Kategori: Bursa Yerel

Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu BTSO ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ve BASDEC Başkanı Mustafa Hatipoğlu, BASDEC üyeleri ile üniversite akademisyenleri katıldı. Programın açılışında konuşan Cüneyt Şener, üretim tesislerinden sanayi bölgelerine kadar her alanda aklın ve bilginin hâkim olduğu yeni bir dönemin başladığını söyledi.

“ULUTEK yüzde 100 dolu”

Başkan Yardımcısı Şener, ülkelerin yerine kentlerin ve bölgelerin yarıştığı yeni ekosistemde kentlerin, sahip oldukları avantajlı konumu teknoloji tabanlı projelerle sürdürülebilir kılmak adına yoğun bir gayret sarf ettiğini söyledi. BTSO olarak Bursa’yı, Ar-Ge, inovasyon ve tasarım odaklı projelerle her geçen yıl daha da güçlü bir kent kimliğiyle geleceğe taşımak istediklerini ifade eden Şener, “Bu amaçla ülkemizin milli teknoloji atılımı doğrultusunda üniversite – sanayi işbirliğimizin ürünü olarak hayata geçirdiğimiz ULUTEK, Uludağ Üniversitemizle işbirliğinde bugün yüzde 100’lük doluluk oranına ulaştı. Teknoparkımızın cirosu 400 milyon TL seviyesinden 1,5 milyar TL’ye, bölgemizin ihracat rakamı da 600 bin dolar seviyesinden 4 katlık artışla 24 milyon dolara kadar yükseldi. Üniversite – sanayi işbirliğini geliştirerek bilgi temelli bir modelle çok daha güçlü bir geleceği hedefliyoruz. Bu çerçevede uyum içinde çalıştığımız Bursa Teknik Üniversitemiz ile gerçekleştirdiğimiz toplantının yeni işbirliklerine vesile olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, araştırmacı bir üniversite olarak BTSO ile birlikte güçlü bir işbirliği yürüttüklerini belirterek, “Teknik bir üniversite olarak BTSO’nın yol arkadaşı, çözüm ortağı olmaya çalışıyoruz. Üniversite- sanayi işbirliğine önem veren bir ekibimiz var. BTSO, Bursa’mızın göz bebeği kuruluşlarından bir tanesi. GUHEM, TEKNOSAB, BUTEKOM gibi örnek projeler, sadece Bursa’nın değil ülkemizin de en değerli projeleri arasında. Dolayısıyla bizim yol arkadaşlığımızda bulunduğumuz ekosistemde BTSO’nun yanımızda olması üniversiteler için çok büyük bir avantaj. Sanayisi kuvvetli olmayan yerlerde üniversitelerin gelişmesi de mümkün değildir.” dedi. Türkiye’de çok sayıda teknoparkın bulunduğunu ancak arzu edilen işbirliği modelinin yeterli düzeyde olmadığını dile getiren Karademir, “Teknoloji Transfer Ofisimiz ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalar neticesinde teknopark kuran en genç üniversite unvanına ulaştık. Bursa Teknik Üniversitesi olarak bugüne dek gerçekleştirdiğimiz ortak çalışmalar gibi Bursateknopark vasıtasıyla da sanayimiz ile geliştireceğimiz işbirliklerini, Dünya örnekleri düzeyine çıkarmak için çalışacağız.” şeklinde konuştu.

“Teknoloji transfer ofisleri köprü görevi görüyor”

BASDEC Başkanı Mustafa Hatipoğlu, teknoloji transfer ofislerinin akademi ve sanayi arasında iş ilişkisini kuran önemli yapılar olduğunu ifade ederek, “Bursa Uludağ Üniversitesi’nin ardından BTÜ bünyesinde kurulan yeni teknoloji transfer ofisinin, üniversitenin bilimsel ve teknolojik çalışmalarını sanayi ürünlerine dönüşmesi ve ticarileşmesi konusunda gerekli ortamı oluşturacaktır. Bunun sonucunda da sanayinin üretimine sunulacak teknolojik ve katma değeri yüksek ürünlerin çeşitliliği artacak. BASDEC üyesi firmalarımızın ve BTSO üyelerinin BTÜ teknoloji ofisiyle iş birliği içinde bu fırsatı değerlendirmelerini tavsiye ediyorum.” dedi.

“Katma değer üreten bir teknoloji üssü”

Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Bursateknopark) Genel Müdürü Prof. Dr. Ramazan Kurt, Türkiye’de 92 teknoloji geliştirme bölgesinin bulunduğunu, Bursa’da ise ikinci teknoparkın BTÜ bünyesinde kurulduğuna dikkat çekerek, “Bursa, sahip olduğu nüfus ve üretim altyapısı ile çok daha fazla sayıda teknoloji geliştirme bölgesini hak ediyor. Bursateknopark ile uluslararası düzeyde rekabet edebilecek, yüksek katma değerli teknoloji üreten bir teknopark olma misyonu ile Bursa’nın öncelikli sanayi sektörlerine destek vererek ülkemizin kalkınmasına katkı koyacağımıza inanıyoruz.” dedi. Prof. Dr. Ramazan Kurt, uluslararası standartlara sahip, aktif ve katma değer üreten bir teknoloji üssü ve Türkiye’nin yeni inovasyon merkezi olma hedefiyle altyapılarını hazırladıklarını kaydetti.

Firmaların Bursateknopark’a başvuru süreci ve sağlayacakları avantajlar hakkında bilgi aktaran Prof. Dr. Kurt, üniversite – sanayi işbirliği modelleri çerçevesinde; firmaların Bursateknopark’ta ofis ya da şube açabileceğini, Bursa Teknoloji Transfer Ofisi ve BTÜ bünyesindeki araştırma ve uygulama merkezleriyle veya teknopark bünyesindeki diğer firmalarla proje yürütebileceklerini de sözlerine ekledi.

Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) tarafından gelişim platformu olarak hayata geçirilen Bursa TB Online Akademi’de, iş dünyasını girişimciler ile bir araya getirmek, gençleri girişimci olmaya özendirmek hedefiyle Bursa Teknik Üniversitesi Girişimcilik ve Organizasyon Topluluğu iş birliğiyle düzenlenen ‘Girişimcilik Zirvesi 2022’ sona erdi. Bursa Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve hibrit formatta zoom platformu, youtube ve instagram üzerinden de canlı olarak yayınlanan etkinlikler üç hafta boyunca Kemal Karadayı, Nilüfer Çevikel, Sencer Solakoğlu, Emrah Kozan gibi önemli isimleri ağırladı. Yoğun ilgi gören zirvenin son konukları ise Academy Club&Pera Games Kurucusu, Eğitmen Atıl Samancıoğlu ile London School of Mind Kurucusu Uzman Doktor Kerem Dündar oldu.

“Yazılım Dünyasında Girişimcilik” konu başlığıyla düzenlenen seminerde konuşan Academy Club&Pera Games Kurucusu, Eğitmen Atıl Samancıoğlu, iyi bir yazılım geliştirmek ve kod yazmak için analitik düşünme yeteneğinin önemine vurgu yaptı. Türk yazılımcıların özellikle oyun sektöründe çok başarılı olduğunu, Amerika’daki oyun sektöründe Türk yazılımcılar tarafından geliştirilen oyunların ilk sıralarda yer aldığını belirten Samancıoğlu, yabancı yatırımcıların yazılım konusunda Türkiye’ye çok güvendiğini ifade etti. Konuşmasında pandemi sonrası önemi çok daha iyi anlaşılan tarım sektörüne dikkat çeken Atıl Samancıoğlu, “Dünyanın durumuna bakacak olursak tarım konusu ilerleyen yıllarda Türkiye’nin olmazsa olmazı ve bu konuda diğer ülkelerle kendimizi kıyaslarsak eğer teknoloji olarak ne kadar avantajlı olursak o kadar ön plana çıkacağımız açık bir şekilde belli oluyor. Çünkü tarım konusunda çok fazla çözüm yok ancak çözüme ihtiyaç duyulan bir alan. Dolayısıyla bence tarım sektörü bundan sonraki süreçte odaklanılması gereken ve başarılı olunabilecek bir alan” diye konuştu.

London School of Mind Kurucusu Uzman Doktor Kerem Dündar ise “Girişimci Beyni” konulu seminerde yaptığı konuşmada, girişimcilikte yeteneğin değil, yetkinliğin yani deneyimlerin önemli olduğunu vurguladı. “Girişimcilik kafa yormaktır” diyen Kerem Dündar, “Girişimcilik aslına bakarsanız temelde iki şeyden fikir alıyor; tutkularından enerji alıp, onların peşinde koşacak bir strateji geliştirmekten ve fırsatları gözetip o fırsatlara karşılık gelecek içeriği oluşturmaktan. Dolayısıyla girişimci yapmaya cüret edendir. Biliyor olmanız bir şey ifade etmez, yapabiliyor olmanız lazım” dedi.
Girişimin yalnızca başarılı olmak için yapılamayacağını ifade eden Dündar, günümüz dünyasında takıma yatırım yapmanın, girişime yatırım yapmaktan çok daha önemli olduğunu vurguladı.

Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, hibrit formatta gerçekleştirilen etkinliklerde bine yakın katılımcıyı sektörlerinde önemli isimlerle bir araya getirdiklerini ifade etti. Matlı, “Hızla gelişen teknoloji ve artan dijitalleşme ile birlikte günümüzde ticaretin kuralları da yapılış şekli de değişmeye başladı. Artık sadece sermaye değil, fikirlerin önem kazandığı bir dönemde yaşıyoruz. Ülkelerin gelişmişliğinin ve ekonomik kalkınmasının girişimci sayısıyla ölçüldüğü bir dünyada, Bursa Ticaret Borsası olarak düzenlediğimiz Girişimcilik Zirvesi etkinliği ile gençlerimizin girişimcilik yolculuklarına ışık tutup rehberlik ederek, ülkemizin ihtiyaç duyduğu girişimci gücünün arttırılmasına gayret gösteriyoruz” dedi.

Türkiye’nin en büyük gücünün sahip olduğu genç nüfusu olduğunu vurgulayan Başkan Özer Matlı, “Ülkemiz, bugün girişimci olmak isteyenlere çok büyük fırsatlar sunuyor. Dolayısıyla, küreselleşme sürecinde yaşanan hızlı değişimi kendi lehlerine çevirmeyi başarabilen gençlerimizin, yeni dünya düzeninde ülkemizi çok farklı bir noktaya taşıyacağına inanıyorum. Bu noktada gençlerimize en büyük tavsiyem hayal kurmaları ve karşılaştıkları zorluklar karşısında yılmadan inandıkları yolda devam etmeleridir” diye konuştu.

Çocukların Allah’ın en büyük emaneti olduğuna vurgu yapan Ay, “Küçük yaşlardan itibaren onları sahura kaldırıp, teravih namazlarına götürerek manevi ortamlara dahil etmek geleceklerine yapılan en büyük yatırımdır” dedi.

Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, Bursa Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla Ramazan ayı boyunca Muradiye Medresesi’nde her akşam TRT Avaz ekranlarından canlı olarak yayınlanan Bursa Ramazan Akşamları isimli programa katıldı.

Sohbet arkadaşlarına ve cami cemaatleri ile yapılan sohbetlere dikkat çeken Emin Ay, “Sohbet bir konuyu müzakere etmek demek, Sohbet arkadaşlığına da sahabi deniyor. Sohbet Peygamber Efendimiz’den günümüze kadar gelen çok güzel bir gelenek. Öğretmen adaylarımıza tavsiyemiz hep şöyle olur. Öğrencinizle göz temasınızı kaybetmeyin. Göz temasında bir iletişim vesilesi var. Deriz ki çocuk için babasının gözündeki ışık çok önemlidir. Annesinin de kokusu çok önemlidir. Bunu bebeklik döneminden itibaren hisseder; dolayısıyla bir şeyler öğreniyorsa bu iletişim kanalının açıklığıdır. Yaygın din eğitiminin en verimli olanı cami sohbetleridir. Oraya gelen hiç bir kimse mecburiyet eseri olarak gelmiyor. Tamamen isteyerek geliyor. başka şehirlerden başka ilçelerden gelenler oluyor. İrlanda’dan takip ettiğini söyleyip sonra ziyarete gelenler oldu. Bize mesaj yazıp Avusturalya’dan bile “ne olur bizleri unutmayın” diyerek o havayı yaşayanlar oldu. O halde bu haz ve hız çağında günümüzde iletişim imkanlarının bizi bu tür sohbetlerden koparmak istediği şu anda modernizmin kıskacındaki insanlar olarak ruhumuzun sohbete ihtiyacı var. Bir cerrah arkadaşımız var. İyi bir kalp damar cerrahıdır kendisi, hadis sohbetlerine geliyor. Bazen arayıp “ameliyattan yeni çıktım; sohbet var mı” diyor. Ben kıyamıyorum gelmeseniz daha iyi, yorgunsunuz diyorum. Gelmeliyim hocam; ruhumun ihtiyacı var” diyor. Bedeni yorgun ama ruhunun ihtiyacını orada karşılıyor. Annesinin babasının kucağında camide bir süre bulunup sonra onların kucağında uyuyan bir çocuk camiye aşina olur. Böyle yetişen bir neslin çocukluğu da gençliği de çok rahat olur, cami sevgisiyle dolu geçer” dedi.

Fıtrat üzere doğan bir çocuğun anne babasının tesiri ile dinini seçtiğini belirterek; ebeveynlerin çocukları üzerindeki etkilerinin büyüklüğüne dikkat çeken Ay, “Bu sebeple konuşma çağından itibaren yavrularımızı sağlıklı yetiştirmeyi düşündüğümüz bir bitki gibi görelim. Nasıl bitkinin her gün suyunu, toprağını ve güneşini düşünüyorsak yavrularımızı da bitki gibi düşünelim. Onlar bize Allah’ın en büyük emanetidir” dedi.

Çocukların gönlünü hoş ederek onları sahura kaldırıp, teravih namazlarına götürerek manevi ortamlara dahil etmenin geleceklerine yapılan en büyük yatırım olduğunu belirten Emin Ay, “Ey iman edenler kendinizi ve çoluk çocuğunuzu ailenizin fertlerini, cehennem ateşinden koruyunuz” buyuran Rabb’imiz, aslında bize çok önemli bir yol gösteriyor. Neden acaba bizim çocuklarımızı kendimizden önce tuttuğumuzu bilen Rabbimiz önce kendimizi kurtarmamızı istiyor. Çok önemli bir konu. Çünkü uçaklarda da seyahat ettiğimizde “önce kendi maskenizi takmalısınız” diyorlar. Sonra çocuklarınız. Yani önce biz reşit olacağız ki sözlerimiz irşad edici olsun. Önce biz kendimiz salih olacağız ki çocuklarımıza sözlerimiz ıslah edici olsun. Önce biz bazı şeyleri bileceğiz ve uygulayacağız ki sözlerimiz çocuklarımıza tesirli olsun. Aile eğitimi tamamen bu örnekliğe dayalıdır” diye konuştu.

Protokol imza töreni BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu arasında imzalandı. Törende BUÜ Genel Sekreteri Osman Dikmen, TÜDAM Müdürü Doç. Dr. Erdem Özdemir, Birlik Yöneticileri ile akademik ve idari personel hazır bulundu.

Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, toplumun her kesimi ile işbirliklerinin geliştirilmesi için çalışmaya devam ettiklerini söyledi. Kent yöneticileri, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları ile herhangi bir ayırım gözetmeden ortak çalışmalar yapmaya hazır olduklarını kaydeden Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Bu kentin ortak aklı olarak gördüğümüz üniversitemiz, Bursa’daki tüm kurum ve kuruluşlara açıktır. Toplumun her kesimi ile faaliyet, proje ve etkinlik noktasında işbirliğine hazırız. Ülkemizin, Türk Dünyası ile son dönemde kurduğu diyalogları memnuniyetle takip ediyoruz. Bursa’mızın 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmesinin ardından bu olumlu havanın daha da geliştirileceğine inanıyoruz. Üniversite olarak Büyükşehir Belediyemizin yürütücülüğünü üstlendiği tüm faaliyetlerde elimizden gelen katkıyı sağlıyoruz. Bugün de Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği ile özel bir protokole imza atacağız. Genel Başkan Sayın İrfan Tatlıoğlu ile de uzun yıllara dayanan bir muhabbetimiz var. Üniversitemiz, Birlikten gelecek tüm taleplere açıktır. Ortak proje üretmekten, birlikte çalışmaktan son derece memnun olacağız. İşbirliğimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

BİZİM AKŞEMSEDDİN’İMİZ OLUN!

Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu ise konuşmasında Uluslararası Kültürel İşbirliği Kanunu’na göre ve Bakanlar Kurulu kararı ile kurulduklarını hatırlattı. Ülkeler arasındaki iletişimin güçlendirilmesi için Türk Devletleri Teşkilatları’nın kurulduğu bilgisini paylaşan İrfan Tatlıoğlu; “Bu anlamda resmi olarak tanınan ve yetkilendirilen Türkiye’deki en büyük sivil toplum örgütü biziz. Bursa Uludağ Üniversitesi’ne ve Üniversitemizin Rektörü Sayın Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’a büyük bir saygımız var. Bursa’nın bilgi deposu burası, sizler de bu şehrin en alim insanlarısınız. Birlik olarak bizlere yol göstermenizi arz ediyoruz. Bizim Akşemseddin’imiz olmanızı istiyoruz. Bu işbirliği bizim için büyük bir önem taşıyor. TÜRKSOY ile de protokol imzaladık. Üniversitemizle de ilim, irfan, tarih ve diğer alanlarda birlikte çalışabilmek için işbirliği yapmak istiyorduk. Destek veren herkese gönülden teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

İŞBİRLİĞİ TÜRK DÜNYASINA KATKI SUNACAK

TÜDAM Müdürü Doç. Dr. Erdem Özdemir de Türkmen Birliği ile uzun zamandır birlikte çalışmalar yürüttüklerini vurguladı. Bursa’da adında Türk Dünyası bulunan iki yapı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Erdem Özdemir ; “Şuanda Türk dünyası her zamankinden daha fazla yakınlaşma süreci içine girmiş durumda. İşbirliği sürecini Üniversite adına TÜDAM yürütecek. Birlikte güzel çalışmalara imza atacağımıza ve gelecek nesiller için son derece önemli kültürel aktarımlar yapacağımıza gönülden inanıyorum” açıklamasında bulundu.

11 ayın sultanı ramazanın manevi iklimi kılınan ilk teravih namazları ile başlarken, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Bursa Milletvekili Refik Özen ilk teravih namazını Muradiye Camii’nde kıldı. Namaz sonrası vatandaşların ramazan ayını tebrik eden Başkan Aktaş, vatandaşlara lokum, şerbet ve ramazan pidesi ikram etti.

Ramazan ayının manevi ikliminin tüm Bursa’yı sarması hedefiyle birbirinden farklı etkinliklere imza atacak olan Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Muradiye Kuran ve El Yazmaları Müzesi’nde Asar-ı Kadime adlı hat levhaları sergisi düzenlendi. Emirsultan Camii’ne vakfedilen 32 adet hat levhasının yer aldığı sergi, Başkan Aktaş ve Milletvekili Refik Özen’in katıldığı törenle ziyarete açıldı.

Serginin açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “An itibariyle, ramazan ayının mübarek iklimine girmiş bulunuyoruz. 11 ayın sultanı olan coşku, heyecan, bolluk, bereket ve paylaşıma kapı aralayan; iftarları, teravihleri, sahurları, manileri, mahyaları ile hafızalarımızda silinmez izler bırakan bu kutlu zaman dilimi için “Hoşgeldin ya şehr-i ramazan” diyoruz. Ecdadımızdan yadigâr bir mirasın manevi atmosferinde karşıladık ramazanı. Muradiye medresesindeyiz. Bilindiği gibi, külliyenin bir parçası olan bu bölümde 2014 yılında başlatılan restorasyon çalışmalarını 2019 yılı ocak ayında tamamlamıştık. Müzemiz bugünden itibaren anlamlı bir sergiye ev sahipliği yapacak. Asar-ı Kadime adlı sergimizde; Bursa Vakıf Kültürü müzesinde daha önce sergilenen Emirsultan Camii’ne vakfedilen 32 adet hat levhası yer alıyor. Dönemin sanat zevki ve estetik bilgisi hakkında birer kaynak olan hat levhaları aynı zamanda hat sanatının gelişim ve değişim evreleri hakkında da geçmişten günümüze medeniyet ve sanat tarihi açısından bilgi vermektedir. 19. yüzyılın ünlü hattatların terekesine ait muhtelif ölçülerdeki eserler, ramazan ayı boyunca burada sergilenecek. Ben bu vesileyle ramazan ayının şehrimiz, ülkemiz ve İslam âlemi için birliğimizin dirliğimizin güçlendiği bir ay olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Bursa Milletvekili Refik Özen de ilk teravihte 2. Murat Han’ın huzurunda olmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Ramazan ayının şehrimize, ülkemize ve tüm insanlığa barış, huzur ve sağlık getirmesini diliyorum” dedi.

Sadettin Özyazıcı tarafından verilen eğitime; Büyükşehir Belediyesi ve 17 ilçe belediyesi, Balıkesir, Bilecik ve Yalova belediyeleri ile bu illere bağlı ilçe belediyelerinin zabıta personeli katıldı.

Eğitmen Özyazıcı; Güncellenen Belediye Zabıta Yönetmeliği ve Görevde Yükselme Esasları, İş Yeri Denetleme-Mühürleme ve Ceza Uygulamaları konularını ayrıntısıyla ele aldı.

Soru-cevap şeklinde interaktif gerçekleşen eğimin açılışına katılan Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Mehmet Veysi Tutkun, etkinliğin başarıyla geçmesini diledi.

Eğitimin ikinci gününde de 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu ve Uygulamaları, 1608 Sayılı Kanun ve Belediye Emir ve Yasakları Uygulamaları konuları ele alındı.

Eğitim Bir Sen 1 No’lu Şube Kadın Komisyonu, Merinos Gölpark’ta istişare toplantısı düzenledi. Kadın yönetici ve iş yeri temsilcilerinin yer aldığı buluşmaya, Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikaların kadın yöneticileri ve işyeri temsilcileri, Memur-Sen İl Temsilcisi, Sağlık Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül, ve EBS 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Acar katıldı.

Eğitim Bir Sen ve teşkilatlarının yıllardır verdiği mücadele ile birçok kazanım elde ederek önemli sorunlara çözüm olduğunu aktaran Ramazan Acar, “Eğitim çalışanlarının mali, özlük ve sosyal haklarının korunup geliştirilmesi için mücadelemiz devam ediyor. Çalışma şartlarının iyileştirilmesi için var gücümüzle çalışıp çabalıyoruz. Tüm kazanımlarımızda alın terimiz ve imzamız var. Toplu sözleşme, KPDK, kurum idari kurulu ve hukuk yoluyla yüzlerce kazanım elde ettik. Bursa’da da örgütlü mücadelemizdeki başarıda siz kadın yöneticilerimizin de gayretleri, çabaları çok değerli ve kıymetli. Sizlere bu vesile ile teşekkürlerimizi sunuyoruz. Gücümüzü örgütlü olmaktan aldığımızı unutmamız gerekiyor. Örgütlü gücümüzü büyüten her bir üyemizde her bir yöneticimize kadınlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

Öğretmen atamalarına ilişkin Türkiye’nin öğretmen başına düşen öğrenci oranının OECD ortalamasına yükseltilebilmesi için 100 bini aşkın yeni öğretmen ataması gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Acar konuşmasına şöyle devam etti, “Bursa özelinde de öğretmen açığı devam ediyor. Türkiye genelinde sayısı 80 binin üzerinde olan ücretli öğretmen gerçeği yeni öğretmen ataması ihtiyacını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Atama bekleyen öğretmen adaylarının talepleri dikkate alınmalıdır. Anlık çözümler yerine kalıcı ve sürdürülebilir bir atama sistemi inşa edilmelidir. 20 binlik atamalar sorunu çözmemekte, sorunları ertelemektedir.” diye konuştu.

Tehdit değil tenkit dilli sendikacılık yaptıklarını ifade eden Başkan Acar, “Soruyorlar taraf mısınız diye? Durduğumuz yer tarafımızdır. Adil olmayı vadedebiliriz ama tarafsızlığı asla. Bu konuda görüşlerimiz çok net ve açık. Kimse kimseyle aynı görüşte olamaz insan tabiatı gereği çok zor ancak herkes birbirinin görüşüne saygı duymak zorunda. Eğitim Bir Sen olarak; Kamusal alan adı altında bir daha kadınlar dışlanmasın, başı açık, örtülü diye kendi aralarında kategorize edilmesin tarafıyız. Bir daha üniversite önüne turnike konulmasın, kılık kıyafeti dolayısıyla kızlar turnikeye sıkıştırılmasın tarafıyız. Bir daha kimse “Bin Yıl Sürecek” diye tehdit savuramasın tarafıyız. Katsayı dayatmaları bir daha gelmesin tarafıyız. 15 Temmuzlar olmasın, devlet ayakta kalsın tarafıyız. Memurun, demokrasinin, milletin tarafıyız. Zulüm zamanlarında tarafsız kalanlara değil, derdi ve tarafı belli olanlara selam olsun.” dedi.

Memur Sen Bursa İl Temsilcisi Sağlık Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül ise konuşmasında, “Kamu çalışanlarının sorunlarını çözmek dışında bir gayret veya çabamız yok. Memur-Sen bu ülkeye ve kamu çalışanlarına çok şey kazandırdı. Kamu çalışanları için 800’ü aşkın kazanım elde edildi. Kazanımlarımız ve çözüme kavuşturduğumuz sıkıntılar ile birlikte ‘Sorun çözülecekse Memur-Sen çözer’ yaklaşımı hem toplum içinde hem de kamu çalışanları arasında oluştu. Bu vesile ile bugün burada bu toplantının gerçekleşmesinde emeği geçen kadın komisyonu başkanımıza ve yöneticilerimize, Şube Başkanımız ve yönetimine, ve Eğitim Bir Sen teşkilatımıza teşekkür ediyor, destekleri dolayısıyla ayrıca tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.

EBS Bursa 1 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Nermin Polat ise yaptığı konuşmasında, “Kadın olarak iş aile yaşamından, şiddete, karar mekanizmalarındaki temsiliyetten analık haklarına kadar bir çok sorunlarımız var. Kadın Komisyonu olarak bu sorunları çözerken kurucumuz mütefekkir şair münevver Akif İnan beyefendinin dediği gibi medeniyetimizin kodları ekseninde çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz ve bizler de diyoruz ki bu hareketimiz medeniyetimizin kodlarına rücu etsin. Sendika olarak kadın haklarının altını ne cinsiyetçilikle oyuyor ne de emek mücadelesidir diyerek ideoloji taşeronluğu yapıyoruz.” ifadelerini kullandı