Kategori: Bitlis

  • Tatilcilerin uğrak mekanı

    Tatilcilerin uğrak mekanı

    Bitlis‘in Tatvan ilçesinin Van Gölü sahilleri hava sıcaklığının etkisiyle birlikte doldu taştı.
    Genellikle çevre il ve ilçelerden gelen on binlerce kişinin ziyaret akınına uğrayan Tatvan, sıcak havaların artması dolayısıyla tarihinin en kalabalık dönemini yaşıyor.

    3 bin 713 kilometrekare yüz ölçümüne sahip Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü kıyısında bulunan Tatvan sahil bandı, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde sıcaktan bunalan on binlerce misafiri ağırlıyor. Tatvan sahil bandında yaşanan yoğunluk, Akdeniz ve Ege sahillerini aratmıyor

  • Korkutan kirlilik

    Korkutan kirlilik

    Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırlarında bulunan ve dünyanın en büyük sodalı gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü, atık sular nedeniyle kirlilik ve kokudan geçilmemeye başlandı.
    Son zamanlarda yaşanan kuraklık ve akarsuların taşıdığı çöpler sebebiyle yok olmanın eşiğine gelen Van Gölü, vatandaşları korkuttu.

    Özellikle son yıllardaki yağışların azlığı, göl suyunun metrelerce çekilmesine neden oldu. Suyun çekilmesiyle birlikte özellikle yerleşim yerlerine yakın alanlardan kötü kokular yükselmeye başlarken, göl yüzeyinde ise bu kirliliğin ciddi boyuta ulaştığı gözlemlendi. Bitlis’in Tatvan ilçe sahilinde kötü kokuya neden olan bu kirlilik, hem doğal yaşamı hem de göldeki ekosistemi etkiliyor. Vatandaşlar ise korkutan kirliliği görünce yetkililere isyan etti.

  • Doğa harikası çöplüğe dönüştü

    Doğa harikası çöplüğe dönüştü

    Adilcevaz ilçe merkezine 8 kilometre mesafede bulunan ve Süphan Dağı’nın güney tarafındaki çanakta yer alan Aygır Gölü, göz kamaştıran doğal yapısı ve çevresindeki mesire yerleriyle yoğun ilgi görüyor.

    3,7 kilometrekare genişliğe sahip Aygır Gölü etrafı, pikniğe gelen vatandaşlardan geriye kalan çöplerden geçilmiyor. Ahmet Kılıç isimli vatandaş, Aygır Gölü’nün mükemmel bir yer olduğunu belirterek, “Burası bizim nefesimiz ama nefesimiz insanoğlu tarafından yok ediliyor. Buraya pikniğe gelenlere sesleniyorum, ya hiç gelmeyin veya çevremizi temiz bırakalım” dedi.

    Pikniğe gelen Hakan Bozkaya da, oksijen almak için Aygır Gölü’ne geldiklerini söyleyerek, “Buraya nefes almaya geldik, batırmaya gelmedik. En güzel temizlik kirletmemektir. Çevreye bakıyorum, durum içler acısı. Vicdanım el vermiyor, çöpleri toplamam gerekiyor” ifadelerini kullandı.

  • Yavru ayı araç sürücüsüne saldırdı

    Yavru ayı araç sürücüsüne saldırdı

    Dünyanın ikinci, Avrupa’nın ise en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü civarında yaşayan boz ayılar ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Her gün yerli ve yabancı yüzlerce turistin akın ettiği Nemrut Kalderası, doğal güzelliğinin yanı sıra boz ayılarıyla da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Nemrut Kalderası’nı gezmeye giden Zeki Ulaştan, yavru boz ayıları gördü. Aracının camını yarıya kadar indiren ve yavru ayıları cep telefonuyla görüntülemek isteyen Ulaştan, bir yavru ayının kendisine doğru saldırı hamlesini cep telefonu kamerasıyla kaydetti.

    Kaydedilen görüntüde ayı saldırısı sonucu bir anda paniklediğini ve korktuğunu ifade eden Zeki Ulaştan, aracıyla olay yerinden uzaklaştığını söyledi.

  • LGS birincisine tam altın

    LGS birincisine tam altın

    Yunus Ensari İlköğretim Okulu öğrencisi Yusuf Arda Akyürek, LGS sınavında tüm soruları doğru cevaplayarak Türkiye birincilerinden biri oldu. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında 500 tam puan alarak Türkiye birincisi olan Yusuf Arda Akyürek, Gebze TÜBİTAK Fen Lisesine gidecek.

    TÜBİTAK Fen Lisesindeki sınavı da başarıyla geçen Akyürek, kaydını yaptırarak lise eğitimini burada sürdürecek. Bu başarıya kayıtsız kalmayarak öğrenciyi evinde ziyaret eden Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutluk Özden, öğrenciyi tebrik ederek başarısının devamını diledi. Burada bir süre öğrenci ve ailesiyle sohbet eden Kaymakam Bingöl, Yusuf Arda Akyürek’e tam altın hediye ederek plaket takdim etti.

    Ziyaret toplu hatıra fotoğrafı çekilmesiyle birlikte sona erdi.

  • En geç kiraz hasadı Ahlat’ta yapılıyor

    En geç kiraz hasadı Ahlat’ta yapılıyor

    Türkiye’de kiraz hasadının bitmesinden 20 gün sonra Ahlat ilçesindeki 1950 rakımlı köylerde kiraz hasadı yeni başlıyor. Yüksek rakımdan dolayı Türkiye ortalamasından 20 gün sonra hasadına başlanan kiraz, ağustos ayı başına kadar toplanıyor. Gece ve gündüz oluşan sıcaklık farkları nedeniyle tadı ve aroması oldukça güzel olan Ahlat kirazı, iç piyasanın yanı sıra talebe göre bazı yıllar yurt dışı pazarına da sunuluyor.

    Ahlat İlçe Tarım ve Orman Müdürü Nihat Keskin, ilçenin Seyrantepe köyünde hasadı yeni başlayan kiraz bahçelerini ziyaret etti. Kiraz hasadı hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Keskin, Türkiye’de kiraz hasadının bittiği bir dönemde Ahlat’ın yüksek rakımlı köylerinde kiraz hasadının başladığını söyledi. Keskin, “Ahlat ilçemizin önemli kiraz üreticilerinden Ali Rıza Çağlar’ın ilçemize bağlı Seyrantepe köyündeki bahçesindeyiz. Bahçemizin bulunduğu yerin yüksekliği yaklaşık 1950 metre. Zira ülkemizden en geç hasadı yapılan kirazlardan birisi de içinde bulunduğumuz Seyrantepe köyünde gerçekleşmektedir. Hasadına dün için başlanılan bahçemizde yaklaşık 10 gün daha hasat devam edecektir.

     

    Bahçemiz 12 dekar büyüklüğünde olup 800 adet yarı bodur ‘Ziraat 900’ çeşidiyle kiraz yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu yıl beklediğim rekolte yaklaşık 25 tondur. Rakımın yüksek olmasından dolayı, gece gündüz sıcaklık farkı, hasadın bu sezona sarkması ve çeşitten kaynaklı özelliklerden dolayı elde ettiğimiz kirazın tat ve aroması, iriliği daha farklı yerlerde hasat edilen kiraz çeşitlerine göre daha üst seviyededir. Hasat ettiğimiz ürünlerimizi özellikle kendi ilimiz başta olmak üzere civar illere satışını yaparak tüketicilerin sofrasına kadar göndermekteyiz” dedi.

    Kiraz üreticisi Ali Rıza Çağlar da, 20 yıl önce bahçeyi kurduğunu belirterek, “Bahçemde 800 ağaç mevcut. Rakım yüksekliğinden dolayı geç olgunlaşan kirazlarımızı yeni toplamaya başladık. Türkiye genelinde her yerde bittikten sonra bizde kiraz hasadı başlıyor. Kiraz kalitemiz çok iyi, çevre illerimize satmaktayız. Gece ve gündüz sıcaklıklarında ciddi bir farklılık olduğu için kirazlarımızın tat ve aromaları çok güzel ve farklı oluyor. Geçen yıla nazaran ürünümüz 2 kat daha fazla, çok memnunuz” diye konuştu.

  • Nemrut kalderasında hortum

    Nemrut kalderasında hortum

    Görenlere korku dolu anlar yaşatan ve metrelerce yükseklikte ortaya çıkan hortum kameralarca kaydedildi. Öğle saatlerinde fırtına sonrası oluşan hortum cep telefonu kamerasına yansıdı.

    Vatandaşlar tarafından cep telefonuna kaydedilen görüntülerde hortumun metrelerce yükseklikte olduğu görüldü. Dakikalarca süren hortum korkuya neden oldu.

  • Nemrut kalderasında hortum

    Nemrut kalderasında hortum

    Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan dünyanın en büyük ikinci krater gölüne sahip olan Nemrut kalderasındaki dev hortum kameralara saniye saniye yansıdı.

    Görenlere korku dolu anlar yaşatan ve metrelerce yükseklikte ortaya çıkan hortum kameralarca kaydedildi. Öğle saatlerinde fırtına sonrası oluşan hortum cep telefonu kamerasına yansıdı. Vatandaşlar tarafından cep telefonuna kaydedilen görüntülerde hortumun metrelerce yükseklikte olduğu görüldü. Dakikalarca süren hortum korkuya neden oldu.

  • Keşfedilmeyi bekleyen koylara dalış

    Keşfedilmeyi bekleyen koylara dalış

    Bitlis’in Tatvan ilçesinde Venuma Dağcılık ve Su Altı Sporları Topluluğu üyeleri tarafından Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün keşfedilmeyi bekleyen koylarına tüpsüz dalış gerçekleştirildi.
    Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük ikinci krateri olan, Tatvan ilçesinin 2 bin 247 rakımındaki Nemrut Krater Gölü’ne tüpsüz dalış gerçekleştiren Venuma Dağcılık ve Su Altı Sporları Topluluğu üyeleri, bölgenin doğal güzelliklerine dikkat etmek için bu kez de Van Gölü’nün keşfedilmeyi bekleyen koylarına dalış gerçekleştirdi.

    Van Gölü’nün Tatvan ilçe sınırında yer alan koyları keşfe çıkan grup üyeleri, doğal güzelliğiyle kendine hayran bırakan Adabağ köyü sahilindeki koya dalış yaptı. Grup üyelerinin dalışlar esnasında su altı ve mağarayı andıran koyun içinden aldıkları görüntüler ise doğal güzelliği ortaya çıkardı. Derinliklerinde birçok kuş yuvasının yer aldığı koy, buz mağarasını andıran görüntüsüyle kendine hayran bıraktı.

    Öte yandan, masmavi görüntüsüyle büyüleyen Van Gölü’nün su altı kameralarına yansıyan görüntülerinde ise gölün yüzeyinin aksine su altının gelişi güzel atılan çöplerden dolayı bir hayli kirli olduğu gözlemlendi.

    Gönüllü üyeleriyle birlikte daha önce farklı birçok şehirdeki deniz ve göle dalış gerçekleştirdiklerini belirten Venuma Dağcılık ve Su Altı Sporları Topluluğu yöneticilerinden Emrullah Tüzün, bölgede özellikle su altı dalışları açısından keşfedilmeyi bekleyen birçok doğal güzelliğin bulunduğunu söyledi. Geçtiğimiz günlerde dünyanın ikinci büyük krateri olan Nemrut Krater Gölü’ne tüpsüz dalış gerçekleştirdikten sonra bu kez de Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’ne dalış gerçekleştirdiklerini belirten Tüzün, “Nemrut Krateri gerçekten muhteşem bir yerdi. Özellikle su altı dalışları için bulunmaz muazzam bir yer. Dalışlarımızda da bunu bizzat gördük.

    En kısa sürede yeni dalışlar için de hazırlıklar yapacağız. Bu haftada Nemrut Krateri sonrası Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nün keşfedilmeyi bekleyen koylarına bir dalış ve yüzme etkinliği gerçekleştirdik. Van Gölü kıyısında gerçekten keşfedilmeyi bekleyen sayısız koy var.

    Bugün dalış yaptığımız bu koyda bunlardan sadece biri. Adabağ köyü mevkiindeki bu koy adeta bir buz mağarasını andırıyor. Derinliklerine doğru ilerledikçe içerisinde kuş yuvaları olduğunu gördük. Doğal görüntüsüyle bizleri kendine hayran bıraktı.

    Biz burayı gerçekten çok beğendik. Herkesi mutlaka bu eşsiz koyları ziyaret etmeye, dalışlar yapmaya davet ediyoruz. Bu bölgede benzer sayısız doğal güzellik var ve hepsi keşfedilmeyi bekliyor. Bizler de topluluk olarak imkanlar dahilinde bu doğal güzellikleri önce tek tek keşfetmeyi ve keşfettikten sonra ise bu doğal güzelliklere dikkat çekmeyi hedefliyoruz. Buralar keşfedilip tanıtıldıkça inanıyorum ki daha çok ziyaretçi ve turist alacak.

    Bu anlamda bizler de buna bir nebze olsun katkı sunabilmenin gayreti içindeyiz” diye konuştu.
    Topluluk üyelerinden Mehmet Okay da, Van Gölü’nün başlı başına bölgenin keşfedilmeyi bekleyen birçok doğal güzelliğini bünyesinde barındırdığını, koyların da bunlardan sadece biri olduğunu vurguladı. Bölgenin özellikle su altı dalışlarına çok uygun olduğunu kaydeden Okay, profesyonel su altı dalışçılarını bölgeyi keşfetmeye davet etti.
    Havadan da görüntülenen Van Gölü kıyısındaki koy, doğal güzelliğiyle kendine hayran bıraktı.

  • İlk kez bağlanmış tüpleri açma operasyonu

    İlk kez bağlanmış tüpleri açma operasyonu

    Sezaryen doğumdan sonra hamile kalmamak için tüplerini bağlatan kadınlar, daha sonra çocuk sahibi olmak isterse tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olabiliyordu. Tubal reanastomoz operasyonu, tüpleri bağlanan kadınlara yeniden doğal yollardan çocuk sahibi olma imkanı sunuyor. Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesinde görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ömer Faruk Öz ve Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan’ın beraber girdiği tubal reanastomoz (bağlanmış tüpleri açma) operasyonu başarıyla gerçekleştirdi.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ömer Faruk Öz, “Tubal reanastomoz işlemi genellikle sezaryen sırasında bağlanmış tüpleri açmak için yapılan ve yaklaşık 2-3 saat arası süren cerrahi bir uygulamadır. Hastanın muhtemel başka doğurganlık sorunu olmadığından, gebelik başarı oranları genellikle yüksektir. Bununla birlikte, tüplerin büyük bölümünün çıkartıldığı, önemli adezyonların (yapışıklıkların) veya endometriozisin olduğu durumlarda gebelik oranları daha düşük olabilir. Tubal reanastomoz sonrası gebelik elde etme oranında anne yaşı önemli bir faktördür. İşlem sonrası bu oran 35 yaş altında yaklaşık yüzde 70-80 arasıyken; 40 yaşından sonra yüzde 30-40 civarındadır.

    Tüplerin açılması işlemini takiben, hastalar genellikle aynı gün veya bir gece yatıştan sonra evlerine dönebilirler. Yaranın iyileşmesi için bir hafta veya 10 gün arasında dinlenmek yeterlidir. Bu süreden sonra çoğu hasta işine dönebilir veya rahat bir şekilde günlük yaşam aktivitelerine devam edebilir. Tubal reanastomoz işleminin avantajı, ek tıbbi tedaviye gerek kalmaksızın her ay veya istenilen sayıda gebelik denemesine imkan sağlamasıdır. Operasyon sonrası gebelik için 2 ay beklenilmelidir” dedi.