Kategori: Bursa Yerel

  • İletişimcilere çağrı merkezi uzmanlığı eğitimi

    İletişimcilere çağrı merkezi uzmanlığı eğitimi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından periyodik olarak düzenlenen hizmet içi eğitim çalışmaları çerçevesinde Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Alo 153, Beyaz Masa ve santral personeline çağrı merkezi uzmanlığı eğitimi verildi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dâiresi Başkanlığına bağlı Eğitim Şube Müdürlüğü koordinasyonluğundaki eğitim Uludağ Eğitim Salonu’nda gerçekleştirildi.

    Türkiye Belediyeler Birliği Akademisi’nden Devlet Tiyatrosu dramaturgu Vildan Durdağ tarafından verilen eğitimde, iletişimde hitabetin önemi, iletilen mesajı ses tonu, vurgu ve tonlama ile etkili kılmanın yolları, iletişimde doğru bilinen diyalog yanlışları, kriz ve çözüm yönteminde kullanılacak ifadeler vurgulandı.

    Ayrıca kurumsal iletişimde algı ve olgu yönetimi gibi kurumsal bilgiler anlatılarak oyun içinde öğretme metotları prova edildi. Verilen yönergelerle tespit edilen eksikliklerin yaşayarak fark edilmesi sağlandı. Dramatik oyunlar, kursiyerlerin yoğun ilgisi ile uygulanırken, sonuçlar ve faydalar değerlendirildi.

  • TÜSİAD Başkanı Kaslowski: Büyümede sürdürülebilirliğin koşulu kalıcı düşük enflasyon

    TÜSİAD Başkanı Kaslowski: Büyümede sürdürülebilirliğin koşulu kalıcı düşük enflasyon

    TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, “Türkiye’de büyümede, üretimde sürdürülebilirlik sağlamanın birinci koşulunun kalıcı düşük enflasyon olduğunun altını tekrar çizmek isterim. Fiyat istikrarını sağlamanın yolu ise fiyatlara müdahale ile değil, liberal piyasa işleyişini destekleyen, doğru ve öngörülebilir politika dizaynı ile olmalıdır” dedi.

    Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği’nin BUSİAD Evi bahçesinde düzenlediği ‘Yeniden Merhaba’ etkinliğinin konuşmacısı, Türk Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski oldu. Etkinliğe çevrimiçi olarak katılan Kaslowski, pandeminin ekonomiler için belirsizlikler yarattığını söyledi. Bu durumun küresel ekonomide para ve maliye politikalarında keskin değişimlere neden olduğunu ifade eden Kaslowski, şöyle devam etti:

    “Bugün ulaştığımız noktada küresel para politikasının yön değiştirmeye başladığına dair sinyaller nettir. Covid-19 krizi başladığından bu yana gördüğümüz küresel parasal destekler de artık azalmaya başlayacak. Önümüzdeki bu sürece yüzde 19’un üzerinde, oldukça yüksek bir enflasyon ile giriyoruz. Ülkemizde enflasyon-faiz gibi uzun yıllardır masada olan gündem maddeleri bizler için hala önemini koruyor. Bu durum ekonomimizi dış dalgalanmalara daha açık hale getiriyor. Bu çerçevede Türkiye’de büyümede, üretimde sürdürülebilirlik sağlamanın birinci koşulunun kalıcı düşük enflasyon olduğunun altını tekrar çizmek isterim. Fiyat istikrarını sağlamanın yolu ise fiyatlara müdahale ile değil, liberal piyasa işleyişini destekleyen, doğru ve öngörülebilir politika dizaynı ile olmalıdır. Aksi takdirde kısa vadeli kazanımlar için attığımız her adım, bir dönem sonra ülke ekonomimize çok daha maliyetli şekilde geri dönmektedir. Öncelikle odaklanmamız gereken konu risk priminin düşürülmesi olmalı. Finansal istikrarı ve öngörülebilirliği sağladığımız sürece enflasyonda kalıcı düşüşü görmemiz mümkün.”

    ‘YENİ SİSTEMDE YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM ÖNE ÇIKIYOR’

    Global iktisadi sistemin değiştiğini ve yeni sisteme Türkiye’nin de hızla uyum sağlaması gerektiğini de kaydeden Kaslowski, yeni sistemde yeşil ve dijital dönüşümün öne çıktığını söyledi. Kaslowski, “Avrupa Birliği başta ABD, Japonya, Çin, Rusya ve Hindistan olmak üzere uluslararası ortaklık ve rekabet ilişkilerinin parametrelerini, hukuksal çerçevesini belirliyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı, iklim krizi ile mücadeleyi temel alarak birçok alanda dönüştürücü etkiyi beraberinde getirecek. Mutabakat, ülkemizin ekonomik ve ticari ilişkileri açısından da önemli sonuçlar doğuracak. Sektörel yeşil ve dijital dönüşüm hedeflerini destekleyen, 2050 yılına yönelik karbon-nötr olma hedefi belirleyen yol haritasını hazırlamalı ve uygulamalıyız” dedi.

    ‘KISA VADELİ ALIŞVERİŞ İLİŞKİSİYLE DIŞ POLİTİKA OLMAZ’

    Dış politika konularına da değinen Kaslowski “TÜSİAD olarak demokratik ilke ve normları, serbest ticarete dayalı küreselleşmeyi ve transatlantik ittifak eksenli çok taraflı uluslararası güvenlik mimarisini destekliyoruz. Ülkemizin yüzyıllara dayanan modernleşme çizgisi ve Cumhuriyet normları da bunu gerektiriyor. Durum böyleyken uzun vadeli çıkar ve değerlere dayalı liberal-demokratik ilke ve normlar yerine kısa vadeli alışveriş ilişkisine dayalı bir dış politika modeli kalıcı olamaz. Özellikle son dönemlerde gündemin ön sıralarında yer alan göç konusunda Türkiye’nin AB ve Batı için sığınmacılara karşı tampon bölge ya da sınır bekçisi olma durumunun devam edemeyeceğini de vurguluyoruz. Avrupa Birliği tarafı ile bu konu yeniden ele alınırken ikili ilişkileri sığınmacı ekseninden tamamen çıkararak, yeniden üyelik perspektifine oturtmak ana hedef olmalıdır. TÜSİAD olarak önümüzdeki dönemde bu hedefler doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Kaslowski, kadın hakları konusunda da değinerek “İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönerek kamu politikalarımızı güçlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    Toplantının açılışında konuşan BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay da eskiden yaza veda olarak düzenledikleri etkinliğe pandemiden sonra ‘Yeniden Merhaba’ adını verdiklerini söyledi.

    Türkay, dijital dönüşümden yeşil ekonomiye kadar pek çok konuda çalışmalar yaptıklarını belirterek BUSİAD üyelerini çalışmalara katılmaya davet etti. Türkay, “Gelişen, değişen, bazen anlamakta zorlandığımız bir dünyayı öngörebilmek için gönüllü olarak yer aldığınız BUSİAD çatısı altında, kolektif olarak üreteceğimiz yeni enerjiyle, önümüzü aydınlatalım” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından BUSİAD’a yakın zamanda üye olan Lale Yıldız, Erdem Kaya, Ahmet Okçuoğlu, Ayhan Tokay ve Sezer Sönmez’e BUSİAD Başkanı Türkay tarafından üyelik rozetleri takıldı.

  • Gençler Bursa’yı adımladı

    Gençler Bursa’yı adımladı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Hareketlilik Haftası çerçevesinde ‘Adım Adım Bursa’ projesine katılan gençleri, şehrin tarihi ve turistik mekanları ile buluşturdu.

    Şehirleri ve belediyeleri sürdürülebilir ulaşım tedbirleri almaya ve desteklemeye teşvik etmek maksadıyla Avrupa Komisyonu tarafından 2002 yılından bu yana kutlanan, ulusal koordinasyon görevini ise Türkiye Belediyeler Birliği’nin yürüttüğü Avrupa Hareketlilik Haftası Bursa’da farklı faaliyetlerle devam ediyor. Hüdavendigâr Kent Parkı’nda yapılan sabah sporu ve bisiklet, paten ve kaykayla sağlıklı hayat turu ve trafiğe kapatılan Kükürtlü Caddesi’nde yapılan Arabasız Gün etkinliklerine Büyükşehir Belediyesi’nin Adım Adım Bursa projesi de dahil oldu.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı tarafından hayata geçirilen proje kapsamında BUSMEK üniversite hazırlık kurslarına devam eden gençler, Bursa’yı daha yakından tanıma imkânı buldu. Bursa’nın tarihî merkezinde en çok talep gören Ulu Cami, Hanlar Bölgesi, Tophane, Yeşil gibi 21 noktanın tamamını yaya olarak gezen gençlere Büyükşehir Belediyesi’nde görevli profesyonel turizm rehberi Aykan Özyürek tarafından tarihî yapı ve bölgeler hakkında bilgiler verildi.

  • BESAŞ kaliteden taviz vermiyor

    BESAŞ kaliteden taviz vermiyor

    Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından gerçekleştirilen dış tetkik sürecini başarıyla tamamlayan Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BESAŞ, “TS EN ISO 9001: 2015 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi’ni yeniledi.

    Kurum içerisinde farklı birimlerde çalışan yönetici ve personellere ISO 9001 kalite yönetim sistemi ve ISO 22000 gıda güvenliği yönetim sistemi konularında temel eğitimin yanı sıra, iç tetkik ve dokümantasyon eğitimleri verildi. 4 gün boyunca süren eğitimlerde yeni versiyon geçişi ve gelişen teknoloji ile birlikte sistemin iyileştirmeleri hakkında personel bilgilendirildi.

    Yapılan eğitimlerle birlikte, risk, fırsat ve tehditlerin değerlendirilmesi, gıda güvenliği ve verimlilik noktasında kalite sisteminin kurum içerisinde toplam kalite yönetimine fayda sağlaması ve bu sayede üretim kalitesinin arttırılması hedefleniyor.

    2002 yılından bu yana yaklaşık 20 yıla yakın süredir ISO 9001 kalite yönetim sistemi belgesi ile kalitedeki başarısını taçlandıran BESAŞ, 2012 yılında helal gıda belgesi, 2014 yılında ISO 22000 gıda güvenliği yönetim sistemi belgelerini de almaya hak kazandı. Her dönem gerçekleştirilen denetimlerde belgelerini korumaya devam Türkiye’nin üçüncü ve Bursa’nın en büyük ekmek üretim tesisine sahip BESAŞ’ta bu çalışmaların neticesinde mevcut kurumsal kimliğin korunması ve iyileştirilmesi hedefleniyor.

  • BTSO üyeleri Paris Premiere Vision Fuarı’nda

    BTSO üyeleri Paris Premiere Vision Fuarı’nda

    Bursalı tekstil sektörü temsilcileri, Paris Premiere Vision fuarını ziyaret etti.

    Küresel Fuar Acentesi ile BTSO üyeleri dünya pazarlarına açılmaya devam ediyor. Proje kapsamında yaklaşık 25 firma temsilcisi, tekstil sektörünün dünyada marka fuarı olan Premiere Vision Fuarı’nı ziyaret etti. BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, meclis üyeleri ve aynı zamanda heyet başkan yardımcıları Bayram Uçkun ve Erdinç Şentürk’ün de aralarında bulunduğu heyet, stant açan Bursalı firma temsilcileriyle bir araya geldi. Hem dijital hem de fiziksel olarak düzenlenen fuarda Türkiye’den 130’u aşkın, Bursa’dan ise yaklaşık 40 firma stant açtı.

    BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, tekstil sektöründe Bursa’nın sahip olduğu potansiyeli ve üretim kabiliyetini Premiere Vision fuarında bir kez daha gördüklerini söyledi. Fuarda deri, kumaş, aksesuar, iplik, tasarım ve trend ürün gruplarına yönelik 700’ün üzerinde yabancı firmanın yer aldığını belirten Ali Uğur, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemiye rağmen 4 ayrı salonda açılan fuarın Türk moda endüstrisi için büyük bir önem taşıdığını dile getirdi. Avrupa’da ve dünyada hayatın normalleşmesi, seyahat engellerinin kalkmasıyla birlikte fuar programlarının tekrar eski hareketliliğine kavuşmaya başladığını belirten Ali Uğur, “Bursa Ticaret ve Sanayi Odamız da üyelerinin ihracat odaklı büyümesine yönelik önemli bir organizasyona imza attı. Sektör temsilcilerimizin fuardan beklentileri yüksek. Avrupa başta olmak üzere farklı coğrafyalardan profesyonel alıcılar fuarda yerini aldı.

    Pandeminin etkisinin tamamen kalkmasıyla birlikte fuarlar firmaların önümüzdeki dönem iş hacminin artmasına katkı sağlayacaktır.” dedi.
    Heyet Başkan Yardımcısı Bayram Uçkun, Premiere Vision fuarının sektörde yeni moda ve trendlerin belirlenmesine önemli katkı sağladığını belirterek, fuarlara katılan Türk firmalarının ürün çeşitliliği ve tasarımlarıyla farkını ortaya koyduğunu söyledi. Meclis Üyesi Erdinç Şentürk, fuarda pandeminin etkisinin net bir şekilde hissedildiğini ifade ederek, “Stant açan firmalarımızı ziyaret ettik. Sektörümüzün Premiere Vision fuarından beklentileri yüksek. Fuarın sektöre ciddi bir anlamda katkı sağlayacağına inanıyorum. Organizasyondan dolayı BTSO’ya teşekkür ediyorum” dedi.

  • Sarı Saltık Gazi Hikaye Yarışması sonuçlandı

    Sarı Saltık Gazi Hikaye Yarışması sonuçlandı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, başta İznik olmak üzere Türkiye ve Balkanlar’da tekke ve türbeleri bulunan Sarı Saltık Gazi’yi anmak için düzenlediği ödüllü hikaye yarışmasının kazananları belirlendi.

    Kültür-sanat faaliyetleriyle şehir hayatına önemli katkılar sunan Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, Selçuklu döneminde Türklük ve İslamiyet’in Balkanlar’da yayılmasına öncülük eden alperen Sarı Saltık Gâzi’yi, hikaye yarışması ile yad etti. Başta İznik olmak üzere Türkiye ve Balkanlar’ın farklı şehirlerinde çok sayıda tekke ve türbesi bulunan Sarı Saltık Gâzi’yi anmak için düzenlenen hikaye yarışmasının jürisi, 18 Eylül 2021 tarihinde, Tayyare Kültür Merkezi’nde bir araya gelerek dereceye giren ilk beş ismi belirledi.

    Prof. Dr. Alev Sınar Uğurlu, Prof. Dr. Ayşe İlker, Prof. Dr. Atabey Kılıç, Kudret Ayşe Yılmaz, Ali Ayçil ve Güray Süngü’den oluşan seçici kurul, titiz bir değerlendirme neticesinde “Ruşen Küp” müstear isimli Nazım Taşan’ı birinci seçti. “Seyyâh” müstear isimli Hakan Yaşar ikinci, “Ali Buhara” müstear isimli Muhammed Fatih Kılıçaslan da üçüncü seçildi. Ayrıca “Temren” müstear isimli Fatma Ünsal ile “Mercan” müstear isimli Ayşe Kara teşvik ödülüne layık görüldü.

    Kültür-Sanat Koordinatörü Semih Kum, “Yorucu bir sürecin neticesinde hassasiyetle hikâyeleri değerlendiren Seçici Kurul’un kıymetli üyelerine teşekkür ediyoruz. Yarışmaya katılan bütün edebiyat severlere şükranlarımızı sunuyor, dereceye girenleri de tebrik ediyoruz. Ayrıca ödül törenini daha sonra ilan edip dereceye giren isimlere ödüllerini takdim edeceğiz” diye konuştu.

  • Uludağ Üniversitesi laboratuvarlarına “Kriminal” destek

    Uludağ Üniversitesi laboratuvarlarına “Kriminal” destek

    Bursa Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü, bünyesinde bulunan taramalı elektron mikroskop ile sıvı azot tankı ve ekipmanlarını Bursa Uludağ Üniversitesi’nde (BUÜ) kullanılmak üzere hibe etti.

    BUÜ Mühendislik Fakültesi bünyesindeki laboratuvarlara Bursa Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nden önemli bir destek geldi. Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nde bulunan mikroskop ile sıvı azot tankı ve ekipmanları üniversiteye bağışlandı. İlgili protokol BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve Bursa Bölge Kriminal Laboratuvarı Müdürü Recep Gündüz tarafından imzalandı.

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversite olarak kaliteli eğitim-öğretim, araştırma geliştirme faaliyetleri ve topluma hizmet başlıkları altında çalışmalar yürüttüklerini vurguladı.

    İmzalanan protokol ile Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü’nün üniversite için önemli bir katkı sağlamış olacağına işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Mühendislik Fakültemizde öğrencilerimizin ihtiyacı olan bir laboratuvar aksamını da böylelikle devreye almış olacağız. Kriminalistik yüksek lisans programımız hâl-i hazırda açılmıştı ve interdisipliner bir şekilde ilerliyordu. Önümüzdeki Şubat ayında yeni bir kontenjan açarak emniyet ve jandarmamızdan burada lisansüstü eğitim almak isteyen arkadaşlarımızı alabileceğiz. Zaten emniyetimizin ve jandarmamızın kriminal laboratuvarları bir hizmet yürütüyordu. Belki bunun biraz daha geliştirilmesi, bilimsel verilerle desteklenmesi veya bizim de sahip olduğumuz bilgi birikiminin biraz daha pratikle buluşması mümkün olacak. Karşılıklı kazan kazan stratejisi izleyeceğiz. Bizlere çok güzel bir laboratuvar malzemesi hediye ettiniz. Çok teşekkür ediyoruz. İnşallah güzel hizmetlere vesile olur ” diye konuştu.

    Yaklaşık 5 yıldır bu birimde görev yaptığını açıklayan Bursa Bölge Kriminal Laboratuvarı Müdürü Recep Gündüz ise konuşmasında, “Bu süre zarfında şunu fark ettim ki, bilim üreten bir kurumun yani Bursa Uludağ Üniversitesi’nin çok yakınında olmamıza rağmen, ciddi bir işbirliği yürütülemediğini gözlemledik. Bu işbirliğini nasıl arttırabiliriz diye teşebbüste bulunduk. Ardından elimizdeki bazı cihazların tam kapasite ile çalışamadığını tespit ettik. Bu cihazların gerçek anlamda bilime hizmet edebileceği bir yere bağışlanması konusunda fikir birliğine vardık ve üniversitedeki hocalarımızla görüştük. Nihayetinde bugün cihazlarımızı protokol ile teslim ediyoruz. İnşallah bundan sonra yapacağımız çalışmaların da ilk adımı olacaktır. Üniversite bizim için büyük bir önem taşıyor. Her türlü işbirliğine ve desteğe açığız. İki tarafa da hayırlı olmasını diliyorum” açıklamasında bulundu.

    Törene katılan Üniversite ve Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğü personeli, imza töreninin ardından BUÜ Mühendislik Fakültesi bünyesindeki laboratuvarın açılışı gerçekleştirildi.

  • Marmarabirlik ihracatta 7. ödülünü aldı

    Marmarabirlik ihracatta 7. ödülünü aldı

    Yaptığı yatırımlarla kendini sürekli yenileyen, ürün çeşitliliğini genişleten, tüketici memnuniyetine önem veren, ortaklarının refah seviyesini artırmak için yetiştirdikleri ürünün değerine değer katan Marmarabirlik, 60 ülkeye yapmış olduğu 9 bin ton ihracat ile Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 2020 yılı ihracat şampiyonları listesinde zeytin ve zeytinyağı sektöründe 7’inci kez ihracat şampiyonu oldu.

    TİM tarafından düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı ödül töreninde, Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa’ya ihracat şampiyonluğu ödülünü Ticaret Bakanı ve TİM Başkanı İsmail Gülle verdi.

    Ödülü üretici ortaklar adına aldığını belirten Asa, “İhracattaki başarımızı daha da artıracağına inandığımız bu ödülü almak bize büyük mutluluk ve güç vermiştir. Bu başarıya ekip çalışmasıyla ulaştık. Çalışma arkadaşlarıma, 30 bin zeytin üreticisi ortak adına teşekkür ediyorum. Marmarabirlik’in geleceği aydınlıktır” dedi. Marmarabirlik’in son 10 yılda ihracatta geldiği noktayı Başkan Asa şu sözlerle özetledi: “Bugüne kadar ihracatı Marmarabirlik’in geleceği olarak gördük.İhracatımız 2010 yılı öncesi 4 bin tonlar seviyesindeyken, 2020 yılında 9 bin ton olarak gerçekleşmesi ve 2011 yılından bu yana aldığımız ödüller ihracata verilen önemin bir göstergesidir. Pandemi nedeniyle birçok sektörde ihracatta sıkıntı yaşanırken, Marmarabirlik bu dönemde ihracatını artırmayı başarmıştır. Bir önceki yıla göre ihracatta miktar olarak % 25 büyüme gerçekleşmiştir. Toplam ciromuzun % 25’lik kısmını ihracat oluşturmaktadır.” Yurtiçi ve yurtdışı pazar payını sürekli artıran Marmarabirlik’in global bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirten Asa, “Hedefimiz ihracat yaptığımız 60 ülkede etnik pazar dışında da tercih edilen marka olmaktır. Birçok ülkede ulusal zincir mağazalarının rafında Marmarabirlik ürünleri yer almaktadır. Almanya’da Lidl ve Real, Rusya’da Azbuka Vkusa ve Magnet, Özbekistan’da Korzinka, Avusturya’da Penny,Ukrayna’da Auchan ve Novus, Hollanda’da Alberthein, İsviçre’de Migros, Avustralya’da Coles Mayer, Kırım’da da Yabloko, Klever ve Toçka ulusal zincir marketler olmak üzere, ürünlerimiz farklı ülkelerde önemli market zincirlerin raflarında yer almış, bu da Birliğimize yeni bir ivme kazandırmıştır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılında 10 bin ton ve 30 milyon dolar ihracat yapmayı hedefliyoruz” dedi.

  • Dünyaca ünlü akademisyen çifte fahri profesörlük

    Dünyaca ünlü akademisyen çifte fahri profesörlük

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek ilk defa aynı anda akademisyen eşlere fahri profesörlük unvanı verdi.

    BUÜ Tıp Fakültesi 2021-2022 eğitim-öğretim dönemi için açılış töreni düzenledi. Fakülteyi yeni kazanan öğrencilere beyaz önlüklerinin de giydirildiği programda İsviçre Alerji ve Astım Araştırma Enstitüsü’nde görev yapan Prof. Dr. Cezmi Akdiş ve Prof. Dr. Mübeccel Akdiş’e fahri profesörlük diploması verildi. BUÜ Tıp Fakültesi mezunu olan dünyaca ünlü bilim insanları, Türkiye’de ilk kez bir üniversiteden aynı anda fahri profesörlük alan akademisyen çift oldu.

    Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen programın açılış töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Türkiye’nin en fazla öğrenci kapasitesine sahip 3 üniversiteden birisi olduklarına işaret etti. Aynı zamanda bir araştırma üniversitesi olduklarını açıklayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, öğrencilere şöyle seslendi:

    “Türkiye’nin yükseköğretim görme ihtiyacında olan gençlerinin bu ihtiyacını karşılayacak önemli bir görevi ifa ederken, aynı zamanda bilim, teknoloji ve sanayisine katkı sunacak araştırma hizmetlerini yürütmekle yükümlü bir üniversiteyiz. Bütün bu çalışmaları 46 senedir Bursa’da yapıyoruz. Şehrimiz aynı zamanda tarihi ve kültürel bir vizyona sahiptir. Yeni aramıza katılan öğrencilerimiz, böyle bir kentin böyle bir üniversitesinde eğitim görecekler. Tıp mesleği biraz da usta-çırak ilişkisiyle icra edilen bir meslektir. Uygulamaları birebir görme fırsatınız olacak. Burada olduğunuz sürenin kıymetini bilin ve çok iyi değerlendirin.”

    Hayat içerisinde dengeyi kurabilmek için bilimsel açıdan donanımlı olmak gerektiğini aktaran Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Bilgi ve bilimselliğin olduğu yerde denge ve adalet kaçınılmazdır. Denge ve adaletin olduğu yerde de hikmetli tablolar ortaya çıkar. Tıp öğrencileri olarak sizler insanlığa hizmet edeceksiniz. Bunu doğru şekilde yaptığınız takdirde gerçek anlamda etik davranmış olacaksınız. İnanıyorum ki 6 yıl sonra insanımızın özlemle beklediği ve örnek alacağı hekimler olarak yurt hizmetine atılacaksınız. İçinizden nice Cezmi Akdiş ve Mübeccel Akdiş’lerin çıkacağına inanıyorum” diye konuştu.

    Rektör Kılavuz, açılış törenine iştiraklerinden dolayı davetlilere teşekkür etti. Törende konuşan BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya ise, sahip oldukları imkanlar ve akademik kapasiteleri ile ülkenin en seçkin eğitim kurumları arasında yer aldıklarını söyledi. 50 yıllık bir mazisi bulunan Tıp Fakültesi’nin yeni hekim adayları için bir cazibe merkezi haline geldiğini kaydeden Dekan Prof. Dr. Ekrem Kaya, “Bu yıl YKS sonuçlarına göre ilk 8 bin arasından öğrencilerden ve okul birincisi kontenjanından toplam 240 öğrenci kayıt yaptırmıştır. Bunlara ek olarak yabancı uyruklu 30 öğrenci de bunlara eklenmiştir. Yabancı öğrenci kayıtlarımız halen devam etmektedir. Ayrıca Yalova Üniversitesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden de toplam 100 öğrenci kadromuza katılmıştır. Yani bu yıl 400 öğrenciye daha ders vereceğiz” açıklamasında bulundu.

    “Üniversitemizle gurur duyuyoruz”

    Açılış töreninin ardından Prof. Dr. Mübeccel Akdiş ve Prof. Dr. Cezmi Akdiş’e belge takdimi ve fahri profesörlük cübbeleri giydirildi. Akademisyen çift, öğrencilere ilk dersi de verdi. İmmünolojiye giriş isimli kısa bir sunum yapan Prof. Dr. Mübeccel Akdiş, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde öğrenci ve mezun olmaktan dolayı büyük bir gurur duyduklarını vurguladı. Akademisyen 2 Türk doktor olarak yola çıktıklarını ve daha sonra bilimsel çalışmalara yöneldiklerini belirten Prof. Dr. Mübeccel Akdiş, “Çok çalıştık. Çünkü İsviçreliler gerçek anlamda çok akıllı ve çok iyi eğitilmiş insanlar. Aynı bizim gibiler. Bizim tek farkımız çok çalışmamız oldu. Bilim bizim ilgimizi çok çekti. Biz yapabildiysek, siz bizden çok daha iyisini yapabilirsiniz. Çünkü zaman çok değişti. Her şeye ulaşmak daha kolay hale geldi. Sadece kendinize güvenin ve yabancı dilinizi ihmal etmeyin” şeklinde konuştu.

    Prof. Dr. Cezmi Akdiş ise, ilk derste tıp öğrencilerine “epidel bariyer hipotezi” konusu hakkında bir sunum yaptı. Prof. Dr. Cezmi Akdiş, sunumun son kısmında akademik kariyeri hakkında bilgiler verdi. Bursa Uludağ Üniversitesi’ne dair çok güzel anıları olduğunu belirten Akdiş, “Bursalıyım ve burada okumak benim için çok önemliydi. Daha Anadolu lisesinde eğitim görürken Üniversiteye gelmiş ve burada ağaç dikmiştik. Benim için çok özel bir başlangıç olmuştu. İlk tercihimde burayı tercih ettim. Çok özel günler geçirdim. Eğitimlerimiz de çok kaliteliydi. Hocalarımızla aramız çok iyiydi. Yurt dışına gittiğim zaman burada aldığım eğitimin ve hocalarımızın kalitesini daha iyi anlamıştık” dedi.

    eni öğrencilere beyaz önlük andının okutulmasının ardından program sona erdi.

  • Genel Başkan Kınık’tan Kızılay Bursa’ya övgü

    Genel Başkan Kınık’tan Kızılay Bursa’ya övgü

    Türk Kızılay Bursa Şubesi, Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ı ağırladı. Kınık, Bursa şubesinin gerçekleştirdiği faaliyetlerle örnek olduğunu dile getirdi.

    Türk Kızılay Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’ı ağırladı. Görüşmede AK Parti Bursa İl Başkanı ve aynı zamanda Türk Kızılay Bursa Şubesi’nin eski başkanı Davut Gürkan da yer aldı. Görüşmenin ardından Genel Başkan Kerem Kınık, Ramada Otel’de düzenlenen programda Türk Kızılay Bursa Şubesi ilçe başkanları, kadın teşkilatı, gençlik kolları ve gönüllülerle bir araya geldi. Türk Kızılay’ın faaliyetlerini paylaşan Başkan Kınık, Türk Kızılay Bursa Şubesi’nin projeleri hakkında fikir alışverişinde bulundu.

    Türk Kızılay Bursa Şubesi’nin projeleriyle ve çalışmalarıyla iftihar ettiği iller arasında yer aldığını ifade eden Kerem Kınık, “Bursa şubemiz, gerek gerçekleştirdiği projeler, gerek koordinasyonları, gerekse yenilikçi modelleri ile ihtiyaç sahiplerine ulaşma noktasında gerçekten gurur duyduğumuz şehirlerimizin arasında yer alıyor ve diğer şehirlerimize de örnek oluyor. Bizim asıl vazifemiz milletimize hizmet etmek ve devletimize destek olmaktır. Bu faaliyetlerimizi siz değerli gönüllülerimizle, paydaşlarımızla ve çalışanlarımızla kesintisiz şekilde 153 yıldır yerine getiriyoruz. Sizlerin de bildiği gibi memleketimiz yangınlar ve sel felâketleriyle ciddi bir savaş verdi. Bu afetlerin yaralarını sarmaya devam ediyoruz. Türk Kızılay olarak, sağlık hizmetlerinde, kan hizmetlerinde, âfetlerde, yoksul insanlarımıza destek olma noktasında yaygın bir şekilde çalışıyoruz. Yakın zamanda Türkiye’nin bütün ilçelerinde, mahalle ve köylerinde teşkilatlanmamızı tamamlayacağız” dedi.

    Türk Kızılay Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç, gerçekleştirdikleri proje ve faaliyetleri Genel Başkan Dr. Kerem Kınık ve paydaşlarla paylaşarak, “Bursa’daki çalışmalarımızı anlatmak üzere ve birlikte Türk Kızılay’ımız için daha iyi neler yapabiliriz noktasında bizlerle fikir alışverişinde bulunmak üzere bugün genel başkanımızı ağırladık. Biz kendilerinin burada olmasını çok arzu ediyoruz. Biz Türk Kızılay Bursa Şubesi olarak bütün gayretimizle ve heyecanımızla Türk Kızılay’ımızın iyilik hareketine güç katmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.