Kategori: Bursa Yerel

  • Geliştirdiği robot, göçük altında kalanlara umut olacak

    Geliştirdiği robot, göçük altında kalanlara umut olacak

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) girişimcilerinin iş fikirlerini hayata geçirmesine imkan sağlayan ULUKOZA, girişimci Ozan Yavuz’un projesiyle depremde yaşanacak can kayıplarının azaltılmasını hedefleyen projesiyle gündemde.

    BUÜ Makine Mühendisliği yüksek lisans öğrencisi Ozan Yavuz, geliştirdiği proje ile göçük altında kalanların hayatta kalmalarını sağlayarak can kayıplarının daha az olması için çalışmalarını sürdürüyor.

    Ana faaliyet alanının doğal afetler, özellikle de deprem olduğunu belirten girişimci Ozan Yavuz, “Robotumuz, yumuşak bir yapıya sahip. Tam olarak karşılamasa da aslında bir yılan gibi düşünülebilir. Robotumuz göçük altına girerek afetzedeleri tespit edip onlara ulaşacak, görsel ve işitsel iletişim sağlayacak ve göçük altındaki kişinin yerini dışardakilere bildirecek. Ekran aracılığıyla görüntülü iletişimle enkaz altındaki kişilere psikolojik destek sağlanacak. Ayrıca robotumuzun en büyük özelliği, göçük altına sıvı gıda ve ilaç gibi ihtiyaçları ulaştırarak hayati fonksiyonların devam etmesini sağlayacak. Böylece kurtuluşların sayısı artacak. Bunun için göçük altında hayatta kalma sürelerinin uzatılması çok büyük önem taşıyor” diye konuştu.

    Bugüne kadar arama-kurtarma çalışmalarında kullanılan cihazların sert yapıda olduğunu da belirten Ozan Yavuz, “Enkaz altında karşımıza ne çıkacak bilemiyoruz. Sert yapılı cihazların bu engelleri aşma ihtimali oldukça düşük. Bizim robotumuz ise yumuşak yapısından dolayı çok yüksek hareket kabiliyetine sahip olacak. Bunu geliştirmek zaman alabilir. Ancak 12 aylık projemiz süresince 3 metreye kadar uzayabilen bir robot tasarlamayı planlıyoruz. Asıl hedefimiz ise 10 metrelik hareket alanına sahip bir robot üretebilmek. Projemiz şu anda 2 boyutlu harekette başarılı, 3 boyutlu hareket için de çalışmalarımız sürüyor” dedi.

    ULUKOZA ile Bursa Uludağ Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Mustafa Cemal Çakır sayesinde tanıştığını da kaydeden Yavuz, “ULUKOZA mentorleri ile yaptığım görüşmeler, projemin gelişmesine büyük katkılar sağladı. Üzerinde çalıştığımız projeye kaynak olacak bir yazılım, kitap, belge yok. Bu yüzden zorlu bir süreç yürütüyoruz. Başarıya ulaştığımızda robotumuz başka teknolojilerle entegre edilerek geliştirilip, farklı alanlarda da kullanılabilir. Robotumuzu afet anlarında AFAD ile koordineli çalıştırarak maksimum verimliliği sağlamalıyız. Bir kişinin bile hayatının kurtarılmasına katkı sağlamak bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’nın iki Teknopark’ı gelecek için el ele verdi

    Bursa’nın iki Teknopark’ı gelecek için el ele verdi

    Bursa Teknik Üniversitesi tarafından kısa süre önce Mimar Sinan Yerleşkesi’nde hayata geçirdiği Bursateknopark’ın yönetimi, 17 yıldır faaliyette bulunan ULUTEK Teknopark yönetimine ziyarette bulunarak işbirliği alanları hakkında istişarede bulundu. İki teknoparkın ortak geliştireceği projeler ile Bursa ve ülke ekonomisine çok ciddi katkılar sağlaması bekleniyor.

    “Gelecek için inovasyon” sloganıyla Bursa’nın teknoloji üssü konumunda olan ULUTEK Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz, Bursa’nın çok ciddi bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Şehrimiz iki değil, çok daha fazla teknoparkı kaldıracak potansiyele sahip. Bursateknopark’ın şehrimize ve ülkemize önemli katkılar sağlayacağına şüphem yok. İki Teknopark arasındaki protokollerle işbirliğinin geliştirilmesi ve teknolojik ekosisteme katkı sağlanması için her zaman hazırız” diye konuştu.

    Bursateknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Ramazan Kurt ise katma değerli yenilikçi ürün ve hizmetlerin geliştirilmesini desteklediklerini, inovasyon ve Ar-Ge ekosistemine katkı sağlamayı misyon edindiklerini belirterek, “Bursa’nın iki Teknoparkı arasında işbirliği, koordinasyon ve iletişim tüm paydaşlara katkı sağlayacaktır. Yapacağımız çalışmalarla Bursa’daki girişimcilik, Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin gelişmesini hedefliyoruz ” dedi.

    Teknopark yönetimlerinin buluşmasında, Bursa’nın öncelikli olarak ortaya çıkacağı girişim sermayesi fonunun hayata geçirilmesine yönelik çalışmaların, girişimciler için yeni imkanlar sağlayarak, ekosistemin tamamlanması adına çok önemli bir gelişme olacağı, ülke ekonomisine katma değer sağlayabilecek nitelikte yenilikçi, ürün, süreç, bilgi ve teknoloji geliştirme ve üretme potansiyelini arttıracağı vurgulanırken teknoparkların ‘melek yatırımcı’ gibi süreçlere mutlaka dahil olması gerektiği konusunda fikir birliğine varıldı.

  • ULUKOZA girişimcilere kazandırmaya devam ediyor

    ULUKOZA girişimcilere kazandırmaya devam ediyor

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Teknoloji Transfer Ofisi’nin girişimcilik platformu ULUKOZA Programı kapsamında sermaye desteği kazanan firmaların temsilcileriyle bir araya geldi.

    TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği ULUKOZA Programı 2021 yılı 1. Çağrı Dönemi’nin kazanan firmaları belli oldu. Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin kurduğu girişimcilik platformu ULUKOZA’nın programına dahil olan ve 200 bin TL’ye kadar hibe desteği kazanmayı başaran firmalar açıklandı. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Müdür Yardımcısı Nihal Sağlam ve firma temsilcilerini ağırladı.

    Destek kapsamında 200 bin TL’ye kadar hibe almayı başaran firma temsilcilerini ve onlara mentorluk yapan Teknoloji Transfer Ofisi ekibini tebrik eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, projelerin geliştirilmesi noktasında üniversite olarak destek vermeye devam edeceklerini vurguladı. YÖK Başkanlığı tarafından Araştırma Üniversitesi kategorisine yükseltildiklerini hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Ar-Ge ve Ür-Ge konularında yapılan her türlü projeyi kıymetli bulduklarını söyledi.

    “Desteğimiz devam edecek”

    Akademik çalışmaların yanı sıra ULUTEK ve Teknoloji Transfer Ofisi bünyesinde devam eden firma faaliyetlerinin de üniversiteye bilimsel anlamda katkı sağladığına işaret eden Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, “Bizlere bilimsel çıktıları ile destek verecek her türlü firmaya kapılarımız açık. ULUTEK, firma sayısında yüzde 100 doluluk oranlarına ulaştı. Teknoloji Transfer Ofisimiz de her geçen gün çalışmalarını hızlandırıyor. Burada üretilen projeler ve bu projelere bağlı olarak yapılan Ar-Ge ve patent girişimleri aynı zamanda üniversitemizi de bilimsel anlamda yukarılara taşımaya devam ediyor. Akademisyenlerimizin ve firmalarımızın gayreti ile gerek Türkiye gerekse de dünya üniversiteleri arasında her geçen gün biraz daha üst sıralara tırmanıyoruz. ULUKOZA programı kapsamında destek almaya hak kazanan tüm girişimcilerimizi tebrik ediyorum. Üniversite olarak sizlere destek vermeye devam edeceğiz. Yeter ki bilim ve proje üretmeye devam edin” diye konuştu.

    Parlak fikirlere kapı açık

    Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Müdür Yardımcısı Nihal Sağlam da kurum olarak firmalara yol göstermeyi sürdürdüklerini kaydetti. Bugüne kadar onlarca firmayı TÜBİTAK destekleri ile buluşturduklarının altını çizen Müdür Yardımcısı Nihal Sağlam, hibe kazanan firmalara sonraki aşamalarda da mentorluk görevi yaptıklarını açıkladı. Teknoloji Transfer Ofisi’nin bu anlamda büyük bir başarı oranı yakaladığına işaret eden Sağlam, parlak fikri olan ve bu konuda destek almak isteyenlerle iletişime geçmeye hazır olduklarını belirtti.

    Girişimcilik platformu ULUKOZA programı desteği ile TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği 2021 yılı 1. Çağrısı kapsamında hibe almaya hak kazanan firmalar ise; Dakavis (Bilgin Dallı ve Oğuz Kayalık), Artyfeel (Enes Çakır), Gauder (Ozan Yavuz) ve GNS Elektromekanik (Taylan Güneş) oldu.

  • Üniversite-sanayi işbirliğine yeni halka

    Üniversite-sanayi işbirliğine yeni halka

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) yönetimi, üniversite-sanayi birlikteliğini geliştirmek hedefiyle çalışmaya devam ediyor. Üniversite ile Dulylife İlaç firması arasında imzalanan işbirliği anlaşması ile ortak Ar-Ge ve Ür-Ge projeleri hayata geçirilecek.

    BUÜ ile gıda takviyeleri üzerine faaliyet gösteren Dulylife İlaç Gıda Kozmetik Tarım Makine Tekstil İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. firması arasında protokol imzalandı. Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında gerçekleştirilen protokol sayesinde ortak Ar-Ge ve Ür-Ge projelerinin gerçekleştirilmesi, tarafların sahip olduğu laboratuvar imkânlarının ortak kullanılması, ihtiyaç duyulan eğitim araçlarının karşılanması ve sektörde karşılaşılan sorunlara bilimsel çözüm yollarının bulunması hedefleniyor. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile Dulylife İlaç firma yöneticisi Lale Yıldız arasında gerçekleştirilen imza töreninde Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Müdür Yardımcısı Nihal Sağlam da hazır bulundu.

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi adına her türlü teklife açık olduklarını vurguladı. Yaklaşık 3 yıldır toplumun her kesimi ile diyalog halinde olduklarına işaret eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, “Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren öğrenci dostu, akademik başarıyı kovalayan ve topluma hizmet eden bir üniversite modeli oluşturmaya gayret ediyoruz. Yetiştirdiğimiz nitelikli insan kaynağı ile ürettiğimiz bilimsel ve teknolojik verileri toplumun hizmetine sunuyoruz. Bu özelliklerimiz sayesinde de içinde Bursa’nın tam anlamıyla bilimsel aklı konumuna geldik. Üniversite-Sanayi işbirliği de özel önem verdiğimiz çalışma başlıklarımız arasında yer alıyor. Bu alandaki gayretimiz ile ön plana çıkmaya başladık. Yapılacak her işbirliğini yeni bir akademik ve bilimsel çalışma fırsatı olarak görüyoruz. Bugün imzaladığımız protokolün de hayırlı sonuçlara vesile olacağına inanıyoruz” diye konuştu.

    Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında yapılan her çalışmanın aynı zamanda toplum ve ülke yararına yapılacak bir faaliyet olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, “Üniversiteler her zaman için toplum yararını gözetmeli. Bu işbirlikleri aracılığıyla yürütülecek bilimsel çalışmaların çıktılarının topluma yansıtılmasını gerekiyor. İşbirliği için firmamıza ve bu alanda çalışacak akademisyenlerimize şükranlarımızı sunuyorum” açıklamasında bulundu.

    Lale Yıldız da Bursa Uludağ Üniversitesi ile bilimsel işbirliği yapacak olmaktan dolayı büyük bir onur duyduklarını belirtti. Firma olarak gıda takviyeleri alanında üretim ve pazarlama çalışmaları yürüttüklerini açıklayan Lale Yıldız, üniversitenin vereceği destek ile Ar-Ge konusunda daha verimli projeler hazırlayacaklarına inandıklarını kaydetti.

    Taraflar açıklamaların ardından işbirliği protokolüne imza attı.

  • BTÜ’lü öğrencilerden çevre temizliği

    BTÜ’lü öğrencilerden çevre temizliği

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nın (SKSDB) organize ettiği gönüllülük esasına dayanan faaliyet kapsamında BTÜ Doğa Sporları Topluluğu üyeleri, Uludağ eteklerindeki Zeyniler Köyü ve civarında çevre temizliği yaptı.

    Doğa tutkunu öğrenciler, etkinlik sayesinde Uludağ’ın tarihi hakkında bilgi sahibi olurken, kültürel mirasın korunmasına da katkıda bulundu. Yıldırım Belediyesi, yürüttüğü Değirmen Projesi kapsamında destek verdi. Öğrenciler etkinlik dâhilinde Roma döneminden kalma tarihi Suyolu üzerinde yürüdü. Yürüyüş güzergâhında bulunan atıkları toplayan öğrenciler, bu sayede çevre temizliği de yaptı.

    Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada bu tür etkinliklerin belli aralıklarla devam edeceği kaydedildi.

  • Bursalı sanayiciler BTÜ’nün yanında

    Bursalı sanayiciler BTÜ’nün yanında

    Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, yapılan işbirlikleri ve sağlanan değerli katkılar için Bursalı sanayicilere teşekkür ziyaretlerini sürdürüyor.

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) heyeti teşekkür, istişare ve işbirliği ziyaretlerine devam ediyor. Bu kapsamda normal asansörlerin yanı sıra araç ve yük asansörleri üretimi yapan firmayı ziyarete Prof. Dr. Arif Karademir’in yanı sıra Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan ve Prof. Dr. Ayşe Bedeloğlu, Robot Teknolojileri ve Akıllı Sistemler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Lekesiz, Kariyer Gelişimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Merkez Müdürü Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Gürsu Tekdemir, Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nurettin Gökhan Adar, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi İzzet Fatih Şentürk, Bursa Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Cihan Kaboğlu ve Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanı Mehmet Erman eşlik etti.

    BTÜ’nün yapmış olduğu çalışmalara ve yarışmalarda verilmiş olan desteklerden dolayı teşekkür belgesi vermekten sevinç duyduklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Arif Karademir, iyi ve kötü günde yanımızda olduklarını hissettiren sanayicilerimize şükran borçlu olduklarını belirtti. Bu çalışmaların diğer eğitim kurumlarına da örnek olduğunu ifade eden Karademir, “Hedefimiz kente birlikte katkı koymak ve kamusal görevimizi bu şekilde icra etmektir. Sanayicilerimizin gönüllü ve samimi desteklerini her zaman yanımızda hissediyoruz. Bu desteklerle öğrencilerimiz kendi ürettikleri milli teknolojilere bir adım daha yaklaşıyor. Bundan önce olduğu gibi bundan sonrada her zaman üreten çalışan heyecanını sürdüren bir eğitim yuvası olmaya devam edeceğiz. Gençlerimizin başarısı için onları destekleyen sanayicimize teşekkür etmek bizlere bir borçtur” şeklinde konuştu.

    Gelişen işbirlikleri çerçevesinde takdim edilen teşekkür belgesinin kendilerini onurlandırdığını ifade eden firma sahibi Yasin Kurtuluş ise, “Yapılabilecek projeler, işbirlikleri ve teknolojinin gelecek projeksiyonu ve kentimizin geleceği konularında sevgili hocalarımızla fikir alış verişinde bulunduk. BTÜ’lü genç akademisyenlerle işbirliğine gelecek dönemlerde de hazır olacağız” dedi.

  • Bursa’da ‘Aşk’ım Bin Hece’ etkinliğine yoğun ilgi

    Bursa’da ‘Aşk’ım Bin Hece’ etkinliğine yoğun ilgi

    Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Kültür Akademisi’nin şiir-edebiyat etkinlikleri kapsamında düzenlediği ve Şair-Yazar Şifanur Özçelik Şirin’in konuk olduğu ‘Aşk’ım Bin Hece’ etkinliği, sanatseverlerin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.

    Kültür Akademisi Salonu’nda yapılan etkinlikte, Şair-Yazar Şifanur Özçelik Şirin’in eserlerini ‘Bursa’nın şiir ve edebiyat alanında tanınmış isimleri’ yorumladı. Sebahat Sürer ve İsmail Yiğit’in moderatörlüğünü yaptığı, yazın dünyasının temsilcilerinin bulunduğu programa, 22. Dönem Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu, Bursa Şiir Defteri şair ve yorumcuları Hatice Türkmen Yurtseven, Sibel Koruk Ayaz ve Güleser Polat katıldı.

  • İnşaat ve yapı malzemeleri sektör temsilcileri New York’ta

    İnşaat ve yapı malzemeleri sektör temsilcileri New York’ta

    Pandemi koşulları nedeniyle iç pazarda ivme kaybeden inşaat ve yapı malzemeleri sektörü, ihracat odaklı çalışmalara hız verdi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) ihracata dayalı kalkınma hedefleri doğrultusunda inşaat ve yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar için hayata geçirdiği UR-GE projesi kapsamında ilk yurt dışı iş gezisi organizasyonu New York’ta gerçekleştirildi.

    Firmalara uluslararası alanda rekabet gücü kazandırmak amacıyla Ticaret Bakanlığı destekleriyle düzenlenen etkinliğe BTSO Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, Yönetim Kurulu Üyeleri Alparslan Şenocak ve Irmak Aslan ile BTSO üyesi firmaların temsilcileri katıldı. BTSO heyeti, inşaat ve yapı malzemeleri alanında kentin en büyük sektörel buluşması niteliği taşıyan New York Build Expo’yu ziyaret ederek incelemelerde bulundu. BTSO Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, Yönetim Kurulu üyeleri Alparslan Senocak ve Irmak Aslan ile firma temsilcileri, New York temasları kapsamında Türk Evi’nde New York Başkonsolosu Reyhan Özgür’ü ziyaret etti. Bursa iş dünyası temsilcileri ayrıca New York City’nin Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Edward Mermelstein ve beraberindeki heyeti ağırladı. Mermelstein, Türk Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte New York’ta iş ve yatırım olanakları konusunda Bursa iş dünyası temsilcilerini bilgilendirdi.

    “ABD pazarı güçlü bir potansiyel taşıyor”

    BTSO Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, New York’ta gerçekleştirilen fuar çalışmaları ve yapılan etkinliklere ilişkin değerlendirmede bulundu. New York Build Expo’nun çok geniş bir iş ağına sahip olduğunu belirten Şener, “Bildiğimiz fuar konseptinden çok daha farklı olan bir organizasyonunda yer aldık. Daha çok iletişim ve firmaların birbirini tanımasına dönük olan bu etkinlik kapsamında pek çok yeni firmayla tanışma fırsatı bulduk.” dedi. Türk Evi’nde New York Başkonsolosu ile yaptıkları görüşmenin ardından Bursa firmaları ile New York’ta faaliyet gösteren inşaat ve yapı malzemeleri sektör temsilcilerini bir araya getiirmeyi planladıklarını açıklayan Şener, “Bu pazarda çok güçlü bir potansiyel var. Bizler de firmalarımızın yolunu açacak projeler geliştirmeyi sürdürüyoruz. Yapı sektörümüz ümit ediyorum ki burada çok başarılı işler yapacaktır.” diye konuştu.

    İnşaat sektörünün pandeminin etkisiyle 2021 yılında da daraldığını belirten Şener, şöyle devam etti: “Fakat yapı sektörümüzün çok ciddi bir potansiyeli var. Rusya ve Ukrayna bizim klasik pazarlarımız ancak bu ülkelerin durumu malum. Bu pazarlarda bir çalışma yapamıyorsak o zaman biz de Kuzey Amerika ve diğer pazarları öne çıkarmalıyız. Kuzey Amerika bu anlamda firmalarımızın çok ciddi anlamda başarı elde edebilecekleri bir pazar. Buradaki etkin çalışmalarımızla sektörün ihracatına katkı sağlayabileceğimize inanıyorum.”

    UR-GE kapsamındaki ilk yurt dışı faaliyet

    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak da inşaat ve yapı malzemeleri sektöründe ilk yurt dışı faaliyetinin New York’ta gerçekleştirildiğini söyledi. “Buradaki asli amacımız iç pazarda daralan sektörümüzü yurt dışına açmaktı. Firmalarımızı yurt dışına taşıyarak iş potansiyelini geliştirmek istiyoruz.” ifadelerini kullanan Şenocak, şöyle devam etti: “UR-GE faaliyetlerimiz kapsamında firmalarımız arasında ortak hareket kültürü oluşturmak temel önceliğimiz. Firmalarımızdan aldığımız enerjiyle çok başarılı ve etkin bir program gerçekleştirdik. Ülkemize ihracatçı kazandırmak adına çalışlarımızı sürdüreceğiz. Firmalarımızın bu enerjisi olduğu sürece hem sektörümüz hem de ülkemiz adına hedeflediğimiz ticaret potansiyele ulaşacağımıza inanıyorum.”

    Alparslan Şenocak, inşaat ve yapı malzemeleri sektöründeki UR-GE çalışmalarını B2B organizasyonlarıyla sürdürerek firmalara katkı sağlamaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

    “BTSO ile güzel bir kapı aralandı”

    İnşaat Müteahhitleri, Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) Başkanı Mustafa Andıç da BTSO’nun Ticaret Bakanlığı destekleriyle gerçekleştirdiği iş gezisi programının oldukça verimli geçtiğini söyledi. New York’ta birçok firma ile görüşme yaptıklarını belirten Andıç, “Bu görüşmelerin sonucunda önemli bir network de oluştu. Görüşme trafiğimiz sürecek. Ancak özellikle New York Belediye Başkanı ile yaptığımız toplantı can alıcı etkinliklerden biri oldu. New York’ta iş yapmak belki bizim yatırımcılarımız ve iş insanlarımız için zor gibi görünse bile BTSO önderliğinde çok güzel bir kapı aralandı burada. Bizler üretim yapan sanayici arkadaşlarımız ve üyelerimizin ürünlerini tanıtacağız. New York Belediyesi ise bize burada iş yapma ve sertifikasyon konusunda destek vereceğini beyan etti.” dedi. Son dönemde küresel ölçekte olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de önemli sorunların ortaya çıktığına işaret eden Andıç, “Şirketlerimizin bu dönemi rahat atlatabilmesi için yabancı pazarlar çok değerli hale geldi. Üzülerek söylüyorum ki döviz kurunun TL karşısında geldiği seviye de böyle bir fırsat oluşturdu. Ürettiğimiz malzemeleri burada çok rahat satabiliriz. Emeği geçen herkesi kutluyorum.” diye konuştu.

    İnşaat ve Yapı Malzemeleri UR-GE projesinde yer alan firmalardan Tuna Boya’yı temsilen iş gezisi organizasyonuna katılan Cemal Tuna da Türk firmalarının inşaat malzemeleri kalitesi bakımından iyi bir seviyede olduğunu belirterek, “Yaptığımız incelemelerde de bunu yakından gördük. Bu pazarda da çok önemli iş fırsatları var. BTSO heyeti olarak New York Belediyesi ile işbirliği imkanlarını içeren önemli bir toplantı gerçekleştirdik. BTSO Yönetim Kurulu’na bizlere bu fırsatı sundukları için teşekkür ediyorum.” dedi.

    Karadeniz İskele Kalıp Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kalaycı ise iskele üreten bir firma olduklarını belirterek, “Burası bizim için inanılmaz büyük bir pazar. Bu pazarda çok büyük imkanlar var. İş alanları çok geniş. Üretmiş olduğumuz cephe platformları ve personel yük asansörleri de çok yaygın bir şekilde bu bölgede kullanılıyor. Bu pazarı değerlendirmek amacıyla çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. UR-GE projemizin gerçekleştirilmesinde emeği bulunan herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

    “Beklentilerimizi karşılayan bir etkinlik”

    Pars Teknik Yapı Kimyasalları markasıyla katılan Hüseyin Kul, “Pandemiden dolayı inşaat sektörü sekteye uğradı. Ancak barınma ihtiyacı sürüyor. Biz de Bursa’daki inşaatlara yönelik malzeme üreten firmalar olarak iç piyasanın dışında dış piyasada da operasyonel faaliyetlerde bulunmanın farkına vardık. Şirket olarak yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapıyoruz. ABD’de yapı fuarında daha geniş coğrafyalarda da başarılı olabileceğimiz bir kez daha gördük. Türk yapı malzemeleri üreticileri olarak kaliteli ürünlere sahibiz. 20 milyar dolar seviyesinde yapı malzemeleri ihracatımız var, bunu artırmak için elimizden geleni yapacağız.” dedi.

    Bilekler Grup Yöneticisi Levent Bilek, “Pandemi sürecinde böylesine önemli bir organizasyonu gerçekleştirmek önemli bir başarı. Mükemmel bir fuar etkinliği oldu. Firma olarak da bu etkinlikten istediğimizi aldık. Burada 3 firma ile irtibat kurduk. İhracat biraz meşakkatlidir. Daralan pazarda bizim ürünlerimizi yurt dışı pazarlara sevk etmemiz lazım. Sağ cebinizden sol cebinize koyduğunuz para sizi büyütmez. Dışardan gelen bir takım imkanlarla ülkemizi büyütebiliriz. Bu konuda Ticaret Bakanlığı yetkililerine, BTSO Yönetim Kurulu’na ve UR-GE kapsamında çalışan ekibimize çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

  • Özer Matlı sektör temsilcileriyle güncel sorunları değerlendirdi

    Özer Matlı sektör temsilcileriyle güncel sorunları değerlendirdi

    Bursa Ticaret Borsası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, sorumlusu olduğu TOBB Türkiye Gıda Sanayi Meclisi ile Türkiye Tarım Meclisi toplantılarına katıldı. Sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantılarda, ocak ayında yaşanan enerji kesintileri, KDV indirimleri ile sektörlerin güncel sorunları değerlendirildi.

    Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, sorumlusu olduğu TOBB Türkiye Gıda Sanayi Meclisi ile Türkiye Tarım Meclisi toplantılarına katıldı. Meclis Başkanı Necdet Buzbaş başkanlığında, sektör temsilcilerinin katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Gıda Sanayi Meclisi toplantısında, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve gıda sektörüne etkileri ile KDV indiriminden sonra gıda şirketlerinin devreden KDV problemleri görüşüldü.

    “Ciddi bir enerji krizi ile karşı karşıya kaldık”

    Toplantının açılışında konuşanBaşkan Özer Matlı, Türkiye’nin ocak ayında ciddi bir enerji krizi ile karşı karşıya kaldığını söyledi. Süreci TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu öncülüğünde yakından takip ettiklerini kaydeden Özer Matlı, “Konuyla ilgili olarak 24 Ocak tarihinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez’in katılımı ile sanayicilerimizi bir araya getiirdik. Burada sanayicimiz ihtiyaçlarını, taleplerini aktarma şansı buldu.Meclis Başkanımız Necdet Buzbaş’ın da katıldığı toplantıda gıda sektöründen de konuyla ilgili birçok açıklama geldi. Gıda tedarik zincirinin, gıda güvencesinin ve ihracatın aksamaması için gıda sektörünün bu kesintilerden muaf tutulması istendi. Talebimiz kısmi olarak karşılandı.İnşallah bundan sonraki süreçte böyle bir durum ile bir daha karşı karşıya kalmayız” dedi.

    Tarım Meclisi’nin gündemi maliyet artışları oldu

    Başkan Özer Matlı, Meclis Başkanı Ülkü Karakuş’un başkanlığında gerçekleştirilen TOBB Türkiye Tarım Meclisi toplantısına da katılım sağladı. Kamu, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda, sektörün güncel sorunları ve sektördeki gelişmeler ele alındı.Tarımsal üretim maliyetlerindeki artışile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ihracata yönelik düzenlemelerinin ana gündem olduğu toplantıda konuşan Özer Matlı,Konya’da gerçekleştirilen İklim Şurası’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Matlı, “Avrupa Yeşil Mutabakatı doğrultusunda gündeme gelen düzenlemelere ülkemizin uyum süreci, bu süreçte oluşturulan ve oluşturulacak politika argümanlarını yakından takip ediyoruz” dedi. Toplantıda, Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz da 30-31 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek “EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi” hakkında Tarım Meclisi’ne bilgi verdi.

    Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Genel Müdür Vekili Cengiz Budan, Tarla ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Dr. Veyis Yurtkulu, Bitki ve Bitkisel Ürünler Sınır Kontrol Daire Başkanlığı Çalışma Grubu Grup Sorumlusu Fatih Kaya’nın yer aldığı toplantıda, kamu temsilcileri ile sektörün talepleri ve gelişimi yönünde değerlendirme yapıldı.

  • Bursa’da “Aile ve Medeniyet” paneline yoğun ilgi

    Bursa’da “Aile ve Medeniyet” paneline yoğun ilgi

    Bursa 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Aile ve Medeniyet’ paneli yoğun ilgi gördü.

    Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Bursa Kültür A.Ş. tarafından Uludağ Üniversitesi, Mehir Vakfı, Konya ve Bursa İl müftülükleri işbirliğinde ‘Aile ve Medeniyet’ paneli düzenlendi. Bursa 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinleri kapsamında gerçekleştirilen panelin ilki, Uludağ Üniversitesi’ne ait Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Panelin ikinci oturumu ise Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Hüdavendigar Salonu’nda yapıldı.

    İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir’in konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü, Uludağ Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ahmet Saim Kılavuz gerçekleştirdi. Panele; Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra İl Müftü Vekili Yavuz Yıldız, Yıldırım İlçe Müftüsü İbrahim Halil Demir, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Kaya, dernek ve vakıf temsilcileri ile çok sayıda öğrenci ve vatandaş katıldı. Konya İl Müftüsü Doç. Dr. Ali Öge’nin Kur’a-ı Kerim tilaveti ile başlayan panele katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türk dünyasında aile kavramının önemine vurgu yaptı.

    “Huzurlu bir toplumun temeli ailedir”

    Bursa 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında kentin kültür-sanat hayatına değer katmayı hedeflediklerini ifade eden Başkan Aktaş, Türk medeniyetinde aile kavramının önemli bir yeri olduğunu kaydetti. Başkan Aktaş, “Geleneksel aile kavramına yüklediğimiz anlamı inancımızla pekiştirdiğimiz için ortaya güçlü aile yapısı çıkmış, toplumsal birlik ve beraberliğimizin mayasını oluşturmuştur. Aile bağları çözülmüş bir toplum ne kadar zengin, ne kadar müreffeh olursa olsun ayakta kalamaz” dedi.

    “Aile, kendi içinde devlettir”

    Panelin başında konuşan Uludağ Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ahmet Saim Kılavuz ise Türk-İslam Medeniyeti’nde ailenin en önemli kurum olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kılavuz, “Modernleşme süreci, ailenin genetik yapısını bozdu. Aile kavramının güçlü olduğu dönemlerde medeniyet de güçlü olur” diye konuştu. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de ailenin Hz. Adem ve Hz. Havva ile başlayan, kıyamete kadar sürecek olan en temel kurum olduğunu söyledi. Köse, ”Aile, toplumun örgütlenme modeli görüldüğü için; sosyolojik olarak, aile ile devlet birbiri üzerine tanımlanmıştır. Aile, kendi içinde küçük devlettir. Devlet de o milletin büyük ailesidir. Devlet ve toplumun yapı taşları aileden oluşur. Aile ile ilgili sosyolojiye, tek ebeveynli aile kavramı girdi. Boşanmalar, ayrılıklar oluyor. Aile, sistemli yapıdır. Her bir parça, sistemin içinde değerini alır” şeklinde konuştu.

    “Aile biterse toplum da biter”

    Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal ise toplumun temelinin aile olduğuna vurgu yaptı. Rektör Uysal, “Bir toplumda saatin zembereği neyse, toplumda aile odur. Aile biterse toplum da biter. Bu nedenle topluma zarar vermek isteyenler, önce aileye saldırır” ifadelerini kullandı. Kadına yönelik şiddet olgusunu da değerlendiren Rektör Uysal, kadının sadece fiziki güzelliğine değer vermenin de bir nevi şiddet olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Uysal, ”Kadına şiddeti yalnızca fiziksel olarak ele alamayız. Kadına ve erkeğe aynı yükleri yüklemek de kadına şiddetin başka boyutudur. ‘Kadın-erkek eşittir’ dedikten sonra, her iki cinse de ‘aralarındaki farklılıkları gözetmeden’ iş hayatında eşit yükleri yüklerseniz; ardından kadına ev ve çocukların işlerini yüklerseniz, bu da bir anlamda kadına şiddettir” açıklamasında bulundu.

    “Vakfı eşimin isteği üzerine kurdum”

    Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir de vakfın faaliyetlerini anlattı. Vakfın temel özelliğinin ilmiyeye hizmet etmek olduğunu anlatan Özdemir, 28 ülke 62 ilde faaliyet gösterdiklerini söyledi. Bugüne dek 10 binin üzerinde çiftin evlenmesine vesile olduklarını hatırlatan Özdemir, Mehir Vakfı yayınlarından çıkan eserlerin de 5 dile çevrildiğini söyledi. Özdemir, “Eşimi ve çocuklarımı çok sevdim. Mutlu ailede büyüdüm. Bu vakfı da eşim için kurdum. Eşim bana, ‘Evlenmek isteyen gençler var, sen esnaf adamsın. Esnaf arkadaşlarınla bu gençlere yardım ederseniz çok iyi olur’ dedi. Ben de dostlarımla konuşarak, bu vakfın kurulması için girişimlere başladım. İlk olarak 2 çiftimizi evlendirdik. Yuva kurmak ve kurulmasına vesile olmak çok büyük keyif” dedi.

    Panelin son konuşmacısı Konya İl Müftüsü Doç. Dr. Ali Öge de, “Eşlerin ve çocukların hayırlı olmasının yolu birçok farklı noktadan geçebilir. Kavli olarak bu konuda dua etmeliyiz. Yani istediğimiz şeyi önce kendimiz yapmalıyız. Biz çok iyi eş değilsek, çok iyi eş beklemek ne kadar doğru?” diye konuştu. Osmanlı döneminde kıraat gelişiminin Bursa’dan başladığını, Ulucami’nin içinde İbnü’l Cezeri Kıraat İlmi okutulduğunu ifade eden Öge, 18. yüzyıl Osmanlı alimlerinden Yusuf Efendizade’nin ‘Kıraat İlmindeki Yeri’ adlı kitabının da yakında Mehir Vakfı yayınlarından çıkacağını ifade etti.

    Panelin sonunda Uludağ Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ahmet Saim Kılavuz, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Hüseyin Buran ile Bursa 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Koordinatörü, Bursa Kültür A.Ş. Genel Müdürü Fetullah Bingül, panelistlere teşekkür belgesi ve hediye takdiminde bulundu.