Kategori: Bursa Yerel

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ekim ayı meclis toplantısı yapıldı. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, finansal istikrarın sürdürülebilir üretim için önemli olduğunu belirterek, “Yatırımı câzip kılacak faiz oranları ve enflasyonla mücadeleyle birlikte döviz kurlarının öngörülebilir bir yapıya kavuşması en önemli beklentilerimiz arasında” dedi.

Meclis toplantısında konuşan BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin, gerek üretim dinamikleri gerekse de art arda yakaladığı ihracat rekoru başarısı ile yüksek büyüme performansını yılın ikinci çeyreğine de taşımayı başardığını söyledi. ibrahim Burkay, “Küresel ölçekte bozulan tedârik zinciri ve bu konudaki bölgesel çözüm arayışları, başta Bursa olmak üzere üretim gücü yüksek şehirleriyle ülkemizin ön plana çıkmasına olanak sağladı. Yaşadığımız zorlu süreç, gıdadan akaryakıta, hammaddeden enerjiye kadar bütün sektörlerimizi ciddi anlamda etkileyen, üreticimizin girdi maliyetlerini yükselten enflasyon baskısını da beraberinde getirdi” diye konuştu.

Yabancı ve yerli firmaların artan yatırım iştahına dönük finansal kaynak arayışlarının arttığı bir dönemde Merkez Bankası’nın almış olduğu kararın sürpriz olarak değerlendirildiğini ifade eden Burkay, “İş dünyası temsilcileri olarak öngörülebilir ve finansal istikrarla sürdürülebilir üretimi, güçlü bir kalkınma stratejisinin ilk adımı olarak görüyoruz. Yatırımı câzip kılacak faiz oranları ve enflasyonla mücadeleyle birlikte döviz kurlarının öngörülebilir bir yapıya kavuşması en önemli beklentilerimiz arasında. Bu bakımdan kamu bankalarının öncülüğünde gerçekleştirilen faiz indirimlerini değerli buluyoruz. Özel bankalarımızın da sürece destek olmasıyla bu hassas dönemi en az hasarla atlatmaya çalışacağız” dedi.

“Projelerimiz krizlere karşı panzehir görevinde”

BTSO çatısı altında yaklaşık 8 yıl önce startı verilen birçok örnek projenin sektörlerin dönüşümü için gerekli altyapıyı oluşturduğunu belirten Başkan Burkay, makro projelerin krizlere karşı güçlü bir panzehir niteliği taşıdığını da vurguladı. İbrahim Burkay, “En önemli ticarî partnerimiz olan Avrupa Birliği’nin öncülüğünde hayata geçen ve kısa süre önce ülkemizin de taraf olduğu Yeşil Mutabakat konusunda da önemli bir altyapıya sahibiz. Alternatif enerji kaynaklarıyla üretime hazırladığımız TEKNOSAB, dijital dönüşüm, verimlilik esaslı yalın üretim modeli ve karbon salımını azaltan yetkinlik merkezimiz Bursa Model Fabrika’mız ile Enerji Verimliliği Merkezimiz, çevreyle dost ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimize katkı sağlayan örnek projelerimizdir.” diye konuştu.

Son yıllarda birçok firmanın sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, dijitalleşme ve elektronik ticaret ile akıllı üretim alanlarına yöneldiğinin altını çizen Burkay, “Ancak uyum süreci aynı zamanda yüksek yatırımları ve dolayısıyla finansman ihtiyaçlarını da ortaya çıkardı. Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar öngördüğü bu süreci 1 trilyon euro gibi bir kaynak ile desteklediğini de dikkate aldığımızda ihtiyaç duyulan finansman çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu sebeple teknoloji ve geleceğe yönelik kaynak ayırma seviyemiz, ülkemizin küresel rekabetteki yerini de belirleyecektir. Bu noktada ülkemizde de yeşil dönüşüme ayak uydurabilmek için firmalarımıza ve sektörlerimize finansman desteklerinin sunulması gerekiyor. Oda olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her şartta üyelerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“İhracat tek çıkış noktamız olacak”

BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, COVID-19 salgının küresel iş dünyası için en büyük belirsizlik unsuru olmaya devam ettiğini söyledi. 1.5 yılı aşkın süredir devam eden salgının tüketici tercihlerinden üretim modellerine, tedârikten lojistiğe kadar birçok alanda önemli bir dönüşüme yol açtığını ifade eden Uğur, “Dünyada tedârik yapısı ve ticaretin haritasında önemli değişiklikler yaşanıyor. Yeşil mutabakat, iklim değişikliği ile mücadele, dijital dönüşüm ve enerji verimliliği gibi konular da iş dünyamızın önemli gündemleri arasında yer alıyor. Bu dönemde üretim kapasitemizi ve pazar çeşitliliğimizi artırmaya yönelik çabalara odaklanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Rekabetçi kurla birlikte ihracatımız gelecek yıl iç piyasadaki olası yavaşlamayı da telâfi edebilecek tek çıkış noktamız olacaktır” dedi.

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, şehrin önemli dinamikleri olan sivil toplum kuruluşlarını ziyaretlerini sürdürüyor.

Son olarak Kars-Ardahan-Iğdır Dernekleri Federasyonu ve Samsun Dernekleri Federasyonu’nu (SAMDEF) ziyaret eden Başkan Davut Gürkan, burada federasyonlar ve bağlı derneklerin talep ve şehrin geleceği için önerilerini dinledi, çalışmalarını anlattı. Gürkan, beraberinde il başkan yardımcıları Mustafa Yavuz, Osman Şahin ve il yönetim kurulu üyeleriyle birlikte ilk olarak Kars – Ardahan – Iğdır Dernekleri Federasyonu Başkanı İrfan Koç ve bağlı dernek üyeleri ile bir araya geldi. Gürkan, daha sonra yönetim kurulu üyeleri ile birlikte SAMDEF Başkanı Savaş Otruş ve bağlı dernek üyelerini, federasyon merkezinde ziyaret etti.

Ziyaretlerde konuşan Davut Gürkan, Bursa’nın bütün ekonomik potansiyelleri, tarihî ve tabiî zenginliklerinin yanı sıra farklı kültürel öğeleri bünyesinde barındıran nüfus yapısıyla da Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri olduğunu belirtti. Davut Gürkan, Bursa’nın kültürel zenginlikleri ve çalışkan nüfusu ile güçlü geleceğine taşınabilmesi için her kesimden halkı ve şehrin dinamikleri ile ortak hareket ettiklerini söyledi.

İl Başkanı Davut Gürkan, her fırsatta gerçekleştirdikleri ziyaretler ve çeşitli programlarla Bursa için fikir alışverişinde bulunduklarını ifade ederek, “Bursa’yı hep birlikte yönetip, bütün zenginlikleri ile gelecek nesillerimize taşıyabilmek için gece gündüz demeden sahalardayız, çalışıyoruz. Bu güzel şehir her hizmetin en iyisini hak ediyor. Bursa’mıza yakışan hizmetleri hayata geçirebilmek için her kesimden halkımızın görüş ve, talepleri önemli. Bu talep ve görüşler doğrultusunda çalışmalarımıza yön veriyoruz” dedi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Eğitim Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM), 2021-2022 eğitim döneminde istihdama dönük meslek edindirme kurslarının yanı sıra çalışanlara yönelik meslek geliştirme/uzmanlık eğitimleri ve işletmelere yönelik modüler eğitim programlarıyla Bursa iş dünyasının nitelikli işgücü ihtiyacına desteğini sürdürüyor.

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) içerisinde 12 bin metrekarelik kapalı alanda hizmet veren BUTGEM, 2021-2022 eğitim dönemine daha zengin ve nitelikli bir eğitim programı ile başladı. İş dünyasında değişen şartlar ve ihtiyaçlar çerçevesinde eğitim çeşitliliğini her eğitim döneminde artıran BUTGEM, 8 ana sektörde 186 eğitim programı düzenliyor. Otomotiv metal makine, endüstriyel otomasyon ve mekatronik, bilgi teknolojileri, tekstil, yönetim ve finans ve enerji sektörlerine yönelik eğitim programları hazırlayan BUTGEM, profesyonel alanlarda düzenlediği modüler eğitim programlarıyla da çalışanların uzmanlaşmasına katkı sağlıyor.

Kurulduğu günden bu yana 35 bin kişiyi meslek sahibi yapan ve mezunlarının yüzde 90’ından fazlası istihdam edilen BUTGEM, alanında uzman 70 kişilik güçlü eğitmen kadrosuyla da dikkat çekiyor. Son teknoloji atölyelerde mesleki eğitimlerin gerçekleştirildiği BUTGEM’de 1 Kasım’da ücretli meslek geliştirme/uzmanlık eğitimleri başlıyor.

Bilişim teknolojileri, tekstil, otomotiv metal makine, endüstriyel otomasyon ve mekatronik, yönetim ve finans ile enerji sektörlerinde düzenlenecek ücretli eğitim programları arasında tekstil desen tasarımdan CNC freze operatörlüğüne, ileri seviye otomasyon sistemlerinden bilgisayarlı muhasebeye, dış ticaret ve kambiyodan mobil programlamaya kadar çok geniş bir yelpazede eğitim programları gerçekleştirilecek. Ayrıca firmaların ihtiyaç duyduğu kriz yönetimi, global 8D problem çözme teknikleri, müşteri ilişkileri yönetimi gibi beceri eğitimleri de düzenlenecek.
Hafta içi akşam ve hafta sonları düzenlenecek şekilde planlanan uzmanlık eğitimleri ortalama 3 ay sürecek. Sınırlı kontenjana sahip olan eğitimlere katılmak ve erken ödeme avantajlarından yararlanmak isteyenler http://onkayit.butgem.org.tr/ internet adresinden ön kayıt yaptırabilecek. Kayıt yapan adayların sonrasında DOSAB içerisinde yer alan BUTGEM binasına giderek şahsen başvuruda bulunmaları gerekiyor.

İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında uluslararası, ulusal ve yerel ölçekte örnek uygulamaları hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, iklim değişikliğine karşı tüm ilçe belediyelerini de harekete geçirdi.

Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda ilçe belediyelerinden temsilcilerin katıldığı toplantıda, konuyla ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar ile yapılması gereken konular ele alındı. Bursa’nın daha sağlıklı bir kent olması hedefiyle çevre yatırımlarına büyük önem veren Büyükşehir Belediyesi, son yıllarda küresel bir sorun haline gelen iklim değişikliğiyle mücadele konusunda da örnek çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı iklim değişikliğiyle mücadele konu başlığında daha önce 2014 yılı temel alınarak, 2015 yılında Bursa’daki sera gazı emisyon kaynaklarının belirlenmesi ve azaltım tedbirlerinin oluşturulması hedefiyle, ‘Bursa Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı’nı hazırlamıştı. Bu süreçte iklim değişikliği alanında yürütülen çalışmaların uluslararası boyuta taşınması ve konuyla ilgili çalışma yapan diğer belediyelerle bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunulması hedefiyle de Temmuz 2016 tarihinde alınan meclis kararı ile Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesine katılım sağlanarak, 2030 yılında sera gazı emisyonlarını kişi başına yüzde 40 azaltma taahhüdünde bulunulmuştu. ‘Sera Gazı Envanterinin ve İklim Değişikliği Eylem Planı’nın Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi kriterlerine göre revize edilmesi hedefiyle 2017 yılında ‘Bursa Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Uyum Planı’ hazırlandı. Güncelleme çalışmaları devam ederken, bu kapsamda 2017, 2018 ve 2019 yılları için Büyükşehir Belediyesinin Kurumsal Sera gazı envanteri ile Bursa’nın sera gazı envanteri hesaplama çalışmaları tamamlandı ve raporlama çalışmalarına başlandı.

Tüm bunların yanında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı noktasında da önemli bir mesafe alan Bursa Büyükşehir Belediyesi, Yenikent ve İnegöl düzenli katı atık depolama alanlarında metan gazından elektrik üreterek, hem ekonomik kazanç sağlıyor hem de metan gazının toplanması sayesinde iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının azaltımını sağlıyor. Yine 30 adet Bursaray istasyonun çatı ve üst örtülerine yıllık yaklaşık 2 MW kapasiteli güneş enerji santrali (GES) kurulurken, Yeni hizmet binası çatı ve açık otoparkına 450 kilowatlık GES yatırımı ile Muradiye Su Fabrikası çatısına 1,8 MWh’lik GES yatırımı projeleri ile yenilenebilir enerji kullanım oranı arttırılıyor.

Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarının il geneline yayılması ve bu konuda tüm belediyelerin işbirliği içinde olması hedefiyle koordinasyon toplantılarına başladı. Büyükşehir Belediyesi’nin koordinasyonunda yapılan ve ilçe belediyelerinin temsilcilerinin katıldığı ilk toplantıda iklim değişikliği konusu ele alındı. Periyodik olarak yapılacak ve İklim Değişikliği, Enerji Yönetimi, Sıfır Atık ve Atık Yönetimi, Çevresel Şikayetler, Gürültü Yönetimi, Hafriyat Yönetimi, Ruhsat Faaliyetleri gibi konuların ele alınacağı toplantıların ikinci oturumunda ‘Enerji Yönetimi’ konusu ele alınacak.

Bursa Uludağ Üniversitesi  İlahiyat Fakültesi’nde 2021-2022 akademik yılı törenle başladı.

Eski Diyanet İşleri Bakanı ve Devlet Bakanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu, yeni dönemin ilk dersini verdi. Programa BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kemikli, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı. Kısa bir açılış konuşması gerçekleştiren İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kemikli, yeni dönemin hayırlı ve uğurlu olması dileğinde bulundu. Pandemi süreci nedeniyle eğitim-öğretim faaliyetlerinde tedbiri elden bırakmayacaklarını vurgulayan Dekan Prof. Dr. Kemikli, herkesi aşı konusunda daha hassas davranmaya davet etti. Prof. Dr. M. Said Yazıcıoğlu ise, yeni dönemin ilk dersini ‘Günümüz İslam Dünyası’ başlığı altında verdi. İslam dünyasının içerisinde bugün içinde bulunduğu durumun yürekleri burktuğunu aktaran Prof. Dr. Yazıcıoğlu, “Bölgemizde en yakın komşu ülkelerimizden Suriye’de yaşanan dramı yakından görüyoruz. O bitmeden Afganistan olayı çıkıyor. Dünyada İslam dinini benimseyen ülkeler farklı ülkelerden de benzeri görüntüleri izliyoruz. Bizim tahrip edilmiş dinler olarak gördüğümüz dine mensup insanlar nasıl oluyor da bir sistem içerisinde ve derli toplu halde yaşıyorlar? Bu konuda kafa yormamız gerekiyor. Buna hemen bir cevap bulamayabiliriz. Ancak üzerinde detaylıca düşünmemiz gereken bir konu olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Bir eksen kayması yaşadık”

Türkiye’nin coğrafî mevkii itibariyle tarihî ve kültürel anlamda çok büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Yazıcıoğlu, “Niye bu durumdayız? Bunun bir izah edilmesi lazım. Dini anlayamadık, o yüzden bu haldeyiz demekle bu işin içinden çıkamayız. Bu konuda da insanlarımızın çok kafa yorduğunu biliyoruz. Allah onlardan da razı olsun. Dinde bir eksen kayması yaşadık. Özellikle kader ve takdiri ilahi dediğimiz temel kavramlar asıl amacından saptırılınca farklı bir yapıya girildi” dedi. Programın sonunda Rektör Prof. Dr. A. Saim Kılavuz tarafından katkılarından dolayı Prof. Dr. M. Said Yazıcıoğlu’na teşekkür belgesi takdim edildi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ‘1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ etkinlikleri kapsamında Kanser Erken Tarama Teşhis Merkezi’ni ziyaret ederek, gerçek zenginliğin sağlık olduğunu vurguladı.

Her yıl ‘1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ kapsamında farklı etkinliklere imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu yıl da vatandaşı bilinçlendirmeye ve farkındalık oluşturmaya devam ediyor.

Etkinlikler kapsamında Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Nilüfer Sağlıklı Hayat Merkezi’nde yer alan KETEM’i (Kanser Erken Tarama Teşhis Merkezi) ziyaret etti. İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ve Nilüfer İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Timur, Başkan Alinur Aktaş’a vak’alar ve tesis hakkında bilgi verdi. Kanserin çağın hastalığı olarak değerlendirildiğini ifade eden Başkan Aktaş, her 8 kadından birinin ‘Meme Kanseri’ adayı olduğunu belirtti.

Erken teşhisin önemini vurgulayan Başkan Aktaş, “Sağlık her şeyin başı. Sağlık olmadan elde edilen hiçbir zenginliğin kıymeti yok. Dolayısıyla en büyük zenginlik sağlık. Kanser çağın hastalığı olarak ifade ediliyor ve vücudumuzun herhangi bir yerinde gelişebiliyor. Dolayısıyla bu sürecin iyi teşhis edilmesi ve takip edilmesi gerekiyor. Meme kanseri kadınlara has bir hastalık olsa da düşük oranda erkeklerde de görülebiliyor. Günümüzde her 8 kadından birinin bununla alakalı aday olduğunu biliyoruz. Türkiye’deki kadınlarımızda her 4 kanser vak’asının birinin de meme kanseri vak’ası olduğunu biliyoruz. Erken teşhis meme kanserinde çok ama çok önemli’ dedi.

Meme kanserine dikkat çekmek için farklı etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Alinur Aktaş, “Dünya Sağlık Örgütü 2004 yılından itibaren Ekim ayını meme kanseri ayı olarak ilan etti. Biz de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Tophane Saat Kulesi, Tarihi Belediye Binası gibi simge yapılarımızda farkındalık oluşturmak adına pembe renkle ışıklandırıyoruz. Bunun yanında farklı etkinlerle de bu aya ve meme kanserine dikkat çekmek istiyoruz’ diye konuştu. Konuşmaların ardından yakasına pembe kurdele takan Başkan Alinur Aktaş, merkezde bulunan kadınlara karanfil verdi.

Bursa’daki oda ve borsaların iştirâkiyle düzenlenen ‘ortak akıl’ toplantılarının sonuncusu Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde, Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) gerçekleştirildi.

Bursa’da faaliyet gösteren 13 oda ve borsayı bir araya getiren ortak akıl toplantılarının 20.’si GUHEM’de düzenlendi. Oda ve borsa başkanları, meclis başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin iştirâkiyle gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’yı birlik ve beraberlik içerisinde daha güçlü bir geleceğe taşımak amacıyla 2013 yılında başlattıkları ortak akıl toplantılarının artık bir gelenek hâline geldiğini söyledi. Söz konusu toplantıların oda ve borsalar arasındaki işbirliği ve dayanışmayı daha da güçlendirdiğini kaydeden Başkan Burkay, bütün oda ve borsa başkanlarına teşekkür etti.

Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi hakkında bilgiler veren BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, GUHEM’in Türkiye’nin gelecek 50 yılını şekillendirecek bir vizyonun eseri olduğunu vurguladı. Dünya genelinde gelişmiş ekonomilerin tamamının uzay ve havacılık alanına önemli yatırımlar yaptığını belirten Başkan Burkay, “Bilhassa genç neslin bu alanlara yönlendirilmesi için ABD, Kanada ve Fransa’da dönüşüm görevi üstlenen merkezler bulunuyor. GUHEM de bu alanda Türkiye’deki ilk uzay havacılık temalı interaktif eğitim merkezi oldu” dedi.

“Çıkış noktamız ihracat olacak”

Pandemi sürecinde 1,5 yılı aşkın bir sürenin geride kaldığını belirten Başkan Burkay, normalleşme ile birlikte Bursa’da sanayi üretimi, ihracat ve yatırımlarda pozitif gelişmeler yaşandığını vurguladı. Bursa’nın yılın ilk 9 ayında ihracatın 11 milyar dolara ulaştığını kaydeden Başkan Burkay, özellikle son dönemde her sektörde Bursa’ya olan ilgi ve siparişlerde ciddi şekilde artışların olduğuna dikkati çekti. BTSO olarak ihracatta sektörlerin önünü açacak yurt dışı fuar, B2B ve alım heyeti organizasyonlarına hız kazandırdıklarını ifade eden İbrahim Burkay, “Yeni dönemde ihracata ağırlık vermemiz gerekiyor. Bu dönemde dış ticaret firmalarımız için tek çıkış noktası olacak. Oda olarak bu yıl sonuna kadar 7, gelecek yıl ise 40 fuar ve alım heyeti organizasyonu düzenleyeceğiz. İlçe oda ve borsalarımızın da bu faaliyetlerde yer alması çok önemli” diye konuştu.

Bursalı firmalara dış ticaret operasyonlarında hız ve maliyet avantajı kazandırmak adına Turkish Cargo ile önemli bir işbirliğine imza attıklarını belirten Başkan Burkay, “Dünyada zorlaşan rekabet koşulları, bölgesel işbirliklerinin önemini artırdı. Mevcut rekabet ortamında lojistik, verimliliği artıracak en önemli konuların başında geliyor. Odamızın iştirâki BTSO Lojistik A.Ş. ve Turkish Cargo arasında yapılan işbirliği ile firmalarımız ürünlerini 127 ülkeye Yenişehir Havalimanı’ndan ulaştırma imkanına sahip olacak. 20 Eylül itibariyle ithalat ve ihracat işlemlerine başladık. 7/24 kargo kabulü yapılan Yenişehir’de 1 Ocak 2022 tarihine kadar da mal kabul bedeli alınmayacak. Tüm firmalarımızı Lojisik AŞ’nin sunduğu hizmetlerden faydalanmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Ortak akıl toplantıları şehir ekonomisine değer katıyor”

Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, ortak paydanın Bursa olduğunu belirterek, ilçe oda ve borsalar ile gerçekleştirdikleri ortak akıl toplantısının, şehir ekonomisine değer kattığını ifade etti. Pandemi nedeniyle tüm sektörlerin çok sancılı bir süreçten geçtiğini kaydeden Başkan Matlı, “Salgın döneminde dış ticaret faaliyetleri ve lojistikte karşılaşılan güçlükler, ihracatçı ve ithalatçı firmaları konvansiyonel ticaret yöntemlerinden, dijital ticarete yakınlaştırmaktadır. Türkiye’nin ve elbette ki gıda, otomotiv, imalat ve makine sanayiinde ciddi potansiyel barındıran Bursa’nın da yeni ticari düzende, özellikle enerji, tarım ve savunma gibi stratejik sektörlerde kendi üretimini gerçekleştirerek, dışa bağımlılığı azaltan ve üstün olduğu sektörlerde temel tedarikçi olmayı hedeflemesi gerekmektedir” dedi.

Son dönemde artan gıda fiyatlarına dikkat çeken Özer Matlı, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Orta Vadeli Programda tarım-sanayi entegrasyonunu sağlamak maksadıyla, sözleşmeli tarım mekanizmalarının geliştirileceğini belirtti. Şayet bu sistem iyi uygulanırsa, arz-talep arasında planlama yapabilmeyi kolaylaştırarak, gıda enflasyonunu da azaltacak unsurlardan biri olarak görünmektedir” ifadelerini kullandı.

Bursa Ticaret Borsası’nın çalışmalarından da bahseden Özer Matlı, bütün oda ve borsa başkanlarını, Doğanbey’de yapımı tamamlanan ve kısa süre içinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun iştirâkiyle gerçekleştirilecek yeni hizmet binasının açılış törenine davet etti.

İnegöl’de eleman sıkıntısı yaşanıyor

İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Uğurdağ, 4-9 Ekim tarihlerinde 45.’si gerçekleştirilen Uluslararası Mobilya ve Dekorasyon Fuarı (MODEF EXPO) hakkında bilgiler verdi. Fuara yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçi sayısında geçen yıla göre önemli bir artış yaşandığını belirten Uğurdağ, bilhassa ihracat anlamında fuarın sektöre önemli katkılar sağladığını ifade etti. Mobilya, tekstil, makine ve tarım sektörlerinin İnegöl ekonomisinin can damarını oluşturduğunu belirten Uğurdağ, bu sektörlerde çalışacak eleman bulamadıklarını belirterek meslek lisesi algısının değiştirilmesine yönelik faaliyetler yapılması gerektiğini vurguladı. Uğurdağ, ayrıca enerji maliyetlerinin çok yüksek olduğunu, kamu ve hazine alanları ile âtıl arazilerde enerji üretiminin teşvik edilmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, üretim maliyetlerindeki yükseliş ve hammadde temini sorununa rağmen sanayi üretim endeksindeki artışın sevindirici olduğunu kaydetti. Çevikel, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nın tarafı olduğunu resmen açıklamasının ardından üretici ve çevre dostu politikaların bir arada yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Sanayi üretim endeksi, Ağustos ayında beklentileri aştı. Artış aylık yüzde 5’i geçerken, yıllık bazda yüzde 13,8 olarak gerçekleşti. Açıklanan verilerin ardından konuşan Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, tüm dünyada üreticiler büyük sıkıntılarla boğuşurken, sürdürülebilir büyümenin göstergesi olarak kabul edilen sanayi üretim endeksinde yakaladığımız bu başarıya imza atan üreticileri kutladı. Çevikel; iş dünyası olarak, enerji maliyetlerindeki yükseliş başta olmak üzere üretim sürecini sekteye uğratabilecek tüm olumsuzlukların ivedilikle çözülmesini talep ettiklerini dile getirdi.

Üretici fedakarlığını yeniden ispatladı

Sanayi üretim endeksinin ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği hakkında fikir veren en önemli göstergelerden biri olduğunun altını çizen Nilüfer Çevikel, küresel arenada üretim süreçleri sekteye uğramışken yakalanan başarının, üretici fedakarlığını bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. Çevikel, üretim süreçlerinin yeniden şekilleneceği bir döneme girdiğimizi kaydederken, “Sera gazı salınımının küresel seviyede azaltılmasını hedefleyen Paris İklim Anlaşması kısa süre önceTürkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandı. Dünyadaki değişim sürecinin dışında kalmayacağımızın göstergesi bu taraf oluş sonrası, üretim şekillerimizi bu anlaşma yükümlülüklerine göre yeniden şekillendirmemiz gerekiyor. Özellikle enerji, imalat, ulaşım ve tarım sektörlerinde değişimin kaçınılmaz olduğunu söylememiz mümkün. Önümüze artık bu doğrultuda yeni hedefler koymalı ve eylem planımızı belirlemeliyiz. Taraf olduğumuz Paris İklim Anlaşması’nın yükümlülüklerinin de göz önünde bulundurularak, üretici ve çevre dostu politikaların aynı potada eritilmesi gerekiyor. Ancak bu çerçevede geliştirilen politikalar büyümenin itici gücü olabilir” ifadelerini kullandı.

Ekonomik güven ortamı oluşturulmalı

Çevikel; üreticilerin, geliştirilen politikalar ve uygulanan yöntemlerle rahat hissettirilmesi gerektiğini söylerken, ekonomik anlamda oluşturulacak güven ortamında büyümeye sunulacak katkının her geçen gün artacağını da belirtti. İş dünyasının sesi olarak talepleri bir kez daha dile getiren Çevikel, “Sanayici üzerinde sürekli artan maliyet yükünün azalması için fiyat istikrarı politikasının kararlılıkla uygulanması gerekiyor. Yüksek enflasyon ve kur fiyatlarındaki önlenemez yükseliş üretim aşamalarında ciddi anlamda gerilim ve belirsizlik oluşturuyor. Tüm bu sıkıntılarla boğuşan üretici, bir de bir ay önceki gibi doğalgazda sanayi tarifesinde yüzde 15 artışa gidilmesi kararıyla omuzlarındaki yükün katlandığını hissediyor. İş dünyamız adına yüksek oranlı zam kararlarının yeniden gözden geçirilmesi başta olmak üzere tedarik sorunlarının çözülmesini, hammadde fiyatlarının kontrol altına alınmasını ve enflasyonla etkin mücadele yöntemlerini beklediğimizi bir kez daha deklare ediyoruz” dedi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kırsalda kalkınmayı sağlamak ve çiftçinin zarar etmesini önlemek maksadıyla yürüttüğü ‘çerezlik ay çekirdeği’ alım programı törenle başladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ürünü kaliteli yetiştirmek kadar plânlı üretimin ve doğru pazarlamanın da önemli olduğunu söyledi.

Bursa’da kırsal kalkınmanın sağlanması hedefiyle her alanda çiftçiye destek olan Büyükşehir Belediyesi, Tarım AŞ marifetiyle başlattığı ‘‘çerezlik ay çekirdeği’ alım programını, İnegöl İlçesi’nde başlattı. Yaban mersini, ahududu, aronya, gojiberry, çilek ve lavanta gibi katma değeri yüksek ürünleri Bursa tarımına kazandıran Büyükşehir Belediyesi, bu sene ürünlerin satışında büyük sıkıntı yaşayan ay çekirdeği üreticilerinin de yanında yer aldı. Çiftçilerin elinde kalan ve düşük fiyatlar içerisinde mücadele eden çerezlik ay çekirdeğinin, belirlenen kalite ve fiyatlandırma sonucunda Tarım A.Ş. marifetiyle alımını yapacak olan Büyükşehir Belediyesi, ay çekirdeği fiyatlarının piyasada hak ettiği değere ulaşmasını hedefliyor. Ürünlerin alımını, her hafta yapılacak olan ekspertiz onayıyla gerçekleştirecek olan Büyükşehir Belediyesi, çekirdekleri kalitelerine göre kilosu 7-8 TL arasından alacak.

İnegöl Tahıl Hali’ndeki törene Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti ve MHP ilçe başkanları, ziraat odaları başkanları, meclis üyeleri ve çiftçiler katıldı. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, geçtiğimiz yıllarda ay çekirdeğinin çok iyi para yaptığını, aynı durumun son dönemde ahududu ve yaban mersininde görüldüğünü söyledi. Çiftçiye birçok alanda destek verdiklerini belirten Başkan Aktaş, tarımın bilinçli ve doğru plânlamayla yapılması gerektiğini ifade etti. Ay çekirdeğinde sıkıntının sadece bol üretim olmadığını dile getiren Başkan Aktaş, çıkış kaynağı ile nihai kaynak arasında çok ciddi rakam farkının olduğunu söyledi. Bursa’nın 2019 yılı tarımsal ihracatının 287 milyon dolar olduğunu, 2020 yılında ise 350 milyon dolara çıktığını anlatan Başkan Aktaş, bu yılın sonunda ise 400 milyon doları geçmesini beklediklerini belirtti. Ahududu, yaban mersini ve siyah incirde işlerin iyi gittiğini ve herhangi bir desteğin verilmediğini ifade eden Başkan Aktaş, “Tarım AŞ ile çiftçinin kaliteli ürün yetiştirip daha iyi kazanmasını, piyasada dengeyi sağlamayı hedefliyoruz. Aynı zamanda fuarlara da katılarak ürünleri birçok pazarda tanıtmaya çalışıyoruz. Ay çekirdeğinde yaşanan sıkıntı bize iletildi. İnegöl ve Yenişehir’de toplam 2000 ton civarında çerezlik çekirdek kalmış. Amacımız ihtiyaca göre ürünü ekonomiye kazandırmak. Kâr zarar hesabı yapmıyoruz. Tarım AŞ aracılığıyla piyasayı dengelemek istiyoruz. Başlattığımız bu projeyle ciddi bir kıpırdanma olacağına inanıyorum. Ürünlerin alımı, her hafta yapılacak olan ekspertiz onayıyla gerçekleşecek. Ekspertizin incelemesi sonucunda alım kriterleri standartları belirlenecek. Kriter olarak iç doluluğu 220-270 hektolitre ve boyutları 85-95 milim arası olarak belirlendi. Çekirdeklerin kalitelerine göre kilosu 7-8 TL arasında yapılacak” dedi.

“Tarımda yapacak çok işlerimiz var”

Gerekli depoyla alakalı çalışmaları Tarım AŞ’nin organize edeceğini açıklayan Başkan Aktaş, ilk etapta Yenişehir mevkiinde kooperatif deposunun uygun görüldüğünü söyledi. Amacın ay çekirdeği alıp satmak olmadığının altını çizen Başkan Aktaş, “Biz piyasayı regüle etmenin hesabındayız. Ürünü kaliteli yetiştirmeliyiz. Hesapsız ekim dikim işlerine girmemeliyiz. İyi üretmenin yanında iyi de pazarlamalıyız. Bursa olarak çok ciddi avantajlarımız var. Tarımda yapacak çok işlerimiz var. Üzerimize düşen görevler var. Bizler doğru plânlama yapacağız. Hayat normalleştikçe 2022’de daha çok fuara katılarak ürünlerimizi tanıtacağız. Tarım sektörü de bundan payını alacak. Sürece destek olan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Tarımı güçlendirmek istiyoruz”

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, şehrin büyümeye devam ettiğini, sanayi ve ekonominin yanında tarımın da geliştiğini belirtti. Ay çekirdeğinde yaşanan aksaklık üzerine projenin başlatıldığını ifade eden Taban, elini taşının altına koyan Büyükşehir Belediyesi’ne ve Tarım AŞ’ye teşekkür etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın çiftçinin zor zamanında yanında olduğunu söyleyen Taban, “İnegöl Belediyesi olarak kırsala, tarıma ve hayvancılığa destek oluyoruz. İnegöl, ova koruma planları içerisine alınmış bir bölgedir. Bu yüzden buralarda sanayileşme düşünmüyoruz. Buralarda tarımı güçlendirmek istiyoruz. Bu sektördeki insanların kalkınmasını arzuluyoruz. Daha iyi planlarla arz talep dengesini doğru sağlarız. Böylece sadece çiftçi alıcılara mahkûm olmaz. Oyun kurucu üretici olur. Projede emeği olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, İnegöl ay çekirdeğine daha önce müthiş talep olduğunu, ziraat odası olarak bunun patentinin alınması için harekete geçtiklerini anlattı. Yaşadıkları sıkıntılı süreç hakkında bilgi veren Çelik, Büyükşehir Belediyesi ve Tarım A.Ş. tarafından başlatılan alımın çiftçiye nefes aldıracağını belirterek teşekkür etti.

Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Sadi Aktaş ise, ay çekirdeğinin çok para ettiği dönemde alım sözü vererek üreticiyi daha fazla ekmesi konusunda teşvik eden tüccarların sözünde durmadığını ifade etti. Plansız ekime sebep olan dev firmaların alım yapmadığı ortamda Büyükşehir Belediyesi’nin harekete geçtiğini anlatan Aktaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve emeği geçenlere teşekkür etti.

Kulaca Mahalle Muhtarı Sedat Seçim, geçim kaynakları olan ay çekirdeğinin elde kaldığını belirterek katkı veren Büyükşehir Belediyesi’ne ve Tarım A.Ş.’ye teşekkür etti.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Kırgızistan Cumhuriyetinin Ankara Büyükelçisi Kubanychbek Omuralıev’i ağırladı. Büyükelçi Omuralıev, tarım, sanayi, enerji, turizm, bilgi teknolojileri ve madenciliğin öne çıktığı Kırgızistan’da Bursalı firmaları görmek istediklerini söyledi.

Kırgızistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Kubanychbek Omuralıev, İstanbul Başkonsolosu Lira Sydykova ve Bursa Fahri Konsolosu Bilal Tutuş BTSO’yu ziyaret etti. Bursa iş dünyası temsilcilerinin ilgi gösterdiği istişâre toplantısında, heyete, BTSO Meclis Başkan Yardımcısı Metin Şenyurt, BTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Haşim Kılıç ve Muhsin Koçaslan eşlik etti. Programın açılışında konuşan Metin Şenyurt, Türkiye’nin Kırgızistan’ı ilk tanıyan ve Bişkek’te ilk büyükelçilik açan ülke olduğunun altını çizdi.

Gelişen diplomatik ilişkilerle birlikte Türkiye’nin Kırgızistan’ın kalkınmasına ve uluslararası toplumla bütünleşmesine tüm imkânlarıyla destek verdiğini kaydeden Metin Şenyurt, “Türkiye ile Kırgızistan arasındaki münasebetlerin stratejik ortaklık seviyeine ulaşmasının üzerinden 10 yıl geçti. Cumhurbaşkanımız, iş dünyamızın önüne iki ülke arasındaki yıllık ticaret hacminin en kısa sürede 1 milyar dolar seviyesine çıkarma hedefi koydu. Bu çağrıya ilk olarak Bursalı firmalarımız cevap vermişti. Bursa iş dünyası temsilcileri olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin daha fazla güçlenmesi için gayretlerimizi sürdüreceğiz. Kırgızistan, Avrasya Ekonomik Birliği üyesi olması ve yaklaşık 200 milyon nüfuslu bir pazara erişim imkânı sunmasıyla da Türk yatırımcılar için câzibe odağı olmaya devam edecektir” dedi.

Büyükelçi Kubanychbek Omuralıev, Bursa’nın sanayi ve ticaret anlamında tecrübeli bir şehir olduğunu söyledi. Bursa ile Kırgızistan arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirmek için Bursa’ya geldiklerini ifade eden Omuralıev, Kırgızistan’ın sahip olduğu fırsatlar hakkında bilgi verdi. Omuralıev, tarım, sanayi, enerji, turizm, bilgi teknolojileri ve madenciliğin ülkede öne çıkan sektörler olduğunu ifade etti.

Enerji mâliyeteri düşük

Omuralıev, vasıflı ve eğitimli iş gücünün ve düşük elektrik mâliyetinin Kırgızistan’da yatırım yapmak isteyenler için büyük fırsat olduğunu dile getirerek, “Kırgızistan’da iş yapmak isteyen iş insanlarımıza önemli avantajlar sunuyoruz. Ülkemizde KDV yüzde 12, gelir vergisi ise yüzde 10. Ortalama maaş 230 dolar. Açık ve dürüst iş çevresi, düşük vergi oranları, düşük konaklama maliyeti, elverişli mevkii ve dünyanın 61 ülkesi için vizesiz rejim sunuyoruz. Bizler Türkiye’nin üretim kenti Bursa’mızın kıymetli iş insanları ile karşılıklı olarak yeni işbirliklerine varız” dedi.