktar Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, açılışta yaptığı konuşmada 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak, “Yedi düvele karşı mücadele ederek el birliği ile kurduğumuz Cumhuriyetimizi taçlandıran zafer gününü birlikte idrak ediyoruz. Burada birlikte olduğumuz Ankaralı kardeşlerimizin ve yurdun dört bir köşesindeki kardeşlerimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı yürekten kutluyorum. Bu büyük zafere imza atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet, minnet ve saygıyla yad ediyorum” dedi.

    Cumhuriyetin 100’üncü yılını taçlandırmak üzere İstanbul, Ankara ve İzmir’de TEKNOFEST düzenleme kararı aldıklarını aktaran Bayraktar, “İstanbul’daki TEKNOFEST’te 2,5 milyondan fazla ziyaretçi ağırlayarak kendi rekorumuzu kırdık. Şimdi de yiğit ruhlu seğmenlerin diyarı Anadolu’nun kalbi başkent Ankara’da sizlerle birlikteyiz. Sonraki durağımız da 27 Eylül’de istiklalimizin sembol şehirlerinden olan güzel İzmir olacak” ifadelerine yer verdi.

    “El ele vererek yaralarımızı sarıyor ve zorluklarımızı aşıyoruz”

    Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde yaşanan zorlukların aşılması için TEKNOFEST paydaşları ile yaraların sarılmasına yönelik faaliyetlerin devam ettiğini dile getiren Bayraktar, “Kıymetli ziyaretçiler, yakın tarihte ülkemizi derinden yaralayan, dünya tarihinde eşi pek görülmeyen bir deprem felaketi yaşadık. El ele vererek yaralarımızı sarıyor ve zorluklarımızı aşıyoruz. Tüm TEKNOFEST paydaşlarımızın ve T3 Vakfımızın depremden zarar gören kardeşlerimize yönelik faaliyetleri devam ediyor. Depremi unutmadan bu gayreti sürdürmemiz, bir nebze de olsa yaşanan acı günlerin ruhlarımızda bıraktığı ızdırabı hafifletmemiz gerekiyor. Bu vesileyle depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize bir kez daha başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

    “Milli teknoloji hamlesi kök salarak kalıcı hale geldi”

    İlk olarak 2018 yılında düzenlenen TEKNOFEST için ‘Adeta bir fideyi toprağa ekmiştik’ benzetmesi yapan Bayraktar, “Sonraki yıllarda bu fideyi büyütebilmek için azimle çabalamaya devam ettik. Şimdi o narin fide toprağın üstünde boylanmaya, toprağın altında da kökleşmeye başladı. Milli teknoloji hamlesi kök salarak kalıcı hale geldi. İklim değişti ve zihinlerde bir devrim başladı. 1 milyondan fazla genç TEKNOFEST’in kalbi olan teknoloji yarışmalarımıza başvurdu. Geçen hafta gittiğimi Tuz Gölü’nde adeta hiçliğin ortasında gökyüzüne roketler fırlatıldı. Roketci kızlarımız Hisar atış alanından ‘biz de varız, buradayız’ diye haykırdı. TEKNOFEST kuşağı dev bir dip dalgası gibi geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye’nin tam bağımsızlığı için vazgeçilmezinin milli teknoloji hamlesi olduğunu aktaran Bayraktar, şu ifadelere yer verdi:
    “Seferberlik ruhuyla yola çıktığımız bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeliyiz. İnanıyorum ki bunun sahibi olan genç kardeşlerim bu hedefin menzile varması için elinden geleni yapamaya devam edecektir. Bu hedefe giderken bayrağımızı mümkün olan her alanda zirveye dikmeliyiz. Her alanda iddia sahibi olmaya devam etmeliyiz. SİHA’larımızla dünyada nasıl zirvedeki ülkelerden biri olduysak, lider olduğumuz alanların sayısını hep birlikte arttırmalıyız. Savunma sanayiinde yakaladığımız bu başarıyı, ivmeyi diğer tüm sivil alanlara yaymalı ve insanlıkla buluşturmalıyız. Bu serüvende yarış çok çetin. Azimle, gayretle, inançla aşmamız gereken nice zorluklar var. Kardeşlerim daha gidecek çok yolumuz var. Değerli kardeşlerim, dünya değişiyor ve insanlık yeni bir yol çiziyor. Bugün gelişmekte olan yapay zeka teknolojileri gelecekte hayatımızda daha da çok yer alacak. Yakın gelecekte birçok meslek ortadan kalkarken yeni alanlar, yeni meslekler karşımıza çıkacak. Yarını öngörmeye çalışarak şimdiden hazırlık yapmalıyız.

    En önemlisi doğru temellerle yeni bir dünya inşa etmeliyiz. İyi ahlakı ve güzelliği öncelediğimizde insanlığa çok daha değerli bir katkı sunmuş olacağız. Sevgili misafirler insanı insan yapan nedir? Bir işi anlamlı kılan nedir? İnsanı ve yaptığı her işi değerli kılan yegane unsur o işin taşıdığı mana ve ruhtur. Sevgiliye yazılan bir mektup neden değerlidir? Böyle bir mektubu makineler yazabilir mi? Yapay zeka elbette buna benzer mektup yazabilir. Ama insan yazdığında bu mektubun ardındaki büyük aşk, emek ve insana ait birçok hissiyat olduğunu bilmek o satırlara gerçek anlamını katar. Bugün hayatımıza büyük bir hızla giren yapay zeka uygulamalarına kimi zaman ödev, makale, hatta şiir ve roman bile yazdırmak mümkün. Peki, yıllar önce Shakespeare’in dizelerinin, Yunus Emre’nin divanındaki şiirlerin bir makineden çıktığını bilmek acaba aynı etkiyi ortaya çıkarır mı? ‘Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni. Ben yanarım dünü günü, bana seni gerek seni. Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim, aşkın ile avunurum bana seni gerek seni.’ Büyük şair Yunus’un inanç ve yaşanmışlıklarla anlam kazanmış dizeleri bir makineden çıkmış olsa ruhumuza bu kadar etki edebilir mi? Bir işe yüzyılları aşan değer ve anlam katan işte bu taşıdığı ruh ve mana ailemi ile olan bağıdır.”

  • Vatandaşlar TEKNOFEST’e akın etti

    Vatandaşlar TEKNOFEST’e akın etti

    İlki 2018 yılında gerçekleştirilen TEKNOFEST’in 8’incisi, Ankara Etimesgut Havalimanı’nda başladı. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) öncülüğünde ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ mottosuyla gerçekleştirilen TEKNOFEST, 3 Eylül’e kadar vatandaşları ağırlayacak. Onlarca etkinliğin yer alacağı TEKNOFEST’te pek çok yerli ve milli savunma sanayii ürünü sergilenecek, Türk Yıldızları, Solo Türk, HÜRKUŞ, GÖKBEY, AKSUNGUR, Bayraktar TB2, Bayraktar TB3, Jandarma Çelik Kanatlar, Akıncı, Atak helikopteri ve Anka semalarda gösteri yapacak.

    “Kendimi geliştirirsem ben de katılırım”

    TEKNOFEST alanını gezen gençlerden Buğra Yazar, “Çok beğendim, burası çok güzel. Uçakları gördüm, helikopterleri gördüm, arabaları gördüm, paraşütle atlayanları gördüm” dedi.

    Kadir Enes Başköy ise, “Şu anda çok güzel geçiyor. Ortamı çok beğendim. Yeni arabalar yapılmış, çok mutlu oldum. Okul getirdi buraya. Gerçekten çok beğendim. Yerli arabalar yapılmış. Bana nasıl yapıldıklarını anlattılar. Kendimi geliştirebilirsem ben de katılırım” ifadelerini kullandı.
    Asude Ecrin de, “Buraya gelmek büyük bir mutluluk. Beni buraya getirdikleri için çok teşekkür ederim. Bolu’dan geldim. Uçaklar ve elektrikli arabalar var, onlar çok güzel” diye konuştu.

  • TÜBİTAK destek limitleri iki katına çıktı

    TÜBİTAK destek limitleri iki katına çıktı

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, TÜBİTAK TEYDEB tarafından yürütülen destek programlarında limitlerin iki katına çıkarıldığını duyurdu. Teknoloji tabanlı girişimlerin Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasındaki rolünün büyük olduğuna dikkati çeken Bakan Kacır, “Türkiye Yüzyılını inşa etmede lokomotif görevi göreceğinin, yeniliğe ve dönüşüme özgün ve yenilikçi ürünlerin üretilmesine liderlik edeceğinin bilincinde olarak desteklerimizi artırıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak girişimcilik ekosisteminin önünü açmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Kacır, sanayideki insan kaynağının önemini belirterek, “Küresel rekabet ortamının yeniden şekillendiği bir dönemden geçiyoruz. Parlak bir fikrin ürettiği katma değer, oluşturduğu istihdam ekonominin itici gücü olabiliyor. Sanayideki insan kaynağını artırmayı ve sanayi kuruluşlarına da destek olmayı sürdüreceğiz. Aynı zamanda Ar-Ge projesi gerçekleştiren kuruluşların finansmana erişimini de kolaylaştırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
    TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da desteklerin artırılmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek “TÜBİTAK olarak teknoloji tabanlı girişimcilerimizin, KOBİ’lerimizin, sanayicilerimizin ve firmalarımızın yanında olmayı sürdürüyor, Ar-Ge projelerini yenilikçi yaklaşımlarla destekliyoruz” dedi.

    BİGG Programı Destek Limiti

    Gençlerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini katma değerli girişimlere dönüştürebilmeleri için Hibe destek şeklinde başlatılan BİGG Programında bu yıl içerisinde yapısal bir değişikliğe gidilmiş ve yatırım tabanlı bir desteğe dönüştürülmüştü. BİGG Programı destek üst limiti 450 bin TL’den 900 bin TL’ye çıktı.

    Destek Programı Limiti

    TÜBİTAK Küçük ve Orta Büyüklükteki işletmeleri de unutmadı. KOBİ’lerin TÜBİTAK Ar-Ge desteği süreçlerine girişte yoğun olarak kullandıkları KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı Proje Bütçesi üst limiti 1 milyon 200 bin TL’den 2 milyon 400 TL’ye çıktı.

    Üniversite-Sanayi İş Birliği Programı Limiti

    TÜBİTAK’ın özellikle üniversitelerdeki bilgi birikiminin sanayiye aktarılarak ticari hayata kazandırılması kapsamında büyük önem taşıyan Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı Destek Üst Limiti de 1 milyon TL’den 1 milyon 500 bin TL’ye yükseldi.

    Program yeni üst limitleri henüz başvuru veya değerlendirme süreci devam eden projelere için de geçerli olacak.

    TÜBİTAK desteklerinden yararlanarak Ar-Ge projesi gerçekleştiren kuruluşların finansmana erişimini önemli ölçüde kolaylaştıran Senetle Transfer (ön ödeme) Limitinde 3 katın üzerinde bir artış yapıldı. 1501, 1507, 1509 ve 1511 destek programları ile Yenilik Destek Programı Uygulama Esasları Yönergesi kapsamında senetle transfer ödemesi (ön ödeme) üst limiti 300 bin TL’den 1 milyon TL’ye çıkarıldı. Proje destek süresi devam eden, 1 Temmuz 2023 tarihinden sonra dönem raporu sunulmuş veya sunulacak projelere uygulanacak.

  • Tübitak Gökyüzü Gözlem Etkinliği

    Tübitak Gökyüzü Gözlem Etkinliği

    Astronomi meraklıları, Tübitak Gökyüzü Gözlem Etkinliği için bir kez daha Antalya’da buluştu.

    81 ilden 12 bin 500’e yakın kişinin başvuru yaptığı etkinliğe katılım için şanslı 100 kişi kurayla seçildi.

    Etkinliğin en küçük katılımcısı 8,5 aylık Mete bebek, en yaşlı katılımcısı ise 78 yaşındaki Şakir Amca oldu.

    Katılım hakkı kazananlar, sabah saatlerinden itibaren konaklayacakları alana çadırlarını kurmaya başladı.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da etkinlik alanındaydı.

    Bakanlar, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’la birlikte stantları gezerek etkinliğe katılan vatandaşlarla sohbet etti.

    Katılımcılar, 30 teleskop ve 60 astronomun rehberliğinde gökyüzünü inceleyebilecek.

    Etkinlik alanına kurulan standlarda çeşitli eğitim seminerleri düzenlenecek.

    Etkinlik, 13 Ağustos’a kadar devam edecek.

     

  • Mars hızlandı, günleri kısaldı

    Mars hızlandı, günleri kısaldı

    Nature dergisinde yayımlanan bir araştırmada, Mars’ın dönüşünün, kütlesinde oluşan olası değişim nedeniyle hızlandığı, bunun da Mars günlerinin kısalmasına neden olduğu belirtildi.

    Mars’ın dönüş hızının her yıl 4 mili yay saniyesi (astronomide yıldızlar arasındaki mesafeleri ölçmekte kullanılan açı birimi) arttığı, bu nedenle de Mars günlerinin saniyenin binde birine yakın bir süre kısaldığı kaydedildi.

    Bu değişiklikleri gözlemleyen ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) bilim insanları, değişime, Kızıl Gezegen’in kutuplarında biriken buzun veya buz altında kalan kara kütlelerinin buzul çağı sonrası açığa çıktığında yaşanan geri tepmenin yol açabileceğini düşünüyor.

    NASA, tıpkı bir buz patencinin dönerken açık kollarını kapattığında dönüş hızının artması gibi bir gezegenin kütlesindeki bu tür değişimlerin de gezegenin hızlanmasına neden olabileceğini vurguluyor.

    Bilim insanları, Mars’taki InSight yer aracından gelen ilk 900 günlük verileri kullanarak dönüş hızındaki değişimi tespit etti.

    Tespit, InSight ile NASA’nın Dünya’daki uluslararası dev radyo antenleri dizisi “Derin Uzay Ağı”nın ortak çalışmasıyla elde edildi.

    “Derin Uzay Ağı” antenleri ile InSight’a radyo sinyali gönderildi ve aracın geri gönderdiği sinyaldeki frekans değişiklikleri izlenerek Mars’ın dönüş hızı belirlendi.

    Araştırmanın ekip lideri Sebastien Le Maistre, değişimin “Mars’ın bir yıl boyunca kat ettiği mesafede sadece birkaç on santimetre” olduğunu belirterek, “Bu değişimleri görmek bile çok uzun zaman ve çok fazla verinin toplanmasını gerektiriyor.” dedi.

    Bilim insanları, InSight’ın topladığı verilerin incelenmesinin uzun yıllar sürebileceğini ve pek çok yeni bilginin elde edilebileceğini düşünüyor.

    NASA ile InSight arasındaki irtibat, güneş panellerinin tozla kaplanması sonucu gücünün tükenmesiyle kesilmiş ve aracın görevine 21 Aralık 2022’de son verilmişti.

    InSight, 4 yıl boyunca Mars yüzeyinde görev yapmıştı.

     

  • TÜBİTAK’ta geri sayım başladı

    TÜBİTAK’ta geri sayım başladı

    TÜBİTAK tarafından ilk kez 1998 yılında Antalya Saklıkent’te düzenlenen Gökyüzü Gözlem Etkinliği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı katkılarıyla TÜBİTAK’ın koordinasyonunda 25. kez gerçekleştiriliyor.

    Uzmanlar eşliğinde gökyüzünü inceleme

    Gökyüzü Gözlem Etkinliklerinin ev sahibi yaklaşık 2 bin metre yükseklikteki Antalya Saklıkent’te astronomi meraklıları, uzmanlar eşliğinde gökyüzünü inceleme ve Türkiye’nin aktif haldeki en büyük gözlemevi olan ve en donanımlı teleskoplarının bulunduğu TÜBİTAK Ulusal Gözlem Evi (TUG) Yerleşkesi’ni gezme fırsatı bulacak.

    3 gün boyunca gökyüzü gözlemi

    Gökyüzü gözlemine en uygun bölgelerden biri olan Saklıkent’te astronomi tutkunlarının, 3 gün boyunca teleskop ve çıplak gözle gözlem yaparak gökyüzünün tadını çıkarmanın yanında çadırlarında konaklayarak doğa ile iç içe olma şansları olacak.

    Gök bilim seminerleri

    Her yaş grubundan astronomi meraklılarının katılacağı etkinlik boyunca, alanında uzman bilim insanları tarafından gök bilim ile ilgili seminerler verilecek, yarışmalar ve TÜBİTAK bünyesindeki birimlerin katkılarıyla çeşitli atölye çalışmaları, deneyler gerçekleştirilecek.
    Gökyüzü Gözlem Etkinliklerine, 2016-2018 yılları arasında ortalama 3 bin kişi başvururken ve ortalama 350 katılımcı ile gerçekleşirken, ilginin artmasıyla son 3 senedir ortalama 10 bin başvuru oluyor. Bu seneki etkinliğe ise Türkiye’nin dört bir yanından 12 bin 500 kişi başvurdu, bu başvurular arasından bin kişi kurayla belirlendi. Daha önce gerçekleştirilen Gözlem Etkinlikleri’nde olduğu gibi başvuranlar arasında gençler ve öğrenciler ilk sırayı aldı. Aileler, çocuklarının hevesini desteklemek için yoğun ilgi gösterdi.

    Gök taşı yağmuru izlenecek

    14 Temmuz – 1 Eylül tarihleri arasında Perseid (Perse) gök taşı yağmurunun en yoğun olduğu, 12-13 Ağustos tarihleri, etkinlik tarihi ile denk getirildi. Gökyüzünde saatte 60 ile 100 adet meteor izlerinin görsel şöleni ışık kirliliğinin az olduğu yüksek rakımlı etkinlik içinde Saklıkent’te yaşanacak. Çıplak göz ile takımyıldızları gökyüzü tanıtımı, Mizar, Polaris, Antares, Vega gibi yıldızların, Ülker, Herkül gibi yıldız kümelerinin, Halka Bulutsusu gibi, Andromeda galaksisi gibi gök cisimlerinin, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün gezegenleri ve uydumuz Ay teleskoplar ile gözlemlenecek.

    Uzay yolcuları ile söyleşi

    Ayrıca Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever de canlı bağlantı ile etkinliğe katılarak bir söyleşi gerçekleştirecek ve soruları yanıtlayacak.

  • Her görüşmede yarım litre su

    Her görüşmede yarım litre su

    Yapay zeka sistemlerinin soğutulması için kullanılan fanların ve klimaların yeterli olmadığı, bu durumdan dolayı makinelerin ısınmaması için sıvı soğutma sistemlerinin kullanıldığı ifade edildi.

    Colorado Riverside Üniversitesi ve Texas Arlington Üniversitesi’nden bazı araştırmacılar, yapay zeka sohbet robotlarının şaşırtıcı miktarda su kullandığını ortaya çıkardı.

  • Meme kanserinde büyük adım

    Meme kanserinde büyük adım

    İsveçli bilim insanlarının geliştirdiği yapay zeka, mamogramları inceleyerek meme kanseri teşhisinde radyologlar ile aynı oranda başarı gösterdi.İsveç’teki Lund Üniversitesinde yürütülen bir araştırmada, mamogramları meme kanseri teşhisi koymak için tarayan bir yapay zeka geliştirildi.

    Yapay zekanın hata oranını test etmek için 40 ila 80 yaş aralığındaki 80 bin kadının mamogramları yapay zeka ve radyologlar tarafından inceledi.

    Geliştirilen yapay zekanın, radyologların meme kanseri teşhisinde yüzde 1,5 hata oranıyla eşdeğer sapma gösterdiğini kaydeden bilim insanları, daha önce aynı amaçla tasarlanan yapay zeka çalışmalarından daha başarılı sonuçlar elde ettiklerini vurguladı.

    Araştırma yazarlarından Dr. Kristina Lang, “Meme kanseri teşhisi için geliştirdiğimiz yapay zekanın yanı sıra bir radyoloğun da onayı gerekiyor. Ancak teşhislerde genellikle iki radyoloğun onayı gerektiği düşünülünce yapay zeka desteği sağlık sektöründeki iş yükünün hafiflemesine yardımcı olabilir.” ifadelerini kullandı.

    Lang, geliştirdikleri yapay zekanın yardımıyla meme kanserinde teşhis süresinin azalmasını umduklarını belirtti.İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS), meme kanseri takip programlarına söz konusu yapay zekayı entegre etmeyi planladıklarını açıkladı.

    Araştırmanın sonuçları, “The Lancet Oncology” dergisinde yayımlandı.

  • Canan Dağdeviren’in yeni icadı

    Canan Dağdeviren’in yeni icadı

    Canan Dağdeviren Harvard Üniversitesi genç akademi üyeliği kadrosuna seçilen ilk Türk oldu. Forbes Dergisinin “30 yaş altı 30 bilim insanı “ listesine girdi.

    Cilt kanserini tespit için bir cihaz geliştirdi, giyilebilir kalp pili projesiyle tüm dünyada ses getirdi.

    Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Doktor Canan Dağdeviren bu kez meme kanserine karşı elektronik sütyen geliştirdi.

    Dağdeviren ve ekibinin ürettiği giyilebilir ultrason tarama cihazı, meme kanserinin teşhisi için hayati önem taşıyor.

    Hiçbir uzmanlık gerektirmeyen elektronik sütyen, ultrasonik alıcılarıyla kanserli dokuları tespit edebiliyor. Doktora gitmeye gerek kalmadan günlük olarak tarama yapılabiliyor.

    Dağdeviren bu sayede periyodik tarama ile gözden kaçabilecek vakaların yakalanabileneceğini vurguladı.

    Çalışmalarını MIT Medya Laboratuvarında sürdüren Doçent Dr. Canan Dağdeviren proje için ilhamını, 49 yaşında ileri evre meme kanseri teşhisi konulan ve 6 ay sonra hayatını kaybeden teyzesi Fatma Çalışkanoğlu’ndan aldığını söyledi.

    Dağdeviren Sosyal medya mesajında “Bu çalışmayı, Fatma Teyzem son 12 gününü yaşarken hasta yatağında birlikte hayal edip tasarlamıştık ve artık hayalin ötesine geçip milyonlarca kadının hayatına dokunabilecek. Bu aleti tüm kadınlara ithaf ediyorum; yalnız değilsiniz” notu ile paylaştı.