Kategori: Burdur

  • Aynı anda iki farklı yerde arazi yangını

    Aynı anda iki farklı yerde arazi yangını

    Burdur’un Çeltikçi ilçesine bağlı Kuzköy mevkiinde henüz sebebi öğrenilemeyen bir nedenle 300 metre mesafeli iki farklı arazide yangın çıktı. Alevleri görenlerin 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin yaptığı müdahale sonrası yangın büyümeden söndürüldü.

    Çıkan arazi yangınında yarım dekarlık ve 2 dekarlık iki buğday tarlası yandı.

  • Oltaya 2 metrelik yayın balığı takıldı

    Oltaya 2 metrelik yayın balığı takıldı

    Yapraklı Barajı’nda sazan avına çıkan Osman Güven, Burak Tolga Güven ve Mert Tezcan, yaklaşık 2 metre uzunluğunda, 51 kilogram ağırlığında yayın balığı yakaladı. Oltalarına sazan balığı takılmasını beklerken 51 kiloluk yayın balığı takılan üç arkadaşın yaşadıkları şok kameralara yansıdı.

    Balığı güçlükle kenara çekebilen Osman Güven, “Daha önce aynı yerde 42 kiloluk bir yayın balığı yakalamıştık. Şimdi ise 51 kiloluk bir balık takıldı oltamıza. Ben daha önce bundan daha büyük bir balık yakalandığını duymadım burada. Gölhisar’ın rekorunu kırdığımızı düşünüyorum” dedi.

    Balığı karaya çıkardıktan sonra bol bol fotoğraf çekilen üç arkadaş, görüntüleri sosyal medya hesaplarında paylaştı.

  • Yangında 1 hektar alan yandı

    Yangında 1 hektar alan yandı

    Burdur’un Bucak ilçesi Kestel köyünde çıkan orman yangını havadan ve karadan müdahale ile kontrol altına alındı. Yangın sonucu 1 hektar ormanlık alan kül oldu. Yangın, saat 15.00 sıralarında Bucak ilçesi Kestel köyünde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, ormanlık alanda henüz bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı.

    Dumanları gören köylülerin ihbarı üzerine bölgeye itfaiye, Orman İşletme arazözleri ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekiplerin müdahalesinin yetersiz kalması sonucu bölgeye Antalya Orman Bölge Müdürlüğünden uçak ve helikopter sevk edildi. Ekiplerin yaklaşık bir buçuk saat süren çalışmalarının ardından yangın kontrol altına alındı. Çıkan yangına 4 uçak, 1 helikopter, 7 arazöz, 2 su tankeri ve itfaiye ekiplerince müdahale etti. Yangında 1 hektar ormanlık alan yandı.

  • “Ayakta ölmek diz üstünde yaşamaktan daha onurludur”

    “Ayakta ölmek diz üstünde yaşamaktan daha onurludur”

    Fetullahçı Terör Örgütü(FETÖ) tarafından 15 Temmuz 2016 yılında düzenlenen hain darbe girişiminin engellenmesinin 7. Yılında Burdur’da Şehitleri ve gazileri anma programı düzenlendi. Gazi Caddesi üzerinde gerçekleştirilen kortej yürüyüşü sonrasında Cumhuriyet Meydanı’nda toplanıldı.
    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan Cumhuriyet Meydanı’nda ki etkinlik Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
    Burdur’da sağlık personeli olarak görev yapan 15 Temmuz Şehidi Ömer Halisdemir’in kız kardeşi Elif Serin ,etkinlikte yaptığı konuşmada aradan geçen 7 yılın kendilerine bir asır gibi geldiğini dile getirdi. Elif Serin, “ Ömer 1974 yılında Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Çukurköyü kasabasında dünyaya geldi. Ailemizin üçüncü, babamın yedinci çocuğundan en kıymetlisiydi. Çok çalışkandı, babamın sağ koluydu. Bunu yanı sıra küçükken en çok kavga ettiğim Ömer’di, hiç geçinemezdik. Ama büyüdüğümüzde birbirimizin destekçisi olduk. Çocukken babamızdan bir şey isteyeceğimiz zaman ya Ömer’e söylerdik ya anamıza söylerdik. Ömer babamın en çok güvendiği, evladıydı.

    Ömer bizim ailemizin temek taşıydı. Ailemizi kollayan, çekip çevirendi. Her ailede bir kilit isim olur, evin temelini tutar ya Ömer de bizim temel taşımızdı. Ta ki 15 Temmuz 2016’ya kadar. Bizim temel taşımız yerinden söküldü. Bizlere onuru, gururu yaşattı. Lakin büyük bir özlem ve eksikliğin hissedildiği koskaca bir boşluk bıraktı. Her zaman “Bacım bir çay koy da içelim” diye demlettiğin o çok sevdiğin çaylar çoktan demini aldı. Evet ailemiz için büyük bir gurur ama biz o gururun özlem yerindeyiz. Rabbim ülkemize bir daha böyle bir hainlik göstermesin. Ömer inşallah peygamber efendimize komşudur. Ayakta ölmek diz üstü yaşamaktan daha onurludur. Ne mutlu vatan için can feda” dedi.

    Burdur Valisi Ali Arslantaş ise konuşmasında; “Allah bu millete bir daha 15 Temmuz benzeri ihanetler yaşatmasın!” Yedi yıl önce bu gece şehadet şerbetini içen ve inşallah peygamberimize komşu olan 251 şehidimizin mekanları cennet olsun. Allah Türk’ü korusun ve yüceltsin.” açıklamasında bulundu.
    Anma etkinlikleri Türkiye Yüzyılı Koşu Yarışması’nda dereceye giren öğrencilerin Sancak Teslim Töreni, şiir ve oratoryo gösterileri, mehteran gösterisi ve ilahi dinletisi ile devam etti.
    Anma etkinlikleri yemek ikramı ile sona erdi.

  • Burdur’da anız yangını

    Burdur’da anız yangını

    Yangın Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Karapınar Köyü’nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, köyde bulunan bir arazide henüz sebebi bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevleri görenlerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi.

    Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürülen yangında 3 dönüm arazi yanarak kül oldu.

  • “Hiçbir önlem almamışlar”

    “Hiçbir önlem almamışlar”

    1 Temmuz’da ailesi ile birlikte Denizli’nin Çivril ilçesinden Salda Gölü’ne gelen ve kardeşiyle girdiği Salda Gölü’nde akıntıya kapılarak gözden kaybolan İlayda Nur Kılıç (13) Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Müdürlüğü ekiplerinin göl içinde yaklaşık 45 dakika süren arama faaliyetleri sonunda sahilden 35-40 metre açıkta 12 metre derinlikte bulundu. Ekipler tarafından sahile çıkarılarak Yeşilova Devlet Hastanesi’ne kaldırılan İlayda Nur Kılıç hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Kılıç’ın cenazesi otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.

    Baba Erol Kılıç: “Hiçbir önlem alınmamıştı”

    Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu önünde kızının cenazesini almayı bekleyen acılı baba Erol Kılıç, gölde hiçbir önlemin alınmadığını ve göle girdikleri yerin yasaklı olduğunu kimsenin onlara bildirmediğini ileri sürdü. Göle yasaklı bölgeden değil halk plajından girdiklerini iddia eden baba Kılıç, “Bize kimse yasak olduğunu söylemedi; ‘oraya çocuk götürmeyin, çocuklarınızı oraya sokmayın, perişan olursunuz.’ Burdur’da bir tane dalgıç yok mu? Antalya’dan geldi dalgıçlar. Geç kalındı. 10 metre ilerdeydi yavrum. 10 metre ilerden kimse çıkaramadı çocuğumu. Kimse yoktu. Günübirlik gitmiştik bayram tatili için. Bilsek gider miyiz? Yasak olsa gider miyiz? Benim 10 yaşında, 8 yaşında çocuklarım da vardı, herkesin çocuğu vardı” diyerek tepki gösterdi.

    İlayda Nur Kılıç’ın cenazesi baba Erol Kılıç tarafından teslim alınarak defnedilmek üzere Denizli’nin Çivril ilçesine götürüldü.

  • Kavga sırasında tartıştığı gencin bacağını ısırdı

    Kavga sırasında tartıştığı gencin bacağını ısırdı

    Burdur’da meydana gelen trafik kazasının ardından kazazede yakınları birbirine girdi.

    Kaza, saat 21.15 sıralarında Burdur’un Aydınlıkevler Mahallesi Milli Egemenlik Caddesi’nde meydana geldi.

    Emrah K. (26) idaresindeki motosiklet ile Şerife Y. idaresindeki  otomobille çarpıştı.

    Çarpışmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü Emrah K. ve arkasında yolcu olarak bulunan İsmail A.(21) yere düşerek yaralandı.

    Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar sağlık ekiplerini yaptığı ilk müdahale sonrası Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Kaza sonrası kazazede yakınları olay yerine gelerek sözlü olarak tartışmaya başladı. Taraflar arasında çıkan sözlü tartışma bir anda kavgaya dönüşürken olay yerine çok sayıda takviye polis ekibi sevk edildi.

    Kavga esnasında, kameralara ilginç bir görüntü de takıldı.

    Kavganın taraflarından birinin, bir gencin bacağını ısırdığı an böyle görüntülendi.

    Olay yerine gelen takviye polis ekiplerinin müdahalesi ile güçlükle ayrılan taraflar olay yerinde sağlık ekiplerinin yaptığı müdahale sonrasında polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

    Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.

     

  • Elektrikli amfibi botlarla gölde güvenlik sağlanıyor

    Elektrikli amfibi botlarla gölde güvenlik sağlanıyor

    Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü ilçe ekonomisine de büyük katkı sağlıyor.
    İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı devriye ekipleri Salda Gölü sahillerinde atlı birlikleri, 8X8 amfibik UTV’li birlikleri ile ve göl üzerinde ise elektrikli amfibi botları ile devriye görevi yaparak hem bölgenin güvenliğini sağlıyor hem de turistlerin büyük ilgisini görüyor.


    Salda Gölü Bayrama Hazır

    Kurban Bayramı’nın yaklaşması ve havaların ısınması ile birlikte birçok ziyaretçiyi ağırlayacak olan Salda Gölü’nde Yeşilova Kaymakamlığı ve İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından tüm tedbirler alınmış vaziyette. Beyaz adalar olarak bilinen bölgeye Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Salda Gölü’nün yapısını bozmayacak şekilde ziyaretçilerin vakit geçirip fotoğraf çekilebileceği bir alan hazırlandı. Kameralar, güvenlik görevlileri ve Jandarma ekipleri tarafından kontrol edilen bu alan dumansız hava sahası olduğundan ziyaretçilerine temiz bir ortam hazırlıyor.
    Yeşilova Kaymakamı Erdem Yenisoy, Salda Gölü’nde alınan önlemler hakkında yaptığı açıklamasında; “ Gerçekten cennet vatan ülkemizin apayrı bir bölgesi olan Yeşilova ilçesinde Salda Gölü’nde Bayram öncesi gerekli tüm tedbirler alınmış durumda. Salda Gölü’nün Saldivler diye nitelendirilen Beyaz Adalar kısmı Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak koruma altına alındı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ve Valiliğimiz tarafından tüm önlemler hat safhada alınmış durumda. Burayı dumansız ve egzozsuz hava sahası olarak nitelendirebiliriz. Burada sahili korumak amacıyla kurulan bariyerler mevcut. Bu bariyerlerden ileriye geçişler yasak. Ama turistlerimizin de özellikle en çok ilgi gösterdiği yer burası.” dedi.


    Salda Gölü’nde yapılaşma minimum seviyede

    Salda Gölü’nü korumak amacıyla buranın doğasına uyum gösterecek şekilde minimum seviyede yapılaşma olduğunu dile getiren Kaymakam Yenisoy; “ Burada yapılaşma minimum seviyede. Bir kafeteryamız, lavabo kısmımız, lokanta kısmımız, yönetim ofisimiz ve mescitlerimiz mevcut. Onun dışında Burada yapılaşma tamamen minimum düzeyde. Şu anda bayram öncesi olmasına rağmen büyük bir yoğunluk başladı aslında sezon açıldı burada. Turistlerimizin özellikle günübirlik gelip fotoğraf çektirip, kafeteryada biraz vakit geçirip ayrıldıkları bir yer. Ayrıca tabiat parkı ve halk plajı bölgemizde var. Oralarda da ayrı ayrı kendi yapısına uygun tamamen Salda ile özdeşleşmiş yapılar mevcut.” açıklamasında bulundu.


    Asayiş bakımından tüm tedbirlerimizi aldık

    Salda Gölü’ne gelecek ziyaretçilerin güvenliğini sağlamak amacıyla tüm asayiş tedbirlerini aldıklarını da belirten Yeşilova Kaymakamı Erdem Yenisoy; “Asayiş açısından özellikler burada yaz dönemlerinde Jandarma tarafından atlı birliklerimiz var. Hem biraz görsele hitap ettiği için, Salda’ya yakışır bir düzeyde hem koruma sağlayıp, hem de turistler açısından ilgi çekici oluyor. Şu an Beyaz Adalar mevkiinde bu durumdayız. Geçmiş yıllara da bakarsak şu an Salda Gölü en korunaklı ve en güzel haliyle tüm misafirlerini buraya bekliyor.” sözlerini sarf etti.

    Salda Gölü’ne Bilim Merkezi Kuruluyor

    Salda Gölü’nde araştırmalar yapabilmek amacıyla Bilim Merkezi kurulacağını dile getiren Kaymakam Yenisoy; “ Beyaz Adalar olarak adlandırılan ve koruma altında olan yere Salda Bilim Merkezi kuruluyor. Yaklaşık 23 Milyon TL’lik bir proje olacak. Bu yıl bakanlığımız tarafından bitirilmesi planlanıyor. Burada ki bölge Mars gezegeninin yüzeyi ile benzerlik gösterdiği için ulusal ve uluslararası alanda bilim insanlarına da çok fazla ev sahipliği yapacak. Bu alanda da yine Salda farkındalığı ön plana çıkacak.” dedi.

    İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı devriye ekipleri Salda Gölü sahillerinde atlı birlikleri, 8X8 amfibik UTV’li birlikleri ile ve göl üzerinde ise elektrikli amfibi botları ile devriye atarak hem bölgenin güvenliğini sağlıyor hem de turistlerin büyük ilgisini görüyor.

  • Burdur’da tarihi eser operasyonu

    Burdur’da tarihi eser operasyonu

    Burdur İl Jandarma Komutanlığı unsurları tarafından Bucak Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak yürütülen çalışmalar çerçevesinde Bucak mülki sınırları içerisinde şehirlerarası otobüste yolculuk yapan Ö.A. isimli şahsın çantasında ve üzerinde yapılan adli aramada 14 adet sikke, 1 adet yüzük, olmak üzere toplam 15 adet tarihi eser,

    Burdur Antalya karayolu üzerinde durdurulan bir araçta ve araç içerisinde bulunan Z.U. isimli şahsın üzerinde yapılan adli aramada ise tarihi eser olduğu tespit edilen Roma, Bizans ve İslami dönemlere ait 110 adet sikke, 2 adet heykel, 1 adet obje olmak üzere toplam 113 adet tarihi eser, ele geçirildi.

    Bucak Cumhuriyet Savcısının kararı ile ele geçirilen tarihi eserler Burdur Müze Müdürlüğüne teslim edildi. Ö.A ve Z.U isimli şüpheliler hakkında ise işlem başlatıldı.

  • 15 milyon gül yaprağından oluşuyor

    15 milyon gül yaprağından oluşuyor

    Burdur’un Ağlasun İlçesinde gül yetiştiriciliği ve gül yağı işletmeciliği yapan Ertaş Ailesi de bunlardan biri. Dedelerinden kalma mesleği 3 nesildir devam ettiren aile hem kendi bahçelerine diktikleri, hem de köylülerden aldıkları gülleri yine dedelerinden kalma kendi fabrikalarında işleyerek geçimlerini sürdürüyorlar.

    Ağlasun’da hem gül yetiştiriciliği yapan hem de bölgedeki gülleri fabrikasında işleyen Ziraat Mühendisi Sefa Ertaş; “Gül yağı fabrikamız var. Aynı zamanda bölgede gül üretimi yapıyoruz. Yaklaşık 500 dönüme yakın gül bahçemiz var. Isparta gülü üretiyoruz. Gülümüz diktikten itibaren bir yıl içerisinde hasat yapmaya hazır hale geliyor. Mayıs ayında hasadımız başlar, haziran ayında biter. Bir aylık bir toplanma süreci olur. Bu bir ay içerisinde her gün gül toplarız. Bu gülleri hem kendi bahçelerimizden toplayıp hem de köylü halkımızdan alarak kendi gül yağı fabrikamızda işleriz. Bu güller Burdur ve Isparta’da yetişiyor sadece. Bunun nedeni de bölgenin iklim şartlarından kaynaklanıyor. Türkiye’nin her yerinde bu gül yetiştirilebilir ancak kaliteli yağ ve kaliteli gül suyu, gül mayası gibi ürünleri alabilmemiz için bu bölgenin iklim şartları daha uygundur” açıklamasında bulundu.

    Gülü seven dikenine katlanır

    Gül üreticisi Fatma Kazan ise gül yetiştirmenin zorluklarından bahsettiği konuşmasında; “Biz çiftçilik ile uğraşıyoruz, gül yetiştiriyoruz. Gülü yetiştirirken budanması, dibinin çapalanması, gübrelenmesi, ilaçlanması gibi zorlukları var. Gülleri toplarken ise ne kadar çok çalışan olursa o kadar kolay oluyor. Tabi gülü toplarken ellerimize diken batıyor ama gülü seven dikenine katlanır. Para kazanmamız için mecburen bunlara katlanmak zorundayız. Bazen karşımıza yılan çıkıyor, kertenkele çıkıyor biz onlardan onlar bizden korkup kaçıyor. Ama yapacak bir şey yok çalışmaya devam ediyoruz” sözlerini sarf etti.

    Önceden günde 50 ton gül işlerdik şimdi ise ayda 50 ton işleyebiliyoruz

    Üç kuşaktır gül yetiştirip yağını çıkaran Yüksel Ertaş; “Bu meslek bize atadan kalma bir meslek. Zamanında bizim atalarımız, dedelerimiz 12 kiloluk ibrik kazanlarda kaynatıyorlardı gülü. Odunla, su fıçısıyla yani ilkel yöntemler kullanıyorlardı. Ama şimdi artık son yıllarda biraz daha değişti. Fueloil ile buhar ile güllerimizi kaynatıyoruz. 1989 yılından beri aynı şekilde bu işi yapmaya devam ediyoruz. Tabi bu yıllarda biraz güllerde ama hava şartlarından ama iklimden dolayı gül ürünlerinin biraz rekoltelerinin düşük olduğu, ürünlerin az olduğu tespit edildi. Ama biz yine de üretime devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Eskiden günde 50 ton gül işliyorduk ancak şimdi iklimsel değişikliklerden dolayı ayda 50 ton gül işleyebiliyoruz..” dedi.

    “60 yıldır burada gül üretiyoruz”

    Gül deyince akla hep Isparta’nın geldiğini ancak Burdur’da da yıllardı gül üretimi yapıldığını dile getiren Ertaş; “Gül üretimi Isparta’nın Dere mahallesinde başlatılmış. Tabi ondan sonrada Burdur’da da üretilmeye başlanmış. Çünkü Burdur- Isparta arasında 25 kilometre bir fark var. İklim de benzer olduğu için iki yerde de yetiştirilebiliyor. Gül üretimi rakımın 950 ile 1250 arasında olduğu yerde yapılıyor. Gül toplama işlemi sabah günün ağarması ile başlar en geç saat 10 a kadar biter. Çünkü öğlen sıcağına kaldığında uçucu yağ olduğu için gülün yağı uçar, rekoltesi düşer. Onun için göller yöresinde aynı Isparta’da olduğu gibi Burdur’da da gül yetiştirilir. Burdur bilinmiyor ama çok eskiden beri yani neredeyse 60 yıldır burada da mazisi var.” şeklinde konuştu.


    “4 ton gülden 1 litre gül yağı”

    Hasat döngüsünün nasıl olduğunu da anlatan Ertaş; “Ürünlerimizi sabah 05.00 gibi toplamaya başlıyoruz. Hem Yeşilbaş Kasabamızda hem de kendi bahçelerimizde toplayıp kantarlarımızda topladığımız gülleri saat 12.00- 13.00 gibi fabrikamızda bulunan kazanlarımıza dolduruyoruz. Bu kazanlarımız bakırdır çünkü ateşte daha çabuk ısınıyor daha geç soğuyor. Bir kazan bir buçuk ton su 500 kilo da gül basıyoruz. Burada güller iki buçuk saat kısık ateşte buhar ile kaynıyor. Oradan çıkan yağlı suyu damıtma sistemi ile damıtarak 2 ton olana kadar bekliyoruz. 2 ton yağlı suya ulaştığımızda tekrar kazana aktararak tekrar kaynatıyoruz ve gül yağını elde ediyoruz. 4 ton gülden 1 litre gül yağı elde ediyoruz. Bu da 15 milyon gül yaprağına tekabül ediyor. Yine aynı şekilde 1 litre gül suyu alabilmek için de 1 ton gül yaprağı işliyoruz” dedi.

    Oldukça zahmetli olan gülyağı çıkarma işlemi sezonun iyi geçmesi durumunda üreticinin de yüzünü güldürüyor. 2023 yılı gülçiçeği fiyatlarının Ekim ayında açıklanması beklenirken gülyağı geçtiğimiz yı litresi 10 bin euroya kadar alıcı bulmuştu.