Kategori: Bursa Yerel

  • Teknoloji odaklı projeler DİJİMER ile desteklenecek

    Teknoloji odaklı projeler DİJİMER ile desteklenecek

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) tarafından hayata geçirilen Dijital Dönüşüm Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİJİMER), ilk Yönetim Kurulu toplantısını gerçekleştirdi. Fakülte temsilcilerinin katıldığı toplantıda izlenecek yol haritası belirlendi.

    BUÜ bünyesinde yenikurulan Dijital Dönüşüm Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİJİMER), Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz başkanlığında bir araya geldi. Merkezin yönetim kurulu toplantısına İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi, İnegöl İşletme Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Mühendislik Fakültesini temsilen akademisyenler yönetim kurulu üyesi sıfatı ile iştirâk etti.

    Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, yönetim kurulu toplantısında merkezin sosyal bilimler alanına odaklanan bir yapıda tasarlandığını ve bu yönüyle diğer üniversitelerden farklılaşacağını ifade etti. Kılavuz, merkezin fen ve sağlık bilimleri alanında yürütülen teknoloji odaklı dijital dönüşüm çalışmalarının tamamlayıcısı olacağını ve teknoloji odaklı projelere ciddi katkılar sağlayacağını belirtti.

    Merkez Müdürü Prof. Dr. Kurtuluş Kaymaz ise, merkezin hazırlanan yıllık çalışma plânını sundu. Hedefler ve gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kurtuluş Kaymaz, “DİJİMER, sosyal bilimler alanına yönelik olarak; dijital işletme yönetimi, platform ekonomileri, paylaşım ekonomisi, dijital para, dijital iletişim, dijital kültür, dijital etik, dijital sosyoloji, dijital çalışma biçimleri, bilişim hukuku, dijital pazarlama, e-Devlet uygulamaları, kişisel verilerin korunması hukuku, uzaktan eğitim ve e-öğrenme, dijital liderlik gibi konulara odaklanacak” dedi.
    Kaymaz, merkezin ayrıca bir üniversite-sanayi işbirliği ara yüzü olarak iş yaşamı ile ortak projeler geliştireceği, akademik personel ve öğrenciler ile birlikte bu alandaki bilimsel çalışmalara liderlik edeceği bilgisini verdi. Sunumun ardından, yönetim kurulu üyeleri de görüş ve önerilerini aktararak katkıda bulundu.

    DİJİMER ilk etapta Instagram [@uludagdijimer] ve Linkedin [Bursa Uludağ Üniversitesi Dijital Dönüşüm Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİJİMER)] hesapları ile sosyal medya üzerinden hedef kitlesini bilgilendirecek.

  • Bursa’da minik öğrencileri ‘Başkanı Tanıma’ dersi

    Bursa’da minik öğrencileri ‘Başkanı Tanıma’ dersi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Ana Kucağı Okul Öncesi Eğitim Merkezleri’nde eğitim gören minikler, ‘Şehrim Bursa’ dersinin ‘Başkanımızı Tanıyalım’ konusunu, bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı ziyaret ederek uygulamalı olarak gerçekleştirdi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin üç yıl önce 6 merkezde başlattığı, bugün 16 merkezde binlerce öğrenciye ulaşan Ana Kucağı Okul Öncesi Eğitim Merkezlerinde eğitim gören minik öğrenciler, Milli Eğitim müfredatına ek olarak ‘Şehrim Bursa’ ve değerler eğitimi de alıyor. ‘Şehrim Bursa’ dersinin ‘Başkanımızı Tanıyalım’ konu başlığını uygulamalı olarak işleyen minik öğrenciler, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı makamında ziyaret etti. Derslerde yaptıkları etkinlikleri Başkan Aktaş’a anlatan minik öğrenciler, Başkan Aktaş’ın sorularına verdikleri cevaplarla yüzlerde tebessüm oluşturdular. Ana Kucağı Çocuk Eğitim Merkezleri’nde Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatına ek olarak çocukların Bursa’yı daha iyi tanıyabilmeleri adına ‘Şehrim Bursa’ eğitiminin de verildiğini hatırlatan Başkan Aktaş, “Açıldığından bu yana 4000’e yakın öğrenci eğitim hayatına Ana Kucağı Çocuk Eğitim Merkezi ile başladı. Burada Milli Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulan müfredata ek olarak eğitimler de veriyoruz. Bu kapsamda; değerler eğitimi, İngilizce eğitimleri ve kendi oluşturduğumuz, çocuklarımızın kendi şehirlerini, kendi kültürlerini öğrenebilmeleri adına Şehrim Bursa konusunu işliyoruz. Bu değerlerin ne kadar önemli olduğu, günlük hayatımızdan paylaşılan örneklerle çocuklara aktarılıyor. Okul öncesi değerler eğitimi, iletişim derslerini de içeriyor ve bu derslerde günlük hayat ile alakalı pek çok uygulama yapılıyor. Çocuklarımız Bursa’nın tarihi, kültürel ve manevi değerlerini tanıyor ve öğreniyorlar. 17 ilçemizi ve o ilçelerin önemli olan özelliklerini öğreniyor ve uygulama yapıyorlar” diye konuştu.

    Kız çocuklarına özel önem

    Ziyarette 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’ne de dikkat çeken Başkan Alinur Aktaş, kız çocuklarının eşitsizliğini ortadan kaldırmak ve eğitim sürecinden de en iyi şekilde faydalanmasını sağlamak gerektiğini söyledi. Dünya Kız Çocukları Günü’nün 2012’de Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başladığını hatırlatan Aktaş, ‘Bugün aynı zamanda 11 Ekim Dünya Kız Çocukları günü. Dünya çapında kutlanan bir gün. Kız çocuklarımızın eğitim hakkı, beslenme, yasal haklar, kadına yönelik şiddet ve zorla evlilik konuları da Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında gündeme taşınıyor. Bugün de farklı Ana Kucağı Merkezleri’nden çoğunlukla kız çocuklarımızı ağırladık. Bu vesileyle artarak, bütün bir Bursa’yı heyecanla saran Ana Kucağı Projemizde hizmet veren arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Ayrıca evlatlarını bizlere güvenerek teslim eden anne ve babalarımıza da çok teşekkür ediyorum. İnşallah ülkemizin ve şehrimizin geleceği çocuklarımızla daha güzel olacak. Dünya Kız Çocukları Günü’nü bir kez daha kutluyorum. Başta kendi kızım olmak üzere tüm kız çocuklarımıza sağlıklı, hayırlı, uzun ömürler temenni ediyorum” dedi. Ziyaretin ardından çocuklar, kendi yaptıkları resimleri ve üzerinde Başkan Aktaş’ın fotoğrafı ve Bursa’nın değerlerinin bulunduğu Çınar Ağacı maketini Başkan Aktaş’a hediye etti. Başkan Aktaş da günün anısına minik öğrencilere çeşitli hediyeler verdi.

  • BUSKİ’de eğitimler hız kesmiyor

    BUSKİ’de eğitimler hız kesmiyor

    TSE’den Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Belgesini 2021 yılı başında alan BUSKİ Genel Müdürlüğü, Kurumsal Gelişim ve Değişim yönetimi kapsamında yeni eğitimler vermeye devam ediyor.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen seminerde, iletişimdeki gerginliğin kontrol altına alınabilmesi, yıkıcı duyguların etkisini asgariye indirme, hayata bakış açılarında farklılık gibi teknikler ele alındı. Eğitime ilgili bütün BUSKİ personeli katıldı.
    Yeteneklerinin farkındaki kişilerin stresle mücadelede, çok daha başarılı olduğunu söyleyen uzman Duygu Dinçer, “Günümüzde toplumda oldukça yaygın olarak kullanılan bir kelime olan stres hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır. Kişilerin sürekli değişkenlik gösteren, inen ve çıkan morali, günlük hayatı önemli ölçüde etkilemektedir. Bu iniş çıkışlar ile baş etmek, uygun tekniklerin kullanılması ile mümkündür” dedi.

    Stressiz bir hayat yaşamanın mümkün olmadığını ama stres ile mücadele ederek kontrol altına alınabileceğine vurgu yapan Duygu Dinçer, eğitimin nihaî gayesinin bilgilendirmek değil, harekete geçirmek olduğunu ifade ederken, bilip de uygulamaya geçmemenin aslında bilmemek olduğuna dikkat çekti.

  • AK Parti’li Keşir: Kadınlarımız lise eğitimlerini tamamlasın istiyoruz

    AK Parti’li Keşir: Kadınlarımız lise eğitimlerini tamamlasın istiyoruz

    AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, “Bir şekilde lise eğitimini yarım bırakmak zorunda kalmış, sağlık, göç ya da farklı sebeplerle olabilir, kadınların o içindeki eğitim ukdesini gidermek istiyoruz. Lise eğitimlerini tamamlasın istiyoruz. Biz 4 yıl içinde Türkiye’de 25 bin kadının bu şekilde lise diplomasını almasını istiyoruz. Bu projemiz için de ayrı bir heyecanımız var” dedi.

    AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, ‘Kadınlarla Büyük Türkiye Yolunda – 81 İlde Kadın Emeği Türkiye’nin İstikbali Buluşmaları’ programı kapsamında Bursa’ya geldi. Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki programa, milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, partinin kadın üyeleri ve sivil toplum kurum temsilcileri katıldı. Programda konuşan Keşir, “AK Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kadın emeğini güçlendirmeye yönelik pek çok uygulamayı hayata geçirdi. Yaklaşık 20 yıldır yürüttüğümüz kadın emeğini güçlendirmeye yönelik faaliyetlerimizin daha çok bilinmesini istiyoruz. Kadın Emeği Türkiye’nin İstikbali Buluşmaları adı altında yaptığımız programda bu 30’uncu ilimiz. Daha önce 29 ilde bu toplantıları yaptık. İstiyoruz ki farklı kurumlar aracılığıyla verilen hibe, fon ve destekleri kadınlar daha çok bilsin ve daha çok kadın, emeğini üretime dönüştürsün” dedi.

    ‘LİSE EĞİTİMİNİ YARIM BIRAKAN KADINLARIN DİPLOMA ALMASINI İSTİYORUZ’

    Kadınların güçlenmesini istediklerini belirten Keşir, “Topyekun kalkınma ve büyük Türkiye hayalimizi hep beraber kadınlarla birlikte gerçekleştirelim, istiyoruz. Yeni dönem faaliyetlerimizi de iki temel üzerine kurduk. Biri kadını girişimcilik ya da iş gücü piyasasına katılımıyla güçlendirmek. Bir diğeri de yarım bıraktığı eğitimini tamamlaması. Açtığımız pek çok üniversite, 12 yıl zorunlu eğitimle kadının eğitime katılım oranını çok fazla artırdık ama geçmişten gelen bir birikim, bir makas var. Bu makası da eritmek, kapatmak için Sayın Emine Erdoğan’ın himayelerinde geçtiğimiz haftalarda ‘Nerede kalmıştık?’ projesini başlattık. Burada amacımız, bir şekilde lise eğitimini yarım bırakmak zorunda kalmış, sağlık, göç yada farklı sebeplerle olabilir, kadınların o içindeki eğitim ukdesini gidermek istiyoruz. Lise eğitimlerini tamamlasın istiyoruz. Biz 4 yıl içinde Türkiye’de 25 bin kadının bu şekilde lise diplomasını almasını istiyoruz. Bu projemiz için de ayrı bir heyecanımız var” dedi.

  • Bursa kent mobilyalarıyla güzelleşiyor

    Bursa kent mobilyalarıyla güzelleşiyor

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bulvar, cadde, meydan ve park gibi alanlarında kullanılan kent mobilyalarının şehre özgü tasarlanması amacıyla hazırlanan tasarım yarışmasında kazanan projeler belli oldu.

    Büyükşehir Belediyesi, şehre görsel zenginlik kazandırmak maksadıyla ‘Bursa Kent Mobilyaları Tasarım Yarışması’ düzenledi. Bursa imajını güçlendiren kentsel alanlar oluşturmanın hedeflendiği yarışmaya toplam 49 adet proje teslim edildi. Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, Prof. Dr. Gül Sayan Atanur, Doç. Dr. Onur Mengi, Haluk Seyrek, Sertaç Ersayın, İsa Eren Akbıyık ve Emel Baş’tan oluşan jüri, projeleri yenilikçi, ayırt edilebilir, bulunduğu yerin dokusuyla uyumlu, işlevsellik, dayanıklılık, erişilebilirlik, üretilebilirlik, çevresel faktörleri gözeten, sürdürülebilir, depolama ve lojistik kolaylık kriterlerine göre değerlendirdi. Jüri üyeleri tarafından yapılan titiz çalışma neticesinde ödül sahiplerini belirledi. 100 bin liralık birincilik ödülünün sahibi Yunus Emre Alaç, Sefa Çelik, Mehmet Köhserli, Nagehan Vanlıoğlu, Yılmaz Değer ve Enes Demir’den oluşan ekip oldu. Yarışmada dereceye girenler, önümüzdeki günlerde düzenlenecek olan törenle kamuoyuyla paylaşılacak.

    Merinos AKKM’deki proje sergi alanını gezen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mimar Tülin Vural Arslan’dan katılan projeler ve değerlendirme süreci hakkında bilgi aldı. Yapılan çalışmaları tek tek inceleyen Başkan Aktaş, yarışmaya katılarak katkı sunan tüm mimarlara teşekkür etti. Şehirlerin doğal, kültürel, tarihi, mimari, sosyal ve yapay birçok öğenin karşılıklı etkileşim içinde olduğu dinamik alanlar olduğunu söyleyen Başkan Aktaş, dünyada birçok şehrin bu etkileşimi planlı ve kontrollü bir şekilde gerçekleştirdiğini belirtti. Bunun neticesinde yapılan uygulamalardan bazılarının akılda kaldığını ifade eden Başkan Aktaş, “Bursa birçok özelliği bağrında barındırıyor. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin de en dinamik şehirlerinden biri olmuştur. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak zengin tarihin devamı olan bir hayalimiz var. Ulaşımdan sanayiye, tarımdan turizme her alanda hedeflerimiz var. Gelecek kuşaklara aktarmak istediğimiz önemli değerler var. Bu maksatla Kent Mobilyaları Tasarım Yarışması’nı başlattık. Şehrin bulvar, cadde, meydanlarında bize has farklı tasarımlar olmasını arzu ediyoruz. Bu doğrultuda 21 Haziran 2021’de yarışmayı ilân ettik” dedi.

    49 proje yarıştı

    Yarışmaya mimar, iç mimar, şehir plancısı, peyzaj mimarı ve endüstriyel tasarımcıların katılabildiğini dile getiren Başkan Aktaş, yarışmacılardan Bursa’nın tarihi ve modern bölgelerinde kullanılabilecek nitelikte bank, çöp kutusu, bilgilendirme-yönlendirme ve aydınlatma elemanları, korkuluk ve saksı gibi kent mobilyaları tasarlamalarını istediklerini hatırlattı. Son teslim tarihi 24 Eylül 2021 olan yarışmaya 49 projenin teslim edildiğini anlatan Başkan Aktaş, “Jüri üyeleri tasarımların hepsini itinayla inceledi. Yarışma kapsamında toplam 180 bin TL’lik ödül dağıtıldı. 100 bin liralık birinci olan ödülün sahibi olan ekip, Yunus Emre Alaç, Sefa Çelik, Mehmet Köhserli, Nagehan Vanlıoğlu, Yılmaz Değer ve Enes Demir’den oluşuyor. Önümüzdeki günlerde dereceye girenleri, güzel bir organizasyonla duyuracağız. Ödül kazanan projelerle ilgili görüşmeleri başlatacağız. Projede emeği geçen jüri üyelerine ve herkese teşekkür ediyorum. Bursa için bir kez daha ortak aklı kullandık” diye konuştu.

    Başkan Aktaş daha sonra yarışmada birinci olan Mimar Yunus Emre Alaç’ı cep telefonuyla arayarak sonucu bizzat kendisine iletti.

  • Bursa Büyükşehir Belediyesi üreten kadınların yanında

    Bursa Büyükşehir Belediyesi üreten kadınların yanında

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, şehirdeki 40 civarındaki kadın kooperatifiyle iş birliği yaptıklarını, pandemi sürecinde erzak paketlerindeki ürünler için 1.5 milyon TL’lik alışveriş yaparak kadınların çalışmalarına destek olduklarını söyledi.

    AK Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Kadın Emeği Türkiye’nin İstikbâli’ programı Merinos AKKM’de yapıldı. Bursa’nın kadın çalışmalarında ve kadın emeğinin Türkiye’ye yayılması noktasında ülkeye örnek olacağını söyleyen Başkan Alinur Aktaş, nüfusun yüzde 49.9’unu kadınların oluşturduğunu söyledi. Kadınların hayatın her aşamasında var olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, başarılı kadın hikayelerinin de birçok insana ışık olduğunu dile getirdi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kadınlara yönelik çalışmaları önemsediğini anlatan Başkan Aktaş, “Belediye bünyesinde bir ekip kurarak kadın kooperatiflerini ziyaret ettik. Bazılarını eşimle birlikte bizzat ben ziyaret ettim. 40 civarında kooperatifi kurum olarak taradık. Kooperatiflere fiziki şartlarını iyileştirme noktasında 1 milyon TL civarında destek verdik. Pandemi sürecinde kadın kooperatifleri kapanmak bir yana mesai yaptılar. Yaklaşık 1.5 milyon TL’lik alışveriş yaparak ürünlerine erzak paketlerinde yer verdik. Bu ay sonunda 29 Ekim’de Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde ‘Üreten kadın kooperatifleri Bursa Buluşması’nı düzenliyoruz. Bütün masrafları Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanıyor. Kadın kooperatiflerini bütün Bursa ve Türkiye’yle buluşturacağız. E ticaretin de giderek yaygınlaştığını biliyoruz. Gayretlerimizle bu konuda daha büyük işlere hep birlikte imza atacağız. Bursa’nın dört bir yanında güzel işlere imza atan kadınlarımız var. Her birini ayrı ayrı kutluyorum. Onların kurumsallaşması için Büyükşehir Belediyesi’nin tüm imkanlarını kullanacağız. Yakın zamanda kadın, aile ve çocuk başlığında özel bir daire başkanlığı ve şube müdürlüğü oluşturacağız” diye konuştu.

  • BTSO ve Filistin NTSO arasında iyi niyet protokolü imzalandı

    BTSO ve Filistin NTSO arasında iyi niyet protokolü imzalandı

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Filistin’in Nablus Ticaret ve Sanayi Odası arasında iyi niyet protokolü imzalandı.

    BTSO ve Filistin’in Nablus Ticaret ve Sanayi Odası arasındaki protokol, online olarak gerçekleştirildi. Filistin Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye ve Filistin dostluğunun her zaman güçlendiğini vurguladı. Mustafa, “Bizler her zaman Filistinli ve Türk iş insanlarının ilişkilerinin güçlenmesi için çalışıyoruz. BTSO ve Nablus TSO arasındaki iyi niyet protokolü bu açıdan önemli. Bu güzel duyguları tüm Filistin-Türkiye toplantılarında görüyoruz. Bizim ilişkilerimiz her zaman kardeşliğe dayalı olacaktır. Protokolün amacına ulaşması için elimizden geleni yapmaya hazırız” dedi.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, iş dünyası olarak Filistin halkının yanında olduklarını her fırsatta açık ve net olarak ifade ettiklerini söyledi. Filistin’deki siyasi çözümün, ülkeye yapılacak yatırımlar ve iktisadi olarak güçlü bir Filistin’in inşa edilmesiyle mümkün olduğuna inandıklarını ifade eden Başkan Burkay, “Gelişmiş bir ekonomi, nitelikli istihdam ve eğitim sorununu aşmış bir Filistin, haklı mücadelesini çok daha güçlü bir şekilde sürdürecektir. Ülkemizin Filistin’e olan tarihi ve manevi yakınlığına karşın Filistin halkının da Türk milletine karşı göstermiş olduğu tevazuyu da özellikle vurgulamak istiyorum. Filistin’in her alanda Türkiye’yi tercih etmesi ve Türk firmalarına öncelik vermesi, Filistin pazarında her çeşit Türk ürününün bulunması bunun en önemli kanıtıdır. Nablus Ticaret ve Sanayi Odası da özel sektöre seçkin hizmetler sunan, yatırım ortamının geliştirilmesine katkı sağlayan önemli bir kuruluş niteliğinde. Odalarımız arasındaki karşılıklı işbirlikleriyle inşallah Bursa’mız ile Filistin arasındaki ticari ilişkiler daha da gelişecektir” diye konuştu.

    Nablus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Omar Hashem, Filistin’de Türk ürünlerini en gözde ürünler olarak gördüklerini söyledi. BTSO ile yapılan iyi niyet protokolün kendileri için büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Hashem, “Bursa ile Filistin arasında güzel bir ticari hareketlilik var. Biz bu ilişkilerin daha fazla güçlenmesini istiyoruz. Bu anlaşmanın arkasında büyük emek var. Temennimiz iki ülke arasında ve iki kurum arasındaki ekonomik ilişkilerin daha ileriye taşımaktır. Protokolün Filistinli iş insanları için yeni ufuklar açacağına inanıyorum. BTSO Yönetim Kuruluna protokole sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Başkan İbrahim Burkay ve Nablus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Omar Hashem arasında iyi niyet anlaşması imzalandı.

  • Minik yüreklerin büyük sevgisi

    Minik yüreklerin büyük sevgisi

    Bursa’da sahipsiz sokak hayvanlarının bakımı ve beslenmesine yönelik düzenli olarak çalışmalar yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin hayvan besleme faaliyetlerine bu kez anaokulu öğrencileri eşlik etti.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü ekipleri ve gönüllü hayvan sever vatandaşlar, anaokulu öğrencileri ile bir araya geldi. Ekipler, anaokulu öğrencileri ile birlikte sahipsiz sokak hayvanlarının huzurlu ve korunaklı bir şekilde yaşayıp beslenmeleri için uygun olan bölgelere mamamatikler ve su kapları yerleştirdi. Yerleştirilen bu besleme odakları yine miniklerle beraber dolduruldu. Daha sonra anaokulu öğrencilerine sahipsiz hayvanların dış ortamda, ormanlık alanlar gibi yerlerde barınması, korunması, yine bu gibi bölgelerde beslenmesi, tedavi edilmesi hakkında bilgiler verildi.

    Bunların dışında Dağyenice göl kenarları ve Gölyazı gibi uzak bölgelerdeki belirli bölgelere kulübeler ve mamamatikler yerleştirildi.

  • Türk mobilyası Almanya’da vitrine çıktı

    Türk mobilyası Almanya’da vitrine çıktı

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından Türkiye’nin ihracata dayalı kalkınma hedefleri doğrultusunda hayata geçirilen Küresel Fuar Acentesi (KFA) ilk defa bir fuara milli katılım organize etti. Almanya’da düzenlenen mobilya fuarı MOW 2021’de KFA’nın organize ettiği Türkiye milli standı, ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.

    Bugüne kadar 7 bini aşkın BTSO üyesini dünya genelinde 200’den fazla fuar ile buluşturan Küresel Fuar Acentesi, Almanya’nın Bad Salzuflen kentinde düzenlenen MOW 2021 Fuarı’nın milli katılım organizasyonunu gerçekleştirdi. İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) işbirliğinde düzenlenen milli katılım kapsamında 10 firma, 240 metrekarelik stant alanında ürünlerini sergiledi. Türkiye’nin milli katılım standını, Münster Başkonsolosu Ahmet Faik Davaz ve Düsseldorf Ticaret Ataşesi İrem Ekmekçi Konuk da ziyaret ederek firma temsilcileri ile görüştü.
    30 ülkeden 405 firma katıldı

    19-23 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen MOW Fuarı 17 holde, toplam 85 bin metrekare alanda düzenlendi. 30 ülkeden 405 firmanın katıldığı fuarda, katılımcıların yaklaşık yarısını Alman firmaları oluşturdu. Polonya, Hollanda, Danimarka ve İtalya ile birlikte Türkiye fuara en güçlü katılım sağlayan ülkeler arasında yer aldı. MOW Fuarı’nda bu yıl pandemi kaynaklı Uzak Doğu ülkelerinden katılım ise düşük gerçekleşti.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, mobilya sektörünün istihdam ve ihracata sağladığı katkılarla Türkiye ekonomisi için stratejik bir role sahip olduğunu söyledi. Mobilya sektörüne destek vermek amacıyla BTSO olarak önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Burkay, “Sektörümüzün ihracat ve tanıtım atağına Küresel Fuar Acentesi, UR-GE ve Ticari Safari gibi projelerimizle katkı sağlıyoruz. Normalleşme ile birlikte sektörümüzün yeniden fiziki fuarlara etkin katılımı için çalışmalar yürütüyoruz. Küresel Fuar Acentesi ile ilk milli katılım organizasyonumuzu da Almanya’daki MOW 2021 mobilya fuarına gerçekleştirdik. MOW, Avrupa’da sektör tanıtımı için önemli fuarların başında geliyor. Fuarda yer alan firmalarımız uluslararası mobilya sektörünün temsilcileri ile görüşme imkanı buldu. İMOS işbirliğinde gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizin sektörümüze önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.” dedi.

    İMOS Başkanı Osman Aybil, MOW Fuarı’nın mobilya sektöründeki en önemli fuarlardan biri olduğunu söyledi. Fuarda yer alan firmaların Almanya ve çevre ülkelerde faaliyet gösteren büyük zincir mağazaları ve büyük satın alma birlikleri temsilcileri ile iş görüşmeleri gerçekleştirdiğini aktaran Aybil, “Milli katılım standımızla hem Bursa’mızı hem de ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Pandemi sonrasını Türk mobilya sektörü için bir fırsat dönemi haline getirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda bu fuarlarda yer almak yeni pazarlar ve alıcılara ulaşabilmek açısından son derece önemli. Pandemiye rağmen fuara katılan tüm firmalarımıza cesaretleri ve destekleri için teşekkür ediyorum.” dedi.

    “Türk mobilyası Avrupa’da daha güçlü bir şekilde yer alacak”

    Fuara katılan Okan Koltuk Firma Sahibi Okan Güler, KFA Fuarcılık’ın son derece başarılı bir milli katılım organize ettiğini belirterek, “MOW, Almanya’nın en önemli fuarları arasında yer alıyor. Fuarda müşterilerimizle ve potansiyel alıcılarla temas kurma imkanı yakaladık. BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Burkay’a sektörümüze destekleri için çok teşekkür ediyorum. Türk mobilyası önümüzdeki dönemde inşallah Avrupa’da daha güçlü bir şekilde yer alacaktır.” diye konuştu.

    Gündoğdu Mobilya İhracat Koordinatörü Gökhan Gündoğdu, beklentilerin üzerinde bir fuar geçirdiklerini belirtti. Fuarda geçen yıla göre hem katılımcı hem de ziyaretçi sayısında önemli bir iyileşme olduğunu ifade eden Gündöoğdu, “Avrupa oldukça zor bir pazar. Firma olarak fuarda ürün grubumuz, üretim kalitemiz ve fiyat avantajımız sayesinde büyük bir ilgi gördük. İlk kez bir milli katılım düzenlemesine rağmen Küresel Fuar Acentesi de oldukça başarılı bir organizasyon gerçekleştirdi. KFA ekibine çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

  • Çocukları oyun terapisi ile tedavi etmeyi öğretecekler

    Çocukları oyun terapisi ile tedavi etmeyi öğretecekler

    Bursa İl Milli Eğitim Müdürlü ve İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) iş birliğinde, “DEHB’li (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) Çocuklarla Çalışmak” adlı eğitim düzenleniyor.

    23 Ekim günü, “DEHB’li Çocuklarla Çalışmak” adlı eğitim Bursa’da başlıyor. Psikoterapist ve Psikolojik Danışman Elif Macit tarafından verilecek eğitim, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından gerçekleştirilecek.

    Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB), okul öncesi çocuklarda başlayıp erişkinlikte de sürebildiğini ifade eden Psikoterapist ve Psikolojik Danışman Elif Macit, “DEHB’nin temel özelliği, kalıcı ve sürekli olan dikkat süresinin kısalması, engellemeye yönelik denetim eksikliğine bağlı olarak davranışlarda ya da bilişte ortaya çıkan ataklık ve huzursuz hali olarak tanımlanabilir” dedi.

    “Oyun, çocuklar için pratik yapma sürecidir”

    DEHB tanısı alan çocuklarda oyun terapisinin tedavi etmede önemli bir yaklaşım olduğuna vurgu yapan Macit, “Oyun çocuklara hiç kimsenin öğretemeyeceği konuları çocukların kendi deneme yoluyla öğrenmesidir. Oyun çocuklar için bir uyum ve pratik yapma sürecidir. Genel olarak oyun, çocukların kendilerini ifade edebildiği, yeteneklerini kullanıp potansiyellerini fark edebildiği, dil, bilişsel, sosyal, duyuşsal ve motor becerilerini geliştirip farkındalıklarını artırabildikleri önemli bir alandır. Aynı zamanda fazlaca güç sarf edip enerjilerini harcadıkları zaman dilimidir. Bunun sonucu olarak çocuklar sakinleşebilir ve potansiyellerinin fark ederler” diye konuştu.

    “Hiperaktiviteyi azaltır”

    Oyun terapisinin, DEHB tanısı alan çocukların sosyalleşmeleri ve duygularını ifade etmede ideal bir metod olduğuna değinen Macit, “Oyun terapisinde çocuklar enerjilerini harcarlar bunun sonucunda dürtüsellik ve hiperaktivitenin azalmasına yardımcı olur” ifadelerini kullandı.
    Eğitimler yüz yüze olarak gerçekleşecek.