Kategori: Bursa

  • Gezek kültürü Osmangazi’de yaşatıldı

    Gezek kültürü Osmangazi’de yaşatıldı

    Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO)’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası listesinde, Geleneksel Sohbet Toplantıları başlığı altında yer alan ‘Gezek’ kültürü, Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Bursa Dostluk Gezeği programı ile günümüzde yaşatılıyor. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen program, Serhande Ali Piliçer, yönetiminde gezek duası ve hicaz makamında meydan faslıyla başladı. Gecenin ikinci bölümünde TRT Sanatçısı Neşe Dursun Saraç’ın seslendirdiği şarkılarla devam etti. Bursa Dostluk Gezeği Musiki Derneği, sazende ve hanende ustalarının eserleriyle renk kattığı gecede, müzik severler eğlenceli vakit geçirdi.

    Elazığ’da Kürsübaşı sohbeti, Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır’da sıra gecesi, Erzincan’da velime geceleri, Manisa’da oturmah geceleri adını alan 650 yıllık Bursa Gezek kültürünün aslına uygun şekilde yaşatıldığı Bursa Dostluk Gezeği programına, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcıları Sefa Yılmaz, Fatih Vardar, Mücahit Yıldızhan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Metin Tuncel, UNESCO Derneği Bursa Şube Başkanı İlker Özaslan, Mudanya Kent Konseyi Başkanı Ozan Kozan ve sanatseverler katıldı.

    Bursa Dostluk Gezeği programında keyif dolu bir akşam geçiren vatandaşlar, böyle güzel bir kültürü günümüzde yaşattığı ve gelecek nesillere aktarılmasına vesile olduğu için Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti.

  • Nilüfer Kayapa’daki koku sorununu meclise taşındı

    Nilüfer Kayapa’daki koku sorununu meclise taşındı

    Bölgede yaşayanların Kayapa Organize Sanayi Bölgesi’nden çevreye yayılan kokudan duydukları rahatsızlığı yaptıkları eylemlerle ortaya koyduğunu vurgulayan CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “Ortada ciddi bir sorun var ve ivedilikle çözülmesi gerekiyor. Maalesef sadece Kayapa bölgesinde değil kentin geneline yayılan bir koku sorunu olduğunu artık Bursalılar da biliyor. Hissediyor. Kayapa’da hayatını sürdüren vatandaşlarımız günlük yaşamlarını sıkıntıya sokan kokunun oturdukları sitelere komşu sanayi bölgesinden yayıldığını hissedebiliyorlar. Kokunun kimyasal madde kaynaklı olduğu düşüncesindeler ve bunun kendilerine, çocuklarına zarar vermesinden endişe ediyorlar. Sorunun çözümü için de eylemler yaparak seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bu sorunun çözümü etkili denetimden geçiyor. Bunu yapacak olan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Bu nedenle Bakan Kurum’un cevaplaması için Kayapalıların endişelerini ifade eden soru önergesi verdik. Umarız, Bakan; soruna ivedilikle yaklaşır, sorunun çözümüne katkı sunar” diye konuştu.

    CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a, Kayapa Sanayi Bölgesi’ndeki kimyasal koku yayılımı ile ilgili bir denetim yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise hangi fabrikalara cezai işlem yapıldığını, kaç fabrikanın bu kapsamda denetlendiğini, geceleri yoğunlaşan kokunun önlenmesi için neler yapıldığı, fabrikaların baca filtreleme sistemlerinin ne ölçüde denetlendiği, denetimlerde uygulamadan kaçınan sanayi tesislerine ne gibi yaptırımlar uygulandığını sordu.

  • Geleceğin astronotları Yıldırım’da yetişiyor

    Geleceğin astronotları Yıldırım’da yetişiyor

    Yıldırımlı çocuklar Molla Yegan Çocuk Üniversitesi’nde uzay yolculuğuna çıkarak astronotların 24 saatine tanıklık ediyor.

    Molla Yegân Çocuk Üniversitesi’nde çocuklar, astronomi ve uzay bilimleri alanında temel eğitim alıyor. 5-13 yaş grubu kursiyerlere 27 branşta eğitim verilen tesisten yüzlerce çocuk yararlanırken uzaya yolculuk eğitimleri de tüm hızıyla devam ediyor. Yeni eğitim öğretim dönemiyle birlikte ilkokul, ortaokul, anaokulu ve rehabilitasyon merkezlerinin misafir edildiği Çocuk Üniversitesi’nde katılımcılar önce astronot kıyafeti giyiyor, sonrasında roket modelin içinden geçerek uluslararası uzay istasyonu modülünde bir astronotun 24 saatini gözlemleyebilme imkânı buluyor. Uzay meraklıları, sergi alanındaki karadeliklerin oluşumu, manyetik alanın doğası, gezegenlerin sesi, gece gündüz oluşumu, güneş sistemi ve evrendeki büyüklükleri, büyük patlama gibi bilgileri onlara özel dizayn edilmiş düzenekler ve donanımlar eşliğinde inceleme imkânı buluyor. Yaklaşık 2 saat süren uzay macerası ile katılımcılar uzaya dair merak ettikleri soruların yanıtlarını alıyor.

    Geçtiğimiz yıldan bu yana Yıldırım Belediyesi olarak toplamda 10 bin 131 öğrenciyi Molla Yegan Çocuk Üniversitesi’nde ağırladıklarını ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “Evlatlarımızın hem bilim hem de kültür eğitimlerini nitelikli şekilde alabilmeleri için Molla Yegân Çocuk Üniversitesi’ni ilçemize kazandırdık. İnanıyorum ki, geleceğin bilim insanları, öğretmenleri ve Türkiye’nin iftihar kaynağı olacak nice değerli ismi Yıldırım’dan çıkacak. Molla Yegân Çocuk Üniversitemiz, evlatlarımızın ufkunu açacak, onların hayal dünyasını zenginleştirecek ve yeni Fatihlerin yeni Aziz Sancarların yeni Selçuk Bayraktarların yetişmesine vesile olacak” dedi.

  • Osmangazi Belediyesi’nden Gündoğdu’ya futbol sahası

    Osmangazi Belediyesi’nden Gündoğdu’ya futbol sahası

    Hayata geçirdiği tesisler ile spora ve sporcuya büyük destekler veren Osmangazi Belediyesi’nin Gündoğdu Mahallesi’nde inşa ettiği futbol sahasındaki çalışmalar son aşamaya geldi. Toplam 6 bin 175 metrekare alan üzerine inşa edilen Gündoğdu Futbol Sahası, Türkiye Futbol Federasyonu standartlarına uygun şekilde 90×60 ölçülerinde suni çim sahaya sahip. Aydınlatma direklerinin dikildiği sahada, saha çevresindeki korkulukların imalatları da bitirildi. Osmangazi Belediyesi’nin Türk sporunun altyapısına kazandırdığı önemli yatırımlardan biri olarak hizmet verecek futbol sahası, amatör spor kulüplerine ev sahipliği yapacak. Saha yapılacak son rötuşların ve çevre düzenleme çalışmaların ardından hizmete girecek.

    Bursa’nın bir spor şehri olduğuna vurgu yapan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Gençlerimizin en az bir spor branşıyla ilgilenmesi adına çaba harcıyoruz. Göreve başlamamızla birlikte ilçemizin gelişimine katkı sağlayan eserler kazandırdık, kazandırmaya da devam ediyoruz. Gündoğdu Futbol Sahası da bunlardan bir tanesi. Son düzenlemeleri yaparak önümüzdeki günlerde hizmete açmayı planlıyoruz. İlçemize ve gençlerimize şimdiden hayırlı olsun” dedi.

  • Uludağ Elektrik, sporseverlerle bir araya geldi

    Uludağ Elektrik, sporseverlerle bir araya geldi

    Bu yıl 11’incisi düzenlenen Eker I Run koşusuna destek sağlayan Uludağ Elektrik, farklı kategorilerde yapılan yarışlarda ter döken sporcuların yanında oldu. Uzun süredir Eker I Run’da yer alarak, tüm enerjisiyle güç katmaya devam eden şirketin ebru sanatının vücuda uygulanmasıyla ortaya çıkan body marbling etkinliği, bu sene de katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Şirketin Eker Meydan’da yer alan standında çocuklara enerji tasarrufu ve verimliliği temalı kitaplar dağıtıldı, böylece hem eğitici hem de eğlenceli bir ortam sunuldu. Ayrıca İnteraktif Yeşil Enerji Platformuyla, katılımcılar 3 farklı oyunda doğa dostu çeşitli mesajlarla karşılaşırken, birbirleriyle yarıştılar. 2 adet bisikletin yer aldığı ve pedal çevrilerek ilerleyen düzenekte, pedalı en hızlı şekilde çevirip oyunu tamamlamaya çalışan çocuklar kıyasıya yarıştı.

    Uludağ Elektrik koşuda yer alarak, çocukların daha iyi bir geleceğe kavuşması ve eğitim imkanlarına daha kolay erişebilmesi için önemli bir misyon üstlendi. 5 bin yarışmacının katıldığı koşuda şirketin koşu takımı da 5 kilometre koşusunda Koruncuk Vakfı için iyilik peşinde koşarak, kız çocuklarının eğitimine destek sağladı. Şirket, Koruncuk Vakfı ile sosyal iş birliği yaparak eğitime erişimleri risk altındaki kız çocuklarının eğitim sürekliliğini sağlamak amacıyla farkındalık da sağlamış oldu.

    Uludağ Elektrik, bugüne kadar katıldığı yardımseverlik koşularıyla birçok sivil toplum kuruluşunu destekledi. Adım Adım Bursa Platformu’nun bir parçası olarak, koşu takımıyla KODA (Köy Okulları Değişim Ağı) için iyilik peşinde koşarak kırsaldaki aile çalışmaları programına önemli katkılar sağladı. Ayrıca, Türk Eğitim Vakfı’nın “Yarıda Kalmasın” Projesi kapsamında depremzede öğrencilerin eğitim masraflarını karşılamak amacıyla iyilik koşularında da aktif rol aldı. Son olarak Koruncuk Vakfı adına parkurlara çıkan Uludağ Elektrik, çocukların eğitim hayallerine ulaşması için güçlü bir destek sundu. Şirket, önümüzdeki yıllarda adımlarını yine iyilik, eğitim ve çocuklar için atmaya devam edecek.

  • BUÜ’de yeni dönemin ilk dersi TRT Genel Müdürü Sobacı’dan

    BUÜ’de yeni dönemin ilk dersi TRT Genel Müdürü Sobacı’dan

    BUÜ, yeni eğitim-öğretim döneminin başlangıcını aynı zamanda eski akademisyeni olan TRT Genel Müdürü Prof. Dr. M. Zahid Sobacı’nın katılımıyla yaptı. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen törende Bursa Vali Yardımcısı Salih Altun, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Keles Kaymakamı Muhammed Ali Yolal, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, kent protokolü, akademisyenler ve öğrenciler de hazır bulundu.

    Salonu dolduran öğrencilere yeni dönemin açılış dersinden konuşan TRT Genel Müdürü M. Zahid Sobacı, “Bu dönemin bir ikonu olsa o da ‘like’ butonu olurdu. İnsanlar beğenildikleri ölçüde mutlular. Toplum acı görmek istemiyor. Son 1 yılda Gazze’de yaşanan soykırım çerçevesinde birçok toplumda farkındalık yükselse de yine de devletler nezdinde bu acı görülmüyor. Çünkü kimse acıyı görmek istemiyor. Sosyal medyanın ön plana çıkmasıyla da gerçeklikle bağımız kopuyor. Sosyal medyadan sahte haberlere o kadar maruz kalıyoruz ki gerçeklikle ilişkimiz kopuyor. Deyim yerindeyse hakikate ilişkin hissizleşme, bir kör olma hali yaşıyoruz. Bu hakikatin, yalanla karışması değil. Hakikatin kendine olan inancını kaybetmesidir. O derece hissisleşme, o derece kör olmadır. Gazze hakikatine karşı kör olma. soykırım hakikatine karşı hissiz olma. Bunları görebilirsek, niye ‘Kutsal İşgal’ belgesel yaptığımızı daha iyi anlamlandırabiliriz” diye konuştu.

    Enformasyon savaşlarının hâkim olduğu bir iklimde demokrasinin tehdit altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. M. Zahid Sobacı şöyle konuştu;

    “Çünkü enformasyon savaşlarında her türlü taktik kullanılıyor. Trol orduları, sahte haberler ve komplo teorileri yayıyorlar. Bugün sosyal medyanın halini biraz düşünürsek bunlar çok somut bir şekilde karşımıza çıkıyor. Şişirilmiş hesaplar ile bazı görüşlere aslında gerçekte hiç olmayan bir takım siyasi ve fikri güçler kazandırılıyor. Dolayısıyla bu bot ve robot hesaplar aracılığıyla siyasi tartışmalara müdahalede bulunulur ve bu tartışmalar ana mecrasından uzaklaştırılıyor. Bu tarz mekanizmalarla seçmenin kararı yönlendiriliyor. Enformasyon savaşlarında argümana yer yoktur. Orada karikatürler, kısa videolar veya fotomontajlara yer vardır. 2020 ABD seçimi medyada böyle bir seçim olarak değerlendirilmiştir.”

    Yükselen bir güç olan Türkiye’nin uyguladığı dış politikayla uyumlu bir uluslararası yayıncılık yapmak zorunda olduklarını aktaran Sobacı, “Türkiye, uluslararası sistemin krizlerine neredeyse meydan okuyan, bu krizleri uluslararası kamuoyuna duyurmaya gayret tek devlettir. O yüzden de daha fazla hedefe konmaktadır. Uluslararası kamuoyuna ise, bizim mesajlarımızı uluslararası kanallarımız ulaştırıyor. Dijitalleşme çağında yetersiz kalabiliyorsunuz. Bu yılın sonunda TRT Farsça geliyor; İran’ı rahatsız etmek durumundayız. 41 dil ve lehçede yaptığımız web ve radyo yayınlarını dış yayınları, daha kaliteli bir noktaya getirmek durumundayız” dedi.

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise, 50 yıllık bir üniversite olmanın oldukça olgun bir yükseköğretim kurumu haline gelindiğine işaret ettiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Güçlü bir geleneği olan üniversiteler sınıfında yer alıyoruz. 68 bin civarında öğrencimiz var. Dünyanın 120’den fazla ülkesinden 6 bine yakın misafir öğrenciyi ağırlıyoruz. Uluslararası standartlarda projeler yürüten, araştırma geliştirme kapasitesini hızla büyüten bir üniversiteyiz. Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer alıyoruz. Bu ligde kalmak ve üst sıralara çıkabilmek için ciddi bir emek sarf ediyoruz” dedi.

    Uluslararasılaşma anlamında çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerinin altını çizen Rektör Yılmaz, “Dünyanın farklı ülkelerinden öğrencilere ev sahipliği yapmak, akademisyen ve öğrenci değişim programları yürütmek, farklı ülkelerin üniversiteleriyle proje işbirliği yapmanın yanı sıra uluslararası görünürlüğümüzü artırmak ve sıralamalarda ilk bin içindeki üniversitelerin arasında girebilmek için yeni adımlar atmayı da ihmal etmiyoruz. Üniversitemiz tarihinde ilk kez Eylül ayında Uluslararası Akademik Danışma Kurulu oluşturduk. Çin’den Amerika’ya kadar çeşitli branşlarda seçkin öğretim üyelerini burada topladık. Düzenli bir biçimde onları ağırlamaya devam edeceğiz. Hem ülkelerindeki üniversitelerde yürütülen çalışmaları hem de kendi bilimsel vizyonlarını bizlere aktaracaklar. Onlarla projeler üreteceğiz, akademik çalışmalar yapacağız. Bu da bizim Uluslararasılaşma vizyonumuza önemli katkılar sağlayacak. Öte yandan akreditasyon konusunda çabalarımız da devam ediyor. Akredite olan 20’ye yakın programımız var. Bu, öğrenci diplomalarının yurt dışında da kabul olması anlamına geliyor. Gelişen dünyada üniversitelerin çok daha özel misyonları oluşmaya başladı. Bugüne kadar 300 binden fazla mezunumuz var. Dünyanın her yerinde üniversitemizden mezun olan kişilerle karşılaşabilirsiniz. Bu anlamda öğrencilerimize hem iyi bir eğitim veriyor, hem de kültürümüzü onlara en iyi şekilde aktarmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve Rektör Yardımcıları tarafından TRT Genel Müdürü Prof. Dr. M. Zahid Sobacı’ya çiçek ve özel yapım bir çini vazo hediye edildi. Etkinlik, katılımcıların hep birlikte Oryantasyon Günleri kapsamında stant açan öğrencileri ziyaret etmeleriyle sona erdi.

  • Neslihan Önderoğlu Nilüfer’de okurlarıyla buluştu

    Neslihan Önderoğlu Nilüfer’de okurlarıyla buluştu

    Nilüfer Belediyesi tarafından 2008 yılından bu yana düzenlenen ve Türk edebiyatının önde gelen isimlerini okurlarla buluşturan “Edebi Kazılar” söyleşilerinin Ekim ayı konuğu, son dönemlerin en çok okunan ve üreten yazarlarından Neslihan Önderoğlu oldu. Akkılıç Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinlikte Önderoğlu, ödüllü romanı “Cüret” ve edebiyata bakış açısı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

    2012’de yayımlanan öykü kitabı “İçeri Girmez Miydiniz?” ile 2013 Haldun Taner Öykü Ödülü’ne, “Yeryüzü Yorgunları” romanı ile 2019 Melih Cevdet Anday Edebiyat Ödülü’ne ve son romanı “Cüret” ile Duygu Asena Roman Ödülü’ne layık görülen Neslihan Önderoğlu’nun söyleşisine sanatseverler büyük ilgi gösterdi.

    Yazar Fatma Burçak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide, Neslihan Önderoğlu edebiyata ve öykücülüğe dair düşüncelerini paylaştı. Kendisini yazmaya iten en büyük etkenin çok okumak olduğunu belirten Önderoğlu, topluma dokunan ve rahatsız edici konular hakkında yazmayı tercih ettiğini söyledi. “Yazmak, okurlarla sürdürülen bir durum. İyi bir roman ya da öykü, okuru düşünmeye itmeli. Hikâyelerimdeki konuları da buna göre seçiyorum,” diyen yazar, “Şu anda İstanbul’da iki genç kızımızı katledip sonrasında intihar eden zanlının düşünce yapısını, onun bakış açısından anlatacağım bir öykü yazıyorum” açıklamasında bulundu.

    Yazarların algı gücünün yüksek olduğuna vurgu yapan Önderoğlu, eserlerindeki konuları belirlerken sosyal hayattan, sinemadan ve güncel haberlerden ilham aldığını ifade etti.

    2023 yılında yayımlanan “Cüret” romanında, toplumca dışlanan, yok sayılan ve ötekileştirilen insanların hikâyelerini Gül, Resul ve Oğuz karakterleri üzerinden anlatan Önderoğlu, roman fikrinin ikinci öykü kitabı “Mevsim Normalleri”nde yer alan “Kestane Ağacı” isimli öyküde atıldığını belirtti. Yıllar içinde Gül ve Oğuz karakterlerini sıkça düşündüğünü ifade eden yazar, şunları söyledi:

    “Oğuz, serebral palsi hastası olduğu için evden çıkamıyordu. Gül de Oğuz’a bakmak zorunda olduğu için evdeydi. Onları evden çıkarmayı çok istedim. Bu noktada Resul karakteri doğdu. Resul, çocuk sayılabilecek bir yaşta ikiz kardeşini kaybetmenin travmasını yaşayan, kardeşini boğulmaktan kurtaramadığı için kendini suçlayan ve kendi seçimlerini yapmayı başaramamış biri. Belki de bu nedenle Gül ve Oğuz’a yardım ediyor.”

    Söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Neslihan Önderoğlu, okurları için kitaplarını imzaladı.

  • Yıldırım’da istihdam atağı

    Yıldırım’da istihdam atağı

    Yıldırım Belediyesi, iş arayan vatandaşlar ile işvereni buluşturarak istihdama katkı sağlıyor. İş’imiz İstihdam Merkezi’nde gerçekleştirilen çalışmalarla Nisan ayından bu yana 703 vatandaş istihdama kazandırılırken 470 Yıldırımlı ise toplu iş görüşmeleriyle iş sahibi oldu. Firma iş birlikleri kapsamında Yıldırım Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Eğitim Salonu’nda düzenlenen program kapsamında; Şehir Hastanesi, Marmarabirlik, Renault firmalarında istihdam edilmek üzere gerçekleştirilen toplu iş görüşmesi sonucu gerekli şartları taşıyan 250 aday istihdam edilerek işbaşı yapacak.

    İşçi ile işveren arasında köprü

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, iş arayanla işveren arasında güçlü bir iletişim kurduklarını ifade ederek, “Göreve geldiğimiz günden bu yana kadın kooperatiflerinden eğitim ve girişimcilik merkezlerine, sosyal inovasyon merkezinden istihdam projelerine kadar birçok alanda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla on binlerce hemşehrimizi istihdama kazandırdık.” dedi.

  • Akdeniz ada ekmeği artık BESAŞ’ta

    Akdeniz ada ekmeği artık BESAŞ’ta

    Birçok çeşidin bulunduğu ve günde yaklaşık 200 bin adet ekmeğin üretildiği BESAŞ tesislerinde nohut mayasından yapılan Akdeniz ada ekmeği de üretilecek.

    Akdeniz ada ekmeğinin unutulmaya yüz tutmuş bir ekmek olduğunu dile getiren BESAŞ Genel Müdürü İbrahim Alpay Demirtaş, ekmeğin orijinal tarife uygun yapıldığı belirtti. Demirtaş, sivil toplum kuruluşlarından ekmeğin orijinal lezzeti için destek alındığını belirtti.

    Üretim aşamasında olan Akdeniz ada ekmeğinin yakında bayilerdeki yerini alacak. Demirtaş, Akdeniz ada ekmeği için özel ambalaj üretildiğini belirtti ve ambalajın yapımının ardından Akdeniz ada ekmeği bayilerde satışa sunulacak.

     

  • Bursa’da 26 yıl ceza ile aranan şahıs markette yakalandı

    Bursa’da 26 yıl ceza ile aranan şahıs markette yakalandı

    Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, aranması olan şahıslara yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Ekiplere izini kaybettirmek için farklı adreslerde kalan ve uyuşturucu madde bulundurma ile ticaretini yapma suçundan 26 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Eser I.’yi bulmak için çalışma başlatan ekipler, teknik ve fiziki takibe başladı. Şüphelinin markette çalışan eşini ziyaret ettiğini belirleyen ekipler, yaptıkları takip sonrası Eser İ.’yi markette yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.