Kategori: Burdur

  • Burdur’da karşıdan karşıya geçerken otomobil çarptı

    Burdur’da karşıdan karşıya geçerken otomobil çarptı

    Kaza, bugün Burdur Antalya Karayolu Bucak ilçesi Seydiköy mevkiinde meydana geldi.

    Keziban Meke isimli kadına, karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı sırada Mustafa Hamit Ç. idaresindeki otomobil çarptı. Kazayı görenlerin 112 Acil Çağrı Merkezine durumu bildirmesi üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza mahalline gelen sağlık ekipleri, yerde yatan Meke’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Savcının incelemesinin ardından Meke’nin cenazesi Bucak Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, otomobil sürücüsü gözaltına alındı.

  • Anne ve kızı için koruma kararı

    Anne ve kızı için koruma kararı

    Burdur’da temizlik yapmak için kızı ve kızının arkadaşlarıyla gittiği iş yerinde, kızının arkadaşının halası olduğu iddia edilen Ş.A. tarafından hakarete uğrayan, daha sonra iş çıkışında kızı ile birlikte eve giderken Ş.A. ve E.B. tarafından araç ile takip edilip sokak ortasında darbedilen Gülbiye Cesuroğlu, darp raporu alarak şikayetçi olmuştu. 29 Aralık 2022 tarihinde Burdur Adliyesinde görülen davada, Gülbiye Cesuroğlu için 5 ay süre ile koruma kararı çıkarıldı.

    “Dışarı çıktığımda biri beni takip ediyormuş gibi hissediyorum”

    Yaşadığı travmayı atlatamayan Gülbiye Cesuroğlu, “Bir ay önce sokağımızda bir darp olayı geçti başımdan. Konu ile ilgili soruşturma devam ediyor. Mahkeme tarafından 5 ay süre ile koruma kararı çıktı. Ama darp sonrası ağrılarım devam ediyor. Ameliyat olmam gerekiyor. İşe hala başlayamadım. Dışarı çıktığım zaman psikolojik olarak biri beni takip ediyormuş gibi geliyor, araçlar takip ediyormuş gibi hissediyorum. Psikiyatri doktoruna gittim. Takviye ilaç ekledi ilaçlarımın arasına. Psikolojim çok bozuk, sağlık problemlerim iyice arttı. Soruşturma devam ediyor, artık gerekenin yapılmasını, adaletin yerine getirilmesini bekliyoruz” dedi. Ayrıca kızının da sağlık problemi çektiğini belirten Cesuroğlu, “Kızım üniversite okuyor. Onun da darptan sonra burnunda ve ağzında problemler var. Burnunda ağrı olduğunu söylüyor sürekli. O akşam şahıs vurduğunda burun ve ağız kanamasıyla acile gitmiştik. Onun da sağlık problemleri devam ediyor, tekrar doktora gideceğiz” diye konuştu.

    Olayın geçmişi

    Olay, 17 Aralık Cumartesi günü saat 20.30 sularında Burdur Yenimahalle 42013 Sokak’ta meydana geldi. Kızı ile iş yerine temizlik yapmaya giden Gülbiye Cesuroğlu, işi bittikten sonra evine giderken kendilerini araçla takip eden E.B. ve Ş.A. tarafından darbedildi. Güvenlik kamerasına da yansıyan görüntülerde, arkalarından yanaşan bir araç sokak ortasında duruyor ve isminin E.B. olduğu öğrenilen kişi araçtan inip, Cesuroğlu ve kızının yanına giderek tartışmaya başlıyor. Daha sonra E.B., tartışmanın büyümesiyle anne ve kızı darbetmeye başlıyor. Arbede sırasında araçtan isminin Ş.B. olduğu öğrenilen kadın inerek Gülbiye Cesuroğlu ve kızına saldırıp, kavga sırasında yere düşen Cesuroğlu’nu yerde tekmeliyor. Gülbiye Cesuroğlu ve kızını darbeden E.B. ve Ş.B. mahallelinin toplanmasıyla olay yerinden kaçarak uzaklaşıyor. Aldığı darbeler sonucu olay yerinde bayılan Cesuroğlu, mahallelinin 112 Acil Çağrı Merkezine haber vermesiyle gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Burnunda ve parmaklarında kırıklar olduğu tespit edilen Gülbiye Cesuroğlu, kızıyla birlikte darp raporu alarak şikayetçi oldu.

  • Anne ve kızı döverek hastanelik ettiler

    Anne ve kızı döverek hastanelik ettiler

    17 Aralık Cumartesi günü saat 20.30 sularında Burdur Yenimahalle 42013 sokakta kızı ile iş yerine temizlik yapmaya giden Gülbiye Cesuroğlu, işi bittikten sonra evine giderken kendilerini araçla takip eden E.B ve Ş.A tarafından darp edildi.

    Güvenlik kamerasına da yansıyan görüntülerde arkalarından yanaşan bir araç sokak ortasında duruyor ve isminin E.B. olduğu öğrenilen kişi araçtan inip Gülbiye Cesuroğlu ve kızının yanına giderek tartışmaya başlıyor. Daha sonra tartışmanın büyümesiyle anne ve kızı darp etmeye başlıyor. Arbede sırasında araçtan isminin Ş.B olduğu öğrenilen kadın inerek Gülbiye Cesuroğlu ve kızına saldırıp kavga sırasında yere düşen Gülbiye Cesuroğlu’nu yerde tekmeliyor. Gülbiye Cesuroğlu ve kızını darp eden E.B ve Ş.B mahallelinin toplanmasıyla olay yerinden kaçarak uzaklaşıyorlar. Aldığı darbeler sonucu olay yerinde bayılan Gülbiye Cesuroğlu mahallelinin 112 Acil Durum Merkezine haber vermesiyle gelen ambulans tarafından hastaneye kaldırıldı. Burnunda ve parmaklarında kırıklar olduğu tespit edilen Gülbiye Cesuroğlu kızı ile birlikte darp raporu alarak şikayetçi oldu.

    Olay ile ilgili açıklama yapan Gülbiye Cesuroğlu, “Yanımda staj yapan, aynı zamanda kızımın arkadaşı olan kız bize oturmaya gelmek istediğini söylemişti. Biz de temizlik yapmak için iş yerine gideceğimizi söyledik. O da biz de gelebilir miyiz dediklerinde ben de tamam dedim. Biz iş yerindeyken kızın halası Ş.B. geldi. Bana hakaret ederek kızlara temizlik yaptırdığımı, kendi işini kendim yapmam gerektiğini söyledi. Ben de açıklamamı yaparak kendi işimi kendim yapıyorum çocuklar arkadaş oldukları için bizimle gelmek istediler bu yüzden geldiklerini beyan ettim ama kadın hakaret etmeye devam etti. Daha sonra iş yerindeki güvenlik personeli olan arkadaş Ş.B ye “Yeğenlerinizi aldıysanız çıkar mısınız?” diyerek onları dışarıya çıkardı. Kadın bunu hazmedemeyerek damadı olduğunu öğrendiğim E.B ile birlikte bizi arabayla takip ettiler. Sokağımıza girdiğimizde de bizi tekme tokat darp ettiler. Komşumuzun güvenlik kamerası her şeyi çekti. Ben bilincimi kaybetmişim, hastanede açtım gözümü. 7-8 yumruk atmış burun kemiğim ve parmaklarım kırılmış. Suçumuz günahımız olmadığı halde bu durumdayız. Kız çocuğu sonuçta bir şey yapmadık, herhangi bir olayımız da olmadı. Kız da bizi sevdiği için yanımıza geliyordu. Ama bizi darp ederek hastanelik ettiler. Tartışma sırasında E.B. çocuklarımız ile arkadaşlık etmenizi istemiyoruz dedi. Ben de beyefendi biz çağırmıyoruz çocuklar kendi geliyor, ben de kimseye gelme diyemem, evime gelen misafiri kovamam dedim. İşaret ve orta parmağımda çatlaklar var. Burun kemiğim içeri doğru çökmüş. Dün küçük bir müdahale ile düzeltmeye çalıştılar fakat olmadı. Ameliyat olmam gerektiğini söyledi doktor. Psikolojimiz zaten alt-üst oldu. Çocuğuma vurdular, dudağı patladı. Ben çocuklarımı yalnız başıma büyüttüm, kimsenin ezmesine izin veremem” dedi.

    Ayrıca Gülbiye Cesuroğlu, “Mağdur olduk, işimiz aksayacak. Ben tek maaşla çalışan, iki çocuk okutan bir anneyim, eşim yok. Gerekenin yapılarak suçluların cezasını çekmesini istiyorum. Bunu bir doktorun, bir okul müdürü yapabiliyorsa okumamış insanları çok görmüyorum. Kadına şiddet o kadar arttı ki kadınlar bitiyor artık. Erkekler savunmasız kadınlara nasıl el kaldırabiliyorlar, öldürebiliyorlar. Mesela daha yeni Denizli’de hemşire arkadaşımız öldürüldü. Bunlara artık dur denmesini istiyoruz. Ben şu ana can güvenliğimden korkuyorum. Dışarı çıkmaya bile korkar oldum. Gerekenin bir an önce yapılmasını istiyorum açıklamasında bulundu.
    Konu ile ilgili olarak emniyet birimleri tarafından soruşturma devam ediyor.

  • Terkedilen bebeğin sağlık durumuna ilişkin açıklama

    Terkedilen bebeğin sağlık durumuna ilişkin açıklama

    Burdur merkeze bağlı Karacaören köyünde Mehmet Mustafa Taşlıoğlu, sabah evden çıktığında kapının önünde kundakta göbek bağı dahi düşmemiş bebekle karşılaştı.

    Bebeği hemen içeri alıp sobayı yakarak ısıtmaya çalışan Taşlıoğlu, durumu köy muhtarına bildirdi. Bebek, muhtarın jandarma ve 112 Acil Servis ekiplerine haber vermesinin ardından köye gelen 112 ekibi tarafından Burdur Devlet Hastanesine götürüldü. Soğukta 7 saat dışarıda kalan ve solunum sıkıntısı yaşayan bebek, yapılan ilk kontrollerin ardından Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.

    Süleyman Demirel Üniversitesi yeni doğan yoğun bakımında tedavi altına alınan bebeğin genel durumu ile ilgili açıklamalarda bulunan Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Çetin, bebeğin dün Burdur Devlet Hastanesinden 112 Acil Servis ambulansıyla getirildiğini belirterek, “Bebeğin geldiğinde solunum sıkıntısı vardı. Bebek solunum cihazına bağlı, dışarıda kaldığı için üşümüş. Vücut sıcaklığı da düşük aynı şekilde, onun da tedavisi devam etmekte. Henüz bebeğin kritik durumu devam ediyor. Bebeğin, vücut ağırlığı 3 bin 200 kilogram, boyu 50 santimetre civarında. Ama asıl sağlık sorunu düzene girmiş değil” şeklinde konuştu.

    Prof. Dr. Çetin, bebek acil olarak yoğun bakım ünitesine yatırıldıktan sonra, başhekimlik tarafından Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bebekle ilgili bilgi verildiğini belirtti.

  • Yeni doğmuş bebeği kapı önüne bırakıp kaçtılar

    Yeni doğmuş bebeği kapı önüne bırakıp kaçtılar

    Burdur merkeze bağlı Karacaören köyünde Mehmet Mustafa Taşlıoğlu, sabah evden çıktığında kapının önünde kundakta kordon bağı dahi kesilmemiş bebekle karşılaştı.

    Bebeği hemen içeri alıp sobayı yakarak ısıtmaya çalışan Taşlıoğlu, durumu köy muhtarına bildirdi. Muhtarın jandarma ve 112 Acil Servis ekiplerine haber vermesinin ardından köye gelen 112 ekibi tarafından bebek Burdur Devlet Hastanesine götürüldü. Soğukta 7 saat dışarıda kalan ve solunum sıkıntısı yaşayan bebek, yapılan ilk kontrollerin ardından Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.

    Bebeği bulan Mehmet Mustafa Taşlıoğlu, “Gece saat 03.00 sıralarında kapı tıkırtısı oldu. Biz korktuğumuzdan çıkıp bakmadık. Sabah saat 10 civarında tavukları yemlemek için dışarıya çıktığımızda kapının önünde bebeği gördüm. Hanımıma seslendim. O hemen gelip içeriye aldı bebeği. Sobayı yakıp ısınmasını sağladık. Daha sonra muhtara haber verdik. Muhtar da jandarmaya ve 112’ye haber vermiş. Ambulans ve jandarma geldi bebeği alıp götürdüler. Sabah kalktığımızda çocuk ağlama sesi geliyordu, öyle fark ettik” dedi.

    Gülay Taşlıoğlu ise, “Eşim kapıyı açınca ‘Bebek var burada’ dedi. Ben de inanmadım, ‘Ne bebeği olur burada’ dedim. Sonra kucaklayıp içeri aldı bebeği, ben de örtü buldum içeriden iyice sardım bebeği. Sobanın yanına koyduk bebeği, sonra haber verdik. Sanki ormanda doğmuş gibi yüzünde odun kırıntıları, toprak vardı. Bebek çok üşümüştü, ayakları morarmıştı. Normal kıyafet giydirmişler ama ayağında bir şey yoktu” diye konuştu.
    Jandarma ekipleri köyde araştırma yaparak, bebeği bırakanları bulmak için çalışmalarını sürdürüyor.

  • Burdur’da iki otomobil çarpıştı: 4 yaralı

    Burdur’da iki otomobil çarpıştı: 4 yaralı

    Kaza, Bucak ilçesi Burdur-Antalya Karayolu üzerinde saat 12.00 sıralarında meydana geldi.

    Antalya istikametinde giden Şeref Seçer yönetimindeki otomobil ile Şeref Dikmen yönetimindeki otomobil çarpıştı. Çarpmanın şiddetiyle otomobillerden biri takla attı. Kazada, sürücü Şeref Seçer ve aynı araçta bulunan Kezban Seçer, Seray Seçer, Ayşe Seçer yaralandı.

    Kazayı görenlerin ihbarıyla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Hayati tehlikesi bulunmadığı belirtilen yaralılar, tedavi için hastaneye kaldırıldı.

  • Attığı mesajdan sonra evinde ölü bulundu

    Attığı mesajdan sonra evinde ölü bulundu

    Bucak ilçesi Pazar Mahallesi’nde evinde yaşlı annesiyle birlikte yaşayan Yalçın Barçın (60), attığı son mesajında kendisini kötü hissettiğini belirtti. Bunun üzerine kendisine ulaşamayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Bu sırada evde uyuyan ve işitme rahatsızlığı buluna Barçın’ın yaşlı annesi kapıyı açmaması üzerine bölgeye itfaiye, polis, ambulans ve olay yeri inceleme ekibi sevk edildi. Polis ekipleri itfaiye merdiveni yardımıyla eve girerek, Barçın’ı hareketsiz halde buldu. Yapılan incelemeler sonucu Barçın’ın hayatını kaybettiği belirlendi.

    Oğlunun ölümünden habersiz olan anne ‘aşı’ bahanesiyle evden çıkartıldı

    Binaya aynı zamanda giren Barçın’ın yakınları ise, tüm olup bitenlerden habersiz olan anneyi ‘aşı yaptırmaya götüreceğiz seni’ diyerek olay yerinden uzaklaştırdı. Olay yeri incelemesinin ardından cenaze Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Burdur’da genç kadın, ahırda ölü bulundu

    Burdur’da genç kadın, ahırda ölü bulundu

    Olay, saat sabah 08.30 sırasında Bucak ilçesine bağlı Kestel köyünde meydana geldi.

    Sabah kahvaltısı sonrasında, Emine B., yakınları tarafından evin bitişiğindeki ahırda hareketsiz şekilde bulundu. Yakınlarının durumu 112 Acil Çağrı Merkezine haber vermesiyle adrese sağlık ve jandarma ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptığı kontrolde Emine Bedir’in hayatını kaybettiğini belirledi. Savcılık ve jandarma olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından Emine B.’nin cansız bedeni, Bucak Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

    Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Restoranda yüksek hesap kavgasında cinayet

    Restoranda yüksek hesap kavgasında cinayet

    Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Kestel köyündeki bir restoranda müşteri B.A.K. (39), E.K. (29) ve A.Ç. (34) ile işletme sahipleri arasında iddiaya göre yüksek fiyat nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Büyüyen olay üzerine işletme sahiplerinden bir kişi av tüfeğiyle 3 müşteriye ateş açtı.

    Müşterilerden B.A.K., E.K. ve A.Ç. yaralandı. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbarla bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptığı kontrolde, E.K.’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Hayati tehlikeleri bulunan B.A.K. ve A.Ç. Bucak Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    İşletme sahipleri A.İ., T.Y. ve Ş.Y., jandarma tarafından gözaltına alındı. İfade işlemlerinin ardından şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

  • ABD’de savaş uzmanlığını bıraktı, çiftçilik yapıyor

    ABD’de savaş uzmanlığını bıraktı, çiftçilik yapıyor

    Asker emeklisi bir babanın kızı olan 39 yaşındaki Dr. Ece Aynur Onur, 2006 yılında ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun oldu. 2008 yılında Fulbright Bursu’nu kazanarak ABD Indiana Üniversitesinde askeri antropoloji alanında yüksek lisans ve doktora yapmaya başlayan Onur, dedesinin vefatı sonrası Türkiye’ye geldi.

    Burdur’un Kayalı köyündeki dedesinden miras kalan toprakları ziyaret eden Onur, köyde kimsenin kalmadığını, okulun kapandığını ve bölgenin kuraklık yaşadığını görünce hayatını bir anda değiştirecek kararı aldı. Onur, 9 yıllık ABD macerasını ve kariyerini sonlandırıp miras kalan topraklarda susuz tarım yapmaya başladı. Can suyu vererek lavanta, ada çayı, kekik, biberiye ve papatya gibi bitkileri susuz tarımla yetiştirmeyi başaran savaş uzmanı, her sabah evinden yazmasıyla çıkıyor, traktörüne binip tarlasını sürmeye gidiyor. Elinde çapayla ürünleri ekim ve hasada hazırlayan Onur, 25 kadının da çiftliğinde istihdamını sağlıyor.

    2019 yılından bu yana çiftçilik yaptığını belirten Dr. Ece Aynur Onur, köyün terkedilmiş olmasının kendisini çok sarstığını söyledi. Kendisi gibi kardeşinin de işini bırakıp ata topraklarına dönme kararı aldığını aktaran Onur, “Hem bölgeyi kalkındırmak adına hem de dedemizin toprağına sahip çıkmak adına geri dönüş yaptık” dedi.

    “Bu da bir savaş ve ön cephede savaştığımı düşünüyorum”

    İndiana Üniversitesinde askeri ve Ortadoğu antropolojisi, toplumsal cinsiyet, medikal antropoloji, tüketim kültürü, kırsal alan ve kadınların kalkınması gibi dersler verdiğini anlatan Onur, bir savaş uzmanı olarak yaşanan enerji, psikolojik propaganda, biyolojik savaşların ardından gelecek yüzyılın da su ve gıda savaşlarına sahne olacağını düşündüğünü dile getirdi. Onur, “Hem gıda hem susuz tarım anlamında en ön cephede savaştığımı düşünüyorum. Bu da bir savaş, vatan savunması. Kurtuluş Savaşı’nı nasıl kazma kürekle kazandıysak, bu savaşı da çapa ve orakla kazanacağız diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

    Önce olumsuz tepki aldı, sonra herkesin takdirini kazandı

    Aldığı karara ilk başta ailesi ve çevresinin olumsuz tepki verdiğini aktaran Onur, “Ailem de dahil olmak üzere ‘ABD’deki o hayat ve kariyer bırakılıp çiftçilik yapılır mı?’ gibi olumsuz tepki gösterdiler. Ama şimdi ailem ve çevrem başta olmak üzere çok büyük destek alıyorum. Üniversitedeki hocalarım çok takdir ediyorlar. Zaten akademinin ve antropolog olmanın en önemli özelliklerinden biri, ürettiğiniz bilgiyi gerçek hayatta topluma uygulayabilmek. Ben de bunu en iyi şekilde yaptığıma inanıyorum” diye konuştu.

    “Çiftçiliğin en az kod yazılımı kadar prestijli bir meslek olacağına inanıyorum”

    Bölgedeki kuraklığı görünce susuz tarıma yöneldiğini ve bu konuda ciddi araştırmalar yaptıklarını söyleyen Onur, çiftçiliğin önümüzdeki yıllarda en prestijli mesleklerden birisi olacağına işaret etti. Çiftçilere ve girişimcilere seslenen savaş uzmanı, “Toplumumuzda köylülüğün biraz geri kaldığına yönelik bir inanç var. Ya da çiftçilik itibarsız bir meslek gibi görünüyor ama önümüzdeki yıllarda çiftçiliğin en az kod yazılımı kadar prestijli bir meslek olacağına inanıyorum. 3 yıldır kırsalda yaşayan biri olarak, kırsalda gerçekten özgürlük var ve burada nefes aldığınızı hissediyorsunuz. Doğayla bir araya geldiğiniz zaman hem ruhsal hem bedensel olarak gençleşiyorsunuz. Halkımıza buradan çağrım, toprağınızı, köyünüzü, ülkenizi terk etmeyin. Siz toprağa ne verirseniz, toprak onu size mislisiyle geri verecek” şeklinde konuştu.