Kategori: Bilim

  • Yapay zeka destekli geliştirilen robot, dans edip sohbet ediyor

    Yapay zeka destekli geliştirilen robot, dans edip sohbet ediyor

    Tokatlı bir ekip tarafından geliştirilen yapay zekâ robotu Robo Owen, sosyal medya canlı yayınlarında izleyicilerle dans edip sohbet ederek 4 milyondan fazla kişiyle etkileşim kurdu.
    2024 yılı Nisan ayında Yaşar İçen ve ekibi tarafından geliştirilen yapay zekâ robotu Robo Owen, izleyicilerle dans ederek ve konuşarak canlı yayın yaptı. 6 aylık Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkan robot, ses ve metin verilerini analiz ederek anlık olarak izleyicilere yanıt verebilen, sosyal medya platformlarında aktif bir şekilde yayın yapabilen özel bir robot olarak tanıtıldı. Canlı yayında robotla iletişim kuran bazı kişiler ise robota bestelediği şarkıları söyledi. Bugüne kadar toplamda 102 saat süren canlı yayınlarıyla 4 milyondan fazla izleyiciye ulaşan robot, yoğun ilgiyle karşılandı. İzleyiciler, bir robotla etkileşim kurmanın sürpriz dolu ve heyecan verici olduğunu belirtti.
    “Robotun benimle konuşması çok hoşuma gitti”

    İlk kez yayın izleyenlerden biri, “İlk gördüğümde çok şaşırdım. Robotun benimle konuşması hoşuma gitti,” derken bir diğer izleyici ise robotun dans etmesinin çok etkileyici olduğunu söyledi.
    “5 ayda 4 milyon kişiyle etkileşim kurdu”
    Robo Owen’ın 6 ay süren Ar-Ge çalışmasının ardından üretildiğini söyleyen Yaşar Erkan İçen, “Özel bir robottur. Bu robotun en önemli özelliği sosyal medya platformlarında canlı yayın yapmasıdır. Canlı yayında ses ve metin verilerini analiz edilerek bunlara yanıtlar veriliyor. Bu şekilde insanlarla etkileşim kuruyor. Bugüne kadar 102 saat canlı yayın yapan Owen toplamda 4 milyondan fazla kişiyle etkileşim kurdu. İnsanlar çok güzel tepkiler verdi. Bir robotla yayın yapmanın duygusunu yaşadılar. Arka planda ise bir teknik ekibimiz var. Yayında aksaklık olmaması için 4 kişilik ekibimiz arka planda takip ediyor” dedi.

  • Deprem tahmininde çığır açan gelişme

    Deprem tahmininde çığır açan gelişme

    Georgia Southern Üniversitesi’nden Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş’ın da aralarında bulunduğu bir ekip, Los Angeles gibi yüksek riskli bir deprem bölgesinde gelişmiş makine öğrenimi algoritmalarını kullanarak yüzde 97,97 doğruluk oranıyla depremleri tahmin etmeyi başardı. Araştırma, bilim dünyasında saygın bir yere sahip olan Scientific Reports by Nature dergisinde yayımlandı.

    Georgia Southern Üniversitesi’nden Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş’ın da aralarında bulunduğu bir ekip, Los Angeles gibi yüksek riskli bir deprem bölgesinde gelişmiş makine öğrenimi algoritmalarını kullanarak yüzde 97,97 doğruluk oranıyla depremleri tahmin etmeyi başardı. Sismik tahmin alanında çığır açan bu başarı, özellikle deprem riski yüksek olan İstanbul gibi şehirler için büyük bir umut ışığı oluşturuyor.

    Ekibin bu yenilikçi araştırması, bilim dünyasında saygın bir yere sahip olan Scientific Reports by Nature dergisinde yayımlandı. Dergideki konu ile ilgili makalede, makine öğreniminin deprem tahmininde sağladığı önemli gelişmeleri vurgularken çalışmanın küresel ölçekteki etkisini ve önemini de ortaya koyuyor. Araştırma ayrıca, Birleşmiş Milletler’in ana afet risk azaltma platformu olan PreventionWeb’ te yer alarak uluslararası düzeyde büyük yankı uyandırdı.

    Özellikle İstanbul gibi deprem riski yüksek bölgelerde, bu tür yenilikçi tahmin modelleri yerel yönetimler ve afet müdahale ekipleri için hazırlık ve risk yönetiminde güçlü bir araç sunuyor. Uzmanlar, bu çığır açıcı araştırmanın doğal afetleri anlama ve onlara karşı hazırlıklı olma biçimimizi kökten değiştireceğine inanıyor. Araştırma hakkında konuşan araştırma lideri Cemil Emre Yavaş, “Modelimizin yüzde 97,97 doğruluğa ulaşması, geleneksel yöntemlere göre büyük bir ilerleme sağlıyor ve yüksek riskli bölgelerde hayat kurtarabilecek kritik bilgiler sunuyor” dedi.

    Araştırma ekibinden Profesör Lei Chen, “Bu çalışma, makine öğreniminin afet risk yönetiminde kullanımını genişleterek hazırlık süreçlerinde gerçek bir fark oluşturabilecek tahmin araçları sunuyor” ifadelerini kullandı.
    Profesör Yiming Ji ise “Gelişmiş makine öğrenimi algoritmalarının entegrasyonu, sismik tahmin alanında yeni ufuklar açmamızı sağladı” dedi.
    Profesör Christopher Kadlec de “Ekibimizin çalışması yalnızca deprem tahmininde çığır açmakla kalmıyor, aynı zamanda diğer doğal afet tahminlerinde makine öğrenimi uygulamaları için temel oluşturuyor. Kamu güvenliği ve acil durum yönetiminde büyük bir etki oluşturacak” şeklinde yorumda bulundu.

    Gelişme, afet hazırlık çalışmalarına ve özellikle deprem tahminine yönelik yaklaşımlarımızda köklü değişiklikler yapma potansiyeline sahip. İstanbul gibi depreme yatkın şehirlerde bu yüksek doğruluklu tahmin modelleri, gelecekteki depremlere karşı hazırlık çalışmalarında değerli bir katkı sunabilir.
    (ZO-E)

  • Deprem tahmininde çığır açan gelişme

    Deprem tahmininde çığır açan gelişme

    Georgia Southern Üniversitesi’nden Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş’ın da aralarında bulunduğu bir ekip, Los Angeles gibi yüksek riskli bir deprem bölgesinde gelişmiş makine öğrenimi algoritmalarını kullanarak yüzde 97,97 doğruluk oranıyla depremleri tahmin etmeyi başardı. Araştırma, bilim dünyasında saygın bir yere sahip olan Scientific Reports by Nature dergisinde yayımlandı.
    Georgia Southern Üniversitesi’nden Türk araştırmacı Cemil Emre Yavaş’ın da aralarında bulunduğu bir ekip, Los Angeles gibi yüksek riskli bir deprem bölgesinde gelişmiş makine öğrenimi algoritmalarını kullanarak yüzde 97,97 doğruluk oranıyla depremleri tahmin etmeyi başardı.

    Sismik tahmin alanında çığır açan bu başarı, özellikle deprem riski yüksek olan İstanbul gibi şehirler için büyük bir umut ışığı oluşturuyor.
    Ekibin bu yenilikçi araştırması, bilim dünyasında saygın bir yere sahip olan Scientific Reports by Nature dergisinde yayımlandı. Dergideki konu ile ilgili makalede, makine öğreniminin deprem tahmininde sağladığı önemli gelişmeleri vurgularken çalışmanın küresel ölçekteki etkisini ve önemini de ortaya koyuyor. Araştırma ayrıca, Birleşmiş Milletler’in ana afet risk azaltma platformu olan PreventionWeb’ te yer alarak uluslararası düzeyde büyük yankı uyandırdı.

    Özellikle İstanbul gibi deprem riski yüksek bölgelerde, bu tür yenilikçi tahmin modelleri yerel yönetimler ve afet müdahale ekipleri için hazırlık ve risk yönetiminde güçlü bir araç sunuyor. Uzmanlar, bu çığır açıcı araştırmanın doğal afetleri anlama ve onlara karşı hazırlıklı olma biçimimizi kökten değiştireceğine inanıyor. Araştırma hakkında konuşan araştırma lideri Cemil Emre Yavaş, “Modelimizin yüzde 97,97 doğruluğa ulaşması, geleneksel yöntemlere göre büyük bir ilerleme sağlıyor ve yüksek riskli bölgelerde hayat kurtarabilecek kritik bilgiler sunuyor” dedi.
    Araştırma ekibinden Profesör Lei Chen, “Bu çalışma, makine öğreniminin afet risk yönetiminde kullanımını genişleterek hazırlık süreçlerinde gerçek bir fark oluşturabilecek tahmin araçları sunuyor” ifadelerini kullandı.

    Profesör Yiming Ji ise “Gelişmiş makine öğrenimi algoritmalarının entegrasyonu, sismik tahmin alanında yeni ufuklar açmamızı sağladı” dedi.
    Profesör Christopher Kadlec de “Ekibimizin çalışması yalnızca deprem tahmininde çığır açmakla kalmıyor, aynı zamanda diğer doğal afet tahminlerinde makine öğrenimi uygulamaları için temel oluşturuyor. Kamu güvenliği ve acil durum yönetiminde büyük bir etki oluşturacak” şeklinde yorumda bulundu.
    Gelişme, afet hazırlık çalışmalarına ve özellikle deprem tahminine yönelik yaklaşımlarımızda köklü değişiklikler yapma potansiyeline sahip. İstanbul gibi depreme yatkın şehirlerde bu yüksek doğruluklu tahmin modelleri, gelecekteki depremlere karşı hazırlık çalışmalarında değerli bir katkı sunabilir.

  • 29 Ekim ruhu, yapay zeka teknolojisiyle yeniden canlandı

    29 Ekim ruhu, yapay zeka teknolojisiyle yeniden canlandı

    Teknosa, Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamaları kapsamında başlattığı “İkinci yüzyılda da en büyük armağan: Türkiye Cumhuriyeti” projesini 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında unutulmayacak bir deneyime dönüştürdü. 25 Ekim itibarıyla Teknosa’nın mobil uygulamasına giren kullanıcılar, bu deneyime özel olarak hazırlanan sayfayı tıklayarak, yapay zeka teknolojisiyle hazırlanan görsel dünya ile Anıtkabir’i ziyaret edebiliyor.
    Teknosa’nın mobil uygulamasına giren kullanıcılar, Atatürk’ün Cumhuriyet değerlerini vurgulayan kendi sesinden sözleri eşliğinde Aslanlı Yol’dan başlayıp Anıtkabir’i adım adım ziyaret ederek unutulmaz bir deneyim yaşıyor.

    Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamaları kapsamında başlattığı “İkinci yüzyılda da en büyük armağan: Türkiye Cumhuriyeti” projesini 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında unutulmayacak bir deneyime dönüştürdü. 25 Ekim itibarıyla Teknosa’nın mobil uygulamasına giren kullanıcılar, bu deneyime özel olarak hazırlanan sayfayı tıklayarak, yapay zeka teknolojisiyle hazırlanan görsel dünya ile Anıtkabir’i ziyaret edebiliyor. Ogilvy 4129 iş birliğiyle hazırlanan projede ziyaretçiler, Atatürk’ün kendi sesinden Cumhuriyet değerlerini vurgulayan sözlerini duyarak, Anıtkabir’de adım adım ilerliyor. Aslanlı Yol’dan başlayan bu deneyimde aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için verilen Milli Mücadele’nin önemli noktalarından Samsun, Çanakkale, İzmir ve İstanbul gibi şehirlerimize özel içerikler de var.
    Anıtkabir’in tamamı modellendi

    Anıtkabir’in tamamının modellendiği ve içinde gerçeğe yakın bir ziyaret hissi oluşturan uygulama teknolojisi hem Android hem iOs işletim sistemli cihazlarda Teknosa mobil uygulaması üzerinden kolaylıkla deneyimlenebiliyor. Teknosa, Blindlook ile yaptığı iş birliğiyle 101. yıl için hazırlanan özel deneyimi görme engelli kullanıcılar için de tanımlayıcı etiketler yöntemiyle erişilebilir kılıyor.
    Teknosa çalışanları Ata’nın huzurunda
    Teknosa çalışanları da 25 Ekim’de, Teknosa Dijital Ticaret ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Emre Kurtoğlu liderliğinde hem Atatürk’e minnet ve saygı ziyaretinde bulundu hem de uygulamayı birebir Anıtkabir’de deneyimledi.

  • Yeni bir bakteri türü bulundu

    Yeni bir bakteri türü bulundu

    Aydın’daki üniversitede çalışmalarını sürdüren akademisyenler, sürüngenlerin bağırsağında yaşayan Helicobacter cappadocius adı verilen yeni bir bakteri türünü buldu.

    ADÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, Prof. Dr. Nazan Üzüm ve Prof. Dr. Aziz Avcı’nın yer aldığı çalışmada Apathya cappadocica (Kayseri Kertenkelesi) ve Ophisops elegans (Tarla Kertenkelesi) isimli kertenkelelerin bağırsağında yaşadığı tespit edilen Helicobacter cinsine ait yeni bir tür bulundu. Söz konusu türe Helicobacter cappadocius ismi verilerek bu cinsin dünya genelindeki tür sayısı 85’e çıkarıldı.

  • Bilim tutkunlarını soğuk hava durduramadı

    Bilim tutkunlarını soğuk hava durduramadı

    Osmangazi Belediyesi’nin Bilim ve Amatör Astronomi Kulübü iş birliğinde düzenlediği ‘Köylerde Bilim Buluşmaları’nın üçüncüsü Soğukpınar Mahallesi’nde gerçekleşti. ‘Cumhuriyet Işığında Bilim’ temasıyla düzenlenen bilim buluşması, Soğukpınar Mahallesi Muhtarı Mehmet Şirin’in bölgenin tarihi ve doğası hakkında yaptığı bilgilendirme konuşması ile başladı. Etkinlik, gökyüzü meraklısı katılımcıların teleskopla Venüs gözlemi yapması ile devam etti. Venüs gözleminin ardından Emekli Bürokrat Vedat Atacan, ‘Atatürk ve Bilim’ konulu bir sunum yaptı. Sunumun ardından Tarihçi İlker Tankut, NOBEL Ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ı anlattı. Astrofotoğrafçı Eyüphan İzmirlioğlu ise astrofotoğrafçılık hakkında kısa bilgiler vererek galaksi ve nebula gibi gök nesneleriyle ilgili çektiği fotoğrafları göstererek, hikayelerini anlattı. Amatör astronom Arif Bozdemir’in gökyüzündeki bazı yıldız ve takımyıldızları tanıttığı etkinlikte, katılımcılar soğuk havaya rağmen ateş başında bilim dolu bir gece yaşadı.

    “Bu akşam bilimle cumhuriyeti birleştiriyoruz”
    Atatürk’ün cumhuriyeti bilimsel temeller üzerine kurduğunu ifade eden Bilim ve Amatör Astronomi Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Cem Özkan, “Bu köyü etkinlik için özellikle seçtik. Bu hafta, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlik haftası. Köylerde bilim buluşmaları etkinlik dizisinde bu hafta ‘Cumhuriyet Işığında Bilim’ teması üzerinden etkinlik yapmanın daha doğru olacağını düşündük. Çünkü cumhuriyetin felsefesiyle, bilimin kökleri aynı temelden gerçekleşiyor. Cumhuriyetin felsefesiyle, bilimin doğuşunun tarihi kökleri aynıdır. Atatürk, cumhuriyeti bilimsel temeller üzerine kurmuştur. Bilimsel yöntemi temel almıştır. Atatürk’ün cumhuriyeti kurduğu zaman ki etkinliklerin ve devrimlerin temelini biraz incelediğiniz zaman hepsinde bilimsel yöntemi görürsünüz. Biz de bu akşam bilimle cumhuriyeti birleştiriyoruz. Atatürk’ün bilim anlayışını ortaya koyuyoruz. Soğuk havaya rağmen etkinliğe katılanlar ile bilim dolu bir akşam yaşıyoruz” dedi.

    “Bir toplum eğitimsiz ve bilimsiz olduğu müddetçe karşı kuvvetin esiri olur”
    Emekli Bürokrat Vedat Atacan ise, “Atatürk’ü bizim toplumumuz asker, siyasetçi ve devrimci olarak tanır. Ancak onun bir de bilim yönü vardır. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, 1922 yılında Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış bir ülkenin lideri olarak, Bursa’ya geliyor. Bursa’da ilk kez şunu söylüyor. ‘Ben, askeri liseden itibaren bütün fikirlerimi ve düşüncelerimi Türkiye’nin kurtuluşundan sonra açıklıyorum’. O düşüncelerin içinde tek bir şey var diyor, o da eğitim ve bilim. Bir toplum eğitimsiz ve bilimsiz olduğu müddetçe herhangi bir karşı kuvvetin esiri olur” diye konuştu.

    “Bilimden giderek uzaklaşıyoruz”
    Köylerde Bilim Buluşmaları etkinliğini gerçekten önemsediklerini belirten Astrofotoğrafçı Kazım Eyüphan İzmirlioğlu da şunları söyledi:
    “Bilimden giderek uzaklaşıyoruz. Bilimi hatırlatmak, tekrar bu ortamı yaşatacak imkanı sunmak çok önemli. Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın’a, Bilim ve Amatör Astronomi Kulübü yetkililerine, Soğukpınar Mahallesi sakinlerine çok teşekkür ediyorum. Normal şartlar altında gözle görülmeyen ama aslında sürekli bizimle birlikte olan galaksi ve nebula gibi gök nesneleriyle ilgili çekilmiş fotoğraflarımı gösterip hikayelerini anlattım.”
    Etkinlikteki son konuşmayı yapan Tarihçi İlker Tankut, “Bugün köylerde bilim etkinliği kapsamında buradayız. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101’inci yılına doğru ilerliyoruz. Cumhuriyetin hazırladığı bilim ortamının sonucu olarak ülkemize bilim alanındaki ilk NOBEL gururunu yaşatan Aziz Sancar’ı anlattım” ifadelerini kullandı
    ‘Cumhuriyet Işığında Bilim’ temalı etkinlik Satürn gözlemiyle son buldu.

  • Yüksek performanslı GT 7 Pro modelini tanıttı

    Yüksek performanslı GT 7 Pro modelini tanıttı

    Akıllı telefon markası realme, yapay zeka alanındaki yenilikçi adımlarıyla GT 7 Pro modelini tanıttı. Global ölçekte yapay zekâda güçlü bir konum elde etmeyi amaçlayan marka, Qualcomm ve Google ile gerçekleştirdiği iş birlikleriyle bu alanda yeni bir dönemin kapısını aralıyor.

    Akıllı telefon markası realme, performans odaklı amiral gemisi GT 7 Pro modelini geçtiğimiz günlerde tanıttı. Marka, Qualcomm ve Google ile gerçekleştirdiği iş birlikleri sayesinde yapay zekanın sınırlarını zorlayarak mobil dünyada yeni bir AI çağının kapılarını aralıyor. Bu yenilikçi adımların bir parçası olan realme UI 6.0, kullanıcılara daha dinamik bir etkileşim sunarken akıcı bir tasarım ve üretici deneyimi bir arada sunuyor.

    Güçlü iş birlikleriyle yüksek performans hedefi
    Markanın Qualcomm ve Google ile iş birliği, AI inovasyonunda önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Qualcomm’un Snapdragon 8 Elite çip setiyle donatılan GT 7 Pro, bu sayede daha hızlı ve duyarlı bir performans sunuyor. Google’ın bulut tabanlı AI teknolojileri de cihazların işlevselliğini artırırken, kullanıcı deneyimini ileri seviyeye taşıyor.

    AI odaklı teknolojiler ile gelişmiş kullanıcı deneyimi
    Yüksek performans odaklı GT 7 Pro, verimlilik, görüntüleme ve oyun gibi alanlarda sunduğu AI destekli çözümlerle dikkat çekiyor. Model, ‘AI Sketch to Image’ özelliği ile kullanıcıların basit çizimlerini detaylı görsellere dönüştürerek üreticilik süreçlerini destekliyor. ‘AI Motion Deblur’ ve ‘AI Telephoto Ultra Clarity’ gibi fotoğraf özellikleri üst düzey netlik sağlarken, ‘AI Game Super Resolution’ teknolojisi oyun grafiklerinde daha yüksek çözünürlük sunuyor.

    Sürdürülebilir yapay zeka ekosistemi hedefi
    Markanın yeni NEXT AI Laboratuvarı, AI Verimliliği, AI Görüntüleme ve AI Oyun gibi üç ana alana odaklanarak, genç neslin üreticiliğini teşvik etmeyi hedefliyor. Bu platform, sadece teknoloji üretmeyi değil, uzun vadeli bir AI ekosistemi oluşturmayı amaçlıyor. Güçlü AI araçları ile kullanıcıların iş ve yaşam verimliliklerini artırması hedeflenirken, üretici fikirlerini de gerçeğe dönüştürmeleri teşvik ediliyor.

  • Depreme karşı güçleniyor

    Depreme karşı güçleniyor

    Depreme dayanıklı bir kent ve depremle etkin mücadele için çalışmalarını yoğunlaştıran Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, alanında uzman isimlerden oluşacak İl Yerel Deprem Kurulu kurmaya hazırlanıyor. Balıkesir Üniversitesi’nde bilimsel çalışma yürüten akademisyenler ile il meslek odaları, şehir plancıları ve mühendislerden oluşacak kurul, Balıkesir’in risk durum analizini yaparak, depreme dayanıklı binaların dönüşümü ve kentsel yenileme çalışmalarına öncülük edecek. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Balıkesir’i depreme dayanıklı hale dönüştürmek için Balıkesirli uzmanlarımızın öncülüğünde kararlılıkla çalışacağız” dedi.

    Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın başkanlığında, Deprem Risk Yönetimi, Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı bünyesinde İl Yerel Deprem Kurulu kuruluyor. Kurul, depreme hazırlık çalışmalarının izlenmesi ve değerlendirilmesi ile planlanacak çalışmalar hakkında yol haritası oluşturulmasına katkı sağlayacak. Balıkesir Planlama ve Kalkınma Ajansı ile Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden 5 öğretim üyesi, İnşaat Mühendisleri Odası Balıkesir Şubesi, Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir Temsilciliği ve Jeofizik Mühendisleri Odası Balıkesir Temsilciliğinin her birinden görevlendirilen ikişer kişiden olmak üzere toplam 12 üyeden oluşuyor.

    Kurulda yer alacak isimler ise şöyle; Balıkesir Üniversitesi İnşaat mühendisliğinde görev yapan Doç. Dr. Hasan Elçi, Dr. Öğretim üyesi Erkan Töre, Doç. Dr. Kaan Türker, Dr. Öğr. Üyesi Banu Yağcı, İnşaat Mühendisleri Odasından Gürkan Özcan, İsmail Eken, İnşaat Yüksek Mühendisi Gökhan Tığ, Jeofizik Mühendisi Akın Adıgüzel, Alper Maviengin, Jeoloji Mühendisi Gamze Girgin, Hasan Ali Demir, Şehir Plancısı Zozan Üçdağ
    “Depreme dayanıklı bir kent inşa edeceğiz” Kurula başkanlık edecek olan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Hedefimiz afetlere karşı dayanıklı bir Balıkesir. Deprem ülkemizin gerçeği, ileride olacak Marmara Depremi’nin ülkemiz için sonuçları olacak. Geçtiğimiz süreçte binlerce canımızı kaybettik. Bu acıların tekrar yaşanmaması için aklın ve bilimin ışığında hareket etmemiz gerekiyor. Balıkesir ölçeğinde yapmamız gerekenler konusunda çalışmalarımıza başladık. Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairemizi kurduk. Balıkesir Üniversitesi ve meslek odalarının katılımından oluşan İl Yerel Deprem Kurulunu kurduk. Balıkesir Planlama ve Kalkınma Ajansı’mızın da bu kurulla eşgüdümlü çalışmalarıyla bu süreci yürüteceğiz” dedi.

  • Yapay zeka can aldı

    Yapay zeka can aldı

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefer Darıcı, hızla yayılan yapay zeka ile ilgili ailelere uyarılarda bulundu. ABD’nin Florida eyaletinde meydana gelen yapay zeka kaynaklı intihar olayının altını çizen Darıcı, ebeveynler tarafından önlem alınmadığında intihar vakalarının artabileceğine dikkat çekti.
    Her geçen gün hızla gelişen ve ilerleyen yapay zekâ teknolojisi, beraberinde birçok tehlikeyi de getiriyor. Faydalarının yanı sıra zarara da neden olabilen yapay zekâ teknolojisi, birçok yaş grubu tarafından kullanılıyor.

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sefer Darıcı, geçtiğimiz gün gündeme gelen yapay zekâ kaynaklı intihar olayı ile ilgili açıklamalarda bulundu. 14 yaşındaki Sewell Setzer’ın yapay zeka tarafından üretilen karakter ile mesajlaştığını ve konuşmanın ardından intihar ettiğini ifade eden Doç. Dr. Darıcı, ailelere uyarılarda bulundu. Ebeveynlerin duygusal boşluğu doldurması gerektiğini ifade eden Darıcı, “Özellikle burada ailelere yönelik bir uyarıda bulunmak istiyorum. Çocukların duygusal ihtiyaçları, istekleri, aileleriyle kurmak istedikleri bağ çok farklı olabilir. Onlarla fiziksel olarak o bağı kurup, kuvvetlendirmek gerekiyor. Eğer aileler bu bağı kurmazsa tamamen dijitale çocuklarını emanet ederse bir müddet sonra maalesef bu tarzdaki vakalar yaşanabiliyor” ifadelerine yer verdi.

    “Kamuoyunu da şoke eden bir olaydı”
    Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Sefer Darıcı, Amerikan kamuoyunda en son meydana gelen intihar vakasıyla birlikte yapay zekanın sıklıkla tartışılmaya başlandığını ifade ederek,” Yapay zeka, Amerikan kamuoyunda en son meydana gelen intihar vakasıyla beraber sıklıkla tartışılmaya başlandı. Aslında kamuoyunu da şoke eden bir olaydı. Çünkü 14 yaşındaki bir çocuk yapay zeka ile oluşturulmuş karakterle konuşmasının ardından ailesinin iddiası bu görüşmenin ardından intihar ettiği şeklindeydi. Özellikle psikolojik açıdan farklı istek ve arzuları olan veya psikolojik açıdan duygusallık seviyesi farklı olan ve psikolojik ihtiyaçları farklı olan bireylerde yapay zekanın tıpkı bir karşısında sanki insan varmış gibi kendisiyle diyaloğa girmesi ve bunun ardından kendisini aslında farkında olmadan tetiklemesi de mümkün olabilir. Bu açıdan bakıldığında özellikle yapay zekanın çok büyük faydaları olduğu kadar zararlarını da görmekteyiz.

    İnsanlar özellikle birbirlerinden uzaklaştıkça, yalnızlık hissiyatı çok daha fazla ağır bastıkça kendisine zarar vermeyeceğini düşündüğü bir yapay zeka uygulamasını tercih ederek psikolojik olarak farklı durumlardan veya cevaplardan etkilenebilir. İnsanlar, duygusal olarak fikri anlamda veya etrafında yaşamış olduklarında çeşitli uyaranlara maruz kalarak bu onun fikri dünyasını, eylemlerini, davranışlarını tetikleyebilir. Bu durum aslında antropomorfizme etmek olarak ifade edilebiliyor. Yani karşımızdaki makineyi aslında bir nevi insanmış gibi düşünmemiz lazım. Bazı insanlar bunu hayvanlar için de yapabiliyor.

    Yani aynı insan gibi hareket ediyor veya insan gibi davranabiliyor. Bu durum yapay zeka içinde makinanın sanki gerçekten karşısında bir insan varmış gibi algılanması sonucunu doğurabilir. Çünkü sizinle sohbet eden, diyalog kuran, sorunlarını paylaşan, sanki kendisinin sorunları varmış gibi bunu paylaşabilen ve sizinle yazdıklarınız doğrultusunda irtibat kuran bir yapıdan bahsediyoruz. Algoritma aynı zamanda kişinin daha önceki gönderilerini, daha önceki yapay zekayla kurmuş olduğu iletişim biçimlerini de bildiği için karşıdaki kişiye ona göre cevaplar verebiliyor. Bazen duymasını istediği ve duymasını istediğini düşündüğü ama halüsinasyon yanıtlar da olabiliyor. Buna dikkat etmek lazım” dedi.
    “Çok daha büyük sıkıntılar doğurabilir”
    Yapay zekayla ilgili çok daha acı haberler duymamak için ailelerin küçük yaştaki çocuklarının bu etkileşimlerini kontrol etmesi gerektiğini söyleyen Darıcı, “Özellikle duygusal olarak açlığı olan insanlarda ve psikolojik olarak intihar durumlarına meyilli kişilerde bu durum çok daha büyük sıkıntılar doğurabilir. İnsanların günümüzde yalnızlaşması, çevresiyle olan diğer insanlarla olan bağlarını koparması, çeşitli problemlerden sosyal veya psikolojik problemlerden kaynaklanan nedenlerle insanların arasındaki fiziksel olarak etkileşimin azalması ve dijital teknolojiye etkileşimin çok daha fazla olmasının zararlarından bir tanesi de maalesef bu durum örnek verilebilir.

    Özellikle burada ailelere yönelik bir uyarıda bulunmak istiyorum. Çocukların duygusal ihtiyaçları, istekleri, aileleriyle kurmak istedikleri bağ çok farklı olabilir. Onlarla fiziksel olarak o bağı kurup, kuvvetlendirmek gerekiyor. Eğer aileler bu bağı kurmazsa tamamen dijitale çocuklarını emanet ederse bir müddet sonra maalesef bu tarzdaki vakalar yaşanabiliyor. Özellikle yapay zeka algoritmalarının bazı sürümlerinin henüz daha test aşamasındayken kullanıma başlanması, bunu doğuran en büyük etkenlerden bir tanesidir. İlerleyen süreçte bir yapay zekayla ilgili çok daha acı haberler duymamak için aileler küçük yaştaki çocuklarının bu etkileşimlerini kontrol etmeli. Herhangi bir sıkıntıda ve sorunda mutlaka uzmanlara başvurmalıdır” diye konuştu.

  • Uluslararası Robot Yarışması’nda başarı elde etti

    Uluslararası Robot Yarışması’nda başarı elde etti

    Kütahya Valisi Musa Işın, Nafi Güral Fen Lisesi’ni ziyaret ederek, uluslararası başarıya imza atan Doruk Cengiz bir araya geldi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği 16. Uluslararası Robot Yarışması’nda büyük bir başarı elde eden Doruk Cengiz, dünya birinciliği kazandığı dron tasarımını Vali Musa Işın’a tanıttı.
    17 ülkeden yaklaşık 6 bin 800 yarışmacının katıldığı yarışmada, Doruk Cengiz tasarladığı dron ile kendi kategorisinde 52 rakibiyle mücadele etti. Farklı zorluklara sahip toplam üç pistte yarışan Doruk, her aşamayı birincilikle tamamlayarak büyük bir başarıya imza attı. İlk 32, ilk 16 ve ilk 8 olmak üzere üç etapta gerçekleştirilen yarışlarda Doruk Cengiz, üstün performansı ile tüm etapları birincilikle tamamlayarak dünya birinciliğine ulaştı.
    Vali Musa Işın, Doruk Cengiz’in tasarladığı dronu inceleyerek kendisinden detaylı bilgi aldı. Genç öğrencinin başarısını tebrik eden Vali Işın, uluslararası arenada elde edilen bu büyük başarının hem öğrenci hem de okul adına gurur verici olduğunu belirtti.
    Cengiz’in kendi tasarladığı dron ile gerçekleştirdiği gösterisinin ardından Işın, öğretmenler odasında Okul Müdürü Murat Fazıl Akkoç, okul idarecileri ve öğretmenlerle bir araya gelerek sohbet etti.
    Ziyarette Vali Işın’a, Vali Yardımcısı Fikret Zaman ve Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit eşlik etti.