Kategori: Bursa

  • Nilüfer’de kadınlar spor yaparak sosyalleşiyor

    Nilüfer’de kadınlar spor yaparak sosyalleşiyor

    Nilüfer Belediyesi, yaz boyu açık alanda düzenlediği yoga etkinliklerini havaların soğuması ile birlikte kapalı alana taşıdı. Nilüfer Belediyesi’nin gerçekleştirdiği ‘Kadınlar Depoda Yoga’ buluşmaları ekim ayında Pancar Deposu’nda sürüyor. Katılımcıların hem spor yaptığı, hem de sosyalleştiği etkinlikte fiziksel ve zihinsel sağlığa katkı sağlayan egzersizler yapılıyor.

    Beril Saptar eğitmenliğinde gerçekleştirilen yoga buluşmalarının, ilki büyük ilgi gördü. Katılımcıların memnuniyetle ayrıldığı etkinlikte, nefes ve esneme egzersizleri yapıldı. Kontenjanların dolduğu program 1 ay boyunca her çarşamba günü yapılacak.

  • Büyükşehir’de ‘Başkanlık Kupası’ heyecanı başlıyor

    Büyükşehir’de ‘Başkanlık Kupası’ heyecanı başlıyor

    Bursa’da birçok alanda çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, personelin motivasyonunu artırmak amacıyla sosyal faaliyetlerini de sürdürüyor. Bu kapsamda Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı aracılığıyla ‘8. Başkanlık Kupası Personel Futbol Turnuvası’ düzenliyor. 14 Ekim Pazartesi günü başlayacak olan turnuvada, 6’sı kadın olmak üzere toplam 70 takım ve 980 personel kıyasıya mücadele edecek. Merinos Stadyumu’nda gerçekleşecek olan müsabakalar sonucunda final maçları Kasım ayı içerisinde oynanacak.

    Turnuvanın kura çekimi ise Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yapıldı. Takım kaptanlarının katıldığı kurada konuşan Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Gökay Azak, sporun birleştirici gücünü kullanarak Bursa Büyükşehir Belediye ailesi içinde birçok etkinliğe imza atacaklarını belirtti. Turnuvaya bu sene rekor bir katılım olduğunu belirten Azak, turnuva tarihinde ilk defa kadın takımlarının da yer aldığını dile getirerek, katılan tüm kadınlara teşekkür etti.

  • Tunç: “Yargıda yeni reform paketini milletvekillerine sunacağız”

    Tunç: “Yargıda yeni reform paketini milletvekillerine sunacağız”

    Mudanya Üniversitesi’nin 2024-2025 akademik yılı açılışına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı konuşmada, ülkelerin kalkınması için eğitimin en önde gelen unsurlardan bir tanesi olduğunu belirterek, “Gençlerin eğitimi, çocukların geleceğe hazırlanması eğitimle mümkün. Eğitim olmadan kalkınma olmaz. İlköğretimden ortaöğretime, liseden üniversiteye varıncaya kadar eğitimin her kademesi birbirinden değerli. Özellikle yükseköğretim, gençlerin geleceğe hazırlanması çok çok önemli. Bu anlamda da son yıllarda ülkemiz çok önemli mesafeler aldı. Üniversite sayıları, 66’dan 208’e çıkarıldı. Tüm ülke genelinde 81 vilayetimizde üniversiteler kurulurken, vakıf üniversitelerinin önü açıldı. Bu anlamda eğitimin kalitesini arttırmak için akademik kadroların güçlendirilmesi için destekler verildi. Bütçede en fazla pay eğitime ayrıldı. Eskiden savunmaya ayrılıyordu. Üniversitelerde okuyan öğrencilerin okuma imkanları, burs, yurt imkanları arttırıldı. Tabii insanı güçlendirmenin en önemli yolu da çocukları daha ilk baştan itibaren güçlü bir eğitimle desteklemek. Eğitime bütçede en fazla payı ayırdık. Tabii istikrarlı kalkınma hamleleriyle ülkemizin dört bir yanını eserlerle donattık. Bursa’mız bu eserlerden çok çok faydalanırken, faydalanmaya da devam ediyor” diye konuştu.

    Yüzde 20’lik savunma sanayinde yerlilik oranı varken bugün yüzde 80’e çıkardıklarını belirten Bakan Tunç, “Bunun ne kadar önemli olduğunu işte görüyoruz. Yüzde 100’e varmamız lazım. Hatta ihraç eder noktaya gelmemiz lazım. Teknolojinin tüm imkanlarını her alanda kullanmamız lazım. Eğitimde de, adalette de artık dijital çağdayız. İstikrarlı kalkınma hamlelerinde bugüne kadar aldığımız mesafeyle yetinmememiz lazım. Dünyada Türkiye’yi en güçlü ülkeler arasında görmemiz lazım. Bunun mücadelesini milletçe birlik beraberlik içerisinde vermemiz lazım. Dünyada hakkaniyeti, adaleti savunmanın yolu da güçlü olmaktan geçiyor. Bugün maalesef, üniversite rektörümüzün de açılışta belirttiği gibi dünyada adaletsiz bir sistem var. Bu adaletsizliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler kürsüsü de dahil olmak üzere sürekli dile getiriyoruz. Uluslararası sistemin artık insanlığın sorunlarına cevap veremediğini, uluslararası kuruluşların etkisiz olduğunu, dünyadaki sıkıntıları çözme noktasında başarısız olduğunu ve dünyanın 5’ten büyük olduğunu ve daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu her fırsatta söylüyor. Sadece tek başımıza söylememiz bir şey ifade eder mi diye düşünüyorken, bugün dünyanın birçok lideri de aynı söze geldi. Aynı cümleleri kurmaya başladı. Uluslararası sistemin Birleşmiş Milletler’in yapısının güvenlik konseyinin yapısının adil olmadığını, artık dünyanın birçok lideri, ülkenin devlet başkanı da söylemeye başladı. Seslendirmeye başladı. Hatta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri dahi, Güvenlik Konseyi’nin yapısının sorunları çözmediğini, bir reforma tabi tutulması gerektiğini söylemeye başladı. Yani dünyada adaletin, hakkaniyetin sözcülüğünü, insan haklarının savunuculuğunu yapan bir liderimiz ve bir ülke noktasında dikkat çekmeye başladık. Bunu daha da güçlü yapmanın yolu Türkiye’yi her alanda güçlü kılmak. Fiziki kalkınma hamleleriyle de demokrasisiyle de daha güçlü hale gelmelidir” ifadelerine yer verdi.

    “İsrail aslında bir maşa. O maşayı kullanan eller maalesef insanlık düşmanı, oradaki soykırımın asıl azmettiricileridir”

    Bugün Filistin’de dünyanın gözü önünde çocukların katledildiğini belirten Tunç, “41 binden fazla Filistinli şehit edildi. Bunun yüzde 80’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ama maalesef bu katliamı durdurabilecek bir güç, bir uluslararası kuruluş yok. Birleşmiş Milletler soykırım sözleşmesinin tüm unsurları ihlal ediliyor. Cenevre Sözleşmesi’nin bütün hükümleri, insancıl hukukun bütün hükümleri ayaklar altına alınıyor. Uluslararası kuruluşların aldığı kararlar sınırlı ve alınan kararlar da maalesef uygulanmıyor. Aslında bir asırdan bu yana orada yerlerinden, yurtlarından edilmek istenen insanlar var. 400 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde her dinden insanın barış içerisinde, huzur içerisinde yaşadığı Filistin orada Siyonizm Kongresi’nden sonra Yahudi devletinin kurulması fikriyle beraber oluşan ve oradaki yerli halkı yerinden yurdundan ederek bir işgal süreci başladı. O işgal sürecine yönelik Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi’nin çok sayıda kararları olduğu, işgal edilmemesi, işgal topraklarından çekilmesi noktasında kararlar oldu. Sayısız kararlar var ama bu kararların hiçbirisine uymayan bir İsrail devleti maalesef bugünlere kadar gelindi. 7 Ekim’den bu yana da artık olay çok daha farklı bir boyuta geldi. Dünyanın gözü önünde bir soykırım işlendi. Bu soykırım tanımının tamamına uyan bir durum. Bir milletin sırf Müslüman olduğu için yaşadığı topraklardan çıkarılması, sürgüne tabi tutulması, katledilmesi soykırımın ta kendisi. Birleşmiş Milletler soykırım sözleşmesi ihlal edildi. Güney Afrika’nın başlatmış olduğu Uluslararası Adalet Divanı’ndaki davaya biz ilk günden beyan dilekçemizi verdik. Dışişleri Bakan Yardımcımız da beyanda bulundu. Bunun bir soykırım olduğunu, ateşkesin bir an önce sağlanması gerektiğini, insani yardımların engellenmemesi gerektiğini, hatırlayın o günlerde güvenlik konseyinin huzuruna gelen insani yardım önergeleri dahil reddedilmiştir. Yani insani yardım önergesi reddedilebilir mi? ‘Oradaki çocuklar aç kalsın veya ölsün. Kadınlar katledilsin.’ İşte uluslararası sistem maalesef bu. Uluslararası Adalet Divanı yargılamaya başladı. Tabii oradaki durumun soykırım olmadığını söylemek, hukukçular için mümkün değil. Tedbir kararları aldı. Soykırım sözleşmesi ihlal ediliyor dedi. Esas hakkında karar olmamakla beraber dedi. Ateşkesin bir an önce sağlanması ve insani yardımların engellenmemesi konusunda karar alındı. Bu tedbir kararlarını uygulayacak, icra edecek olan mekanizma neresi? Güvenlik konseyi. Güvenlik konseyinin huzuruna gidildi ama maalesef güvenlik konseyinin kararları birçok zaman oy çokluğuyla reddedildi. Tabi İsrail özellikle Amerika Birleşik Devleti başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin büyük desteğini alıyor. Burada İsrail aslında bir maşa. Asıl o maşayı kullanan eller maalesef insanlık düşmanı, oradaki soykırımın asıl azmettiricileridir. Dolayısıyla, insanlık bunu da gördü. Bu soykırımı ve tutumunu destekleyenler de azmettiriciler olarak dünyanın tarihine kara leke olarak geçtiler. Bunlar bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. Şimdi tabii oradaki savaşı, soykırımı daha da genişletmenin çabası içerisinde Lübnan’a saldırdılar. Biz Türkiye olarak dünyada adaleti, hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz. Filistin sorununun kesin ve kalıcı çözümü orada 1967 sınırlarında yani İsrail’in işgal ettiği Batı Şeria, Gazze ve diğer bölgelerden çekilerek 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan oradaki akan kanın durmayacağını bir an önce bağımsız Filistin devletinin kurulması gerektiğini de biz bütün dünyaya, söylemeye, haykırmaya devam edeceğiz. Dünyada hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Diğer yandan, ülkedeki adalet sisteminin daha güvenilir, gecikmeyen, hukukun üstünlüğüne dayanan öngörülebilir bir adalet sisteminin tesisi noktasında çok mesafeler alındığını ifade eden Bakan Tunç, “Biraz önce Mudanya Üniversitesi kurucusu Gıyasettin Bingöl, gençlik yıllarındaki üniversite hayatından bahsetti. Nasıl sıkıntılar çektiğinden bahsetti. Hangi kitapların yasaklandığından, nelerin konuşulamadığından bahsetti. İşte burada örnek. Bugün bu sıkıntıların hiçbirisi yok. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önü alabildiğine açıldı. Düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, fikir özgürlüğünün olmadığı bir yerde gelişme olmaz. Özgürlükler, düşünce ve ifade kesinlikle kısıtlanamaz. Ama belli şartlarda kısıtlanabilir. O da şiddeti teşvik ediyorsa, şiddet çağrısı. Orada artık düşünce özgürlüğünden bahsetmek mümkün değildir. Dolayısıyla özellikle ülkemiz terörle mücadele eden bir ülke. Terörle, 40 yıldan bu yana PKK terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Hemen yanı başımızda bir terör devleti kurulmaya çalışıldı. Son yıllarda, son 5-6 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Diğer yandan 15 Temmuz’da hain bir darbe kalkışmasıyla karşı karşıya kaldık. O darbeci teröristlerle mücadele sürecimiz hem yargı alanında var hem diğer alanlarda devam ediyor. Dolayısıyla ülkemizde terörün her türlüsüyle mücadele ediyoruz. Terörün her türlü mücadele ederken de iktidarıyla, muhalefetiyle birlik olmak durumundayız. Birlik ve beraberlik içerisinde milletimizin huzurunu, güvenliğini sağlayabiliriz. Bu anlamda ülkemiz 22 yıldan bu yana temel hak ve özgürlüklerin daha da alanının genişletmesi genişletilmesi anlamında çok önemli mesafeler aldık. Bir kere mevzuatımızın temel kanunlarımızın tamamını biz yeniledik” dedi.

    “Yargıda yeni reform paketiyle ilgili çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız”

    Toplumun geliştiğini, ihtiyaçların çeşitlendiğini, bilişim teknolojilerinin de gelişmesiyle yeni yeni suç tiplerinin ortaya çıktığına dikkat çeken Bakan Tunç, “Sosyal medyanın görünürlüğün artması nedeniyle suçlardaki artış tüm bunlar tabi ki yeni ihtiyaçları da doğuruyor. Bu yeni ihtiyaçları da süratli bir şekilde gerçekleştirmek, ihtiyaçlara uygun mevzuat düzenlemelerini yapmak gerekiyor. Özellikle son günlerde tartışılan, işte cezasızlık algısına yönelik eleştiriler. Bu eleştirileri elbette ki dikkate alıyoruz. Bir buçuk yıldan bu yana yargı reformu strateji belgesiyle ilgili bir hazırlığımız var. Önümüzdeki birkaç hafta sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyuyla paylaşacak. Özellikle suç ve suçluyla mücadelede bir kere suçun önlenmesinden tutun da soruşturma aşaması, dava aşaması ve infaz aşamasının her biri birbirinden değerli. Bu anlamda caydırıcılığı sağlamak, özellikle suç işlemesini önlemek, suç işleyenlerin cezalarını çektikten sonra onların topluma kazandırılmasını sağlayabilmek için çok önemli çalışmalar bugüne kadar yaptık. Bundan sonra da özellikle gelişen durumlar nedeniyle yapmak durumundayız. Yargı reformu strateji belgemizde özellikle eleştiri konusu olan denetimli serbestlikle ilgili uygulamalarla ilgili, koşullu salıvermeyle ilgili ve bazı suçlar, özellikle öne çıkan, toplumun huzur ve sükunetini bozmaya yönelik davranışlara yönelik cezaların, alt sınırların arttırılmasına yönelik tutuklama tedbirinin şekline gerek mevzuatımızda gerekli uygulamaya yönelik önemli çalışmalarımız var. Bu taslak çalışmalarımızı milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız ve bu anlamda suç şebekeleriyle mücadeleyi emniyet güçlerimizle de yargı teşkilatımızla beraber bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Toplumun huzurunu bozan suç şebekelerine, örgütlerine hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Özgürlüklerin alanını alabildiğine genişlettik dedik. Tabii bunu yaparken hem mevzuatımızdaki değişiklikler hem de anayasal düzenlemeler yaptık. Anayasamızda kadın haklarıyla ilgili, çocukların korunmasıyla ilgili. Hak arama yollarının genişletilmesiyle ilgili önemli reformları hayata geçirdik. Kamu Denetçiliği’nin kurulması, bilgi edinme hakkı, bireysel başvuru hakkı gibi birçok düzenlemeyi hayata geçirdik. Özel hayatın korunması, kişisel verilerin korunması. Bunlar anayasamızda olmayan şeylerdir. Darbe anayasasında bunlar yoktu. Ama bunlar ihtiyaçtı ve bu mekanizmaların kurulması gerekiyordu ve bunlar önümüzdeki işte 2010, 2004, 2005 ve 2017 anayasa değişiklikleriyle bir kısmı referandumla, bir kısmı mecliste oy birliğiyle yapılan düzenlemeler olarak hayata geçti. Tabii ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması önemliydi. Çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. İşte Milli Güvenlik Kurulunun yapısı, Yüksek Askeri Şura’nın yapısı, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, demokratik hukuk devleti ilkelerine daha uygun hale getirilebilmesi için önemli çalışmalar yapıldı. Tabii bundan sonra yapılamaz mı? Özellikle o kurum ve kuruluşların bundan sonra bu ülkede bir daha milli iradenin, demokrasinin önü kesilmesin diye vesayetçi ruhtan tamamen arındırılabilmesiyle ilgili olarak yapılabilecekler elbette ki var. Anayasamızda yapılan bunca değişiklik darbecilerin yargılanabilmesinden tutun da sıkıyönetimin ilan edilebilmeyeceğine yönelik hükümlerin kaldırılmasına yönelik sıkıyönetimin ilan edilebileceğine yönelik hükümlerin kaldırılmasından tutun da birçok demokratik düzenlemeleri anayasamızda hayata geçirdik. Ama biz şimdi diyoruz ki Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladık. Türkiye Yüzyılı diyoruz inşallah. Gençlerimiz burada, onların omuzlarında Türkiye Yüzyılı inşa edilecek. Bizler özellikle ön sıradakiler temeli attı. Şimdi asıl inşaat sürecini bu gençlerimiz yapacak. O nedenle gençlerimize biz güveniyoruz” diye konuştu.

    Mudanya Üniversitesi kurucusu Gıyasettin Bingöl ise yaptığı konuşmada, “Mudanya Üniversitesi’ni elimizden geldiği kadar dünya üniversitesi yapmak için bütün çabaları sarf edeceğiz. Çok iyi bir ekip kurduğumuzdan emin olabilirsiniz. Liyakata, puana önem verdiğimizden emin olabilirsiniz. Bütün ilanlarımız bağımsız bir şekilde ilan edilir. Layık olan kişi tercih edilir. Mudanya Üniversitesi’nde rektörümüzden hocalara, düşünülmüş, tartışılmış, sınavlardan geçip hak ederek buraya geldiler. Eski rektörümüz ve danışma kurulu başkanımız, nerede bir akıl buluyorsak oraya hemen müracaat ediyoruz. İstişare etmek, büyümek, gelişmek istiyoruz. Adalet Bakanımızın öğrencilerimize ilk dersi vermesinden dolayı çok onur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Ayça Azak Gündüz Bakımevi ve Çocuk Kreşi açılıyor

    Ayça Azak Gündüz Bakımevi ve Çocuk Kreşi açılıyor

    Osmangazi’nin birçok noktasına kreş inşa etme hedefi ile yolan çıkan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan, Hamitler Mahallesi’nde inşa edilen Ayça Azak Gündüz Bakımevi ve Çocuk Kreşi’ni hizmete açarak, Osmangazililere vermiş olduğu sözü yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyor.

    Temeli geçtiğimiz Mayıs ayında atılan kreşin inşaatı 5 ay gibi kısa bir süre içerisinde tamamlandı. Mülkiyeti Osmangazi Belediyesi’ne ait arazi üzerine, hayırsever Metin Azak’ın desteğiyle inşa edilen kreş, çocuklara çağdaş ve nitelikli bir eğitim imkanı sunacak. Toplam 500 metrekare alan üzerine tek katlı olarak inşa edilen kreş, dört sınıftan oluşuyor. 80 çocuğa eğitim verebilecek kapasitede inşa edilen kreşin içerisinde müdür odası, öğretmenler odası, veli görüşme alanı, revir, kapalı etkinlik alanı ve veliler için bekleme alanı yer alıyor. Kreş bünyesinde, çocuklar için açık etkinlik ve oyun alanları ile hobi bahçesi de bulunuyor.

    Geleceğe güven ve umutla bakan çocukların yetiştirileceği Ayça Azak Gündüz Bakımevi ve Çocuk Kreşi, 11 Ekim Cumartesi günü saat 13.00’da düzenlenecek törenle hizmete açılacak.

  • Bursa’da uyuşturucu kullanan gençler vatandaşı tedirgin etti

    Bursa’da uyuşturucu kullanan gençler vatandaşı tedirgin etti

    Gençlerin madde bağımlılığı ülke gündemine sık sık gelirken, Bursa’da yaşanan olay da hem korkuttu hem de vatandaşların içini sızlattı. Uyuşturucu madde etkisindeki 2 genç parkın ortasında birbireriyle kavga etti.

    Gençlerin durumu mahalle sakinlerinde de korku yarattı. Bursa’nın Dikkaldırım mahallesinde kayda giren görüntüler, vatandaşları tedirgin etti.

  • Sakarya Kapalı Spor Salonu açılışa hazır

    Sakarya Kapalı Spor Salonu açılışa hazır

    Yıldırım Belediyesi, mahallelerde yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayan yatırımlarına devam ediyor. Yıldırım Belediyesi’ninSakarya Mahallesi’ne kazandırdığıkapalı spor salonu misafirlerine hizmet vermeye hazırlanıyor. Çalışmalarda sona gelinen 2 bin metrekarelik kapalı spor salonunda eğitimlerin verileceği çok amaçlı spor salonu, idari birimler; tesis bahçesindeise otopark ve yeşil alan bulunuyor.

    Çocuklarımız ve gençlerimiz için

    Çocuklar ve gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak kalarak sportif faaliyetlerde bulunabilmeleri için spor yatırımlarına büyük önem verdiklerinin altını çizen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Tüm hemşehrilerimizin kolaylıkla ulaşabileceği spor tesislerini ilçemize kazandırdık. Yenilerini kazandırmak amacıyla çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. Yıldırım Belediyesi olarak ilçemizde sporu tabana yaymak ve sporla tanışmayan vatandaşımız kalmaması için çalışmalar yürütürken bir yandan da sporda ülkemizi gururlandıran nesiller yetişsin diye tüm hızla çalışıyoruz. Hemşehrilerimize söz verdiğimiz bir projeyi daha hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. İlçemize ve gençlerimize yakışan Sakarya Kapalı Spor Salonu’nu yakın zamanda hemşehrilerimizin istifadesine sunacağız. Yıldırım için hayırlı olsun” dedi.

  • Bursa’da engelli oğlu için otobüsün önüne yattı

    Bursa’da engelli oğlu için otobüsün önüne yattı

    Bursa’nın Osmangazi ilçesi Gençosman Mahallesi İstanbul Yolu üzerinde yolcu dolu belediye otobüsü durağa yanaştı.

    Fakat ağzına kadar dolan otobüse engelli oğlu ile binemeyen anne-baba dakikalarca araca binmek için dakikalarca rica etti. Aracın dolu olduğunu söyleyen şoföre direnen anne ve baba otobüsün önüne yatarak aracın geçmesine izin vermedi. Anne ve babanın engelli oğlunu bindirmek için gösterdiği gayret yolcuların kamerasına yansıdı.

    Mağdur anne ve babanın engelli oğluyla binmesi için bazı yolcular araçtan indi. Duyarlı vatandaşların ise araçların dolu olması nedeniyle, yetkililerden güzergah üzerinde daha sık seferler olmasını istedi.

  • TOBB İl Genç Girişimciler Kurulu BBS’de toplandı

    TOBB İl Genç Girişimciler Kurulu BBS’de toplandı

    TOBB İl Genç Girişimciler Kurulu Marmara Bölge Toplantısı, TOBB Bursa Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Emre Yıldız ve İcra Komitesi Üyelerinin ev sahipliğinde, iş dünyasının referans eğitim merkezi Bursa Business School’da yapıldı. Toplantıya Marmara Bölge Temsilcisi aynı zamanda TOBB Kocaeli Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Mert Kavşut, TOBB Balıkesir Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ceyhun Ercan, TOBB Sakarya Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Semih Çiftçi, TOBB Yalova Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Safa Kaya ile TOBB İl GGK İcra Komitesi Üyeleri katıldı.

    Projelerde ortak hareket vurgusu

    Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Bursa Genç G

    irişimciler Kurulu Başkanı Emre Yıldız, girişimciliğin ekonomik büyümede önemli bir dinamik olduğunu söyledi. Bursa’da son yıllarda gerek kamunun gerekse sivil toplum kuruluşlarının girişimciliği destekleyen uygulamalarının sayısının arttığını belirten Yıldız, söz konusu uygulamaların ortak akıl anlayışı ve bütüncül bir yaklaşımla sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda göreve başladıklarında ilk iş olarak kentteki tüm paydaşların katılımıyla bir çalıştay gerçekleştirdiklerini kaydeden Yıldız, “Kentimizdeki girişimcilik ekosisteminin mevcut durum analizini ortaya koyduk. Güçlü ve zayıf yönlerimizi belirlerken, yol haritamızı ve stratejilerimizi oluşturduk. Yeni proje fikirlerini değerlendirdik. TOBB Bursa Genç Girişimciler Kurulu olarak yapılacak çalışmalarda birlikte hareket etmenin önemli olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda kentimizdeki girişimcilik ekosistemine değer katacak tüm proje ve etkinliklerde aktif olarak rol almayı amaçlıyoruz.” dedi.

    Emre Yıldız ayrıca Kurul faaliyetlerinin yer aldığı bir sunum gerçekleştirerek, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi için yürüttükleri çalışmaları paylaştı. Yıldız, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’a ve BTSO Yönetimine Genç Girişimciler Kurulu’nun çalışmalarına destekleri için teşekkür etti.

    “Marmara Bölgesi faaliyetleri ile örnek oluyor”

    Marmara Bölge Temsilcisi aynı zamanda TOBB Kocaeli Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Mert Kavşut, BTSO’ya ev sahipliğinden dolayı teşekkür etti. Marmara Bölgesi ve TOBB Kocaeli Genç Girişimciler Kurulu faaliyetleri ile ilgili bilgi veren Kavşut, “Görev dönemimizde bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Kocaeli, Yalova ve Balıkesir’in ardından dördüncü bölge toplantımızı Bursa’da gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte oldukça uyumlu bir çalışma ortamı oluşturmayı başardık. Bölgemizdeki iller proje ve faaliyetleri ile örnek gösterilen Kurullar haline geldi. Ekonomik açıdan bu zorlu süreçte ekosisteme dahil edilecek her bir girişimci çok önemli. Çünkü ülkemizi ekonomik bağımsızlığına kavuşturacak ve onu geleceğe taşıyacak olan en önemli güç girişimciliktir.” dedi. Kavşut ayrıca gelecek dönemde G3 Girişimcilik Zirvesi’nin Marmara Bölgesi’nde yapılması için girişimlerde bulunduklarını sözlerine ekledi.

    “Girişimcilik ekosistemine somut projelerle katkı sağlayacağız”

    TOBB Sakarya Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Semih Çiftçi ise Marmara Bölgesi’nde girişimcilik ekosistemine somut projeler ile değer katmayı hedeflediklerini belirterek, “Bu kapsamda son bölge toplantımızın Sakarya’da yapılmasını, bölgemizdeki tüm illerin proje önerilerinin ise bu toplantıda değerlendirilmesinin faydalı olacağına inanıyoruz. Ev sahipliğinden dolayı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile TOBB Bursa Genç Girişimciler Kurulu’na teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

    TOBB Yalova Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Safa Kaya, Yalova’da özellikle turizm sektöründe girişimcilik faaliyetlerini geliştirmeyi amaçladıklarını belirtirken, TOBB Balıkesir Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ceyhun Ercan ise girişimciler için alternatif finansman kaynaklarının önemine vurgu yaptı.

    Genç Girişimciler projeleri inceledi

    Genç Girişimciler Kurulu üyeleri Bursa programı kapsamında ayrıca BTSO’nun girişimcilik ekosistemine değer katan projeleri BUTEKOM, BTSO MESYEB, BUTGEM, Bursa Model Fabrika, Enerji Verimliliği Merkezi, BTSO Mutfak Akademi ve GUHEM’i de ziyaret etti.

  • DOSABSİAD yönetimi ekonomi gündemini ele aldı

    DOSABSİAD yönetimi ekonomi gündemini ele aldı

    Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Toplantısında ekonomi gündemi ele alındı. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen toplantı, DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel’in açılış konuşmasıyla gerçekleşti. Toplantıya DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Yavuz, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz ve Arıtürk & Partners Hukuk Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Arb. Ass. Dr. Zeki Arıtürk ile Avukat Oğuzhan Veli Aras, Avukat Serkan Kartoğlu, Bağımsız Denetçi Yeminli Mali Müşavir Mehmet Solak ve Vergi Müfettişi İbrahim Hak katılım gösterdi.

    ‘Üretimle kalkınmayı destekliyoruz’

    DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, toplantının açılış konuşmasında Türkiye’nin mevcut ekonomik şartlarını değerlendirerek, özellikle döviz, enflasyon ve faiz konularına dikkat çekti. Çevikel, “Üretimin devamlılığını sağlamak için ekonomideki dalgalanmalara karşı önlemler almak zorundayız. Paradan para kazanma anlayışına karşı duruyoruz, bizim hedefimiz sürdürülebilir üretim ile ülke ekonomisinin kalkınmasını desteklemektir.” şeklinde konuştu. Ekonomistlerden ve hukuk danışmanlarından destek alarak işletmelerin bu zor dönemi nasıl en az hasarla atlatabileceği konusunda çözüm yolları geliştirdiklerini belirten Çevikel, toplantıya katkı sunan tüm katılımcılara teşekkür etti.

    DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski ise toplantının önemine değinerek, bu tür organizasyonların işletmelerin karşılaştığı zorluklara karşı çözüm arayışında önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. Eski, “Ekonomi gündemli bu toplantılar, sanayicilerimizin ve iş dünyasının geleceğini güvence altına almak adına büyük bir önem taşıyor. Katkı sunan tüm uzmanlara teşekkür ediyorum.” dedi.

    Ekonomistler önemli değerlendirmelerde bulundu

    Toplantıda dolar kuru ve faiz oranları hakkındaki öngörülerini paylaşan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Yavuz, Türkiye’nin ekonomik politikalarına dair geniş kapsamlı bir değerlendirme yaparak, gelecekteki ekonomik trendlerle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Yavuz, döviz kuru ve faiz politikalarının sanayi üzerindeki etkisine dikkat çekerek sanayicilerin bu zorlu süreçleri daha sağlıklı yönetebilmesi için önerilerde bulundu.

    BUÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz ise enflasyon ve büyüme üzerine önemli açıklamalar yaptı. Faiz indirimlerinin piyasaya yansımalarını değerlendirerek, mevsim etkilerinden arındırılmış enflasyon verileri üzerine detaylı bilgi sundu. Eryılmaz, Türkiye’nin ekonomik büyümesini sürdürebilmesi için doğru adımlar atılması gerektiğini belirterek, sürdürülebilir büyüme için dikkatli bir para politikası izlenmesi gerektiğini vurguladı.

    ‘Sanayiciler bu ülkenin kahramanlarıdır’

    Arıtürk & Partners Hukuk Ofisi danışmanları, konkordato ilanları ve hukuki süreçler hakkında bilgi verdiler. Arıtürk & Partners Hukuk Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı Av. Arb. Ass. Dr. Zeki Arıtürk, mahkemelerin adil kararlarının ve hukukun güçlü işleyişinin piyasaya güven kazandıracağına dikkat çekti. Arıtürk, “Sanayiciler, ekonominin temel taşlarıdır. Türk mallarının uluslararası arenada görünürlüğünü artırmak, sanayicilerimizin başarısıdır. Ekonomik dalgalanmalara rağmen, üretimlerine hız kesmeden devam eden bu kahramanlara teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da kontrolden çıkan otomobil, 5 araca çarptı

    Bursa’da kontrolden çıkan otomobil, 5 araca çarptı

    Kaza, merkez Osmangazi ilçesi Emek Mahallesi Mudanya Yolu üzerinde meydana geldi.

    Sinan A., idaresindeki 48 AOY plakalı otomobil seyir halindeyken, yoldan çıktı. Kontrolden çıkan araç önündeki 5 araca çarparak durabildi. Çevredekiler kaza sonrası hemen 112 ekiplerine ulaştı. Bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerince olay yerinde tedavisi yapılan Sinan A., Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesine sevk edilirken, kaza anı güvenlik kamerasına anbean yansıdı.

    Öte yandan, ağır yaralanan sürücünün tedavisi devam ediyor.