Kategori: Bursa Yerel

  • Karagöz ve Hacivat üniversitede

    Karagöz ve Hacivat üniversitede

    Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen, Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği (UNIMA) ile Karagöz ve Kukla Oyunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (KARAKUM) sanatsal destek verdiği 19. Uluslararası Bursa Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali devam ediyor.

    Dünyanın farklı ülkelerinden gelen kukla sanatçılarının da katıldığı renkli festival kapsamında Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ev sahipliğinde özel bir gösteri düzenlendi. Program öncesi etkinlik hakkında bilgi veren ÜNİMA Türkiye Komitesi Başkanı Enis Ergün, Uluslararası Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’ni Bursa’da düzenlemekten mutluluk duyduklarını vurguladı. Festival kapsamında çok sayıda farklı programa ev sahipliği yaptıklarını söyleyen Enis Ergün, “Birçok farklı oyun izleyicilerle birlikte olacak. Yurt dışından da çok sayıda ekibi misafir ediyoruz. Tayyare Kültür Merkezi, Barış Manço Kültür Merkezi ve diğer noktalarda etkinliklerimizi gerçekleştireceğiz. Bütün Bursalıları organizasyonlarımıza bekliyoruz” diye konuştu.

    KARAKUM Müdürü Dr. Öğr. Ü. İbrahim İmran Öztahtalı da Karagöz ile Hacivat’ın geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli figürleri arasında yer aldığına işaret etti. Düzenlenen etkinlik sayesinde hem genç kuşağın hem de misafirlerin kukla kültürünü daha yakından tanıma fırsatı bulduklarını kaydeden İ. İmran Öztahtalı, programa katılan ve emek veren herkese teşekkür etti.

    Festival kapsamında gerçekleştirilen kukla gösterisi ve paneli çok sayıda davetli ile öğrenciler takip etti.

  • Teknofest takımlarına büyük ilgi

    Teknofest takımlarına büyük ilgi

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), TEKNOFEST 2022 takımlarının tanıtımı, bilgi aktarımı ve kurumsal işbirlikleri sağlanması maksadıyla Mimar Sinan Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi’ne (MSMETAL) ziyarette bulundu.

    BTÜ ve Yıldırım Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilen organizasyon, TEKNOFEST yarışlarına katılmış ve yarışlarda derece almış olan başarılı BTÜ öğrencilerini Mimar Sinan METAL öğrencileri ile buluşturdu.

    Öğrencilerin sorularını cevaplayan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, BTÜ öğrencilerinin atölyelerde ve sahada uzun süren çalışmalar sonucunda bu başarılara imza attığının altını çizerek, “Bildiğiniz üzere BTÜ olarak ülkemizin millî teknoloji hamlesine uygun çerçevede stratejik alanlarda ihtiyaç duyulan insan gücünün yetiştirilmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 100 takımla TEKNOFEST yarışmalarına katıldık ve birbirleri aralarında da büyük rekabet yaşayan bu takımlardan 50’den fazlası finallerde yarışma hakkı kazandı. Sevgili gençler, bugün BTÜ’lü öğrencilerimizin yoğun ve özverili süreçler sonucunda tasarlayarak ürettikleri araçlarını sizler önünde sergiliyorlar. Takımlarımızın geçmiş yıllardaki başarıları bizleri gururlandırıyor. Ancak asıl önemli olan öğrencilerin yarışmalara hazırlanırken kazandıkları tecrübe olduğunu unutmamamız gerekiyor. Kodlanan değil kodlayan, teknoloji geliştiren bir genç nesil yetiştirebilmek adına TEKNOFEST yarışmaları Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinde çok önemli bir yere sahip. Geleceğimizi emanet edeceğimiz siz sevgili gençlerimizin, Bursa Teknik Üniversitesinin topluma kazandırdığı yol haritasına sahip çıkacağına eminim. Böylesi güzel bir ortamda sizlerle buluşmak bizlere gurur veriyor. Bu organizasyonu düzenleyen başta Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığına ve bizlere yardımcı olan okul müdürümüz İlyas Küçük beye teşekkürlerimi sunarım” dedi.

    Program, TEKNOFEST araçlarının incelenmesiyle son buldu.

  • BUÜ, hak sahibi olduğu bir patenti ilk kez ticarileştirdi

    BUÜ, hak sahibi olduğu bir patenti ilk kez ticarileştirdi

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), patentli projesini ULUTEK Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren firmaya devretti. Tarihinde ilk kez üniversitenin hak sahibi olduğu bir patentin ticarîleştirildiğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Akademisyenlerimizin bilimsel donanımını arttırarak, üretilecek projeleri Türk halkının hizmetine sunmaya devam edeceğiz” dedi.

    Bursa Uludağ Üniversitesi; ‘2021/005208’ numaralı ‘Şeker Katkısız Arı Yemi ve Bu Yemin Fonksiyonel Bal Üretiminde Kullanımı’ başlıklı ulusal patent ve PCT/TR2021/050467 numaralı ‘Sugar-Free Bee Feed And Its Use In Functional Honey Production’ başlıklı uluslararası patentini ticarileştirmeyi başardı. Üniversite, hak sahibi olduğu projeyi ULUTEK Teknopark’da yer alan ‘Goya Ar-Ge Danışmanlık Gıda Veteriner Hizmetleri Bilişim Eğitim Tasarım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne noter huzurunda devretti.

    Devir teslim töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, önceki gün YÖK Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda 23 Araştırma Üniversitesi arasında gösterildiklerini açıkladı. Mevcut durumun yukarılara çekilmesi adına daha fazla çalışacaklarını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Araştırma Üniversitelerinin üstlendiği sorumluluklar doğrultusunda akademik ve bilimsel projelere yoğunluk vereceğiz. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin bu yeteneğinin olduğunu biliyoruz. Akademisyenlerimizin deneyimi ve potansiyelinin gerçek anlamda üst seviyelerde olduğunu biliyoruz. Birçoğunun uluslararası ölçekte başarılı olacak çalışmalar yaptığını veya yapmaya devam ettiğini görüyoruz. Ufacık bir destek ile bu projelerin gün yüzüne çıkacağını da biliyoruz. Bundan sonraki süreçte bünyemize yeni katılacak akademisyenlerin de bilimsel yayın donanımına dikkat edeceğiz. Öte yandan üretilen patentlerin ticarileştirilmesi konusunda, özellikle Teknokentler’de faaliyet gösteren şirketlerin performansını takip edeceğiz. Bunun kaliteyi ve bilimsel başarı oranını yukarılara çeken önemli bir unsur olduğuna inanıyoruz. İnşallah, hep birlikte bu potansiyelin yukarılara çıkarılması için çalışmaya devam edeceğiz. Üretilecek bilimsel çıktıları ve projeleri ticarileştirerek Türk halkının hizmetine sunmaya devam edeceğiz. Prof. Dr. Ozan Gürbüz gibi hocalarımızın azmi, üniversiteye bağlılığı ve vefası her türlü takdirin üzerinde bulunuyor. Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.

    Prof. Dr. Ozan Gürbüz ise, ekip olarak gururlu olduklarını söyledi. Yaklaşık 3 yıldır bu projenin üzerinde çalıştıklarının altını çizen Prof. Dr. Gürbüz, “Üniversitemizdeki Arıcılık Araştırma ve Uygulama Merkezi üzerinden yürütülen bir proje ile başlamıştık. Bulgularımız bizi sevindirmişti. Tekrarlama gereği duyduk. Patentlere başvurduk. Makaleler yazdık ve yayımladık. Fikri Mülkiyet Komisyonu da bize bu konuda ciddi desteklerde bulundu. Başarılı bir iş ortaya çıktı. Tüm ekibin desteği ile oldu. Teknoloji Transfer Ofisi’ne de destekleri için teşekkür ediyoruz. Patenti bu şekilde tamamlamış olduk. Ardından ticarileştirme kısmına geldik. Patentin üstümüze alınması ile daha rahat bir şekilde ticarileştirilebileceğini anladık. Bugün yapacağımız devir-teslim töreni ile patenti şirketimizin üstüne alacağız. Ardından ürünün üretim ve pazarlama aşamasına geçeceğiz. Projemizin dünyada bir benzeri daha yok. Şeker katkısız, tamamen doğal olan ürün, yurt dışındaki ciddi bilimsel dergilerin de ilgisini çekti. Herkese destekleri ve emekleri için teşekkür ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    Devir-teslim töreninde BUÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut, ULUTEK Teknopark Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz, Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Prof. Dr. Recep Eren ve TTO ekibi, Bursa 3. Noteri Mustafa Uğurlu, akademik ve idarî personel ile patent ve ticarîleştirme süreçlerinde birlikte çalışılan firma temsilcileri de hazır bulundu.

  • Bursa Teknik Üniversitesi’nden yeni işbirlikleri

    Bursa Teknik Üniversitesi’nden yeni işbirlikleri

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ile TKG Otomotiv firması arasında işbirliği protokolü imzalandı. Üniversite-sanayi işbirliği protokolü çerçevesinde İşletmede Mesleki Eğitim Program’ı (İMEP) protokollerinin de imzalandığı ziyarette, ileride gerçekleştirilecek teknolojik işbirlikleri de masaya yatırıldı.

    Sanayi işbirliği konusunda yurtdışındaki çalışma örneklerini de yakından takip ettiklerini dile getiren TKG Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Demirdüzen, BTÜ ile her zaman işbirliğine açık olacaklarına vurgu yaptı. Özellikle üniversite sanayi işbirliğinin öncelikle İMEP Programı ve lisans – lisansüstü tezleri kapsamında hızlandırılması gerekliliği üzerinde duran Demirdüzen, sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda lisans programlarında güncel konuların yer almasının kendileri için oldukça önemli olduğunun altını çizdi.

    Gerçekleşen ziyaret kapsamında BTÜ’nün TÜBİTAK 2244 sanayi doktora programları başta olmak üzere TEKNOFEST yarışlarında da öncü bir eğitim yuvası olduğunu dile getiren Rektör Prof. Dr. Arif Karademir, imzalanan işbirlikleri ile sanayi ve akademi arasında köprülerin daha da sağlamlaştığına değindi. Ziyarette Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekli TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programında 23 proje ile elde edilen Türkiye birinciliğinin altını çizen Karademir, YÖK kriterleri doğrultusunda yüzde 18,43 bütçe oranı ile Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan ikinci üniversite olduklarını da vurgu yaparak, kurulan yeni işbirlikleri ile BTÜ’nün daha da güçleneceğini ifade etti.

  • Bursa’da kukla ve gölge oyunları çocuklarla buluşuyor

    Bursa’da kukla ve gölge oyunları çocuklarla buluşuyor

    Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen 19’uncu Uluslararası Bursa Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali bu yıl 19.kez gerçekleştiriliyor.

    Hedefi ‘geleneksel Türk gölge sanatı Karagöz’ü tanıtmak, kültürel ve sanatsal anlamda uluslararası paylaşım ve iletişim ortamı oluşturmak ve bu sanatlar yoluyla ülkeler arasındaki dostluğu geliştirmek olarak’ belirlenen festivalde, oyun gösterimlerinin yanı sıra seminer, sergi ve benzeri faaliyetler de yer alıyor. Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’nın UNIMA (Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği) Milli Merkezi ile Karagöz ve Kukla Oyunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KARAKUM) desteği ile düzenlediği festival, 19 Aralık Pazar gününe kadar devam edecek etkinlikler, bugün 12’de salıncak isimli oyunla başladı. Festivalde Rusya, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Arnavutluk, Moldova ve Türkiye’den 18 ekip, 34 gösteri gerçekleştirecek.

    Gösteriler öncesi aramızdan ayrılan kukla sanatçılarının da saygıyla anıldığı programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bütün çocuklarımızı gözlerinden öpüyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bu etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Dolu dolu günler geçireceğiz çocuklarımızla. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak istiyoruz ki çocuklarımız sanat ve spor ile büyüsün. Bunun için çeşitli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Yaz-kış spor okullarımızdan, farklı kültürel ve sanat etkinliklerimizi takip etmenizi istiyorum” ifadelerini kullandı.

    Bursa’nın bir tarih ve kültür şehri olduğunu söyleyen Aktaş, “Bursa’da çok önemli kültürel değerler var. Hacivat ve Karagöz’de bunun en bariz örneklerinden bir tanesidir. Bu sene Rusya, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Arnavutluk, Moldova ve Türkiye’den 18 ekip, 34 tane gösteri gerçekleştirecek. Bu etkinliğin bir festivale dönüşmesinde etkisi olan önceki dönem belediye başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Medikalciler fiyat farkı ödemesi talep ediyor

    Medikalciler fiyat farkı ödemesi talep ediyor

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, toplum sağlığı ve ülke ekonomisi açısından stratejik bir öneme sahip olan tıbbî cihaz ve medikal sektörünün sorunlarını yakından takip ettiklerini belirterek, “Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati ile bir araya geldiğimiz toplantıda TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte tıbbi cihaz ve medikal sektöründe yaşanan sıkıntıları ve çözüm tekliflerimizi paylaştık. Sektörün beklentileri doğrultusunda önümüzdeki süreçte olumlu adımlar atılacağına inanıyoruz.” dedi.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) sektörlerde yaşanan sıkıntılara çözüm üretmek için çalışmalarını sürdürüyor. Pandeminin ilk gününden bu yana gerek fiziki gerekse de dijital ortamda yüzlerce istişare toplantısı gerçekleştiren BTSO, son olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Medikal Meclisi Başkanı Levent Mete Özgürbüz’ün iştirâkiyle tıbbî cihaz ve medikal sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın yanı sıra BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gülmez, BTSO Sağlık Konseyi Başkanı Erol Kılıç, BTSO Meclis Üyeleri Ehet Taştan ve Kadri Örtmen, 60. Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Kemal Terzi ve Komite Üyesi Mehmet Ercüment Dai’nin de katıldığı toplantıda BTSO 60. Meslek Komitesi tarafından sektörün öncelikli beklentileri doğrultusunda hazırlanan 6 maddelik öneri paketi ele alındı. Öneri paketinde medikal sektör firmalarının kamu ve üniversite hastaneleriyle yapmış oldukları sözleşmelerde fiyat farkı iyileştirilmelerin yapılması, kira ödemeleri konusunda yasal bir düzenleme yapılması, vergi borçlarının ve kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması, sektörün bankalardan kullanmış oldukları kredilerin taksit ödemelerinin uzatılması, yurt dışı fuar ve tıp kongrelerine yönelik KOSGEB veya Ticaret Bakanlığı’nca sağlanan destek oranlarının artırılması ve Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) rakamlarının yıllık enflasyon oranında güncellenmesi konuları yer aldı.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, tıbbi cihaz sektörünün toplum sağlığı ve ülke ekonomisi açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu söyledi. Pandemi ile mücadelede sağlık hizmetlerinin kesintisiz şekilde sürdürülmesi için sektör temsilcilerinin üzerine düşen her türlü görevi büyük bir özveri ile yerine getirdiğini belirten İbrahim Burkay, Oda olarak firmaların ihtiyaçlarını yakından takip ettiklerini bildirdi. Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda sektörün taleplerini aktardıklarını belirten Başkan Burkay, “TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte tıbbi cihaz ve medikal sektöründe yaşanan sıkıntıları ve çözüm önerilerimizi paylaştık. Sayın Bakanımız gündeme getirdiğimiz konulara son derece olumlu yaklaştı. Birikmiş kamu alacaklarının ödenmesi konusu başta olmak üzere sektörümüzün ihtiyaçları doğrultusunda kısa sürede çözüm odaklı adımlar atılmasını bekliyoruz.” dedi.

    TOBB Medikal Meclisi Başkanı Levent Mete Özgürbüz, tıbbî cihaz sektöründe son dönemde yaşanan sorunların, kurdaki oynaklık ile çok daha ciddi bir duruma geldiğine dikkati çekti. “Son 10 yılın en kaotik dönemini yaşıyoruz.” diyen Özgürbüz, “Tıbbî cihaz sektörü, ticaretinin büyük bir kısmını kamu ile yapıyor. Devletin ticari yönden büyük etkisi var. Sektördeki işletmelerin yüzde 70’i kamu finansmanıyla işlerini yürütüyor. Ancak son iki yıldır birikmiş alacakların ödenmesinde yaşanan gecikmeler, kurdaki yükselişle birleşince sektörde işler çözülemez bir hale geldi. Şu anda kamu ile iş yapan firmalarda fiyat farkı sıkıntısı var. Bu konuyu yakından takip ediyoruz. Devlet Malzeme Ofisi ile yaptığı sözleşmelerini cayma bedeli ödeyerek fesheden çok sayıda meslektaşımız oldu. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın ihalelerinde böyle bir şansınız yok. Taahhütlerinizi yerine getiremezseniz daha ağır yaptırımlar ve ihalelerden men edilmekle karşılaşabilirsiniz.” dedi.

    “Yıl sonuna kadar ödemelerde iyi bir noktaya gelineceğine inanıyoruz”

    Tıbbî cihaz sektörünün sağlık sisteminin önemli bir dişlisi olduğunu ifade eden Özgürbüz, sektördeki tedarik aksamasının sağlık sistemini olumsuz etkileyeceğine vurgu yaptı. Sağlık Bakanlığı tarafından firmalara yapılacağı açıklanan 3 milyar liralık son ödemeyle alacakların 2020 Ekim ayına kadarlık kısmının tamamlanmış olacağını ifade eden Özgürbüz, “Yıl sonunda ödemeler konusunda iyi bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Bu süreçte sektörümüzün 2021 yılı Temmuz ayına kadar olan tüm alacaklarının ödenmesini bekliyoruz. Devletimizin fedakârlık yapması gerekiyor. Köprüden önceki son çıkıştayız. Bu ödeme ile firmalarımız kendini toparlama ve seneye daha umutlu başlama imkânına sahip olacaktır. Bu badireyi bir şekilde atlatacağız ancak bizim artık yeni ve gerçekçi bir sistem kurmamız gerekiyor.” diye konuştu.

    BTSO Sağlık Konseyi Başkanı Erol Kılıç ise kamu hizmeti veren sağlık sektörünün stratejik sektör olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Sektörün zorlu bir süreçten geçtiğini belirten Kılıç, “Bankalarda yüzde 22 faizden aşağı kredi bulamıyoruz. 18 aya varan vade ile satış yapıyoruz ancak gününde ödeme alamıyoruz. Diğer taraftan medikal malzeme ve ilaç sektöründe yaklaşık maliyet sorunu var. Doğru şekilde araştırma yapılmadan maliyet veriliyor. Türkiye’de biz 2 euro karşılığında MR çekerken, Almanya’da aynı makine ile 700 euro faturalandırma yapılıyor. Fiyatların reel olup olmadığı rekabete göre değerlendirilmemeli.” dedi.

    “Fiyat farkı ödemesi talep ediyoruz”

    BTSO 60. Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Kemal Terzi de medikal sektörü firmalarının kamu ve üniversite hastaneleriyle uzun süreli sözleşmelerle çalıştıklarını, son dönemde hızla yükselen döviz kurlarının firmaların sözleşmelerdeki taahhütlerini yerine getirmesini zorlaştırdığını kaydetti. Medikal sektöründeki firmaların ürün tedarik etmekte güçlük çektiğini ifade eden Terzi, “Firmalara fiyat farkı ödemesi veya sözleşme fesih hakkı tanınmasını talep ediyoruz. Vergi borçları ve kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması ve banka kredi borçları için yeni bir ödeme takvimi oluşturulması da sektörümüzün öncelikli beklentileri arasında yer alıyor.” dedi.

    “Tedarik sıkıntıları arttı”

    BTSO 60. Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ehet Taştan ise sektördeki tedarik sıkıntılarını toplantı gündemine taşıdı. Artan döviz kurunun sektörü olumsuz etkilediğini ifade eden Taştan devletin gerekli tedbirleri almasını beklediklerini kaydetti.

    BTSO 60. Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Kadri Örtmen de mevcut sözleşmeler için fiyat farkının elzem olduğunu kaydetti. Örtmen, “Malzemelerin yüzde 90’ı yurt dışından geliyor. Uzun süreli sözleşmelerde bu yükün taşınması mümkün değil. Bu konuda mutlaka bir adım atılması gerekiyor.” diye konuştu.

  • Bursa, iklim değişikliği ile mücadelede öncü

    Bursa, iklim değişikliği ile mücadelede öncü

    İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında uluslararası, ulusal ve yerel ölçekte örnek uygulamaları titizlikle hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, ekolojik dengeye tehdit niteliğindeki tüm çalışmaları tavizsiz sürdürüyor.Bursa’nın daha sağlıklı kent olması hedefiyle çevre yatırımlarına büyük önem veren Büyükşehir Belediyesi, son yıllarda küresel sorun haline gelen iklim değişikliğiyle mücadele konusunda örnek çalışmalara imza atmaya devam ediyor.

    Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, 2015 yılında Bursa’daki sera gazı emisyon kaynaklarının belirlenmesi ve azaltım tedbirlerinin oluşturulması için ‘Bursa Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı’ hazırlamıştı. İklim değişikliği alanında yürütülen faaliyetlerin uluslararası boyuta taşınması ve konuyla ilgili çalışma yapan diğer belediyelerle bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunulması amacıyla ise ‘2016 yılında Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi’ne katılım sağlanarak’ 2030 yılında sera gazı emisyonlarını kişi başına yüzde 40 azaltma taahhüdünde bulunulmuştu. Sera Gazı Envanterinin ve İklim Değişikliği Eylem Planı’nın Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi kriterlerine göre revize edilmesi amacıyla, 2017 yılında ‘Bursa Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Uyum Planı’ hazırlandı. Kentteki tüm paydaşlarla yapılan birebir görüşmeler ve çalıştaylardan elde edilen veriler doğrultusunda hazırlanan plan kapsamında sera gazı emisyonun azaltılmasına yönelik 7 farklı sektörde azaltım tedbirleri belirlendi. Bursa’nın iklim değişikliğine bağlı sıcak hava dalgaları, kuraklık, sel ve heyelan gibi doğal afetler konusunda daha dirençli hale getirilmesine yönelik uyum stratejileri geliştirildi. Bu çerçevede Bursa, ulusal ölçekte iklim değişikliği uyum stratejilerini geliştiren ilk kent oldu.

    Sanayi ilk sırada

    Envanter sonuçlarına göre; Büyükşehir Belediyesi’nin ‘kurumsal sera gazı envanteri ve Bursa’nın sera gazı envanteri hesaplanarak’ karbon ayak izi tespit edildi. Bursa’nın toplam karbon ayak izi 13,2 milyon tonun üzerinde belirlenirken, salım envanterinde en büyük payı yüzde 31 ile sanayiye ait yakıt ve elektrik tüketimi aldı. Bu değeri yüzde 22 ile konutlara ait yakıt ve elektrik tüketimi, yüzde 19 ile kent ulaşım takip etti. Türkiye’nin toplam sera gazı salımlarında Bursa, yüzde 2,7’lik payı oluşturuyor.

    Etkin mücadele

    Büyükşehir Belediyesi; iklim değişikliğiyle daha etkin şekilde mücadele edebilmek, karar alma süreçlerini hızlandırmak ve Bursa’yı iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden koruyacak adımları süratle atabilmek için mesaisini aralıksız sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi Meclis salonunda düzenlenen ve Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Aka’nın da katıldığı toplantıda, süreçte alınan mesafe ve yapılacak çalışmalar değerlendirildi. Uyum Planında öngörülen hedeflerde gerçekleşen ilerlemenin değerlendirilmesi ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda Bursa’nın bulunduğu durumun tespit edilmesi amacıyla, kentteki tüm paydaş kurum ve kuruluşlardan elde edilecek veriler doğrultusunda karbon ayak izi yeniden hesaplanıyor. Çalışmalar sonucunda yayımlanacak ‘İzleme ve Değerlendirme Raporu’nun kamuoyu ile paylaşılması, böylelikle iklim değişikliği ile ilgili bilinç ve farkındalığın artırılması, Bursa’da yerel yönetimler arasındaki bağların güçlendirilmesi ile kentte yaşayanların da bu mücadelede karar alma mekanizmalarına katılımının sağlanması hedefleniyor.

  • Bursa’da üniversite-sanayi işbirliğine yeni halka

    Bursa’da üniversite-sanayi işbirliğine yeni halka

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi için yeni protokollere imza atmaya devam ediyor. Farklı sektörlerde çok sayıda firma ile çalışmalar yürüten Üniversite yönetimi, bilimsel ve akademik projelerin geniş bir yelpâzede yürütülmesine önem veriyor.

    TÜBİTAK, YÖK ve Bilimsel Araştırma Projeleri alanlarında Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında gösterilen BUÜ, son işbirliği protokolünü FKT Koltuk Sistemleri firması ile yaptı. Sözleşmeye Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve firmanın genel müdürü Erol Sapçı imza attı. Yeni bilimsel araştırmaların başlatılmasını hedefleyen protokol sayesinde eğitim-öğretimdeki uygulama alanlarında ortak çalışmalar da gerçekleştirilecek.

    İmza töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, araştırma ve proje üretme konularında üniversite olarak gayretli bir çalışma yürüttüklerine işaret etti. Geride bıraktıkları 2,5 yıllık süreçte ciddi bir ilerleme kaydettiklerinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Üniversitemizde genç, dinamik ve kaliteli bir akademik kadromuz var. Gerekli destek ve motivasyonu sağlayarak akademisyenlerimizi harekete geçirdik. İşbirliği sayımıza, proje sayımıza ve elde ettiğimiz çıktılara baktığımızda nereden nereye geldiğimizi çok daha iyi anlayabiliyoruz. Her geçen gün bir adım daha ileriye gidebilmenin hesaplarını yapıyoruz. Bugün imzalayacağımız protokol de bizim açımızdan ayrı bir önem taşıyor. Birlikte önemli çalışmalara imza atacağımıza, faydalı projeler üreteceğimize, ülkemize ve milletimize katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. Taraflara hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    FKT Koltuk Sistemleri Genel Müdürü Erol Sapçı da yüzde yüz Alman sermayesi ile 22 yıldır Türkiye’de üretim gerçekleştirdiklerini kaydetti. Yaklaşık 300 personel istihdam ettiklerini söyleyen Genel Müdür Erol Sapçı, “AR-GE merkezimizde artık kendi ürünlerimizi geliştirebiliyoruz. Bilgi üretiyor, kendi tasarımlarımızı yapabiliyor ve yurt dışına personel transferi de gerçekleştirebiliyoruz. Yakın dönemde tren koltukları konusunda çalışmalarımız da başlayacak. Türkiye’nin en büyük firmaları ile önemli temaslarımız var. İnşallah, Bursa Uludağ Üniversitesi ile çok sayıda projede çalışacağız. Birlikte önemli projelere imza atacağız” dedi.

    Törende Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi yöneticileri de yer aldı.

  • Taş Bademleri Bursa’da izleyicisiyle buluşacak

    Taş Bademleri Bursa’da izleyicisiyle buluşacak

    “Taş Bademleri” adlı oyun, Bursa Devlet Tiyatrosu AVP Sahnesinde uzunca bir aradan sonra tekrar izleyicisiyle buluşacak.

    Remzi Özçelik’in yazdığı, Bursa Devlet Tiyatrosu sanatçısı Berrin Kulya Balkanlar’ın yönettiği oyunda Hatice Sezer, Işıl Öztürk Sehlikoğlu, Nejat Orbay Sehlikoğlu, Gizem Türköz, Çağrı Dulun, Salih Cem Şener, Akif Oktay, Emine Irmak Bavkır, Zeynep Yılmaz, Rabia Tutal, Irmak Şahin, Cansu Yılmaz, Erdem Erdoğan ve Meriç Taner Kadıoğlu rol alıyor. Dekor tasarımı Bekir Beğen’e, kostüm tasarımı Tuğçe Özdemir’e, ışık tasarımı Şükrü Kırımoğlu’na, müzikleri Oktay Köseoğlu’na, koreografisi Ömür Uyanık’a ait oyunun konusu:

    Biri düğün günü kocasını, diğeri hapishanede oğlunu kaybeden iki kadın Yani Taş Bademleri Kezban ve Minik Kızı Yıllardır söndüremedikleri kin ve öfke ile yanıp, tutuşmaktadırlar. Bu inatçı ve dirençli iki kadını sevgiyle yumuşatmaya çalışan Doktor Aziz ve öğretmen Nevin’in hikâyesidir oyunumuz. Onlar okullarında aldıkları aydınlıkla ilerlerken, zorlandıkları noktada Hatip Dede’den yardım isterler. Batıl düşüncelerin, kinin insanı ne hale getirdiğini Taş Bademleri ile vurgulayan yazar, sevginin nelere hükmedeceğini anlatmaya çalışır.

    AVP Sahnesinde 14-15-16-17 Aralık tarihlerinde saat 20.00’de, 18 Aralık Cumartesi ise saat 15.00 ve 20.00’de oynayacak olan oyunun biletlerini AVP gişesinden ve www.biletinial.com adresinden temin edebilirsiniz.

  • BAL-GÖÇ’te kongre heyecanı

    BAL-GÖÇ’te kongre heyecanı

    Bursa’da Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nde (BAL-GÖÇ) kongre heyecanı yaşanıyor. Prof. Dr. Emin Balkan da adaylığını açıkladı.
    Bursa’da Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (BAL-GÖÇ) ocak ayında gerçekleştirilecek olağan genel kurulunda başkanlığa talip olan Prof. Dr. Emin Balkan, Merinos Göl Park’ta düzenlediği basın toplantısında adaylık ve kongre sürecini değerlendirdi. Toplantıya, Balkan dernekleri, federasyonları, toplulukları, STK temsilcileri, Siyasi parti temsilcileri, odalar, çok sayıda Balkan Göçmeni ve gazeteciler katıldı.
    BAL-GÖÇ’ün Atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlı, Balkanlar’da yaşayan bütün toplumların huzur ve refahı için çalışan, eski günlerinde olduğu gibi Bursa’nın en büyük sivil toplum kuruluşu olacağını dile getiren Balkan, yönetimde en az 15 kişinin kadın olacağına da vurgu yaptı.
    Prof. Dr. Emin Balkan’ın yaptığı açıklama şöyle;

    “Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü ile “Kaybedilmiş toprakların aziz hatıraları” olan Balkan camiasının evlatları olarak, bu camianın en önemli dinamiği olan derneğimizin yönetim görevini layığıyla ifa edebilmek için yaklaşık 10 yıl aranın ardından, yenilenen, gelişen, değişimden vazgeçmeyecek bir ekiple tekrar karşınızdayız. Yüzyıllar boyunca kardeşçe bir yaşama kucak açmış fakat 19. yüzyılın başında Yunanistan’da patlayan ve soydaşlarımızın toptan kıyımıyla sonuçlanan isyanlar ile camiamız; zulme, yoksulluğa, açlığa ve acıya mahkûm bırakılmıştı. En son 1989’da yüz binlerce soydaşımız, Bulgaristan’dan sürüldü. 1990’lı yıllarda Bosna Hersek’te Boşnaklar, Kosova ve Makedonya’daki Arnavutlar en vahşi soykırım ve sürgün hamleleriyle karşı karşıya kaldılar. Ben ve arkadaşlarımın, bu onurlu görevi ifa ettiğimiz yıllarda; dil, din, siyasi görüş fark etmeksizin Balkanlar konusunda yaptığımız ortak çalışmalar ve bu başarılı çalışmaların ardından derneğimizi, şehrin en önemli markalarından biri haline getirmemiz hala hafızalardadır. Şahsım hiçbir zaman bu onurlu görevi yerine getirirken siyasi bir gaye ile hareket etmemiştir.

    Demokrasinin gereği olarak, tıpkı Balkanlar gibi farklı görüşlerin ve yönetim anlayışının olabileceğini düşünerek; derneğimizin gelişimi adına, 10 yıl önce bir adım geri çekilmiş olsam da bu süreçte Balkanlar ve muhacirlerimiz ile ilgilenmekten vazgeçmedim. Bugün, çeşitli nedenlerle zayıflayan derneğimizi, 10 yıl önce bıraktığım noktanın ilerisine taşımak, bütün Balkanlar’daki ve Türkiye’deki soydaş ve muhacirlerimizi hep birlikte kucaklayarak yola devam etmek için buradayım. Değerli ekibimle birlikte, derneğimizi tekrar ayağa kaldırmak için, kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarını unutturmamak adına, yeniden güçlü, yeniden birleşmiş, yeniden kenetlenmiş bir Balkan camiası için önümüzdeki seçimlerde aday olarak karşınıza çıkacağım.

    Yeni dönemde BAL-GÖÇ, Atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlı, Balkanlar’da yaşayan bütün toplumların huzur ve refahı için çalışan, eski günlerinde olduğu gibi Bursa’nın en büyük sivil toplum kuruluşu olacaktır. Yeni dönemde BAL-GÖÇ, daha genç, daha dinamik, daha üretken, daha eşitlikçi yaklaşımda bulunan bir sivil toplum kuruluşu olacaktır. Yeni dönemde BAL-GÖÇ, günümüz koşularına uygun olarak sorun değil, proje odaklı, faaliyetleriyle farkındalık oluşturan bir sivil toplum kuruluşu olacaktır. Yeni dönemde BAL-GÖÇ, sadece Bulgaristan’a değil, tüm Balkanlara hitap eden, yöre derneklerini kucaklayan, tüm Balkan dernekleri ile iş ve eylem birliği sağlayan, daha demokratik ve katılımcı bir sivil toplum kuruluşu olacaktır. Balkanların tamamını kucaklayacağız. Hemşerilerimizin dertleri ile dertlenip, sevinçleri ile mutlu olacağız.”