Kategori: Bursa

  • Yıldırım Gençlik Merkezi, yeni döneme hazır

    Yıldırım Gençlik Merkezi, yeni döneme hazır

    Gençlerin topluma kazandırılması kültür, sanat ve spor faaliyetlerinde yer alması adına çalışmalar yürütülen Yıldırım Gençlik ve Spor Merkezi’nde kurs kayıtları başladı. Akıl ve zekâ oyunlarından el sanatlarına, İngilizceden gitara, satrançtan saza, diksiyondan dramaya, basketboldan halk oyunlarına 17 farklı branşta ücretsiz eğitimlerin verileceği merkezde 7-29 yaş grubundaki çocuklar ve gençler hem yeni beceriler kazanacak hem de sosyalleşecek. Gerçekleştirilen tüm faaliyetlerden ücretsiz yararlanacak katılımcılar, her biri alanında uzman eğitmenler tarafından verilen kişisel gelişim ve hobi kurslarına katılarak, yeteneklerini geliştirme ve ilgi alanlarının üzerine eğilme fırsatı bulacak. Eğitimleri başarıyla tamamlayan kursiyerlerin sertifika alacağı kurslar kontenjan ile sınırlı.

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Yıldırım Gençlik ve Spor Merkezi’nin gençler ile çocukların kişisel gelişiminin yanı sıra onların okul hayatlarındaki başarılarının artmasına da önemli katkılar sunduğunu belirtti.

    Okul dışı öğrenme ortamlarıyla da Yıldırım’da öncelikli hizmet grupları içerisinde yer alan çocuk ve gençlerin yanında olduğunu hatırlatan Başkan Oktay Yılmaz, “Yıldırım’ın gerçek sahibi olarak gördüğümüz evlatlarımızın, donanımlı milli ve manevi değerleri özümsemiş bireyler olarak yetişmesi, için onlara yönelik kültür sanat faaliyetleri spor aktiviteleri düzenliyoruz. Tesisimizde bu yaz döneminde 5 bine yakın gencimizi kültür ve sanat eğitimleriyle buluşturduk. Kursiyerlerimiz burada ilgi ve yeteneklerine göre teorik ve uygulamalı eğitimler alıyorlar.17 farklı atölye ileçocuklarımızın ve gençlerimizin sosyal, sanatsal ve kültürel gelişimlerine katkı sunuyoruz. Başvuruların devam ettiği kurslarımıza tüm Yıldırımlı çocuklarımızı ve gençlerimizi bekliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Emirhan Bulut’tan çifte şampiyonluk

    Emirhan Bulut’tan çifte şampiyonluk

    Avrupa Şampiyonası’nda ITF Junior dünya sıralamasında 85. sırada bulunan Ludvig Hede’yi mağlup ederek 3. tura yükselirken uluslararası arenadaki iddiasını bir kez daha ortaya koyan Emirhan, ITF turnuvası öncesinde 18 yaş kategorisinde düzenlenen Milli Takım belirleme turnuvasında da şampiyon olarak dikkat çekmiş, Türk Milli Takımı’na seçilmeye hak kazanmıştı. Avrupa Şampiyonası’na ise yalnızca milli oyuncuların katılabildiği bu turnuvada, Türkiye’yi başarıyla temsil ediyor.

    Uludağ İçecek, hayallerini gerçekleştirmek isteyen kariyerinin başındaki sporculara destek vermeyi sürdürüyor. Uludağ Premium’un sponsorluğunda kariyerine devam eden Türk tenisinin genç yıldızı Emirhan Bulut, 20 Eylül – 14 Ekim tarihleri arasında Mısır’da gerçekleşecek ITF turnuvalarında oynayacak.

    Emirhan Bulut, Mostar’daki ITF Junior Tennis Tour’da üstün performansıyla göz doldurdu. Zorlu rakiplerine karşı sergilediği mücadeleci oyun stiliyle tekler finalinde rakibini mağlup ederek şampiyon olan Bulut, Türk tenisinin geleceği için büyük bir umut olduğunu bir kez daha kanıtladı.

    Çiftler kategorisinde de partneri Yağız Yıldız ile birlikte uyumlu ve başarılı bir oyun ortaya koyarken, finalde rakiplerini etkileyici bir performansla geçerek çiftlerde de şampiyonluğa ulaştılar. Bu başarılar, Emirhan’ın ITF Junior turnuvalarında, toplamda 5. şampiyonluğu oldu. Ayrıca, bu yıl kazandığı ikinci ITF şampiyonluğu, onun yükselen form grafiğini gözler önüne seriyor.
    Emirhan Bulut, turnuvaların ardından duygularını şu sözlerle paylaştı:

    “Teklerde ve çiftlerde şampiyon olmak hayalini kurduğum bir başarıydı. Bu turnuva, kariyerimde büyük bir adım ve bana daha da büyük hedefler için ilham veriyor. Yağız ile birlikte çiftlerde de büyük bir uyum yakaladık, bu başarıyı birlikte kutluyoruz. Ayrıca Avrupa Şampiyonası’nda 3. tura yükselmem ve Milli Takım belirleme turnuvasındaki şampiyonluğum bana büyük bir moral kaynağı oldu.”

    Antrenörü Fikri Semih Evranlı ise, “Emirhan, her geçen gün kendini geliştiren, disiplinli ve azimli bir sporcu. Hem teklerde hem de çiftlerde şampiyon olması, ayrıca Avrupa Şampiyonası’nda önemli bir rakibi elemesi ve Milli Takım belirleme turnuvasında şampiyon olması, onun büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Bu daha başlangıç, ileride çok daha büyük başarılara imza atacağından eminim” dedi.

    Emirhan Bulut, bu yıl içerisinde katılacağı diğer ulusal ve uluslararası turnuvalarda da aynı başarıyı hedefliyor. Kazandığı şampiyonluklar ve Avrupa Şampiyonası’ndaki başarısıyla birlikte dünya sıralamasında hızla yükselmeyi amaçlayan genç sporcu, Türk tenisinde yeni bir dönemin öncüsü olmayı hedefliyor. Bu süreçte genç sporcu, Uludağ Premium’un sponsorluğunda kariyerine devam ediyor.

  • Mudanya’da çevre temizliği

    Mudanya’da çevre temizliği

    Mudanya Belediyesi tarafından Dünya Temizlik Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Çevre Kirliliği Nedir ve Nasıl Önlenir?” panel öncesi katılımcılar Mütareke Meydanı’nda çevre temizliği yaptılar. Mütareke Meydanı’na yerlere atılan çöpleri temizleyen gönüllüler daha sonra MUDAŞ Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen söyleşiye katıldılar. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Şen ve Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Deniz Bilger’in konuştuğu söyleşide çevre kirliliği ve bireysel olarak neler yapılabileceği konuları ele alındı.

    Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, çevre temizliği konusunda kadınların ve gençlerin hassasiyetine vurgu yaparak, gençlerin çevre konusunda daha fazla söz sahibi olmasının ve toplumsal projelerde aktif rol almasının önemine değindi. Dalgıç, “Gençlerden umutluyum. Onlar bizim geleceğimiz. Türk insanı öncelikle temel ihtiyaçlarına odaklandığı için bu tür konuları ikinci plana atıyor. Bir tehlike söz konusu olmadan kimse duyarlı olmuyor maalesef. Ortak çıkarlarımız için bireysel davranış biçimlerimizi değiştirmeliyiz.” dedi.

    EĞİTİM VE YAPTIRIM ŞART

    Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip ise, çevre kirliliğinin önlenmesinde eğitimin önemine dikkat çekerek, “2022 yılında 103 milyon ton atık bertaraf edildi. Bu atıkları biz insanlar yaratıyoruz. Pet şişeler, poşetler ve diğer atıklar başka bir yerden gelmiyor; insanlar bunları atıyor. Temizlik için daha aktif olmalıyız. Kirletmemeliyiz ve kirletenleri uyarmalıyız.” dedi. Prof. Karip, toplumun her kesimine düşen sorumlulukların bulunduğunu ve bu konudaki farkındalığın artırılması gerektiğinin altını çizdi.

    SU KAYNAKLARIMIZ TEHLİKEDE

    Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Şen, halk arasında yaygın olarak “su zengini” olduğumuz yönündeki algının doğru olmadığını belirterek, “Ülkemiz su fakiri bir ülkedir. Doğayı ve çevreyi kirlettiğimiz için doğa kendi döngüsünü sağlayamıyor. Kirlenen hava nedeniyle yağmur az yağıyor ve bu da su kaynaklarımızın tükenmesine yol açıyor” uyarısında bulundu. Şen, bu durumu önlemek için bütün bireylerin çevresel konulara daha duyarlı hale gelmesi gerektiğini belirtti.

    DAVRANIŞIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ

    Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Deniz Bilger, çevre temizliğinin sağlanabilmesi için bireysel davranış değişikliğine gidilmesi gerektiğini belirtti. “Herkes önce kendisini eğitmeli ve çevreye duyarlı olmalıdır. Toplumsal bilinç için önce kendimizi eğitmeliyiz” diyen Bilger, eğitim programlarının ve atölyelerin bu değişimi teşvik etmek için hayati önem taşıdığını vurguladı.

    Mudanya’da düzenlenen bu söyleşi, çevre bilincinin artırılması ve sürdürülebilir bir gelecek için atılması gereken adımları tartışmak amacıyla önemli bir platform sağladı. Etkinlik, katılımcıların çevre sorunlarına daha duyarlı olmalarını ve toplumsal bilinç oluşturma çabalarını desteklemeyi hedefliyor.

  • Bursa’da çocuk doktoru kansere yenik düştü

    Bursa’da çocuk doktoru kansere yenik düştü

    İnegöl Devlet Hastanesinde akciğer kanseri tedavisi gören doktor Güçtürk, dün akşam hayatını kaybetti. Doktorun cenazesi İnegöl Devlet Hastanesi girişine getirildi. Dua ve helallik alınmasının ardından cenaze, öğle namazını müteakip Ortaköy Mahallesi Caminde kılınan cenaze namazının ardından Ortaköy mezarlığında defnedildi.

    Cenaze törenine, Kaymakam Eren Arslan, İnegöl Devlet Hastanesi Başhekim Hayrettin Göçmen ile doktorlar ve sağlık çalışanları katıldı.

    Başhekim Hayrettin Göçmen, “Yüreğimize bir ateş daha düştü. Hastane mesai arkadaşım, kardeşim, komşum Çocuk Hastalıkları Uzmanı İnci Güçtürk, amansız hastalığa karşı verdiği mücadeleyi kaybetti. Dünyada çektiği sıkıntılar ahirette kefareti olacaktır inşallah. Hastalarına kendi çocuğu hassasiyetinde yaklaşan, kalbi çok güzel genç bir hekimi kaybettik. Acımız tarifsiz. Mevlam kendine rahmet eylesin başta ailesi olmak üzere hepimize sabırlar versin. Mekanı cennet olsun”

  • “Bakanlık finansal çöküş yaşıyor”

    “Bakanlık finansal çöküş yaşıyor”

    Erhan Adem yazılı açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:

    “Bakanlığın yönetimindeki ciddi zafiyetler, sadece kurumu değil, çiftçilerimizi ve tarım sektörümüzü de büyük bir tehlikeye sürüklüyor. Sayıştay’ın raporuna göre bakanlık adeta müflis bir tüccar gibi iflasın eşiğinde olup, çiftçimize ve gıda üretimimize ciddi zarar verdiği anlaşılıyor.

    Bakanlığın 2023 yılı finansal sonuçlarına baktığımızda, gelir ve gider dengesi çok büyük bir çöküşe işaret ediyor. Bakanlığın 175 milyar TL zarar ettiğini görüyoruz. Yani bakanlık, ürettiği hizmetlerden kazandığı her 1 TL’ye karşılık 10 TL harcıyor. Bu durum sürdürülemez bir tabloyu açıkça ortaya koyuyor. Bu denli büyük zarar eden bir bakanlık, çiftçiye nasıl destek verebilir? Bakanlık kendi giderlerini bile karşılayamazken, çiftçilerin mazot, gübre ve yem gibi temel ihtiyaçlarını nasıl destekleyecek? Sorusu akıllara geliyor.

    Rakamlar ortada; Bakanlık, 193 milyar TL harcamış, ancak bu harcamaların çok büyük bir kısmı (yaklaşık 147 milyar TL) başka projelere ve transferlere gitmiş. Çiftçiye doğrudan katkı sağlaması gereken bu paraların nereye harcandığı konusunda ciddi bir şeffaflık eksikliği var. Bakanlık, çiftçilerimize değil, başka alanlara bu kaynakları aktarıyor. Oysa bu paralar doğru yönetilseydi, tarımda üretkenlik artırılabilir, çiftçilerimizin mali yükü hafifletilebilirdi.

    Bakanlığın borçlarına baktığımızda, kısa vadede ödemesi gereken borçlar neredeyse 13 milyar TL seviyesinde. Ancak elinde bu borçları ödeyecek nakit yok. Bakanlığın elindeki varlıklar, kısa vadeli borçların sadece yarısını karşılayacak seviyede. Bu borç yükü ve nakit sıkıntısı, tarımsal desteklerin aksamasına, çiftçilere ödemelerin gecikmesine ve tarım projelerinin ertelenmesine yol açıyor.

    Bu tabloda, çiftçinin girdi maliyetleri artarken, bakanlık destekleri ödeme güçlüğüne düştüğü için, çiftçimiz de doğal olarak borç batağına sürükleniyor. Bu, yalnızca çiftçiyi değil, soframıza gelen gıdanın da zamlanmasına neden oluyor. Gıda enflasyonu işte bu kötü yönetimin doğrudan sonucudur.

    Bakanlığın öz kaynaklarına baktığımızda 243 milyar TL birikmiş zarar olduğu görülüyor. Bu, bakanlığın yıllardır kötü yönetildiğini ve zarar ederek ülke tarımını zayıflattığını gösteriyor. Bakanlık kendisini bu zarar girdabından kurtaramazsa, tarımsal destekler ve yatırımlar da sürdürülemez hale gelecektir. Bu birikmiş zarar, çiftçilerimizin geleceğini ipotek altına almaktan başka bir şey değildir.

    Bakanlığın mali yapısının bu kadar kötü olması, doğrudan çiftçimizin cebine yansımaktadır. Bakanlık borç içinde yüzüyorsa, çiftçiye yeterli desteği nasıl verecek? Çiftçilerimizin her gün artan maliyetleriyle başa çıkması gerekirken, bu kötü yönetim, tarım sektörünü daha da zor duruma sokacaktır. Mazot, gübre ve yem gibi temel girdilerin fiyatları zaten artmış durumda. Bakanlığın bu mali darboğazda olması, desteklerin aksamasına ve çiftçilerin maliyetlerinin daha da yükselmesine yol açacaktır. Çiftçimizin ürünlerini üretip satması gittikçe zorlaşıyor, çünkü bakanlık, tarımı ayakta tutmak yerine, borç batağında yüzüyor.

    Sayıştay raporu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın nasıl kötü yönetildiğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Harcamaların kontrolsüzlüğü, bütçenin yanlış yönetilmesi ve borçların birikmesi, bakanlığın geleceğini olduğu kadar tarım sektörümüzün de geleceğini tehlikeye atmaktadır. Bu bakanlık, tarıma, çiftçiye ve köylüye fayda sağlayamıyorsa, bu tabloya dur denmesi şarttır. Bakanlık kendisine bile fayda sağlayamazken, Türkiye’nin gıda güvenliğini nasıl sağlayacak? Çiftçimizi nasıl koruyacak? Türkiye’nin geleceği tarımsal üretimde ve çiftçilerimizin güçlenmesinde yatıyor. Bu kötü gidişe hep birlikte dur demek zorundayız!”

  • Bursa’nın en işlek caddesi 2 saat çocuklara kaldı

    Bursa’nın en işlek caddesi 2 saat çocuklara kaldı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Atatürk Caddesi, 2 saat trafik akışına kapatılarak çocuklar için oyun alanı oldu. Aileleri ile gelen çocuklar seksek, voleybol, misket, tenis gibi oyunlar oynayarak doyasıya eğlendi. Yeni arkadaşlar edinen çocukların aileleri, etkinlikten memnun kaldıklarını belirtti.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bugün ‘Avrupa Hareketlilik Haftası’ çerçevesinde Tophane’den başlayarak Mudanya’ya ‘Yeniden Yeşile Pedalla’ programı çerçevesinde yaklaşık bin civarında bisikletli var. Hepsini yürekten kutluyorum. Bu etkinlik çerçevesinde buraya gelerek çevreye duyarlılığını ortaya koyan tüm bisikletçileri ve bisiklet kullananları kutluyorum. Bisikletin en çevreci ulaşım aracı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Tüm vatandaşlarımızı bisiklet kullanmaya davet ediyorum. Bisiklet yollarını yapmak bizim sorumluluğumuz. Onların güvenli bir şekilde ulaşımını sağlamak için bisiklet yollarını artıracağız. Bisikleti gündelik yaşamda sürekli kullanılabilen bir ulaşım aracı haline getirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili hazırlıklarımızı tamamladık. Bursa, bisiklet yolu konusunda son derece geride kaldı. Çocuklarımız ve torunlarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için büyük bir sorumluluk üstleniyor, herkesi çevreci olmaya davet ediyorum. Ayrıca, Atatürk Caddesi’ni de 2 saat çocuklarımıza ayırdık. Atatürk Caddesi’ni parka çevirerek çocuklarımıza açtık” diye konuştu.
    Atatürk Caddesi, çeşitli etkinlikler sonrası tekrar trafik akışına açıldı.

  • Bursa’da ters yönde kilometrelerce son sürat ilerledi

    Bursa’da ters yönde kilometrelerce son sürat ilerledi

    Bursa Yenişehir Yolu üzerinde anayolda ters yöne giren otomobil sürücüsü, geri dönmek yerine ters yönde kilometrelerce ilerledi.

    Diğer sürücülerin uyarılarına rağmen yolundan dönmeyen sürücü ne kendini, ne de başkalarını düşündü.

    Şans eseri kazaya karışmayan sürücü yürekleri ağza getirirken, bir süre sonra bağlantı yoluna girip gözden kayboldu.

  • Bursa’ya tarımsal sulama müjdesi

    Bursa’ya tarımsal sulama müjdesi

    Yumaklı, yaptığı açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalıştığını belirtti.
    Kurumun sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıktığını vurgulayan Yumaklı, bu amaçla inşa edilen barajların bir bir hizmete açıldığına dikkati çekti.
    Bakan Yumaklı, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından son 21 yılda bin 367 baraj inşa edildiğine dikkati çekerek, son olarak Bursa ili Karacabey İlçesine bağlı Yeşildere köyünde yer alan Yeşildere Barajı inşaatının tamamlandığını müjdeledi. Barajda su tutma işleminin gerçekleştirildiğini dile getiren Yumaklı, tesiste sulama hattında çalışmaların hızla devam ettiği bilgisini verdi.

    Tarımsal ürün yelpazesi genişleyecek

    Yeşildere Barajı’nda depolanacak 16 milyon metreküp su ile 38 bin 850 dekara arazinin suya kavuşacağını aktaran Yumaklı, şu ifadeleri kullandı:

    “Baraj sayesinde Yeşildere, Yeni Yenice, Çavuşköy, Dağkadı, Okçular, Danişment, Emre ve Mahbubeler mahallelerine ait tarım arazileri can suyuna kavuşacak. Bölgede 2024 yılı verilerine göre dekar başı 7 bin 500 lira gelir artışı sağlanacaktır. Sulu tarıma geçilmesiyle birlikte yöre halkı modern sulama ile tanışacak, arazilerden alınan verim artışı yanında buğday, bezelye, soğan, mısır, bostan, domates, zeytin, şeker pancarı, kırmızıbiber ve fasulye gibi birçok ürün yetiştirilerek ürün yelpazesi genişleyecektir. Sulama projesinin tamamlanmasıyla birlikte 2024 yılı birim fiyatları ile milli ekonomiye yıllık 295 milyon lira katkı sağlanacaktır. Bursa’ya ve tüm bölgeye hayırlı olsun.”

    “Su depolama kapasitemizi 183 milyar metreküpe çıkardık”

    Bakan Yumaklı, küresel ısınmayla birlikte yaşanan mevsim değişikliğinin suyun önemini daha da artırdığına işaret ederek, “Yeni normal dediğimiz bu dönemde su depolaması da daha kıymetli hale gelmiştir. Bölgeler arasındaki yağış dengesizliklerini dikkate kattığımızda bu konu daha da ön plana çıkıyor. DSİ Genel Müdürlüğümüz de ülkemize armağan ettiği baraj ve göletlerle su depolama kapasitemizi her geçen gün artırıyor. Böylece ülkemizin kuraklıktan minimum seviyede etkilenmesini sağladık. Depolama kapasitesini 133 milyar metreküpten 183 milyar metreküpe çıkardık. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte depolama kapasitesi miktarını 9,9 milyar metreküp daha arttırmayı planlıyoruz. Aziz milletimize hizmet yolunda çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    Kaya dolgu tekniği

    Temelden 67 metrelik yüksekliğe sahip olup, ön yüzü beton kaplı kaya dolgu tekniğiyle inşa edilen Yeşildere Barajı, depolayacağı 16 milyon metreküp su kapasitesiyle bölgeye büyük bir su kaynağı sağlayacak.

  • Emekli imam, 45 yıldır yaptığı ayakkabı tamirciliği yapıyor

    Emekli imam, 45 yıldır yaptığı ayakkabı tamirciliği yapıyor

    Yıllar önce imam olarak gittiği Bilecik’te ayakkabı tamircisi olmadığını gören 75 yaşındaki Süleyman Öner, imamlığın yanı sıra ayakkabı tamiri de yapmaya karar verdi.

    Hem imamlık yapan, hem de ayakkabı tamir etmeye çalışan Öner, aradan geçen zamanın ardından Bursa’ya tayini çıktı. Burada da hem imamlık, hem de el sanatını icra eden Öner, kısa bir süre sonra ise emekli oldu. İmamlık görevinden emekli olan Öner, Bursa’da bulunan 2 metrekarelik dükkanında ise ayakkabı tamiri yapmaya devam ediyor.

    Bursa’nın İznik ilçesinde dünyaya geldiğini, 2 yıl sonra ise İmamlık görevi için Bilecik’e tayini çıktığını belirten Öner, “Orada ek bir işe ihtiyacım vardı. İlk başta kitap evi açmak istedim. Ama çevremdekiler tavsiye etmedi. Namaz çıkışı cemaatten biri, sökülen mestini Bilecik’te tamir ettirecek bir yer bulamadığını, mecburen çevre illere gitmek zorunda olduğunu söyledi. Bunun üzerine eniştemden de aşina olduğum ayakkabı tamir dükkanı açmaya karar verdi. Dükkan açmak için önce eniştesinin yanına giderek iyice işleri öğrendim. Açtığım dükkanla uzun yıllar Bilecek’te vatandaşlara hizmet ettim. Bilecik’te görevim bittikten sonra Bursa Şehreküstü Camii’ne atandım. Aslında burada ayakkabı tamirciliğine devam etmeyecekti. Ama kızları İstanbul’da üniversite okuduğu için mesleğime devam etme kararı aldım. İmamlık görevinden emekli olduktan sonra da ayakkabı tamirciliğine devam ediyorum. Yaklaşık 45 yıldır ayakkabı tamirciliği yapıyorum” dedi.

    Ayakkabıların pahalı ucuz fark etmeksizin belli bir süreden sonra tamire ihtiyacı olduğunu aktaran Öner, “İnsanlar yeni ayakkabısını pahalı da alsa ucuz da alsa sonunda benim yanıma geliyor. Bu ayakkabılar sonuçta elden çıkma değiller, makine yapımı ayakkabılar o yüzden yaklaşık bir ayda bana gelmek zorunda kalıyor. Pahalı olursa vurma yapıyor ucuz olursa yırtılma yapıyor” diye konuştu.

    Yıllar geçtikçe imkanların çoğaldığını ve malzemelere erişilebilirliğin artsa da yeteneğin ayakkabı tamirciliğinde önemli olduğunu söyleyen Süleyman Öner, “İlk başladığım zaman biraz zordu, malzemelere kolay kolay erişemiyorduk. Şimdi yeni teknikler var, ilaçlara ulaşabiliyoruz. Erişimimiz daha kolay oldu ama kullanabilene kolay kullanamayan için yine zor. Benim yeteneğim de var herkes el işlerinde başarılı olamaz. Mesela burada da benim yaptığım işi kimse yapamıyor çünkü ben ayakkabının her yerine girer çıkarım” şeklinde konuştu.

    Bu mesleğe talep olmasına rağmen insanların beğenmediği için yapmadığını belirten ayakkabı tamircisi, “Ben 1993’ten beri Bursa’daki bu dükkanımda çalışıyorum. Burada tanındığım için yaz kış işim oluyor. Ben bu mesleği seviyorum sevmesem yapmam zaten. Dükkanı devretmek için internete koydum ama beş aydır ses seda yok. Ben 75 yaşıma girdim devretmek istiyorum ama usta yok bu işleri yapacak. Bilecik’te yanımda 2 kayınçom vardı onları yetiştirdim ve 1 kişi daha yetiştirdim. Bilecik’te 3 tane çırak yetiştirebildim ama Bursa’da yetiştiremedim. İnsanlar her yere basılan ayakkabıyı elime alıp tamir mi edeceğim diyerek bu işi kendilerine yakıştıramıyorlar” ifadelerini kullandı.

  • “Bir çok partiden teklif geliyor”

    “Bir çok partiden teklif geliyor”

    Son günlerde ismi farklı siyasi partilerle anılan Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, başka partiye geçecek söylentilerine son noktayı koydu.

    Sosyal medyada yayın yapan bir programa katılan Belediye Başkanı Ercan Özel, “Bir çok siyasi partilerimizden teklifler geldi. Bu teklifler bizleri onura ediyor.

    Ben hepsine teşekkür ediyorum. Biz görevimizin başındayız. Ben bir siyasi değilim Yenişehir halkının belediye başkanıyım. İlçemizdeki siyasi parti ilçe başkanlarımızın hepsi dört dörtlük insanlar hepimizin de ortak paydası Yenişehir’dir. Biz hep birlikteyiz. Şimdi birlik zamanı şimdi Yenişehir’e hep birlikte neler katabilir onun zamanı ve hepsi de bize katkı sağlıyorlar. Boş işlerle dedikodularla uğraşacak vaktimiz yok. Hepimizin ortak derdi ilçe halkımıza en iyi hizmetleri sağlamaktır” diye konuştu.