Kategori: Bursa

  • Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu başladı

    Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu başladı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Mudanya Belediyesi, Çekül Vakfı ve Bursa Okulu işbirliğiyle düzenlenen ‘Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu’, Mudanya’da başladı. Tirilye Kültür Merkezi’ndeki programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, kent konseylerinin başkanları, daire başkanları, şube müdürleri, yurt dışından ve yurt içinden çok sayıda akademisyen katıldı.

    İki gün sürecek olan sempozyumun Onur Kurulu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’tan oluşuyor. Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanlığını ise Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan üstlenirken, Sempozyum Düzenleme Kurulu’nda Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Mudanya Belediye Başkan Yardımcısı Baran Güneş, ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Keçiş, Düzce Üniversitesi’nden Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gürhan Yellice, Bursa Okulu’ndan Dr. Alper Can ve Uğur Ozan Özen yer aldı.

    “Mücadelemiz diploması masasında da zaferle sonuçlanmıştır”

    Etkinliğin açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu yıl 102. yıldönümü olan Mudanya Mütarekesi’ni zengin içerikle hazırlanan programlarla kutladıklarını söyledi. Mudanya Mütarekesi’nin dünyada ilklerin yaşandığı bir mütareke olarak tarihe geçtiğini belirten Başkan Bozbey, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun temellerinin atıldığı, diplomatik zaferin yaşandığı Mudanya Mütarekesi’ni büyük bir gururla kutladıklarını ifade etti. Ortada sadece askeri başarının olmadığını anlatan Başkan Bozbey, “Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşuna giden yolda atılmış olan en önemli adımlardan birisidir. Mudanya’da 3 Ekim’de başlayan, 11 Ekim’de zaferle sonuçlanan mücadelenin sonucunda zafer elde edilmiştir. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş mücadelesi, Ankara’da TBMM’nin açılışıyla daha da güçlenmiştir. Sakarya Savaşı’nın da kazanılmasıyla birlikte 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar Meydan Muharebesi’yle taçlanmıştır. Mudanya Mütarekesi’yle birlikte milli mücadelemiz diploması masasında da büyük bir zaferle sonuçlanmıştır” dedi.

    “Bu mücadele yalnızca geçmişte kalmış bir zafer değildir”

    Elde edilen zaferin, Türkiye’nin batılı devletler tarafından eşit diplomatik aktör olarak kabul edilmesinde etkili olduğunu anlatan Başkan Bozbey, mütarekeyle Doğu Trakya’nın savaş yapılmadan kazanıldığını hatırlattı. Mudanya Ateşkes Anlaşması’nın Lozan’da görüşme masasının kurulması için de önem taşıdığını belirten Başkan Bozbey, “Mudanya Mütarekesi imzalanmamış olsaydı Lozan’da Barış Konferansı toplanamazdı. Birinci Dünya Savaşı’nın bittiği ilan edilemezdi. 17 Ekim 1922 tarihinde Bursa’da bulanan Mustafa Kemal Paşa’nın, ‘TBMM ordularının kazandığı kesin zaferin doğal sonucu olmak üzere toplanması yakın olan barış konferansında Türkiye Devleti, yalnız ve ancak TBMM Hükümeti tarafından temsil edilir’ sözleriyle ulusun tek temsilcisinin TBMM olduğunu vurgulaması, saltanatın da kaldırılması sürecini başlatmıştır. Milli mücadele döneminde fiili olarak ortaya çıkmış olan laik cumhuriyet rejiminin resmileşmesinin de önü açılmıştır. Batı cephesi komutanı olan İsmet İnönü, Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasında diplomatik yetenekleri sayesinde kritik rol oynayan önemli bir liderdir. Mudanya’da yazılan onurlu tarihi anarken, şunu hatırlatmalıyız. Bu mücadele yalnızca geçmişte kalmış bir zafer değildir” dedi.

    Sempozyumda önemli tartışmalar yürütülecek

    Mudanya’da imzalanan ateşkes anlaşmasının, yanı başımızda süregelen savaşlarla uluslararası hukuksuzluklar silsilesinin ışığında barışın değerini bir kez daha gösterdiğini ifade eden Başkan Bozbey, diplomasinin önemini hatırlatması açısından da önemli olduğunu dile getirdi. Başkan Bozbey, “Bu vesileyle başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İsmet İnönü’yü, tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum. Onların azmi ve fedakarlığı, milletimizin sonsuza dek bağımsız yaşamasının teminatıdır. İki gün boyunca Mudanya’da akademisyenlerimiz, tarihçilerimiz, kültürel miras uzmanları ve araştırmacılar bir araya gelerek tarihimize, kültürümüze ve ortak değerlerimize dair önemli tartışmaları beraberce yürütecekler. Mudanya Mütarekesi’nin anlamını ve kültürel mirasın korunması gerekliliğini genç nesillere aktarırken, barışın, birlikte yaşamanın ve dayanışmanın değerlerini yeniden hatırlayacağız. Bu buluşmaya katkı sunan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya Mütarekesi’nin Lozan’ın ön sözü olduğunu belirtti. Mütarekenin önemini tekrar hatırlatmak ve 11 Ekim’de tüm Türkiye’de Mudanya Mütarekesi’nin kutlanması sağlamak amacıyla dolu dolu program hazırladıklarını söyleyen Dalgıç, “Mudanya Mütarekesi, dünyada benzeri olmayan, bir ilçede yapılmış tek ateşkes anlaşmasıdır. Mudanya Mütarekesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir resmi belgenin altına attığı ilk imzadır. Bütün Trakya’yı bir tek kurşun atmadan aldığımız anlaşmadır. Savaş alanlarında kazandığımız zaferin, masa başında da tekrar zaferle sonuçlandırıldığı yerdir. 9 günlük süreçtir. Asker diye düşündüğümüz insanların, diploması konusunda da becerili olduğunu; Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin her şeye geniş perspektiften baktığını anlatır. Böyle güzel biri günü anarken, böyle bir sempozyumun düzenlenmesinden büyük mutluluk duyduk. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

    ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Mudanya’nın doğal ve kültürel mirasının çok önemli olduğunu vurguladı. Marmara’nın incisi Mudanya’nın Türkiye’nin de en değerli kentlerinden olduğunu söyleyen Kırayoğlu, Cumhuriyet’in en önemli anı odağı olan mütarekenin de Mudanya’da bulunduğunu hatırlatarak, bu anıyı daha fazla zenginleştirmek için çalışacaklarını belirtti.

    Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, mütarekenin 102. yıldönümü dolayısıyla etkinliklerin düzenlendiğini hatırlattı. Barışın ve huzurun şehri Mudanya’yı daha kapsamlı bir şekilde ele almayı amaçladıklarını söyleyen Karabağ Arslan, Mudanya Mütarekesi’ni imzalayan Yunanistan, İtalya ve Fransa’dan da katılımcıların sempozyumda yer aldığını anlattı. Doç. Dr. Karabağ Arslan, Mudanya Mütarekesi’nin bu ülkelerde nasıl algılandığının da aktarılacağını söyledi.

    “Mudanya Mütarekesi, ateşkesler içerisinde dev bir ateşkestir”

    Sempozyumun konferans bölümü, Harvard Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Cemal Kafadar’ın konuşmasıyla başladı. Lozan’ın Türkiye üzerinde çalışma yapanların zihninde önemli bir yer edindiğini, Mudanya Mütarekesi’nin bir türlü o konuma gelemediğini söyleyen Kafadar, “Bugün ne düşünürsek düşünelim etrafımızdaki büyük yangınla ilgili. Bir ateşkes olsun istiyoruz. Mütareke, nihai ateşkes anlamına gelir. Mudanya Mütarekesi, ateşkesler içerisinde dev bir ateşkestir. 10 yıllık bir yangının ateşkesidir. 1912’de başlayan, aralıksız 10 yıl devam eden sürecin nihai ateşkesidir. TBMM ilk kez bir uluslararası anlaşmada taraf olarak söz sahibi olmuştur. Ve tanınıyor. Osmanlı Devleti’nin yerine yeni bir devletin geçtiğinin ilan edildiği noktadır” dedi.
    Sempozyum, açılış konferansının ardından diğer oturumlarla devam etti. Gün boyu devam eden akademik bildirilerde, Prof. Dr. Ali Sait Liman, Prof. Dr. Odile Moreau, Prof. Dr. Mustafa Şahin, Prof. Dr. Saime Yüceer, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, Prof. Dr. Hatice Şahin, Prof. Dr. Sertaç Dokuzlu, Gerasimos Apostolatos, Vassileios Sakellaridis, Prof. Dr. Eugenia Mytilineou, Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Dr. Alper Can, Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa, Dr. Georgios Limantzakis, Raif Kaplanoğlu, Giovanni Cassano, Prof. Dr. Serhat Zaman, Prof. Dr. Uğur Bilgili, Prof. Dr. Sertaç Dokuzlu, Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan ve Dr. Öğrt. Üyesi Yusuf Ziya Karaaslan bilgiler paylaştı.

    Etkinliklerin ilk günü, ‘Mavi Yeşil Mudanya’ isimli söyleşide Mithat Kırayoğlu, Cüneyt Pekman ve Ceyhun İrgil’in konuşmalarıyla son buldu.

  • Çınarönü’nde anahtarlar teslim ediliyor

    Çınarönü’nde anahtarlar teslim ediliyor

    Yıldırım Belediyesi’nin Çınarönü Mahallesi Rezerv Yapı Alanı Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yürüttüğü çalışmalar tamamlandı. Düzenlenen anahtar teslim törenine Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın yanı sıra Yıldırım İlçe Kaymakamı Metin Esen, AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı İrfan Akkaya, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Fatma Şahin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mehmet Ersan Aytaç, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sevinç, İlçe Emniyet Müdürü Sakip Yalta, muhtarlar, meclis üyeleri ve hak sahipleri katıldı. 13 dönümlük alanda gerçekleştirilen çalışmalar sonucu 262 konut ve 8 idari birimin yanı sıra 8 bin 650 metrekarelik otopark, 2 bin 470 metrekarelik yeşil alan, 4 bin 380 metrekarelik alanda teknopark alanı bulunan Çınarönü Rezerv Alan Kentsel Dönüşüm Projesi, bölgedeki kentsel dönüşüm çalışmalarına örnek teşkil ederek Yıldırım’daki dönüşüm hamlesinde ivme kazandıracak.

    Hedef 30 bin konut

    Bursa’nın birinci derece deprem kuşağında yer aldığı gerçekliği ile hızlı bir şekilde kenti dönüştürmeye gayret edecek çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, güvenli konutlardan oluşan sosyal donatı alanlarıyla desteklenmiş, gelişmiş ulaşım ağına sahip yaşam alanları oluşturmak için Yıldırım’ın farklı noktalarında eş zamanlı özgün kentsel dönüşüm projeleri uyguladıklarını söyledi. Yıldırım Belediyesi olarak ilçenin 26 noktasında dönüşüm çalışmaları gerçekleştirdiklerini kaydeden Başkan Oktay Yılmaz, “Kentsel dönüşüm hamlemizi, ilçemize spor tesisleri, kültür merkezleri, yeşil alanlar, parklar, sosyal donatı alanları ve geniş ulaşım arterleriyle destekliyoruz. İnsanlarımızın sadece evlerini değil adeta yaşamlarını dönüştürüyoruz. Bu yönüyle baktığımızda yaptığımız çalışmalar aynı zamanda bir ıslah çalışması ve iyileştirme çalışmasıdır. İlçenin 11 noktasında bizim yürüttüğümüz kentsel dönüşüm çalışmaları mevcut. Özel sektöre verdiğimiz destekle 11 farklı noktada katlar hızla yükselmeye devam ediyor. Toplamda ilçe sınırlarımızda yaklaşık 500 bin metrekare alanda kamunun da desteklediği çalışmalarla 26 kentsel dönüşüm projemiz var. Yıldırım gibi büyük bir kentte kentsel dönüşüm çalışmalarının yalnızca belediye eliyle yürütülmesi pek mümkün değil. Hemşehrilerimizin ve özel sektörün dönüşüm çalışmalarına katılması büyük önem arz ediyor. Kamuyla, özel sektör eliyle ve hemşehrilerimizin desteğiyle kentsel dönüşüm projelerimizi yalnızca bu projelerle değil, gönüllülük ile tüm ilçemizde gerçekleştireceğiz. İnşallah bu dönem içerisinde Yıldırım’da 30 bin konutu dönüştürmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

    Hünkar korusu için çalışmalar başladı

    Mollaarap Mahallesi’nde yaşanan toprak kayması sonrası bölgenin riskli alan ilan edildiğini ifade eden Başkan Yılmaz, “Evlerinden tahliye ettiğimiz hemşehrilerimizi Çınarönü Mahallesi’nde tamamladığımız konutlara yerleştirdik. Toprak kayması gerçekleşen alanı da kapsayan 50 bin metrekarelik alana Hünkâr Korusu kazandıracağız. İçerisinde anıtsal yapı Hüsamettin Tekke Cami’nin de bulunduğu alanda, kuzeybatısında Hünkâr Köşkü, batısında Müsellim Köşkü, kuzey doğusunda Fevziye Parkı yer almaktadır. Özellikli peyzaj öğeleri ile donatılmış alan; yürüyüş yolları, seyir terasları, çocuk oyun parkları, spor alanları ile Yıldırım’a çok yakışacak. Projelendirme çalışmaları devam eden ve uygulama çalışmaları etap olarak başlayan Hünkâr Korusu’nu bu dönem tamamlayarak hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız” dedi. Program, hak sahiplerine anahtar teslimi ile sona erdi.

  • Bursa Büyükşehir’den Anlamlı Proje: “Yuvanız Yuvası Olsun”

    Bursa Büyükşehir’den Anlamlı Proje: “Yuvanız Yuvası Olsun”

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ve iştiraklerin proje kapsamında birer can dostu sahipleneceğini açıklayan Başkan Mustafa Bozbey, “Bizlerde belediyede kendi katımızda bir kediyi sahiplenerek bu başlangıcı yapmak istiyoruz. Sahiplenenlere ücretsiz mama, aşı, tasma, köpek kulübesi, sağlık taraması ve diğer gerekli malzemeler temin edilecek” dedi.

    Bursa’da sokak hayvanlarının her zaman yanında olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’ye örnek olacak önemli bir sosyal sorumluluk projesini de hayata geçirdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü ile Bursa Kültür AŞ işbirliğinde can dostları korumak ve onlara yuva kazandırmak amacıyla ‘Yuvanız yuvası olsun’ projesine start verildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’ndeki projenin tanıtım toplantısına, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Emin Direkçi, Sağlık İşleri Daire Başkanı Düşünsel Şentürk, Kültür AŞ Genel Müdürü Yankı İçöz, Veteriner Hizmetleri Şube Müdürü Özlem Kartal ve hayvanseverler katıldı.

    “Can dostların uyutulmasını içeren yasayı insani bulmuyoruz”

    Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde savunmasız can dostların haklarına dikkat çekmek istediklerini söyledi. Can dostları korumak, onlara yuva kazandırmak amacıyla ‘Yuvanız yuvası olsun’ projesi başlattıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Can dostlarımız, bize doğanın sunduğu en samimi armağanlardır. Onların da bu dünyada en az bizim kadar yaşam hakkına sahip olduğunu ve bizim kadar sevgiye ihtiyaç duyduklarını unutmayalım. Ne yazık ki birçok can dostumuz şiddet, terk edilme ve kötü muamele gibi zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Bizler onların sesi olmalıyız. Meclis’te kabul edilen ve sokakta yaşayan can dostların uyutulmasını içeren yasayı asla insani bulmuyoruz. Onlar birilerinin ifade ettiği gibi potansiyel bir tehlike değil, yaşamımızın parçaları ve doğanın dengesinin koruyucularıdır” dedi.

    “Barınaklarımızda dostlarımız sizleri bekliyor”

    Can dostları sahiplenenlere Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nden ücretsiz mama, aşı, tasma, köpek kulübesi, sağlık taraması ve diğer gerekli malzemelerin temin edileceğini dile getiren Başkan Bozbey, projeyle birlikte sadece can dostlarına yuva bulmadıklarını, aynı zamanda onların sağlık ve refahını güvence altına alarak ‘can’ sahiplenen yurttaşlara da destek olduklarını ifade etti. Projenin bir diğer önemli amacının ise can dostların korunmasıyla ilgili toplumsal farkındalığı olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Kalpten kalbe uzanarak iyiliği çoğaltmak istiyoruz. Belediyeler, kamu kurumları, fabrikalar, işletmeler ve okullarımızın bu kampanyaya dâhil olması için gerekli adımları attık. Can dostlarımızı sahiplenme konusunda sadece bireyleri değil, kurumlarımızı da teşvik etmeye çalışıyoruz. Buradan bütün kurumlarımızı bir can sahiplenmeye davet ediyorum. Unutmayalım ki bir can sahiplenmek, aynı zamanda bir hayat kurtarmak olacaktır. Bu proje ile büyük bir değişim başlatabiliriz. Her bir dostumuzun sıcak bir yuva bulabilmesi için gelin birlikte çalışalım. Barınaklarımızda dostlarımız sizleri bekliyor” dedi.

    “İnanıyorum ki yuvanız yuvası olacaktır”

    Dünya Hayvanları Koruma Günü’nün, sadece gözün gördüğü hayvanların değil, yeryüzünde var olan tüm canlıların yaşam hakkına sahip olduğunu hatırlatması gerektiğini söyleyen Başkan Bozbey, “Güzel yürekli Bursa halkımızın projemize destek olacağına yürekten inanıyor, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin birçok canın yuva bulmasına vesile olmasını diliyorum. İnanıyorum ki yuvanız yuvası olacaktır. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerimiz de proje kapsamında birer can dostu sahiplenecek. Bizlerde belediyede kendi katımızda bir kediyi sahiplenerek bu başlangıcı yapmak istiyoruz. Evimizde bir tane kedimiz, bir tane köpeğimiz var. Bir Kuki’miz var, bir de Patik’imiz var. Patik bana daha yakın, Kuki eşime daha yakın. Herkese barınaklardan bir can dostu sahiplenmesini tavsiye ederim. Hem kendileri hem de çocukları için” dedi.
    Program, soru cevap bölümüyle devam etti. Barınaklardaki can dostlarına koruyucu aile olma konusunu da değerlendireceklerini belirten Başkan Bozbey, Orman Bölge Müdürlüğü’nden kentin batısında ve doğusunda yer talebi yaptıklarını, sokaktan alınan hayvanları oralarda korumayı amaçladıklarını dile getirdi.

     

  • İbrahim Burkay İMSİAD üyeleri ile buluştu

    İbrahim Burkay İMSİAD üyeleri ile buluştu

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, İMSİAD üyeleriyle bir araya gelerek “Bursa Ekonomisi ve Gelecek Vizyonu” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. TEKNOSAB Lojistik Park Girişim Sermayesi Yatırım Fonu başta olmak üzere BTSO tarafından yürütülen proje ve çalışmaları İMSİAD üyeleri ile paylaşan Başkan Burkay, inşaat sektörünün sanayi, tarım, turizm ve hizmetler sektörü birlikte sürdürülebilir bir büyümenin önemli bir parçası olduğunun altını çizdi. İMSİAD Başkanı Şeref Demir ve Yönetim Kurulu Üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleşen programa, BTSO Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda İMSİAD üyesi katıldı.

    İnşaat Sektörüne Değer Katan Projeler

    BTSO’da göreve geldikleri 2013 yılından bu yana stratejik adımlar attıklarını belirten Başkan Burkay, 16 makro proje hedefi ile başladıkları yolculukta 60’tan fazla makro projeye imza attıklarını ifade etti. BTSO tarafından inşaat sektörüne yönelik hayata geçirilen projeler hakkında bilgiler veren Başkan Burkay, sektörün geleceğinde söz sahibi olan tüm kent dinamiklerini BTSO İnşaat Konseyi bünyesinde bir araya getirdiklerini söyledi. İnşaat sektöründeki insan kaynağının yetkinliklerinin artırılması amacıyla BUTGEM ve BTSO MESYEB’de mesleki gelişim, eğitim ve belgelendirme hizmeti verdiklerini ifade eden Başkan Burkay, ayrıca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekleri ile Türkiye’nin ilk ve tek Asansör Ekipmanları Güvenlik ve Test Merkezi’ni hayata geçirdiklerinin bilgisini verdi.

    İnşaat ve Yapı Malzemeleri Kümelenmesi Kuruluyor

    İnşaat sektörüne ihracat ve küresel işbirliği imkanları sunabilmek adına Ticaret Bakanlığı destekleriyle UR-GE projesi başlattıklarını kaydeden İbrahim Burkay, “Bugüne kadar ABD, Özbekistan, Bulgaristan ve Suudi Arabistan’da yurt dışı pazarlama faaliyetleri gerçekleştirdik. Kasım ayında inşallah Londra’da bir programımız daha olacak. Ayrıca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız destekleri ile yaklaşık 150 milyon TL yatırım yaparak İnşaat ve Yapı Malzemeleri Kümelenmemizi kuruyoruz. Yine ikinci UR-GE projemiz için de hazırlıklarımıza başladık. Her iki projemize de İMSİAD üyelerimizin katılımlarını bekliyoruz.” diye konuştu.

    Organize Konut Bölgeleri İçin Hazırlıklar Devam Ediyor

    Sektörlerin birlik ve beraberliğinin önemine vurgu yapan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, “Bugün inşaat sektöründe arsa ve imalat maliyetleri çok yüksek. Toplam üretim maliyetinin yüzde 50’sini arsa oluşturuyor. Böyle bir maliyet kesinlikle sürdürülebilir değil. Bugün sanayiye baktığımızda hammaddenin payı, üretim maliyetleri içerisinde yüzde 30’u geçtiği anda rekabetçiliğiniz bitiyor. Dolayısıyla bu maliyetlerle sektörde ayakta kalabilmek mümkün değil. BTSO olarak bu çerçevede Organize Ticaret Bölgeleri ve Organize Konut Bölgeleri projemizi hazırladık. Kamu ile yerel yönetimlerin desteğiyle belirlenecek arazilerde, konut ve ticari alan üretmek üzere Odamıza verilecek yetki ve sektör temsilcilerinin katılımıyla kurulacak kooperatifler vasıtasıyla bu projeleri gerçekleştirmek istiyoruz. Hem inşaat ve gayrimenkul sektörüne hareket kazandırmak hem de çalışanlara uygun koşullarda sosyal yaşam imkânları sunmak amacıyla bu konuda girişimlerimiz devam ediyor.” dedi.

    “TEKNOSAB Lojistik Park 210 Milyon Dolarlık Yatırımla Hayata Geçecek”

    Bursa ekonomisini bugüne taşıyan iş modelleri ile bundan sonra ayakta kalabilmenin mümkün olmayacağını söyleyen Başkan Burkay, bu kapsamda sanayiden finansmana erişime kadar pek çok alanda yenilikçi iş modelleri geliştirdiklerini belirtti. TEKNOSAB Lojistik Park Girişim Sermayesi Yatırım Fonu hakkında bilgiler veren İbrahim Burkay, “TEKNOSAB Lojistik Park Girişim Sermayesi Yatırım Fonumuzu hayata geçirdik. Toplam yatırım bütçesi 210 milyon dolar olan proje kapsamında SPK’dan onay alarak ilk grup payların BTSO ve TEKNOSAB üyesi yatırımcılara ihraç süreçleri ile ilgili hesap açım işlemlerini başlattık. A ve B grubu payların arasında herhangi bir imtiyaz farkı bulunmuyor. Katılım paylarını alan yatırımcılarımız, TEKNOSAB Lojistik Park Projesi’ne ortak olurken, Bursa ve Güney Marmara’nın en büyük ve en kapsamlı projesinin ortağı olmanın yanında bu büyük projenin değer artışı, kira gelirleri ve birçok avantajından da faydalanabilecek. Bu projede İMSİAD üyelerimizin de yer almalarını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

    “Organize Konut Bölgeleri Projesini Çok Önemsiyoruz”

    İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, küresel ekonomideki gelişmelerin etkisiyle inşaat sektöründe daralma eğiliminin sürdüğünü söyledi. Bu durumun yeni finansal sistemler, yeni ticari ortaklıklar ve yeni iş modelleri kurgulanmasını zorunlu hale getirdiğini belirten Demir, “Bu kapsamda BTSO ve İMSİAD ortaklığında çalışmaları devam eden Organize Konut Bölgeleri projesini çok değerli buluyoruz. Büyük ölçekli projeleri ancak bu yapılarla sürdürülebiliriz. BTSO Başkanımız Sayın İbrahim Burkay, sektörümüze her anlamda destek olmaya devam edeceklerini ifade etti. İnşallah hep birlikte sektörümüze değer katan projeler gerçekleştireceğiz.” dedi.

    Konuşmaların ardından İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’a plaket takdim etti.

  • Yeniköy sahillerinde gönüllü temizlik hareketi

    Yeniköy sahillerinde gönüllü temizlik hareketi

    Her yıl düzenlenen etkinlikte bu yıl da sahil boyunca biriken atıklar tek tek toplandı. Karacabey Belediyesi’nin destekleriyle gerçekleştirilen etkinlikte sahilden yaklaşık 50 poşet atık temizleyen gönüllüler, toplanan atıkları geri dönüşüme gönderdi.

    “Doğayı korumak ve temiz tutmak herkesin sorumluluğudur”

    Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada herkesi çevre kirliliği konusunda daha hassas olmaya davet etti. Karabatı yaptığı açıklamada, “Doğayı korumak ve temiz tutmak herkesin sorumluluğudur. Gönüllülerimizin desteğiyle gerçekleştirilen bu çalışma, çevre bilincinin güçlenmesine katkıda bulunuyor. Burada gönüllü hareketi ile yapılan temizlik ile sahillerimizden 50 adet büyük boy çöp poşetini dolduracak atık çıkmış. Geçtiğimiz ay da Kurşunlu koylarında benzer bir gönüllü hareketi olmuş ve bir ailenin plajda başlattığı temizlik hareketinde bizler de yine belediye olarak yer almıştık. Elbette belediye olarak bu alanlarda temizlik yapmaya özen gösteriyoruz. Ancak çöpleri çevremize hiç atmamak en doğrusu ve güzeli. Bu noktada biz duyarlılığın artmasını da önemsiyor ve destekliyoruz. Bu vesileyle bir kez daha plajlarımızı, denizlerimizi ve kısacası çevremizi lütfen temiz tutalım” şeklinde konuştu.

  • Mısır ile ticaret hacmi hedefi 15 milyar dolar

    Mısır ile ticaret hacmi hedefi 15 milyar dolar

    BTSO, Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen hedef ve öncelikli ülkelerdeki ticaret ve yatırım fırsatlarını üyelerine tanıtmak amacıyla bilgilendirme toplantılarını sürdürüyor. Bugüne kadar ABD’den Azerbaycan’a, Almanya’dan Özbekistan’a kadar dünyanın dört bir yanındaki ihracat ve yatırım imkanlarının paylaşıldığı 60’tan fazla toplantı gerçekleştiren BTSO son olarak “Mısır ile İhracat ve Yatırım Fırsatları” seminerine ev sahipliği yaptı. Mısır Tam Yetkili Bakan Ticari Konsolos Aly Mohamed Basha’nın katılımıyla düzenlenen seminere iş dünyası temsilcileri katıldı.

    “Bursa’nın ihracatçı kimliğini daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz”

    Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Türkiye ve Mısır’ın derin tarihi ilişkilere ve ortak kültürel mirasa sahip iki ülke olduğunu belirterek, iş dünyası temsilcileri olarak iki ülke arasındaki ilişkileri ticaret bağlantılarıyla daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Bursa’nın dış ticaret hacminin 27 milyar dolara ulaştığını, kentteki ihracatçıların ürünlerini dünya genelinde 200’ü aşkın ülke ve bölgeye göndermeyi başardığını vurgulayan Koçaslan, “İhracatta geldiğimiz nokta önemli ancak bununla yetinmiyoruz. Hedefimiz, dünya genelinde daha fazla pazara ulaşmak ve Bursa’nın ihracatçı kimliğini daha da ileri taşımaktır. Bu amaçla, son dönemde birçok ülke ile ticaret potansiyelimizi geliştirecek toplantılar gerçekleştirdik. Dost ve kardeş ülke Mısır da ihracat stratejimizin önemli bir parçasıdır. Mısır, ülke sınırlarının dışında, ayrıca ihracatçılarımız için Afrika ve Orta Doğu’ya açılan kapıdır. Ülkemizin 2023 yılında Mısır’a gerçekleştirdiği ihracat 3,3 milyar dolar olarak gerçekleşirken, iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi ise yaklaşık 7 milyar dolar düzeyindedir. Son 5 yılda Mısır’ın ilk 5 ticaret ortağı arasında yer alan Türkiye’nin Mısır ile ticaret hacmi, Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği hedef doğrultusunda 15 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin ihracat üssü Bursa olarak bizler de bu hedefe en yüksek düzeyde katkı sağlamak istiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bursa’dan Mısır’a 139 milyon dolarlık ihracat”

    Bursa ve Mısır arasındaki ticari ilişkilere değinen Muhsin Koçaslan, 2023 yılında Bursa’dan 218 firmanın Mısır’a ihracat gerçekleştirdiğini söyledi. Mısır’a en fazla ihracat yapan sektörlerin çelik, kimyevi maddeler, tekstil ve hammaddeleri, elektrik ve elektronik ile otomotiv endüstrisi olduğunu belirten Koçaslan, “Mısır’dan ithalatımızda ise sırasıyla plastik ve mamulleri, demir çelik ürünleri, inorganik kimyasallar, mineral yakıtlar ve mineral yağlar yer aldı. 2023 yılında Mısır gibi önemli bir pazara gerçekleştirdiğimiz ihracat 139 milyon dolar, toplam dış ticaret hacmimiz ise 230 milyon düzeyinde. Bu rakamları kesinlikle yeterli bulmadığımızı özellikle ifade etmek istiyorum. Bugünkü buluşmamızın Mısır ile ticaretimizin gelişmesine ivme kazandıracağına ve şehrimiz ile Mısır arasındaki ticaret köprülerini güçlendireceğine inanıyorum” dedi.

    2 milyarlık pazara erişim imkanı

    Mısır Tam Yetkili Bakan Ticari Konsolos Aly Mohamed Basha, ülkenin 115 milyonluk nüfusu ile büyük ve dinamik bir iç pazara sahip olduğunu, ayrıca serbest ticaret anlaşmaları ile 2 milyarlık bir pazara erişim imkanı sağladığını söyledi. Mısır ekonomisinin 2023 yılında yüzde 3,8 büyüme kaydettiğini söyleyen Basha, Türkiye ve Mısır arasındaki ticari ilişkilerin potansiyeli, ihracat ve yatırım fırsatları hakkında bilgiler paylaştı.

    “Mısır pazarına ilişkin önemli bilgiler aldık”

    Bursa iş dünyası temsilcileri de toplantıya ilişkin görüşlerini paylaştı. Toplantıya katılan Cihan Aktaş, BTSO’nun dış ticareti artırmaya yönelik hayata geçirdiği proje ve çalışmaların firmalara önemli katkılar sağladığını söyledi. Firmaların küresel ekonomide yaşanan değişim ve dönüşüme ayak uydurması ve dünyaya açılması gerektiğini ifade eden Aktaş, “Bu çerçevede bugün BTSO tarafından düzenlenen Mısır ülke tanıtım toplantısının tüm firmalar için çok faydalı olduğunu düşünüyorum.” dedi.

    Mustafa Ünal ise küresel ekonomide yaşanan durgunluk sürecinde Türkiye için en önemli çıkış yolunun ihracat olduğuna dikkati çekti. Toplantıda ihracatçıların Mısır pazarına açılması konusunun ele alındığını söyleyen Ünal, “Ülkedeki potansiyel fırsatlara ilişkin değerli bilgiler aldık. Tekstil, ev tekstili, plastik ve inşaat malzemeleri gibi sektörlerde ihracat için fırsatlar olduğunu öğrendik. Mısır’a ihracat konusunda iş dünyamızın önünde aydınlık bir yol olduğunu düşünüyorum. İhracatımızı ne kadar artırırsak, ülkemizin geleceğine o kadar umutla bakarız” ifadelerini kullandı.

  • Üniversite-Sanayi işbirliğine yeni halka

    Üniversite-Sanayi işbirliğine yeni halka

    Farklı alanlarda çok sayıda proje işbirliği gerçekleştiren BUÜ Yönetimi, son olarak sektörünün öncü işletmelerinden Rudolf Duraner firmasıyla özel bir protokol yaptı. Üniversite ve firma arasında bilimsel araştırma, eğitim-öğretim uygulama alanlarında ortak çalışmalar yürütmeyi hedefleyen işbirliği sözleşmesine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile Rudolf Duraner Yönetim Kurulu Üyesi Rasim Çağan imza attı.

    HEDEF ÜST SIRALARA TIRMANMAK

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, işbirliği protokollerinin üniversite açısından son derece önemli bir yeri olduğunu belirtti. Yer aldıkları araştırma üniversiteleri liginde tatlı bir rekabetin süregeldiğini vurgulayan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “208 üniversite arasından 23 üniversite araştırma üniversiteleri arasında seçildi. Böyle bir ligde bilimsel üretimi teşvik edecek, üniversitelerimizi kalkındıracak kıymetli bir yarış var. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak bu 23 üniversite arasındaki yerimizi sağlamlaştırmak ve mümkünse daha üst sıralara tırmanabilmeyi hedefliyoruz. İş dünyasıyla yapacağımız işbirliklerinin bu sıralamada bizlere olumlu katkıları oluyor. Akademisyenlerimiz, yöneticilerimiz, idari personelimiz ve öğrencilerimizle birlikte çok daha iyi sonuçlar alabilmek için var gücümüz çalışıyoruz. Son bir yılda yaptığımız çalışmalar neticesinde yavaş yavaş yukarılara çıkmaya başladık” dedi.

    İŞBİRLİKLERİ ÇOK DEĞERLİ!

    Bursa gibi büyük bir sanayi şehrinin, en büyük üniversitesinin araştırma üniversiteleri sıralamasında çok daha güçlü bir şekilde temsil edilmesini arzuladıklarının altını çizen Rektör Yılmaz; “Son derece büyük ve nitelikli sanayicilerimiz var. Farklı alanlarda özel çalışmalar yürüten iş insanlarımız var. Onlarla yürüttüğümüz ortaklıkların sayısını arttırmak istiyoruz. İş insanlarımızın üniversitemize gösterdiği yakınlık ve verdiği destek bizi her anlamda daha fazla motive ediyor. Bugün imzaladığımız işbirliği protokolü de çok değerli. İlgi ve destekleri için Sayın Rasim Çağan’a teşekkür ediyor, protokolün hayırlara vesile olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.

    “BİZDE TİCARİ PAZAR, ÜNİVERSİTEDE BİLİM VAR”

    Rudolf Duraner Yönetim Kurulu Üyesi Rasim Çağan ise araştırma üniversiteleri arasında yaşanan rekabetin, iş dünyasında da olduğunu ve bunun herkesi diri tuttuğunu söyledi. Akıllı işletmelerin rakiplerinden çok fazla şey öğrenebileceğini aktaran Rasim Çağan; “Hem birbirimizden öğreniyoruz hem de yarışı sürdürüyoruz. Bu olmadığı takdirde yok oluruz. Kendimizi daha fazla geliştirebilmek adına Ar-Ge Merkezi kurduk. Bunu öncelikle Ar-Ge disiplinini öğrenebilmek adına yaptık. Bu disiplini öğrenmek ve bununla yaşamak ülkemiz açısından çok eski değil. Hepimiz ticari işletmeleriz. Bilime tek başımıza ne vakit ne de kaynağımız yeter. Bizde ticari pazar var, üniversitede ise bilim var. Biz bunu kendi başımıza bir yere kadar yapabiliriz. Bursa bir sanayi şehri ancak ihracat kültürü çok zayıf. Bu kültürü üniversitemizin de katkısıyla geliştireceğiz. Protokol, hepimiz için hayırlı olsun” açıklamasında bulundu.

    Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Kara da BUÜ’nün araştırma üniversiteleri arasında yer aldığına ve bilimsel üretime kıymetli katkılar sunduğuna işaret ederek, iş dünyası temsilcilerinden aldıkları desteğin kendilerini daha çok çalışmaya teşvik ettiğini belirtti.

    İşbirliği imza töreninde BUÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgen Osman, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Aslan, Fen Bilimleri Enstitüsü yöneticileri ile firma temsilcileri de hazır bulundu.

  • Erkan Aydın, belediye başkanlarını ağırladı

    Erkan Aydın, belediye başkanlarını ağırladı

    Marmara Belediyeler Birliği Toplantısı için Bursa’ya gelen Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ı ziyaret etti. Belediye binasındaki makamında ağırladığı misafirlerine sosyal belediyecilik anlayışıyla yapmış oldukları çalışmalar hakkında bilgiler veren Başkan Aydın, mazbatayı almalarının ardından geçen her günü, Osmangazi’ye ve Osmangazili yurttaşlara en güzel hizmetleri sunabilmek için geçirdiklerini söyledi. Misafir belediye başkanları da kendi il ve ilçelerinde yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.

    Başkan Aydın, ziyaretin ardından Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer ve Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’na yakın zamanda hizmete açılan Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi ve Genç Kafe’yi gezdirdi. Osmangazi Belediyesi olarak gençlere yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler veren Başkan Aydın, gençlerin ders çalışabilmeleri ve kitaba kolay ulaşabilmeleri adına yakın zamanda 4 kütüphaneyi daha ilçeye kazandıracaklarını ifade etti. Kütüphanede ders çalışan ve kitap okuyan gençlerle sohbet eden Melek Mızrak Subaşı, gençlere derslerinde başarılar diledi. Osmangazi Meydanı’nda yer alan Osmangazi Halk Lokantası’nı da gezen ve burası hakkında da Başkan Aydın’dan bilgiler alan Melek Mızrak Subaşı, Bilecik’te de benzer bir uygulama için hazırlık yaptıklarını söyledi.

    Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer de, hem Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi, hem de Genç Kafe ve Halk Lokantası gibi hizmetlerin vatandaşlar ve kent adına çok önemli hizmetler olduğuna vurgu yaptı. Yüceer, “Seçimin ardından geçen kısa süre içerisinde Osmangazi’de böyle önemli projeleri ve hizmetleri hayata geçirdiği için Erkan Başkanımızı tebrik ediyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi.

  • Bursa’da 3 şahıstan 6 milyonluk kredi vurgunu

    Bursa’da 3 şahıstan 6 milyonluk kredi vurgunu

    Merkez Yıldırım ilçesi Kurtoğlu Mahallesi’nde bulunan bir telefoncu dükkanı işleten A.T.K. (19), A.K. (27) ve E.K. (29), bir markanın son model telefonunu almak için kendilerine gelen müşterileri kredi bahanesiyle kandırdı. 3 şüpheli, alışveriş için ulaşan 12 ayrı müşteriye, ödeme kolaylığı bahanesiyle ‘Kredi kartı ile ödeme yapma, bizim anlaşmalı bankalarımız var, sıfır faizli kredi ile sana taksitli kredi çekelim, bu şekilde taksitle ödeme yaparsın’ kredi kartı bilgilerini kopyalayıp kendi hesaplarına toplamda 6 milyon lira para aktardılar. Bir süre bekleyen müşteriler telefonların gelmemesi üzerine iş yeri sahiplerine ulaşmaya çalıştı. Dolandırıldıklarını anlayan müşteriler, 3 şüpheliyi polise bildirdi.

    Isparta’da yakalandılar

    İhbar üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü, Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, 3 şüphelinin kardeş olduklarını ve Isparta’ya kaçtıklarını tespit etti. Teknik ve fiziki takip sonucu Isparta’da düzenlenen operasyon sonucu yakalanan şüphelilerin kaldıkları adreste çok sayıda döviz, ziynet eşya ve telefon ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Hayvanları koruma gününe renkli kutlama

    Hayvanları koruma gününe renkli kutlama

    İnegöl Belediyesi, 04 Ekim Hayvanları Koruma Gününde can dostları için özel bir kutlama düzenledi. İnegöl Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü organizasyonuyla Yeniceköy’de bulunan Doğa Sporları ve Turizm Merkezi (DOSTUM) tesislerinde çocuklar ile hayvanlar buluşturuldu. Öğrenciler, hayvanlarla yakından ilgilenip unutulmaz bir gün yaşadı.

    HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ RENKLİ GÖRÜNTÜLERE SAHNE OLDU

    Farklı etkinlik ve gösterilerin yer aldığı hayvanları koruma günü etkinliğinde; kediler, köpekler, tavşanlar, tavuklar, at ve eşek gibi hayvanlar ile öğrencilerin buluşması renkli görüntülere sahne oldu. Yüz boyama etkinliklerinden İnegöl Belediyesi Şehir Tiyatrosu üyelerinin gösteri ve eğlencelerine pek çok etkinlik gerçekleştirildi. Ayrıca program kapsamında İnegöl Doğal Afetler Arama Kurtarma Ekibi (İNDAK) arama kurtarma köpekleri de bir gösteri yaptılar. İnegöl Belediyesi barınağındaki kedi ve köpekler için de sahiplendirme çalışması yapıldı. Kedi veya köpek sahiplenmek isteyenlere de ilk mamaları İnegöl Belediyesi tarafından hediye edildi.

    İNEGÖL’DE SOKAK HAYVNALARINA KONFORLU MERKEZ

    Etkinliğe katılan Belediye Başkanı Alper Taban, 4 Ekim tarihinin bir farkındalık, bir dikkat çekme günü olduğuna vurgu yaptı. “4 Ekim bizlere can dostlarımızı hatırlatan özel bir gün” diyen Başkan Taban, şöyle konuştu: “Bugün aynı doğayı, aynı havayı, aynı yaşam alanlarını ve aynı dünyayı paylaştığımız can dostlarımız için bir aradayız. Öğrencilerimizle hayvanları buluşturarak kaynaşmalarını istedik. Tabi ki 4 Ekim sembol bir gün. İnegöl Belediyesi olarak bizler yılın 365 günü sokak hayvanlarına hizmet ediyoruz. Neler yapıyoruz derseniz? 2019 yılında Karalar-Halhalca yolu üzerinde toplamda 38 bin m2 alan üzerinde kurulu Sahipsiz Hayvanlar Bakım ve Tedavi Merkezimiz hizmete girdi. İçerisinde; idari bina, hayvan hastanesi, köpek ünitesi, köpek tedavi ünitesi, kedi tedavi ünitesi ve bahçesi, yavrulu hayvan ünitesi, karantina alanı ve başıboş at, koyun, keçi vb. hayvanlar için ahırının da bulunduğu ünitelerden oluşmaktadır. Köpek bakım ve tedavi ünitelerinde yerden ısıtmaya sahip kafesler mevcuttur. Yavru köpek kapalı alanında ısıtıcı sistemi var. Kedi tedavi ünitesinde doğalgaz petek sistemi kullanılmakta. Merkezimiz 250 köpek, 100 kedi kapasitelidir. Şu an mevcutta 200 köpek, 50 kedi bulunmaktadır.”

    ÖNCELİĞİMİZ CAN DOSTLARIMIZA YENİ YUVALAR BULMAK

    Merkeze gelen hayvanlara; kısırlaştırma, aşılama, tedavi, ameliyat ve hayvan sahiplendirme işlemleri yapıldığını hatırlatan Başkan Taban, “2024 yılının geride kalan 9 ayında merkezimizde; 3830 hayvan tedavi edildi, 60 hayvan ameliyat edildi, 947 köpek ve kedi kısırlaştırma operasyonu yapıldı, 370 köpek ve kedi sahiplendirildi. Önceliğimiz, merkezimize alınan her sokak hayvanının yeni bir yuvaya kavuşması. Sahiplendirme noktasında ciddi çalışmalarımız var. Vatandaşlarımıza kolaylıklar sağlamaya gayret ediyoruz. E-devlet üzerinden sahiplenme işlemi yapılabiliyor. Sahiplenilen hayvanın kısırlaştırma işlemini ve ciplendirmesini yapıp teslim ediyoruz. Yine hayvanın karnesini veriyoruz ve ilk aşıları ile ilk mamasını da biz karşılıyoruz” dedi.